05 Temmuz 2019

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

hayırlı cumalar diliyorum ile ilgili görsel sonucu

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM 

BiIdirdiğin ve gizlediğin tüm isimlerini ve Kuran-ı Kerimi, kaIbimizin baharı, gönIümüzün nuru, sıkıntımızın ilacı yap HayırIı Cumalar Bütün kapıların anahtarlarını kendinde bulunduran Allahım. Hakkımızda en hayırlı kapıyı aç. Hayırlı cumalar dilerim. 
 Cennet bahçelerinin gülleri yüzüne, bülbüllerin nağmeleri diline, Allah sevgisi gönlüne, bu güzel günün bereketi üzerine olsun. Hayırlı nurlu cumalar. 
 Ya Rabbi! Her Yerde Haddini Bilen, Gönül Aynasını Silen, Mahşerde Beraat Edip Yüzü Gülen Kullarından Eyle Bizleri. !! (Amin) Hayırlı Nurlu Cumalar.. 
 Yüce Allah mübarek Cuma-ı şerif hürmetine hayatın şereflisini, rızkın bereketlisini, vücudun sıhhatlisini, ahlakın faziletlisini, evladın edeplisini nasip ve müesser eylesin. Hayırlı cumalar dilerim. 

Dua, insanda doğuştan var olan bir duygudur. Bu sebeple bütün dinlerde dua mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan, hayatının herhangi bir anında dua ihtiyacını hisseder. Çünkü her insan, zaman zaman üstesinden gelemeyeceği bir çok olay, üzüntü ve sıkıntı ile karşılaşır. 

Böyle anlarda insan, Allah a sığınma ve O ndan yardım isteme ihtiyacı hisseder ve dua eder. Normal zamanlarda dua etmeyen veya Allah a inanmayan insanlar bile üstesinden gelemedikleri olaylar karşısında, darda kaldıkları ve sıkıntıya düştükleri zamanlarda dua ihtiyacı hissederler. 
Bu da insanın duaya muhtaç olduğunun delilidir. Yüce Allah, bu durumu Yûnus sûresinin 12. ayetinde şöyle açıklar: و إ ذ ا م س ال ن س ان الض ر د ع ان ا ل ج ن ب ه أ و ق اع د ا أ و ق آئ م اف ل م ا ك ش ف ن ا ع ن ه ض ر ه م ر ك أ ن ل م ي د ع ن ا إ ل ى ض ر م س ه ك ذ ل ك ز ي ن ل ل م س ر ف ني م ا ك ان وا ي ع م ل ون İnsana bir zarar dokunduğu zaman, yan yatarken, otururken ya da ayaktayken bize dua eder; zararını kaldırdığımız zaman ise, sanki kendisine dokunan zarardan dolayı bize hiç dua etmemiş gibi davranır. İşte aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle süslü gösterilmiştir. 
Aynı şekilde, Lokman sûresinin 32. ayetinde; و إ ذ ا غ ش ي ه م م و ج ك الظ ل ل د ع و ا الل م خ ل ص ني ل ه الد ين ف ل م ا ن ج اه م إ ل ى ال ب ف م ن ه م م ق ت ص د و م ا ي ج ح د ب آي ات ن ا إ ل ك ل خ ت ار ك ف ور
(Denizde) onları kara gölgeler gibi dalgalar sarıverdiği zaman, dini yalnızca O na halis kılan gönülden bağlılar olarak Allah a yalvarırlar. 
*****Fakat ALLAH, onları kurtarıp karaya çıkarınca, içlerinden bir kısmı orta yolu tutar. ****Zaten bizim ayetlerimizi nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez buyrulmaktadır
Bu iki ayetten anlaşılacağı gibi, dua etmek, insanın fıtrî bir özelliğidir. 
Yine bu ayetlerde Yüce Allah bize, duanın sadece sıkıntılı zamanlarda değil, her zaman yapılması gerektiğini de hatırlatmaktadır. Dua yaptıktan sonra insan, gönlünde bir ferahlık ve rahatlık hisseder, isteğinin yerine getirileceği hususunda ümitvâr olur. Bu yönü ile dua, ruhî bunalımlara karşı koruyucu sağlık tedbiri konumundadır. 
