25 Nisan 2013

BÜLBÜL NE YATARSIN BAHAR ERİŞTİ






BÜLBÜL NE YATARSIN BAHAR ERİŞTİ

Bülbül ne yatarsın bahar erişti 

Ulu sular bulandığı zamandır

Kat kat oldu gül yaprağa karıştı 

Gene bülbül kul olduğu zamandır 

Gene bahar oldu açıldı güller 

Figana başladı gene bülbüller 

Başka bir hal olup açtı sünbüller 

Aşıkların del'olduğu zamandır 

Gene bülbül bilir gülün halinden 

Yeter deli oldum yarin elinden 

Aşıp aşıp gelir yayla belinden 

Yardan bize gel olduğu zamandır 

Gene geldi türlü baharlar bağlar 

Bülbül figan edip kamuyu dağlar 

Türlü çiçeklerle bezenmiş dağlar

 Ulu dağlar yol olduğu zamandır 

 Karac'oğlan der ki geçti çağlarım

 Meyva vermez oldu gönül bağlarım 

Aklıma geldikçe durmaz ağlarım 

Gözüm yaşı sel olduğu zamandır 

Yöresi Yöresi Bilinmiyor

HALKIN EKMEĞİDİR ADALET






Halkın Ekmeği

Bilin: Halkın ekmeğidir adalet.
bakarsınız bol olur bu ekmek,
bakarsınız kıt,
bakarsınız doyum olmaz tadına,
bakarsınız berbat.
Azaldı mı ekmek,başlar açlık,
bozuldumu tadı,başlar hoşnutsuzluk boy atmaya.
Bozuk adalet yeter artık!
Acemi ellerle yuğurulan,iyi pişirilmemiş adalet yeter!
Yeter katıksız,kara kabuklu adalet!
Dura dura bayatlayan adalet yeter!
Bolsa insanın önünde ekmek,lezzetliyse,
gözler öbür yiyeceklere yumulsada olur.
Ama her şey bollaşmaz ki birdenbire...
Bilirsiniz,nasıl bolluk doğurur ekmek:
Adaletin ekmeğiyle beslene beslene.
Ekmek her gün nasıl gerekliyse nasıl,
adalet de gerekli her gün,
hem o,günde bir çok kez gerekli.
Sabahtan akşama dek,iş yerinde,eğlencede,
hele çalışırken canla başla,
kederliyken, sevinçliyken,
halkın ihtiyacı var pişkin, bol ekmeğe,
günlük, has ekmeğine adaletin.
madem adaletin ekmeği bu kadar önemli,
onu kim pişirmeli, dostlar, söyleyin?
Öteki ekmeği kim pişiren?
Adaletin ekmeğini de
kendisi pişirmeli halkın,
gündelik ekmek gibi.
Bol,pişkin,verimli.



TORA DÜŞTÜ KELEĞİNDEN DÜNYANIN






 
Tora Düştü Keleğinden Dünyanın

Baş açmadım ömrüm boyu ben yazık
İblisinden, meleğinden dünyanın
Adem sattı bir elmaya cenneti
Tora düştü keleğinden dünyanın

Ne güzeldir, yürek geniş, söz açık
Yaşamadım bir sevdamı yarımcık.
Azap adlı değirmenden narin çık
Geçeceksin eleğinden dünyanın

Arzum için bir meleyen cüyürdüm
O tepeden bu tepeye yüyürdüm
Niye korkum kefeninden? Ne gördüm
Beşiğinden, beleğinden dünyanın

Biz özümüz özümüzden öç aldık
Geçen güne gelen günü bac aldık
Ömrümüzün yarısında gocaldık
Sillesinden köteğinden dünyanın

Gönül üzgün, hayal küskün derbeder
Özün söyle zulm olar mi bu kadar?
Yedekleyip arkasınca süreder
Berk yapışsan eteğinden dünyanın.

Gönül düştü bin arzunun izine
Bilemedik eğrisi ne düzü ne?
Şimdi kefen örüyoruz özüne
Öz külünden, çiçeğinden dünyanın.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...