24 Aralık 2019

SÜLEYMAN MÜHRÜ NEDİR? DAVUT YILDIZI NEDİR? SİON YILDIZI NEDİR



Süleyman mührü nedir? 
Davud Yıldızı nedir? 
Sion yıldızı nedir?
Bu simge hakkında çok çeşitli açıklamalar bulunmaktadır. 
Ancak bu açıklamaların doğruluğu olduğu gibi yanlışları da çoktur. 
Bu yıldız hakkındaki en doğru açıklama, onun ne iyi ne de kötü bir simge olduğudur. 
Onun sadece "anahtar" görevi gören bir simgeden ibaret olduğunu söylemek, en mantıklı ve elle tutulur açıklamadır.

Sembole Mührü Süleyman ya da Davud yıldızı denilmesinin sebebi şudur: 
Allah, şükretmesi sebebiyle tüm cinleri Hazreti Süleyman'ın emrine vermiştir. 
Hazreti Süleyman, Cinlerin kontrolünü ise bu sembolün olduğu ve ortasında çeşitli duaların yazılı olduğu bir yüzükle yapıyordu.

Hazreti Süleyman'a Allah tarafından verilen rüzgara ve cinlere hükmetme gücünü, büyüyle yaptığına inanan Yahudiler, Hz. Süleyman'ın kendi zamanında yasaklayarak, sakladığı büyü kitaplarını bulmuş ve bunun sonrasında da büyüyü dinlerinin bir parçası haline getirmişler ve başta İsrail olmak üzere, Yahudiler bu sembolü sahiplenmişlerdir.

Bu konu; Harut ve Marut adlı meleklerin insanlara büyüyü öğretmeleri gibi meseleler, 
Kur'an-ı Kerim'de Bakara Suresi 102. Ayet'inin tefsirinde geçmektedir.

Davud Yıldızı denmesinin sebebi ise Hz. Davud sebebiyledir. 
Hz. Davud ise Hz. Süleyman'ın babasıdır ve ikisi de peygamberdir. Peygamberliklerinin yanısıra devlet yöneticiliği de yapmışlardır. 
Bu sebepten ötürü Yahudiler Davud ve Süleyman peygamberi birlikte anarlar. 
Yahudiler bu hanedana, David ve Solomon hanedanı derler. 
Yahudiler dünyanın sonuna doğru, bekledikleri kurtarıcıyı Davud ve Süleyman soyundan geleceğine inanırlar.


Sion yıldızı denmesinin sebebi ise Siyonizm inancına dayandırılması sebebiyledir. 
Gerçek Siyonistler, köken olarak Yahudidir. 
Yahudilikte soy, anneden geçer. 
Kudüs'teki zeytindağını kutsal sayan Siyonistler, ona Sion dağı adını verirler.
 Siyonizm ise buradan gelmektedir. İsrail devleti'ni Siyonistlerin kurması sebebiyle, buna bazı gruplar tarafından Sion yıldızı da derler.

Öncelikle yazımızın başlığında da sizlerle paylaştığım yeşil renk üzerine beyaz hatlarla olan bir sancak ve bu sancaktaki Davud yıldızını ya da Süleyman mührünü sizlere açıklamakla işe başlayalım.

Süleyman mührü nedir? Davud Yıldızı nedir? Sion yıldızı nedir?


Barbaros Hayreddin Paşa'nın sancağını açıkladıktan sonra Mühr'ü Süleyman'ın onun sancağında ne işi olduğunu açıklamaya çalışalım. 
Daha önce de belirttiğim gibi bu sembol bir anahtardır. 
Olumsuz ya da olumlu bir etkisi tek başına yoktur. 
Ancak kullanıldığı yer ve amaç onun etkisini belirler. 
Hz. Süleyman Allah'ın izniyle rüzgara hükmeder, rüzgar onu istediği yere götürürdü. 
Barbaros Hayreddin Paşa, denizci olması ve rüzgarla her zaman birlikte olması sebebiyle, bu sembolü kullanarak, rüzgara karşı Hz. Süleyman'dan medet istediği de söylenen bir rivayettir.   