Dua, İlâhî Bir Emirdir Dua etmek, ayet ve hadislerde övülmüş ve teşvik edilmiştir. ا د ع وا ر ب ك م ت ض ر ع ا و خ ف ي ة Rabbinize yalvararak ve gizlice dua edin. (A râf, 7/55; bk. En âm, 6/63) و اد ع وه خ و ف ا و ط م عا Korkarak ve umarak O na dua edin. (A râf, 7/56) ق ل م ا ي ع ب أ ب ك م ر ب ي ل و ل د ع اؤ ك م (Ey Peygamberim!) De ki; duanız / ibadetiniz / imanı- 33 nız olmasa Rabbim size ne diye değer versin? (Furkân, 25/77) Peygamberimiz (s.a.s.); ف ع ل ي ك م ع ب اد الل ب الد ع اء Ey Allah kulları! Size dua etmenizi tavsiye ederim. 
(Hâkim, De avât, I, 493; Tirmizî, De avât, 102) ت ر ك الد ع اء م ع ص ي ة Duayı terk etmek isyandır, günahtır. (Heysemî, Ed ıye, 2, No: 17194) ل ت ع ج ز وا ف ي الد ع اء ف ا ن ه ل ي ه ل ك م ع الد ع اء ا ح د Dua etmekte aciz olmayın, çünkü dua eden hiçbir insan helâk olmaz. (İbn Hıbbân, Ed ıye, No:871; Hâkim, De avât, I, 494) اذ ا س أ ل ا ح د ك م ف ل ي ك ث ف ا ن ه ي س أ ل ر ب ه Biriniz dua edip bir şey istediği zaman çok istesin. Çünkü o, Rabbinden istiyor (O nun nimeti, keremi ve lütfu çok ve boldur). (İbn Hıbbân, Ed ıye, No: 889) ا ذ ا د ع ا ا ح د ك م ف ل ي ع ظ م الر غ ب ة ف ا ن ه ل ي ت ع اظ م ع ل ى الل ش ي ئ Biriniz dua ettiği zaman istediğini çok ve büyük istesin. Çünkü Allah a hiçbir şey büyük ve çok gelmez. 
(İbn Hıbbân, Ed ıye, No: 896) buyurmuştur. 
Dua eden kimse, Allah ve Peygamberin emrine uymuş, ibadet etmiş, Allah ı anmış ve sevgisini kazanmış olur. Nitekim Peygamberimiz (s.a.s.) şöyle buyurmuştur: س ل وا الل م ن ف ض ل ه ف إ ن الل ي ح ب أ ن ي س أ ل و أ ف ض ل ال ع ب اد ة ا ن ت ظ ار ر ج ال ف Allah ın fazlından isteyin, çünkü Allah kendisinden bir şey istenmesini sever. 
En faziletli ibadet (dua edip) bir sıkıntının kalkmasını beklemektir. (Tirmizî, De avât, 116) 2. Dua, Bir İbadettir. Peygamberimiz (s.a.s.); ا لد ع اء م خ ال ع ب اد ة Dua, ibadetin özüdür. (Tirmizî, De avât, 1), ا ن ا ف ض ل ال ع ب اد ة ا ن ت ظ ار ال ف ر ج م ن الل En faziletli ibadet, Allah tan sıkıntıyı kaldırmasını beklemektir. 
(Heysemî, Edıye, 7, No: 17202), ا لد ع اء ه و ال ع ب اد ة Dua, mahza ibadettir buyurmuş, sonra Mü min sûresinin; و ق ال ر ب ك م اد ع ون ي أ س ت ج ب ل ك م إ ن ال ذ ين ي س ت ك ب ون ع ن ع ب اد ت ي س ي د خ ل ون ج ه ن م د اخ ر ين Rabbiniz buyurdu ki: Bana dua edin, duanızı kabul edeyim. 
Bana kulluk etmeğe tenezzül etmeyenler, aşağılık olarak cehenneme gireceklerdir anlamındaki 60. ayetini okumuştur. (Tirmizî, Deavât, 1; bk. İbn Mâce, Dua, ; Ebû Davut, Salât, 358; Hâkim, De avât, I, 491; İbn Hıbbân, Edıye, No: 890) Sahabeden İbn Abbâs, 
ا ف ض ل ال ع ب اد ة ه و الد ع اء En faziletli ibadet duadır demiş ve yukarıdaki ayeti okumuştur. (Hâkim, De avât, I, 491) 3. Dua, Allah Katında Çok Değerlidir ل ي س ش ي ء أ ك ر م ع ل ى الل م ن الد ع اء Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur. (Tirmizî, De avât, 1; İbn Mâce, Dua, 1) anlamındaki hadis bunun delilidir. 
