بِسْمِ اللهِ، اَلْحَمْدُ ِللهِ وَالصَّلاَةُ وَالسَّلاَمُ عَلَى رَسُولِ اللهِ وَبَعْدُ
Cennete Girecek İnsanların Vasıfları
أَعُوذُ بِاللهِ السَّمِيعِ الْعَلِيمِ مِنَ الشَّيْطاَنِ الرَّجِيمِ مِنْ هَمْزِهِ وَنَفْخِهِ وَنَفْثِهِ
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحمن الرَّحِيم
1) “İman edenler ve iyi iş yapanlar ise, onları Allah’ın hak vadi olarak, içinde ebediyyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağız. Allah’dan daha doğru sözlü kim vardır?”
Nisa 122
2) “Erkek olsun, kadın olsun her kim, mü’min olarak iyi işler işlerse, işte böyleleri cennete girerler ve zerrece haksızlığa uğramazlar.”
Nisa 124
3) “İyi iş yapanlara, daha iyisi ve birde “ziyade” vardır. Onların yüzlerine ne bir toz bulaşır, ne de zillet. İşte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Yunus 26
4) “Rabbınızdan gelecek olan mağfirete ve takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.”
Âl-i İmran 133
5) “Bollukta ve darlıkta, Allah yolunda sarf eden, kinlerini içinde tutan ve insanların kusurlarını bağışlayan kimselerdir.”
Âl-i İmran 134
6) “Çirkin bir kötülük işlediklerinde yahut kendilerine zulmettiklerinde, Allah’ı zikredip günahlarının bağışlanmasını dilerler. Zaten Allah’dan başka günahları kim bağışlar? Keza onlar, yaptıkları kötü işlerde, direnmezler.”
Âl-i İmran 135
7) “Rabb’ları da onların bu dualarına icabet eder ki: Ben içinizden erkek olsun, kadın olsun, hiçbir amel sahibinin amelini asla zayi etmem; birbirinizdensiniz. Hicret edenlerin, ülkelerinden sürülüp çıkarılanların, benim yolumda eziyet çekenlerin, savaşanların ve öldürülenlerin Allah katında sevabı olarak, kusurlarını mutlaka örteceğim ve onları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.”
Âl-i İmran 195
8) “Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da kendi üzerine vadedilmiş bir borç olmak üzere Allah, Allah yolunda dövüşüp öldüren mü’minlerden, cennet kendilerinin olmak şartıyla canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah’dan daha çok kim ahdini yerine getirir ki? Bu itibarla yaptığınız bu alış veriş dolayısıyla sevinin! İşte en büyük kurtuluş budur.”
Tevbe 111
9) “Oysa Rabb’larından sakınanlar, onlar için Rabb’ları katında bir ikram olmak üzere, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır. İyiler için Allah katında mükafat daha hayırlıdır.”
Âl-i İmran 198
10) “Allah’dan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarındadır.”
Hicr 45
11) “Allah o sakınanlara şöyle buyurur: “Ey kullarım! Bugün size hiçbir korku yoktur. Mahzun olacaklarda sizler değilsiniz.” Bunlar ayetlerimize iman edenler ve müslüman olanlardır. Onlara denir ki: “Siz ve eşleriniz sevinçli bir halde cennete girin.”
Zuhruf 68, 69, 70
12) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, o da onu içinde daimi kalacağı altından ırmaklar akan cennetlere sokar bu da en büyük kurtuluştur.”
Nisa 13
13) “...Kim Allah’a ve Rasulüne itaat ederse, Allah onu altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Kim de yüz çevirirse, ona da çok acı bir şekilde azab eder.”
Fetih 17
14) “Allah, israiloğullarından da söz almıştı: içlerinden on iki kefil göstermiştik. Allah şöyle demişti: “Ben muhakkak sizinle beraberim. Namazı kıldığınız, zekatı verdiğiniz, rasulüme iman ettiğiniz ve onlara yardımda bulunduğunuz, Allah yolunda güzelce sarf ettiğiniz taktirde, günahlarınızı mutlaka örter ve sizi, altından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Fakat sizden her kimde, bundan sonra küfrederse, dosdoğru yoldan sapmış olur.”
Maide 12
15) “Rasule indirileni dinledikleri zaman da, hakkı öğrenmiş olmalarından dolayı gözlerinin yaşla dolup taştığını görürsün. Derler ki: “Rabbımız! İman ettik, bizi şahitlerle birlikte yaz.”
Maide 83
16) “Hem, Rabbımızın bizi salih kişilerle birlikte (cennete) sokmasını dileyip dururken neden Allah’a ve hak olarak bize gelen şeylere iman etmeyelim?”
Maide 84
17) “İşte onların bu söylediklerinden dolayıdır ki, Allah onları, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlerle mükâfatlandırmıştır. Zaten iyi davrananların mükâfatı da budur.”
Maide 85
18) “Göğüslerinde kinden ne varsa çekip almışızdır. Altlarından ırmaklar akar. “Bunun için bize hidayet eden Allah’a hamd olsun. Eğer Allah bize hidayet etmeseydi, kendi başımıza hidayete ermiş olamazdık. Rabbımızın elçileri hakkı getirmişlerdir” derler. Onlar da:”İşte işlemiş olduğunuz ameller sebebiyle size miras olarak verilen cennet budur” diye seslenilir.”
Araf 43
19) “Muhacirlerden ve Ensarlardan yarışanların öncüleriyle, onlara güzellikle tabi olanlardan Allah razı olmuş, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vaat etmiştir. İşte bu en büyük kurtuluştur.”
