20 Ekim 2017

SEFİRE YOLU GÖSTERİN!





SEFİRE YOLU GÖSTERİN!

Fransada çok meşhur bir sözlük vardır, Larousse. Burda bir kelime var, "décapiter". Bu kelime 1931 yılındaki sözlükte boynunu vurmak diye ifade ediliyor. Kelimenin bir başka anlamı daha var. Kazığa oturtmak, yani sivri bir kazık hazırlamak ve insanları kazığın bir ucu ağzından çıkacak şekilde üzerine oturtmak. Vahşi bir uygulama. Burada kazığa oturtmak deyiminin manasını açıklığa kavuşturmak için örnek veriliyor:
"Türkler bugün bile esirlerini kazığa oturturlar."
Atatürk bunu öğrenince Fransız büyükelçisini yemeğe davet ediyor. Elçi diğer elçilere böbürleniyor, hava atıyor Atatürk tarafından davet edildiği için. Köşke geliyor, yemekler yeniyor. Atatürk tabii bir şekilde elçiye bu kelimenin anlamını soruyor. O da bildiği anlamı söylüyor. Atatürk :
"Kelimenin başka bir anlamı var mı?" diye sorunca büyükelçi:
"Bunu söylemek için sözlüğe bakmam gerekir" diyor.
Atatürk daha önce hazırlamış olduğu ve çalışanlarına öğütlediği şekilde Larouse' u getirtip büyükelçinin önüne koyduruyor. Elçi daha işin nereye kadar gideceğinin farkında olmadan hevesle okumaya başlıyor. Ancak kelimenin karşısında kazığa oturtmak konusunda verilen örnek cümleye gelince ancak yarıya kadar okuyabiliyor ve yarısından sonra yutkunarak Atatürk' ün yüzüne bakıyor. Atatürk diyor ki:
"Demek ki biz Türkler bugün de esirlerlerimizi kazığa oturtuyoruz öyle mi, öyle mi sayın sefir? Sözlüğünüze böyle yazmışsınız , bu doğru mu?
Sefir hemen sözlüğü biraz karıştırıyor ve bir kaçamak noktası bularak diyor ki:
"Efendim bu sözlük Katolik Kilisesi'nin matbaa- sında basılmış, bildiğiniz gibi biz laik ülkeyiz, kilisenin yaptıklarının bizim hükümetimizle bir ilgisi yok. Bizi ilgilendirmez ve biz kiliseye karışamayız."
Atatürk: "Öyle mi efendim, siz laik bir ülke olduğunuz için demek ki kiliselere karışamıyor- sunuz. Öyleyse ben de yarından itibaren İstanbul'daki kiliselerin kapılarına koca birer kilit astırıyorum" diyor.
Bunu duyan sefir birden ayağa kalkıyor ve:
"Ekselans, protesto ederiz " diyor.
Bunun üzerine Atatürk:
"Hani sizi ilgilendirmiyordu, karışmıyordunuz?" diyor ve ilgililere dönerek:
"Sefire yolu gösterin" diyerek bir anlamda onu kovuyor.
Sonra ne mi oluyor? Tabi Fransız hükümeti laiklik söylemlerini bir tarafa bırakıyor, hemen o sözlük toplatılıyor ve yeni baskısında o cümle çıkarılıyor.
NAMIK KEMAL ZEYBEK
( Atatürk'e yolculuk - Kanal B Televizyonu )
Bu güzel öykü:
- Askerimizin başına çuval geçirildiğinde sessiz kalan,
- Karakollarımıza komşu bir ülkeden saldırılar düzenlenip şehitler verdiğimizde harekete geçmeden önce icazet almak için okyanus ötesine giden,
- Fuarlarda, ülkemizin bir bölümünü kurdukları kukla devletin parçası olarak gösteren haritalar asanlarla hala resmi temaslarda bulunan değerli yöneticilerimize ve


- 85 yılda nerelerden nerelere geldiğimizi hala göremeyen aziz vatandaşlarımıza ithaf olunur. 

BİLMECE






BİLMECE
Sen bir dere istersin,
Kayalardan köpük köpük çağlayan,
Oysa ki gölüm ben..

Sen bağ bahçe istersin
Yeşillikler içinde,
Oysa ki çölüm ben..