Çünkü, dua eden kimse, Allah ın varlığını, yüceliğini, kudretini ve kullarına yardım eden olduğunu, acziyetini ve Allah a muhtaç olduğunu kabul ve ikrar etmiş olur. 
Dua, Rahmet Kapılarını Açan Bir Anahtardır ا لد ع اء م ف ت اح الر ح م ة Dua, rahmet (kapılarını açan) bir anahtardır (Süyûtî, I, 486) anlamındaki hadis, dua eden kimsenin Allah ın merhametine mazhar olacağını ifade etmektedir. İnsan, içinden gelerek Rabbim! Allah ım! Nimetlerini ihsan eyle, affeyle, yardım eyle, musibetlerden koru ve benzeri dilek ve isteklerini Allah a arz ettiği zaman, Allah, rahmet kapılarını kuluna açar, ona yardım eder. 
Allah, Dua Etmeyene Kızar م ن ل ي د ع و الل ي غ ض ب ع ل ي ه Kim Allah a dua etmezse, Allah ona gazap eder. 
(İbn Hıbbân, Zikir ve Dua, No: 890; Hâkim, De avât, I, 491; Tirmizî, De avât, 2; İbn Mâce, Dua, 1) anlamındaki hadis, bu gerçeği ifade etmektedir. Çünkü dua etmeyen insan; hem Allah ve Peygamberin dua edin emrine uymamış, hem de büyüklenmiş, kendisini müstağnî görmüş demektir. 
Bu durum, kulluk ile bağdaşmaz ve Allah ın gazabını celbeder. Dua, Mü minin Manevî Silahıdır ا لد ع اء س ال ح ال م ؤ م ن و ع م اد الد ين و ن ور الس م و ات و ال ر ض Dua, mü minin silahıdır, dinin direğidir, göklerin ve yerin nurudur. 
(Hâkim, De avât, No: 1812; Heysemî, Ed ıye, 5, No: 17198) anlamındaki hadis, duanın mü mini birtakım sıkıntı, kaza ve belalardan koruyacağını ifade etmektedir. Buradaki silah izâfî anlamdadır. İnsan silah ile düşman saldırılarına karşı kendini korur. Hadiste dua da silaha benzetilmiştir. 
Çünkü insan dua ederek Allah tan kendisini görünür görünmez kazalardan, belalardan ve âfetlerden korunmasını ister. Eğer şartlarına uygun ve ihlâs ile dua edebilirse, Allah onu korur. Böylece dua, mü minin manevî silahı olur. 
Dua etmemizi emreden yüce Rabbimizin, Kur ân ın ilk sûresinde bize nasıl dua edeceğimizi bildirmesi, duanın önemini ortaya koymaktadır: ا ه د ن ا الص ر اط ال م س ت ق يم Bizi sırat-ı müstakime / doğru yola ilet. (Fâtiha, 1/6) İnsanın hayatındaki en değerli an, yüce Allah a yöneldiği ve onunla baş başa kaldığı zaman dilimidir. Allah ile baş başa kalmanın en güzel vasıtası ise duadır. Dua eden insan, bütün varlığı ile Allah a yönelir ve O ndan istek ve dilekte bulunur. 
Ayet ve hadislerde her konu ile ilgili onlarca dua örneklerinin bulunması, duanın dindeki yerini ve önemini ifade eder.