Bu sembol öyle bir sembol ki; onu büyü, negatif enerjilerin yayılması ve ifritlerle iletişime geçmek için kullanırsanız eğer, bu simge size kötülük kapısını aralar. 
Yine bu simgeyi; nazar, büyü ve ifrit ve marid adı verilen güçlü ve şeytani cinlerden korunmak amacıyla yapılan elbise, yüzük gibi eşyalarda kullanırsanız eğer, size iyilik kapısını aralar.
Bu ise her kişinin yapabileceği bir iş değildir. 
Bu bir ilimdir. Bu ilmin maharetlileri arasında iyiliğe çalışanlar olduğu gibi kötülüğe çalışanlar da vardır. Hatta bazıları iyi görünmelerine rağmen, aslında özünde kötülüğe çalışırlar. 
Bu konuya pek detaylı girmeyeceğim. 
Çünkü bu konunun detayları, bu yazının içeriğini olumsuz etkileyecektir. 
Bu konu ile ilgili daha fazla detay için, aşağıdaki bağlantı verilen içeriklerin resimlerine tıklayarak okuyabilirsiniz.


Cinler hakkında merak edilenler - 3

Cinler hakkında merak edilenler - 3

Mucize, keramet, istidraç arasındaki farklar

Mucize, keramet, istidraç arasındaki farklar
Mühr'ü Süleyman'ın diğer yönlerini açıklamaya devam edelim. 
Mühr'ü Süleyman ya da Davud yıldızı olarak bilinen bu sembol iki üçgenin birbirine ters istikamette, iç içe geçmesiyle oluşur. 
Davud yıldızı ile çoğu kez karıştırılan yıldız ise Selçuklu devletine atfedilen sekiz köşeli yıldızdır. Davud yıldızı 6 köşeli ve iki üçgen ile oluşurken, Selçuklu yıldızı iki karenin iç içe geçmesiyle oluştur ve sekiz köşelidir. 
Bu sekiz köşeli yıldızı Selçuklu döneminden kalma yapılarda görmek mümkündür. 
Anadolu'da birçok şehirde bu ize rastlamak mümkündür ve bizzat şahsım, 
Sivas'ta bu sembolü müşahade ettim. 
Siz de aşağıdaki resimden iki yıldız arasındaki farkı inceleyebilirsiniz. 

Davud yıldızı, Süleyman mührü ve Selçuklu yıldızı

Gelelim merak edilen bir diğer konuya... 
Bu altı köşeli yıldızı bugün İsrail kullanıyor, Barbaros Hayreddin Paşa neden sancağında kullandı? Diye bir soru aklınıza geldiyse eğer, bir rivayete göre Barbaros Hayreddin Paşa'nın rüzgara hükmedebilme adına bu sembolü kullandığı söylenir. Ayrıca bilinmelidir ki bu sembolü sadece Barbaros Hayreddin Paşa'nın sancağında görmüyoruz. Anadolu Türk beyliklerinden; Karamanoğlu ve Candaroğulları gibi beyliklerin de sancağında bu işaret vardır.

Karamanoğlu beyliği ve Süleyman mührü
Karamanoğulları beyliğinin sancağı
Candaroğulları beyliği bayrağı ve Süleyman mührü
Candaroğulları beyliğinin sancağı

Sadece Anadolu beyliklerinde de değil, Osmanlı'da Barbaros Hayreddin Paşa haricinde, bugün bile faaliyette olan İstanbul Üsküdar'da bulunan Valide-i Cedid Camii'nde bile bu sembol, caminin giriş kapısının üstünde nakşedilmiş şekilde durur. Bu camii 2. Mustafa ve 3. Ahmet'in annesi olan Emetullah Râbi'a Gülnûş Sultantarafından, Kayserili Mehmed Ağa'ya üç yılda yaptırılmıştır. (1708-1711)



Valide-i Cedid Camii, Davud Yıldızı
Altı köşeli yıldız açıkça görülmektedir.
Ayrıca bir diğer önemli nokta ise şudur. Mühr-ü Süleyman altı köşesi ile farklı farklı anlamlara gelmektedir. Ancak, Selçuklu yıldızı da İslam'ın manevi sırlarından olan 8 boyut kavramını sembolize eder. Sekiz boyutun ne olduğunu soracak olursanız, bunun cevabı İslam'ın kandilleri olan, hakiki alimlerdedir. Bizim gibi avam tabakaya ait olan gariplerin bu konu hakkında size verecek cevabı yok ne yazık ki...


