09 Ocak 2017

İsrail'in Kayıp Kabileleri

İsrail'in Kayıp Kabileleri

Yaygın olarak kayıp kabile sayısının 10 olduğu belirtilir fakat, bu sayının değişik rivayetlere göre değişebileceği de görülmektedir. İşte

Anasayfa » X Files » İsrail'in Kayıp Kabileleri
İsrail'in Kayıp Kabileleri
İncil'in 16. bölümü olan Yeremya suresinin 14 ve 15. ayetleri, İsrail'de M.Ö. 8. asır ve sonrası'nda yaşanan olayların sebebini ve "vaat edilmiş topraklar" fenomenin çıkış noktasını işaret eder: "Bundan dolayı" Rab diyor ki, "işte artık: İsrailoğullarını Mısır diyarından çıkarmış bulunan Rabbin varlığı hakkı için değil, ancak, İsrailoğullarını şimal diyarından, kendilerini sürmüş olduğu bütün memleketlerden çıkarmış olan Rabbin varlığı hakkı için, diyecekleri günler geliyor. Ve atalarına vermiş olduğum topraklarına onları tekrar getireceğim."...
Yahudilerin tarih boyunca yaşadığı sürgünlerden bilinen en derin iz bırakanıdır bu sürgün.


İ.Ö. 721'de Asur kralı Büyük Şarrukin, ordusuyla güneye yürüyüp Suriye'den geçti ve İsrail Krallığı'na saldırdı. Başkent Samiriye'yi yerle bir etti, milletin liderlerini aileleriyle birlikte çiftçiler, zanaatkarlar ve tüccarlar olarak yeni bir hayata başlamaları için Suriye'nin kuzeyine sürgüne gönderdi.


Yahudi kavmi o zaman Reuben, Gad, Aşer, Efraim, Manasseh, Dan, Naftali, İssahar, Simeon ve Zebulon kabilelerinden oluşuyordu ve sürgünler bu nüfusun yalnızca bir azınlığını oluşturmakla birlikte popüler söylencelere "İsrail'in Kayıp On Kabilesi" olarak geçtiler.
"Kayıp On Kabile" on iki kabileden oluştuğu rivayet edilen İsrailoğullarının kaybolduğu iddia edilen on kavmi için kullanılan terimdir. Yahudilik inancına göre İbrahim peygamberin torunu ve İshak peygamberin oğlu Yakup'un dört faklı eşten 12 oğlu vardı. Bu 12 oğuldan doğan nesil 12 kabilelik İsrailoğullarını oluşturur. MÖ 930'da bu kabilelerin on tanesi Kuzey İsrail Krallığı'nı ve Yehuda ile Bünyamin kabileleri Yehuda Krallığı'nı oluşturmuştur. MÖ 720'de Asurluların kuzeydeki İsrail Krallığı'nı fethetmesiyle burada yaşayan on kabilenin tarih sayfalarından silindiği rivayet edilmektedir. Bugünün Yahudilerinin Yehuda Krallığı'ndan yani kaybolmayan Yehuda ve Bünyamin neslinin oluşturduğu iki kabileden geldiği belirtilmektedir.

