BÖLÜM 2
BİR ÖNCEKİ YAZIMIZDA ATATÜRK'ÜN, YENİ TÜRK DEVLETİ HÜKÛMETİNİN İCRÂ ESASLARINI, MEŞVERET- ADÂLET-ULÜLEMRE İTAAT OLARAK KOYDUĞUNU BELİRTMİŞ, VE ŞU SÖZÜNÜ NAKLETMİŞTİK:
YANİ HÜKÛMET GERÇEK UZMANLARA DANIŞMADAN, BİR MESELEYİ EN İYİ ŞEKİLDE İNCELETMEDEN KARAR ALAMAZ... ALIRSA BU MEŞRÛ OLMAZ!.. MEŞRÛ OLMAYINCA, HAKKA-HUKUKA, DİNE UYMAZ, ÂDİL OLMAZ!.. ÂDİL OLMAYINCA HALKIN O KARARA UYMASI BEKLENEMEZ!.. DEVLET BÜYÜKLERİNE, ÂMİRE SAYGI KALMAZ, TOPLUMUN DÜZENİ BOZULUR!..
BU HUSUS SÂDECE MÜSLÜMAN ÜLKELER İÇİN DEĞİL; BÜTÜN ÜLKELER İÇİN GEÇERLİ BİR HUSUSTUR. O YÜZDENDİR Kİ, BATILILAR, BİZDEN DAHA FAZLA DANIŞMAYA, ARAŞTIRMAYA VE HALKIN TEPKİLERİNE ÖNEM VEREN MİLLETLER, BİZİM ŞU ANDAKİ DEVLET YAPIMIZDAN DAHA SAĞLAM BİR YAPIYA SAHİPTİRLER!..
BU KONU ÜZERİNDE DURACAĞIZ… AMA ÖNCE SORALIM:
SİZ ATATÜRK'ÜN CÂMİDE MİNBERE ÇIKIP HUTBE OKUDUĞUNU DUYMUŞ MUYDUNUZ?
PEKİ, BU HUTBEDE KUR'AN-I KERİM'İ "MÜSLÜMANLARIN ANAYASASI" İLÂN ETTİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
YİNE BU HUTBEDE, “HUTBENİN DEVLET REİSİ ADINA YAPILDIĞINI, VE DEVLET-MİLLET İŞLERİ İLE İLGİLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİĞİNİ” BİLİYOR MUYDUNUZ?
ŞİMDİ AŞAĞIDA MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK'ÜN BALIKESİR ZAĞANOS PAŞA CÂMİİ'NDE OKUDUĞU HUTBEYİ NAKLEDECEĞİZ... ATATÜRK'ÜN ALLAH'TAN, İSLÂMİYET'TEN, HZ. MUHAMMED'DEN, KUR'AN-I KERİM'DEN NASIL BÜYÜK BİR SAYGI İLE SÖZ ETTİĞİNE, DİKKATİNİZİ ÇEKMEK İSTERİZ.
MUSTAFA KEMÂL ATATÜRK'ÜN 7.2.1923 TARİHİNDE OKUDUĞU HUTBE :
-"EY MİLLET!..ALLAH BİRDİR!... ŞÂNI BÜYÜKTÜR. ALLAH'IN SELÂMETİ, ATÎFETİ, VE HAYRI ÜZERİNİZE OLSUN!.."
- "PEYGAMBERİMİZ EFENDİMİZ HAZRETLERİ, CENÂB-I HAK TARAFINDAN İNSANLARA HAKÂYİK-İ DİNÎYE'Yİ (DİNÎ GERÇEKLERİ) TEBLİĞ İLE RESUL OLMUŞTUR. KAANUN-U ESÂSÎ'Sİ (ANAYASASI) CÜMLEMİZE MÂLÛMDUR Kİ, KUR'AN-I AZÎMÜŞŞÂN'DAKİ HUSUSTUR."
- "İNSANLARA FEYZ VERMİŞ OLAN DİNİMİZ, SON DİN'DİR. EKMEL (EN OLGUN) DİN'DİR!. ÇÜNKÜ DİNİMİZ AKLA, MANTIĞA VE HAKİKATE TAMÂMEN (UYGUN) TEVÂKUF VE TETÂBUK EDİYOR... EĞER AKLA, MANTIĞA VE HAKİKATE TEVÂKUF ETMEMİŞ OLSAYDI, BUNUNLA DİĞER KAVÂNIN-İ TABİİYE-Yİ İLÂHİYE BEYNİNDE TEZAT OLMASI İCÂB EDERDİ." (AKLA UYGUN OLMASAYDI, DİNİMİZLE DİĞER İLÂHÎ TABİAT KÂNUNLARI ARASINDA ÇELİŞKİ OLMASI GEREKİRDİ.)