Davud yıldızı ya da diğer adıyla Süleyman Mührü'nün anlamları yukarıdaki resimde bölümlenerek gösterilse de anlayamayanlar için detaylıca açıklayalım. 
Altı köşeli yıldızın üst noktası; Güneş, erkeklik, insanlar ve madde alemini, yani fiziği sembolize eder. Yıldızın alt noktası ise; ay, dişilik, cinler ve mana alemini, yani metafizik denilen kavramı sembolize eder.
Yıldızın sağında ve solunda bulunan dört köşe, dört element olan; ateş, su, toprak, hava elementlerini simgeler. 
Yıldızın ortasındaki boş bölge ise; Dünya'yı sembolize eder. Dünya ise insanlara ait olmasının yanısıra kesişimin sınır bölgesidir. Bu kesişim sebebiyle de fiziksel ve metafiziksel varlıkların iletişime geçmesine olanak tanır. Bu iletişim gerçekleştiğinde ise ortak alan denilen terim ortaya çıkar.
Tüm bunların yanında iç içe geçmiş üçgenin metafizik varlıklarla iletişim kurmak için bir anahtar olduğunu kabul etsek bile, tek anahtar bu değildir. Bir diğer anahtar ise damalı yüzeydir. Yani siyah ve beyazın kesişimi...
Aşağıdaki hareketli resim, yayınlanmasının üzerinden yirmi yıl gibi uzunca bir süre geçmesine rağmen, efsane kelimesini hak eden Matrix adlı sinema filminin ilk filminden bir kare. Burada Morfeus, Neo, Trinity ve diğer Nebukadnezar ekibi, Neo'nun kahinle görüşmesinden sonra tekrardan kendi boyutlarına dönmelerini sağlayacak telefonun olduğu binaya, damalı yüzey eşliğinde çıkıyorlar.

Matrix damalı merdiven

Yine aşağıda siyah kedinin görüldüğü sahne de aynı filmden, bir başka sahne. 
Bu sahnede de damalı yüzeyi görmekteyiz. 
Ancak kedi, özellikle de siyah kedi ne alaka!?

Dejavu siyah kedi - Matrix

Kediler garip varlıklardır. Metafizik aleme geçiş, ifrit cinlerle irtibat kurma gibi meselelerde kediler de kullanılır. Eski Mısır'da kedilere önem verilmesinin bir sebebi de onların büyü ve cinlerle iletişime geçmek için kullanılabilir olmasıdır. Matrix filminde başrol oyuncusu olan Keanu Reeves'ini Constantine adlı bir diğer filminde, kediyi kullanarak boyutlararası iletişime geçtiği sahnesi de gösterilmektedir. Siyah renkli hayvanların özellikle seçilmesi ise enerjileri alakalı bir durumdur ve bu hayvanlar, metafizik alemin kapısının açılması için kullanılırlar. Renklerden siyah, metafizik boyutunu simgelerken, beyaz ise bizim boyutumuzu simgeler.
Damalı yüzey daha açık ifadeyle, boyutlar arası yolculuğu ve boyutlar arası iletişimi simgeler. Siyah ve beyaz da damalı yüzeyde kesişmeleri sebebiyle, boyut kapısının açılması için damalı yüzey üzerinde gerekli ayinler düzenlenir. Bu ayinler kimi zaman, Baphomet'e benzeyen, keçi kurban etmek, kimi zaman tantra seks ayinleri yapmak, kimi zaman çocuk kurban etmek gibi iğrenç ayinlerdir. 

