24 Nisan 2012

GİTME KAL DİYEMEDİM

Gitme Kal Diyemedim

Sabah erken terminale indim. Elimde tek gidişlik biletim. Çantamı yere bırakıp öylece beklemeye başladım. Bilinçsizce gözlerim etrafı tarıyordu, biliyorum beklemiyordun ama yinede gözlerim seni arıyordu eskiden kalma bir alışkanlıkla... Yolların yıllara, yılların yollara karıştığı bir zaman düşlüyorum. Sen uzun bir zaman önce gitmiştin bu şehirde biliyorum ama inatla gözlerim seni arıyordu yine de, arada geçen bunca zamana rağmen...

Soğuktu, Ankara’ya kar yağıyordu, üşüyordum... Benim de düşlerim yağıyordu Ankara’ya... Ellerimi cebime soktum bir süre öylece bekledim... Sanki biraz sonra bir köşeden çıkıp gelecektin, sadece birazcık geç kalmıştın; koşarak çıkıp merdivenleri gelip sarılacaktın hasretle...

Biliyorum uzaklardasın şimdi... Kimlerlesin kimbilir, yalnızsın belki de benim gibi şu an? Oralar da soğuktur belki, üşüyor musun? hala canını sıkıyor mu bir ömür tükettiğin bu hayat kavgası..?
Beni sorma! Suyu tükenmiş limanların denizlerine yürüyüp duruyorum hala... Hayatımın sesi kısılmış, yaşlanmış dudaklarımdaki kelimeler, kimse anmıyor, aramıyor artık beni... Unutulmuşum anlayacağın...

Beklerken gözlerin geldi gözlerimin önüne, dudakların, duruşun, gülüşün, sevgiyle bakışın... Sonra aklım ayrılığın bir burgu gibi işlediği yüzüne bakmaya, elini tutmaya korktuğum günlere gitti. Burgu ağır ağır işliyordu içime, ağır döndüğü içinde daha çok acıtıyordu... Ah kahrolası gururum, kahrolası kalbim, gitme kal diyemedim sana, gitme kal demeye varmadı dilim.

Bir ezginin müziği doluyor kulaklarıma, içim ürperiyor… Kalabalıkların arasında bir nehir gibi süzülüp gidiyor uzaklara kalbim. Hoşça kal sesleri yankılanıyor kulaklarımda… Birazdan herkes ayrı ayrı trenlere binip ayrı ayrı yönlere, farklı amaçlara gidecek. Tıpkı hayatın kendisi gibi.
İnsanın bekleyeni varsa, gitmekte, dönmek kavuşmak kadar güzel.


Sen gittiğinden beri hayatın bir anlamı kalmadı benim için.
Yıllardır bu terminale her gelişimde aynı acıyı duyarım, aynı özlemi hissederim, aynı hüznü yaşarım... Oysa aradan uzun yıllar geçmişti ama her şey daha dünmüş gibi gözlerimin önünde canlanıyordu...
Ne zaman bu terminale insem içim burkulur, gözlerim durup durup dolar. Her esen yelde, yağan yağmurda, çağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım...
Her esintide soluğunu hissedip, içime ferahlık dolar ve her yokluğunu yokladığımda ruhum sızlar.

Çekip gitmiştin kalbinin bütün kapılarını kapatarak ardında.. Durmadan büyüdü içimde yokluğun. Günler aylar, yıllar geçip gitti ardına bakmadan ama sen yoktun gelmiyordun... Gelmiyeceğini biliyorum, beklemem nafile ama yine de köşe başlarına bakıyorum belki bir köşeden çıkar gelirsin diye...

Ellerim cebimde ağır ağır yürüyorum caddelerde, belki yetişirsin diye arkamdan, gözlerimi kapatırsın yine iki elinle... Ah kahrolası dilim, kahrolası hayat, gitme kal demeyi gururuma yediremedim... İçim ürperiyor, titriyorum ama üşüdüğümden değil.... Sensizliğimden, bu kalabalıklar içindeki yapayalnızlığımdan...

Özlem tek yönlü bir yol işte gidip de dönmeyen... Uzaktasın oysa ki bir ömür kadar biliyorum... Ve sen bir yel gibi esip gittin hayatımda ardına bakmadan, ben yelkenleri kırık tekneler gibi bakakalmıştım ardından yorgun denizler üzerinde...

