BİLMECE
Sen bir dere istersin, Kayalardan köpük köpük çağlayan, Oysa ki gölüm ben..
Sen bağ bahçe istersin Yeşillikler içinde, Oysa ki çölüm ben..
Yıldırım düşsün istersin karşı kayalara, Yansın, yaksın istersin. Gözlerinde tutkuların kıvılcımı, Alev alev kor dolu avuçların, Oysa ki külüm ben..
Bir coşkunluk senin istediğin, Büyük büyük kentlerde bir yaşantı, Pırıl pırıl asfalt caddeler, Oysa ki Taş toprak içinde tozuyan Bir yolum ben..
Bir goncasın sen bakımlı bahçelerde, Veya bir leylak balkonları süsleyen. Ben serin çınarlarda bir dalım, Bir kolum ben..
Umutsuz bakma gene de, Belki bendedir aradıkların. İşte bıçak, parça parça böl beni, Parçalardan birindeyim, Bul beni...
İLHAMLAR
Dedim ya Sevdiğim kadınlarla dolu dünya. İlkim değilsin sen, Sonuncu olman da hülya.. Yaşamak için severim ben, Ölmemek için severim, Severim ya. Sen ömrümden bir zaman parçası, Ciğerlerimde nefessin, Sevdiğim müddetçe yaşarım seni. Ve sevmek güçleşirse eğer, Gelir bir başkası. Dedim ya, Sevdiğim kadınlarla dolu dünya...
SENSİZ
Yağmurun tadı yok sensiz, Ne kış, ne bahar. Mehtap bile inek gibi bakar, Mavi bir boşluk deniz.
Tadı kalmadı şarkıların, İçki kadehi soğuk. Dün, bugün, yarın, Manasız, donuk.
Sen olsaydın eğer, Seninle gelseydi yağmur, Kar, tipi, çamur, Koymazdı bu kadar.
Mehtap göz kırpardı tatlı tatlı, Zeki ve çapkın. Ses ve ışık dolardı deniz, Dalgalar cana yakın.
Varsın bağırsın sarhoşlar, satıcılar, Kar kış kıyamet kopsun, Bahar canı isterse olsun. Akşam da olmayaydı sabahta, Beraberdik sevapta, beraberdik günahta.
Yağmurun tadı yok sensiz, Ne kış, ne bahar. Mehtap bile inek gibi bakar, Mavi bir boşluk deniz...
ALIŞKANLIK
Ben seni melalinde sevmişim, Gülsen de olur, gülmesen de. Ben seni yokluğunda sevmişim, Gelsen de olur, gelmesen de. Fena alıştım sana, Bir buhurdan gibiyim duman duman, Senin için tüten, senin için yanan. Bilsen de olur, bilmesen de. Taş bile daha sert değil, Yalınız çekilir dert değil, Bölsen de olur bölmesen de. Akar gözyaşlarım geceler içre, Silsen de olur, silmesen de...
SEN GELMEYİNCE
Sen gelmeyince gam gelir, O burukluk sularda yansıyan. Bir tasa ki bırakmaz, Sabah gelir, akşam gelir . Bıçak sapladın bağrıma, Gam getirdin kervan kervan, Bir karabulut gibi çöktün yaşantıma . Bak yavrum, yokluğun işte. Elimi uzatsam tutacağım, Öyle alıştım ki hasretine, Seni unutacağım...
SANA NE KEDERDEN ?
Duyurur varlığını Kar, Ilık pencereye. Bilmeseydi soğuğu, Bürünmezdi tomurcuk... Lumbagodan varisten Ve hatta nasırından Süleyman Efendi'nin, Cümle alem haberdar; İlan etme bir de sen, Mutsuz sevdalarımın Olumsuz fermanına İnek gibi bakıp ta Mühür olan ay gibi.
Erilmez kıyıların renk al çiçeklerinden, Tut, gümüşlet geceyi, Ümidi, aşkı anlat. Ter ve ekmek taşıyan alınları aydınlat. Ne çıkar yalan olsa, Şair değil misin sen?
YETER
Seni zalim, Seni Allah'tan korkmaz! İçime düşersin kurt gibi, Sular kararır kararmaz. Dudaklarında o bükülüş, O hiç birşey umursamaz Müstehzi gülüş. Bir hatırlayış ki sıtmalı, Bu yılan hikayesi Artık bitmeli...
ÜMİTSİZ
Kimse bilmez nedendir Geceleri uykusuzluğum, Herşeye sinirlendiğim, Huysuzluğum, Kimse bilmez nedendir. Ama bu sefer ümitsiz kardeşim, Dağlar dizilmiş sıra sıra, Kuş olsan uçamazsın, Ferhat olsan delemezsin. Bu sefer ümitsiz kardeşim, Geceleri uykusuzluğum, Herşeye sinirlendiğim, Huysuzluğum, Kimse bilmez nedendir?
KIRIK ÜÇGEN
Şarkılar dokunmuyor artık, Onları sen söylerdin. Sendin kadehlerimde buğu, Sendin plaklarda dönen...
Şimdi sen, Ellerinde kırık bir üçgen, Ben avuçlarımda papatya, Yalnız olacağız artık.
Belki ta derinliklerinde bir tortu Geçmiş baharların hikayesi. Belki kin, belki nefret, Evet, Yalnız pişmanlık istemem...
DERTSİZLİK
Dertsizlik dertten beter, bana derman arama Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama. Acırım sensiz geçen kedersiz yıllarıma, Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama.
Seni zakkum çiçeğim, seni güneşim, ayım Bırak senin derdinle kahrolayım, yanayım. Yanımda olmasan da ben senin yanındayım, Çaresi çaresizlik, dokunma hiç yarama... SITKI TUNCER ( 1920 - 1978 )
|
|
|
|