- "ARKADAŞLAR, CENÂB-I PEYGAMBER MESÂİSİNDE İKİ DÂRA, İKİ HÂNEYE MÂLİK BULUNUYORDU.... BİRİ KENDİ HÂNESİ, DİĞERİ ALLAH'IN EVİ İDİ. MİLLET İŞLERİNİ ALLAH EVİ'NDE (YANİ MESCİTTE, CÂMİDE) YAPARDI!..."
- "HAZRET-İ PEYGAMBER'İN İSR-İ MÜBÂREKLERİNE İKTİFÂEN (YÂNİ GÖSTERDİKLERİ MÜBÂREK YOLU, USÛLÜ TAKİP EDEREK) BU DAKİKADA MİLLETİMİZ HÂL VE İSTİKBÂLİNE AİT HUSUSÂTI GÖRÜŞMEK MAKSADİYLE BU DÂR-I KUDSÎDE (KUTSAL YERDE) ALLAH'IN HUZURUNDA BULUNUYORUZ."
BU NOKTADA KISACA DURUP, ATATÜRK'ÜN DEDİKLERİNİ BİR TEKRARLIYALIM:
- "PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED YÜCE ALLAH TARAFINDAN BİZE DİNÎ HAKİKATLERİ BİLDİRMEK İÇİN GÖNDERİLMİŞ BİR ELÇİDİR. ONUN VE BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN ANAYASASI, YÜCE KUR'AN'DAKİ ESASLARDIR!"
-" BİZİM DİNİMİZ SON DİNDİR!.. BU YÜZDEN DE EN MÜKEMMEL, KEMÂLE ERMİŞ, KUSURU NOKSANI OLMAYAN DİNDİR. TAMAMEN AKLA VE İLME UYGUNDUR.. UYGUN OLMASAYDI, ALLAH'IN KOYDUĞU VE TABİATTA GÖRDÜĞÜMÜZ KÂNUNLARA TERS DÜŞERDİ!.."
- "PEYGAMBERİMİZİN İKİ EVİ VARDI. BİRİNDE YER İÇER, YATAR KALKARDI. DİĞERİ İSE ALLAH'IN EVİ MESCİTTİ, ORADA DA MİLLET-DEVLET İŞLERİNİ GÖRÜRDÜ. NEDEN?.. ÇÜNKÜ ALLAH'IN EVİNDE KÖTÜ ŞEY DÜŞÜNÜLMEZ. ALLAH'IN EVİNDE HERKES ALLAH'IN HUZURUNDA OLDUĞUNU BİLİR, HAKSIZLIK YAPMAZ.... VE KENDİNİ DEĞİL, MİLLETİ DÜŞÜNÜR!.. "
- "ŞİMDİ BİZ DE PEYGAMBERİMİZİN SÜNNETİNE UYARAK, GÖSTERDİĞİ YOLDAN GİDEREK, ONUN GİBİ BURADA, BU CÂMİDE MİLLETİMİZİN MESELELERİNİ, İÇİNDE BULUNDUĞU DURUMU, GELECEĞİNİ KONUŞACAĞIZ."
YAA!.. GÖRDÜNÜZ MÜ?.. RAHMETLİ ATATÜRK KUR'AN NEYMİŞ, SÜNNET NEYMİŞ, NASIL BİLİYOR!.. VE GEREKTİĞİ YERDE NASIL ONLARI DEĞERLENDİRİYOR!.. ASLA KENDİNDEN SONRA GELEN POLİTİKACILAR GİBİ DİNİ İSTİSMAR ETMEDEN, MÜSLÜMANLIK, ŞEYHLİK, HOCALIK TASLAMADAN NASIL DİNİN GEREKLERİNİ YERİNE GETİRİYOR!.. BÖYLE BİR İNSAN DİNSİZ OLABİLİR Mİ?..
