Hz. Peygamber'in (s.a)
Yemekteki Edep ve Ahlâkı
Hz. Peygamber (s.a)
bulduğunu yerdi.(109) Onun nezdinde yemeklerin en sevimlisi, 'defef şeklinde
yenilen yemekti. Defef ise, birçok elin uzatıldığı yemek sofrası demektir.(110)
Hz. Peygamber sofrası kurulduğu zaman şöyle derdi: 'Allah'ın ismiyle başlarım!
Ey Allah’ım! Bu nimeti şükrü yapılmış ve cennet nimetinin verilmesine vesile
yapacağın bir nimet kıl.'(111)
Yemek için oturduğunda,
çoğu zaman, dizlerinin üzerine otururdu. Namaz kılan bir kimsenin oturduğu gibi
otururdu. Ancak şu farkla ki dizi diz, ayağı ayak üzerinde olurdu.'Ben sadece
bir kulum! Kulun yediği gibi yer, kulun oturduğu gibi otururum.'derdi.(112)
Hz. Peygamber (s.a)
sıcak yemeği yemezdi.'Sıcak yemekte bereket yoktur. Allah Teâlâ bize ateşi
yedirmemiştir. Bu bakımdan yemeği soğutunuz da yiyiniz.' derdi.(113)
Kendi tarafına düşen
kısmından yerdi.(114) Üç parmağı ile yerdi.(115) Çoğu zaman dördüncü parmağını
da yardımcı yapardı.(116) Hiçbir zaman iki parmakla yemezdi. 'İki parmakla
yemek, şeytanın yiyişidir.' derdi.(117)
Hz. Osman (r.a)
kendisine 'paluze' takdim etti. Paluze'den yediler ve Hz. Osman'a
— ‘Ey Ebu Abdullah! Bu nedir?' diye paluzenin ne olduğunu sordu.
O da şöyle cevap verdi:
— ‘Anam, babam sana feda olsun! Biz yağ ile balı çanağa koyup ateşin üzerinde
ısıtıyoruz. Sonra kaynatıyoruz. Kaynadıktan sonra buğdayın öğütülmüş özünü o
bal ve yağın içerisinde kavuruyoruz. Sonra katılaşıncaya kadar karıştırıyoruz.
İşte gördüğün şekle giriyor'.
Hz. Peygamber (s.a) bu söz üzerine şöyle buyurmuştur:
— 'Muhakkak bu yemek güzeldir.' (118)
Hz. Peygamber (s.a)
elenmemiş arpa ekmeği yerdi.(119) Hz. Peygamber bazen salatalıkları yaş hurma
ile bazen de tuzlayarak yerdi.(120)
Hz. Peygamber'in
nezdinde yaş meyvelerin en sevimlisi kavun (veya karpuz) ve üzümdü.(121) Kavunu
bazen ekmek ve şekerle yerdi.(122) Çoğu zaman da yaş hurmalarla beraber
yerdi.(Ve o sırada)(123) iki eliyle yardımlaşarak yerdi.(124) Bir gün sağ
eliyle yaş hurma yedi. Çekirdekleri sol elinde topladı. O esnada bir koyun
geçti. Çekirdekleri koyuna gösterdi. Koyun onun sol elinden çekirdekleri yiyor
kendisi de sağ eliyle yaş hurmaları yiyordu. Böylece yiyip bittikten sonra
koyun çekirdekleri bitirip gitti.
Çoğu zaman üzüm
salkımını ağzına götürür, ağzıyla taneleri kopararak yerdi. Ağzına götürdüğü
salkımın taneleri sakalının üzerinde ipe dizilmiş inci taneleri gibi
görünürdü.(125)Yemeğinin çoğu su ile hurmaydı.(126)Hurma ile sütü bir arada yer
ve onlara 'en güzel iki yemek' diye isim verirdi.(127)
Yemeklerin en sevimlisi,
onun nezdinde et yemeğiydi.(128) Et yemeği hususunda şöyle demiştir: 'Bu yemek
duyma hassasını geliştirir. Dünya ve ahirette yemeklerin efendisi bu yemektir.
Eğer ben rabbimden her gün bana bu yemeği yedirmesini niyaz etseydim, rabbim
bana muhakkak yedirirdi.'
Hz. Peygamber tiridi et
ve kabak ile birlikte yerdi.(129)Kabağı severdi. Bu benim Yunus kardeşimin
bitkisidir.derdi.(130)
Hz. Âişe'nin rivayet
ettiğine göre Hz. Peygamber kendisine şöyle demiştir:EyÂişe! Bir çömlekte yemek
pişirdiğiniz zaman o çömleğe kabağı çokça koyunuz. Çünkü kabak üzülenin kalbini
takviye eder. (131)
Hz. Peygamber (s.a)
kendisi için avlanan kuşun etini yerdi. Fakat bizzat avlanmazdı. Ama kendisi
için avlanan etin kendisine getirilmesini sever ve yerdi.(132)
Hz. Peygamber et yediği
zaman başını etin üzerine eğmezdi. Eti ağzına kaldırır, sonra ön dişleriyle
parçalar yerdi.(133)Kesilen koyunun budunu ve gerdanını severdi. Çömlekte
pişirilen yemeklerden kabak yemeğini, katıklardan da sirkeyi severdi. Hurmadan
da Ucve denilen Medine hurmasını severdi.(134)Ucve hurması için bereket duası
etmiştir:
'Bu hurma cennettendir. Zehir ve sihir için şifadır.'(135)
Sebzelerden 'Hindiba',
'Bazaruç' (karanfilli reyhan) ve baklayı severdi. Sidik mahalline yakın
olduklarından dolayı böbrekleri sevmezdi.(136)Kesilen koyunun yedi azasını
yemezdi.
