| |||||||||
15 Nisan 2013
LA TAHZEN - ÜZÜLME
AH RUH-U LEYLAM
|
Adınla Ey Allah’ım (c.c.)
|
YIKIN HEYKELLERİMİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
|
ADANA
ADANA
Adana’ya ait en eski yazılı kayıtlara ilk defa, Anadolu yarımadasının en köklü uygarlıklarından biri olan Hititlerin kaya kitabelerinde rastlanmaktadır. Boğazköy metinleri olarak bilinen M.Ö. 1650 yıllara tarihlenen bir Hitit tabletinde, Adana havalisinden URU ADANIA yani ADANA BÖLGESI olarak bahsedilmektedir. Bu konuda sadece bu tablet dikkate alınacak olsa bile ADANA ismi en az 3640 yıllık bir geçmişe sahiptir.
Eski çağlarda Seyhan Nehri kıyılarının bol miktarda söğüt ağacı ile kaplı olması ve bu ağacın Mezopotamya kavimlerince AND ağacı olarak tanınması da yöre isminin oluşumunda etkili olduğu kanaatini yaratmaktadır.
Yine başka bir görüşe göre, ormanlık yörelerde yaşadığına inanılan Fırtına Tanrısı ADAD (Tesup) adının, ormanları bol Toroslar ile Seyhan nehri bölgesinin oluşturduğu Adana yöresine isim olarak verilmiş olduğuna inanılmaktadır.
ADAD Hititler’in, TESUP da Suriye ve Mezopotamya kavimlerinin Fırtına Tanrısıdır.
Bu guruplar birbirlerinden düşünce, isim ve yazı tarzlarını alıp verdikleri için bu gelişimin olması kuvvetle muhtemeldir. Fırtına Tanrısı yağmuru, yağmurda bereketi getirdiği için bu bölgede çok sevilen, sayılan bir Tanrı olarak yasamış ve ona izafeten bu bölgeye de URU ADANIA yani ADANIN bölgesi de denmiş olması mümkündür.
Hititlerin etkisinde kalan Fenikeliler de Tarım ve Bitki Tanrısına ADONIS adını vermiştir. ADONIS “EFENDI” anlamına gelmektedir. Bu yöre ile sıkı ticaret yapan ve buradaki zengin orman ve ova ürünleri ile ticaretlerini geliştiren Fenikeliler’in, bu yöreye ADONIS’in yeri demeleri adet haline gelmiştir.
Sırası ile bu bölgeye gelen her kavim, devlet ve gelişen her uygarlık kendi kültür anlayışı ve değerleri içerisinde beldelere isim vermiş ve isimlerin anlamını açıklamıştır. Homer’in Ilyada’sında bu bölgeye Adana denilmiştir.
Yine batıdan gelen kavimlerce, Adana’yı kendi ilahları Uranüs’ün kurduğu ve oğulları Adanos ve Sarosa anlatılır. Adana doğulu kavimlere göre Fırtına Tanrısı ADONIS’in yeridir.
Bütün bu inançlar çok tanrılı eski çağlara aittir. Orta Çağ’da özellikle M.S. 7. yüzyıldan itibaren İslam ordularının bu bölgeye gelişiyle yeni anlayışlar içinde yeni tanımlar yapılmıştır. Arap tarihçilerinden Ibnül Adim, Adana isminin de eski peygamberlerden Yasef’in torunu EZENE’den geldiğini yazdığı “Halep Tarihi” isimli eserle kanıtlamaya çalışmaktadır. Orta Doğu’nun peygamberler bölgesi olduğu ve pek çok eski peygamberin bugünkü Anadolu sınırları içinde yasamış olduğu hatırlanırsa, bu açıklamanın nasıl geliştiğini anlamakta kolay olur.
Daha ileriki yüzyıllarda Karçinli-Zade Süleyman Şükrü Bey’in “Seyahat’ül-Kübra” adlı kitabında ise Adana’nın eski isminin “BATANA” olduğu ve İslamlık devrinde “ADANA”YA çevrildiği savunulmaktadır. Hatta bunun “Fi ezeneil arz” ayetinden esinlenerek yapıldığını da açıklamalarına eklemektedir.
DANUNA isminin M.Ö. yasayan kavimlerce bu bölge için kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Bulunan kayıtlarda da mevcuttur.
Hatta Danunalıların yöre kurallarına ad ve paye verecek kadar kudretli oldukları da bilinmektedir. DANUNA adının asırlar boyunca değişerek zamanla BATANA ve daha sonra ADANA olması da çok kuvvetle muhtemeldir.
Yöreye gelen Türkler’in, yüksek Torosları aşıp güneye doğru sarkmaları sırasında yöreye “Çukurova” adını vermeleri de doğanın insanlara verdiği ilhamın güzel bir örneğidir. Toroslardan sonra adeta düz bir görünüm içinde çok tatlı bir eğimle Akdeniz’e kadar inen bu bereketli topraklar Türkler için “ÇUKUROVA” olarak bilinmiştir. Günümüze kadar da böyle bilinmektedir.
