31 Mayıs 2014

ABRAHAM LİNCOLN SÖZLERİ





ABRAHAM LİNCOLN SÖZLERİ

Gelecek senin notlarındır, geçmişse sınavın. Karakter ağaç ise, şan ve şeref o ağacın gölgesi gibidir; biz hep gölgeyi düşünürüz oysa gerçek olan ağacın kendisidir. Aynaya baktığında başka birini görmek istemiyorsan kendin gibi ol. Alkışlara inanmayın; çoğunluk alkışlıyorsa iyi, güzel ama alkışlayanlar ya dalkavukların elleriyse. Bazı insanları her zaman, bütün insanları da bazen kandırabilirsiniz; ama bütün insanları her zaman kandıramazsınız. Kendinizle ilgili iyi hissettiğinizde enerjiniz pozitif titreşir. Enerjiniz pozitif titreşirken kendinize pozitif şeyleri çekersiniz. İstediklerinizin olması için ; pozitif titreşime geçmeniz zorunludur. İyi bir iş yaptığımda kendimi iyi, kötü bir iş yaptığımda kendimi kötü hissediyorum. İnandığım tek din bu! Hiçbir şeyden asla vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir. İnsanların kimlikleri güç ve makam sırasında ortaya çıkar. Güç süreklidir; ama gücün kazandığı zaferlerin ömrü pek kısa olur. Hatadan korkan bir insan hiçbir şey yapamaz. Diplomasi, insanları kendilerini gördükleri gibi tarif edebilmektir. Ne kadar mutlu olmaya karar vermişseniz o kadar mutlu olursunuz. Siz içkiyi savuna bilirsiniz ama içki sizi asla savunmaz. Bir ülke, yarı köle yarı özgür insanlardan oluşursa yaşayamaz. Geçmişini sadece özlemek istemiyorsan ayak izlerini kaybetmemelisin. Tecrübeme göre eğitimsiz kimselerin erdemleri de azdır. Yarın geride kalan ömrümüzün ilk günüdür. Uşak olmayı istemediğim gibi, uşak kullanmayı da sevmem; benim demokrasi anlayışım budur. Unutma, yarın geride kalan ömrümüzün ilk günüdür. Ormanda kıvılcım çıkarmaya teşebüs edenler, yalnızca bir tutam aydınlık için övülebilirler. Aslında onlardan geriye kalan, kalın bir toz bulutu ve kendilerinin de karıştığı etten ve kemikten siyah kül yığınıdır. Politikacılar halkın çıkarlarından farklı çıkarlara sahip olan insanlar topluluğudur. Eğer bir ağacı kesmek için bir saatim olsaydı, ilk kırkbeş dakikada sadece baltamı bilerdim. Konuşup da aptallığınızı ortaya koyacağınıza, konuşmayın da hiç olmazsa herkesin şüphesi kalsın. Neredeyse bütün erkekler güçlüklere dayanabilir, ama bir adamın karakterini test etmek istiyorsan, ona güç ver. Okulda hata yapmanın,hile yapmaktan çok daha onurlu olduğunu öğret ona (oğlunun öğretmenine) Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız söyleyeyim; Annemdir. Hayatta olduğum, olacağım herşeyi güzel anneme borçluyum. Hemen herkes sıkıntıya göğüs gerebilir ama insanın asıl karakteri eline kuvvet geçtiğinde ortaya çıkar. Güçlüğe hemen hemen her insan dayanabilir fakat onun karakterini sınamak istiyorsanız ona yetki verin. Başkalarının hürriyetlerini tanımayanlar, hürriyete layık değildir. Evsiz biri başkasının evini yıkmaya çalışmamalı, çalışıp kendine bir ev yapmalıdır. Dünyanın büyük adamları okullarının en büyük öğrencileri değildi; çoğu zaman en büyük okulları bitirenler de hayatın büyük adamları olmamışlardır. Muhafazakarlık nedir? Eski ve denenmişe hayran olmamak, yeni ve denenmemişe muhalif olmak değil midir? Demokrasi, halkın halk tarafından halk için idaresidir. Kimse kimseyi rızası olmadan yönetemez. Başka ulusları özgürlüklerinden edenler er geç kendileri de özgürlüklerinden olurlar. Eğer ilk önce nerede olduğumuzu ve nereye meylimiz olduğunu bilirsek, ne yapmamız gerektiğini ve nasıl yapacağımızı iyi değerlendirebiliriz. Eğer karşınızdaki kişiye, bütün kalbin ve yeteneklerinle yardım etmeyi kabul edebiliyorsan, işte o zaman onu eleştirebilirsin. Bu olumlu eleştiridir. Genç bir adamın ilerlemesi; başkalarının onun ilerlemesinden, ne kadar rahatsız olurlarsa olsunlar onun muktedir olduğu her yolda kendisinini islah etmesiyle kabildir… kuşku ve kıskançlık hiçbir insana, hiçbir durumda faydalı olmamıştır. Gerçi bir adamın yükselmesine mani olmak için bazı kötü yürekli girişimler olabilir, hatta bunların başarılı olmaları bile mümkündür, eğer onlar zihninin asıl gerçek yoldan sapmasına ve haksızlık üzerinde zamanını israf etmesine sebep olursa. Ya hür bir millet olarak yaşayalım ya da ölelim.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ÖZLÜ SÖZLERİ






ataturk

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ÖZLÜ SÖZLERİ