1.Tenasül uzvunu
2.Yumurtalıklarını
3. Mesanesini
4.Öd kesesini
5.Bezlerini
6.Dişi hayvanların fercini
7.Kanı
Bu parçaların yenmesi(kan hariç) helâl olduğu halde Hz. Peygamber bunları
yemeyi kerih görürdü.(137)
Hz. Peygamber (s.a)
sarımsak, soğan yemeyi kerih görürdü.(138)Hiçbir yemeği kötülemezdi. Ancak
hoşuna gideni yer, gitmeyeni terk ederdi. Eğer midesi bir yemeği almazsa, o
yemeği başkasına kötülemezdi.(139)
Hz. Peygamber Dub
(keler) denilen hayvanın etini ve dalağı yemekten tiksinirdi, fakat onları
haram kılmıyordu.(140)Hz. Peygamber (s.a) parmaklarıyla yemek tabağını siler ve
parmaklarını yalayarak şöyle derdi:'Yemeğin sonu daha bereketlidir'.(141)
Hz. Peygamber (s.a)
yemeğe bulaşmış parmaklarını kızarıncaya kadar yalardı.(142) Parmaklarını teker
teker yalamadan önce elini mendil ile silmezdi.'Bereketin, yemeğin hangi
kısmında olduğu bilinmemektedir.'derdi.(143)
Yemekten doyduğu zaman
şöyle derdi:'Hamd Allah'a mahsustur. Ey Allah’ım! Senin içindir hamd. Yedirdin
ve doyurdun. İçirdin hem de doya doya içirdin. Ancak senin içindir hamd...
Nimetini inkâr etmediğimiz, şükrünü terk etmediğimiz ve nimetinden müstağni
olmadığımız halde, bu ikrar ve itiraflarda bulunuyoruz.' (144)
Hz. Peygamber (s.a) özel
olarak et ve yemek yediği zaman iki elini güzelce yıkar, sonra kalan su ile
yüzünü mesh ederdi.(145) Hz. Peygamber suyu üç nefeste içerdi ve her nefesin
başında bir besmele çekmek üzere üç defa besmele çekmiş olurdu ve her içişin
sonunda 'elhamdülillah' demek suretiyle üç defa hamdederdi. Suyu eme eme ve
tada tada içerdi. Hortumla boşaltırcasına gırtlağına boşaltmazdı.(146)
Hz. Peygamber (s.a)
içtiği sudan arta kalanı sağında bulunan kimseye verirdi.(147) Eğer sol
tarafında rütbece daha büyük bir insan bulunursa, sağ tarafında
bulunana;'Sünnet sana vermektir. Eğer istersen sağımda bulunanları sana tercih
edeyim.'derdi.(148)
Hz. Peygamber (s.a)
bazen sonuna kadar bir nefeste suyu içerdi.(149)Gerek yemek kabına, gerekse su
kabına nefesini alıp vermezdi. Ağzını kaptan çekerek nefesini verirdi.(150)
İçinde bal ile süt bulunan bir kap kendisine getirildi. İçmekten kaçınarak
şöyle dedi: 'Bir içişte içilen iki madde, bir kapta iki katık (olur
mu?)'(151)Bunu söyledikten sonra şöyle buyurmuştur:'Ben bunu haram kılmıyorum.
Fakat ben kibirlenmekten ve dünyanın fuzuliliğinden ötürü yarın hesaba
çekilmekten korkuyorum. Ben tevazuyu seviyorum. Çünkü Allah için tevazu eden
bir kimseyi Allah yüceltir.'(152)
Hz. Peygamber (s.a)
evinde, azad edilmiş köleden daha utangaçtı. Aile efradından yemek istemezdi.
Onlara 'Benim canım filan yemeği istiyor' diye telkinde bulunmazdı. Eğer
yedirirlerse yerdi. Kendisine ne verirlerse, kabul ederdi. Hz. Peygamber'e
hangi sudan içirseler içerdi.(153)Çoğu zaman bizzat kalkar, yiyecek ve
içeceğini hazırlardı.(154)
109)Daha önce geçmişti.
110) Ebu Yala, Taberânî, İbnAdîy
111) Nesâî
112)Abdürrezzak, (Ebu Eyyub'dan)
113)Beyhakî
114)Ebu Şeyh
115)Müslim
116)el-Gılaniyât
117)Dârekutnî
118)Beyhakî
119)Buhârî
120)Müslim, Buhârî
121)Ebu Şeyh
122)Ebu Nuaym
124)Ahmed
125)İbnAdîy
126)Buhârî
127)Ahmed
128)Ebu Şeyh
129)Müslim
130)Nesâî, İbnMâce
131)Tirmizî
132)Ebu Davud
133)Müslim, Buhârî
134)Müslim, Buhârî
135)Ebu Nuaym
136)Ebu Nuaym
137)İbnAdiy
138)Mâlik, Muvatta
139)Müslim, Buhârî
140)Müslim, Buhârî
141)Beyhakî
142)Müslim
143)Müslim
144)Taberânî
145)Ebu Yâ'lâ
146)Beğavî, Taberânî
147)Müslim, Buhârî
148)Müslim, Buhârî
149)Ebu Şeyh
150)Hâkim
151)Bezzar
152)Bezzar
153)Müslim, Buhârî
154)Ebu Dâvud