21 Mart 2013

BİTMEYECEK....


Yaninda olmadigim günleri 

Sensiz geciriyorum sanma 


Varoluşumda sen varsin 


Her nefes alisverisim seni sardırır 


Hücrelerimin içine…


 Bu kalbim bil ki sadece 


Senin icin atiyor sevgilim. 


 Askinla sararip solucak 


 Sevginle bahtiyar olucak 


 Ugruna canimi verecek kadar 


Seviyorum desem inanirmisin 


 İçimi ürperten bakışların 


Gecem, gündüzüm, rüyam oldu da


Sabahı ettim begonvillerimle… 


Duygularımın coşkusundan 


Papatyanın duruluğundan 


 Ask taclari yaptim. 


Kime ne armagan ettiysem 


Sevgiye dair, 


Hep senin gül kokan yanagindan 


 Inan sevgilim 


 Ben bitip tükensem de 


Sana olan aşkım 


 Bitmedi bitmeyecek, 


Bitemeyecek....


NERDESİN..........



NERDESİN..........


Bir yanım korkularda bir yanım ise çöl 


Firavunun ordusu arkamda seraptan tül 


Vaad edilmiş topraklarımsın canım gül 


Bir yanım yarılmış nehir bir yanım kül 


Musa aşkına nerdesin 


 Mucizelerden de eser mi yok sevgimizde 


Uzun çivi ellerimde ayaklarımda benimde 


Çarmıha gerilmişim yükselirken bedenimde


İstavrozlu mummuyum kilisenin her yerinde


 İsa aşkına nerdesin 


 Kapandım evime çıkmıyorum oldum tam bir sır 


Örümcekler de ağ örmüş kapıma sanki bir asır 


Münafıklar arar bulamadı yaşıyan yok sanır 


Gel aşkıma müminim ol inancım senide ısıtır 


Muhammet aşkına nerdesin 


 Gönül defterimin vefasızı yuttum acıların binlercesini 


Hasretin gömdü beni yaşamadan senle aşkımın yücesini


Gündüze alıştım gecem oldun bozdun şiirlerin hecesini


Gülüne toprak olayım sen diye alırım ben her nefesini 


ALLAH aşkına nerdesin 

KARANLIĞA KAYBOLDUN......


İmkansız Aşk......imkansızsın .. 
Ama sevdim seni! 
 Senliği, Sensizliği. 
 Kara gözlerini!
Kara yüreğini!
 Acını,Tatlını, 
 Herşeyinle sevdim!yüreksizsin 
Ama sevdim seni! 
 Sense kactın!
 Savaşmadın!  
Korktun! 
 Yureğinle sevemedin!
 Benim gibi! 
 Vefasızsın .. 
Ve oynadın! 
 Yüreğimi kandırdın!  
Gözlerimi ağlattın!
 Kalbimi kırdın!! 
 Kanadımı kırdın!!  
Ve gittin!
 Karanlığa kayboldun! 
VE... KACTIN! 

SÖYLEYEMEDİM......



