27 Mart 2018
MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN DOĞUMUNDAN ÖLÜMÜNE KADAR ATATÜRKÜN HAYATI
MUSTAFA KEMAL ATATÜRKÜN
DOĞUMUNDAN ÖLÜMÜNE KADAR
ATATÜRKÜN HAYATI
GERÇEK ÜST AKIL
GERÇEK ÜST AKIL
İngiliz derin devleti, tarih boyunca deccali sistemin öncülüğünü yapmış ve hükümetlerin, hukukun, devlet politikalarının, liderlerin üzerinde bir güç olarak davranmıştır. Gerçek liderler barış için çabalarken, o savaş çıkarmış; ülkeler kalkınıp gelişme aşamasındayken, onları bölüp parçalamış, isyanlar ve darbelerle istikrarsızlaştırmış; dostluk içinde yaşayan kardeş toplumları düşmanlığa sürüklemiştir. Kararların üzerinde, savaşların arkasında, her türlü fitnenin geri planında hep o “üst akıl” varlığını göstermiştir. Tarih boyunca hiç kimse ve hiçbir sistem, bu üst aklın, yani İngiliz derin devletinin fitnesine karşı koyamamış, bunu engelleyememiştir.
Ta ki bugüne kadar.
İngiliz derin devleti, yıllardır mücadele etmek için hazırlık yaptığı büyük gerçek ile karşılaşmak üzeredir. Bu gerçek, Hz. Mehdi (as)’ın zuhurudur. Yıllardır bu zuhura kendince set olabilmek için hazırlık yapmış, bu uğurda dünya coğrafyasını değiştirmiş, imparatorlukları yıkmış, kardeşi kardeşe kırdırmıştır. Kendi sinsi yöntemleriyle başarı elde edebileceğini sanmıştır; oysa sahte başarısı bir Kurtarıcının çıkışını engelleyememiştir. Hz. Mehdi (as), şu anda yeryüzündedir ve dünya onun zuhuruna çok yakında şahit olacaktır.
İngiliz derin devleti, tarihinde belki de ilk defa başarısızdır. Çünkü, her türlü fitnenin temelindeki bu üst akıl, her üst aklın üzerinde bir Akıl olduğundan habersizdir. Tüm zihinlere hakim olan, her planın planlayıcısı olan gerçek üst Akıl, Yüce Rabbimiz Allah’tır. Hiçbir güç, Allah’ın planının önüne geçemez ve geçemeyecektir. Allah’ın tuzağı, kurulan bütün tuzaklardan daha büyüktür.
İngiliz derin devletinin bugüne kadar elde ettiği sahte zafer kimseyi aldatmamalıdır. Yapılan hiçbir plan, Allah’tan bağımsız değildir. Allah, söz konusu fitne odaklarına sadece zaman tanımış, bu dönem içinde deccal, kendini belli etmiştir. Her zaman mutlak gücün kendisinde olduğunu zanneden İngiliz derin devleti, aslında tüm kontrolün Yüce Allah’ta olduğunu artık anlayacaktır. Kaderin akışına karşı koyamayacak, Mehdiyetin hakim olduğu bir dünyada oyun oynayamayacaklarını çok yakında göreceklerdir. Mehdiyetin sevgi ve barış rüzgarı, İngiliz derin devletinin deccali vahşetini eritecek, deccaliyete teslim olmuş zihinleri eğitecek ve dünyaya hakim olacaktır.
Bu nedenle telaş etmeye gerek yoktur. Dikkatli bakan her göz, Mehdiyetin önündeki tüm engellerin birer birer kalktığını görebilir. İngiliz derin devletinin fitneleri de çok yakında sona erecektir. Metafizik işleyen bu dünyaya Allah, mutlaka, inananların ve iyilerin zaferini getirecektir.
Allah, yazmıştır: “Andolsun, Ben galip geleceğim ve elçilerim de.” Gerçekten Allah, en büyük kuvvet sahibidir, güçlü ve üstün olandır.
(Mücadele Suresi, 21)
DÜNYAYI SİNSİCE YÖNLENDİREN GİZLİ GÜÇ İNGİLİZ DERİN DEVLETİ
DÜNYAYI SİNSİCE YÖNLENDİREN GİZLİ GÜÇ
İNGİLİZ DERİN DEVLETİ
Nasıl Bir Derin Güç?