Tevbe 100
20) “…Sabredenler, namazı dosdoğru kılanlar, kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden gizli ve açık verenler ve kötülüğü iyilikle defedenler; işte ahiret yurdunda en güzel akibet bunlar içindir.
Rad 22
21) “Allah’dan korkanlara vadolunun cennetin sıfatı: altından ırmaklar akar; yiyeceği ve gölgesi daimidir. Bu sakınanların akibetidir...”
Rad 35
22) “İşte kullarımızdan Allah korkusuna sahip olanları mirasçı kıldığımız cennet budur.”
Meryem 63
23) “O gün cennet Allah’dan korkanlara yaklaştırılır.”
Şuara90
24) “Ancak tevbe edenler, inananlar ve iyi iş yapanlar, işte bunlar cennete girecekler ve hiç haksızlığa uğramayacaklardır.”
Meryem 60
25) “İşte bunlar sabretmeleri dolayısıyla cennette en yüksek derecelerle mükâfatlandırılacaklar ve orada esenlik ve selamet dileğiyle karşılanacaklardır.”
Furkan 75
26) “Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras olarak bıraktık. Şu var ki bunların içinde, kendisine zulmeden vardır; mutedil olan vardır ve Allah’ın izniyle hayır işlerinde koşturan vardır. İşte bu miras Allah tan büyük lütuftur.”
Fatır 32
27) “Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
28) “...Amellerinde ihlâs sahibi olan Allah’ın kulları... İşte onlar için belirli bir rızık vardır.”
Saffat 40, 41
29) “Muhakkak ki Rabbımız Allah’tır, deyip sonra dosdoğru bir istikamet tutturanlar üzerine melekler iner, onlara: korkmayın, üzülmeyin size vadolunan cennetle sevinin, derler.”
Fussilet 30
30) “Rabbımız Allah’tır diyen, sonra dosdoğru olanlara hiçbir korku yoktur. Mahzun olacak da onlar değildir. Bunlar cennet ehli olup yapmış olduklarına mükâfat olarak, ebedi kalacaklardır.”
Ahkaf 13, 14
31) “...Allah’a her yönelen, hududuna riayet eden, görmediği halde Rahman’dan korkan ve ihlâslı bir kalp ile gelen sizlere vadolunun cennettir. Oraya selametle girin. Bu, ölümü olmayan ebedilik günüdür.”
Kaf 32, 33, 34
32) “İman edip de zürriyetlerinin imanda kendilerine tabi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.”
Tur 21
33) “Şüphesiz takva sahipleri de, cennetlerde, aydınlık içinde, kudret sahibi hükümdarların katında hoşnut olacak bir yerdedirler.”
Kamer 54, 55
34) “Allah’ın taatında öne geçenler, onun rahmetinde de önde olanlardır. İşte bunlar nimet cennetinde Rabları katında gözde olanlardır.”
Vakıa 10, 11, 12
35) “Ey insanlar! Rabbınızdan bir mağfirete ve genişliği gök ve yerin genişliği olup, Allah’a ve Rasulüne iman edenler için hazırlanan cennete kavuşmak için yarış edin. Bu Allah’ın dilediğine vermek istediği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir.”
Hadid 21
36) “Allah’a ve ahiret gününe iman eden bir kavmin babaları yahut oğulları yahut kardeşleri yahut ta akrabaları bile olsalar Allah’a ve Rasulüne karşı gelen kimselere sevgi beslediklerini göremezsin. İşte bunlar Allah’ın kalplerine iman yazdığı ve kendinden bir ruh ile kuvvetlendirdiği kimselerdir. Onları içinde ebediyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlere sokacaktır. İşte bunlarda Allah taraftarı olanlardır. Allah onlardan razı olmuştur, onlarda Allah’dan razı olmuşlardır. Haberiniz olsun ki asıl kurtuluşa erenlerde şüphesiz, Allah taraftarlarıdır.”
Mücadele 22
37) “Ancak meymenetli olanlar cennetlerde suçlulara “sizi cehennem azabına sürükleyen nedir?” diye sorarlar.”
Müddessir 39, 40, 41, 42
38) “Kitabı sağından verilen alın kitabımı okuyun ben zaten hesabıma kavuşacağımı anlamıştım der.”
Hakka 19, 20
39) “Ancak namazlarına devam edenler, mallarında, isteyene ve iffeti dolayısıyla istemeyip ondan mahrum kalana belirli bir hak tanıyanlar, din gününü tasdik edenler, Rablarının azabından korkanlar zira Rablarının azabından emin olunmaz.
Eşleri yahut elleri altında bulunan cariyeler dışındakilere karşı mahrem yerlerini koruyanlar zira eşler ve cariyeler kınanmazlar; fakat bundan ötesini arayanlar, asıl haddi aşanlardır emanetlerini ve ahitlerini yerine getirenler, şahitliklerini dosdoğru yapanlar ve namazlarını koruyanlar böyle değildir. Bunlar cennetlerde ikram olunacak kimselerdir.”
Mearic 22-35
40) “Kendilerine vacip kıldığımız adağı yerine getirirler; kötülüğü yaygınlaşmış olan bir günden korkarlar. İçlerinin çekmesine rağmen, yiyeceklerini yoksula, yetime ve esire yedirirler. “Biz sizi sırf Allah rızası için doyuruyoruz, sizden bir karşılık ve teşekkür istemiyoruz. Biz yüzleri asıklaştıracak olar bir günde Rabbımızdan korkarız” derler. Allah’da onları bugünün şerrinden korur ve yüzlerine parlaklık kalplerine de neşe verir.”
