14 Haziran 2013

'''İLK HEDEF AKDENİZ'''..ORHAN AFACAN...ŞİİRİ




'''İLK HEDEF AKDENİZ'''


‘’Asker ‘’diyoruz ya O ''aşker''idir
Vatan, millet onda tek sevgilidir.
Gönlünde şehitlik hep hayalidir.
‘’İlk Hedef Akdeniz’’ can ilkesidir.

Batıya yön verdi neden Cin Seddi.
Meziyet sahibi her ırkın ceddi.
Bildiren kimdir hep zalime haddi
"İlk Hedef Akdeniz’’ ön cümlesidir...

Kıyamet ipucu gizemindedir
Ay, yıldız başı, Vatan kalbidir.
Yurtta sulh, cihanda sulh öz dilidir.
"İlk Hedef Akdeniz’’hep dilindedir.

İlk hedef Akdeniz, son hedef doğu
Bize kaldı yani hedefin çoğu.
Harcamalıyız artık varı, yoğu
"İlk Hedef Akdeniz’ ’gayretindedir

 Mevlit, Malazgirt, Fetih, Çanakkale.
İzmir’indir dini, milli ihale.
Fikrini temizle, başla ikmale
"İlk Hedef Akdeniz,’’ görev senindir.

İlk Hedefe tek limansın İzmir.
Sana ‘’kavur’’ diyen utansın İzmir.
Herkes zamanında uyansın İzmir
"İlk Hedef Akdeniz ‘’seherindedir
 Ey İzmir! bağrında tarihi demle.
Çok Yakındır İlk Hedefe İlk hamle.


Sonu zafer olan müjdeli cümle
"İlk Hedef Akdeniz’’son zaferindir.
Mehti Resul İsa bizi ağırlar. 
Muhammedi nurla dolsun bağırlar.
Ey bakar Ama’lar, kalbi sağırlar.
İlk Hedef Akdeniz Roma içindir

‘’Hak nurunu ‘’elbet tamamlayacak.
Beklediğin gibi değildir ancak.
Kalplerde tekbirler, elde al sancak
"İlk Hedef Akdeniz’’ içine sindir.

Dağılsın tespihin, düşsün imame
Her tane bir ilme, farklı âleme.
Mehdilik verilir, ‘’Mehdiyim’’deme
"İlk Hedef Akdeniz"kimine kindir.

"İlk hedef Akdeniz’’ hadise şifre.
Viyana Sevdası yanlış deşifre.
Doğrumu düşürmek Kaderi cebre
"İlk Hedef Akdeniz" çok yerindedir.

Söyleyene değil, söyletene bak.
Vatanı Sevmeyi öğretene bak.
Artık kıskançlığı, inandı bırak
"İlk Hedef Akdeniz’’hedef kesindir.

İlime, İrfanla maya çalarak
Atalarından öz güven alarak,
Fetihten çok daha güçlü olarak
"İlk Hedef Akdeniz" geleceğindir.

Akdeniz'e diktim bende gözümü.
Hasreti yakıyor nasıl özümü.
Mısralara serdim hasret közümü
"İlk Hedef Akdeniz’’hayalimdedir.

Hendek Savaşındaki bir mucize
Nasıl nasip oldu, olacak bize.
Çağlarda, Tarihte gelecek dize.
“İLK HEDEF AKDENİZ’’söz Nebi’mize.


                                                               
Orhan AFACAN



SEVMEK DİLE KOLAY KALBE AĞIR BİR DUYGU...


