03 Aralık 2012

Mevlana Hâlid-i Bağdadi'den Nasihatler





Sana Allah’a tâati ve takva üzere bulunmanı, nerede olursan ol insanlara ezâ ve cefa vermemeni, özellikle Harameyn-i Şerîfeyn'de daha fazla titiz davranmanı tavsiye ederim. Gıybetini yapsalar dahî sen kimsenin gıybetini yapma. Hiç kimsenin dünya malından bir şey alma. Şerîatın alınmasını helâl kıldığını al ve onu hayır yollarda harca.

Mümin kardeşlerin aç ve yoksul durumda bulunurken, şehvetin için harcama yaparak lezzetlenme. Kesinlikle yalan söyleme. Hiç kimseyi hakîr görme. Hiç kimseden nefsinin üstün olduğunu düşünme. Kalbî ve bedenî ibadetlerde tüm kuvvetini sarf et. Bunun yanında nefsine "Hiçbir zaman makbul olacak hayır işlemedim." düşüncesini kabul ettir. Çünkü ibâdetlerin rûhu niyettir.

Niyet ise ancak ihlâs ile mümkündür. Senden daha büyük olanlara ihlâs gerekirse sana nasıl gerekmesin. Allâh Teâlâ'ya yemin ederim ki; annem beni doğurduktan bugüne kadar, Allâh katında makbûl ve mûteber olup hesabı sorulmayacak bir tek hayır işlediğime inanmıyorum.

Eğer kendi nefsini bütün hayır işlerde iflâs etmiş olarak görmüyorsan bu, cehâletin en son noktasıdır. Eğer iflâs etmiş olarak biliyorsan Allâh'ın rahmetinden de ümitsiz olma.

Mevlana Hâlid-i Bağdadi -kuddise sirruh- (v. 1826)

Hz. İbrahim Desûki'den Nasihatler





Oğlum! Sana gereken odur ki, evliyâ zümresinin duâsını alasın. Teberrüken onların himmetine nâil olmayı arzulayasın. Ey Kur'ân-ı Kerim’i okuyup ezberleyen kimse! Onu okuyup ezberlediğin için fazla övünme... Hâline bir bak: Onun gereği ile amel ediyor musun? Yoksa etmiyor musun?

Ey oğlum! Cedel, nakil, yaldızlı sözler gibi faydasız şeylerle meşgûliyeti bırakarak sükût ehli ol. İhlâsı seç, bu yolda sâlih amel işle ve nefsine uyma. O kimse ile otur kalk ki, şeriatı ve hakikati özünde toplamış ola. Şunu unutma ki, bu yolda sana en çok yardımı dokunan kişiler, bu gibi insanlar olacaktır.

Oğlum! İsterim ki, dâimâ sünnetle amel edesin... Bu yolda lüzumlu olan edep esasına da riayet edesin. Cesur olmalısın. Gölgesinden bile ürken korkaklardan olmamalısın. Herhangi bir sıkıntı, ilk anda seni yere sermemeli.

Mevlâ’nın sevgisi ile dol; hatta onunla vecd hâlinde ol.

Evlatlarım! Gıybet etmek için birini ararsanız; babanızın, ananızın gıybetini ediniz. Çünkü onlar; iyiliklerinizi almaya, diğerlerinden daha lâyıktır. Allâhu Teâlâ bir gün ve gecede yetmiş iki kere kullarının kalbine nazar eder. O hâlde, kalbinizi temiz tutunuz, güzel ve parlak kılınız. Çünkü orası, Rabbinizin nazargâhıdır.

Ey kardeşim! Sakın kendi başına bir şey yaptım zannetme. Bil ki; oruç tuttuğunda onu sana Allâh tutturmuş, namaz kıldığında onu sana Allâh kıldırmış, bir iş yaptığında onu sana Allah yaptırmıştır. Takvâ derecesine ulaşmışsan Allâh seni ulaştırmış, maddî-mânevî bir şeye mazhar olmuşsan Allâh seni mazhar kılmıştır.

Ey oğulcuğum! İnsanların ve cinlerin ameli kadar amelin olsa bile "ben" demekten sakın! Zîra Allâh, "ben" iddiasında bulunanları acziyet içerisinde bırakır. Benlik davasında isen maddî ve mânevî derecen düşer, bunu unutma!

İbrahim Desûkî -kuddise sirruh- (v. 1277)

Hz. Feridüddîn Attar'dan Nasihatler






Seni incitenlerin özürlerini kabul et. Halkı inciteni Allâh sevmez. Böyle bir huy dindar birine yakışmaz. Zulümle bir kalbi yaralayan, o yarayı kendi vücûdunda açmış olur. Kendi ayıbını görebilenlerin ruhlarında bir kuvvet belirir.

Ahmaklığın alâmeti şunlardır: Kendi ayıbını görmeyip de başkalarının kusurunu aramak. Gönlüne cimrilik tohumu saçtığı hâlde cömertlik ummak.

Ahlâkı ile halkı hoşnut etmeyen kimsenin Allâh katında hiçbir değeri yoktur.

Hastaları ziyaret et, çünkü bu Peygamber sünnetidir. Elinden gelirse susuzları suya kandır. Meclislerde insanlara hizmet et. Yetimlerin hâl ve hatırlarını sor ki, Allâh seni azîz eylesin. Çünkü yetimin bir anlık ağlaması bile, arş-ı âlâyı titretmeye yeter. Bir yetimi ağlatan zâlim, cehennem ateşine odun olur. Hasta bir yetimi sevindiren, kendisi için cennet kapısını açmış olur.

Allah yolunda ne verirsen, öz malın odur. Geri kalanın hesabı vardır. 

Feridüddîn Attar -kuddise sirruh- (d. 1119, v. 1220)

Hz. Cüneyd-i Bağdadi'nin Duası



Cüneyd-i Bağdadi her zaman şöyle dua ederdi: "Allah'ım sana daima ve büyüklüğüne lâyık bir hamdle hamd olsun. Resûlullah efendimize, Ehl-i beytine, Eshâbına, O'nun yardımcılarına hayır dualar olsun.

Yâ Rabbî! Yerde ve gökte sana itaat edenlere merhamet eyle. Ey Kerim olan Allah'ım! Lütuf ve keremin hürmetine bütün günahlarımızı, hata ve kusurlarımızı affeyle. Yaptığımız zulüm ve haksızlıklar sebebiyle olan kul borçlarından bizi kurtar. Kereminle eğriliklerimizi düzelt. Kötülüklerimizi iyiliğe tebdil eyle.