hayırlı cumalar diliyorum ile ilgili görsel sonucu


1 ع ن ت م يم الد ار ى أ ن الن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م ق ال :»الد ين الن ص يح ة «ق ل ن ا: ل م ن ق ال :»لل و ل ك ت اب ه و ل ر س ول ه و ل ئ م ة ال م س ل م ني و ع ام ت ه م.«Temîm ed-dârî anlatıyor: Hz. Peygamber (s.a.s.) Din nasihattir (samimiyettir). buyurdu. Biz, Kime karşı? deyince, Allah a, Kitabı na, Resûlü ne, Müslümanların idarecilerine ve bütün Müslümanlara. dedi. (Müslim, Îmân, 95) 1
2 »إ ن الل ل ي ق ب ل م ن ال ع م ل إ ل م ا ك ان ل ه خ ال ص ا و اب ت غ ى ب ه و ج ه ه.«Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24) 2
3 »إ ن الل ل ي ن ظ ر إ ل ى ص و ر ك م و أ م و ال ك م و ل ك ن ي ن ظ ر إ ل ى ق ل وب ك م و أ ع م ال ك م.«Allah sizin suretlerinize ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar. (Müslim, Birr, 34) 3
4 »...ا لل ه م! ر ب ن ا و ر ب ك ل ش ى ء اج ع ل ن م ل ص ا ل ك و أ ه ل ف ى ك ل س اع ة ف ى الد ن ي ا و ال خ ر ة ي ا ذ ا ال ج ل ل و ال ك ر ام...«Allah ım! Ey Rabbimiz ve her şeyin Rabbi! Beni ve ailemi dünya ve âhirette her an sana ihlâsla bağlı kıl. Ey yücelik ve ikram sahibi!... (Ebû Dâvûd, Vitir, 25) 4
5 »م ن ف ار ق الد ن ي ا ع ل ال خ ل ص لل و ح د ه و ع ب اد ت ه ل ش ر يك ل ه و إ ق ام الص ل ة و إ يت اء الز ك اة م ات و الل ع ن ه ر اض.«Kim hiçbir ortağı olmayan, tek olan Allah a ihlâsla ibadet ederek, namazı dosdoğru kılarak, zekâtı vererek dünyadan ayrılırsa, Allah kendisinden razı olduğu hâlde ölmüş olur. (İbn Mâce, Sünnet, 9) 5
6 »ث ل ث م ن ك ن ف يه و ج د ح ل و ة ال يم ان : أ ن ي ك ون الل و ر س ول ه أ ح ب إ ل ي ه م ا س و اه ا و أ ن ي ب ال م ر ء ل ي ب ه إ ل لل و أ ن ي ك ر ه أ ن ي ع ود ف ى ال ك ف ر ك م ا ي ك ر ه أ ن ي ق ذ ف ف ى الن ار.«Üç şey kimde bulunursa o kişi imanın tadına ermiş olur: Allah ve Resûlü nün ona bu ikisi dışındaki şeylerden daha sevimli olması, bir kimseyi ancak Allah için sevmesi ve cehenneme atılmaktan korktuğu gibi küfre dönmekten korkması. (Buhârî, Îmân, 9) 6
7 »إ ن م ا ال ع م ال ب الن ي ة و إ ن م ا ل م ر ئ م ا ن و ى ف م ن ك ان ت ه ج ر ت ه إ ل ى الل و ر س ول ه ف ه ج ر ت ه إ ل ى الل و ر س ول ه و م ن ك ان ت ه ج ر ت ه ل د ن ي ا ي ص يب ه ا أ و ام ر أ ة ي ت و ج ه ا ف ه ج ر ت ه إ ل ى م ا ه اج ر إ ل ي ه.«Ameller niyete göredir. Herkes sadece niyetinin karşılığını alır. Kim Allah ve Resûlü için hicret ederse, hicreti Allah ve Resûlü nedir. Kim de erişeceği bir dünyalık veya evleneceği bir kadından dolayı hicret ederse, onun hicreti de hicretine sebep olan şeyedir. (Müslim, İmâre, 155) 7