Bölgenin tarihi adı olan Kilikya ve Silisya (Cilicia) da bu bölgede bulunan zengin Kilkin yani kireç ve yine çok bol olarak bulunan Silex yani çakmak taşı madenlerinden dolayı verilmiştir. Bir başka ifade ile yöre, coğrafi özelliklere göre isimlendirilmiştir.
Hatta topraklarının bereketliliğinin verdiği ilhamla ADANA-EDENA (Cennet Yöresi) ve karlı dağlar bu ilhamı vermektedir.
Sümerlerden kalma “Gılgamış Destanı”ndan bu yana devamlı adı geçen, dikkat çeken yörenin adı da böylece sayısız kaynaklara, sayısız olaylara bağlanarak çok renkli bir gelişim takip etmiştir.
Osmanlılar idaresinde Adana birçok değişik yazılışlarla kayıtlara geçmiştir. Bunlardan birkaçı: Erde-na, Edene, Ezene ve hatta Azana olarak eski olarak eski tahrir defterlerinde, sicil kayıtlarında ve fermanlarda yer almıştır.
Gezici aşiretlerin zorunlu olarak 1865′den itibaren devlet zoru ile bölgeye yerleştirilmesi ve toprağa bağlanması sırasında Adana ismi ADANA olarak resmi kayıtlarda yer almış ve tescil edilmiştir.
İSRAİL KUZEY IRAK İLE KÜLTÜREL BAĞ KURUYOR
İsrail, bölgesel yönetimle ilişkilerini derinleştiriyor Kuzey Irakta kültürel ve sosyal temeller atıyor. Arz-ı Mevud emellerinde sınır tanımayan İsrail, Kuzey Irak'a yönelik faaliyetlerini derinleştiriyor.
Amerikan'nın Irak'ı işgaliyle birlikte bölgeye yerleşen MOSSAD ajanlarından sonra İsrail şimdi de tarihi emelleri için kültürel ve dini etki alanı oluşturuyor. Müslüman Kuzey Irak halkına doğrudan doğruya “Yahudilik” propogandası yapıyor. İsrail, Tel Aviv ile Erbil arasında kültürel, sosyal ve dini bağ oluşturmak amacıyla “Israel Kurd” isimli dergiyle çirkin ve sinsi çalışmalar yürütüyor.
Kabul edilemez bir bağ kurmaya çalışıyor
Saplantı haline getirdiği “vaat edilmiş topraklar” idealiyle Ortadoğu'nun bağrına hançer gibi yerleşen ve bütün bir coğrafyanın huzurunu kaçıran İsrail, Fırat ile Dicle arasındaki bölgeden de gözünü ayırmıyor. Bölgede kendisine hareket alanı bulan İsrail, çeşitli dernekler ve internet siteleri vasıtasıyla İsrail ile Kürtler arasında kabul edilemez bir bağ kurmaya çalışıyor. Bu maksatla, merkezi Erbil'de bulunan İsrail-Kürt Enstitüsü'nün başkanlığını yürüten Yahudi Davud Bağıstani tarafından Kuzey Irak'ta yayınlanan “Israel Kurd” dergisi öne çıkıyor. Bu derği, Kürtçe ve İngilizce dillerinde yayınlanarak Erbil başta olmak üzere Kuzey Irak'ın farklı şehirlerinde dağıtımı yapılıyor.
İsrail'in Bölgesel Yönetimi ile olan sıkı ilişkisi uzun bir geçmişe dayanıyor. İsrailli askerlerin peşmergeyi eğittiği, hatta çeşitli operasyonları İsrailli muvazzaf askerlerin yönettiği biliniyor. İsrail'in peşmergeye verdiği eğitimlerde ideolojik yönlendirmelerde yaptığını gazetemiz “Peşmerge Komutanından Peygamber düşmanlığı” manşetiyle gözler önüne sermişti. Haberde Peşmerge Komutanı Mehmud Sengawi'nin, İslami hassasiyetiyle bilinen Kürt halkına ‘ Çocuklarınıza Ahmet, Muhammed, Kadir gibi Arap isimleri koymayın' şeklinde emirler yağdırdığı ifade edilmişti.
Sadece silah değil ideolojisini de alıyor
Bölgesel Kürt Yönetimi ile İsrail arasından su sızmıyor. Asya'daki en büyük silah tedarikçisi Peşmerge, kısa bir süre önce İsrail'den 20 milyar dolarlık silah alımı yaparak tarihi bir rekora imza attı. Kürt yönetimi İsrail'den 12 savaş uçağı, 20 savaş helikopteri, 3 nakliye helikopteri ve çok ileri İsrail Abrams tankı, bir füze kalkanı, uçak savar toplar, personel taşıyıcı, askeri botlar ve radar sistemleri aldı. Peşmerge İsrail ile ekonomik askeri ve siyasi olarak her açıdan angaje olurken İsrail'in Müslüman düşmanlığını da ne yazık ki ithal ediyor.