DEVAM EDELİM:
- "EFENDİLER!.. CÂMİLER, BİRBİRİMİZİN YÜZÜNE BAKMAKSIZIN, YATIP KALKMAK İÇİN YAPILMAMIŞTIR. CÂMİLER, İTAAT VE İBÂDET İLE BERABER, DİN VE DÜNYA İÇİN NELER YAPILMAK LÂZIM GELDİĞİNİ DÜŞÜNME, YÂNİ MEŞVERET İÇİN YAPILMIŞTIR."
- "MİLLET İŞLERİNDE HER FERDİN ZİHNİ, BAŞLIBAŞINA BULUNMAK ELZEMDİR."
DAYANAMAYIP YİNE ARAYA GİRECEĞİZ... ATATÜRK DİYOR Kİ:
- "CÂMİLER MÜSLÜMANLARIN BİRBİRLERİYLE FİKİR ALIŞVERİŞİ YAPTIĞI, İÇİNDE BULUNDUĞU KÖYÜN, MAHALLENİN PROBLEMLERİNİ ÇÖZDÜĞÜ, CEMAATİN SORUNLARININ BİRLİKTE HÂLLEDİLDİĞİ, MİLLET MEMLEKET MESELELERİNDEN HABERDÂR EDİLDİĞİ YERDİR!. ASLA SADECE NAMAZ KILMAK İÇİN YAPILMAMIŞLARDIR!.. ÇÜNKÜ NAMAZ, HER YERDE KILINIR!"
- "EĞER ÖYLE OLSAYDI, PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED DÜNYA İŞLERİNİ, DEVLET-MİLLET MESELELERİNİ CÂMİDE GÖRÜŞMEZDİ!"
- "BU BAKIMDAN (SİZİN ŞİMDİ YAPTIĞINIZ GİBİ), CÂMİLERİ SIRF NAMAZ VAKTİ AÇIP, SONRA DA ÜZERİNE KİLİT VURMANIZ SON DERECE YANLIŞTIR. İSLÂM'A AYKIRIDIR!.."
- "CÂMİ, GECE GÜNDÜZ BÜTÜN MÜSLÜMANLARA AÇIK OLMALIDIR. İNSANLAR ORADA BİR ARAYA GELİP HEM DİNÎ EKSİKLİKLERİNİ TAMAMLIYABİLMELİ, HEM DE ALLAH'IN HUZURUNDA KİNSİZ, GAREZSİZ, İHTİRASSIZ, ARTNİYET OLMADAN BİRBİRLERİYLE OLAN MESELELERİNİ HÂLLEDEBİLMELİ... ARALARINDA YARDIMA MUHTAÇ OLANLARI TESBİT EDİP, ONLARA EL UZATMALI... "
- "CÂMİDE, ALLAH'IN HUZURUNDA, ZENGİN-FAKİR, OKUMUŞ-CÂHİL, DOST-DÜŞMAN NASIL FARK GÖZETMEDEN SAF TUTUYORSA; NAMAZDAN ÖNCE VEYA SONRA KENDİ ARALARINDA DA ÖYLE SOHBET EDEBİLMELİ. PARTİ, MEZHEP AYIRIMI YAPMADAN MESELELERİ MÜZÂKERE EDEBİLMELİ, ARADAKİ DÜŞMANLIKLARI KALDIRIP, ORTAK GÖRÜŞLERE VARABİLMELİ..."
- "EĞER BU SOHBET-MEŞVERET ORTAMINI CÂMİDE KURMAZSANIZ, MİLLET KAHVEHÂNEYE, MEYHÂNEYE DADANIR... BUNDAN DA ANCAK KAHVE SOHBETİ, İÇKİ MUHABBETİ DOĞAR!"
- "(YİNE ŞİMDİLERDE YAPTIĞINIZ GİBİ) CÂMİDE BİRİNİN MİKROFONU KAPMASI VE "VAAZ VERİYORUM" İDDİASIYLA SÂDECE ONUN KONUŞMASI YANLIŞTIR!.. İSLÂM'A AYKIRIDIR... CÂMİDEKİ MEŞVERETİ BİR KİŞİ YÖNETEBİLİR, AMA BU SÂDECE ONUN KONUŞMASI ANLAMINA GELMEZ. SAYGI VE EDEP DÂİRESİNDE HERKES SÖZ ALIP, FİKRİNİ DİLE GETİREBİLMELİDİR. CEMAAT İŞLERİNDE, MİLLET İŞLERİNDE HER BİR FERDİN GÖRÜŞÜ, EN AZ DİĞERİ KADAR ÖNEMLİDİR, GEREKLİDİR."