8 أ ن ر س ول الل ص ل الل ع ل ي ه و س ل م... ف إ ذ ا ر ك ع ق ال :»ا لل ه م ل ك ر ك ع ت و ب ك آم ن ت و ل ك أ س ل م ت خ ش ع ل ك س ع ى و ب ص ر ى و م ى و ع ظ ام ى و ع ص ب.«Resûlullah (s.a.s.) namazda rükûa eğildiği zaman şöyle derdi: Allah ım, sadece senin önünde eğildim, sana inandım, sana teslim oldum. Kulağım, gözüm, iliklerim, kemiklerim ve sinirlerim sana karşı huşû hâlindedir. (Tirmizî, Deavât, 32) 8
9 »ا د ع وا الل و أ ن ت م م وق ن ون ب ال ج اب ة و اع ل م وا أ ن الل ل ي س ت ج يب د ع اء م ن ق ل ب غ اف ل ل ه.«Kabul edileceğine gerçekten inanarak Allah a dua edin. Bilin ki Allah, ciddiyetten uzak ve umursamaz bir kalp ile yapılan duaları kabul etmez. (Tirmizî, Deavât, 65) 9
10 »ي ق ول الل ت ع ال ى: الص و م ل ى و أ ن ا أ ج ز ى ب ه ي د ع ش ه و ت ه و أ ك ل ه و ش ر ب ه م ن أ ج ل...«Yüce Allah buyuruyor ki, Oruç benim içindir. Onun mükâfatını ben veririm. (Çünkü oruç tutan kimse) nefsî arzularını, yemeyi ve içmeyi sırf benim için terk eder... (Buhârî, Tevhîd, 35) 10
11 »م ن ح اف ظ ع ل الص ل و ات ال خ م س ر ك وع ه ن و س ج ود ه ن و و ض وئ ه ن و م و اق يت ه ن و ع ل م أ ن ه ن ح ق م ن ع ن د الل د خ ل ال ج ن ة.«Allah ın emri olduğunu kabul ederek beş vakit namazı rükûları, secdeleri, abdestleri ile vakitlerinde kılmaya devam eden kimse cennete girer. (İbn Hanbel, IV, 266) 11
12 »أ ق ر ب م ا ي ك ون ال ع ب د م ن ر ب ه و ه و س اج د ف أ ك ث وا الد ع اء.«Kulun Rabbine en yakın olduğu (an) secde hâlidir. Öyleyse (secdede iken) çokça dua ediniz. (Müslim, Salât, 215) 12
13 »أ ف ض ل ال ع م ال ا ل ح ب ف ى الل و ال ب غ ض ف ى الل.«Amellerin en faziletlisi Allah için sevmek ve Allah için nefret etmektir. (Ebû Dâvûd, Sünnet, 2) 13
14 »إ ن الل ق ال م ا ت ق ر ب إ ل ى ع ب د ى ب ش ى ء أ ح ب إ ل ى م ا اف ت ض ت ع ل ي ه و م ا ي ز ال ع ب د ى ي ت ق ر ب إ ل ى ب الن و اف ل ح ت أ ح ب ه ف إ ذ ا أ ح ب ب ت ه ك ن ت س ع ه ال ذ ى ي س م ع ب ه و ب ص ر ه ال ذ ى ي ب ص ر ب ه و ي د ه ال ت ي ب ط ش ب ه ا و ر ج ل ه ال ت ي م ش ى ب ه ا و إ ن س أ ل ن ل ع ط ي ن ه و ل ئ اس ت ع اذ ن ى ل ع يذ ن ه...«Kulum, kendisine farz kıldığım şeylerden daha sevimli bir şeyle bana yaklaşamaz. Kulum nafile ibadetlerle de bana yaklaşmaya devam eder, ta ki ben onu severim. (Sevince de) artık onun işiten kulağı, gören gözü, tutan eli, yürüyen ayağı olurum. Benden isterse muhakkak ona (istediğini) veririm. Bana sığınırsa muhakkak onu korur ve kollarım (Buhârî, Rikâk, 38) 14
15 »أ ر ب ع م ن ك ن ف يه ك ان م ن اف ق ا خ ال ص ا و م ن ك ان ت ف يه خ ص ل ة م ن ه ن ك ان ت ف يه خ ص ل ة م ن الن ف اق ح ت ي د ع ه ا: إ ذ ا اؤ ت م ن خ ان و إ ذ ا ح د ث ك ذ ب و إ ذ ا ع اه د غ د ر و إ ذ ا خ اص م ف ج ر.«Şu dört özellik kimde bulunursa o, tam bir münafık olur. Kimde bu niteliklerden biri bulunursa onu terk edinceye kadar kendisinde münafıklıktan bir özellik vardır: Kendisine bir şey emanet edildiğinde hıyanet eder. Konuştuğunda yalan söyler. Söz verdiğinde cayar. Husumet sırasında haktan sapar. (Buhârî, Îmân, 24) 15