Devlet bürokrasisi içinde yuvalanan, hükümetleri doğrudan kontrolleri altına alan, değişime kimi zaman şiddet, kimi zaman ise propaganda yöntemlerini kullanarak karşı çıkan ve hukuk tanımayan grupların oluşturduğu gizli sistemlere derin devletler adı verilir. Derin devletlerin, kanunlara bağımlı olmayan plan ve uygulamaları vardır. Taleplerini cebir ve tehdit yoluyla icra ettirmeleri ve en önemlisi güçlü ve köklü mafya yapılanmaları tarafından himaye altına alınmaları nedeniyle kanunlar ve legal devletler üzeri hareket ederler. Bu yolla pek çok ülke içinde daima varlığını korumuş ve daima güçlü kalmışlardır. Devletlerin üzerinde adeta bir korku imparatorluğu kurmuşlardır. Ülkelerin mevcut devlet başkanları ve siyasi sistemleri, her ne kadar bağımsız gözükseler de, maruz kaldıkları dayatma sistemi nedeniyle çoğunlukla derin devletlerin himayesinde hareket etmek mecburiyetindedirler. Devlet sistemlerinde liderler tarafından alınan kararlar, vicdani ve makul bile olsa, söz konusu derin devletler tarafından kolaylıkla reddedilebilmekte; derin devletlerin çıkarları adına savaşlar, çatışmalar, bölücü eylemler başlatılabilmektedir.
Derin devletler, hemen her ülkede o veya bu şekilde varlığını göstermiştir. Kimileri oldukça güçlenmiş, kimileri milletler üzerinde tek başına söz hakkına sahip olacak bir nüfuza erişmiştir. Fakat ABD derin devleti de dahil olmak üzere, yeryüzüne hakim tüm derin devletlerin üzerinde, çok daha etkin, çok daha hakim ve çok daha derin bir mafya yapılanması vardır. Sözünü ettiğimiz bu yapılanma, İngiliz derin devletidir.
İngiliz derin devleti ateist mason localarında kapalı kapılar ardında kurulmuştur. Sinsi ve acımasız yöntemlerle yeni bir dünya düzeni geliştirmek ve bu yöntemle diğer tüm milletleri sömürmek ve nihayetinde Anglosakson ırkının önderliğinde zalim bir dünya diktatörlüğünü oluşturmak üzere oluşturulmuş bir mafya örgütlenmesidir. İngiltere’nin legal devlet sistemi, bu yapılanmadan münezzehtir.
Kurulduğu 5. yüzyıldan bu yana dünya çapında çok yönlü olarak ahlaksızlığı, dinsizliği, dejenerasyonu, çete ve mafya ruhunu, öfkeyi, şiddeti, savaş felsefesini, bölünmeyi ve terörü yaygınlaştırmayı hedeflemiş olan İngiliz derin devleti, dünya finans sistemini, ardından dünya politikasını ve topraklarını elde etmiş ve dünyayı ilgilendiren hemen her olayda tarih sahnesinde olmuştur. Devletlerin yıkılması, savaşların başlaması, darbeler, parçalanan ülkeler, terör örgütlerinin desteklenmesi gibi tüm deccali uygulama ve ataklar, kapalı kapılar ardında hep İngiliz derin devletinin kararlarıyla gerçekleşmiştir. Dönemin karanlık liderleri, 5. yüzyıldan itibaren tümüyle ateistlere ait olan mason localarında aldıkları kararlar doğrultusunda hareket etmiş ve hakim oldukları devletlere istediklerini yaptırır hale gelmişlerdir.
