ALLAH'ımın ON EMİRİ
BAKARA SURESİ
83- Hani bir vakitler İsrailoğulları'ndan şöylece mîsak (kesin bir söz) almıştık: Allah'dan başkasına tapmayacaksınız, ana-babaya iyilik, yakınlığı olanlara, öksüzlere, çaresizlere de iyilik yapacaksınız, insanlara güzellikle söz söyleyecek, namazı kılacak, zekatı vereceksiniz. Sonra çok azınız müstesna olmak üzere sözünüzden döndünüz, hâlâ da dönüyorsunuz.
84- Biz azûmüşşan, daha önceleri bu İsrailoğulları'ndan şöylece mîsaklarını almış idik:
1- EMİR
Allah'dan başka ma'bud tanımıyacak ve ondan başkasına ibadet ve kulluk etmiyeceksiniz.
Allah'dan başka ma'bud tanımıyacak ve ondan başkasına ibadet ve kulluk etmiyeceksiniz.
2- EMİR
Ebeveyne, yani babaya ve anaya ihsan eyliyecek, her yönüyle iyilik ve güzellik gösterecek, hoşça davranacaksınız.
Ebeveyne, yani babaya ve anaya ihsan eyliyecek, her yönüyle iyilik ve güzellik gösterecek, hoşça davranacaksınız.
3- EMİR
şekilde kim olursa olsun kendilerine yakınlık sahibi olduğunuz akrabalara,
şekilde kim olursa olsun kendilerine yakınlık sahibi olduğunuz akrabalara,
4- EMİR
Babaları ölmüş, yetim kalmış çocuklara,
Babaları ölmüş, yetim kalmış çocuklara,
5- EMİR
Maişetlerini kazanamayan, ellerinde avuçlarında bir geçim vasıtası bulunmayan yoksullara dahi ihsan edeceksiniz.
Maişetlerini kazanamayan, ellerinde avuçlarında bir geçim vasıtası bulunmayan yoksullara dahi ihsan edeceksiniz.
6- EMİR
Diğer insanlara da güzel söz söyleyiniz.
Diğer insanlara da güzel söz söyleyiniz.
7- EMİR
ve namazı ikame ediniz, iyice kılınız.
ve namazı ikame ediniz, iyice kılınız.
8- EMİR
Zekatı da veriniz.
Zekatı da veriniz.
Ey İsrailoğulları! Siz Allah'a böyle mîsak vermiştiniz, sonra verdiğiniz bu sözden, bu mîsaktan yüz çevirdiniz, vazgeçtiniz. Bir kısmı dünyadaki huzur ve güvenliğe, bir kısmı da ahirette sevap kazanmaya ait olan bu esaslı emirleri ağır bulup, ahdinizi bozdunuz, ancak içinizden pek azı müstesna. Kaldı ki, bu müstesna azınlık, Hz. Muhammed'in peygamberliğinden önce bu mîsak (anlaşma) uyarınca amel ederler, dinlerinin emirlerini yerine getirirlerdi. Hz. Muhammed'in peygamberliğinden sonra da ona iman ederek yine aynı mîsakı en mükemmel şekilde yerine getirdiler. İşte bu müstesna azınlık Abdullah b. Selam ve benzeri zevattır. Bu pek az kişiler istisna edilince siz hâlâ o yüz çevirmede devam edip durmaktasınız. Bu hususlarda böyle olduğunuz gibi, doğrudan doğruya hayat hakkınızla ilgili olan mîsaklarda da siz böylesiniz. Bakınız;
Meâl-i Şerifi
84- Yine bir zamanlar mîsakınızı almıştık; birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz, nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmıyacaksınız. Sonra siz buna ikrar da verdiniz ve ikrarınıza şahit de oldunuz.
85- Sonra sizler öyle kimselersiniz ki, kendilerinizi öldürüyorsunuz ve sizden olan bir grubu diyarlarından çıkarıyorsunuz, onlar aleyhinde kötülük ve düşmanlık güdüyor ve bu konuda birleşip birbirinize arka çıkıyorsunuz, şayet size esir olarak gelirlerse fidyeleşmeye kalkıyorsunuz. Halbuki yurtlarından çıkarılmaları size haram kılınmış idi. Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Şu halde içinizden böyle yapanlar, netice olarak dünya hayatında perişanlıktan başka ne kazanırlar, kıyamet gününde de en şiddetli azaba uğratılırlar. Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir.
Ve hani sizden mîsak almıştık;
9- EMİR
Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz,
Birbirinizin kanlarını dökmeyeceksiniz,
10- EMİR
kendi nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmayacaksınız, yani birbirinizi vatanınızdan sürüp çıkarmayacak, göçe zorlamayacaksınız diye sizden mîsak almıştık. sonra siz buna ikrar da verdiniz, iltizam da ettiniz, o halde ki, hepiniz birbirinize şahit bulunuyordunuz, yahut bunun böyle olduğuna bugün dahi şahitlik edersiniz.
kendi nüfusunuzu diyarınızdan çıkarmayacaksınız, yani birbirinizi vatanınızdan sürüp çıkarmayacak, göçe zorlamayacaksınız diye sizden mîsak almıştık. sonra siz buna ikrar da verdiniz, iltizam da ettiniz, o halde ki, hepiniz birbirinize şahit bulunuyordunuz, yahut bunun böyle olduğuna bugün dahi şahitlik edersiniz.
Bu suretle tamamı ona ulaşan emir ve yasakları içine alan ve genel olarak "on emir" adı verilen Tevrat ilkelerine benzeyen bu on adet mîsakın, Tevrat hükümleri mi, yoksa Hatemü'l-Enbiya (Peygamberlerin sonuncusu) Efendimiz'e verdikleri ahit suretleri mi olduğu hakkında iki rivayet vardır ki, biz bu iki rivayetin, ikisinin de sıhhatine kail olmak istiyoruz.