İnsan 7, 8, 9, 10, 11
41) “İman edenler ve güzel işler yapanlarla, huzû ve huşu içinde Rablarına boyun eğenler ise, işte asıl cennet ehli bunlardır ve orada daimidirler.”
Hud 23
42) “Kendileri hakkında bizden güzel söz yazılmış olanlar ise, cehennemden uzak tutulacak olanlardır.”
Enbiya101
43) “Onlar cehennemin uğultusunu bile işitmezler. Canlarının istediği şey içinde ebedidirler.”
Enbiya 102
Cennetin Çeşitleri
1) Adn Cennetleri
Allah, mü’min erkek ve mü’min kadınlara içinde daimi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler, Adn cennetlerinde güzel meskenler vadetmiştir. Allah’ın hoşnutluğu ise, çok daha büyüktür. İşte en büyük kurtuluş da budur.”
Tevbe 72
O girdikleri yer Adn cennetleridir ki altlarından ırmaklar akar. Onlar için orada diledikleri her şey vardır...”
Nahl 31
Onların iyi amel işleyen atalarının, zevcelerinin ve çocuklarının girecekleri Adn cennetleridir. Orada meleklerde her kapıdan yanlarına girerler.”
Rad 23
İşte böyleleri için, altından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Orada altın bilezik takınırlar; sedirler üzerinde oturmuş oldukları halde, ince ve kalın ipekten yeşil bir elbise giyerler. Ne güzel sevab ve ne güzel dayanak.”
Kehf 31
Onların girecekleri bu cennet) Adn cennetleri olup, Rahman’ın, kullarına gaybdeki vadidir. Onun vadi mutlaka yerine gelir.”
Meryem 61
Orada boş söz değil, ancak selam işitirler. Sabah akşam rızıklarını da orada hazır bulurlar.”
Meryem 62
İçinde daimi kalacakları, altından ırmaklar akan Adn cennetleri vardır. Bu temizlenenlerin mükâfatıdır.”
Ta-Ha 76
Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
O da kendileri için kapıları açılmış Adn cennetleridir.”
Sad 50
Sizin için günahınızı bağışlar; sizi altından ırmaklar akan cennetlere ve Adn cennetlerindeki hoşa gidecek meskenlere sokar. İşte bu büyük kurtuluştur.”
Saf 12
“Rabbımız! Onları, atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphe yoktur ki daima galip olan, hikmet sahibi olan sensin.”
Mü’min 8
Bunların Rabları katındaki mükâfatları, içinde ebediyen kalacakları altından ırmaklar akan Adn cennetleridir. Allah, onlardan hoşnut olmuştur; onlarda Allah’dan hoşnut olmuşlardır. Bu mükâfat Rabbından korkan kimseler içindir.”
Beyyine 8
2) Nimet Cennetleri
1) “İman edenler ve iyi amel işleyenler ise, imanlarına karşılık Rabları onları, kendilerini altından ırmaklar akan nimet cennetlerine götürecek olan doğru yola iletir.”
Yunus 9
2) “Oradaki duaları: “Allah’ım, seni tenzih ederiz” oradaki temennileri “selam” ve son duaları da “hamd âlemlerin Rabbı Allah’a mahsustur” sözleridir.”
Yunus 10
3) “İşte o gün hükümranlık yalnız Allah’a mahsustur; aralarında o hüküm verir. İman edenler ve iyi iş işleyenler nimet cennetlerindedir.”
Hacc 56
4) “Beni nimet cennetlerinin varislerinden kıl.”
Şuara 85
5) “İman edenler ve salih amel işleyenler için nimet cennetleri vardır.”
Lokman 8
6) “...Amellerinde ihlâs sahibi olan Allah’ın kulları... İşte onlar için belirli bir rızık meyveler vardır. Onlar nimet cennetlerinde, karşılıklı sedirler üzerinde ikram olunurlar.”
Saffat40, 41, 42, 43, 44
7) “Allah’ın taatında öne geçenler, onun rahmetinde de önde olanlardır. İşte bunlar nimet cennetinde Rabları katında gözde olanlardır.”
Vakıa 10, 11, 12
8) “Eğer ölen kişi, Allah’a yaklaştırılanlardan ise o, rahatlık, bol rızık ve nimet cennetindedir.”
Vakıa 88, 89
9) “Neden şu kâfirler sağdan soldan grup grup sana doğru koşturup geliyorlar. Onların her biri, nimet cennetine mi sokulacağını ümit ediyorlar?”
Mearic 36, 37, 38
10) “İyiler şüphesiz nimet cennetlerindedirler.”
İnfitar 13
11) “Şüphe yoktur ki iyiler, nimet cennetinde ve sedirler üzerinde nimetleri seyrederler. Onları yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.”
Mutaffifîn 22, 23, 24
3) Firdevs Cennetleri
1) “İman eden ve salih amel işleyenler için kalacakları firdevs cennetleri vardır.”
Kehf 107
2) “Orada daimidirler. Oradan hiç ayrılmak istemezler.”
Kehf 108
3) “Ve bunlar (mü’minler) Firdevs cennetlerine varis olacaklar ve orada ebedi kalacaklardır.”
Mü’minun 11
4) Me’va Cennetleri
1) “İman edip de, iyi iş yapanlara gelince, onlar için yaptıklarına karşılık me’va cennetleri vardır.”
Secde 19
2) “Andolsun onu, önceden bir defa daha görmüştü. Sidretü’l-Müntehanın yanında. Cennetü’l-Me’va’da onun yanındadır.”