İki konuda önemli bir hatırlatma yapmak gerekmektedir. İlk olarak günümüzde masonluk, büyük ölçüde tüm dinlere saygı duyan, inançlı ve saygın bir yapılanma olarak varlığını sürdürmektedir. Bu görünümü ile dindar masonluk, oldukça önemli, etkili, elit bir kurum olarak takdire layıktır ve özellikle içinde bulunduğumuz ahir zamanda, Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru sırasında büyük görevler üstlenecek önemli bir teşkilattır. Fakat geçmişte masonluk yapılanmalarının özellikle dinsizliği yaygınlaştırmak gibi bir düstur üstlendiği, bu nedenle de sürekli eleştirildiği bilinmektedir. İngiliz derin devletinin çıkış noktasını oluşturan masonik yapılanma da, oluştuğu ve derin devleti şekillendirdiği dönemde, dinsiz ve dejenere bir yapılanma olması nedeniyle burada eleştiri konumuzdur. Yoksa burada hedeflenen günümüz dindar masonik yapılanmaları değildir.
İkinci hatırlatma ise, derin devletler ile legal devletlerin karıştırılma ihtimali üzerinedir. Okumakta olduğunuz bu sitede, İngiliz devletinin kendisi değil, bu legal devlet içinde yapılanmış ve yüzyıllardır varlığını sürdüren derin devlet hedeflenmiştir. İngiliz hükümetinin zaman zaman tasvip etmediğimiz uygulamaları olsa da, bunların derin devletin etkisi ile gerçekleştiği aşikardır. Bu nedenle söz konusu sitede hedeflediğimiz unsurun, legal devletler olmadığını belirtmemiz elzemdir.
Hedeflediğimiz kitlenin hiçbir şekilde söz konusu ülkenin halkı olmadığını da burada önemle belirtmek gerekmektedir. İngiliz halkı, bizim için oldukça değerli bir millettir. Halklar, derin devletlerin gerçekleştirdikleri kirli planlardan uzaktır ve masumdur. Dolayısıyla okuyacağınız sitede İngiliz derin devletine yöneltilmiş suçlamalardan İngiliz halkını tenzih ederiz. Gerçekte, derin devletlerin söz konusu uygulamalarından o ülkenin halkları da rahatsızdır ve pek çok derin proje onları da mağdur konumuna getirmiştir. Bu nedenle halkların selameti için de bu sinsi yapılanmaların oyunları mutlaka deşifre edilmelidir. Bu oyunların deşifre edilmesiyle, halklar üzerinde sinsi planlar kuran yeraltı yapılanmalarının etkisi kolaylıkla ortadan kalkabilecek, devletler ve halklar arasındaki suni anlaşmazlıklar son bulacak ve sevgiyi inşa etme yolları açılabilecektir. Okuyacağınız bu sitenin, ifade edilen noktaları dikkate alarak değerlendirilmesi oldukça önem taşımaktadır.
İngiliz derin devleti, tarihte sömürgecilik kavramını en yaygın kullanan topluluktur. |
ŞEMAİL
ŞEMAİL
(Allah Rasulü'nün manzum resmi; salât O'na,selâm O'na)
Ne uzun ne kısa kararında boy
Soyu İbrahim'den, ne asil bir soy
Saçları hoş, siyah, dalgalı bir koy
Kemâlini giydir beni benden soy
Varlığın ma'şuku cemâlin göster
Bu kul varlığından soyunmak ister
Güneş pervanesi o güzel yüzün
Nûrundan ışığı vardır gündüzün
Solmaz bir gül rengin ne kış, ne güzün
Tecellî ediyor yüzünde özün
Hasretim, yanarım yüzünü göster
Kölen bu devletle avunmak ister
Simsiyah gözlerin âhu misalin
Daim Hakk'a bakar, her an visalin
Beyazı ölçüsü gözde kemâlin
Kaşların sûreti gökte hilâlin
Râzıyım rüyada yüzünü göster
Âşık ma'şukuna can sunmak ister
Omuzlar yapılı düzgün el ayak
Boynu güzel, düzgün, gümüşten berrak
Göğsünden inen kıl zarif bir yaprak
Benden mutlu sana sarılan toprak
Azatlık istemem cemâlin göster