Seni ne zaman ansısam bir hüzün şarkısı kırılır kalbimde; hiç unutamadım ki seni zaten, yıllar oldu buraları terkedip gideli, yıllar oldu ayrıyız, dudaklarımız biribirinden uzak, bedenlerimiz, ellerimiz, gözlerimiz uzak. Oysa aşk karşılıklı sevmektir, dokunmaktır, gerçek aşk paylaşmaktır hayatı. Hala kulağım sesinde, gözlerim etrafta seni arıyorum, çok uzaklarda olduğunu ve gelmeyeceğini bile bile... Kırık bir tebessümdür anımsadığım, bir sevda türküsüydü adın... Herkese bir şeyler verilir belki ama ben sana kalbimi verdim... Kalbimi de alıp gittin beraber uzaklara...

Çekip gittin hayatımdan düşlerimi ve anılarımı sarsarak.. Kahrolası hayatımda artık mutluluk olmayacak, teselli olmayacak. Hep bir boşluk, hep acılar, hep hüzünler olacak...

Şimdi güz sonu, kışa giriyoruz ben dört mevsim baharı yaşadım seninle. Dört mevsim çiçek açtın kalbimde, taze bir yaprak gibi yeşildin, sevgi çiçeğiydin, üzerine çiğ taneleri düşmüş kırmızı güldün, maviydin, beyazdın, bütün renklerde sevmiştim seni... Bir masal çiçeğiydin sen...
Seni severken hayatı da sevmiştim ben, dünyayı da, insanları da...

Uçup gitti sevgi kuşları hayatımda. Günlerin, gecelerin tadı kalmadı. Leylası kaybolmuş bir mecnunum, hiçbir çöl kabul etmiyor beni artık, Soğuk karanlık gecelerde kayıp çocuk resimleridir hüznün bir başka adı gözlerimde. Gittiğinden beri kayıp içimdeki çocuk... Ey kahrolası ben... kahrolası hayat... Kahrolası kalbim, kahrol......

Bir sevda dudağında tutsak kaldı özlemim
uzun kara trenler alıp götürdü seni
hasret boyu uzayan raylara döküldü gözlerim
bütün insanlar ağladı sen giderken.
bütün istasyonlar gözyaşlarına boğuldu
bir ben ağlamadım inanki, bir ben
ince bir duman gibi kaybolup gittin

oysa seni sevdiğimi söylememiştim daha
sensiz yaşamayacağımı,
sana aşkımı anlatamamıştım
gitme kal, giden ben olayım
gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim

arkanı dönüp giderken
hıçkırıklar düğümlendi boğazıma
kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
ardında ağlayan bir çift göz
paramparça bir yürek
ve dalları kırılmış bir ağaç gibi baktım
ama gitme kal diyemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim

gittin hayallerim ardında yaprak yaprak düşüyordu
bir çocuk üşüyordu elleri cebinde
dalında bir gelincik ağlıyordu
bir dağ yanıyordu içimde
gitme, gidersen baharda git
sonbaharda gitme
yapraklar düşmesin ardında
diyemedim
kızdım,bağırdım, haykırdım, isyan ettim
yine de seni sevdiğimi söylemedim
kahrolası gururum, kahrolası dilim
gitme kal diyemedim

.../
bir rüzgara açarım şimdi kalbimi
bir de sulara
alıp getirsinler diye sevgimi sana

bir tutam sevgiydi yaşam kalbimde
bir yudum hasret oldu
döküldü gözlerimde tane tane

gittin,
bir tren garında
ömrümü rayların arasında götürdün
oturdum bir köşede
öylece ağladım, kahroldum
bir sessiz çığlığın yarayla buluşmasıydı gidişin
ardından gitme kal, gözlerin yaralarımın tek merhemi
diyemedim

dizlerim, ellerim, yüreğim paramparça şimdi
suları çekildi canağacımın
asitli yağmurlar döküldü dallarıma
acılar topluyorum takvim yapraklarından her gece
gözlerime kan oturdu ey yar! ..

her gece bekleyişler öldürür beni
gelmeyişler
bir de eriyişler hasretinden her gece

ah! gurbet ah! sen olmasaydın
ayrılık olmasaydı
hasret olmasaydı
ben olmasaydım
sen olmasaydın
aşk olmasaydı
kahrolmasaydım...