Ey dilediğini yok ve var eden Allah'ım! Kalan ömrümüzde bizi kötülüklerden koru. Râzı olmadığın, beğenmediğin şeyleri bize çirkin göster, beğendiklerini sevdir. Bizlere râzı olduğun işleri yapmayı nasîb eyle. Vefatımıza kadar bu hâlimizi daim eyle. İradelerimizi bu hususta kuvvetlendir, niyetlerimizi sağlamlaştır. Bunlar için kalbimizi ıslah eyle. Uzuvlarımızı bu işlere sevk eyle. Bizi muvaffak kıl ve işlerimizde yardım eyle.

Yâ Rabbî! Bize senden utanmayı, beğendiğin her söze koşmayı ihsan eyle. Seçtiklerine, sevdiklerine nasip ettiğin, beğendiğin işleri yapma ve seni devamlı anma hâlini, sırf senin için yapılan amellerin en güzelini yapmayı ömrümüzün sonuna kadar devam etmeyi nasip eyle. Ölümümüzü iyi eyle. Ölümü bize ikram, ihsan, sana yakınlık ve sevinç eyle; pişmanlık, üzüntü eyleme. Kabirlerimize neşe ve sevinç ile girmek nasip eyle. Kabirlerimizi Cennet bahçeleri ve rahmetinin indiği yerler eyle. Orada bizi korkudan emin eyle. Dirilteceğin güne kadar bizi emin ve kalpleri huzurlu olanlardan eyle.

Ey mahlûkatı, geleceğinden şüphe olmayan günde toplayacak olan Allah'ım! Bizim o günden asla şüphemiz yoktur. O günün korkularından emin kıl ve sıkıntılarından kurtar. O günün büyük sıkıntısını bizden kaldır. Bizi Muhammed aleyhisselâmın yanında bulunanların arasına kat.

Allah'ım! Hesabımızı kolay eyle. Lütfunla kereminle muamele eyle. Bize amel defterimizi sağ tarafımızdan ver. Sıratı çabuk geçen ve gıpta edilenlerden eyle. Tartı gününde sevabımızı ağır kıl. Cehennemin sesini bize işittirme. Cehennemden ve Cehenneme yaklaştıracak işlerden ve sözlerden kurtar. Lütuf ve kereminle bizi Cennet'te kendilerine ihsanda bulunduğun peygamber, sıddıklar, şehitler ve sâlihler ile beraber eyle. Onlarla arkadaş olmak ne güzel…

Yâ Rabbî! Orada bizi, babalarımız, annelerimiz, yakınlarımız ve çoluk çocuğumuzla en güzel bir hâlde beraber bulundur. Dünyada iken bizimle ülfetleri, yakınlıkları olanları da bize kat. Onları umduklarına kavuştur. Dilediklerinden fazlasını ver. Dünyadan imanla ayrılan bütün mümin erkek ve kadınlara rahmetinle muamele eyle. Onlardan hayatta olanların günahlarını affeyle, tövbelerini kabul eyle. Zulüm ve haksızlığa uğrayanlara yardım et. Hastalarına şifa ver. Bize ve onlara nasuh tövbe etmek nasip et. Çünkü sen, çok ihsan sâhibisin ve her şeye kâdirsin.

Yâ Rabbî! Senin yolunda cihat edenlere yardım eyle. Hem idareciyi hem de idare edileni ıslah eyle. Müslümanların işlerini üzerine alanlara, Müslümanlara karşı şefkat ve merhamet nasip et.

Yâ Rabbî! Sözlerimi birleştir. Bizden fitneyi gider. Belâlardan kurtar. Bize Müslümanlar arasında ihtilaf gösterme. Bizleri sana yaklaştıran şeylerde birleştir.

Yâ Rabbî! Bizi aziz kıl, zelil kılma. Bizi, senin rızana götüren dünya ve ahiret işlerinde birleştir. Bu ancak senin yardımınla olur.

Yâ Rabbî! Bize, senden korkmayı, sana tazim ve hürmeti, sevdiklerine lütfettiğin marifet ve nimetlerini bize ihsan ve bunları devamlı eyle.

Yâ Rabbî! Bedenlerimize, bütün kardeşlerimize, bizden sonra gelecek çoluk çocuğumuza, yakınlarımıza, sıhhat ve âfiyet ihsan eyle. Bu âfiyeti diğer bütün mümin erkek ve kadınlara da ver."

Hz. Cüneyd-i Bağdadi Sözleri





Cüneyd-i Bağdadi'ye; "Hiç ibadet ve tâat yapmadan karşılıksız olarak Allahü Teâlâ’nın lütfuna kavuşmak mümkün müdür?" diye sordular. Cevabında; "Zaten gelen bütün nimetler, bütün iyilikler, hep Allahü Teâlâ’nın lütfudur. Bu kadar âciz ve zavallı olan insanların yaptıkları ibadet ve tâatlerin, O'nun lütfu olan nimetlere karşılık olması mümkün müdür?" buyurdu. Hazret-i Cüneyd, dükkânına girip kapıyı örter, içerde uzun süre namaz kılardı. Buyururdu ki: "Pazarda öyle kimse tanıyorum ki, her gün üç yüz rekât namaz kılmakta ve otuz bin tesbih okumaktadır." Âlim ve arifler bunun kendisi olduğunu bildirmişlerdir.

Cüneyd-i Bağdadi buyurdu ki: "İnsanları Allahü Teâlâ’nın sevgisine kavuşturacak yol, yalnız Muhammed aleyhisselâmın yoludur. Bundan başka olan dinler, inançlar, rüyalar çıkmaz sokaktır. İnsanı saadete kavuşturmazlar. Kur'ân-ı kerimin ahkâmını öğrenmeyen ve hadis-i şeriflere uymayan kimse cahil ve gâfildir. Buna uymamalıdır."

Cüneyd-i Bağdadi'ye; "Tevazu nedir?" diye sordular. Cevabında; "Şefkat ve merhamet kanatlarını (ana kuşun yavrularını koruyabilmek için üzerlerine germesi gibi) mahlûklar üzerine germen ve herkese karşı yumuşak davranmandır." buyurdu.

"Rabbim beni serbest bıraksa bir dilekte bulunmam. Kulun dilemesi olmaz. O'nun dilediğini yapardım."

"Her kim gördüğünden ibret almazsa, onun görmemezliği görmesinden üstündür."