Biz Türkler, bütün tarihimiz boyunca hürriyet ve istiklâle timsal olmuş bir milletiz. Ne kadar zengin ve müreffeh olursa olsun, istiklâlden mahrum bir millet, medenî insanlık karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye lâyık sayılamaz. Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir. Ben milletimin en büyük ve ecdadımın en değerli mirası olan bağımsızlık aşkı ile dolu bir adamım. Çocukluğumdan bugüne kadar ailevî, hususî ve resmî hayatımın her safhasını yakından bilenler bu aşkım malumdur. Bence bir millete şerefin, haysiyetin, namusun ve insanlığın vücut ve beka bulabilmesi mutlaka o milletin özgürlük ve bağımsızlığına sahip olmasıyla kaimdir. Ben şahsen bu saydığım vasıflara, çok ehemmiyet veririm. Ve bu vasıfların kendimde mevcut olduğunu iddia edebilmek için milletimin de aynı vasıfları taşımasını esas şart bilirim. Ben yaşabilmek için mutlaka bağımsız bir milletin evladı kalmalıyım. Bu sebeple milli bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin menfaatleri icap ettirirse, insanlığı teşkil eden milletlerden her biriyle medeniyet icabı olan dostluk ve siyaset münasebetlerini büyük bir hassasiyetle takdir ederim. Ancak, benim milletimi esir etmek isteyen herhangi bir milletin, bu arzusundan vazgeçinceye kadar, amansız düşmanıyım. Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. Milletlerin esirliği üzerine kurulmuş müesseseler her tarafta yıkılmaya mahkumdurlar. Cumhuriyet fikir serbestliği taraftarıdır. Samimi ve meşru olmak şartıyla her fikre saygı duyarız. Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir. Gerçi bize milliyetçi derler. Ama, biz öyle milliyetçileriz ki, işbirliği eden bütün milletlere hürmet ve riayet ederiz. Onların milliyetlerinin bütün icaplarını tanırız. Bizim milliyetçiliğimiz herhalde hodbince ve mağrurca bir milliyetçilik değildir. Bilelim ki milli benliğini bilmeyen milletler başka milletlere yem olurlar. Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur. Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır. Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca etkendir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek bağımsızlığını korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır. Bir dinin tabiî olması için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz. Türk Milletinin istidadı ve kesin kararı medeniyet yolunda, durmadan, yılmadan ilerlemektir. Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkumdurlar. Büyük dinimiz çalışmayanın insanlıkla hiç ilgisi olmadığını bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kâfir olmak sayıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış tefsiri yapanların maksadı İslâmların kâfirlere esir olmasını istemek değil de nedir? Her sarıklıyı hoca sanmayın, hoca olmak sarıkla değil, dimağladır. Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır. Medeniyetin emir ve talep ettiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Biz dünya medeniyeti ailesi içinde bulunuyoruz. Medeniyetin bütün icaplarını tatbik edeceğiz. Bizim devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk Milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla arttırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifemizdir. İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça öteki kısmı göklere yükselebilsin? Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın. Anaların bugünkü evlatlarına vereceği terbiye eski devirlerdeki gibi basit değildir. Bugünün anaları için gerekli vasıfları taşıyan evlat yetiştirmek, evlatlarını bugünkü hayat için faal bir uzuv haline koymak pek çok yüksek vasıflar taşımalarına bağlıdır. Onun için kadınlarımız, hattâ erkeklerimizden çok aydın, daha çok feyizli, daha fazla bilgili olmaya mecburdurlar; eğer hakikaten milletin anası olmak istiyorlarsa. Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk Milletine canımı vereceğim. Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz. Yüksek Türk! Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur. Benim naçiz vücudum nasıl olsa bir gün toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ebediyen yaşayacaktır. Sizler, yani yeni Türkiye’nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz… Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir. Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Müsbet bilimlerin temellerine dayanan, güzel sanatları seven, fikir terbiyesinde olduğu kadar beden terbiyesinde de kabiliyeti artmış ve yükselmiş olan erdemli, kudretli bir nesil yetiştirmek ana siyasetimizin açık dileğidir. Mualimler! Yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmenleri ve eğiticileri, sizler yetiştireceksiniz. Ve yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Eserin kıymeti, sizin maharetiniz ve fedakârlığınız derecesiyle mütenasip bulunacaktır. Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir. Dünyanın her tarafından öğretmenler insan topluluğunun en fedakâr ve muhterem unsurlarıdır. Okul sayesinde, okulun vereceği ilim ve fen sayesindedir ki, Türk milleti, Türk sanatı, Türk iktisadiyatı, Türk şiir ve edebiyatı bütün güzellikleriyle gelişir. Türkiye’nin asıl sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür. O halde, herkesten daha çok refah, saadet ve servete müstahak ve layık olan köylüdür. Onun için, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin iktisadi siyaseti bu aslî gayeye erişmek maksadını güder. Ekonomik kalkınma, Türkiye’nin hür, müstakil, daima daha kuvvetli, daima daha refahlı Türkiye idealinin belkemiğidir.


