11 Ocak 2013

KİLİT VURDUM KALBİME FLAŞH SESLİ ŞİİR


KİLİT VURDUM GÖNLÜME FLAŞH MÜZİKLİ ŞİİR


KİLİT VURDUM GÖNLÜME

kilit vurdum gönlüme
seni benden aldımı kader
yoksa yalanmıydı sevgin?
nerde o tanıdığım yürekli insan
ellerini elime veren el nerde
kilitmi vurdun gönlüne
suçum günahım neydi
seviyordun seviyordum
özlüyor özlüyordum
bu sözleri yemin biliyordum
aşka küstüm birkere daha
kapılmışım hayallere
tanrı şahit sevgime
nasıl sevdim seni bilemedin
sensiz yaşamak zor olsa da
gideceğim başka çare yok
kilit vuracağım gönlüme.......
gözler de artık kalbin aynası değilmiş!!!!!!!!!!!
 
Ekleyen Ali Şanal

DELİ RÜZGAR GEL GİTTİĞİN YERLERDEN


DELİ RÜZGAR GEL GİTTİĞİN YERLERDEN



HERŞEYE SENİ KATARAK SEVDİM





Herşeye Seni Katarak Sevdim

Sözlerim vardı senin bilmediğin 

gizli köşelerde söylediğim sözlerim.

Harflerim vardı yoluna halı gibi döşediğim.

Cümlelerim vardı senli cümlelerim.

Kelimelerim vardı sen olan kelimelerim.

Sıfatlarım vardı seni yüklediğim,

öznelerim vardı senle başlayan,

yüklemlerim vardı senle biten.

Sen bilmesende seni anlatan 

bir sürü dizelerim,mısralarım vardı.

İşte ben seni böyle sevdim sevgilim 

senden habersiz seni sana anlatarak sevdim

herşeye seni katarak sevdim.



EY MEVTAAA..????????




EY MEVTAAA..???

Düne kadar aboneydin harama,

Hep derdinki sözüm geçer parama,
Şimdi ise musalla taşında,
Boşa arama.

Banka vezneleri yok tabutların,
Söyle de biraz avans versin putların.

Tapular bıraktın valiz dolusu,
Varisler şimdiden kurdular pusu,
Niye getirmedin,
Hayret doğrusu.

Gerçi bagajları yok tabutların,
Bir taksi tutardı sana putların.

Ahlak felsefende çağdaşlık maşa,
Üç beş fahişeyle güreştin başa,
Haydi bu gecede kaçamak yaşa.

Gümüş şamdanları yok tabutların,
Birkaç mum getirsin sana putların.

Hep aşkta kazandın,
Verdin kumarda,
Dolaşmalı derdin rakı damarda,
Biraz ayıldın mı bu son şamarda.

Amerikan barı yok tabutların,
Söyle de cin tonik versin putların.

Nerde şimdi beş yıldızlı oteller,
O hüzzam faslında dem tutan teller,
Nerde o dans eden,
İnce beller.

Dansözü şantözü yok tabutların,
Zil takıp oynasın şimdi putların.

Yaşarken sende bir saplantı vardı,
Minareler sanki sana batardı.
Hele sabahları,
Tepen atardı.

Gördün yaa.. konforu yok tabutların,
Söyle de bir döşek sersin putların.

Hani kuran diyen sence yobazdı,
Hani o yobaza her zulüm azdı,
Az önce,
Mezarcı yerini kazdı.

İmdat düğmeleri yok tabutların,
Hiç üzülme kurtarır ya seni putların.

Ne kadar büyüktü İslam a kinin,
Hacıya hocaya uzardı evlak kadar dilin,
Konuşsana mevtaa..
Bitti mi artık pilin.

Oksijen tüpleri yok tabutların,
Söyle de bir nefes versin putların.

Uyandım diyorsun lakin boşuna,
Gördün ya hiç bakmıyorlar göz yaşına,
Ey mevtaa..
Kaldın mı yalnız başına,

Cumhur yasaları yok tabutların,
Söyle de bir avukat tutsun sana putların.