16 »ت د م ن ش ر الن اس ي و م ال ق ي ام ة ع ن د الل ذ ا ال و ج ه ني ال ذ ى ي أ ت ى ه ؤ ل ء ب و ج ه و ه ؤ ل ء ب و ج ه.«Kıyamet günü Allah katında insanların en kötülerinin ikiyüzlüler olduğunu görürsün. (Onlar) şunlara bir yüzle, bunlara diğer bir yüzle gelirler! (Buhârî, Edeb, 52) 16
17 ق ال أ ع ر اب ى ل لن ب ص ل الل ع ل ي ه و س ل م : ا لر ج ل ي ق ات ل ل ل م غ ن م و الر ج ل ي ق ات ل ل ي ذ ك ر و ي ق ات ل ل ي ى م ك ان ه م ن ف ى س ب يل الل ف ق ال :»م ن ق ات ل ل ت ك ون ك ل م ة الل ه ى ال ع ل ي ا ف ه و ف ى س ب يل الل.«Bir bedevi Hz. Peygamber e (s.a.s.) şöyle sordu: Bir adam var, ganimet elde etmek için savaşıyor, bir adam da kahramanlığı duyulsun diye, diğeri de görülsün diye savaşıyor. Bunlardan hangisi Allah yolundadır? Allah Resûlü ona, Kim Allah ın (tevhid) mesajını yüceltmek için savaşırsa işte o Allah yolundadır. buyurdu. (Buhârî, Farzu l-humus, 10) 17
18 »ا لل ه م ح ج ة ل ر ي اء ف يه ا و ل س ع ة.«Allah ım! Görülsün ve duyulsun diye yapılmayan bir hac eyle. (İbn Mâce, Menâsik, 4) 18
19 »م ن ص ام ر م ض ان إ يم ان ا و اح ت س اب ا غ ف ر ل ه م ا ت ق د م م ن ذ ن ب ه و م ن ق ام ل ي ل ة ال ق د ر إ يم ان ا و اح ت س اب ا غ ف ر ل ه م ا ت ق د م م ن ذ ن ب ه.«İnanarak ve sevabını Allah tan umarak Ramazan da oruç tutan kimsenin geçmiş günahları bağışlanır. İnanarak ve sevabını Allah tan umarak Kadir Gecesi ni ihya eden kimsenin de geçmiş günahları bağışlanır. (Buhârî, Fadlü leyleti l-kadr, 1) 19
20 »ل ي ز ال الل ع ز و ج ل م ق ب ل ع ل ال ع ب د و ه و ف ى ص ل ت ه م ا ل م ي ل ت ف ت ف إ ذ ا ال ت ف ت ان ص ر ف ع ن ه.«Kul, namazında etrafıyla ilgilenmediği sürece, Yüce Allah kuluna yönelir. Kul namazında etrafıyla ilgilenmeye başladığında, Allah da ondan yüz çevirir. (Ebû Dâvûd, Salât, ) 20
21 ق ال ر ج ل : ي ا ر س ول الل الر ج ل ي ع م ل الع م ل ف ي س ر ه ف إ ذ ا اط ل ع ع ل ي ه أ ع ج ب ه ذ ل ك ق ال ر س ول الل ص ل الل ع ل ي ه و س ل م :»ل ه أ ج ر ان أ ج ر الس ر و أ ج ر الع ل ن ي ة.«Bir adam, Ey Allah ın Resûlü! Bir kimse bir amel işler ve onu kimse görmesin diye gizli tutar, fakat sonradan onu başkalarından öğrenince hoşlanır. (Bu kimsenin durumu nedir?) diye sorunca Resûlullah ona şöyle cevap vermiştir: O kimseye iki mükâfat vardır: Biri, (amelini gizlediği için) gizlilik sevabı, diğeri de (başkalarının onu örnek almasına sebep olacağı için) işlediği amelin açığa çıkmasının sevabı. (Tirmizî, Zühd, 49) 21
22 »إ ن ال ع ب د إ ذ ا ص ل ف ى ال ع ل ن ي ة ف أ ح س ن و ص ل ف ى الس ر ف أ ح س ن ق ال الل ع ز و ج ل : ه ذ ا ع ب د ى ح ق ا.«Kul namazını, insanlarla birlikteyken de, yalnızken de güzelce kıldığı zaman Yüce Allah şöyle buyurur: İşte bu gerçekten benim kulum. (İbn Mâce, Zühd, 20) 22