BİL OĞLUM VATANINA GÖZ DİKENİ VUR OĞLUM FLAŞH TÜRKÜ

gün gidende ay gelende gel oğlum
cihan yanar sen gülende gül oğlum
bir yol vardır hakk yoludur bul oğlum
yeri bilmek göğü bilmek bil oğlum

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

senden gider sonsuzluğa yol oğlum
dört bir yana salmalısın kol oğlum
ekmeğini aç olanla böl oğlum
haram yeme, hakk uğruna öl oğlum.!

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
hain gezen şu dağlarda gez oğlum

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

zulum dolu saltanattan in oğlum
zalimlere duymalısın kin oğlum
nefis kibir mantık yutan dev oğlum
mağrur olma insanları sev oğlum

çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
çakal gezen şu dağlarda gez oğlum
çabuk büyü çabuk yetiş tez oğlum
hain gezen şu dağlarda gez oğlum

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
tarihini şerefinle yaz oğlum
yaz oğlum.!

gez oğlum
vatanına göz dikeni ez oğlum.!
dostun kim düşmanın kim sez oğlum
söz ver bana geç karşıma söz oğlum.!


PKK, ATEİST VE KOMÜNİST BİR ÖRGÜTTÜR!

KİRVE MEMİ SESLİ FLAŞH TÜRKÜ VİDEO


Gönlü Bağda Gönlü Gani Birisi
Kirve Memê Ayran Içer Bel Vurur Lele Bel Vurur
Çilelerle Eker Bağı Bostanı
İlkbaharda Dolu Vurur Sel Vurur Lele Sel Vurur

Güveni Yok Kadir Bilmez Kullara
Ümidi Yok Elin Atmaz Dallara >2
Alır Başın Düşer Gider Yollara
Gurbet Elde Dostu Vurur El Vurur El Vurur

Kirve Kirve Memê Kirve
Geçti Geçti Demi Kirve
Bütün Ömrün Gamla Keder
Bırak Artık Gamı Kirve

Askerliği Bergama’da Bitirmiş
Gençliğini Yad Ellerde Yitirmiş Lele Yitirmiş
Selvi Boylu Allı Gelin Getirmiş
Gamı Vurur Perçem Vurur Tel Vurur Lele Tel Vurur

Döndü Geldi Vatanına Yurduna
Dayanılmaz Figanına Derdine >2
Az Rastlanır Insanların Merdine
Mert Olana Namert Vurur Dil Vurur
Nakarat
Memnun Değil Gözlerinin Ferinden
Beni Gördü Bir Ah Çek Ti Derinden Lele Derinden
Selam Verdim Kalkamadı Yerinden
Garibimi Nefes Vurur Yel Vurur Lele Yel Vurur

Ne Var Ne Yok Kirve Dedim Hiç Dedi
Çağa Çoluk Davar Doluk Geç Dedi
Ya Akraban Hısımların Kaç Dedi
Koparmaya Kıymadığı Gül Vurur Gül Vurur
Nakarat