"İbadet etmek bakımından dünyanın bir saati, kıyametin bin senesinden daha iyidir. Zira bu bir saatte, sâlih faydalı amel işlenebilir. Hâlbuki kıyametin o bin senesinde bir şey yapılamaz. O halde, ey mümin kardeşim! Vaktini boş şeylerle geçirme! Zamanının kıymetini bil ve en iyi şeyler için kullan! Namazlarını vaktinde kıl ki, kıyamet günü pişman olmayasın ve büyük sevaba kavuşasın!"

Kendisine gelip dua talep edenlere Cüneyd-i Bağdadi hazretleri şöyle duada bulunurdu: "Cenâb-ı Hak, kendisine kavuşturan şeyleri yapmayı nasip etsin! Cenâb-ı Hak zenginliğini kalbine koysun! Seni bütün kötülüklerden alıp, kendisiyle meşgul kılsın! Sana büyük edep ihsan etsin! Kalbinden razı olmayacağı şeyi çıkarıp rızasını koysun. Seni kendine varan en güzel ve doğru yola iletsin."

"İnsanı Allahü Teâlâ’ya kavuşturan yol, Peygamber efendimizin izinde bulunanların gittiği yoldur. Bu yola bütün kötü yollar kapalıdır."

"Bir kimse, Allahü Teâlâ’ya kavuşmak yolunda, milyonlarca sene sıdk ve ihlâs ile yürüse ve bir an geri dönse, kaybı kazancından fazladır."

"İnsanın, Allahü Teâlâ’ya kavuşturan yolda yürümesi, Peygamber efendimize ve O'nun hakiki vârisi olan büyük âlimlere tam tâbi ve teslim olmakla mümkündür. Şüphe çukuruna ve bid'at karanlığına düşmüş olanlar bu yolda yürüyemezler."

"Allahü Teâlâ’nın rızasına nasıl kavuşulur?" diye sorulunca; "Dünyaya düşkün olmayı terk et, kavuşursun. Nefsin hevâsına uyma ulaşırsın." buyurdu.

"Belâ ve musibet, ariflerin kandili, müritlerin uyanıklığı, gâfillerin de helâkıdır."

"Tasavvuf yollarından yalnız Resûlullah'ın izinde gidenlerin yolu, insanı kemâle ulaştırır. Başka yollar çıkmaz sokağa benzer."

"Kur'ân-ı kerimin çizdiği sınırları gözetmeyen ve hadis-i şerifleri bilmeyen kimse, mürşit, yol gösterici olamaz. Çünkü tasavvuf yolu, Allahü Teâlâ’nın kitabına ve Resûlullah'ın sünnetine bağlıdır. Tasavvuf büyükleri, dine uyan âlimlerdir. Resûlullah'ın vârisleridir. Sözlerinde, işlerinde ve huylarında hep Resûlullah'a uyarlar. Ya Rabbî! O büyüklerden feyz almamızı, bereketlenmemizi nasip eyle. Âmin! Her zaman söylüyorum ve bildiriyorum ki, Resûlullah'a uymakta gevşeklik eden, O'nun sünnet-i seniyyesini terk eden mutasavvıf olamaz. Onu Allah adamı sanmayınız! Onun dünyadan kaçınır görünmesine, harikalar göstermesine aldanmayınız! Onun zühd ve tevekkül ve marifetler anlatan sözlerini kendinden bilmeyiniz!"

"Ey tasavvuf yolunda bulunanlar! Eğer Allahü Teâlâ’yı tanıdığınızı ve O'na tazimde bulunduğunuzu söylüyorsanız, yalnız bulunduğunuz zaman Allahü Teâlâ’ya karşı tavrınıza bakınız. Yiyip içmenizde, yatıp kalkmanızda, konuşmanızda ve bütün işlerinizde vakitlerinizi Allahü Teâlâ’nın razı olduğu ve beğendiği işlere sarf edebilirsiniz. Bunları, niyetlerinizi düzelterek yapabilirsiniz. Çünkü ameller niyetlere göredir. Bu bakımdan yemek yerken, su içerken lezzet almak için değil de, ibadete kuvvet kazanmak, elde ettiği enerji ile daha iyi ibadet edebilme niyetiyle yiyip içmelidir. Uykuyu, üzerindeki yorgunluk ve bıkkınlığı giderip, ibadeti daha zinde ve rahat bir şekilde yapabilmek niyetiyle uyumalıdır. Diğer bütün işleri ve edindiği mesleği helâl kazanmak niyetiyle yapmalıdır. Bütün yapılan bu işler, niyeti düzeltmek suretiyle ibadet olur. Bir insan hâlis niyetle yaptığı işler sebebiyle sevaba kavuşur. Bu sebeple kalp nurlanır. Bu nur, nefse sirayet eder. O kimse manevi kirlerden temizlenir. Beşerî tabiatı, melek tabiatı gibi olur. Artık elinde olmadan tâatları, Allahü Teâlâ’nın beğendiği işleri yapar. Elinde olmadan ister istemez kötülüklerden sakınır."

Birisi yanına gelip; "Bana nasihat et." deyince; "Kim sana Allah yolunu gösterirse, onunla beraber ol ve kim sana dünya yolunu gösterirse ondan uzak dur." buyurdu.

"Tasavvuf nedir?" diye soran bir kimseye şöyle cevap verdi: "İnsanların rızasını bırakıp, Allahü Teâlâ’nın rızasını aramak, kötü huyları terk edip, nefsani olan işlerden uzaklaşmak, ruhu yükselten vasıflar kazanmaya gayret etmek, hakiki ilimlere sarılmak, hep en uygun şekilde hareket etmek, herkese nasihatte bulunmak, Allahü Teâlâ’ya verilen ahidde durmak, Muhammed aleyhisselâmın dinine uymaktır."

"Kimde şu dört haslet bulunursa, bu hasletler o kimseyi yüksek derecelere kavuşturur. Hem Allahü Teâlâ’nın katında, hem de insanlar yanında kıymeti çok olur. 1. Hilm (yumuşaklık ve sabır) sâhibi olmak, 2. İlim sâhibi olmak, 3. Cömert olmak, 4. Güzel ahlâk sâhibi olmak. Yine dört haslet vardır ki, bu hasletler de sâhibini en aşağı derecelere düşürür. Allahü Teâlâ katında ve insanların yanında sevilmeyen birisi olur. 1. Kibir (büyüklenme), 2. Ucb (amellerini beğenmek), 3. Cimrilik, 4. Kötü ahlâk."