Elim ellerine dokunmak ister
Bir tutam sakalın birkaçı beyaz
Göbeksiz vücûdun serin kış ve yaz
Canımı yoluna kurban etsem az
Dostlar defterine köleni de yaz
Açıver kapını yüzünü göster
Gönül hasretinden yakınmak ister
Duyular mükemmel, dişleri inci
Kokusuna tutkun yaşlısı genci
Yürürken koşmadan olur birinci
Kapına gelmiş bir garip dilenci
Açıver ne olur yüzünü göster
Garip ayağına kapanmak ister
Yukardan aşağı heybetle iniş
Yürüyüşünde var hep bu görünüş
Adetin baktığın tarafa dönüş
Bize nasip olsun hayırlı bir düş
Kerem et ne olur yüzünü göster
Kim böyle bir düşten uyanmak ister
Nübüvvet mührünün sırtında yeri
Mühürlemiş Rabbim eşsiz değeri
Görmesinde eşit ön ile geri
İpek mi, hayat mı, bu nasıl deri
Bir dokunabilsem, yüzünü göster
Kölen seyre dalıp bir kanmak ister
Seni ilk görenler korku çekermiş
Sonradan alışır hemen severmiş
Benzerini asla görmedim dermiş
Erenler yolundan giderek ermiş
Benzeri bulunmaz yüzünü göster
Gönüller nûrunla yıkanmak ister
Peygamber mümine kendinden yakın
Bu büyük bir lutfu Cenâb-ı Hakk'ın
Eşleri annemiz, unutma sakın
Ehl-i Beyt'e karşı edebi takın
Sevgilim, Efendim yüzünü göster
Rûh onun rengiyle boyanmak ister
Zâtının nûrundan vermiş sana can
Hılkate rûhunla başlamış Rahman
Yusuf'ta yok sende olan hüsnüân
Ahlâkındır senin mûcize Kur'an
Alemlere rahmet cemâlin göster
Kölen rahmetine sığınmak ister
Ümmetin üstüne titreyen sensin
Müjdeci, uyaran, gel diyen sensin
Kulunu Allah'a sevdiren sensin
Geceyi gündüze çeviren sensin
Ey Hakk'ın şahidi yüzünü göster
Kul şehâdetinle tanınmak ister
Allah'ı, cenneti umanlar için
En güzel örneksin uyanlar için
Kalbini zikirle yuyanlar için
Hakk'ın yeminini duyanlar için
Ey en güzel örnek yüzünü göster
Fakir bu zîneti takınmak ister
Hakk'ın halîlisin, habîbi sensin
Gönüllerin eşsiz tabîbi sensin
En güzel hutbenin hatîbi sensin
Ümmetin en büyük nasîbi sensin
Aşkımın Leylâsı yüzünü göster
Mecnun seni gözden sakınmak ister
En güzel, en üstün ahlâk senindir
Cömertlikte kemâl elhak senindir
Şefâatte en son durak senindir
Mi'rac senin, Refref, Burak senindir
Sen gördün, bize de cemâlin göster
Pervane şem'ine hep yanmak ister
24-1-1992 de
Mekke'de tamamlandı.
H.K.
Güç ve İktidar Yalnızca Allah’ındır
Güç ve İktidar Yalnızca Allah’ındır
İngiliz derin devletini genel hatlarıyla tanıttığımız bu bölüm boyunca, geçmiş tarihlerden itibaren gizli yollarla oluşturulmuş ve dünyaya çeşitli yollarla hakim olmuş bir deccali akımı tarif etmiş olduk. Bütün bunları okurken ve bundan sonraki bölümleri incelerken, şu önemli gerçek asla akıldan çıkarılmamalıdır: Dünya bir imtihan yeridir. İyi ve kötünün yaratılma amacı da tam olarak budur. İyi ve kötü karşı karşıya gelmeli ve bu mücadele sonucunda her kişi kendi tarafını belli etmelidir. Fakat her şeyden önemlisi, iyileri de kötüleri de yaratan Allah’tır. Bunların hiçbiri Allah’tan bağımsız değildir. Dolayısıyla kötülük yapanların hedefleri de, tuzakları da Allah’ın kontrolündedir. Onlar, kendileri aksini iddia etmeye çalışsalar da, Allah’ın dediğini yapmak dışında başka bir şeye güç yetiremezler. Tüm güç, tüm kudret, alemlerin Rabbi olan, tüm alemlere hükmeden, her şeyden haberi olan ve her şeye gücü yeten Yüce Allah’a aittir. Dolayısıyla, tuzakları kuran gizli güçler, ne kadar güçlü görünürlerse