Sana ben şarkılar şiirler büyüttüm
Sana ben acılar hüzünler kimsesizlikler büyüttüm
Tuttum sonra hepsini öldürdüm..
Böyle değildi bu şarkı biliyorum..
** 
Her satırında bir kalbin öldüğü
Her hecesinde hasretin nefeslendiği
Gönül yangını kağıt kokulu ucu yakılası…
Yüzüne şiirin kekremsi hüznünü okudum
Parmak uçları her dokunuşta biraz daha hasrete bandı
Şiir barajında biriken suların kapağını açabilen cömert nesir
Şefkat ve açıklığına emanet sözler
 **
Yaz yağmurunda bulvarlara koşan şubat çocukları
Kimsesizliğe yalnızlık ağlar şimdi
Yüreğimdeki yuvalarını bozdu kuşlar
Bozdular bu yalnızlığa can dayanmaz diye
Gittiler sen gibi…
Uzun gecelerde ölümün başını bekleyen biri olmalıymış
Yüreğimde büyüttüklerimi yüzüne söyleyemedim.
Tanımadık anne mezarlarında…
Parmak ucu dokunuşlarda ana yüreği aradım…
Adamlığımı öldürdüm yani, yani sensizliğimi
** 
Demlenmiş suskunluklar beklemeyi göze aldı
Muhatap etmenin kolay ve yaralayıcı gerçeğinde,
Şair cömertliğini ikinci tekil şahsa “SEN” e kurban ettim
Meçhul ancak yakın, nazlı ancak sırdaş “SEN“
Kalp atışlarını yağmalayıp köşkleri hoyrat yele açan
Uzun zaman geçti…
Söyleyemediğimi bitiremedim.
** 
Özledim …Sana diye inciler devşirme dalgıçlığına soyunmayı
Yalnızlığa razı olacak “SEN“ gözlerinde,
Kendi suretime bakacak yalınlığımı kaybettim.
“SEN“ dediğim kıyılarda çakıl taşları toplamaya korkar oldum
Yaraladım incileri…
Yaraladım kanayan gençliğimi…
Ölümün en güzel yerinde…
O yara hala kanıyor…
Tekfin ve teçhizimi tamamladım işte
Bir sela bekliyorum peşin bağlanmış çeneme
Allah kahretmesin seni yalanda olsa gelsene
** 
İyi ki kanıyor o yara…
Canlı olduğuma alıştırıyor beni
Acıyan yanlarımla tanıştırıyor
Kıvranıyor kum saati akmamak için
Katlıyor ve gömüyorum yola çıkmaya tutkulu düşleri
Zarfını aç bu ebede yazılı kalbimin
** 
Yüreğimin sana ayrılmış yerinde bir selam var
O nu al…
Kurtar beni…
İçimde durdukça…
Durup durup senle öldürülüyorum
BÖYLE DEĞİLDİ BU ŞARKI BİLİYORUM SÖYLEYEMEDİM
A&A

YAŞLI BİR GÜL DİKENİ SARILIR DÜŞÜNCEYE...