Tasavvufun ne olduğu sorulduğunda, şöyle cevap verdi: "Tasavvuf on şeyi içerisine alan bir isimdir. Birincisi, dünyadan (lâzım olan) az bir miktarı edinmek. İkincisi, kalbin Allahü Teâlâ’ya güvenip dayanması. Üçüncüsü, tâat olan Allahü Teâlâ’nın beğendiği şeylere rağbet etmek. Dördüncüsü, yediği içtiği ve kullandığı şeylerin helâlden olmasında titiz davranmak. Beşincisi, kalbin Allahü Teâlâ ile meşgul olması. Altıncısı, gizli olarak Allahü Teâlâ’yı hatırlamak. Yedincisi gerçek ihlâsa sahip olmak. Sekizincisi, şek ve şüpheden uzak, kat'î bir imana sahip olmak. Dokuzuncusu, tam bir teslimiyetle Allahü Teâlâ’ya yönelmek. Onuncusu, ihtiyaçlarını başkasından istemeyip, şikâyette bulunmamak. Kimde bu on haslet bulunursa, tasavvuftan söz etmeye lâyıktır. Yoksa yalancıdır."

"Allahü Teâlâ’nın ihsan ettiği nimetlerin çokluğunu göreceksin. Bir de, O'na karşı yaptığın ibadet ve tâatlardaki kusurlarını göreceksin. Bu iki görüş arasında meydana gelen hâle hayâ denir."

"Kulluk, her an Allahü Teâlâ’ya muhtaç olduğunu bilmek ve O'nun Resûlüne tam tâbi olmaktır."

"Allahü Teâlâ her şeyi kıymetli yaratmıştır, ama bir şeyi en kıymetli yaratmıştır. O da vakittir. Vakit zayi olursa tekrar elde edilmesi mümkün değildir. Bunun için en kıymetli şey vakittir."

"Müslüman temiz toprağa benzer. Temiz toprağa her şey atılır. Ezilip, hakaret görür. Lâkin ondan hep güzel, temiz, faydalı şeyler çıkar."

"Rıza, belâyı nimet saymaktır."

"Tasavvuf, kalbi temizlemek ve her an Allahü Teâlâ ile olmaktır."

"İhlâs; ameli, Allahü Teâlâ için olmayan karışık düşünce ve niyetlerden arındırmaktır."

"Birbirlerine muhabbet ve dostlukları çok kuvvetli olan iki kardeşten birinin, diğerinden az da olsa çekinmesi, mutlaka birinin kusuru sebebiyledir."

"Fakirlik, kimseden bir şey istememek ve kimseye itiraz etmemektir."

"Bir kimsenin havada bağdaş kurup oturduğunu görseniz, İslamiyet’in emir ve yasaklarına uymaktaki hassasiyetine bakınız. Eğer bu tam ise ona uyabilirsiniz. Eğer emir ve yasaklara uymakta (çok az da olsa) bir gevşekliği varsa hemen ondan uzaklaşınız, çünkü zararı dokunur."

"Namazda kalbime dünya düşüncesi gelse, o namazı tekrar kılardım. İşin esası nefse uymamaktır."

"İlim, kendi haddini bilmek; tasavvuf, kalbi temizlemektir."

"Allahü Teâlâ’dan gâfil olmak, ateşte olmaktan beterdir."

"Şükretmek, kendini bu nimete ehil ve lâyık görmemektir."

"Sabır, yüzü ekşitmeden, acıyı yudum yudum içine sindirmektir."

Hz. Bahâüddîn Nakşibend'den Nasihatler





Bizim yolumuz, Allah Teâlâ'nın gösterdiği kurtuluş yoludur. Çünkü bu yol, sünnete uymak ve ashâb-ı kirama tabi olmaktır. Bu sebeple yolumuzda az zamanda çok kazanç elde edilir. Yolumuz, sohbet ve muhabbet yoludur. Sahabe-i kirâmın yolunun sohbet olduğu gibi... Hayır ve bereket, beraberliktedir; beraberlik de sohbetle olur. Yalnızlığa (inzivâya) çekilmekte şöhret tehlikesi de olabilir, şöhret ise âfettir. 

Bizim yolumuzda olan kimselerin şu üç şeye dikkat etmesi gerekir:

Birincisi; Allah Teâlâ'ya karşı edeptir. Yâni zâhiri ve bâtını ile tamamen kulluk içinde olmalı, Allâh Teâlâ'nın bütün emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınmalı, Allâh Teâlâ'dan başka her şeyi gönülden çıkarmalı ve nîmetleri Allâh yolunda seferber etmelidir.

İkincisi; Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'e karşı edeptir. Bu da; ibâdet, muâmelât ve bütün davranışlarda O'na muhabbetle uymaktır.

Üçüncüsü; seni irşat eden Hak dostuna karşı edeptir.

Yenilecek bir gıdâ, bir yiyecek, her ne olursa olsun gafletle, öfke ile veya istemeyerek hazırlanmış ve tedârik edilmişse, onda hayır ve bereket yoktur. Zira ona nefis ve şeytan yol bulmuştur. Böyle bir yiyeceği yiyen kimsede, mutlaka feyiz ve huzurunu bozacak bir netice meydana gelir. Gaflete dalmadan yapılan ve Allâh Teâlâ'yı düşünerek yenen helâl ve hâlis yiyeceklerden hayır meydana gelir. İnsanların halis ve sâlih ameller işlemeye muvaffak olamamalarının sebebi; yemede ve içmede harama, şüpheli şeylere ve kul haklarına dikkat etmemeleridir. Her ne hâl olursa olsun, bilhassa namazda huşû ve huzur hâlinde bulunmak, zevkle ve gözyaşı dökerek namaz kılabilmek; helâl lokma yemeye ve yemeği Allâh Teâlâ'yı hatırlayarak pişirip O'nun huzûrunda imiş gibi yemeye bağlıdır. Vücûdu haram lokma ile beslenmiş olan bir kimse, namazdan bir neşve duyamaz.

Allâh Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in: "Namaz, müminin miracıdır." (Süyûtî, Şerhu İbn-i Mâce, I, 313) ifâdesinde hakîki namazın derecelerine işâret vardır. Namaza duran kimsenin, iftitâh tekbirini söylerken, Allah Teâlâ'nın azametini, yüceliğini düşünerek, huşû ve huzur hâlinde olması gerekir. Öyle ki, bu hâlini istiğrak, yâni kendinden geçme hâline eriştirmelidir. Bu hâlin zirvesi, Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'dedir.

