23 Şubat 2013

YÜREĞİM ÇIĞLIKTA BENSE SUSKUNUM




Yüreğim Çığlık ta… Bense SuSKuNuM

Şimdi..Kurudu Damarları Hecelerimin… 


Yüreğim Çığlıkta Bense SuSKuNuM..


Gözyaşlarımda Boğulan Hıçkırığımla Tutunuyorum 


Hayata..HerŞeye İnat..


Hüznüm Karışır Sessizliğimin Uğultusuna..
Yıprandı Kirpiklerim..Yıprandı Kirpiklerim..
Yüreğim Lal..Dilim SuSKuN Konuşmamak Üzre Tutuldu..

Vuslata dek..Efendim..


Tebessümlerimin Yitikliği Yansırken Gece ye..

İçimde KalaKaldı Yorgun Yüreğimin Solgun Bakışları..


Ayrılığının Hüznü ile Çürüdü Gurbetinde..

Ben Tükenirken Usulca Pörsüdü Her Yanı Yüreğimin..


Özlemin Yağmur Misali Sağnağına Tuttu Beni..Yandı 


Her Damlan da İçim..


Belki SuSKuNLuĞuMuN Bedelini Ödetiyor.:Aynalar 


Onlara Her Baktığımda


Vuslatımız Vuku Bulana dek İçimdeki Bu İflah Olmaz 


Alev Terk Etmeyecek Beni..

Benliğimi..Sen Diye Yanan Şu Yüreğimi..

Biliyorum EFENDİM


Umutlarımın Sancısı Artar Her An..Ben Sancıların 


Konakladığı Yer Olurum..


Şimdi SuSKuNLuĞuMuN SoN Nefesinde Kaldı 


Yüreğimdeki Heceler..


Benliğim..Ruhum..Bedenim..Damarlarım Kanar Bu CaN da..


Yüreğim Sızı İçinde Kahrolur..Erir Yavaş 


Yavaş..Ömrüm..ama.


Biliyorum!! İnsafsız Sızılar Bırakmayacak Beni 


Sarıvermişken Dört Koldan


Duygularımın Siyahi Bakışında Kalacak Gözlerim..


Ve Gurbetimin Garip Çığlığı ile Son Bulacak 


Sessizliğim..


Biliyorum..!! Gecenin Zifirisine Karışacak Senin İsmini 


Soluyan SoN Nefesim..


Dokunacak Belki Gece ye Titreyen Sesi Yüreğimin..


Biliyorum!!Suskunlığumla Birlikte..

Ruhumun Süzgecinden Gececek Acılarım..Sızlayacak


Alabildiğince Yüreğim..

Seni Anmadan Sensiz Gecen Her An Kahrolacağım;


Özlemini Çoğaltan Bu Yalnızlığım Terk Etmeyecek Beni EFENDİM..

Vuslatımıza dek..


Sevdalıyım Sana EFENDİM..

Mecnunum Yolunda..Aşığım Yüce RAHMAN a..


Tükenir Ayaklarım..


Sessiz Feryadlara Boğulur Yolları Yüreğimin…


Evet SuSKuNuM…


ama Kabul Etmiyorum Ey Sevgili SuSKuNLuĞuM daki 

Tükenmişliği..


..Ve Biliyorum..!!

Umutlarımı..Yüreğimi..Sevdamı…

Ve Ömrümü Karanlığına Çekemeyecek Gece..


Yine de Konuşmalı mı Yüreğim..