Necm 13, 14, 15
5) İki Cennet
1) “Rabbının makamından korkanlara iki cennet vardır. Her ikisi de çeşit çeşit ağaçlara ve meyvelere sahiptir. Her iki cennette de akıp giden iki pınar vardır. Her ikisinde de her çeşit meyveden çift çift vardır. Astarları atlastan yataklara dayanırlar. Her iki cennetinde toplanacak meyveleri çok yakındır.”
Rahman 46, 48, 50, 52, 54
2) “O cennetlerde bakışlarını yalnız kocalarına çeviren, onlardan önce hiçbir insanın ve cinnin dokunmadığı kadınlar vardır. Sanki onlar yakut ve mercan gibidirler. İyiliğin karşılığı iyiliktir.”
Rahman 56-58-60
6) İki Cennet Daha
1) “Bu iki cennetten başka iki cennet daha vardır. Hem de bu iki cennet koyu yeşildir. Her ikisinde de fışkıran iki pınar vardır.”
Rahman 62, 64, 66
2) “Her ikisinde de çeşit çeşit meyveler, hurma ve nar vardır. her ikisinde de güzel huylu kadınlar vardır. O kadınlar ceylan gözlü olup çadırlara hasredilmişlerdir. Onlara daha önce ne bir insan, nede bir cin dokunmuştur. Cennette yeşil yastıklara ve son derece güzel döşeklere yaslanırlar.”
Rahman 68, 70, 72, 74, 76
Cennetin Nimetleri ve Özellikleri
1) “Rabbınızdan gelecek olan mağfirete ve takva sahipleri için hazırlanan genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun.”
Âl-i İmran 133
2) “Hâlbuki kitab ehli, iman etmiş ve sakınmış olsalardı, onların kötülüklerini örter, onları nimeti bol olan cennetlere sokardık.”
Maide 65
3) “Ey insanlar! Rabbınızdan bir mağfirete ve genişliği gök ve yerin genişliği olup, Allah’a ve Rasulüne iman edenler için hazırlanan cennete kavuşmak için yarış edin. Bu Allah’ın dilediğine vermek istediği bir lütuftur. Allah büyük lütuf sahibidir.”
Hadid 21
4) “Allah’dan sakınanlar ise, cennetlerde ve pınar başlarındadır.”
Hicr 45
5) “Onlara selametle ve güven içinde oraya girin denir.”
Hicr 46
6) “Göğüslerindeki kini çıkarıp attık. Birbirinin kardeşleri olarak karşılıklı sedirler üzerindedirler.”
Hicr 47
7) “Orada onlara hiçbir güçlük dokunmaz. Oradan çıkarılacak da değillerdir.”
Hicr 48
8) “Cennette sana ne acıkma vardır, ne de çıplak kalma.”
Ta-Ha 118
9) “Orada ne susarsın, ne de güneş altında kalırsın.”
Ta-Ha 119
10) “De ki: Şimdi bu mu hayırlıdır, yoksa Allah’dan sakınanlara vadolunan ve onlar için bir mükâfat ve varılacak yer olan ebedi cennet mi?”
Furkan 15
11) “Orada diledikleri her şey, ebedi oldukları halde Rabbının kendisinden istenen bir vadi olarak onlarındır.”
Furkan 16
12) “Cennet ehlinin ise, o gün kalacakları yer daha hayırlı, dinlenecekleri mekân daha güzeldir.”
Furkan 24
13) “Orada ebedidirler; kalınacak ne güzel bir yer ve makam!”
Furkan 76
14) “İman edenler ve salih amel işleyenler cennet bahçelerinde neşelenirler.”
Rum 15
15) “Bu mirasa konanlar Adn cennetine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Fatır 33
16) “Derler ki: “Korkuyu bizden gideren Allah’a hamd olsun. Şüphe yoktur ki Rabbimiz çok bağışlayıcıdır; çok ihsan edicidir.”
Fatır 34
17) “Çünkü lütfu ile bizi temelli kalınacak olan cennete yerleştirecek olan O’dur. Bize arada ne bir yorgunluk dokunur, ne de bir usanç gelir.”
Fatır 35
18) “O gün cennet ehli zevk ile meşguldür.”
Yasin 55
19) “Onlar ve eşleri gölgeliklerde, süslü sedirler üzerinde yaslanmışlardır.”
Yasin 56
20) “Orada onlar için meyvalar vardır; onlar için istedikleri her şey vardır.”
Yasin 57
21) “Bir de, çok merhametli olan Rab’dan sözlü selam...”
Yasin 58
22) “Aralarında, içenlere lezzet veren, bembeyaz kaynaktan doldurulmuş kadehler dolaştırılır. O ne baş ağrısı verir, ne de ondan sarhoş olurlar.”
Saffat 45, 46, 47
23) “Yanlarında da, sanki hiç el değmemiş yumurta renginde, gözlerini yalnız kendilerine çevirmiş güzel gözlü eşler vardır.”
Saffat 48, 49
24) “Orada sedirlere yaslanmış olarak çeşitli meyveler ve içecekler isterler.”
Sad 51
25) “Yanlarında, gözlerini çevirmiş yaşıt olan kadınlar vardır.”
Sad 52
26) “İşte bu, hesap günü için size vadolunandır.”
Sad 53
26) “Şüphesiz ki bunlar tükenişi olmayan rızıklardır.”
Sad 54
27) “Rabları onlara, kendi katından bir rahmet, bir hoşnudluk ve içinde hiç tükenmeyecek nimetler bulunan cennetler müjdelemektedir.”