Mason tapınaklarının hepsinde damalı yüzey bulunur. Tekris yani masonluğa kabul ayini bu yüzey üzerinde gerçekleştirilir. Ayrıca damalı yüzeye giriş öncesinde iki yanımızda güneş ve ayı simgeleyen iki sütun bulunur. Bunlara Boaz ve Jachin adı verilir. Bunlar, Süleyman mabedinin sütunlarını temsil eder.

Sonuç

Toparlamak gerekirse Mühr'ü-Süleyman, Davud yıldızı, İsrail sembolü, Siyon yıldızı adına ne derseniz deyin, bir anahtardır. Hayır ve şer için de kullanılan bir anahtardır. Piramitler ve damalı yüzey de birer anahtardır. Yıldızlar ve piramitler de damalı yüzeydeki siyah ve beyaz renkleri gibidir.

Ancak şu bilinmelidir ki; bugün bu sembollerin ekserisi kötü insanların elinde, kötü emellere alet edilmektedir. Süleyman Mührü, iyi amaçlı koruyucu tılsımlar için kullanılmasının yanı sıra, cinlerle iletişim, en tehlikeli kara büyüler için kullanılmaktadır.
Sembolleri kullanmak ya da kullanmamak önemli değildir. Mühim olan sembollere özünü bilmek ve gerektiği şekilde koruyabilmektir.

801---------SON--- ERZURUMLU İBRAHİM HAKKI HZ.