Yıldırım düşsün istersin karşı kayalara,
Yansın, yaksın istersin.
Gözlerinde tutkuların kıvılcımı,
Alev alev kor dolu avuçların,
Oysa ki külüm ben..

Bir coşkunluk senin istediğin,
Büyük büyük kentlerde bir yaşantı,
Pırıl pırıl asfalt caddeler,
Oysa ki
Taş toprak içinde tozuyan
Bir yolum ben..

Bir goncasın sen bakımlı bahçelerde,
Veya bir leylak balkonları süsleyen.
Ben serin çınarlarda bir dalım,
Bir kolum ben..

Umutsuz bakma gene de,
Belki bendedir aradıkların.
İşte bıçak, parça parça böl beni,
Parçalardan birindeyim,
Bul beni...

İLHAMLAR


Dedim ya
Sevdiğim kadınlarla dolu dünya.
İlkim değilsin sen,
Sonuncu olman da hülya..
Yaşamak için severim ben,
Ölmemek için severim,
Severim ya.
Sen ömrümden bir zaman parçası,
Ciğerlerimde nefessin,
Sevdiğim müddetçe yaşarım seni.
Ve sevmek güçleşirse eğer,
Gelir bir başkası.
Dedim ya,
Sevdiğim kadınlarla dolu dünya... 

SENSİZ


Yağmurun tadı yok sensiz,
Ne kış, ne bahar.
Mehtap bile inek gibi bakar,
Mavi bir boşluk deniz.

Tadı kalmadı şarkıların,
İçki kadehi soğuk.
Dün, bugün, yarın,
Manasız, donuk.

Sen olsaydın eğer,
Seninle gelseydi yağmur,
Kar, tipi, çamur,
Koymazdı bu kadar.

Mehtap göz kırpardı tatlı tatlı,
Zeki ve çapkın.
Ses ve ışık dolardı deniz,
Dalgalar cana yakın.

Varsın bağırsın sarhoşlar, satıcılar,
Kar kış kıyamet kopsun,
Bahar canı isterse olsun.
Akşam da olmayaydı sabahta,
Beraberdik sevapta, beraberdik günahta.

Yağmurun tadı yok sensiz,
Ne kış, ne bahar.
Mehtap bile inek gibi bakar,
Mavi bir boşluk deniz... 

ALIŞKANLIK
Ben seni melalinde sevmişim,
Gülsen de olur, gülmesen de.
Ben seni yokluğunda sevmişim,
Gelsen de olur, gelmesen de.
Fena alıştım sana,
Bir buhurdan gibiyim duman duman,
Senin için tüten, senin için yanan.
Bilsen de olur, bilmesen de.
Taş bile daha sert değil,
Yalınız çekilir dert değil,
Bölsen de olur bölmesen de.
Akar gözyaşlarım geceler içre,
Silsen de olur, silmesen de... 

SEN GELMEYİNCE

Sen gelmeyince gam gelir,
O burukluk sularda yansıyan.
Bir tasa ki bırakmaz,
Sabah gelir, akşam gelir .
Bıçak sapladın bağrıma,
Gam getirdin kervan kervan,
Bir karabulut gibi çöktün yaşantıma .
Bak yavrum, yokluğun işte.
Elimi uzatsam tutacağım,
Öyle alıştım ki hasretine,
Seni unutacağım...

SANA NE KEDERDEN ?

Duyurur varlığını
Kar, Ilık pencereye.
Bilmeseydi soğuğu,
Bürünmezdi tomurcuk...
Lumbagodan varisten
Ve hatta nasırından Süleyman Efendi'nin,
Cümle alem haberdar;
İlan etme bir de sen,
Mutsuz sevdalarımın
Olumsuz fermanına
İnek gibi bakıp ta
Mühür olan ay gibi.

Erilmez kıyıların renk al çiçeklerinden,
Tut, gümüşlet geceyi,
Ümidi, aşkı anlat.
Ter ve ekmek taşıyan alınları aydınlat.
Ne çıkar yalan olsa,
Şair değil misin sen?

YETER

Seni zalim,
Seni Allah'tan korkmaz!
İçime düşersin kurt gibi,
Sular kararır kararmaz.
Dudaklarında o bükülüş,
O hiç birşey umursamaz
Müstehzi gülüş.
Bir hatırlayış ki sıtmalı,
Bu yılan hikayesi
Artık bitmeli...