23 »م ن ل م ي د ع ق و ل الز ور و ال ع م ل ب ه ف ل ي س لل ح اج ة ف ى أ ن ي د ع ط ع ام ه و ش ر اب ه.«Yalan söylemeyi ve yalan ile amel etmeyi bırakmayanın yemeyi içmeyi terk etmesine Allah ın ihtiyacı yoktur! (Buhârî, Savm, 8) 23
24 »ر ب ص ائ م ل ي س ل ه م ن ص ي ام ه إ ل ال ج وع. و ر ب ق ائ م ل ي س ل ه م ن ق ي ام ه إ ل الس ه ر.«Oruç tutan nice kimseler vardır ki oruçtan nasibi sadece aç kalmaktır. Geceyi ibadetle geçiren nice kimseler vardır ki kıyamdan nasibi sadece uykusuz kalmaktır. (İbn Mâce, Sıyâm, 21) 24
25 » إ ن ص ل ت ى و ن س ك ى و م ي اى و م ات ى لل ر ب ال ع ال م ني ل ش ر يك ل ه و ب ذ ل ك أ م ر ت و أ ن ا أ و ل ال م س ل م ني ا لل ه م م ن ك و ل ك ع ن م م د و أ م ت ه.«Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir. O nun hiçbir ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben Müslümanların ilkiyim. Allah ım (bu kurban) sendendir ve Muhammed ile ümmeti tarafından senin (rızan) için sunulmuştur. (İbn Mâce, Edâhî, 1) 25
26 »ا ل م س ل م م ن س ل م الن اس م ن ل س ان ه و ي د ه و ال م ؤ م ن م ن أ م ن ه الن اس ع ل د م ائ ه م و أ م و ال ه م.«Müslüman, dilinden ve elinden insanların selâmette olduğu kişidir. Mümin ise insanların canları ve malları konusunda (kendilerine zarar vermeyeceğinden) emin oldukları kişidir. (Nesâî, Îmân ve şerâiuh, 8) 26
27 »ل ي ؤ م ن أ ح د ك م ح ت أ ك ون أ ح ب إ ل ي ه م ن و ال د ه و و ل د ه و الن اس أ ج ع ني.«Sizden biriniz, beni anne-babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiş olmaz. (Buhârî, Îmân, 8) 27
28 »... م ن غ ش ن ا ف ل ي س م ن ا.«Bizi aldatan, bizden değildir. (Müslim, Îmân, 164) 28
29 »م ا م ن ع ب د اس ت ع اه الل ر ع ي ة ف ل م ي ط ه ا ب ن ص يح ة )إ ل ) ل م ي د ر ائ ة ال ج ن ة.«Allah ın kendisine yöneticilik verip de yönettiği kimseleri sadakat ve samimiyetle koruyup gözetmeyen kimse, cennetin kokusunu alamaz. (Buhârî, Ahkâm, 8) 29
30 »ق ال الل ع ز و ج ل : إ ذ ا ه م ع ب د ى ب س ن ة و ل م ي ع م ل ه ا ك ت ب ت ه ا ل ه ح س ن ة ف إ ن ع م ل ه ا ك ت ب ت ه ا ع ش ر ح س ن ات إ ل ى س ب ع م ائ ة ض ع ف و إ ذ ا ه م ب س ي ئ ة و ل م ي ع م ل ه ا ل م أ ك ت ب ه ا ع ل ي ه ف إ ن ع م ل ه ا ك ت ب ت ه ا س ي ئ ة و اح د ة.«İzzet ve celâl sahibi Allah şöyle buyurdu: Kulum iyi bir iş yapmaya niyet eder de yapmazsa ona bir iyilik (sevabı) yazarım. Ama onu yaparsa on kattan yedi yüz kata kadar iyilik (sevabı) yazarım. Eğer (kulum) bir kötülük yapmaya niyet eder de yapmazsa onu (bir günah olarak) yazmam. Fakat onu yaparsa ona bir kötülük (günahı) yazarım. (Müslim, Îmân, 204) 30
31 »أ س ع د الن اس ب ش ف اع ت ي و م الق ي ام ة م ن ق ال ل إ ل ه إ ل الل خ ال ص ا م ن ق ل ب ه أ و ن ف س ه.«Kıyamet gününde şefaatimle en fazla mesut olacak kişi, tüm kalbiyle veya gönülden Lâ ilâhe illâllah (Allah tan başka ilâh yoktur.) diyen kişidir. (Buhârî, İlim, 33) 31