Her işi Hakkın kudretinde her işi yakmen O’ndan bilir, hizmetçileri, dostlan ve düşmanlan kendisine ne yaparlarsa yapsınlar, hakkmda ne dilerlerse dilesinler, ancak Allah’ın muradı ise o olur. Zira o razı olan kul, teslim ve nzâ ile kendi nefsinden ve arzulanndan vaz geçmiştir. Mevlâ’ya kavuşmaktan başka muradı kalmayıp Hakkın muradını kendi mu- râdının aynı bulmuştur. Cenab-ı Hak, kullannm eliyle her neiş yaptırmışsa aynen onun muradı olmuştur. Onun için o fâzıl,üstün zat, herkese afv ve insafla davranır, Cenab-ı Hakkınkendisine yüklediği, insanlann sıkıntılarına istiyerek ve nzâile katlanır. Hak taâlâ’nın bu sıfatlamalanna karşılık olan isimlerinin 2 uhuru için onu aşağılık, alçak gönüllülük, ıztırar,kmlma alıp, her gönülde onunla edebli olur. Hak taâlâ daonu sever. Halkın dili ile ona mehd-ü sena eder. O zaman o kâmil zat, vahdeti çoklukta ve çokluğu vahdette bulur. Ona göre uzlet ve sohbet birdir. O cismini halka, kalbini Hâlıka verip, huzur ve sürüre dalıp Hak ile kalır. Halkile her muamelesi, Hakka uygun olur. Bir şeyden zühd etme yip, her şeyi kendi yerinde kullanılabilir. Her varlığı Allahütaâlâ’nın işaret ve alâmeti görüp, Habib-i Hudâ gibi ta’zim ilemuamele eder. Kalblerin sevgilisi olup iki dünya saadetini bulur. Şirk ve şek azabından kurtulur Tevhid ve irfân ile zevk-usafa eder.Yâ rabbi bize de nasib eyle. Onların sevgisini ihsân et ve bizi onlarla beraber kıl.
NAZIM
Bu tevhid oldu aslı her kemâlinKamu zevka çü tevhid oldu mebdeAzaba bâis olan şirk ü şektirKişinin şirki denludur azâbıKişinin şirkten pâk olsa canı.Bir işi Zeyd ü Amrin bilmeyeydiGel ilmi Zeyd ü Amra tapmağı koyUsât-ı mü’minini yaktığı nâr Eğer şirk hafidir, ger celidir 
Hudâ kılmaz velisine azâbıBu ma’nadan ona kim ere irşâd Muvahhid eylemez hiç gayrı isbâtRivâyet kılınır ki pîr-i BistâmO denlü cidd ü sa’y û dikkatiyleBakıp her hâline o merd-i faik Demiş bir Hakka lâyık iş yok elhak Denilmiş bilmez misin süt yediğin Bu sözle bulunur mu sende tevhidUyan gafletten imdi âkil isen Ölüp gitmezden evvel koy hevâyı Sivâ-yı Hak, hevâyile hevestir çü sen irfân için geldin cihâne Nedir dersen eğer anın tarâkı Salâha gerçi her ma’ruf yoldur Ki terk eyler mukaddem masivayı İrişir sonra hoş tevhid-i zâta Bu tevhide eğer ermek dilersen Hemân zikr ile dâim kar’ı bâb et Dilersen olasın makbul-i hazret Dilersen kim kabûl ede seni Rab Gözet yerli yerinde her makamıHakikat eylesin sırrında cevlânHablbullaha sen kıl iktidâyı Ki şirk ü şektir aslı her dalâlin.Azâb-ı ekbere şirk oldu menşe. Eren tevhide zevk etmek gerektir.Er isen gayet eyle içtinâbı.O görmez hiç azâb-ı dü cihânı, Azâba cism ü canın salmayaydı.Kamu enva’-ı şirk ü şekten el yu.Anın çündür beyim şirk-i hafi var.Kamudan pâk olan lâbüd velidir.Veli ol, şirkten kıl içtinâbı.Bir işi Zeyd ü Amra kılmaz isnâd. Ki et-tevhidü iskat ül-izâfât.O şeyh-i Bâyezid ol sâhib-ikdâm.Odenlu halvetiyle, uzletiyle.  
Arayıp bulmamış bir Hakk’a lâyık.Meğer var ise, tevhidim var ancak.Yüreğim ol süt ağnttı dediğin.Aceb sen nerdesin, yâ kande tevhîd.Muvahhid ola gör ehl-i dil isen,Hudâyı bil, yok anla mâsivâyı,Bil ancak Hakkı kim, Allah beştir.Hiç etme arada türlü behâne,Bilir Hakkı bilen nefsin hakiki,Hakikatta ve likin sâlih oldur.Geçer nefsinden ol anlar Hudâyı.Bakıp kalmaz bu ef’alü sıfâta.Saray-ı vahdete girmek dilersen,Sivâyı terk edip ref’-i hicâb et,Müeddeb ol bulasın tâ ki kurbet.Müeddeb ol, müeddeb ol, müeddebUkul-ı nâsa göre de kelâmı,Şeriat zâhirin hıfz etsin ey can.Sırât-i müştekime git hüdâyı.