- "PEYGAMBERİMİZ ÖYLE YAPARDI… HATTÂ BİR GÜN ZENGİNLER İLE KONUŞURKEN, MESCİTTEN İÇERİ KÖR BİR ZAT GİRMİŞ, LÂFA DALMIŞ, PEYGAMBERİMİZİN CANI SIKILARAK, YÜZÜNÜ BURUŞTURMUŞTU DA, BU DAVRANIŞININ YANLIŞ OLDUĞUNU GÖSTERMEK ÜZERE KOCA
"ABESE-ASIK SURATLI" SÛRESİ İNMİŞTİ!.. HZ. MUHAMMED O GÜNDEN SONRA HİÇ BİR KİMSEYİ DİNLEMEDEN GEÇMEMİŞTİ… O ZÂTI HER GÖRDÜĞÜNDE DE, 'EY KENDİSİNE DAVRANIŞIM YÜZÜNDEN TANRI'NIN BENİ AZARLADIĞI KİŞİ!' DİYEREK SELÂMLAMIŞTI!"
ATATÜRK BUNLARI DEMEK İSTİYOR!.. "SÜNNET, SÜNNET" DİYE ORTALIĞI BİRBİRİNE KATANLARI, EN ÖNEMLİ SÜNNETLERDEN BİRİ OLAN "ALLAH'IN EVİNİ KULLANIŞ USÛLÜ"NE UYMAK KONUSUNDA UYARIYOR!..
DEVAM EDELİM:
- "İŞTE BİZ BURADA DİN VE DÜNYA İÇİN, İSTİKBÂL VE İSTİKLÂLİMİZ İÇİN, BİLHASSA HÂKİMİYETİMİZ İÇİN NELER DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ MEYDANA KOYALIM."
-"BEN YALNIZ KENDİ DÜŞÜNCEMİ SÖYLEMEK İSTEMİYORUM. HEPİNİZİN DÜŞÜNDÜKLERİNİZİ ANLAMAK İSTİYORUM. ÂMÂL-I MİLLİYE (MİLLÎ İŞLER), İRÂDE-İ MİLLİYE YALNIZ BİR ŞAHSIN DÜŞÜNMESİNDEN DEĞİL, BİLUMUM EFRÂD-I MİLLETİN (BÜTÜN MİLLET FERTLERİNİN) ARZULARININ, EMELLERİNİN MUHASSALASINDAN (TOPLAMINDAN) İBÂRETTİR!.."
- "BİNÂENALEYH, NE ÖĞRENMEK, NE SORMAK İSTİYORSANIZ SERBESTÇE SORMANIZI RİCA EDERİM. "
BU DÂVET ÜZERİNE CEMAATTEN BÜYÜK BİR HARÂRET VE HEYECANLA SORULAR GELİYOR... CEMAATİN ÇOĞU, O TARİHE KADAR CUM'A NAMAZLARINDA, BAYRAM NAMAZLARINDA OKUNAN ARAPÇA HUTBELERDEN BİR ŞEY ANLAMADIKLARINI SÖYLÜYORLAR... SONRA ATATÜRK ŞÖYLE DEVAM EDİYOR:
- "HUTBELER HAKKINDA İRÂDEDİLEN SUALLERDEN ANLIYORUM Kİ, BUGÜNKÜ HUTBELERİN TARZI, MİLLETİMİZİN HİSSİYÂT-I FİKRİYESİ VE LİSÂNI İLE, VE İHTİYACAT-I MEDENİYYE İLE MÜTENÂSİP GÖRÜLMEMEKTEDİR."
YÂNİ, CÂMİLERDE OKUNAN HUTBELER MİLLETİN HİSSİYÂTINA, FİKRİYÂTINA, LİSÂNINA, VE GÜNÜN İHTİYAÇLARINA UYGUN DEĞİL... NİYE?.. ÇÜNKÜ YÜZLERCE YIL ÖNCE OKUNMUŞ HUTBELER TEKRAR EDİLİYOR.
DEVAM EDELİM:
- "EFENDİLER!.. HUTBE DEMEK, NÂSA (İNSANLARA) HİTÂP ETMEK, YÂNİ SÖZ SÖYLEMEK DEMEKTİR!"