Tevbe 21
28) “Orada daimi ve ebedidirler. Şüphesiz en büyük mükâfat Allah katındadır.”
Tevbe 22
29) “Fakat Rablarından korkanlar için, cennette altından ırmaklar akan kat kat inşa edilmiş odalar vardır.”
Zümer 20
30) “Kim bir kötülük işlerse, ancak misliyle cezalandırılır. Erkek veya kadın, mü’min olarak, kim de bir iyilik işlerse, işte bunlar, içinde hesapsız rızıklanacakları cennete girer.”
Mü’min 40
31) “Zalimleri, işledikleri şeylerin azabından korkan kimseler olarak görürsün ki, bu mutlaka onların başına gelecektir. İman edenler ve salih amel işleyenler ise cennet bahçelerindedirler. Onlar için Rabları katında diledikleri her şey vardır. Bu büyük bir lütuftur.”
Şura 22
32) “Önlerinde altın kadehler ve tepsiler dolaştırılır. İçlerinde nefislerinin çektiği, canlarının ve gözlerinin hoşlandığı her şey vardır. Siz orada ebedisiniz.”
Zuhruf 7
33) “Yapmış olduklarınıza karşılık size miras bırakılan cennet işte budur. Sizin için orada yiyeceğiniz pek çok meyveler vardır.”
Zuhruf 72, 73
34) “Allah’dan korkanlara vadolunan ve içinde tadı ve kokusu değişmeyen sudan, tadı bozulmayan sütten, içenlere lezzet veren şaraptan ve süzme baldan ırmaklar, her çeşit ve Rablarından mağfiret bulunan cennetteki bir kimse, ateşte daimi olan, kaynar su içirilip de bağırsakları parça parça dökülen kimse gibi midir?”
Muhammed 15
35) “Orada diledikleri her şey vardır; yanımızda da fazlası.”
Kaf 35
36) “Allah’dan sakınanlarda, Rablarının kendilerine verdikleriyle ve kendilerini cehennem azabından koruması sebebiyle sevinçli bir halde cennetlerde ve nimetler içindedirler.”
Tur 17, 18
37) “Onlara denir ki: “Dünyada işlemiş olduklarınıza karşılık sıra sıra dizilmiş olan sedirlere dayanmış olduğuz halde afiyetle yeyin ve için. ”Ayrıca onları hûrıiyn ile evlendiririz.”
Tur 19, 20
38) “İman edip de zürriyetlerinin imanda kendilerine tabi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.
Tur 21
39) “Onlara canlarının çektiği şeylerden meyve ve eti bol bol veririz.”
Tur 22
40) “Orada bir kadeh çekiştirirler ki, bunda ne bir saçmalık ve ne de günah vardır.”
Tur 23
41) “Etraflarında kendilerine has dizilmiş inciler gibi gılmanlar dolaşır. Birbirlerine dönüp sorarlar.”
Tur 24, 25
42) “Derler ki: Önceden biz kendi ailemiz içinde geleceğimizden korkardık. Fakat Allah bize lütfetti ve kavurucu ateşin azabından bizi korudu. Biz önceden de ona ibadet ederdik. Çünkü o ihsanı boldur; çok merhametlidir.”
Tur 26, 27, 28
43) “Bunların çoğu evvelkilerden, azıda sonrakilerden olup mücevherlerle örülmüş sedirler üzerinde karşılıklı yaslanmışlardır.”
Vakıa 13, 14, 15, 16
44) “Ölümsüzlüğe erişmiş gençler, baş ağrısı vermeyen şarap kaynağından doldurulmuş testiler, ibrikler, kadehler, beğenecekleri meyveler ve arzu ettikleri kuş etleriyle çevrelerinde dolaşırlar.”
Vakıa 17, 18, 19, 20, 21
45) “Dünyada iken işlemiş oldukları iyi amellerine mükâfat olmak üzere, saklı kalmış inciler gibi iri gözlü huriler onlarındır.”
Vakıa 22, 23, 24
46) “Orada “selam selam” sözünden başka ne boş nede günaha sokacak bir söz işitirler. O meymenetli olanlar, ne mutludur o meymenetliler.”
Vakıa 25, 26, 27
47) “Onlar dikensiz sedir ağaçlarının, dalları meyve dolu muz ağaçlarının, uzanmış gölgelerin, akıp duran suların, arkası kesilmeyen ve yasaklanmayan pek çok meyvenin bulunduğu cennetlerde, yükseltilmiş döşeklerdedir.”
Vakıa 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34
48) “Biz oradaki kadınları meymenetliler için yeniden hazırladık. Onları bakire ve eşlerine sevgiyle bağlı yaşıtlar kıldık.”
Vakıa 35, 36, 37, 38
49) “Artık o meyveleri kolayca toplanabilecek yüksek bir bahçede hoşnut edici bir yaşayış içindedir. Geçmiş günlerde yaptıklarınıza karşılık afiyetle yeyin ve için.”
Hakka 21, 22, 23, 24
50) “İyiler ise karışımı kâfur olan bir tastan içerler. O kâfur bir pınardır ki, onu diledikleri yere fışkırtıp akıtan Allah’ın kulları içerler.”
İnsan 5, 6
51) “Sabretmiş olmaları dolayısıyla onları cennetle ve ipekle mükâfatlandırır.”
İnsan 12
52) “Cennette sedirlere yaslanmış olarak, ne yakıcı güneş görürler; nede dondurucu soğuk.”
İnsan 13
53) “Ağaçların gölgeleri üzerlerine yaklaşmış, meyvelerini toplamak kolaylaştırılmıştır.”