Söz Müzik:Esat Kabaklı

ULAN RIZA CEBİMDE BİR LİRA DESEN YOK


Neden hala gelmedi.. yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama en azından
Birisine sorar..
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ah eşşek kafam benim..
Nasılda güvendim bu hergeleye!.
Gelse balığa çıkacaktık,
Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık..
Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp
Enterasan hayallere dalacaktık..
Bu sandalı geçen hafta denk getirip
Çalıntıdan düşürdük..
Arkadaşlar ısrar etti,
Bizde, iyi olur, bize uyar diye düşündük..
Saat sekizde gelecekti,
Bana birkaç milyon borç verecekti..
Yoksa o nemrut karısı kaçtı da
Onun peşinden mi gitti?..
Eğer öyleyse yandık,
Gudubet gene yaptı yapacağını!..
Geçen sene de merdivenden itip
Kırmıştı Rıza'nın bacağını..
Kadında boy şu kadar;
Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!
Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
Ya horlarken Rıza'yı boğacak..
Bak şimdi acıdım, aşkolsun adama..
Ben olsam vallahi baş edemem!.
Hele beş tane velet var ki boy boy,
Allah'tan düşmanıma dilemem!.
Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,
Herkesin suyuna gider..
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder!.
Bir keresinde, hiç unutmam
Üç-beş zibidi haraca dadandı;
Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi
Herifleri hastaneye kadar kovaladı!.
Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,
Aynı kafadaydık..
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,
Biz başka havadaydık..
Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
Aynı takımı tutardık..
Fener'in her maçına iddalaşıp
Millete az mı yemek ısmarladık!.
Bir tek askerde ayrıldık,
Bana Bornova düştü, ona Gelibolu..
Döner dönmez evlendirdiler,
En büyük salaklığı da bu oldu!.
Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu
Hep tek tabanca gezdim..
Benim beğendiğimi anam istemedi,
Onun gösterdiğini ben sevmedim..
Neyse, bunlar derin mevzu..
Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek..
Ufaktan yol alayım
Anam evde yalnız, şimdi merakından ölecek!.
Gittim, vurup kafayı yattım,
Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini..
Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp
Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!.
Vay be Rıza!.
Sonunda sen de düşüp gittin azrailin peşine!
Dün, boşuna günahını almışım,
Ne olur kızma bu kardeşine...
Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler
Ne kolay söylediler!.
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!.
Ah dostum.. O kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?.
O zalim tabutun tahtalarını
Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?.
Yani sen şimdi gittin, yani yoksun, yani
Bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek,
Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?.
Peki, beni kim kızdıracak,
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?..
Ulan Rıza.. Ne hayallerimiz vardı oysa,
Ne acayip şeyler yapacaktık..
Totoyu bulunca dükkan açacak
Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık
Talih yüzümüze gülecekti be,
Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık
Hafta sonu iki yavru kapıp
Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!.
Ah ulan Rıza...
Bu mahallenin neresini beğenmedin de öte yere taşındın?
Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,
Benim en kral arkadaşımdın!..
Ah ulan Rıza...
Ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
Senden ayrılacağımı sanma,
Birkaç güne kalmaz, bende gelirim!..

ŞİMDİ SÖYLEYECEKLERİMİ YUTTUM FLAŞH ŞİİR



"Şimdi söyleyeceklerimi yuttum ,
Yüreğim konuşsun harf harf…"

Ey dudaklarına sirayet etmiş son(ları)baharı silemediğim,

Sen beni yüreğimin cümlelerini sıvamış dudaklarımı “ suskunluğa” teyemmüm etmekle suçlamaktasın ? Yoksa gözlerindeki hayat rengini yüreğimdeki ölümle süslenmekle mi itham etmektesin ? Belki de beni çoktan gitti bilmektesin belki de başka yüreğin terini silmekte görmektesin. Beni nerde kimin huzurunda el pençe divan durmuş düşünsen de ben anı yerdeyim. Suskunum ya, içindekileri okur gibiyim.. 

- “ Bir gün bitecekti…Bitti..Aç gelmiştin, sevgime doydun ve gittin…”
Gitmedim..Bitmedim..Ölmedim ey sevgili…
Ey avuçlarıma düşen tek dua,

Ne çabuk unuttun gözlerinden izlediğim denizi ? Ne çabuk bitirdin sana olan sevgimin büyüklüğünü..Ben sana dua genişliğindeki kadınım demişim…Bırakır mıyım seni, ölmedim daha..Öl(e)medim. Daha da ölmeyeceğim..Gözlerine bulutların özgürlüğünü bırakmadan koşmak yok babama.daha da bitmeyeceğim..Ellerine Cennet çiceklerinin kokusunu hediye eylemeden varmak yok Elif/imize….
Ey gökyüzünü gözlerinden kanatlandığım,

Daha kaç nehir kuruyacak yüreğimin sensizliğinde..Her sustuğumda daha kaç kez kıyameti yaşayacaksın yüreğinin debisinde..Şimdi kelimelerin ucunda üşümekteyim..

