24 Nisan 2012

ULAN RIZA CEBİMDE BİR LİRA DESEN YOK


Neden hala gelmedi.. yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama en azından
Birisine sorar..
Cebimde bir lira desen yok!
Madara olduk meyhaneye
Ah eşşek kafam benim..
Nasılda güvendim bu hergeleye!.
Gelse balığa çıkacaktık,
Ne çekersek kızartıp birayla yutacaktık..
Kafamız tam olunca şarkılar döktürüp
Enterasan hayallere dalacaktık..
Bu sandalı geçen hafta denk getirip
Çalıntıdan düşürdük..
Arkadaşlar ısrar etti,
Bizde, iyi olur, bize uyar diye düşündük..
Saat sekizde gelecekti,
Bana birkaç milyon borç verecekti..
Yoksa o nemrut karısı kaçtı da
Onun peşinden mi gitti?..
Eğer öyleyse yandık,
Gudubet gene yaptı yapacağını!..
Geçen sene de merdivenden itip
Kırmıştı Rıza'nın bacağını..
Kadında boy şu kadar;
Kalça fırıldak, göz patlak, kafa çatlak!
Korkuyorum, bir gün ya kendini asacak,
Ya horlarken Rıza'yı boğacak..
Bak şimdi acıdım, aşkolsun adama..
Ben olsam vallahi baş edemem!.
Hele beş tane velet var ki boy boy,
Allah'tan düşmanıma dilemem!.
Aslında iyi çocuktur Rıza, efendi huyludur,
Herkesin suyuna gider..
Yoksa, kalıba vursan hani,
Tek başına on tane adam eder!.
Bir keresinde, hiç unutmam
Üç-beş zibidi haraca dadandı;
Rıza, sandalyeyi kaptığı gibi
Herifleri hastaneye kadar kovaladı!.
Aynı mahallede büyüdük, aynı kızları sevdik,
Aynı kafadaydık..
Orta ikiden bıraktık, matematik ağır geliyordu,
Biz başka havadaydık..
Aynı gömleği giyer, aynı sigaraya takılır,
Aynı takımı tutardık..
Fener'in her maçına iddalaşıp
Millete az mı yemek ısmarladık!.
Bir tek askerde ayrıldık,
Bana Bornova düştü, ona Gelibolu..
Döner dönmez evlendirdiler,
En büyük salaklığı da bu oldu!.
Bense hiç düşünmedim, zaten param yoktu
Hep tek tabanca gezdim..
Benim beğendiğimi anam istemedi,
Onun gösterdiğini ben sevmedim..
Neyse, bunlar derin mevzu..
Anlaşıldı, bu herif artık gelmeyecek..
Ufaktan yol alayım
Anam evde yalnız, şimdi merakından ölecek!.
Gittim, vurup kafayı yattım,
Rüyamda gördüm gülümseyerek geldiğini..
Ne bilirdim, yolda kamyon çarpıp
Hastaneye kavuşmadan can verdiğini!.
Vay be Rıza!.
Sonunda sen de düşüp gittin azrailin peşine!
Dün, boşuna günahını almışım,
Ne olur kızma bu kardeşine...
Öğlen kahvede söylediler, Rıza öldü, dediler
Ne kolay söylediler!.
Sanki dev bir taş ocağını
Kökünden dinamitleyip üstüme devirdiler!.
Ah dostum.. O kocaman gövdene
O beyaz kefeni nasıl kıyıp giydirdiler?.
O zalim tabutun tahtalarını
Senin üstüne nasıl böyle çivilediler?.
Yani sen şimdi gittin, yani yoksun, yani
Bir daha olmayacak mısın?
Yani bir daha borç vermeyecek,
Bir daha bira ısmarlamayacak mısın?.
Peki, beni kim kızdıracak,
Kim zar tutacak, kim ağzını şapırdatacak?
Peki, beni bu köhne dünyada
Senin anladığın kadar kim anlayacak?..
Ulan Rıza.. Ne hayallerimiz vardı oysa,
Ne acayip şeyler yapacaktık..
Totoyu bulunca dükkan açacak
Adını Dostlar Meyhanesi koyacaktık
Talih yüzümüze gülecekti be,
Karıyı boşayıp sıfır mersedes alacaktık
Hafta sonu iki yavru kapıp
Boğaz yolunda o biçim fiyaka atacaktık!.
Ah ulan Rıza...
Bu mahallenin neresini beğenmedin de öte yere taşındın?
Ara sıra gıcıklaşırdın ama inan ki,
Benim en kral arkadaşımdın!..
Ah ulan Rıza...
Ben şimdi bu koca deryada tek başıma ne halt ederim?
Senden ayrılacağımı sanma,
Birkaç güne kalmaz, bende gelirim!..

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...