Gecenin göğsünden akınca yorgunluk şırası dökülür özlemin dingin AŞK badesi.
Attıkça saatlerin hoyrat sevdası durdurulamaz bir tay olur gün.
O an yaşlı bir gül dikeni sarılır düşünceye tomurcuğunu özleyerek direnir üşüten yele.
Kanayan zamandır tomurcuk benzese de menekşeye.
Hercai dokunuşlarla biçimlenir gökyüzü yıldızlar sarılırlar ay gülüşlüye.
Islanır dudakları kaybolan anların gölgesiz bir bulut saklanır kahredici bir sessizliğe. 
Yağmur düşünce saçına üşürdü sevda.
Her damlada yüreğinin tıpırtıları ulaşırdı bana.
Dağılmış bir bulutun katı kütlelerine hüznün eli değince toprakta kaybolurdu damla.
Her ıslaklığın içimizi besleyen fışkınlarıyla göğsümüzün coşkusuna çöreklenirdi vefa.
Oysa ağır bir güftedir hayatın dirençli müziği.
Aksadığımızda pençeleriyle bağlar yaşama.
Hep dönencelerle savrulan yakarılarımızın saklandığı bildik bir şafakta atarız volta.
Sevda deriz adına ruhumuzu giydirir bir el bayram mutluluklarıyla. 
Bilmelisin ki gül yüreklim;
her kavuşmanın damacana yudumlayışlarında kısa bir moladır ruhumuzun kangren ağrıları.
Yıkılası duvarları bu yüzden aşamayız gecelerin saklanma nöbetlerinde.
Sevdamız bizi beklerken yanağımız yastığa düşer öylece.
Gecenin finali sessizdir gülüm ağrılı bir bedenle kendimize döner.
Sessiz bir yakarıdır özlem bildik sancılarla en çok gözyaşının bentlerini yıkar. 
Ne çok an geçmiş seni seviyorum sözcüklerimin üzerinden.
Mevsimler gecelerle karıştırmış özlemin badesini.
Ne kadar çok hasret birikmiş sesini duymayalı gönül ahizemde.
Dallara ağmış aralığın ilk günü ve senin kundağına şiirler yazmak yeniden en masum ninnilerle.
Kollarımda hoplatıyorum şefkatli gülüşlerini sevdam gibi en derinden. 
Sana yasladığım binlerce dağ var içimde sevgin hepsini aşacak kadar.
Yeryüzünün bütün denizlerini saklarsın renginde inancım hepsini dolaşacak kadar.
Gözlerin ki sonsuzluk ormanlarına benzer nefesini bana getirecek bir gün deli rüzgâr.
Sana olan sevgime ne söz yeter ne varlık sevgim ulaşılmazlık kadar sonsuz bir ışık imparatorluğudur.
Sevgin ölümsüzlüğü parçalar seni sevmek şu şair yüreğimdeki en heybetli duruşum kadar.
Seviyorum seni tanrının yarattığı kâinat kadar. 
Uzun bekleyişlerin sorgu odalarından çıkınca yeniden bakacağım orman gözlerindeki rüzgâr çanlarına.
Az koyup çok aldığım çok koyup eli boş ayrıldığım sarı ovalardaki yangınların odalarında inzivaya çekileceğim.
Damarlarımdaki sevgiyi denizlere akıtıp her gece anılarımla uzaklara çok uzaklara gideceğim.
Orada buzlar ülkesinde sana benzeyen heykeller yaparak aşkın kentlerine taşıyacağım. 
Göğsündeki yaman ağrıların gün dönümlerinden yine salınarak geçtin benden uzakta.
Şansın destelerinde ben kupa kızını beklerken sen maçanın valesiyle tutkulu bir günün içindeydin.
Az sonra ışıkları sönecek bir odanın kollarıyla beni de saracak bir kadın ve leylim türkülere karışacak adın.
Sonra ışıkları yeniden parlayacak kâinatın cennetin kapılarını açacak anılardaki kokun. 
Rüzgârın sırrını en iyi saklayan aydır gülüm yanağındaki çizgilerin derin izlerindedir görmek istersen.
Ağulu bir üşüyüş nöbetinde yıldız kayınca bunun için ellerini ararım ben.
Yağmurun da öfkesi kendinedir bu yüzden her fırtına sonrası o beklenen bir mucizedir.
Şimdi uzan yatağa ve sevdayı düşle gül yüreklim
 Çünkü rüzgâr ve yağmur asırlardır birbirine sevdalı en güzel düşlerin resmidir. 
Büyülü bir yolda sevginin en doğru pusulası var yürek torbamda.
Günler sayıyorum her şafakta ve hep aynı adımlarla yürüyorum kutsal ışığına.
Karanlık gecelerde oradasın elindeki sevgi asasıyla yolumu aydınlatansın ve kimselerin bulamayacağı aşk sultanısın.
Seninle her mevsim yaşlansam da sen aslında hayatla olan tek bağımsın.
Gerçeğimsin aydınlık gecemsin ve varlığınla çözmek istemediğin en anlamlı en zor bilmecemsin. 
Uykusuz bir gecenin tam ortasında bağdaş kurarak sarılalım haydi sevgiye.
Sen bana hiç duyulmamış şarkılar türet ben sana şiir olayım
Şafağa kadar yorgun gözlerimizin sırılsıklamlığıyla yükselsin tepemizde nazlı güneş.
Geceden artan anılarla günün yorganını çekelim insanlar hayata koşuştururken.
Ellerini göğsüme daya gül kokulu nefesine sokulayım
Ve kadın bedenine sevginin sırlarını süreyim aşkla gözlerinin derinlerinde sonsuza dek uyuyayım

NE DİYEBİLİRİM Kİ...?


Bir zamanlar beni sevdiği zannına kapılmamı sağlayan hayallerim vardı; şimdi gerçekleri görebilecek kadar ümitsiz kaldım...
Sanakarşı sergilediğim agresif söz ve hatalı davranışlarımdan dolayı beniayıplama; senelerini ideali peşinde koşarak geçiren tecrübesiz birkızın küçücük yüreğine ver; çünkü ben yıllarımı kitaplara gömülü olarak geçirdim ve günün birinde başımı kaldırdığımda,

karşımda yalnızca seni gördüm!...
Kalbimi,demir duyguların arkasına sakladım, sandım ki ruhum, bundan en azzararı görecektir. 
Aşkın sularına yüzme bilmeden açılan, deneyimsiz biryürek için bundan başka rota bilmiyordum.Hislerim beni esiralıyor, içim içimi yiyor, günden güne eriyor, tükeniyordum. Senin iseoralı olmayan, vurdumduymaz tavırların beni mahvediyordu; kendimekızıyordum...Oysa benimkisi, lekesiz, tertemiz, an be ankavrulan, sevdiğini yana yakıla düşleyerek saniyeleri bezdirecek ve tekbir sözünle yeniden hayat bulacak kadar, içi dışı sıcacık kaynayan, taptaze,