görünsünler, Allah’ın Katında değersiz ve önemsizdirler. Allah’a muhtaç birer kuldurlar. Rabbimiz’in ayette belirttiği gibi, onların düzenleri dağları yerinden oynatacak güçte dahi olsa, bu düzen, Allah’ın kudreti karşısında bozulmaya ve dağılıp yok olmaya mahkûmdur. Gerçek şu ki, onlar hileli-düzenler kurdular. Oysa onların düzenleri, dağları yerlerinden oynatacak da olsa, Allah Katında onlara hazırlanmış düzen vardır. (İbrahim Suresi, 46) Bu kitapta anlatılanlar, dünyada imtihanın gereği olarak yerleşik hale gelmiş deccali düzeni deşifre etmek ve bununla mücadele yollarını göstermek amacını taşımaktadır. Dünyadaki imtihan ortamında elbette iyiler, kendilerini belli etmek ve kötülerin düzenlerini ortadan kaldırmakiçin bu önemli mücadeleyi gerçekleştirmekle yükümlüdürler. Bu, kişinin Allah’a kendisini ispat etmesinin de bir yoludur. Ancak bu mücadele sırasında asıl olması gereken, Allah’ın tüm bu tuzakları geçersiz ve bozguna uğramış olarak yarattığını unutmamaktır. Allah, bu bozgunun gerçekleşmesi için vesileler olmasını ister. İlmi mücadele yoluyla çaba gösterenler, bu bozgunun temellerini hazırlayan vesileler olacaklardır. Yine unutulmamalıdır ki, bu dünyada zorluk içinde bırakılan sayısız insan bulunmaktadır. Bu vahim manzara karşısında “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” diyerek kenara çekilen insanlar çoğunluktadır.
Kendilerine hiçbir zararın dokunmayacağını sanmakta ve zulme karşı sessiz durarak kendilerini karlı zannetmektedirler. Oysa Allah, bizden, zorluk içindeki insanlar için mücadele etmemizi istemektedir. Allah, kuşkusuz yeryüzünde zulüm bırakmayacak ve bu insanlara uygulanan zulmün karşılığını elbette verecektir. Fakat dünyadaki mücadele ortamı, imtihanın gereği olarak, “bizim” mücadele ortamımızdır.Allah’a güvenerek, Allah’a sığınarak, Allah’tan isteyerek, bu zulmü ortadan kaldırmak için ilmi ve fikri olarak elimizden geleni yapmak, bu konuda Hristiyan ve Musevi kardeşlerimizle ve barış ve sevgiyi isteyen iyi insanlarla ittifak etmek yükümlülüğümüzdür. Şu anda Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as)’ın zuhurunu göreceğimiz ahir zamandayız. Rabbimiz’in Kuran, Tevrat, İncil ve hadislerle müjdelediği şekilde, tüm güzelliklerin yaşanacağı, zulmün kalmayacağı ve bir damla kanın dahi dökülmeyeceği ahir zamanı karşılayacağız. Şunu biliyoruz ki, deccal taraftarlarının gücü veya planları ne kadar güçlü olursa olsun, Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as) karşısında yenilmiş olacaklardır. Ahir zamanda zulüm işleyen hiçbir güç kalmayacak, herkes Hz. Mehdi (as) ve Hz. İsa (as)’ın nüfuzu altında iyi ve güzele yönelecektir. İnsanlığı değiştirmek ve düzeltmek ve onların tümünü o kutlu döneme hazırlamak Allah’a karşı sorumluluğumuzdur. Allah, suçlu-günahkarlar istemese de, hakkı (hak olarak) Kendi kelimeleriyle gerçekleştirecektir. (Yunus Suresi, 82)
Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...
-
Online Yıldızname Burcu Hesaplama 1. Yol: Arapça Harflerle Ebced Yöntemi Öncelikle "cinsiyet"inizi seçin ve aşağıdaki ...
-
Harflerin Enerjileri A-Z Alfabedeki bütün harflerin enerjileri ve anlamları. İsminizde bulunan, isminizin başladığı harflere göre ka...
-
1 / 24 1 AMAL'İ MÜCERREB-1 2 Bilinmeyen Yönleriyle Satanizm - Bulent Kısa 307 say...