BİLEMİYORUM…


SOKAKLARIN HÜZNÜ



Sokakların hüznü!… 
Nereye baksam hicran var
Masum yüreklerin ve suskun gönüller sanki ahu zar
Ne kadar tahayyül etsek de erişemediklerimizde muhakkak bir hikmet var
Ne yüreğimin yarasını anlar
Ve ne de suskunluğumun derinliğinde halimi okşar
Anlamsızlık içinde zerk edilen nazarlar sinemi mütemadiyen sancıya koyar
Aranmak için aşkı tanımak
Aşkın sofrasında çileyle barışıklığı hakkıyla koklamak
Edebin ikliminde ve sessizliğin derin nağmelerinde mefkure için dağlanmak
Halime tebarüz eden sefilliğim
Kalbimde solgunluğu hiç aklayamadığım yorgunluğum
Sineler içinde uhdeleşen nihayetsiz umutlarım, düşen omuzlarımda ufuklarım
İşte böyle hazin bir hikayeyim
Nereye baksam saadet için fevkalade fakir bir haldeyim
Divanelikte adeta onmaz bir nöbetçiyim ve düşünceler ikliminde n abdiacizim
Hey aziz nefeslim gıpta ederim
Kalbi güzelliğin için nazarınla fevkalade ibretliksin bilirim
Lakin nefesime ne kefilim ve ne de iradi manada niteliğe erişen süruru dervişim
Yazmak için hamiyetini beklerim
Tüm teslimiyetim sadakat ikliminde anlamlaşan o nefesin
Edebin dirliğinde ve ruhun mümtaz kimliğinde acizliğimle muvaffakiyet dilerim
Ki iradi manada zafiyet içindeyim
Kokladığım yaprakların solgunluğunda azimeti ne bilirim
Heveslerimle zafiyet içindeyim ve maslahatlar keyfiyetinde onmaz bir dilenciyim
Ne camii köşelerinde gördüğün
Ve ne de Şırnaklık ahvalinde bezginliğe nam salan kişiyim
Kalbiyle barışık olmayan biriyim ve tak iyeler telakkisiyle kendini avutan sefilim
Sokaklar neler anlatıyor halime
Düşün yapraklar hicranı zerk ediyor lekeyi kalbime akıtıyor
Ruhum sancılar içinde çırpınırken,
 ne derler teranesi sahte gülücüklerle ne ağlatıyor…
Mustafa CİLASUN
 

SENİNLE OLMANIN EN GÜZEL YANI


SENİNLE OLMANIN EN GÜZEL YANI

Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyor musun?
Elin elime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını taa içimde hissetmek.
Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
''Seni seviyorum'' sözcüğü dilimin ucunu ısırırken her konuşmamızda
 boş yere saatlerce havadan sudan söz etmek.
Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
Aynı şeyleri seninle aynı anda düşünmek birlikte ağlamak gülmek.
Ve buradayken bile seni çılgınca özlemek...
Seninle olmanın en acı yanı ne biliyor musun?
Seni hiç tanımadığım bir sürü insanlarla paylaşmak.
 Senin yanında olan, seninle konuşan herkesi çocukça kıskanmak.
Seninle olmanın en mutlu yanı ne biliyor musun?
Tanıdık birileriyle karşılaşma tedirginliği ile yollarda yürümek yan yana...
 Elimdeki şemsiyeye inat yağmurda ıslanmak birlikte.
 Elimde kır çiçeğiyle seni beklemek...
 Aynı mekanlarda aynı yiyecekleri yemek.
Seninle olmanın en romantik yanı ne biliyor musun?
Sensiz gecelerde sana söyleyemediklerimi yıldızlara aya anlatmak...
 Okuduğum kitabın sayfalarında dinlediğim şarkıların
 türkülerin şiirlerin her mısrasında seni bulmak.
Seninle olmanın en zor yanı ne biliyor musun?
Seni kaybetme korkusuyla hayatta ilk kez tattığım
 o tarifsiz duygularımı umut denizinin ortasında küreksiz bir sandala hapsetmek.
 Sevgili yerine yıllarca dost kalmayı başarmak.
 Yalın ayak yürümek bıçağın en keskin yerinde.
 Kanadıkça tuz yerine gözyaşlarımı basmak yüreğime.
Seninle olmanın tek yan etkisi ne biliyor musun?Nereden bileceksin?
Sen benimle hiç olmadın ki. Olsaydın avuçlarım terlemezdi...
 Isırmazdım dilimin ucunu... Özlemezdim seni yanımdayken.
Kıskanmazdım.Korkmazdım yollarda yürümekten.Islanmazdım yağmurlarda...
 Yıldızlara aya dert yanmaz, böyle her şarkıda serhoş olmazdım.
Korkmazdım seni kaybetmekten ayaklarım kan revan atlardım sandaldan denize...
 Ve her kulaçta haykırırdım seni..
Ama sen hiç benimle olmadın ki...
YA AKLIN BAŞKA YERLERDEYDİ YA YÜREĞİN...