Yakup Peygamberin eşleri ve çocukları

Eşi, Lea Reuben'den dünyaya gelen çocukları
1. çocuğu - Şimon, 2. çocuğu - Levi, 3. çocuğu - Yehuda, 4. çocuğu - İssakar, 9. çocuğu - Zebulun, 10. çocuğu Dina (Kız çocuğudur)
Eşi, Rahel'den dünyaya gelen çocukları 
11. çocuğu - Yosef, 12. çocuğu Benyamin
Eşi, Bila'dan (Rahel'in hizmetçisi) dünyaya gelen çocukları 
5. çocuğu - Dan, 5. çocuğu - Naftali
Eşi, Zilpa'dan (Lea'nın hizmetçisi) dünyaya gelen çocukları 
7. çocuğu - Gad  8. çocuğu - Aşer (8)
*******
M.Ö 1050 ve M.Ö. 930 arasında hüküm sürdüğü belirtilen ve Birleşik Monarşi sistemiyle yönetilen İsrail Krallığı'nda, her kabilenin kendine ait özerk bir toprağı bulunduğuna inanılmaktadır. Levi ve Yosef kabileleri bu durumdan istisnadır çünkü: Leviler din işlerinden sorumluydu ve diğer kabilelerin din işlerini yürütmeleri için her kabile kendi topraklarından bir ya da birkaç şehri Levilere vermişti. Böylece Levilerin kendi özerk devletleri yerine diğer kabilelerin topraklarında özerk şehirleri oluşmuştu.
Yosef'in adına da bir kabile yoktur; onun yerine Yosef'in iki oğlunun (Menaşe ve Efraim) adına iki kabile vardır. Böylece İsrail Krallığında Menaşe ve Efraim kabilelerinin toprakları oluşuyordu...
Bu durumda On İki İsrail Kabilesi denildiğinde iki ayrı anlam ortaya çıkmaktaydı:
Geleneksel Sıralama: Hz. Yakup'un oğulları
1 - Ruben;  2 - Şimonİ 3 - Yehuda; 4 - İssakar; 5 - Zevulun;  6 - Dan; 7 - Naftali; 8 - Gad; 9 - Aşer; 10 - Bünyamin; 11 - Levi; 12 - Yosef
Yöresel Sıralama: Toprak sahibi olan kabileler
1 - Ruben; 2 - Şimon; 3 - Yehuda; 4 - İssakar; 5 - Zevulun; 6 - Dan; 7 - Naftali; 8 - Gad, 9 - Aşer; 10 - Bünyamin;  11 - Menaşe; 12 - Efraim

Birleşik İsrail Krallığı, Süleyman Peygamberin ölümünden sonra ikiye bölündü. Kuzeyde Jeroboam'ın kral olduğu İsrail Krallığı (MÖ 930 - MÖ 720), güneyde Rehav'am'ın kral olduğu Yehuda Krallığı (MÖ 930 - MÖ 586) kuruldu. Zevulun, İssakar, Aşer, Naftali, Dan, Menaşe, Efraim, Ruben, Gad ve bu kabilelerin topraklarında bulunan Leviler kuzeydeki İsrail Krallığı'na bağlıydı. Güneydeki Yehuda Krallığı ise Yehuda, Bünyamin, Şimon ve bu kabilelerin topraklarında bulunan Leviler tarafından kurulmuştu. Kuzeydeki krallığın MÖ 720 yılında Asurlular tarafından dağıtılmasıyla bu bölgedeki İsrailoğulları dünyanın dört bir yanına dağıldılar.
Kayıp kabile sayısı, geleneksel olarak 10 olarak ifade edilse de aslında bu sayı rivayetlere göre değişebilmektedir.
10 Kayıp Kabile Teorisi:  Güneydeki Yehuda Krallığı'nda yaşayan Şimon kabilesindeki insanların sayısı az olduğundan Yehuda ve Bünyamin kabilelerinin arasında asimile olduğu düşünülür. Kuzeydeki İsrail Krallığı'nın dağılmasıyla Zevulun, İssakar, Aşer, Naftali, Dan, Menaşe, Efraim, Ruben ve Gad kabileleri de kayıp duruma düşmüştür. Böylece yöresel kabileler göz önüne alındığında kayıp kabile sayısı 10'dur.
9 Kayıp Kabile Teorisi:  Eğer olaya yöresel açıdan ve kan bağı olarak yaklaşılırsa, Şimon kabilesi Yehuda ve Bünyamin kabileleri arasında asimile olduğundan Şimon'un kanı aslında Yehuda ve Bünyamin kabileleri içinde yer almaktadır. Bu durum Şimon'nun kayıp olup olmadığı konusunu tartışmaya açar. Şimon'un kayıp olmadığına inananlar açısından kayıp kabile sayısı 9'dur.
Bir başka bakış açısına göre, Şimon asimile olduğundan kayıp olarak düşünülmelidir ve bugünün Yahudileri Yehuda, Bünyamin ve Leviler'in torunlarıdır; yani kayıp kabile sayısı 9'dur.