- "BUNDAN BİR TAKIM MEFHUM VE MÂNÂLAR İSTİHRAÇ EDİLMEMELİDİR. (YÂNİ SÖZ SÖYLEMENİN DIŞINDA BİR TAKIM KUTSAL ANLAMLAR YÜKLEMENİN MÂNÂSI YOKTUR) HUTBEYİ İRÂD EDEN HATİPTİR, YÂNİ SÖZ SÖYLİYENDİR."
- "BİLİYORUZ Kİ, HAZRET-İ MUHAMMED, ZAMÂN-I SAADETLERİNDE HUTBEYİ KENDİSİ İRÂD EDERLERDİ... GEREK PEYGAMBER EFENDİMİZ, VE GEREK HÜLEFÂ-YI RÂŞİDÎN'İN (İLK 4 HALİFENİN) HUTBELERİNİ OKUYACAK OLURSANIZ GÖRÜRSÜNÜZ Kİ, SÖYLEDİĞİ ŞEYLER O GÜNÜN MESELELERİDİR... O GÜNÜN ASKERÎ, İDÂRÎ MÂLÎ VE SİYÂSÎ, İÇTİMÂÎ HUSUSTADIR."
YÂNİ, PEYGAMBERİMİZ VE ONUN YOLUNDAN GİDEN HZ. EBUBEKİR, HZ. ÖMER, HZ. OSMAN VE HZ. ALİ HALKA KENDİLERİ HİTÂP EDER, VE O GÜNÜN PROBLEMLERİNİ ELE ALIRLAR, KENDİ GÖRÜŞLERİNİ BELİRTİRLER, SONRA DA CEMAATİ DİNLER, BİR KARARA VARIRLARDI. CÂMİLER BUNUN İÇİN KULLANILIR, HUTBELER BUNUN İÇİN YAPILIRDI.
HUTBE, YÂNİ BU TARZ BİR GÖRÜŞME, HAFTADA BİR GÜN, CUM'A NAMAZINDA FARZDIR... YÂNİ MÜSLÜMANLAR EN AZ HAFTADA BİR KERE MAHALLÎ SORUNLARI, MEMLEKET MESELELERİNDEN HABERDÂR EDİLMELİ, SORULARI VARSA, CEVAPLANDIRILMALI, GÖRÜŞLERİ ALINMALIDIR!..
- "ÜMMET-İ İSLÂMİYE TEKESSÜR (MÜSLÜMAN NÜFUS ÇOĞALINCA) VE MEMÂLİK-İ İSLÂMİYE TEVASSUA BAŞLAYINCA (İSLÂM MEMLEKETİ GENİŞLEYİNCE), CENÂB-I PEYGAMBER'İN VE
HÜLEFÂ-YI RÂŞİDÎN'İN HUTBEYİ HER YERDE BİZZAT KENDİLERİNİN İRÂD ETMELERİNE İMKÂN KALMADIĞINDAN; HALKA SÖYLEMEK İSTEDİKLERİ ŞEYLERİ MİNBER-İ ŞERİFTE VE MEYDANLARDA ORTAYA ÇIKAR, HALKI TENVİR VE İRŞAT İÇİN NE SÖYLEMEK LÂZIMSA SÖYLERLERDİ."
YÂNİ, MÜSLÜMAN HALKIN TÜMÜ TEK BİR CÂMİYE SIĞMAZ OLUNCA, PEYGAMBERİMİZ VE DÖRT BÜYÜK HALİFE KENDİLERİ MEYDANLARDA KONUŞTULAR... CÂMİLERDE DE TÂYİN EDİLEN KİŞİLER ONLAR ADINA KONUŞUR OLDULAR... HALİFE ADINA HUTBE OKUNMASI ÂDETİ BÖYLE BAŞLADI.
- " BU TARZIN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN BİR ŞART LÂZIMDI. O DA MİLLETİN REİSİ OLAN ZATIN HALKA DOĞRUYU SÖYLEMESİ, HALKI DİNLEMESİ VE HALKI ALDATMAMASI!.."
PEYGAMBER'DEN VE DÖRT HALİFEDEN SONRA BU UYGULAMANIN SÜNNETE UYGUN DEVAM EDEBİLMESİ İÇİN, İSLÂM DEVLETİ'NİN BAŞINA GEÇENLERİN HALKI KANDIRMAMASI, BÖLÜCÜLÜK YAPMAMASI, DİNİ KENDİ ŞAHSI İÇİN İSTİSMAR ETMEMESİ GEREKİRDİ.