"Lâ ilâhe illallâh" kelimesini söylemenin hakikati, Allâh Teâlâ'dan başka ne varsa hiçbirini kalpte put hâline getirmemektir. İslâm dîninin hükümlerini îfâ etmek, yâni emirleri yapıp yasaklardan sakınmak; haramları, şüpheli şeyleri, hatta mübahların fazlasını terk etmek, ruhsatlardan uzak durmak, mübahları zaruret miktarınca kullanmak, tamâmen nûr ve safâdır. Aynı zamanda evliyâlık derecelerine kavuşturan bir vâsıtadır. Velâyet derecelerine bunlarla ulaşılır. Uzak kalanların hepsi, bunlara dikkat etmediklerinden uzak kalırlar ve kendi arzularına uyarlar. Yoksa Cenâb-ı Hakk'ın feyzi her an gelmektedir.

Bahâüddîn Nakşibend -kuddise sirruh- (d. 1318, v. 1389)

Hz. Ahmed Er Rifai'den Nasihatler




Efendiler! Evliyâullâh'a yakınlık peyda etmeye çalışın. Çünkü Allâh'ın velîsini seven, Allâh'ı sevmiş; ona düşmanlık eden, Allâh'a düşmanlık etmiş olur. Zikre devam ediniz. Çünkü zikir, vuslat-ı ilâhî için bir mıknatıs, kurb-i ilâhî için sağlam bir iptir. Zikrullâha devam edenler, Allah ile hoştur. Allâh ile hoş olan, O'na kavuşmuştur. Zikrin kalbe yerleşmesi sohbetin bereketiyle mümkün olur. Çünkü kişi dostunun yolundadır.

Tefekkür, Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in ilk amelidir. Nitekim bütün farzlardan önce O'nun ibâdeti Allâh'ın mahlûkâtını ve nîmetlerini düşünmekten ibâretti. Öyleyse siz de tefekküre iyi sarılın ve ibret vesilesi yapın.

Dikkat edin! Elek gibi, unun incesini döküp, kepeğini kendinize koymayın. Sakın ağzınızdan hikmet dökülürken kalplerinizde hile ve fesat olmasın. Yoksa "İnsanlara iyiliği emredip kendinizi unutur musunuz?" (el-Bakara, 44) ayetince hesaba çekilirsiniz.

Kalplerinizi tertemiz yapınız, çünkü kalp temizliği üst-baş temizliğinden daha önemlidir. Zaten Allâhu Teâlâ elbiseye değil, kalplere nazar eder. İstikâmet hudûdunu gözetip Allah’tan başkasını talep ve ihtiyar etmeyin. Efendiler! Tevâzû ve sükûnetle kapıyı çalana kapı açılır. İçeriye kabul edilir. Boynu bükük olarak içeriye giren, izzetle ağırlanır.

Ahmed er-Rifâî -kuddise sirruh- (d. 1118, v. 1182)

Hz. Abdülkadir Geylani'den Nasihatler





Ey oğul! Sana takvâ gerek. Bu sebeple takvânın icaplarını îfâya gayret et ki, kalbin iç düşmanlıklardan ve çirkin huylardan kurtulsun. Hayırla istikâmetlensin.

Ey oğul! Dünyâlık toplarken, gece odun toplayan fakat eline ne geldiğini bilmeyen kişi gibi olma. Eline geçen dünyâlığın helâl mi haram mı, meşrû mu yoksa gayr-i meşrû mu olduğuna dikkat et. Bütün fiillerinde tevhîd ve takvâ güneşi ile berâber ol.

Ey oğul! Kur'ân ile amel etmek, seni Kur'ân'ın mevkîine yükseltir; oraya oturtur. Sünnet ile amel etmek ise, seni Allâh'ın Rasûlü'ne yaklaştırır. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in kalbî ve mânevî himmetiyle, Allâh dostlarının kalpleri çevresinden bir an dahî ayrılmazsın. Allah dostlarının kalplerini güzelleştiren odur.

Ey oğul! Haram yemek kalbini öldürür. Helâl yemek ise ihyâ eder. Lokma vardır seni dünya ile lokma vardır seni âhiretle meşgul eder. Yine lokma vardır, seni dünyâ ve ahretin Yaratanı'na rağbet ettirir.

Ey oğul! Nefsinle cihâd husûsunda sana yardım edenle arkadaş ol. Onun sohbetlerinde bulun. Nefsinin azmasına yardım edenle arkadaş olma. Önce kendi nefsinle meşgûl ol, kendi nefsine faydalı ol ve kendi nefsini düzelt. Sonra başkalarıyla meşgul ol. Başkalarını aydınlattığı hâlde kendini eritip bitiren mum gibi olma. Ey Allâh yolunda güzel ameller işlemek isteyen kişi! İhlâslı ol! Aksi hâlde, boşuna yorulmuş olursun.

İnsanları irşâd etmek, lafla değil, gönülden hâlis bir inanış ve iştiyâkla gerçekleşir. Yine bütün bunlar; halvet, ibadet, zikir, riyazet ve murakabe ile alınacak netîcelerdir. Yoksa şekilcilikten ve zâhirî gösterişten öteye geçmeyen ve rûha asla işlemeyen birtakım davranışlarla elde edilecek netîceler değildir. Bu sebeple, Allâh yolunun yolcusunun dili ile kalbi, içi ile dışı, sözü ile özü bir olmalı ve aynı şeyi terennüm etmelidir.

Abdülkâdir Geylânî -kuddise sirruh- (d. 1077, v. 1166)

Hz. Abdülhalık Gucdevani'nin Nasihati




Ey oğul! Sana vasiyet ederim ki; bütün hâllerinde ilim, edep ve takvâ üzerinde olasın! Geçmişlerin eserlerini oku ve Ehl-i sünnet vel-cemaat yolundan git! Fıkıh ve hadîs öğren ve cahil sofîlerden bucak bucak kaç! Namazlarını, mutlaka cemaatle kıl! Kalbinde şöhrete meyil varsa imam ve müezzin olma! Şöhretten gücünün yettiği kadar uzaklaş! Şöhrette âfet vardır.

Makamlarda da gözün olmasın; dâima kendini aşağılarda tut! Tâkat getiremeyeceğin işe kefil olma! Halkın seni alâkadâr etmeyen işlerine karışma! Fâsık idarecilerle düşüp kalkma! Her hususta dengeyi muhâfaza et! Ölçüyü kaçırıp güzel ses dinlemeğe fazla kapılma ki, rûhu karartır ve sonunda nifak doğurur. Böyleyken güzel sesi de inkâr etme ki, onunla ezan ve kur'an, ruhları ihya eder. Az ye, az konuş, az uyu ve gafillerden aslandan kaçar gibi kaç!

