17 Ocak 2013

UMUDUN KADAR VARSIN




Umudun varsa, gün uğurlar, karanlıklar dehlizindeki gecelerini, bahar umudunun büyüklüğünde bir buket bırakır yüreğine…

Gözlerin umut ettiğin kadar uzakları görür. Sükûnetin umut ettiklerini haykırıverir derinliklerinde… Umudun varsa kavurucu güneşlere baş kaldıracak yeterlilikte, koylar bambaşka sarmalar hislerini… Deniz dalgalarını fedakârlığın tepelerinden aşırıp ayaklarının altına serer. Okyanus kusursuz fırtınalarını gömer bağrına, yüreğindeki umudunla ancak deli rüzgârların yönünü bambaşka bir iklime savurursun. Yeri ve zamanı geldiğinde yıkıp geçen tayfunların kolundan tutup, hoşluğu yudumlatan meltemlerin kapısına bırakır, bir tutamda olsa avuçlarında kalmış umut…

Umudun varsa, ellerin hiç titremeden uzanır, her şeyin alnına müptela semaya, dizlerin dermansızlık bilmeden koşmanın neşesini yudumlar, görülmemiş başkalıklar bir bir dökülür beklemekte ısrar ettiğin rıhtımın sancaklarına… Bulutlar çekinmez rahmet yüklerini kucağına boşaltmaya, çaresizlik bile bir gün uğramaz, kaybedeceğin sandığın zamanlarda gönlünün umut çiçekleriyle süslenmiş kapılarına… Toprak bile koynuna bıraktığını değil, umut ettiğini doldurur avuçlarına, yorgun düşen yüreğini tutup çıkarır bitti hükmü verilmiş zamanın bağrından… Umut işte öyle bir şey ki, umulmadık bir anda beliriveriyor, çok uzak sanılan bilakis tamda derinliklerimizde çırpınan bir yüreğin serin ve mutluluk dolu koylarında…

Umudun varsa, atılan taşları bile hissetmezsin simanda, kör kuyuların karanlıkları bile ürkütmez seni, nehirlere teslim edersin masumiyetini, ateşler dokunmaz umudu hisseden yüreğinin surlarına, ayrılığın dağladığı gözleri, umudun serinliği ışığa kavuşturur, yaraların esir aldığı bedenin umududur, faniliği kemirenlerin takatlerini kesen, bir çarmıhtan koparılıp, ötelerin kapısına getiren umudundur.

Umut ki, gidilecek olanın kapısındaki eşiğin parkelerinde bekleyen tek solmayan güldür, zor sanılan yolların taşlarını söküp kenara sürükleyen bir yeldir, hazan mevsimindeki bahçelerin çitlerini hazan gülleriyle süsleyen, şafaklardan siyah bulutları silip, maviliğin berraklığını döşeyen, gönülleri kuytu uykularından alıp, mutluluğun hazzıyla süsleyendir.

İşte sen ey her şeyi kendine dert edinen yüreğim, bil ki, umudun olduğu müddetçe yalnız kalmazsın, şimdi sil gözyaşlarını, sen şu faniliğin koylarında umudun kadar varsın!


Ellerini ısıtabilecek mi benim ısıttığım gibi


Ellerini ısıtabilecek mi benim ısıttığım gibi
Bulabilecek misin başka bir Tende benim Kokumu .?
Ellerini ısıtabilecek mi benim ısıttığım gibi .?
Omzuna yaslanıp Ağlayabilecek misin .?Ağlasan bile ...

Benim omzuma yaslanıp ağladığın günlerdeki gibi
 Huzurlu olabilecek misin .?
Kurumuş yapraktım ben,bir dalın ucunda güçlükle durabilen...
Hafif bir rüzgar yeterdi beni o daldan koparmaya,
Fakat sen ;
Bir Fırtına gibi esip,herşeyi yerle bir ederek gitmiştin...
Bazen kapatıyorum gözlerimi,
dokunuşlarını hissediyorum yanımdaymışsın gibi ...
İçim çekiliyor .. 
Gözlerim ağlamaklı,bir anda süzülüyor yanaklarımdan yaşlar...
Ben;sen olmuşum farkına bile varmadan ..
İliklerime kadar hissetmişken seni
Başka bir ses bölüyor herşeyi .!
Alt üst ediyor,ikiye bölünüyorum sanki .!
Her Hücrem Tanır-Bilir Seni..
İsmini Mırıldandığımda Ruhum Bedenimde çırpınıyor..
Göğe doğru haykırıyorum sessizce ismini..
Sesleniyorum sana
"Sessiz Seslenişlerimi Duyuyor musun.?" diye..
Duymuyorsun...
Bu seferde sana seslenişlerimin yerini İsyan sözcükleri alıyor,
Ağzımdan çıkan her İsyan sözünde
Bir Kesik oluşuyor Boğazımda..
Yüreğim sızlıyor..Sızladıkça Kanıyor...!
Kessem neşterle yavaş yavaş Şahdamarımı
Biliyorum ki .!
Akan kanla beraber,Sende akacaksın içimden...
Ancak işte o zaman kurtulacağım,
Tüm Vücudumda ve Benliğimde Zehir gibi Dolaşan Sendin

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN ADIDIR AŞK



http://fc01.deviantart.net/fs23/f/2007/336/e/1/eternal_rest_II_by_nowaryesblack.jpg

ÖLÜMSÜZLÜĞÜN ADIDIR AŞK


Yüreklere şiir, dudaklara mühür 
ölümsüzlüğün adıdır aşk


aşk rüzgara asılmış deniz kokulu bir gecedir belki
saçlarını tarayan bir deniz kızınınmehtabı öpen bakışlarında.

sahil boylarında sabah olurken 
aşk göğsüne sığındığımız
sımsıcak bir yürektir belki soluğunu soluğumuza kardığımız

içimize sevgi taşıyan her bahar 
gecenin kollarında martılar uyurken
aşk üç bin üç yüz altmış beş yıl bir ipek böceği sabrı ile dut yaprağına

gökkuşağı rengi güzelliğinde 
sevgi çiçeği dokumaktır.


ve yollara düşüp bir seher vakti


bakire bir sümbül kokusuyla yıkayıp 
tenini


bir kumru saflığıyla sevdiğine 
vermektir kalbini.


bir ırmağın nazlı akışında sabahı 
beklerken
aşk ay ışığında soyunan karbeyaz bir kadının tenidir belki

belki bir ceylan yavrusudur 
yüreğimizde


yaslanıp uykulu gözlerine
öyle nazlı, öyle ürkek


dağ doruklarında gezdiren bakışlarını. 
akşamın kollarında düşler kurarken
aşk yıldızların gökyüzüne gülümsemesidir

altında her gece gelip geçtiğimiz 
denizler dalgalanırken


ve kanatlanırken duygular martı 
uçuşlarında


konup bir tomurcuğun kızıl 
dudaklarına


gönlünün duasını adamaktır geceye 
ılık bir düş vakti


şairler mehtabın gözlerine şiirler okurken


aşk 
ölümsüzlüğün adıdır belki
tutkulu yüreklerde..damardaki kanın Dudataki tadın

güneşe aya ve gökyüzüne ışıkla yazılan 
kalplere hançerle 


kazılanyaşamın kaynağı
sonsuzluğun en güzel hikayesidir AŞK

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...