8 Kayıp Kabile Teorisi: Geleneksel (Yakup'un oğulları) açıdan düşünülürse kayıp kabileler şunlardır: Zevulun, İssakar, Aşer, Naftali, Dan, Yosef, Ruben ve Gad. Yehuda Krallığı'nda yaşayan Yehuda, Bünyamin, Şimon ve Levi kabilelerinin torunlarının bugünkü Yahudiler olduğu düşünülürse kayıp kabile sayısı 8'dir.
Biz konumuzu dağıtmamak için yaygın inanç üzerinden gidelim ve konuyu sürdürelim...
***
"Kayıp On Kabile "ye ne olmuştu?
Konu hakkında tarihi bilgi ve belgeler bir hayli az ama dünyanın pek çok yerinde spekülasyon, gelenek ve folklorik rivayet bir o denli fazladır.
Tevrat'ta verilen bilgi de hayli kısıtlıdır. II. Krallar 17:2-6'da bunlardan bir kısmının Kuzey Suriye'de Gozan (Tel Halaf) yakınlarında Habur Vadisi'nde Halah adında bilinmeyen bir başka kente yerleştirildikleri yazar. Sürgünlerden geri kalanı Asur'un doğusundaki Med Ülkesi'ne gönderilmişti. Büyük bir olasılıkla hepsi birkaç kuşak içinde yerli halk arasında erimişlerdir.


Ancak bir istisna vardır. Sürgün zamanında kullanılan dile yakın bir tür neo-Aramice konuşan Irak Kürdistanı Yahudileri 20. yüzyılın ilk yarısında modern İsrail devletine göçmüşlerdir. Diğer Kürt Yahudiler de İran ve Türkiye'den gelmişler ve şu anda İsrail'de yüz bin kişilik bir grup oluşturmaktadırlar. Bunların dilleri, geldikleri bölge -kuzey Irak, Suriye ve Türkiye'nin doğusu- ve gelenekleri bunlardan bazılarının Asur sürgünlerinin halefleri olduklarını inandırıcı bir biçimde ortaya koymaktadır.


Ancak On Kayıp Kabile'nin çevresinde oluşturulan romantik hikâyelerin çokluğu karşısında bu gerçek, büyük ölçüde dikkatlerden uzak kalmıştır. Sofu Yahudiler, kabilelerin efsanevi Sambatyon Irmağı'nın ötesinde hâlâ var olduklarına ve Tanrı'nın bunları kutsal kitaptaki kehanete uygun olarak (örneğin, Ya Rab, kendi kavmim, İsrail'in bakiyesini kurtar, îşte ben onları şimal diyarından getireceğim Ve onları dünyanın uçlarından ve onlarla beraber körü ve topalı, gebe kadını ve doğuran kadını birlikte toplayacağım, büyük cemaat olarak buraya dönecekler. Ağlayışla gelecekler, yalvardıkça onlara yol göstereceğim, onları, sulu vadiler yanında sürçmeyecekleri doğru yolda yürüteceğim", Yeremya 31: 7-8)


Yahudiler, Mesih Çağı'nda anayurtlarına yani vaat edilmiş topraklara (Arz-ı mevud) geri döneceklerine inanmaktadırlar. Ortaçağ'dan en azından 19. yüzyıla kadar kâh Doğu'da kâh Afrika'da olduğu söylenen ve kayıp kabilelerin binyılın krallığını sabırla bekledikleri bu efsanevi Yahudi ülkesi Yahudiler ve Hıristiyanlar tarafından aranmıştır.


Bu konuda çok geniş bir literatür vardır. Daha pek çok topluluk arasında Mormonlar, Japonlar, Pakistan'ın Pathanları, Nepalliler, Amerika kızılderilileri ve hatta İngilizler ve Amerikalılar tarafından ya da onların adlarına iddialarda bulunulmuştur.