Fitne zamanları yalnızlığı tercih et, menfaati icâbı fetvâ vererek dînin hafife alınmasına sebep olanlardan, mağrur zenginlerden ve câhillerden uzak dur! Helâl ye, şüpheli işlerden sakın ve evlenmede takvâya dikkat et. Aksi hâlde dünyaya bağlanır ve o uğurda dinini zedelersin. Çok gülme; hele kahkahayla gülmemeye dikkat et! Çok gülmek kalbi öldürür. Fakat tebessümü de elden bırakma. Herkese şefkat gözüyle bak ve kimseyi hakîr görme! Kendi dışını aşırı bezeyip süsleme ki, dış mamurluğu iç haraplığından gelir.

Münâkaşa etme, kimseden bir şey isteme, müstağnî kal, kanaatle zengin ol, vakarını koru! Sende emeği olanlara ve seni terbiye edenlere karşı vefâkâr ol, malınla ve canınla onlara hizmet et ve onların hâli ile hâllen! Onları kınayan gâfiller felâh bulmaz. Dünyaya ve dünya ehli olan gâfillere meyletme! Gönlün dâima mahzûn, bedenin kulluğa güçlü, gözün yaşlı ve kalbin rakik olmalı. İşin hâlis, duân iltica ve libasın mütevazi, yoldaşın Hak dostları, sermayen zahirî ve batınî din ilimleri, evin mescit ve yakının Allah dostları olsun!

Abdülhâlık Gucdevânî -kuddise sirruh- (v. 1189)

KAYNAKLAR


KAYNAKLAR

Beatty J.K. ve Chaikin A. (editörler); The New Solar System, Cambridge University Press, 1990.
Blanco V.M. ve McCuskey S.W.; Çeviri: Z. Tüfekçioğlu; Güneş Sisteminin Temel Fiziği, Ankara Üniversitesi Fen Fak. Yayınları 1978.
Hazer S.; Astronomi (Lise III Fen Kolu), Remzi Kitabevi, 1974.
Kaufmann W.J.; Universe, U.H. Freeman and Comp. NewYork, 1991.
Kızılırmak A.; Astronomi Dersleri (Cilt II): Güneş Sistemi, Ege Üniversitesi Matbaası, 1966.
Kızılırmak A.; Astronomi Dersleri (Cilt III): Astrofiziğe Giriş, Ege Üniversitesi Matbaası, 1970.
Kızılırmak A.; Gökbilim Dersleri (Cilt I): Küresel Gökbilim, Ege Üniversitesi Matbaası, 1977.
Motz L. ve Duven A.; Çeviri: N. Gökdoğan, M. Hotinli ve A. Kıral; Astronomide Temel Bilgiler, ‹stanbul Üniversitesi Fen Fak. Yayınları 1974.
Swihart T.L. ve Akyol Ü.; Astrofizik ve Yıldızlar Bilgisi, Ege Üniversitesi Matbaası, 1970.
Zeilik M., Gregory S.A. ve Smith E.P.; Introductory Astronomy and Astrophysics, Saunders College Publ. 1992.

BAZI İSLÂM ASTRONOMLARI


BAZI İSLÂM ASTRONOMLARI
Habeş El-Hâsib (770-864)
Merv'li ve büyük bir olasılıkla Türk olan Habeş El-Hâsib astronomi bilginlerindendir. Üç zîç düzenlemiştir. Bunlardan biri, Hind astronomisinden esinlenerek hazırlanan "El-zîç meshebi'l Sindhind'tir."
İkincisi, El-Zîç-el mümtahan (yani kendinden önce yapılmış astronomik gözlemler denetlenerek düzenlenen Zîç) dır. Üçüncüsü de bunların kısaltılmış bir özetidir.
XI. yüzyılın ünlü bilgini Bîrûnî'nin zamanında hâlâ değerini koruduğu anlaşılan bu eserlerden başka, Habeş-El Hâsp'in usturlâb üzerine, Yıldızların boyutları ile ilgili ve küresel astronomi konusunda eserleri bulunduğu bilinmektedir.
El-Kindî (? - 873)
Halife El-Me'mûn döneminde yetişerek, değişik konularda yüzlerce eser yazıp, hürmet ve itibâr kazanan El-Kindî, ilk müslüman filozof olarak tanınmaktadır.
Özellikle sayılar teorisi, küresel astronomi, Öklid geometrisi, yıldız gözlemleri ve aynalar üzerine kitap yazmıştır. Doğum tarihi bilinmeyen El-Kindî 873 yılında ölmüştür. Eserleri Lâtinceye, hatta yaşayan batı dillerine çevrilmiş ve yayınlanmıştır.
Sabit bin Kurra (821-894 veya 901)
Harran'lı Sabit bin Kurra Eski Yunanca yazılmış matematik ve astronomi eserlerinin çevirilerini yaparak ün kazanmış bir bilgindir. Öklid, Apollon ve Batlamyus'un Geometri ve Astronomi ile ilgili eserlerinin çevirisi, yorumu ve düzeltmeleri ile ilgili yüze yakın çalışması vardır. Bu çalışmalar Ay ve Güneş tutulmaları, zaman ölçümü, konik kesitleri, gözlem yöntemleri, cebir problemlerini geometrik yollarla çizme konularını içermektedir. Yaşadığı dönemdeki ziçlerle, Batlamyus ziçi arasındaki farklar üzerine de bir çalışması vardır. Arşimet'in eserleri ile de yakından ilgilenen Sabit bin Kurra, mekaniğin değişik konuları üzerine de çalışmalar yapmıştır.
Fergani
Türkistan'ın bir bölgesi olan Fergana'da yetişmiş öz bir Türk emirinin oğlu olan bu ünlü astronom, Batı bilim dünyası literatüründe Alfarganus diye ün kazanmıştır. Astronomi adlı kitabının hemen bütün Orta Çağ boyunca doğuda olduğu kadar batıda da etkisi büyük olmuştur. Doğum ve ölüm tarihleri bilinmemekte, sadece (861)'de henüz hayatta olduğu anlaşılmaktadır. Eserleri Lâtince ve İbranice'ye çevrilmiş, astronomi kitabının asıl metni ile Lâtince çevirisi Batı'da 1493, 1537, 1546, 1590 ve 1669'da tekrar tekrar basılarak yayınlanmıştır.
Fergani tarafından verilen astronomik ölçüler ve gezegenlerin uzaklıkları ile boyutları hakkındaki bilgiler Kopernik dönemine gelinceye kadar hemen hiç bir değişikliğe uğramadan kullanılmıştır.
El-Bettani (858-929)
Eserlerinin Lâtinceye çevirilerinde Albatagnius veya Albatagni diye anılan El-Bettani, Harran bölgesinde doğmuştur. Rakka şehrinde kendi imkânlarıyla bir Rasathane yaptırmış ve burada uzun süre önemli gözlemlerde bulunarak astronomiye büyük katkıları olmuştur. Bir süre Hilâfet ve Bilim merkezi Bağdat'a da gitmiş, bilimsel temaslarda bulunmuştur. El-Bettani büyük bir doğrulukla ekliptiğin (tutulum dairesinin) eğimini, dönencel yıl süresini ve mevsimleri büyük bir doğrulukla belirlemiştir. Güneş'in görünür hareketini incelemiş, görünür çapının zamanla değiştiğini göstermiştir. Yeniay'ın görülebilirlik şartlarını belirleyici yeni ve çok duyarlı bir görüş oluşturmuştur. Ay ve Güneş tutulmaları ile ilgili gözlemleri, Ay yörünge hareketinde uzun süreli değişimler olduğunu göstermiştir. El-Bettani ayrıca küresel trigonometri problemlerinin çözümü için yeni yöntemler geliştirmiştir. Bu bilgiler Batı'da XV. yüzyılın bilimsel uyanış devri çalışmalarına rehber olmuştur.
El-Bettani'nin yüzyıllar boyunca itibarda tutulan "Ziç"inin Lâtince çevirisi, önce 1537'de ve düzeltilmiş şekli XX. yüzyıl başlarında Arapça aslıyla birlikte yayınlanmıştır.
Ebü'l-Vefa (940-997/8)
Horasan'da-Nişabur ile Herat arasındaki Buzcan (veya Bozcan) adlı kentte doğmuş, Bağdat'ta ölmüştür. Orta Çağ'da -Doğu'da- yetişen matematikçi astronomların en büyüklerinden olan Ebü'l-Vefa, Birüni'nin ifadesine göre, küresel astronomide ve gözlem yöntemlerinde önemli gelişmeler sağlamıştır. Abbasi hükümdarı erefüddün Devle'nin Bağdat'ta saray bahçesinde kurduğu rasathanede çalışmıştır. Ay'ın hareketlerini incelemiş, birçok matematik kitabı yanında bir de Batlamyus'un "Almagest" kitabına benzer orijinal bir astronomi kitabı yazmıştır.