Can YÜCEL

İNADINA


İnadına
geceleri sadece Yıldızlarla Paylaşsam Da Yalnızlığımı,
teninin Sıcaklığını Arasam Da Koynumda,
kaybolup Gitsem De Karanlığımda
“ Gel ” Demeyeceğim Sana / Inadına....
uzayan Gecelerle Birlikte
tüketemeyeceğim Hüzünler Sarsa Da Beni
etmeyeceğim Şikâyet,
“özledim” Demeyeceğim
çağırmayacağım Işte / Inadına..

solan Boynu Bükük Bir Gülün Yaprağında
yankılasan Da Yokluğun,
boşluğun Günbegün Büyüyüp
taşsa Da Sokağıma,
katlanmayı Öğreneceğim Yokluğuna,
boşuna Bekleme Çağrılarımı,
gelmen Için Yalvarmayacağım / Inadına.

inadına / Istemiyorum Seni,
beklemiyorum / Inadına.
bir Inat , Bir Gurur Uğruna
çizgi Çektim Herşeye,
yaktım Gemileri.
yanan Ocaklar Sönmese De Içimde
büyüse Alevi / Sarsa Da Beni
“yanıyorum” Demeyeceğim / Inadına...

gelme Sakın,
beklemiyorum Seni ,
seni Sevsem De Ölecek Kadar,
inkâr Ediyorum / Inadına.
gönül Kapımın Sürgüsünü Kapattım,
ölsem De Hasretinden / Inat Bu Ya
gelmiyorum Yanına,
çağırmıyorum Seni Üstelik / Inadına.

anladın Ya
sevdan Uğruna Ölüyorum Ama,
inadına Söylemeyeceğim Sevdiğimi,
sevmiyorum Işte / Inadına!

İNLEYEN BİR NAYİM SESLİ VİDEO



Derd-i isyana müptelâyım Yâ Resûlallâh
Kapında bir bahtı karayım Yâ Resûlallâh
Umardım hep cemâl-i pâkinden teceİlîler 
Bak şimdi; firaka sezayım Yâ Resûlallâh

İnlerken nây-ı kalbim ümîd-i feyzinîı dâim 
Cürmümle o demde cüdayım Yâ Resûlallâh
Saçılır iklİm-i pâkinden âleme rahmet 
Ben neden kuruyup solayım Yâ Resîlallâh

Ne şevkti tüterken bûyun herdem seherlerde 
Ya şimdi, inleyen bir nâyım Ya Resûiallâh
Kabul kıl mücrimi, kovma kapmdan ne olur
Kovarsan kime sızlanayım Yâ Resülaüâh

Yanmışım isyanla, yakma hicranla Ey Nebî
Bittim billahi; pür şekvayım Yâ ResBIallâh
Günah bana yaraşmaz, doğru… Af sanin sânın
Sen varken kime dert yanayım Yâ Resûlallâh







SAKLI KENTİM GİZLİ BAHÇEM...




Hic bir dil barındıramaz içimdeki tarifsiz sızının kelimelerini 
ve hiç bir ağıt dillendiremez serzenişimi.! 
Saklı Kentim..! / Gizli bahçem..! / Sevdiğim..! 
Kabulsüz bir dua vaktindeyim! Geceler yastıgımda_! 
Ölümemi susadım "sana"mı bilmiyorum_? Kanamalı bir yara.. 
Gözlerimdekiler yansımalı.. Susuyor sevda.. 
Kendini sen yerine koyan yosma gecelerle birlik olmuş.. 
Haykırıyor yokluğunu içime sapla¤¤¤¤¤... 
Gittikce gömülüyorum yalnızlığa, küle soyundu icimdeki yangın.. 
...Sen benim gizli yaramsın...
Kanayan bir yara olarak kalacaksın 

Sen kanadıkça Bende yarım kalacağım. 

"Acıtıyorsa sahte bir gülüş dudaklarda,
kurtulma zamanıdır buğulanmış yaşamdan." diyen bendim, değişmişim_!
Acıtsada sahte tebessümler yüreğimi, yırtık dursada dudağımın kenarında 
kurtulmaya niyetim yok buğulanmış sevginin yaşamımda_! 

Acıyı Şikayetsiz Kabullendim ben, erdem bilip.. 

Şimdi sen de yoksun ya, olma_! 
Acıtmıyor artık yokluğun_! 

Çünkü ben sevgini değil Seni sevdim_! 