İsrail ile müttefik olmalıyız
Kürtlerle olan ilişkisi sadece askeri ve ekonomik alanda değil. İsrail'de yaşayan sözde Yahudi Kürtler üzerinden Kuzey Irak'ta kendisine sempati toplamaya çalışıyor. Bölgesel Yönetim de bu durumdan oldukça memnun. Kurdukları ‘israelkurd.com' internet sitesi üzerinden Müslüman Kürtler, İsrail tarafından yönlendirilmek isteniyor. Derginin yöneticileri ve yazarları İsrail ile içli dışlı. İsrail ile sıkı ilişki içinde olan dergi yöneticileri, bunu saklama ihtiyacı dahi hissetmiyorlar. “İsrail Kurd ” dergisini çıkaran Davut Bağıstani, açıkça “İran'dan, Türkiye'den, Bağdat'tan ve de Beşar Esad'dan korkmuyorum ve de Eşşek Hasan Nasrullah'tan hatta o deli Ahmedinejad'tan korkmuyorum.” diyerek meydan okumayı ve İsrail'e olan bağlılığını sergilemekten çekinmiyor. Derginin bir diğer yazarı da “İsrail ile müttefik olmalıyız” demekten geri durmuyor.
PKK – İsrail ilişkilerinin ardındaki ilginç isim
Kürtlerin yoğunlukla yaşadığı yerlerin “vaat edilmiş topraklar” ve dahi Büyük İsrail sınırları içinde yer alması, İsrail'in Kürtlere olan ilgisinin daha da artacağını gösteriyor. Ortadoğu bölgesindeki ülkeleri iç karışıklıklarla meşgul ederek sınırlarını değiştiren Büyük Ortadoğu Projesi'nin de aslen Büyük İsrail'e ve “Vaat Edilmiş Topraklar”a giden bir yol haritası olduğu biliniyor. Bu bağlamda, Türkiye'nin 30 senedir uğraştığı PKK meselesindeki İsrail etkisi de önem kazanıyor. İsrail'in, kuruluşundan itibaren ayrılıkçı Kürtçü unsurlara desteği biliniyor. Nitekim, 1961'de Irak yönetimine karşı isyan eden Molla Mustafa Barzani ve Celal Talabani'ye en büyük desteği verenlerin başında İsrail ve Yahudi lobisi geliyor. Aynı desteği PKK için de sürdüren İsrail'in PKK ile temasını kuran kişi ise Davut Bağıstani.
Bizi en iyi İsrail anlar
Bu durumdan PKK da hayli memnun. Onlarda İsrail'e olan sevgilerini gizlemiyorlar. İsrail 2 televizyonuna röportaj veren PKK'nın önde gelen isimlerinden Murat Karayılan çok ilginç açıklamalarda bulundu. “Bizi en iyi İsrail anlar, çünkü Kürtler Yahudiler gibidir. Soykırım geçirdiler ve sürgün yaşadılar.” diyen Karayılan adeta İsrail ile olan gönül ilişkisini ortaya koydu. İsrail'e adeta bağlılık yemini etmişcesine hareket eden bu unsurlar İsrail televizyonu üzerinden İsrail halkını okudukları şiirde de “Güzel İsrail / Kurdi Kürdistan / Güzel İsrail / Bunu da onu da seviyoruz / Dünyanın sonuna kadar / İkisini de seviyoruz / Ahirzaman'a kadar / Bu İsrail-Kürttür./ Bizim projemiz budur. / Tel-Aviv ve Erbil / Ellerini birleştiriyorlar / Tel-Aviv ve Erbil / Ellerini birleştiriyorlar / Birlikte aslanlar gibi olacağız / Birlikte aslanlar gibi olacağız” diyerek açıkça İsrail'e aşk ilan ettiler.
Kuzey Irak'ı “ikinci evi” sayıyorlar
72 yaşındaki Mordehai Ben Menashe, Irak'ta çocukluğunun geçtiği Nahariye bölgesine İsrail pasaportunu gizlemeye çalışmadan girebiliyor. Ben Menashe Kuzey Irak'ı ikinci evi sayıyor ve burayı ziyareti köklerine yaptığı bir gezi olarak görüyor. 14 yaşında İsrail'e göç eden Ben Menashe, babasının Irak'ta kuyumculuk yaptığını ve burada öldüğünü söylüyor.
Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...
-
Online Yıldızname Burcu Hesaplama 1. Yol: Arapça Harflerle Ebced Yöntemi Öncelikle "cinsiyet"inizi seçin ve aşağıdaki ...
-
Harflerin Enerjileri A-Z Alfabedeki bütün harflerin enerjileri ve anlamları. İsminizde bulunan, isminizin başladığı harflere göre ka...
-
1 / 24 1 AMAL'İ MÜCERREB-1 2 Bilinmeyen Yönleriyle Satanizm - Bulent Kısa 307 say...