Sevmek... Dile kolay, kalbe ağır duygu.
Hatırlıyor musun ansızın çıkıp gelerek nasıl da yüreğime taht kurduğunu.
Ayrılıklar... Hüzünler... Gözyaşları...
Hepsi zalimce birer birer gelip yüreğimin başköşesine oturmuşlardı.
Hayat, simsiyah bir tüle sarılmış açılmayı bekleyen
bir hediye paketi gibi önümde durmaktaydı.
Hüzün yüklü karabulutların hızla yüreğimi kaplamaya çalıştığı bir zamanda,
inatla girdin kararmaya yüz tutmuş dünyama...
Kilometrelerce uzaktan, bambaşka bir şehrin, değişik havasıyla,taşıyla,toprağıyla...
Umutlarıyla… Şiirleriyle… Farklı yaşamı ve sevdalarıyla her şeyden
önemlisi sevgi yüklü, sıcacık yüreğiyle geldin.
Karanlık bir girdabın içinde sürüklenmekteyken, tüm sevginle ve gücünle çekip
çıkardın. Yaşamı yeniden sevmeme, hayata yeniden bağlanmama sebep oldun. 
Bu yüzden sevdim seni.
Öyle farklıydın ki, yüzyıllardır kapağının aralanmasını, içindeki gizemin
keşfedilmesini bekleyen kara kaplı bir defter gibi görmekteydim seni.
Ben bu defterin kapağını ilk açtığımda, dokunmakta olduğum simsiyah ve sert
yüzünün aksine, bembeyaz sayfalara yumuşacık bir yazıyla yazılmaya çalışılmış
kocaman bir ömür gördüm.
Neler yoktu ki içinde, ayrılıklar, ümitsiz bekleyişler, kederler…
Mutluluk getiren sevinçler, gözyaşları… 
Yarınlara gülümseyerek bakan sevmeler... Daha neler... Neler...
Kara kaplı deftere yazılmış, her bir cümle, 
yüreğime gemici düğümleri misaliaçılmamacasına, düğümlüyordu seni.
Günüm seninle başlıyor, gecem seninle bitiyordu... 
Sesini duyduğum zaman
yüzümdeki goncalar gül misali açılıyor, dünyam seninle dönmeye başlıyordu...
Yolda yürürken, otobüse binerken, yemek yerken, insanlarla konuşurken,
kısacası nefes aldığım her an, konuştuğumuz her cümle, 
anlattığın her hikâye, okuduğun her şiir beyimde yankılanıyordu.
Ben sensizliği bile seninle yaşıyordum… 
Bu yüzden seviyordum seni.Hatırlar mısın?
Gökyüzünden aynı beyazlığın yeryüzünde iki farklı şehre yağdığı bir kış günü,
gece yarısına doğru aramıştın beni... 
Eve gidiyorum, bu soğuk havada sesiniçimi ısıtsın istedim demiştin.
Biz birbirinden kilometrelerce uzakta, iki candık... 
Konuşmaya başladık,
konuşma uzadıkça, dışarıda olanca hızıyla yağmakta olan kara aldırmadan, sen
park ettiğin arabanın içinde, ayaklarını hissetmekte zorlanana dek, bense soba
yanmayan buz gibi bir odada soğuktan parmaklarım buz tutana kadarkonuşmuştuk. 
Yaşamın her hali gelip geçmişti telefon tellerinden...
Hiç kimse, yağan kar altında kulağıma senin gibi şiirler okumadı.
Hiç kimse bana senin baktığın gibi bakmadı…
Hiç kimse beni, senin sevdiğin gibi sevmedi…
Ve hiç kimse ama hiç kimse yüreğinin sıcaklığı bana senin kadar hissettiremedi.
İşte, O gecede, ne dışarıda yağan kar,
 ne de aradaki mesafeler bana şiirler okumana, 
beni sevdiğini söylemene engel olamamış, 
o ana kadar hiç kimse beni senin kadar mutlu edememişti.
Sevdan bana yakıştığı için, sevdam sana yaraştığı için seviyordum seni...
Sana kavuşmak, seni sevmek kadar yasak ve imkânsızdı… 
Ben sadece olabilme ihtimallerini sevdim.
Ben kara kaplı bir defterin, bembeyaz sayfalarını sevdim… 
Beyaz sayfalarsa kendisine dokunan her eli…
Ben sana âşıktım…Seni Ben Seni Unutmak İçin Sevmedim
Ben kara kaplı bir defterin, bembeyaz sayfalarını sevdim…
Beyaz sayfalarsa kendisine dokunan her eli…
Ben sana âşıktım… Sense aşk’a… Ben seni seviyordum…
 Sense mevsimleri…
Gelen her mevsimin kendine özgü bir güzelliği vardı, 
bu yüzden sen, sevemedin sadece beni...
Sen, baharda açan her bir gül tanesini sever gibi sevdin, 
yeni gelen her sevgiliyi...
Baharla her gelen sevgili için, unutup, sildin beni...
Bil ki! bir ben silemedim yüreğimden seni...
Çünkü...BEN SENİ UNUTMAK İÇİN SEVMEDİM Kİ...

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...