Hastalıklı bir aşktı benimkisi




Hastalıklı bir aşktı benimkisi. 
Ne hastalığımın adını biliyordum ne de hastalığımın yerini... Bütün ölümler bende gömülüydü ve isimsiz mezar taşları ile dolu idi bu mezarlık, bozgundum... Toplayamamıştım dağınıklıklarımı henüz. Umudumun bir parçası el olmuştu, uzaktı benden. 
Aşkımda verecek tek şey bölen ve bölünenin ben olduğu bölmelerdi... Ne kendimi çarpabiliyordum kendimle ne de toplayabiliyordum bir başkasıyla... 
Çıkılmamış yolculuklarımın bavulları küf tutmuştu. Ellerimde dokunma hissinin yetisizliği. Kendimi mi yaşıyordum, yoksa hastalığımda bir ben daha mı vardı?.. Telaffuz edilecek sözcüklerim küf tutmuş bavullarımda tutsaktı. 
Hastalıklı bir aşktı benimkisi, hücrelerim artık kendi kendini yaratmıyordu. 
Sen geldin sonra... Ardında bir kentin tamamlanmamış inşaatı, büyümemiş bir aşkın, gökyüzünde uçuşan zümrüdüankaların... Belki bir umut, bir aşktı ve yetecekti bütün dağınıklığımı toplamaya. Belki de bölmelerimin sağlamasıydın...
Geldin... Kanamalı bir hastaydım. Dikenlerim geçit vermiyordu kalbime. 
Ölümlerimin yası bitmemişti henüz. Ben yalnızlığımı yaslarımda büyütüyordum, Seninse tutulacak yasların yoktu. 
Bir aşka yetecek biz yoktuk belki de. Ben dikenlerimden geçit vermedim, Sende dikenlerime basacak cesaret yoktu. 
Bende bütün ölümlere yer vardı, Senin içine gömülecek ölümlerin yoktu. 
Geldin... Gözlerimde Seni görecek mecalim yoktu. Bende belki bir aşka yer yoktu, Sende kambur bir aşkı yaşayacak güç. 
Gittin... Gidişin bende başladı, bittiği yer olmadı henüz. İçimde kambur aşkın ürkekliği.. 
Belki bir aşka yetecek cesaretim yoktu ama, zümrüdüankalarının kanatlarında aşkı yaşadığım düşlerim var sana dair...
Gidişin bende başladı, bittiği yer olmadı henüz...



SENİ SEVMEKTE NASIL YAKIŞIR ADAM



Seni sevmek nasil da yakisir adama aslinda, 
Keske bana,keske adam gibi seven bu asiga,
Tipki gözlerindeki mutlulugun gözlerine,
Tipki gülümsemenin tüm bedenine yakistigi gibi,
Seni sana layik olacak sekilde sevmek,
Ne kadar zor aslinda…
Nelere talip oldugumun farkindayim,
Ve nasil bir yükün altina pervasizca girdigimi,
Ama söyle geriye çekilip baksana benim askima tarafsizca,
Bu ask nasil da yakisacak bu cengaver sifatli yalnizca…

Seni sevmek nasil da yakisir adama aslinda,
 seni sevmeye hakkim olsaydi,keske
 dertler olmasaydi arada, 
Tipki yildizlari görüp de dokunamamak gibi,
Tipki kaybedilmis bir cesareti yeniden uyandirmak gibi,
Seni aradaki bentleri asarak sevmeye yeltenmek,
Ne kadar zor aslinda…
Neyse faturasi bu askin karsilayacagim,
Ve ne gerekiyorsa harcayacagim kazanmak için seni,
Ama sen de bir adimi at bu sevdada kaygisizca,
Bu ask nasil da yakisacak sana ve bana,biz olmanin mutluluguyla

Hep seni, sana yazıyorum.
Seni bana anlatıyorum.
İlk karşılaşmamızı düşünüyorum
En güzel karşılaşma oydu.
Kime benziyorsun diye
Hâyâl etmiştim seni.
Kime benzettiysem beğenmemiştim.
Bir resmin bile yoktu ben de.
Haşa!
Bir tek Allah sevilir.
Görmeden, duymadan.
Ben,s eni ne gördüm,
ne de sesini duydum.
Öyle sevdim ki
Anlata anlata anlatamıyorum hâlâ
Sabah sevdim, akşam sevdim.
Öğle sevdim.
Gündüz sevdim, gece sevdim.
Harf harf, hece hece sevdim.
Her konuya bir kitap yeter belki 
Fakat seni anlatmama nasıl yetsin? 