Ay Tutulmaları


1993-1999 Yılları Arasında Oluşan Ay ve Güneş Tutulmaları
1) Ay Tutulmaları
Tutulma yüzdesi Tutulma süresi
Tarih % 100= Tam tut. saat dak
4 Temmuz 1993 100 1 38
29 Kasim 1993 100 0 50
25 Mayis 1994 28 - -
15 Nisan 1995 12 - -
4 Nisan 1996 100 1 24
27 Eylül 1996 100 1 12
24 Mart 1997 93 - -
16 Eylül 1997 100 1 06
28 Temmuz 1999 42 - -
2) Güneş Tutulmaları
Tarih Yer Tür Not
10 Mayis 1994 Pasifik, Meksika, Halkalı -
Amerika, Kanada
3 Kasim 1994 Peru, Brezilya, Tam Maks. süre
Güney Atlantik 4d 23sn
29 Nisan 1995 Güney Pasifik, Peru, Halkalı -
Güney Atlantik
24 Ekim 1995 İran, Hindistan, Tam Maks. süre
Pasifik 2d 5sn
17 Nisan 1996 Antartika Parçalı %83 Örtülme
12 Ekim 1996 Kuzey Kutup Parçalı %76 Örtülme
9 Mart 1997 Rusya, Kuzey Kutup Tam Maks. süre
2d 50sn
2 Eylül 1997 Antartika Parçalı %90 Örtülme
26 fiubat 1998 Pasifik, Atlantik Tam Maks. süre
3d 56sn
22 A€ustos 1998 Hint Okyanusu, Halkalı -
Doğu Hindistan, Pasifik
16 fiubat l999 Hint Okyanusu, Halkalı -
Avustralya, Pasifik
11 A€ustos 1999 Atlantik, Avrupa, Tam 2d 23sn
Türkiye, Hindistan

Gezegenlerin Temel Özellikleri


Gezegenlerin Temel Özellikleri
ÖZELLİKLER MERKÜR VENÜS YER MARS JÜPİTER SATÜRN URANÜS NEPTÜN
Yörünge Dönemi (Yıl) 0.24085 0.61521 1.00004 1.8809 11.8623 29.458 84.01 164.79
Yörünge Dönemi (Gün) 87.969 224.701 365.256 686.98 4332.71 10759.5 30685 60190
Dış Merkezlik 0.2056 0.0068 0.0167 0.0934 0.0485 0.0556 0.0472 0.0086
Yörüngenin Eğimi (derece) 7 3.39 0 1.85 1.3 2.49 0.77 1.77
Büyük Uyduların sayısı 0 0 1 2 16 17 15 8
Aklık Derecesi 0.058 0.76 0.39 0.15 0.51 0.5 0.66 0.62
Kütle (kg) 3.302x1023 4.871x1024 5.975x1024 6.421x1023 1.900x1027 5.688x1026 8.70x1025 1.030x1026
Kütle (M;=1) 0.0558 0.815 1 0.1074 317.893 95.147 14.54 17.23
Ekvator Yarıçapı (km) 2439 6052 6378 3398 71398 60398 25400 24300
Basıklık* 0 0 0.0034 0.0059 0.0637 0.102 -0.024 0.0266
Ortalama Yoğunluk (gr/cm3) 5.42 5.25 5.52 3.94 1.314 0.69 -1.19 1.66
Ortalama Yüzey Sıcaklığı (°K) 440 730 288 218 -- -- ? ?
Gelen Güneş Enerjisi (Yer'e göre) 6.7 1.9 1 0.43 0.04 0.01 0.0031 0.001
Ortalama Güneş Uzaklığı (GB) 0.387099 0.723332 1 1.5237 5.202561 9.554747 19.21814 30.1096
Ortalama Güneş Uzaklığı (106km) 57.9 108.2 149.6 227.9 778.3 1429.4 2875 4504.3
Ekvatorda Yüzey İvmesi (m/s2) 3.78 8.6 9.78 3.72 22.88 9.05 7.77 11
Ekvatorda Kaçış Hızı (km/s) 4.3 10.3 11.2 5 59.5 35.6 21.22 23.6
Yıldızıl Dönme Dönemi (gün) 58.65 -243.01 23.9345 24.663 9.841 saat 10.233 saat -15.5 saat 15.8
Dönme Ekseni Eğimi (derece) 3 177.8 23.44 23.98 3.08 2.73 97.92 28.8
Hacmin %si Olarak Temel Yapı 0.6 kayalık 0.4 demir 0.85 kayalık 0.15 demir 0.85 kayalık 0.15 demir 0.95 kayalık 0.05 demir 0.99 H+He 0.98 H+He 0.6 H+He
0.4 Buz
0.5 H+He
0.5 Buz
Atmosferik Basınç (Kg/m2) Çok az 1030000 10360 160 -- -- ? ?
* (RE-RP)/RE formülü ile hesaplanır. Burada, RE ekvator yarıçapı; RP ise kutupsal yarıçaptır.