İnsan 14
54) “Çevrelerinde gümüşten kaplar ve billur kâseler dolaştırılır. Gümüşten yapılmış billurlardır ki, onları ölçülü bir şekilde dolaştırırlar.”
İnsan 15, 16
55) “Orada karışımı zencebil olan bir kâseden içirilirler. O da cennette bir pınardır ki ona selsebil denir.”
İnsan 17, 18
56) “Çevrelerinde ebedileşmiş gençler dolaşırlar; onları gördüğün zaman saçılmış inci sanırsın. Zaten cennette neye baksan bir nimet ve büyük bir mülk görürsün.”
İnsan 19, 20
57) “Üzerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır. Gümüş bilezik takınmışlardır; Rabları onlara tertemiz bir içki içirir.”
İnsan 21
58) “Onlara denir ki: “İşte bu sizin mükâfatınızdır. Dünyadaki çalışmalarınız şükre değer bulunmuştur.”
İnsan 22
59) “Onlara “dünyada işlemiş olduklarınıza karşılık afiyetle yeyin ve için” denir. Biz iyilik edenleri, şüphesiz böyle mükâfatlandırırız.”
Mürselat 43, 44
60) “Allah’dan korkanlar için ise; kurtuluş vardır; bahçeler, bağlar, göğüsleri tomurcuklanmış yaşıt kızlar, dolu dolu kadehler vardır. Orada boş ve yalan söz işitmezler. Bunların hepside Rabbınızdan, yeter bir bağış olmak üzere mükâfat olarak verilir.”
Nebe 31, 32, 33, 34, 35, 36
61) “Şüphe yoktur ki iyiler, nimet cennetinde ve sedirler üzerinde nimetleri seyrederler.”
Mutaffifîn 22, 23
62) “Onları yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın.”
Mutaffifîn 24
63) “Onlara, bitimi misk kokan, mühürlü halis bir şarap içirilir. Yarışanlar işte bunun için yarışsınlar.”
Mutaffifîn 25, 26
64) “Bu şarabın karışımı, cennette gözdelerin içtiği yukarıdan akan bir kaynaktır.”
Mutaffifîn 27, 28
65) “Yüzler vardır, o gün pırıl pırıl.”
Ğaşiye 8
67) “Dünyadaki amelleri dolayısıyla hoşnuttur.”
Ğaşiye 9
68) “Cennette yüksek derecelerdedir.”
Ğaşiye 10
69) “Orada boş söz işitmezler. Orada akan kaynaklar vardır.”
Ğaşiye 11, 12
70) “Yüksek sedirler, önlerine konmuş kaplar, sıra sıra yastıklar ve serilmiş halılar varıdır.”
Ğaşiye 13, 14, 15, 16
Cennetlerin Altından Irmaklar Akar
1) “İman edenlere ve iyi iş işleyenlere müjdele ki, onlara altından nehirler akan cennetler vardır. Orada her defasında kendilerine rızık olarak bir meyve verilişinde “bu daha önce bize verilmiş olan meyve” diyecekler. Onlara birbirinin benzeri verilecek. Onların tertemiz eşleri bulunacak ve orada ebedi kalacaklar.”
Bakara 25
2) “De ki: Size bunlardan daha hayırlısını haber vereyim mi? Takvaya erenler için, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Orada devamlı kalacaklardır. Tertemiz eşler ve Allah’ın rızası vardır ve Allah kullarını hakkıyla görendir.”
Âl-i İmran 15
3) “İşte böyle olanların mükâfatları, Rabb’ları tarafından bağışlanmak ve altlarından ırmaklar akan daimi kalacakları cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.”
Âl-i İmran 136
4) “İman edenlere ve iyi iş işleyenlere ise, onları, altından ırmaklar akan, içinde daimi kalacakları cennetlere sokacağız. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Onları koyu gölgeliklere sokacağız.”
Nisa 57
5) “Allah dedi ki: İşte bugün doğrulara doğruluklarının fayda sağlayacağı gündür. Onlar için içinde ebediyyen kalacakları altından ırmaklar akan cennetler vardır.”
Maide 119
6) “Allah onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte en büyük kurtuluş budur.”
Tevbe 89
7) “İman edenler ve salih amel işleyenler, Rabbının izniyle içinde daimi kalacakları altından ırmaklar akan cennetlere sokulurlar. Oradaki temennileri selamdır.”
İbrahim 23
8) “Allah, iman edenleri ve iyi iş yapanları, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah şüphesiz istediğini yapar.”
Hacc 14
9) “İman edenleri ve iyi iş yapanları ise, Allah, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada altın ve inciden bilezikler takınırlar. Oradaki elbiseleri de ipektir.”
Hacc 23
10) “Dilediği takdirde sana bundan daha hayırlısını, altından ırmaklar akan cennetleri veren ve senin için köşkler yapan Allah çok yücedir.”
Furkan 10
11) “İman edenleri ve salih amel işleyenleri, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetteki odalara yerleştireceğiz. Amel edenlerin mükâfatı ne güzeldir.”
Ankebut 58
12) “Fakat Rablerinden korkanlar için, cennette altından ırmaklar akan kat kat inşa edilmiş odalar vardır.”
Zümer 20
13) “Allah’a iman edenleri ve salih amel işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere sokar...”
Muhammed 12
14) “Mü’min erkek ve kadınları, içinde ebediyen kalacakları, altından ırmaklar akan cennetlerine koymak ve onların kötülüklerini örtmek içindir. Bu, Allah katında en büyük kurtuluş olmuştur.”