Sevgini hissetmeme yardımcı olacaksa 
ellerin olmasın_! 

Sen bakınca atacaksa yüreğim heyecanla, 
dursun_! atmasın_! 



Yanındayken biri her el tutar bir sıcak eli! 

Biri başucundayken uyanıyorsan sabaha,
elbet güler yüreğinin yansıdığı gözbebekleri!

GECELERE SOR BENİ


GECELERE SOR BENİ

Her gece kan-ter içinde uyanıyorsam eğer 
hasretin ateş olup giriyorsa koynuma 
seni düşünüp özlüyorsam, uyuyamıyorsam 
ıslanıyorsa kirpiklerim seni her andığımda 
her düşündüğümde hızla çarpıyorsa kalbim 
sensiz bir kez olsun gülmüyorsam bu şehirde 
savruluyorsam sokak sokak 
ürperiyorsam yaprak yaprak 
esip geçen rüzgarlara sor beni 

Hasret ateşleri yağıyorsa üzerime her gece 

Kül ateşateş alevalev kor olup yakıyorsa 
kahroluyorsa kalbim seni her andığımda 
ve tanımıyorsa hiç bir kural 
kaçmak istedikçe sana dönüyorsam yine 
ölüyorsam aşkından her gün dirhem dirhem 
ateş - alev sevdalara sor beni 

Seninle gözgöze her geldiğimde 

ben lal olmuş bülbül, sen gül oluyorsan 
düğümleniyorsa boğazım 
çıkmıyorsa sesim, daralıyorsa nefesim 
konuşamıyorsam tek bir kelime 
depremsi bir titreme başlıyorsa bedenimde 
ve çözülüveriyorsa dizlerimin bağı 
deli - divane gönlüme sor beni 

Kirpiklerimden süzülen damlalar 

ıslatıyorsa yüreğimi her gece 
hep bulutlarda saklıyorsam gözlerini 
içime düşüyorsan tane tane her yağmur yağıdığında 
kirpiklerimin kıyısında martı olup uçuyorsan 
sesinden başka ses duymuyorsa kulaklarım 
susuyorsa denizler seni düşündüğümde 
gelip seriliyorsan kıyılarıma sular gibi 
gelip sokuluyorsan uykularıma 
gelip sokuluyorsan rüyalarıma 
sensiz geçen gecelere sor beni 

Damarlarımda aşk olup dolaşıyorsan 

şiir olup doluyorsan kulaklarıma 
mavi bir coşku oluyorsan bedenimde aşkça 
çıkıp ırmaklarla dertleşiyorsam her gece 
ay gibi akıyorsan yüreğime beyaz tüller içinde 
yalnız yıldızlarla paylaşıyorsam seni sevdiğimi 
sana anlatamıyorsam 
bir kır çiçeği hüzün saçıyorsa gözlerime 
su olup akıyorsam, ateş olup yakıyorsam 
ve beceremiyorsam sensiz yaşamayı ve ölmeyi 
şu seni ölümüne seven yüreğime sor beni

ELASTÜ Bİ RABBİKİM (BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİLMİYİM.?



"Elestü bi rabbiküm"

"Ben sizin Rabbiniz değil miyim?"

"Galü bela.."

"Rabbimizsin."

Dedikten sonra ahde vefa gösteremediğim için suçluyum...

Farkında olmadan başka "Rab"lar edindiğim için,
kimi zaman bir çift göze , kimi zaman bir güzel söze ,
kimi zaman dünyalık mala mülke kul olduğum için suçluyum...

Nefsimin "Ebrehe"lerini, kulluğumun
"Ebabil"leriyle yerle bir edemediğim için suçluyum.

Afganistan'daki mücahidler gibi,kendimi zincirleyip,
zulmün tankları önünde ezilmeyi göze alamadığım için,
almadığım için suçluyum...

Vatanımın güneydoğusunda,yıllardır süren bir savaşın acısını
iliklerime kadar hissedemeyip,
sadece televizyondan izlediğim bir filmmiş gibi davrandığım için suçluyum...

Şehitlerimizi unuttuğum,daha da kötüsü geride kalan
gözü yaşlı ana-babalarını,dul eşlerini
"Baba" demeye hasret çocuklarını unuttuğum için suçluyum.