yürekli duygulardı...Benim el değmemiş hislerim...Kalbimi ellerine vermiştim; adımlarım,adımlarına göre şekillenecekti...
Ben gururuna kapılarak seni görmezden gelirken; sen bana olan aşkını içinde yaşatacak ve
onu kendine saklayacak kadar bencil çıktın!
Yüreğiminiçi sıcacık kaynıyorken, dıştan bir aysberg kesilivermek; yanan,yakılan ve arzulayan kalbime, bilsen ne ıstıraplar yüklüyor.
Gözegelir diye herkeslerden uzaklarda, gönlümün en gizli yerinde, kendimdenbile sakınarak, 'el bebek' misali binbir özenle büyüttüğüm ve yara alırendişesiyle senden bir sır gibi sakladığım,
Benim el değmemiş, onurlu hislerim...
Birzamanlar senin tarafından iltifat yüklü nice sözlere ve dünya üzerindetüm gönülleri kıskandıracak kadar eşsiz alakalara layık görülen ben,şimdi senin nezdinde unutulması en kolay kişi miyim? Benim kalbimiyaralamaya, beni üzmeye yetecek
bundan başka söz yoktur.Oysabir benzerimin daha olmadığına beni inandırmıştın. Şimdiyse yüreğimiyerle bir eden, hislerimi ezip geçen, yerlerde delice sürükleyen bundanbaşka bir söz bilmiyorum...Demek kalbin, sevgisini, bir kızgınlıkanında hiçe sayarak, tek celsede boşayıp, öksüz bırakacak kadaryüreksizmiş... Demek benim bağrım, yıpransa bile esirin olacak kadar vekarşılık beklemeden sevebilirmiş...Ellerinellerime, gözlerin gözlerime, hislerin hislerime değmese bile, demekseni sevebilmişim. Tahmin edemeyeceğin kadar çok...Bilmiyorum kalbim, un ufak ettiğin hislerimden arta kalanlarla bir daha böyle dile gelir mi?Öğrendim ki, söyleyemedikten sonra, yanasıya sevmeninbir anlamı yokmuş.Sevmeyi becerebilmek, hisleri kalbine doldurmaktan öte,paylaşmayı bilecek kadar yüreklenebilmekmiş...Benimkisi 'aşk dilencisi olmama' uğruna çıtını bile çıkaramayan 'acaba'ların öyküsü...
Benimkisi,aşk dilencisi olmamak için gururun, kendi limanında çırpınışlarıymış.Eğer bir el atsaydın, bu dile gelemeyen aşkı, bu gururu tutupkollarından, sana köle ederdim...İlan-ı aşkım kaybetti, ne diyebilirim ki, benim yüreğim,
cesur olamayan,sevgisine sahip çıkamayan bir kalbi sevmiş.Böylesi sevmek, işkencelerin en büyüğüymüş!Bir zamanlar beni sevdiği zannına kapılmamı sağlayan hayallerim vardı; şimdi gerçekleri görebilecek kadar ümitsiz kaldım...
Oysa...Başımı bağrına yaslayıp, sıkıca kavradığım ellerine yüreğimi bırakıp,gözlerine dalmayı ve sonsuza kadar orada, öylece kalakalmayı; seninleyıllanmayı... Ne çok arzuluyordum oysa...Teşekkürler, benim gönlümde bu kadar değerli olduğun için...Aşkınlabezediğim kalbimde senin için yeşerttiğim güllerimden geriye, yolunmuşhis kırıntıları kaldı. Hayatının baharındaki bir kızın küçücük yüreğineattığın tokat, beni ideallerime geri döndürdü. Oysa onlar bile sanakavuşuncaya dek avutuyorlardı,
seni hissederken taşları yerinden oynayan yüreğimi...Hayattaki en büyük hayalim sendin;başaramadım! Tam 5 yıldır, iyi ve kötü günde ve gecede ve her yerde,her salisede, beni, `kendinden mahrum bırakmakla` cezalandırmak seninhakkındır...Benim payıma düşen; sensizlik oldu...Ne diyebilirim ki?... Elin elime; gözlerin gözlerime; hislerin hislerime değmese bile, seni ne çok sevmişim ben...Bir zamanlar beni sevdiği zannına kapılmamı sağlayan hayallerim vardı; şimdi gerçekleri görebilecek kadar ümitsiz kaldım!...

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...