Fetih 5
15) “Sizi toplanma günü için toplayacağı gün, bu aldanma günüdür. Kim Allah’a iman eder ve sahih amel işlerse, Allah onun günahlarını örter ve altından ırmaklar akan cennetlere sokar. İşte bu büyük kurtuluştur.”
Teğabun 9
16) “Mü’min erkek ve kadınları, nurlarının önlerinden ve sağlarından koştuğunu gördüğün gün onlara denir ki: “Sizin bugünkü müjdeniz, içinde ebediyen kalacağınız, altından ırmaklar akan cennetlerdir. İşte asıl kurtuluş budur.”
Hadid 12
17) “...İman edip salih amel işleyenleri karanlıklardan nura çıkarmak için size Allah’ın apaçık ayetlerini okuyan birde Rasul göndermiştik. Kim Allah’a iman eder ve salih amel işlerse, Allah’da onu içinde ebediyen kalacağı, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. Allah ona hiç tükenmeyen rızık vermiştir.”
Talak 11
18) “Ey iman edenler! Bir daha dönmemek üzere Allah’a tevbe edin; o zaman Rabbiniz günahlarınızı örter ve sizi, Allah’ın Rasulü ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı gün, altından ırmaklar akan cennetlere sokar. O gün onların nuru önlerinden ve yanlarından koşar; onlara derler ki: “Rabbimiz nurumuzu tamamla ve bizi bağışla. Şüphe yoktur ki sen her şeye kadirsin.”
Tahrim 8
19) “İman edenlere ve salih amel işleyenlere ise, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Bu, büyük kurtuluştur.”
Buruc 11
Cennetten Bazı Sahneler
1) Âdem Aleyhisselam
1) “Demiştik ki: “Ey Âdem! Sen ve eşin cennete yerleşin ve dilediğiniz yerde onun nimetlerinden yeyin. Şu ağaca yaklaşmayın; yoksa zalimlerden olursunuz.”
Bakara 35
2) “Ey Âdem! Eşinle birlikte cennete yerleşin. Dilediğiniz yerden yeyin. Yalnız şu ağaca yaklaşmayın; aksi halde zalimlerden olursunuz.”
Araf 19
3) “Âdem’e demiştik ki: “Ey Âdem! Bu, senin için ve eşin için bir düşmandır. Sakın sizi cennetten çıkarmasın; yoksa bedbaht olursunuz.”
Ta-Ha 117
4) “Cennette sana ne acıkma vardır, ne de çıplak kalma.”
Ta-Ha 118
5) “Orada ne susarsın, ne de güneş altında kalırsın.”
Ta-Ha 119
6) “Ne var ki şeytan, ona vesvese vermiş ve “Ey Âdem! Sana ebedilik ağacını ve hiç yok olmayacak bir hükümdarlığı göstereyim mi?” demişti.”
Ta-Ha 120
7) “Bunun üzerine Âdem ve eşi ağaçtan yemişler, ayıp yerleri kendilerine görülünce de cennet yapraklarıyla üzerlerini örtmeye başlamışlardı. Âdem Rabbına karşı gelmiş ve yolunu şaşırmıştı.”
Ta-Ha 121
8) “Ey Âdemoğulları! Şeytan, ana ve babanızın avret yerlerini birbirine göstermek için üzerlerinden elbiselerini cennetten çıkardığı gibi, size de bela olmasın; zira o ve kabilesi, sizi sizin onları görmeyeceğiniz yerlerden görürler. Biz, şeytanları, iman etmeyenlere dost kılmışızdır.”
Araf 27
9) “Şüphesiz, ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklük taslayanlar için gökyüzü kapıları açılmaz ve deve, iğne deliğinden geçmedikçe cennete giremezler. İşte biz suçluları böyle cezalandırırız.”
Araf 40
10) “İman edenler ve iyi amellerde bulunanlar ki biz hiç kimseye gücü üstünde bir şey teklif etmeyiz, bunlarda cennet ehlidir ve orada ebedidirler.”
Araf 42
2) Araf Ehli
1) “Cennet ehli, cehennem ehline “Rabbımızın bize vadettiğini biz gerçek bulduk; sizde Rabbınızın vadettiğini gerçek buldunuz mu? Diye hitap ederler. Onlar “evet” derler. Bunun üzerine bir münâdi “Allah’ın laneti zalimlerin üzerinedir” diye aralarında nida eder.”
Araf 44
2) “Cennet ehli ile cehennem ehli arasında bir perde ve Arafat üzerinde ise, her iki tarafında simalarından tanıyan, cennete henüz girmemiş, fakat girmeyi şiddetle arzu eden adamlar vardır ve cennet ehline “selamun aleykum” diye seslenirler.”
Araf 46
3) “Gözlerini cehennem ehli tarafına çevirdiği zaman da, Rabbımız! Bizi zalim kimselerle beraber bulundurma derler.”
Araf 47
4) “Araf ehli yine simalarından tanıdıkları bir takım adamlara da şöyle seslenirler: “Sizin ne zenginliğiniz, ne de büyüklük taslamış olmanız, size hiçbir fayda sağlamadı.”
Araf 48
5) “Allah’ın hiçbir rahmete nail etmeyeceğine yemin ettiğiz kimseler bunlar mı? Girin cennete! Size hiçbir korku yoktur; üzüntü duyacak da değilsiniz.”
Araf 49
6) “Cehennem ehli, cennet ehline “bize su yahut Allah’ın size rızık olarak verdiklerinden bize de biraz akı” diye seslenirler. Fakat onlar. “Allah her ikisini kâfirlere haram kıldı” derler.”