ALBERT EİNSTAİN SÖZLERİ





albert-einstein-sozleri

ALBERT EİNSTAİN SÖZLERİ
Mutlu olmak istiyorsan, bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil. Dünya; kötülük yapanlar değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir. Hayatı yaşamanın iki yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin mucize olduğunu düşünmek. İnsan aklın sınırlarını zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz. Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil; soracağı sorulardan anlaşılır… Takdir ediliyorsan değil, Taklit ediliyorsan başarmışsın demektir. Sakın Sana Kötüsün Diyenlere Aldırma. Bana da Gerizekalısın diyenler Oldu. Ve Ben Atomu Parçalayıp Ellerine Verdim. Küçük mevzularda gerçeği ciddiye almayan birine, büyük mevzularda da güvenilemez. İnsan savaş gibi inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna ölse daha iyi değil mi. İnsanı ayakta tutan iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır. Her savaş insanlığın ilerlemesini engelleyen kötülük zincirine bir halka ekler. İnancı dışlayan bilim topal, bilimi dışlayan din kördür. Hayal gücü bilgiden daha önemlidir. Neden bunca kişinin odun kırmaktan büyük zevk aldığını biliyorum. Bu aktivitede sonuçları hemen anında alabilirsiniz. Zorunlu askerlik sadece medeniyetin devamı için değil, aynı zamanda varlığımız için de ciddi bir tehlike oluşturur. Herkesin fikir birliğine vardığı bir akşam, kayıp bir akşamdır. Aynı anda, hem savaşa hazırlanıp, hem de savaşı önleyemezsiniz. Eleştiriyi kabul etmeyen, başarısına inandıracak kimseyi bulamaz. Zorlukların göbeğinde fırsatlar yatıyor. Hiçbir şeyi riske atmamak, aslında herşeyi riske atmaktır. Hayat düşünenler için komedi, hissedenler için facia… Aylarca, yıllarca düşünür de düşünürüm. Doksan dokuz defasında yanlış sonuca varırım. Yüzüncüsünde haklıyımdır. Mevcut bilgi birikimimizle öyle sorunlar yaratırız ki aynı birikimimiz bu sorunları çözmemize yetmez. Bir hatayı iki defa tekrar etmeyen en mükemmel insandır. Bir ülkenin geleceği o ülke insanlarının göreceği eğitime bağlıdır Gelecekte başarılı olacak insanlar, geçmişten çalışarak ulaşmalıdır. En değerli kişiler alçakgönüllü olanlardır. Coşku, zekadan daha önemlidir. Savaşsız bir dünyanın mimarları Askerlik hizmetini reddeden gençler olacaktır. Genelde insanlığın kaderi, hak ettiği olacaktır. Delilik şüphesiz aptallıktan daha iyidir, Delilik var olmuş bir zekanın yok oluşudur. Aptallık ise var olmamış bir zekanın var olmamaya devam edişidir! Çok zeki olduğumdan değil, sadece sorunların üstünde daha çok duruyorum. Dahiliğin mutlak bir sınırı vardır, aptallığın asla. Dünyada bir tane dahi çocuk mutsuz olduğu sürece, büyük icatlar ve ilerlemeler yoktur. Hayal bilimden daha önemlidir, çünkü bilim sınırlıdır. Dehanın 10′da 1′i yetenek 10′da 9′u da çalışmaktır. Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı. Ben atomu insanlığa hizmet etmek için buldum. Onlar bomba yapıp birbirlerini yok ettiler. Böyle olacağını bilseydim, bir ayakkabı tamircisi olurdum. Bilim atom bombasını üretti, fakat asıl kötülük insanların beyinlerinde ve kalplerindedir. Önyargıları yok etmek, atom çekirdeğini parçalamaktan daha zordur. Yanlış yapmayan insan yoktur; insanlık yanlışını kabul ve düzeltmekle olur. Hayat bisiklet gibidir,dengeyi kaybetmemek için ilerlemek gerekir. Eğitim, insanın okulda öğrendiği her şeyi unuttuğunda arta kalandır. Ben