Kayıp kabileler İddialarını güçlendirendiren kavimler
Bazı durumlarda bu iddialar içinde bir gerçek payı da bulunmaktadır. İsrail'in Asurlular tarafından yok edilmesinden sonraki yüzyılda pek çok göçmen hâlâ özerk Yahuda krallığına ve özellikle de başkenti Kudüs'e gitmişlerdi.


Ancak o zamanın büyük devletleri olan Asur'un, Babil'in ve Mısır'ın,  bağımsız varlıklarına yönelttiği ciddi tehdidi gören insanlar hem İsrail'den hem de Yahuda'dan göç etmeye başlamışlardı. Yahuda'nın Hezekiya iktidarında (ÎÖ 727-698) yaşamış olan İşaya'nın bir kehanetinde Tanrı diasporayı Asur, Patros, Nubye, Elam, Şinar ve Hamat topraklarından kurtaracaktır. ("Ve o gün vaki olacak ki, Asur'dan ve Mısır'dan ve Patros'tan ve Kuş'tan ve Elam'dan ve Şivar'dan ve Hamat'tan ve denizin adlarından artakalacak kavminin bakiyesini kurtarmak için Rab yine ikinci kere elini uzatacak", İşaya 11: 11-12)


Belgesel kanıt bulunan ilk denizaşırı Yahudi kolonisi Mısır'da, şimdi Elephantine denilen Yeb'dedir. Assuan'da Nil Nehri'nin Birinci Şelale'si yakınlarındaki bu adada M.Ö. 5. yüzyıl sonlarında kısa bir süre için bir Yahudi tapınağı vardı. Oradaki Yahudiler'in çoğunun Mısır kralının paralı askerleri oldukları tahmin edilmektedir.


Son Babil kralı Nabonidus'un iktidarında (İÖ 555-539) Yahudi gruplarının bu kralla birlikte uzun bir Arabistan yolculuğuna çıkmış olmaları mümkündür. Herhalde Babil İmparatorluğu'nun Medler'in ve Persler'in elinde M.Ö. 539 yılında sona ereceğini tahmin ederek bunlar orada kalmaya karar vermişlerdir.Yine Kitabı Mukaddes'ten muzaffer Pers kralı Büyük Kuros'un M.Ö. 538'de yayımladığı bir dizi fermanla sürgündeki toplumların anayurtlarına dönmelerine izin verdiği bilinmektedir. Ancak sürgündeki bütün Yahudiler Yahuda'ya dönmek istememiştir (Ezra 1:4, 6). Büyük bir çoğunluk yerleşmişler hatta Pers ve Med gibi ülkelerde koloniler kurmuşlardı.


Böylece M.Ö. 6. ve 5. yüzyıllarda anayurtları dışında Yahudi yerleşimci grupları vardı. Yeni Ahit kitabında Aziz Pavlus'un seyahatlerine üstünkörü bir bakış bile Helenistik ve Roma çağlarında bu diasporanın artarak Akdeniz çevresine yayıldığı görülecektir.
DOĞU VE BATIYA YAYILAN YAHUDİ KABİLELERİ
Dünyanın pek çok yerinde İsrailliler'in soyundan geldiklerini iddia eden gruplar vardır.
Bu durumda Yahudiler'in batıya olduğu kadar doğuya gitmeleri de şaşırtıcı olmazdı. Nispeten yakın zamanlara kadar Arabistan'da ve Çin'de Yahudi toplulukları olduğu bilinmektedir. Hindistan'da hâlâ bazı gruplar vardır. Yahudi kökenli olduklarını iddia edenlerden Pathanlar Pakistan, Hindistan, Afganistan ve İran'da yaşayan dindar Müslümanlar'dır. Ancak Müslüman olmalarına rağmen kendilerini Ben-i İsrail (İsrailoğulları) diye adlandırırlar ve Şabat gibi Yahudi âdetlerini korumuşlardır.