32 »ق ال الل ت ب ار ك و ت ع ال ى: أ ن ا أ غ ن الش ر ك اء ع ن الش ر ك م ن ع م ل ع م ل أ ش ر ك ف يه م ع ي غ ي ى ت ر ك ت ه و ش ر ك ه.«Yüce Allah: Ben şirk konusunda kendisine ortak koşulanların en uzak (ve yüce) olanıyım. Her kim bir amel işler de benimle birlikte başkasını ona ortak ederse onu şirkiyle baş başa bırakırım. buyurdu. (Müslim, Zühd, 46) 32
33 »أ خ ل ص د ين ك ي ك ف ك ال ع م ل ال ق ل يل.«Dininde ihlâslı ol. O zaman sana az amel de yeter. (Hâkim, Müstedrek, VIII, 2797 (4/306) 33
34 «ق ل : آم ن ت ب الل ف اس ت ق م.«Allah a inandım de, sonra da dosdoğru ol! (Müslim, Îmân, 62) 34
35 » إ ن ق د ر ت أ ن ت ص ب ح و ت م س ى ل ي س ف ى ق ل ب ك غ ش ل ح د ف اف ع ل ي ا ب ن و ذ ل ك م ن س ن ت و م ن أ ح ي ا س ن ت ف ق د أ ح ب ن و م ن أ ح ب ن ك ان م ع ى ف ى ال ج ن ة.«Kalbinde herhangi birine karşı bir aldatma (samimiyetsizlik) bulunmadan sabahlayabilecek ya da akşamlayabileceksen, bunu yap! Yavrucuğum! İşte bu benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimi yaşatırsa, beni sevmiş demektir. Kim de beni severse, cennette benimle birlikte olur. (Tirmizî, İlim, 16) 35
36 »م ن س أ ل الل الش ه اد ة ب ص د ق ب ل غ ه الل م ن از ل الش ه د اء و إ ن م ات ع ل ف ر اش ه.«Kim içtenlikle Allah tan şehit olmayı dilerse yatağı üzerinde bile ölse Allah onu şehitlerin makamlarına ulaştırır. (Müslim, İmâre, 157) 36
37 »م ن أ ح ب لل و أ ب غ ض لل و أ ع ط ى لل و م ن ع لل ف ق د اس ت ك م ل ال يم ان.«Kim Allah için sever, Allah için nefret eder, Allah için verir, Allah için engel olursa, imanını kemale erdirmiş olur. (Ebû Dâvûd, Sünne, 15) 37
38 »م ن ال ت م س ر ض اء الل ب س خ ط الن اس ك ف اه الل م ؤ ن ة الن اس و م ن ال ت م س ر ض اء الن اس ب س خ ط الل و ك ل ه الل إ ل ى الن اس.«Kim, insanların hoşnutsuzluğuna rağmen Allah ın rızasını kazanmayı isterse, Allah onu insanların sıkıntılarından kurtarır. Kim de Allah ın hoşnutsuzluğuna rağmen insanların hoşnutluğunu kazanmak isterse, Allah insanları ona musallat eder. (Tirmizî, Zühd, 64) 38
39 »خ ي ال ك س ب ك س ب ي د ال ع ام ل إ ذ ا ن ص ح.«Kazancın en hayırlısı, samimi olduğu takdirde çalışanın kendi eliyle kazandığıdır. (İbn Hanbel, II, 334) 39
40 ق ال ر س ول الل ص ل الل ع ل ي ه و س ل م : «إ ن أ خ و ف م ا أ خ اف ع ل ي ك م الش ر ك ال ص غ ر «ق ال وا: ي ا ر س ول الل و م ا الش ر ك ال ص غ ر ق ال :»الر ي اء.«Resûlullah (s.a.s.), Sizin hakkınızda en çok korktuğum şey küçük şirktir. dedi. Yâ Resûlallah! Küçük şirk nedir? diye sordular. Resûlullah (s.a.s.), Riyadır. buyurdu. (İbn Hanbel, V, 429) 40

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...