gelecek için hiç bir endişe duymadım. O yeterince hızlı geliyor. Sadece iki şey sınırsızdır, evren ve insanoğlunun ahmaklığı, ilkinden o kadar da emin değilim. Aptallığın en büyük kanıtı, aynı şeyi defalarca yapıp farklı bir sonuç almayı ummaktır. Bilgelik dünyanın düzenini değiştirmekten çok, kendi isteklerini değiştirmektir. En önemli insani çaba, eylemlerimizde ahlaklı olmak için çalışmaktır. İç dengemiz ve hatta varoluşumuz buna bağlıdır. Ancak iyi ahlaklı eylemler hayata güzellik ve onur verebilir. Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşamaya değer bir hayattır. İlkelerin boğazına dolanıp dibe batmaktansa, oportünist olup suyun üstünde kalmayı yeğlerim. Bir kum tanesinin sırrını çözmeyi başarsaydık, bütün dünyanın sırrını öğrenmiş olurduk. Aynı şeyi defalarca yapıp farklı sonuç almayı uman kişiye aptal denir. Dahiliğin bile mutlak bir sınırı varken aptallığın asla. En kötüsü de Dünya onlarla doludur. Evrenin en anlaşılmaz özelliği anlaşılabilir olmasıdır. Çok hırslı insanlar, toplumda övülürler ve onların hep başarıya ulaştıkları düşünülür. Ama hırslı insanlar bana; kendilerini durmadan yıpratan, hiçbir zaman doymayan, ‘başarı için her yol mübahtır’ diyecek kadar ilkelerinden uzaklaşabilen insanlar gibi gelirler. Bazı erkekler kadınları anlamaya çalışır, diğerleri kendilerini daha basit konulara adarlar, örneğin görelilik kuramına. Gençliğimizde düşüncelerimizi oluşturan tüm konular sevgiyle ilgilidir, sonraları ise tüm sevgimiz düşüncelerimiz olur. Yeryüzündeki şartların düzelmesi, sadece bilimsel buluşlardan çok ahlaklı bir yaşama düzeninin gerçekleşmesine bağlıdır. İfade özgürlüğünü, yasalar tek başına garanti edemez. Herkesin kendi düşüncesini, cezalandırma olmaksızın açıklayabilmesi için toplumda hoşgörü mevcut olmalıdır. Hala anlayamadınız değil mi? Önemli olan haklı ya da haksız olmak değil. Kavganın kazananı yoktur. Ya kaybedersiniz ya da daha çok kaybedersiniz. Önemli olan kalp kırmamak. Önemli olan yargılamadan,karşılıksız sevebilmek ve iyilik yapabilmek. Haklı bile olunsa özür dileyecek kadar asil olmak,bilge olmaktır. Egonuzu kontrol edemediğiniz sürece, O sizi kontrol etmeye devam edecek. Böyle olduğu sürece tüm dünya sizin bile olsa asla mutlu olamazsınız. Büyük idealler uğruna önce küçük bir azınlık savaşım vermiştir. Yolculuk etmeyi seviyorum ama varmaktan nefret ederim. Güzel gençler doğanın eseridir, güzel yaşlılar ise sanatın. Propagandayla zehirlenmedikleri sürece kitleler asla savaş düşkünü değildirler. Sadece barışçı değil, militan bir barışçıyım. Barış için savaşmaya hazırım. Gerçeği aramak onu elde etmekten daha kıymetlidir. Gerçeğin bilgisi deneyle başlar, deneyle biter. Akıllı ve iyi niyetli insanlara özgü bir ada olması için neler vermezdim; öyle bir yer olsa ben bile vatansever kesilirdim. Bana güvenilen bir sırrı kutsal bir emanet gibi saklarım, ama sırları elimden geldiği kadar bilmemeye çalışırım. Sağduyu, onsekizine kadar edindiğimiz önyargılar toplamıdır. Sorunlar, onları yaratanların mantığı ile çözümlenemez. Eğer gerçeği açıklamak istiyorsan, zarafeti terziye bırak. Yüksek ruhlar, her zaman sıradan akılların şiddetli muhalefetleriyle karşılaşırlar. Açlıktan karnı guruldayandan dürüst politikacı olmaz. İnsanlar kendileri karşı çıkmadıkça, hiçbir şey savaşları ortadan kaldıramaz. İnsanlar bundan 100 sene sonra Gandhi diye bir insanın yer yüzünden geçtiğine