Birmanya'da Mizo kabilesi ve Ben-i Menaşe (Menaşeoğulları) Y'wa adında bir tanrıya taparlar ki, bu ad da İsrail tanrısının (Yahve) adını andırmaktadır. Kuzeybatı Çin'de kendilerinin İbrahim'in soyundan olduklarına inanan Chiangmin'ler vardır. Bunların özel rahip sınıfı, kurban keser ve ritüel saflığa çok önem verir.


Burada tek tek anılmayacak kadar çok grup vardır ve bu iddialarda herhangi bir imkânsızlık yoktur. Yahudiler gerçekten çok geniş bir alana yayılmışlar ve pek çok ıssız yere yerleşmişlerdir. Bunların soylarından gelenler yüzyıllar boyunca daha geniş toplum içine karışıp Yahudilik'in esas grubuyla ilişkilerini kaybetmişlerse de, yine de kökenleri konusunda pek bulanık da olsa bir bilince sahip kalmışlardır.


İsrail'den (İÖ 721) ve Yahuda'dan (İÖ 701 ve 587) sürülenlerin yolları ve diğer göçler. Bu torunlu ya da gönüllü göçler İsrail'in Kayıp Kabileleri konusundaki pek çok söylemin fonunu oluşturur.
AFRİKA'DAKİ KAYIP KABİLELER
Afrika'da da Yahudi kökenli olduklarını iddia eden gruplar vardır. Bunlardan en çok tanınanları bugün çoğunlukla İsrail'de bulunan Habeş Yahudileri'dir. Ancak şu anda Güney Afrika'da dağılmış olan ve "Afrika'nın Kara Yahudileri" iddialarında haklı olabilecek bir grup daha vardır. Bunlar, sözlü tarihleri yakın zamanlarda Londra Üniversitesi'nden Tudor Pâffitt tarafından belgelenmiş olan Lemba halkıdır.


Bunlar atalarının yerini bile bilmedikleri kuzeyde San'a diye bir yerden geldiklerini her zaman iddia etmişlerdir. Kanıtlanmamışsa da, Habeşistan Yahudileri İle bağları olduğuna da inanırlar. Lembalar Yahudi kaşrut yasalarına (neyin yenilip neyin yenilemeyeceği) riayet ederler ve Güney Afrika'ya sünnet âdetini onlar getirmiş olabilir.


Lembalar'dan kendi tarihleri konusunda pek az şey elde edebildiğini gören Dr. Parfitt bunların kökenlerini bulmak için Güney Afrika'dan yola çıkmış, Zimbabwe'yi geçmiş ve sonunda Arabistan'ın güneybatı köşesindeki Yemen'e varmıştır. Burada bulduğu eski San'a kentinin Lemba geleneklerinin işaret ettiği yer olduğuna inanmaktadır. Diğer pek çok ayrıntı da Lembalar'ın kökenleri konusundaki inançlarını doğrulamaktadır. Arabistan'ın bu bölgesiyle Lemba klanlarında ortak olan aile adları da vardır.


(Solda) Güney Afrika'da Vendaland'da bir Lemba töreni. Lembalar, Mwali adını verdikleri Tek tanrıya inancı Güney Afrika'ya getirdiklerine inanırlar. Bölgeye sünnet uygulamasını da onlar getirmiştir. Büyük Zimbabwe ile ilişkileri konusunda gayet güçlü anıları da vardır. (Sağda) Sinahheriba sarayındaki bir röliyeften. M.Ö. yaklaşık 700 yılında bir aile, M.Ö. 701 yılında Asurlular tarafından ele geçirilen Yahuda'da Laiş'ten sürgüne götürülüyor. 20 yıl önce İsrail krallığından sürgüne giden bir aile de herhalde bundan farklı olmayacaktı.
GENLERDEKİ ARAŞTIRMALAR ÜZERİNDEN KANIT ARAYIŞLARI
Lembalar'ın, kökenleri konusundaki inançlarını büyük ölçüde destekleyen bir kanıt daha vardır: Bu kanıt, genetik araştırmalardaki en son gelişmelere dayanmaktadır. ABD, İngiltere ve İsrail'de yetişkin Yahudi erkekleri üzerinde yakın zamanlarda genetik bir araştırma yapılmıştır. Buna göre cohanim'lerin (Musa'nın Yüksek Rahiplik görevini üstlenen kardeşi Harun'un soyundan geldiğini iddia eden dinadamları klanı) yüzde yetmişinin Y kromozomlarında ortak bir DNA işareti bulunmuştur.


