18 Ocak 2013

AYRILIK HEDİYESİ



AYRILIK HEDİYESİ

şimdi saat sensizliğin ertesi

yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın

avutulmuş çocuklar çoktan sustu

bir ben kaldım tenhasında gecenin

avutulmamış bir ben…şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim ki 

bu yaşlar utangaç boynunun kolyesi olsun

bu da benden sana ayrılığın hediyesi olsun

soytarılık etmeden güldürebilmek seni

ekmek çalmadan doyurabilmek

ve haksızlık etmeden doğan güneşe

bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi

mülteci isteklerim oldu ara sıra, biliyorsun..

şimdi iyi niyetlerimi bir bir yargılayıp asıyorum

bu son olsun be..bu son olsun!bu da benim sana

ayrılırken mazeretim olsun!şimdi saat yokluğunun belası

sensiz gelen sabaha günaydın!işi-gücü olanlar çoktan gitti

bir ben kaldım voltasında sensizliğin

hiç uyumamış bir ben…şimdi dişlerimi sıkıp

dudaklarıma kanamayı öğrettimki bu kızıl damlalar

körpe yanağında bir veda busesi olsun bu da benden sana

heba edilmiş bir aşkın son nefesi olsun…

kafamı duvara vurmadan

tanıyabilmek seni beyninin içindekileri anlayabilmek

ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü

bütün saatleri öylece durdurabilmek için

çıldırasıya paraladım kendimi lanet olsun!

artık sigarayı üç pakete çıkardım günde

olsun be! ne olacaksa olsun!

bu da benim sana ayrılırken şikayetim olsun

Yusuf HAYALOĞLU

GÜLEN VE AĞLAYAN GÜNLER





GÜLEN VE AĞLAYAN GÜNLER

Seni çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda deli gibi, divane
gibi Aslı gibi Ferhat gibi sevdiğimi;
cumartesilerde, 
pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda nefret ettiğimi biliyor musun?
Seni cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda
özlediğimi; çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda duyduğumu
duyuyor musun?
Seni çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda benim saydığımı;
cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda kaybettiğimi
biliyor musun?
Seni cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda Kerem
gibi, Şirin gibi kıskandığımı; çarşambalarda, perşembelerde ve
cumalarda ancak huzura erdiğimi görüyor musun?
Seni çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda kucakladığımı;
cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda tiksindiğimi
anlıyor musun?
Seni cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda
unuttuğumu; çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda tutuştuğumu
duyuyor musun?
Seni çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda Mecnun gibi, berduş
gibi sarhoş gibi düşündüğümü; cumartesilerde, pazarlarda,
pazartesilerde ve salılarda sildiğimi anımsıyor musun?
Seni cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda
tokatladığımı, çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda okşadığımı
biliyor musun?
Seni çarşambalarda, perşembelerde ve cumalarda sakladığımı;
cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde ve salılarda
sakatladığımı görüyor musun?
Cumartesilerde, pazarlarda, pazartesilerde, salılarda ÖLDÜĞÜMÜ;
çarşambalarda, perşembelerde, cumalarda UÇTUĞUMU anlıyor musun?
Bu kadarcık günü bana verdiğin için yaşıyor musun?
Ve söylesene be vicdansız
SEVİYOR MUSUN?


Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...