ÜMİTSİZ
Kimse bilmez nedendir
Geceleri uykusuzluğum,
Herşeye sinirlendiğim,
Huysuzluğum,
Kimse bilmez nedendir.
Ama bu sefer ümitsiz kardeşim,
Dağlar dizilmiş sıra sıra,
Kuş olsan uçamazsın,
Ferhat olsan delemezsin.
Bu sefer ümitsiz kardeşim,
Geceleri uykusuzluğum,
Herşeye sinirlendiğim,
Huysuzluğum,
Kimse bilmez nedendir?

KIRIK ÜÇGEN

Şarkılar dokunmuyor artık,
Onları sen söylerdin.
Sendin kadehlerimde buğu,
Sendin plaklarda dönen...

Şimdi sen,
Ellerinde kırık bir üçgen,
Ben avuçlarımda papatya,
Yalnız olacağız artık.

Belki ta derinliklerinde bir tortu
Geçmiş baharların hikayesi.
Belki kin, belki nefret,
Evet, Yalnız pişmanlık istemem... 

DERTSİZLİK

Dertsizlik dertten beter, bana derman arama
Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama.
Acırım sensiz geçen kedersiz yıllarıma,
Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama.

Seni zakkum çiçeğim, seni güneşim, ayım
Bırak senin derdinle kahrolayım, yanayım.
Yanımda olmasan da ben senin yanındayım,
Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama... 

SITKI TUNCER
( 1920 - 1978 ) 




 

IQ (AYKÜ) ( İNSAN ZEKASI) NEDİR? NASIL HESAPLANIR?


IQ (AYKÜ) ( İNSAN ZEKASI) NEDİR?
NASIL HESAPLANIR?
aykü nedir ile ilgili görsel sonucu
İlgili resim
IQ, bireylerin zekâ testinde sağladığı zekâ yaşını, kronolojik (zamansal) yaşına bölüp, çıkan sonucu 100 (yüz) ile çarparak elde edilen bir zekâ gelişim düzeyidir. Peki bütün bunlar ne anlama gelmektedir? IQ, bize belli bir zekâ testindeki puanımızı, kendi yaş-grubumuzdakilerle karşılaştırılmış biçimde göstermektedir. Testin 100 puanlık bir ortalama puanı ve 15 puanlık bir standart sapması vardır. Pekâlâ, standart sapma ne anlama gelmektedir? Bu durum, teste katılan kişi sayısının % 68´inin 85-115 arasında bir IQ değerine ulaşmış olduğunu gösterir. Üstelik katılan kişilerin yüzde 95´inin de 70-130 arasında bir değere ulaştığını gösterir.
Eğer IQ puanınız 100 ise, bu ne anlama gelir?
Bu, (sizin yaşınızdaki!) kişilerin yarısının sizden daha yüksek puan aldığı anlamına gelir. Öbür yarısının ise sizden daha düşük puan aldığını gösterir. Diyelim ki sizin IQ puanınız 130. Bunun anlamı ne olacaktır? Bu sizin yaş grubunuzdakilerin %97,5’inin sizden daha düşük puan aldığı anlamına gelir. Demek ki yalnızca % 2,5’i sizden daha yüksek puan almıştır.
 Bir IQ puanını şu yöntemle kolayca belirleyebilirsiniz:
Genel yetenekleri ölçen bir zekâ testindeki IQ puanı, istatistiksel olarak elde edilmiş olan bir sayıdır. Bu IQ sayısı, akademik (yani, eğitimle edinilen) beceri ve bilgilerin elde edilmesi için kullanılabilen göreli ve karşılaştırmalı yetenekleri belirtmektedir. Her bireyin yüzlerce belli zihinsel yeteneği vardır. Bu yeteneklerin kimileri tam olarak ölçülebilir. Bu ölçümlerin bir bölümü, bir bireyin akademik zihinsel başarılarını güvenilir biçimde önceden tahmin edebilir. Her ne kadar bir IQ testi bir insanın zihinsel yeteneklerinin sadece birkaçını ölçerse de, bu az sayıdaki yeteneklerden değerli bir ölçüm çıkarılabilir. Zira onların çok sayıdaki başka insani yeteneklerle ilişkisi olumlu şekilde ve yüksek derecededir. Bu yeteneklerden birindeki yüksek puanınız, ölçülmemiş olan yeteneklerinizin de o kadar yüksek olacağının güçlü bir kanıtıdır.