Bu, cohanim olmayan yetişkin Yahudi erkeklerinde bulunandan önemli derecede yüksek bir yüzdedir. Yahudi olmayan erkek gruplarında buna rastlama oranı daha da düşüktür. Bu da cohanim'in yaklaşık 3000 yıl önce ortak bir ataları olduğu iddialarını desteklemektedir.


Lemba kabilesi erkeklerinde yapılan testlerde bu DNA işaretinin genelde Yahudi erkeklerinde rastlanan oranda olduğu görülmüştür. Dahası, Lemba klanının üst sınıfı olan Bhubalar'da bu kromozom işareti çok daha yüksektir ve bu oran yüzde 53,8'e kadar çıkmaktadır ki, bu da Yahudi cohanim'lerde rastlanan orana çok yakındır. Bu genetik işaret oranına Yahudi olmayan başka bir grupta rastlanılmamıştır.


Bu Lembalar'ın Yahudiliğini kesin olarak kanıtlamazsa da, Yahudi soyundan gelmiş olma iddialarını büyük ölçüde desteklemektedir. Bu projeyi Yahudi soyundan geldiklerini iddia eden diğer birleşik gruplar arasından sürdürmek yararlı olacaktır.


Bu grupların İsrail'in sözde "On Kayıp Kabilesi"nden gelmeleri imkânsız olmamakla birlikte pek muhtemel değilse de, genetik testler hiç olmazsa içlerindeki erkekler arasında kromozomları bir Yahudi, belki de bir din adamı soyuna işaret edecek insanlar olup olmadığını ortaya çıkaracaktır. Kayıp Kabileler sorununu çözemeyebiliriz ama iki bin yıldır kayıp Yahudiler'in bazılarının ailelerini belki de bulabiliriz.

Kayıp Yahudi kabilelerinin muhtemel listesi

Dünyanın hemen her yerinden bazı etnik gruplar, kaybolan İsrailoğulları kabilelerin torunları olduğunu iddia etmiştir. Bunlardan bir kısmı hangi kabileye mensup olduklarını bildiklerini iddia ederken bazıları hangi kabileden geldiklerini bilmediklerini söyleyip yine de İsrailoğulları'nın torunları olduklarını savundu. Bunun yanı sıra bazı uluslar ise başkaları tarafından bulunmuş kayıp kabile olarak ilan edildi.
Kendilerini kayıp kabilelerin torunları sayanlar
Anglo-Israelism:  İngiliz İsrailizmi (British Israelism) de denilen bu Hıristiyan bazlı dinbilimi Batı Avrupalıların kayıp kabilelerden geldiğine inanır.
Bene Israel:  1981 yılından beri varlığı bilinen Telugu dili konuşan bu grup Efraim kabilesinden geldiklerine inanmaktadırlar.[4] Çoğunluğu Hindistan, Pakistan ve İsrail'de bulunan bu cemaatin 65.000 üyesi bulunmaktadır.
Beta Israel (İsrail Evi) / Falaşa: Falaşa denen Etiyopya'lı Yahudilerin küçük bir kısmı halen Etiyopya'da olmasına rağmen çoğunluğu 107.000 kişilik nüfusuyla İsrail'de yaşamaktadır. 1984'teki Operation Moses (Musa Operasyonu) ve 1991'deki Operation Solomon (Süleyman Operasyonu) ile Falaşalar Etiyopya'dan İsrail'e getirilmiştir. Falaşalar, Dan kabilesinden geldiklerine inanmaktadırlar.
Bney Menaşe: 1980'lerde, kayıp kabile keşfine çıkan araştırmacı haham Eliyahu Avichail, Kuzeydoğu Hindistan'da yaşayan 9000 kişilik bir grupla karşılaştı. İbadet şekillerinin Yahudilik ibadetleriyle paralellik göstermesi nedeniyle Eliyahu Avichail bu grubun kayıp bir kabile olduğuna ikna oldu. Özünde Mizo, Kuki ve Chin halklarına ait olan bu insanlar, kendi efsanevi liderleri Manmasinin aslında Yosefin oğlu Menaşe'nin kendisi olduğuna, dolayısıyla Menaşe kabilesinden geldiklerine inanırlar.