Araf 50
3) Cennetten Başka Sahneler
1) “Birbirlerine dönüp sorarlar. İçlerinden biri der ki: “Benim bir arkadaşım vardı, bana derdi ki: Sen gerçekten yeniden dirilmeyi tasdik edenlerden misin? Biz öldüğümüz toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, yeniden dirilip cezalandırılacağız?”
Saffat 50, 51, 52, 53
2) “Yine o kişi cennetteki arkadaşına der ki: “Şimdi onun halini bilir misiniz?”
Saffat 54
3) “İşte o zaman muttali olur ve onu cehennemin ortasında görür.”
Saffat 55
4) “Der ki: “Allah’a yemin ederim ki, sen, neredeyse beni de mahvedecektin.”
Saffat 56
5) “Eğer Rabbımın nimeti olmasaydı, bende azab içinde oraya sevk edilenlerden olacaktım.”
Saffat 57
6) “İlk ölümümüzden sonra artık biz bir daha ölecek değiliz, değil mi? Ve biz hiç azab görmeyeceğiz.”
Saffat 58, 59
7) “İşte bu muhakkak ki en büyük kurtuluştur.
Saffat 60
8) “Rablarından korkanlarda bölük bölük cennete sevk olunurlar. Oraya geldikleri ve kapıları açıldığı zaman, bekçilere onlara der ki: selam size; hoş geldiniz. Artık ebediyyen kalmak üzere cennete girin.”
Zümer 73
9) “Onlar da şöyle derler: “Verdiği sözde bize sadık olan ve cennetin dilediğimiz yerinde yerleşelim diye arzı bize miras bırakan Allah’a hamd olsun. İyi amel sahiplerinin mükafatı ne güzeldir!”
Zümer 74
10) “Orada melekleri, Rablarını hamd ile tesbih ederek Arşın etrafını kuşatmış görürüsün. İnsanlar arasında adaletle hükmolunur ve “hamd âlemlerin Rabbı Allah’ mahsus” denir.”
Zümer 75
11) “Rabbımız! Onları, atalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları, kendilerine vadettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphe yoktur ki daima galip olan, hikmet sahibi olan sensin.”
Mü’min 8
Diğer Ayetler
1) “İman edenler ve iyi işler yapanlar ise, bunlarda cennet ehlidir ve orada ebedi kalacaklardır.”
Bakara 82
2) “Yoksa siz sizden evvel gelip geçen, hatta Rasulleri, beraberindeki mü’minlerle birlikte “Allah’ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar sıkıntılara ve acılara maruz kalıp sarsılanların hali, sizin de başınıza gelmeden cennete gireceğinizi mi sanıyorsunuz? Bilin ki Allah’ın yardımı yakındır.”
Bakara 214
3) “İman etmedikçe müşrik kadınlarla evlenmeyin. Mü’min bir cariye, hoşunuza gitse bile, müşrik bir kadından hayırlıdır. İman etmedikçe müşrik erkeklerle evlendirmeyin. Mü’min bir köle, hoşunuza gitse bile, bir müşrikten daha hayırlıdır. Bunlar cehenneme çağırırlar; Allah ise, izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor. İşte Allah, düşünüp ibret alsınlar diye, ayetlerini insanlara böyle açıklar.”
Bakara 221
4) “Yüzleri beyazlaşanlar ise, Allah’ın rahmeti içindedirler. Orada onlar daimidirler.”
Âl-i İmran 107
5) “Her nefis ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı mutlaka verilecektir Kim ateşten kurtarılıp cennete sokulursa, o, muhakkak kurtuluşa ermiştir. Zaten dünya hayatı aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir.”
Âl-i İmran 185
6) “Melekler iyi kimseler olarak canlarını aldıkları bu kimselere “Allah’ın selamı üzerinize olsun. Yapmış olduklarınıza karşılık cennete girin” derler.”
Nahl 32
7) “Arşı taşıyanlar ve O’nun etrafında bulunanlar, Rablarını hamd ile tesbih ederler; O’na inanırlar ve iman edenlere şöyle mağfiret dilerler: “Rabbimiz! Rahmetin ve ilmin her şeyi kaplamıştır. Tevbe edenlere ve yolundan gidenlere mağfiret et; onları cehennem azabından koru.”
Mü’min 7
8) “Onları kötülüklerden koru; sen kimi kötülüklerden korursan, kıyamet günü rahmet etmiş olursun. İşte asıl büyük kurtuluş budur.”
Mü’min 9
9) “Ey iman edenler! Size “meclislerde yer açın” denildiği zaman, yer açın ki Allah’da size cennette yer açsın. “Kalkın” denildiği zaman da, hemen kalkın ki, Allah’da içinizden iman edenleri ve kendilerine ilim verilenlerin derecelerini yükseltsin. Allah yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.”
Mücadele 11
10) “Cehennem ehliyle cennet ehli bir değildir. Asıl kurtuluşa erenlerde cennet ehlidir.”
Haşr 20
11) “Allah iman edenlere de, firavunun karısını misal vermektedir. Hani firavunun karısı şöyle demişti: “Rabbım beni cennette senin kendi yanına bana bir ev yap ve beni firavundan ve onun işlerinden kurtar; beni zalim kavimden kurtar.”
Tahrim 11
12) “Ey huzura ermiş olan nefis! Hoşnut etmiş ve hoşnut olmuş olarak Rabbına dön. Kullarım arasına gir; cennetime gir.”
Fecr 27, 28, 29, 30