BOŞ VERİLMİŞ BİR YALNIZLIK




Hani içinde bir yerde, senin bile farkında ol/a/madığın, 
gözle görülmeyen bir yanında mesela,artık senin ayrılmaz bir parçanmış; 
elin, gözün, kulağınmış gibi taşıdığın, her canın sıkıldığında, 
acıdığında veya acıttığında başkalarını istemeden, 
bir günün bir diğerine uymadığında mesela, 
kendini bilmediğin huysuz ve uma...rsız zamanlarında, 
içindeki boşluklar üşüdüğünde, 
şimdiye kadar kaç kişiyi üşüttüğünü düşündüğünde, 
başkalarına az kendine fazla geldiğinde, 
ya da tam tersini hissettiğinde, 
yakalayamadığında akıp giden zamanı, 
tutamadığında her istediğinde istediğin yerinden hayatı, 
kendini hep geç kalmış hissettiğinde, 
ama yetişmek için artık çabalamadığını farkettiğinde, 
sürekli anlaşılmadığından şikayet ettiğinde, 
ama sen anlatabildin mi bilmediğinde, 
gün bitişlerinde, mevsim geçişlerinde, 
her sene sana bir yaş daha eklendiğinde, 
bir sevgiliden ayrıldığında, 
bir başkasına sil baştan aşık olduğunda, 
bir dosta kırıldığında, ailene gücendiğinde, 
kimi zaman hiç sebebsiz, 
kimi zamansa sebebini bile bilmediğinde, 
el yordamıyla çabucak bulup da yerini, 
bir anda gün yüzüne çıkardığın, tatlı-sert kaşı*****,
 canını acıtarak hatta tekrar tekrar kanattığın, 
ve o kan dinip o sızı geçene kadar, hani tekrar kabuk bağlayıp da içindeki 
o vazgeçilmez ama bir o kadar da farkedilmez yerini alana, 
sen kendi içinden çıkıp da tekrar yaşamla bağını kurana kadar,
 hem kendi hayatına hem de başka hayatlara kan kırmızı bir izle 
bulaştırdığın bir yara gibi yalnızlığın...
Bilirsin işte...Boş verilmiş bir yalnızlıktır aslında seninkisi...
Ama boş değil...

Hasbilik ile ilgili rivayetler (Sahîh-i Buhârî özelinde)


Hasbilik ile ilgili rivayetler (Sahîh-i Buhârî özelinde) /ext/belgeler_v_e.swf">

Sahihu'l-Buhârî'de İ'tibâr uygulaması


Hadis'te İ'tibâr ve Sahihu'l-Buhârî'de İ'tibâr uygulaması /ext/belgeler_v_e.swf">

BUHARİ'NİN EL-CAMİU'S-SAHİHİ'İNDEKİ EZANLA İLGİLİ ...


Buhârî’nin El-Câmiu’s-Sahîh’indeki ezanla ilgili rivayetlerin hadis tekniği ve yorumu açısından değerlendirilmesi /ext/belgeler_v_e.swf">

HAYIRLI CUMALAR OLSUN





cuma gününün faziletleri 
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Allah'u Teala her cuma günü altı yüz bin kişiyi cehennemden azad eder
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Cuma günü,günahsız geçerse,haftanın diğer günleri de öyle geçer
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma gününün sabah namazını cemaatle kılarsa o kişinin mağfiret olmayacağını zannetmiyorum
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma günü boy(gusül)abdesti alırsa geçmiş on günlük günahları mağfiret olur
YAPILACAKLAR
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Cuma gününde ve gecesinde bana çok salat okuyun,böyle yapana kıyamet gününde,şahit ve şefaatçi olacağım
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Parlak gecede ve nurlu günde bana çok salat edin,çünkü sizin salatlarınız bana arz edilmektedir
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma günü ve gecesi,bana yüz kere salat okursa,Allah'u Teala onun ahiret isteklerindenyetmiş,dünya hacetlerinden de otuz olmak üzere yüz arzusunu yerine getirir ve size hediyeler geldiği gibi,o salatları da bana arz edecek meleği Allah'u Teala bu hususta görevlendirirŞüphesiz benim ölümümden sonraki ilmim,sağken bilmem gibidir
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma gecesi kehf suresini okursa,kendisiyle Kabe arası o kişi için nur gibi parlar
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma gecesi,Duhan suresini okursa,yetmiş bin melek o kişi için sabaha kadar istiğfar eder
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma gecesi veya günü Duhan suresini okursa,Allah'u Teala kendisine cennette bir köşk yapar
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Cuma gecesi,Duhan suresini okuyan,sabaha affolunmuş olarak çıkar
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Her kim cuma gecesi Bakara ve Ali İmran surelerini okursa ona yedinci ket gökle,yedinci kat yer arası kadar sevap verilir
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Cuma gecesi Yasin suresini okuyan,mağfiret olunur
peygamber efendimiz (sallalahu aleyhi vesellem)bir hadiste buyurdularki:Cuma gecesi(bir rivayet cuma günü)Yasin ve Saffat surelerini okuyan kişiye Allah'u Teala hazretleri dileklerini verir
RABBİM AMEL ETMEYİ NASİP ETSİN İNŞALLAH AMİN

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...