İlgili Yazı :   XQ'nuz kariyerinize yön veriyor
Aşağıdaki ifadeler, aynı teste katılmış olan kimselerin IQ puanları bağlamında,
 istatistiksel olarak doğrudur.
100 puanlık bir IQ, teste katılmış olan bütün kişilerin yüzde 50´sinden daha yüksektir.
110 puanlık bir IQ, teste katılmış olan bütün kişilerin yüzde 75´inden daha yüksektir.
120 puanlık bir IQ, teste katılmış olan bütün kişilerin yüzde 93´ünden daha yüksektir.
130 puanlık bir IQ, teste katılmış olan bütün kişilerin yüzde 98´inden daha yüksektir.

Bir kimsenin kendi IQ puanını öğrenmek istemesinin başlıca nedenlerinden biri, kendi olası akademik potansiyelinin bağımsız ve nesnel (objektif) bir portresini görebilmektir.
 Şayet IQ puanınız yüksek ise, siz bu bilgiyi, şu anda kendinize pek güvenmiyorsanız bile, birtakım öğrenim olanaklarına kolayca kavuşabilmek için kullanabilirsiniz. 
Ve gene, şayet IQ puanınız düşük ise, bu bilgiyi kendinize-sahip olduğunuzu düşündüğünüz zaman ve gösterebileceğiniz çabayı göz önünde tutarak-gerçekçi öğrenim hedefleri belirlemek amacıyla kullanabilirsiniz.
Önemli Not: Şurası akıldan çıkarılmamalıdır ki, bir IQ testi insani yeteneklerin müzik, sanat, coşkusal dengelilik, bedensel koordinasyon, ya da ruhsal (tinsel) düzey gibi-pek çok türünü ölçmez. Yüksek bir IQ puanı, bir kimsenin mutlu olacağının, esenlikle yaşayacağının, ya da tinsel (ruhsal) yücelmeye ereceğinin garantisi değildir. Aynı şekilde, düşük bir IQ puanı da, o kimsenin parasal, ruhsal, ya da ahlaki açılardan başarısız olacağı anlamına gelmez.

İlgili Yazı :   Şiirle Kişisel Gelişim!
Yaşamın her kesitinde yüksek IQ puanlı kişilere rastlanabilir. Aynı şekilde doktorlar, mühendisler gibi geleneksel olarak paye verile gelmiş gruplar içinde IQ puanları sadece normal düzeyde bir zekâya sahip olduklarını gösteren kişilere de rastlanabilir. Hemen hemen bütün sıradan insani işler (görevler), bir insanın sadece 50 ya da daha yüksek bir IQ düzeyine sahip olmasını gerektirir. (Bütün insanların %75´inin IQ´su 50 ya da biraz daha üzerinde bir düzeydedir). Yalnız şu var ki, IQ puanı 50 olan bir bireyin öğrenimde başarı sağlayabilmesi ancak özel öğretim yöntemleri sayesinde ve daha çok zaman harcanmasıyla mümkündür. Kaynak.Kerkük Feneri 

 IQ Artırmanın 10 Yöntemi
Öncelikle bilmeliyiz ki beyin en iyi öğrenmeyi rahat, dingin, bilinçli ve dikkatli olduğu zamanlarda gerçekleştiriyor. Bu zaman zarfı içinde beyin ortala saniyede 8 ile 12 devir yapıyor. Bu durumada alfa durumu deniliyor. Daha iyi öğrenmek beyninizi bu duruma getirmek için klasik müzik tercih edebilirsiniz.

Nefes alırken burnunuzu kullanın

Burundan alınan nefes direkt olarak beyin fonksiyonlarını etkiler. Kandaki oksijen seviyesi artması Beyni de oksijen yönünden zengin kılar. Kandaki oksijen miktarının azalması sonucu beyin fonksiyonlarında da buna paralel olarak azalmalar olur.