MÜNÂCAT Bismillahi varlığın açıcısı. Velhamdülillahi her varlığınmazharı. Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerikeleh (Allahdanbaşka ma’bud yoktur. Ortağı benzeri yoktur).Allahü ekber! İş Ondan başlar ve yine Ona döner. Ve sûb-hânallahi Ondan başka meşrûd, O’ndan başka ma’bud yoktur.Birdir, tektir. Onun gibi bir yoktur. Onun bir ve var olduğunugösteren delil ve. işâretler her şeyde vardır. Sim idrâkten mü-nezzehdir. Lâ havle velâ kuvvete illâ billahil aliyyil azim. 
Her hayrın Onunla inmesini, her zararın Onunla gitmesini, bütün kapalı, yolların Onunla açılmasını ümid ederim. Biz Onun içiniz veOna dönücüyüz. Umulan, düşünülen ve hakiki maksad O Al-lahdır. llhâm, anlayış ve cömerdlik O’ndandır. 
Ondan olanlarda beğenmemezlik, kavga ve inad yoktur, içi ehadiyyet, dışı 
vahdaniyyetledir. Onunla hiç bir şey yoktu, şey ise hakikatta yoktur. Evvel, Âhir, Zâhir ve Bâtın O’dur. O her şeyi bilicidir-,olmadan ve olduktan sonra. Kendini medheden O’dur. Hamdeden de hamd edilen Odur. Zâtı bir, isim ve sıfatları birdir.Cüz’ileri ve küllileri bilicidir. Belki mevcûd yalnız Odur.Yâ rabbi, bu hâzinenin kapılarını bana aç! 
Bu işaretlerin hakikatlarını bana bildir. Beni huzurunda bulundur. Yalnızsana döneyim. Seninle olup, kendimi görmiyeyim. Tecellininzuhûru ile bütün sıfatlarımı yok eyle. Senden başkasına dönen yüzüm olmasın. Müşahedem yalnız sana olsun.Yâ rabbi, bana rahmet ve inâyet nazan ile nazar eyle. Beni, her şeyden koru, senin müşâhedene bir şey perde çekmesin. Yalnız seni müşâhede edeyim. Ey her şeyin yed-i kudretinde olduğu! beni tecellinle hudu üzre kıl. Ey herşeyin kendisine döndüğü! Ey kendini, kendinden başkası hakkıyle bilmiyen!Ey mutlak var olan! Ey arzuların üstünde cömerd olan!
Ey.Mevlâm! Sen bana benden evlâsın. Seni nasıl maksadedinmiyeyim! Halbuki sen kasd ve niyyetlerin ötesisin. Seninasıl isteyeyim, istek ise uzaklığın kendisidir. Yakın ve hazırolan aranır mı? Sen bâtınsın, bilinemezsin, seni nasıl bileyim?Sen Zâhirsin, her şeyde bilinirsin, seni nasıl bilmeyeyim? Eha-diyyette varlığım olmayınca* seni nasıl tevhid edeyim? Seninasıl tevhid etmiyeyim ki, tevhid kulluğun simdir.Sübhâneke lâ ilâhe illâ ente (senden başka ilâh yoktur).Senden başka bir yoktur. Sen Sensin. Senden başka ilâh yoktur. Ey işi bilinmez eden, sırrı gizliyen ve hayrete düşüren. Ondan başka ilâh olmıyan.Yâ rabbi, senden ehadiyyet sırrının keşfini istiyorum. Hakiki kul olmamı ve rubûbiyyetini idrâk etmemi diliyorum. Benancak şeninle vanm, senin dilemenle de yokum. 
Sen işe kendinden öncesi ve sonrası olmayansın, bâkısm, hayysm, kay- yumsun, kadimsin, bilensin, bilinensin.Ey kendini, kendinden başkası hakkıyle bilemiyen Allahım! Senden, kendimden sana kaçmamı istiyorum. Senin içintoparlanmamı diliyorum. Tâ ki varlığım, müşâhedem için yere olmasın. Ey maksudum! Ey ma’budum! Seni bulursam, birşeykaybetmiş olmam. Seni bilirsem, bilmediğim şey olmaz. Senimüşâhedeedince, sende fâni olunca, şenle beka bulunca vemüşâhedem sen olunca bir kaybım olmaz. Senden başka ilâh yoktur. Şâhid ve meşhûd sensin! Ey Karîb ve ey Mucib!Ey rabbim, ey her şeyi duyan! Bana seni duyur. Ey herşe yi gören! Beni şenle baktır. Ey Karîb ve ey Mucib!Ey rabbim, ey her şeyi duyan! Bana seni duyur. Ey herşeyigören! Beni şenle baktır. Ey Alîm, bana senden öğret. Ey Hayy,beni zikrin ile ihyâ et. Ey Mürîd, beni kudretinle irâdemdenkurtar. Arş ve zât hâzineni bana aç. Beni sıfatlarının nurlarıaltında bulundur. Sübhâneke.Ey bana şah damarımdan daha yakın olan. Ey Fe’âlün li-mâ yürid (dilediğini yapan). Seninle vücudumu yok et. 