BİRİMLER


BİRİMLER
Astronomik birim (Gök birimi, GB): AU = 1.496 x 1011 m
Parsek: pc = 206265 AU = 3.26 Iy = 3.086 x 1016 m
Işık Yılı: Iy = 6.324 x 104 AU = 0.307 pc = 9.46 x 1015 m
Yıldız Yılı: 1yr = 365.26 gün = 3.16 x 107 s
Yer'in Kütlesi: M= 5.98 x 1024 kg
Yer'in Ekvator yarıçapı: R= 6378 km
Yer'in Yörünge hızı: V= 30 km/s
Güneş'in Kütlesi: M; = 1.99 x 1030 kg
Güneş'in yarıçapı: R; = 6.96 x 105 km
Güneş'in ışınım gücü: L; = 3.90 x 1026 W
Güneş'in etkin sıcaklığı: Teff = 5780 K
Ay'ın Kütlesi: MM = 7.3 x 102 kg = 0.0123 M
Ay'ın yarıçapı: RM = 1738 km = 0.273 R
Ay Yörüngesinin yarıçapı: dM = 3.84 x 105 km
Yıldızıl Ay: PM = 27.3 gün
Sinodik Ay: = 29.5 gün
Güneş'in galaksi merkezinden uzaklığı: R; = 8.5 kpc
Güneş'in galaksi merkezine nazaran hızı: V; = 220 km/s
Galaksinin Çapı: RGal = 120 kpc
Galaksinin Kütlesi: MGal = 7 x 1011 M;
Fizik ve Matematik Sabitleri
Işık hızı: c = 3.00 x 108 m/s
Çekim sabiti: G = 6.67 x 10-11 N m2/kg2
Planck sabiti: h = 6.623 x 10-34 joule s
Boltzman sabiti: k = 1.38 x 10-23 joule/K
Rydberg sabiti: R = 1.097 x 107 /m
Stefan-Boltzman sabiti: σ = 5.67 x 10-8 W/m2K-4
Wien Yasası sabiti: λmaxT = 2.898 x 107 Å K
Hidrojen Atomunun kütlesi: mH = 1.67 x 10-27 kg
Elektron'un kütlesi: me = 9.11 x 10-31 kg
Elektron'un yükü: e = 1.60 x 10-19 C
Elektron volt: 1 eV = 1.602 x 10-19 J
eV'un dalgaboyu karşılığı: 1 eV ∅ 1.24 x 104 Å
π = 3.1416
e = 2.7183
Log10e = 0.4343

Takım Yıldızlar


Takım Yıldızlar
Latince Adı Kısa Adı Türkçe Adı Latince Adı Kısa Adı Türkçe Adı
1 Andromeda And Andromeda 45 Lacerta Lae Kertenkele
2 Antlia Ant Pompa 46 Leo Leo Arslan
3 Apus Aps Cennet kuşu 47 Leo Minor LMi Küçük arslan
4 Aquarius Aqr Saka 48 Lepus Lep Tavşan
5 Aquila Aql Kartal 49 Libra Lib Terazi
6 Aries Ari Koç 50 Lupus Lup Kurt
7 Ara Ara Sunak 51 Lynx Lyn Vaşak
8 Auriga Aur Arabacı 52 Lyra Lyr Çalgı
9 Bootes Boo Çoban 53 Mensa Men Masa
10 Caelum Cae Çelik kalem 54 Microscopium Mic Mikroskop
11 Camelopardalis Cam Zürafa 55 Monoceros Mon Tekboynuz
12 Cancer Cnc Yengeç 56 Musca Mus Sinek
13 Canes Venatici CVn Av köpekleri 57 Norma Nor Cetvel
14 Canis Major CMa Büyük köpek 58 Octans Oct Sekizlik
15 Canis Minor CMi Küçük köpek 59 Ophiuchus Oph Yılancı
16 Capricornus Cap Teke 60 Orion Ori Orion
17 Carina Car Karina 61 Pavo Pav Tavus
18 Cassiopeia Cas Koltuk 62 Pegasus Peg Kanatlı at
19 Centaurus Cen Erboğa 63 Phoenix Phe Anka
20 Cepheus Cep Sefe 64 Perseus Per Perse
21 Cetus Cet Balina 65 Pictor Pic Ressam
22 Chamaeleon Cha Bukalemun 66 Pisces Psc Balıklar
23 Circinus Cir Pergel 67 Piscis Austrinus PsA Güney balığı
24 Columba Col Güvercin 68 Puppis Pup Pupa
25 Coma Berenices Com Berenisin saçı 69 Phyxis Pyx Kumpas
26 Corona Australis CrA Güney tacı 70 Reticulum Ret Ağcık
27 Corona Borealis CrB Kuzey tacı 71 Sagitta Sge Ok
28 Corvus Crv Karga 72 Sagittarius Sgr Nişancı
29 Crater Crt Kupa 73 Scorpius Sco Akrep
30 Crux Cru Güney haçı 74 Sculptor Scl Yontar
31 Cygnus Cyg Kuğu 75 Scutum Sct Kalkan
32 Delphinus Del Yunus 76 Serpens Ser Yılan
33 Dorado Dor Kılıç balığı 77 Sextans Sex Altılık
34 Draco Dra Ejderha 78 Taurus Tau Öküz
35 Equuleus Equ Tay 79 Telescopium Tel Dürbün
36 Eridanus Eri Irmak 80 Triangulum Tri Üçgen
37 Fornax For Ocak 81 Triangulum Australe TrA Güney üçgeni
38 Gemini Gem İkizler 82 Tucana Tuc Tukan
39 Grus Gru Turna 83 Ursa Major UMa Büyük Ayı
40 Hercules Her Herkül 84 Ursa Minor UMi Küçük Ayı
41 Horologium Hor Saat 85 Vela Vel Yelken
42 Hydra Hya Su yılanı 86 Virgo Vir Bakire
43 Hydrus Hyi Küçük su yılanı 87 Volans Vol Uçan balık
44 İndus İnd Hintli 88 Vulpecule Vul Tilkicik

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...