Kendinize bir günlük tutun

Erdoğan ,Newton, Einstein, Thomas Jefferson gibi IQ su yüksek ve süper beyinlerin araştırmalara göre ortak özelliklerinden bir tanesi de günlük tutmalarıdır. Thomas Edison’un notlarının yaklaşık 3 milyon sayfaya denk geldiğinide unutmamak gereklidir.

Hızlı okuma yöntemlerini öğrenin

Hızlı okuma yöntemi ile kısa sürede çok daha fazla bilgi öğrenebilirsiniz. Buda sizi bir çok kişden daha fazla bilgili ve zeki yapar.IQ nuzu arttırır beyin fonksiyonlarınız gelişir ve öğrendiklerinizi daha fazla akılda tutabilirsiniz.

Çok şey öğrenmeye çalışın

Öğrendiğiniz her yeni şey beyninizde yeni bir sinirsel bağlantı oluşturur. Araştrmalara göre zeki kişilerin bağlantıları normal insanlardan daha fazladır. Kısacası zeki kişi fazla bağlantısı olan kişidir. Beynimizi ne kadar fazla girift komplike uyarana maruz bırakabilirsek, IQ seviyemizide okadar çok artırabiliriz. Örneğin IQ Testi yaptırarak zeka puanınızı öğrenebilirsiniz.
İlgili Yazı :   Beyninizi temize çekin!

Sık sık mola verin

Genellikle beynimiz başta ve sonra okuduklarımızı hatırlar ve arada kalanları daha çabuk unutmaya meğillidir. Bu yüzden mola sayımızı sıklaştırarak bu kaybı minimum düzeye indirebiliriz. 30 dakika bunun için ideal bir süredir. Her 30 dakikalık çalışmanızın ardından kısa bir mola verebilirsiniz.

Kahvaltınızı sağlam yapın

Uzmanlar sağlam ve verimli bir kahvaltının problem çözme konsantrasyon zihinsel performansınızı ruhsal durumunuzu olumlu olarak etkilediğini ıspatlamış durumdalar. Sabah saatleri vücudun glikoz depolama zamanıdır. Glikoz ise beynimizin öncelikli enerji kaynağıdır. Ayrıca kahvaltı fiziksel olarak da bize olumlu etki eder.Lütfen kahvaltınızı hızlı yada aparatifler ile geçirmeyin.
iq-arttirmanin-yollari

Duygusal zekanızı geliştirin

Bugüne kadar insanlar genel olarak matematiksel ve sözel zeka gelişimiz üzerine pek çok araştırma ve çaba içine girmişti. Fakat artık bunun dışında insanlarla iletişim kurma ,duygu ve düşüncelerde başarıyı etkileyen ana faktörler olarak kabul edilmeye başlanmış ve EQ denilen yani duygusal zeka üzerine de eğilmeye yoğunlaşmışlardır.

Egzersiz Yapın

Uzmanlara göre kalp atışlarınızın hızlanması zeka düzeyinizi arttırıyor kendinizi daha iyi hissettiriyor ve hafıza kaybınızı önlüyor. Plates aerobik yoga gibi egzersiz hareketlerinin beyin performansınızın en üst düzeye çıkmasına yardımcı olduğu bu gün bilimsel olarak da ıspatlanmış durumdadır.
İlgili Yazı :   Yüz Şeklinize Göre Gözlük Seçimi

Antioksidan yükleyin

Antioksidan beyin ve bütün vucut hücrelerinizi koruma altına alır. 
Bunun için bol bol antioksidan içeren gıdalar tüketmeniz faydalıdır.
Antioksidan açısından zengin besinler şöyledir; 
Domates ,
brokoli ,
böğürtlen ,
sarımsak,
ıspanak,
kırmızı üzüm,
çay, havuç, soya,
frambuaz, ahududu.

Bütün duygularınızı kullanın

Uzmanlara göre iki duygu birden kullandığımızda beynimiz daha iyi öğreniyor. Zaten öğrenme işlemi uygulama olduğunda çok daha kalıcı ve hızlı olur. Örnek olarak çocuğuna esnek kelimesini anlatırken eline bir lastik vererek ondan çekip uzatmasını isterseniz çocuk bunu yaparak hem görsel hem dokunsal hemde işitsel olarak bunu ok daha etkili ve kalıcı olarak öğrenecektir.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...