Brit-Am: Yahudi bazlı bir inanç sistemidir. Kayıp kabilelerin Danimarka, Finlandiya,İsviçre, İsveç, Norveç, İrlanda, Galler, Fransa, Hollanda ve Belçika'da bulunduğunu savunur ve özellikle Danimarka, İrlanda ve Galler'in Dan'dan geldiğine inanır.
Buhara Yahudileri:  Krallığın yıkılışıyla Orta Asya'ya göç eden bazı İsrailoğulları Buhara Emirliği'nin bulunduğu yere yerleştiler. Coğrafi konumları gereği 2000 yıl süreyle diğer dünya Yahudileriyle bağları kopmuş ve kendilerine özgü gelenekler geliştirmişlerdir. Dünyada yaklaşık 200.000 Buhara Yahudisi bulunur. Çoğunluğu İsrail ve ABD'de yaşar. Ayrıca Avrupa'nın çeşitli yerlerinde, Tacikistan'da ve Özbekistan'da da az sayıda Buhara Yahudisi yaşar. İssakar, Naftali ve Efraim kabilelerinden geldiklerine inanırlar.
Chiang Min: Kuzeybatı Çin'in dağlık bölgelerinde yaşayan 250.000 Chiang atalarının İbrahim ve İbrahim'in soyundan gelen 12 kardeş olduğuna inanır. 1937'de yapılan bir çalışmada Chianglarla Yahudiler arasındaki gerek günlük hayattaki düşünce tarzı gerekse ibadet şekilleri arasındaki benzerlikler listelenmiştir.
İgbo Yahudileri  (İbo Yahudileri): Nijerya'da bulunan bu cemaat atalarının Yehuda, Naftali, Aşer, Dan, Zevulun ve Gad kabilelerinden olduğuna ve bu kabilelerden insanların 1500 yıl önce Batı Afrika'ya yerleştiklerine inanır. Nijerya ve İsrail'de 40.000 İbo Yahudisi bulunur.