Bir milleti yetiştiren "anneleri" yetiştiremediğim ve onları,
evlerinin içine boşalan kanalizasyon kanallarına benzeyen,
televizyonla başbaşa bıraktığım için suçluyum.

Soydaşlarım Doğu Türkistan'da,Kırım'da, Kerkük'de
zulüm altında inlerken;dilini ,dinini, unutmaya zorlanırken;
dilime, dinime sahip çıkmayıp,hatta tahrif ettiğim için suçluyum....

Bir zamanlar dünyaya hakim necip bir milletin torunları olduğumuz halde,
şimdilerde AB'ye girmek için eğilip bükülmelerimizi,
taviz üstüne taviz vermelerimizi,itirazsız
tepkisiz seyrettiğim için suçluyum.

Karnımı tıka basa doldurup, sıcak evimde;
açlıktan ve soğuktan uyuyamayan
insanları düşünmeden uyuduğum için suçluyum.

Sokakta yatıp kalkan, bir gram uyuşturucu için kendini satan,
kendisine haram-helal-günah-sevap-ahiret-hesap
öğretilmediği için hırsızlık yapan çocuklara sahip çıkamadığım,
çıkmadığım için suçluyum...

Tüyü bitmemiş yetimin hakkını,vicdanı sızlamadan hortumlayan
utanmazların karşısına dikilemediğim, dikilecek insanları seçemediğim
ve kimin ne olduğunu anlama ferasetini gösteremediğim için suçluyum.

Olduğum gibi görünmediğim
ve hatta göründüğüm gibi de olmadığım için suçluyum...

Bu dünyadan sürün beni

SUÇLUYUM....VURUN BENİ...

GECENİN GÜNDÜZLÜĞÜNE İNANIRMISIN SEN..?


GECENİN GÜNDÜZLÜĞÜNE İNANIRMISIN SEN..?

Yalnız kaldığında insan dertleriyle, bırakılmışsa 
kul gam ve kederiyle, gecenin koynuna sığınınca,
boynuna sarılınca karanlığın, 
şad olur işte o dem... 

Hüzünler başka bir hale bürünür artık; sürura dönüşür. 
Bir başka aşk olur artık; seher aşkı... 
Karanlıkların aydınlığa terfi etmesini müşahede etme heyecanı oluverir artık... 

Ateşlerin gül olması demi gelince,
o güllerin kokusundan hisse almak saadeti yaşanır 
Çokların bir, birlerin çok olduğu vaktin füyuzatının hissi uyanıverir kalpte... 

Öyle basit değil

O vaktin hususiyeti, hissiyatı var.
İnanmak buna daha ne mucizeler getirir insana.

Bir derdini taşımadan başka bir yaratılmışa şikayet etmeden, 
geceye saklasa o çözümsüz sandığı sıkıntısını, 
Rabbine ulaştırsa hemencecik, görecek ki aydınlıkmış esasında karanlıklar.

Dertler dermanmış

Allaha yaklaştırmakmış.

Geceler uyumak değil; Allahı anmakmış.

Zahirde cefa olanın esasında sefa olduğunu idrak edince insan
bir aşka dönüştürecek seheri.

Âşık sevdiğine erişmek için yollar bulur,
fırsatlar kollar ya
Âşık kul, sevdasına düştü mü aydınlık gecenin,
yaşamak için onu, onun için yaşar
Tıpkı aşık gibi; maşuk için yaşar..

O diğerlerinden güzel, diğerlerinden üstün ve diğerlerinden nazlı, 
her kişiye malum olunmayan zamana erişmek de ancak
aşığın ideali olsa gerek
Sırları gecelerde bilen ve arayan seher aşıklarının
gündüzleri de gecenin aksidir..

Bu yüzden hayatları hep gece aydınlığında geçer onların. 
Her saatleri gecedir, gecenin tezahürü bir bereketledir..

İbrahim Rabbini gece keşfetti. 

Yusuf, Züleyha imtihanını gece kazandı, zindanı gece ama gecesi aydınlıktı.

Yunus un balığı geceydi ama gecesinin ardı ışık oldu. 

Eyüb uyumadı; maraza, sebebi oldu; geceleri gündüz. 

Senin de var elbet bir sebebin, bir gecen.

Gecenin gündüzlüğüne inanır mısın sen?

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...