inanamayacak ve onu bir efsane sanacaklar. Bilim, her günkü düşünmelerimizin saflaşmasından başka bir şey değildir. Gerçeklikle karşılaştırıldığında, bilimde vardığımız düzey ilkeldir, çocuk oyuncağıdır. Ama sahip olduğumuz en değerli şey odur. Savaş insan toplulukları arasındaki çatışmanın en azgın biçimidir; aynı zamanda en trajik. Tabiatta öylesine yüksek bir akıl kendini gösteriyor ki, insanın en ince düşünceleri ve buluşları bu aklın yanında sönük bir gölge gibi kalır. Gerçek yalnızca bir ilüzyondur, ama bitmek bilmeyen bir ilüzyon. Neden beni hiç kimse anlamıyor, ama herkes beni seviyor? Eğer ne yaptığımızı biliyor olsaydık, buna araştırma denmezdi öyle değil mi? Büyük güce sahip egemen devletler olduğu sürece savaş kaçınılmazdır. Kuantum mekaniği konusunda çok çalışmak gerekir. Ama, içimden bir ses bana bunun her şeyin çözümü olmadığını söylüyor. Bu teoriyle birçok şey açıklanıyor; ama hala O’nun sırrını çözebilmiş değiliz. Ben yine de, O’nun zar atıp kumar oynadığını, hiç mi hiç zannetmiyorum. İnsanlığın buluş ruhu, son yüzyılda bize öyle şeyler armağan etti ki; yönetimdeki gelişmeler de teknik gelişmelere ayak uydurabilseydi üzüntüsüz ve mutlu bir yaşama kavuşurduk. Matematikçiler, Görelilik Kuramına el attıktan sonra, ben kendi kuramımı tanıyamaz hale geldim. 3. Dünya savaşında hangi silahların kullanılacağını bilmiyorum ama 4. Dünya savaşında taş ve sopalar olacağını biliyorum. Birisinin atom bombası yapmasına yardım etmekten daha kötü sadece bir şey var.O da nazilere atom bombası yapmaları için yardım etmek. Tanrı sözcüğü benim için insanın zaaflarının bir ifadesi ve ürünü olmanın ötesinde bir anlam taşımıyor. incil de yüce bir kitap ama yine de ilkel efsanelerden oluşan bir koleksiyon ve aynı zamanda oldukça çocukca. Eğer bir adam marşla uyum içinde yürüyebiliyorsa, o değersiz bir yaratıktır. kendisine yalnızca bir omurilik yeterli olabileceği halde her nasılsa yanlışlıkla bir beyni olmuştur onun. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir. Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçli ve bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nefret ediyorum. Ben savaşı ve o soğuk silahları öylesine tiksindirici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi yok ederim daha iyi…benim anlayışıma göre sıradan bir cinayet, savaşta adam öldürmekten daha kötü değildir. Günde yüz kez kendime iç ve dış yaşamımın, yaşayan ya da ölü başka insanların emeğine dayandığını hatırlatıyorum; çok derinlere dalmadan günlük yaşamdan biliyoruz ki, bir insan başkaları için vardır. Dünyanın Kainat’taki biricik meskûn yer olduğunu farz etmek bile düpedüz cehalettir. Yetkili kişileri uçan daireler yoktur – iddiasına sürükleyen tabii bir korku veya beşeri bir kibir ve azamettir. Görelilik kuramım başarıyla kanıtlanırsa Almanya benim bir Alman olduğumu iddia edecek, Fransa ise dünya vatandaşı olduğumu açıklayacaktır. Kuramım gerçek dışı çıktığında ise, Fransa bir Alman olduğumu söyleyecek, Almanya ise bir Yahudi olduğumu açıklayacaktır. Uzay insanoğlu için çok karmaşıktır. uzayda insan kocaman bir kütüphanedeki minicik bir çocuğa benzer, çocuk ordaki kitapların yazıldığı binbir çeşit dili anlamaz, nasıl yazıldığınıda anlamaz, dikkatini çeken şey o kitapların karmaşık dizilişindeki ahenktir ve insan oğluda uzayın ahengini çözmeye çalışabilir ancak.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...