Dokun bana / gözlerinde ölsün ölüm…Sar beni / yüreğinde büyüsün gülüm…

Seni tanıdığımdan beri hiçbir zaman yolumu / yüzümü senden başka bir adrese çevirmedim. Adından başka hiçbir cümleye yataklık etmedim ben. Evet kabul ediyorum suskunluğa meyil etmiş yollarım oldu ama asla senden vazgeçmedim. Bir miktar umut, bir dirhem mutluluktu istediğim..Ve mavi bilyelerimi gözlerinden Cennete yuvarlamak , bezden bir bebeği senin kollarında görme arzusu…Sonra ıslak saçlarını ellerimi bir tarak misali kabul edip delice taramak…Sonra gözlerinden savrulmuş en sıcak gözyaşlarını gırtlağında yakalayabilmek..Seni “ sona “ hazırlamak değil, yeni bir umuda koşturmak…Cebinde sakladığın kaybedilişleri reddetmek seni bende yaşatarak..Siyah’a olan sevişlerini sana unutturup sana adın genişliğine denk gelen yedi rengi ispat etmek gözlerimde… 

Hatırlıyorum da “ sana inat gitmeyeceğim “ dediğin günleri…Ben de suskunluğumun yamalı haliyle haykırıyorum ki “ seni çok seviyorum “…Nerde bilirsen bil beni..Kimin yanında, kimin yamasına yüreğimi yama yaptığımı düşünsen de ...
Ben bir sana verdiğim bir dua’nın kavgasındayım….
Bilsen de bilmesen de….
Kapattım tüm kilitleri üzerime…
Tek sen varsın tutunduğum..
Tek sen mevcutsun bu yürekte…
İster beni suskunluğun safında son görevimi yapmakta bil..
İster dua’ya durmuş yüreğimi,
Elif/imize kavuşmaya gittiğimi düşün…
Bilsen de bilmesen de…
Ben seninim dudaklarımdaki en büyük duam….
alıntı

ANNECİĞİM FLAŞH SESLİ ŞİİR SUNUM


Anneciğim kimi zaman,
Umutsuzca seni ararım,
Issız çölde serap misali,
Hayalini yaşarım
***
Gözlerimde canlanır, gülen gözlerin,
Kulaklarımda çınlıyor, sımsıcak sesin,
Alışmak zor sensizliğe,
Anne nerdesin, nerdesin anne ?
***
Anneciğim giriyorsun,
Kimi zaman düşlerime,
Yüzün, solgun , tedirginsin,
Sakın beni düşünme.
***
Ektiğin tohumlar bir, bir, yeşerdi anne,
Öğütlerin fidan oldu, boy verdi anne,
Mekanın cennet olsun, rahat uyu anne,
Rahat uyu anne.

BİLSEYDİM ŞARKI FLAŞH SESLİ SUNUM


Bilseydim Sözleri
Bitti artık herşey çek git diyorsun
rama sorma diyorsun halimi bilmiyorsun
Bitti artık herşey çek git diyorsun
Arama sorma diyorsun halimi bilmiyorsun

Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim

Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim

Unut artık sende sevme diyorsun
Yoluma çıkma diyorsun halimi görmüyorsun
Unut artık sende sevme diyorsun
Yoluma çıkma diyorsun halimi bilmiyorsun

Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim

Bilseydim sana ben delice bağlanmazdım
Bilseydim ömrümü yoluna harcamazdım
Bilseydim hasretten her gece ağlamazdım
Bilseydim bir tanem bilseydim

Dostlukmuş ölüme yürümekmiş üstüne titremekmiş vefaymış
Aşk dediğin zavallı bir kapıyı duvara çarpıp çıkıncaya
Kadarmış
Bana komaz diyip sancını bir kilo rakıya gömsemde akşamları
Oy benim yaralım asıl sancı uyandığımda bütün odaları
Boş görünce koyarmış boş görünce koyarmış

MEVLANADAN GÜZEL SÖZLER FLAŞH SUNUM


Hz.Mevlana Sözleri, Divan-ı Kebir'den ve Mesneviden seçme sözlerin Flashla sunumu


MEVLA GÖRELİM NEYLER..FLAŞH SUNUM




Mevlâ görelim neyler
Biz HA isek;
Sız de HA sınız.
Neylerse güzel eyler...
Siz HU iseniz;

Biz de HU yuz.
HAYY dan gelen, HU ya gider...

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...