Vücudum şenle-olunca yok demektir. Yokluğum şenle olup, benibarlığım düşüncesinden ayır. Dağınıklığımı sende yok olmaklalopla. Senden başka ilâh yoktur. Ey Ehad, ey Samed! Vücudşenledir, secdeler Sanadır. Benden Sana sığınırım. Kendimden yok olmamı Senden istiyorum.Yâ rabbi, benî ehadıyyet denizinin derinliklerine daldır.“Ferdaniyyet sultanının kuvveti ile beni kuvvetlendir, genişrahmet fezana yükseleyim,Yâ rabbi, sen zâtınla kâimsin. Fiilinle ve sıfatlarınla zâhir-şin. Vâhid-i ehad sensin; inandım. Ezelisin, ebedisin. Seninle,başkası yoktur. Sende fâni olmamı, Şenle beka bulmamı isti yorum. Yârabbi beni huzurunda varlığında yok et. Beni sendenkesen her şeyden beni kes. Beni, benden kurtarıp Şenle meşguleyle. Senden alıkoyan her şeyden beni koru,Yâ rabbi, Senin Varlığın haktır. Ben ise' yokum. Senin be-kân zâtınla, benimki arazladır. Bu yok’a ihsânda bulun da, yokgibi olayım, Sen ise hep aynısın. Zevâl bulmazsın.
Yâ rabbi, hey gaybda Bâtın sensin. Her açıkta zâhir sensin. Sana nasıl münacât edeyim, münâci sensin. Nasıl nidâ ede yim, münâdi sensin. Senden başkasını düşünmekten beni koru. Başkası yok, ben varım, ben de yokum, yalnız sen varsın. Süb-hâneke.Yâ rabbi, taat Sana fayda vermez, isyân sana zarar ver-dmez. Kalbler melekûtu ve alınlar yed-i kudretindedir. Her şeyOna dönücüdür. Sırrımı, vahdaniyyetinin sırn ile takdis eyle.Rubûbiyet cemâlinin şarabı ile rûhumu sarhoş eyle. Aklımıledünni ilmin ile süsle, kalbimi hazretinin nûru ile nurlandır,beni kötü huylarımdan arındır. Velim sensin, Mevlâm sensin.Ölümüm ve hayatım ancak senin elindedir.Yâ rabbi, beni bütün mahlûkatmdan kaybet! Alemdekiişlerinin tasarrufutı şûhuduyla muhafaza eyle. Yâ rabbi senitevessül eyledim. Senden istedim. Senden başkasına rağbet etmedim. Senden başkasını istemem. Senden başkasını taleb etmem Senden başka ilâh yoktur.Yâ rabbi, her şanda beni Şenle bulundur. 
Basiret gözümütevhid fezasına aç. Herşeyin kıyamını seninle müşahade edi yorum. Bakışımı herşeyden çevir. Ey fadl ve cûd sâhibi.Ya rabbi, içimi ve dışımı âlemdeki pisliklerden temizle!Eşyanın hakikatim bana bildir. Hazretine yakınlığa engel olanherşeyden beni kurtar. Düşünce defterimden, a’yanın eşkâlinisil ve ona yakınlık sırrını yaz. Tabii ve beşeri zulmetlerimi, zâtının nûrunun tecellisi ile gider.-Ya âlimen bizâtıs-sudûr.Yâ rabbi, varlığımdaki benliğin fenâsını, şühüdumun kalmasını senden istiyorum. Yâ mevcûd! Ya maksûdum! Yâ ma’budum! Yâ hû! Yâ men hûhû! Ey, kendinden başka olmıyan.Yâ Evvel, yâ Ahir, yâ Bâtın. Sübhâneke lâ ilâhe illâ entel vâ-hid-ül ehad ül-ferd*us samed. Yâ kerîm birahmetike ya erha-merrahimin.Ariflerin münâcâtı ile bu kitabı bitirdim. MARİFETNAME NAZM: Hakksya ölmez oğuldur bu kitâbKim bunu okursa, merd-i kâr olurBu kitabı okuyanı, yazanıAndırır hayr ile ânı bi hesâb,Kim m l'ehm eyler o berhordar olur.Ma’rifet genciyle bay et yâ gani.Bu kitabın telif târihi 1170 (M. 1756) dır.Alimleri din ilmini ikrâm eden, ârifleri hakkul-yakîn ileşereflendiren Rabbil-âleminin huzurunda en büyük şefaatçiolan Peygamberimiz Muhamed Mustafaya salâtü selâm olsun







797

799

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...