İran Yahudileri: Efraim'in soyundan geldiklerine inanırlar. Nüfusu 200.000 ila 300.000 arasında olan İran Yahudilerinin çoğunluğu ABD ve İsrail'de yaşamaktadır. Bunlardan 25.000'i ise halen İran'dadır.
İsrail Evi (Gana): 1977'de Aaron Ahomtre Toakyirafa isimli bir Ganalı kendisine vahiy geldiğini ve Gana'daki Sefwi kabilesinin İbrani olduğunu söylemiştir. Kendisini hiçbir kabileyle bağdaştırmayan İsrail Evi (House of Israel) Cemaatinin Gana'da 800 inananı vardır.
Kaifeng Yahudileri: Çin kayıtlarında Çin'in Henan bölgesinde Kaifeng Yahudileri'nin varlığına dair bilgiler bulunur. Bu bilgilere göre 1163 yılında Kaifeng Yahudi cemiyeti ve bu cemiyete ait bir sinagog vardı[20], fakat bölgede bulunan bir dikilitaşın üzerindeki bilgilere göre ise bölgedeki Yahudilerin varlığı MÖ 231 yılına dayanmaktadır. İnanışa göre Yahudiler Han hanedanlığı sırasında Hindistan'dan göç etti. 1860'larda sinagoglarının yıkılamasıyla cemaat dağıldı. Bugün, ataları Kaifeng Yahudisi olan insan sayısı 600 ila 1.000 arasıdır.
Lembalar: Bugün birçoğu Hıristiyan olmalarına rağmen atalarının San'a (Yemen)'den çıkıp Afrika'nın doğusuna yerleşen İbraniler olduklarına inanırlar. İbadet ediş şekilleri Yahudiler'inkine benzer. Kendilerini herhangi bir kabileyle bağdaştırmazlar. Nüfusları Güney Afrika, Zimbabve, Malavi ve Mozambik'te 70.000 civarındadır.
Makuya: Ikuro Teshima tarafından 1948'de Japonya'da kurulan Hıristiyan bazlı bir dindir. Makuya Japonca kutsal tapınak anlamına gelir. Dan ve Zevulun kabilelerinden geldiklerine inanan Makuyaların başta Japonya'da olmak üzere İsrail, ABD, İngiltere, Fransa, Meksika, İspanya, Brezilya, Çin, Tayvan ve Güney Kore'de 65.000 ila 72.000 inananı vardır.
Samarit ve Tora; Samaritler:  Efraim ve Menaşe kabilelerinden geldiklerine inanırlar. Babil Sürgünü sırasında yurtlarında kalan ender sayıdaki İsrailoğullarından olduklarına, en has İbrani olduklarına ve diğer Yahudilere kıyasla Yahudiliği en doğru şekilde yaşadıklarına inanırlar. Samarit sözcüğü İbranice "Kanunun (kutsal kitabın) koruyucuları" anlamına gelen Shomronim kelimesinden türemiştir. İsrail'de 700 kadar Samarit kalmıştır.
Yusufzai: Afgan Paştun kabileleri arasında en büyük gruplardan biri olan Yusufzai (Yusufi)'nin Yosef'in (Efraim ve Menaşe) soyundan geldiğine inanılır. Yusufzai "Yosef'in oğulları" anlamına gelir.  Paştun kayıtlarında İsrailoğullarının Afganistan'ın Ghor şehrine yerleştikleriyle ilgili bilgiler bulunur. 1965 yılı itibariyle dünyada 500.000 olan Yusufzai nüfusu her geçen yıl artmaktadır.
Başkaları tarafından kayıp kabile oldukları iddia edilenler
Kürtler: Genetik açıdan bazı benzerlikler bulunduğu için Kürtlerle Yahudilerin akraba olabileceği tezleri ortaya atılmıştır. Kripto Kürtler kavramı Türkiye'de hayli ses getiren bir komplo teorisi olmuştur ki İsrail Büyükelçiğinde bulunan resimlerle bu iddialar kanıtlanmaya çalışılmıştır...

Japonlar: İbadet şekillerindeki benzerlikler Joseph Eidelberg gibi[ araştırmacıların ilgisini çekmiş ve Yahudilerle Japonların akraba olabileceği savunulmuştur.
İrlandalılar: İbrani peygamber Yeremya'nın İrlanda ziyareti ve Dan kabilesinin İskandinavya'ya deniz yolculukları düzenlemiş olması teorileri İrlandalılarla Yahudiler arasında bir akrabalık fikrini ortaya atmıştır.
Kızılderililer: Joseph Smith'in peygamberi olduğu Mormonların kutsal kitabında kızılderililerin Menaşe kabilesinden geldiği anlatılır.

Bu babda bir de 13. Kayıp kabile inancı vardır ki o kabilenin de Hazarlar olduğu iddia edilmektedir. Bir Türk boyu olarak bilinmesine rağmen Hazar Türklerinin nasıl Yahudileştiği ve o inançları nasıl benimsediği de ayrı bir X - Files dosyasıdır..

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...