MAALESEF MUAVİYE'NİN HALİFELİĞİ İLE İŞTE BU SON DERECE YARARLI UYGULAMA BOZULMUŞTUR. MUAVİYE, YEZİD VE ONDAN SONRA GELEN BAZI EMEVÎ HALİFELER, HUTBEDE
EHL-İ BEYT'E, YÂNİ HZ. MUHAMMED'İN SOYUNA KÜFÜR ETMEYİ, LÂNET OKUMAYI ÂDET EDİNMİŞLERDİR!
DÜŞÜNEBİLİYOR MUSUNUZ, CÂMİYE İBÂDET İÇİN GİDİYORSUNUZ... SONRA MEMLEKET MESELELERİNİ GÖRÜŞMEK İÇİN HUTBEYİ BEKLİYORSUNUZ. HUTBEDE MUAVİYE İLE ALİ, YEZİD İLE HÜSEYİN ARASINDAKİ HİLÂFET MÜCADELESİNDEN DOLAYI, BİR ALAY KÜFÜR İŞİTİYORSUNUZ!..
AYNI ŞEY ZAMANIMIZDA DA OLMAKTA!.. BAZI TARİKAT MENSUBU İMAMLAR, HATİPLER, VÂİZLER CAMİDE HALKI AYDINLATACAKLARINA POLİTİKA YAPIP, ŞU PARTİYE, BU KİŞİYE ÇATMAKTALAR!..
BUNLARIN TÜMÜ İSLÂM'A AYKIRIDIR!.. NİTEKİM, BU YÜZDEN ALİ SOYU EMEVÎLER ZAMANINDA CÂMİYE GİTMEMEYE BAŞLAMIŞ, NAMAZLARINI HEP EVDE KILMIŞLARDIR... BU HUSUS, ZAMAN İÇİNDE ÂLEVİLERE, "NAMAZ KILMAMA" VE "BİZİM NAMAZIMIZ ALİ TARAFINDAN KILINDI, DEME" ŞEKLİNDE YANSIMIŞTIR.
ATATÜRK'ÜN CÂMİNİN KİŞİSEL POLİTİKADAN, YALANDAN, DOLANDAN, HALKI KANDIRMADAN ARINDIRILMASI; HALKIN TEK BİR İNANÇ VE MİLLÎ SİYÂSET ETRAFINDA TOPLANMASI HUSUSUNDAKİ TESBİTİ, GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİDİR. ONDAN BAŞKA DA MESELEYE BÖYLE BAKAN, CUMHURİYET TARİHİNDE HİÇ KİMSE GELMEMİŞTİR!
DEVAM EDELİM:
- "HALKI AHVÂL-İ UMUMİYEDEN (GENEL DURUMDAN) HABERDÂR ETMEK, SON DERECE HÂİZ-İ EHEMMİYETTİR!.. (ÖNEMLİDİR) ÇÜNKÜ HER ŞEY AÇIK SÖYLENDİĞİ ZAMAN HALKIN DIMAĞI (BEYNİ) HÂL-I FAALİYETTE BULUNACAK, (KAFASI ÇALIŞACAK) İYİ ŞEYLER YAPACAK VE MİLLETİN ZARARINA OLAN ŞEYLERİ REDDEDEREK, ŞUNUN VEYA BUNUN ARKASINDAN GİTMEYECEKTİR!.."
- "ANCAK (SONRADAN GELENLER) MİLLETE AİT OLAN İŞLERİ MİLLETTEN GİZLİ ETTİLER. "
- "HUTBELERİN HALKIN ANLIYAMIYACAĞI BİR LİSANDA OLMASI, VE ONLARIN BUGÜNKÜ İCÂBAT VE İHTİYAÇLARIMIZA TEMAS ETMEMESİ, HALİFE VE PADİŞAH NÂMINI TAŞIYAN MÜSTEBİTLERİN (ZORBALARIN) ARKASINDA KÖLE GİBİ GİTMEYE MECBUR EDİLMEK İÇİNDİ."
ATATÜRK, BURADA BİRAZ ABARTMIŞ... HUTBELERİN ARAPÇA OLMASI ELBETTE HATÂ İDİ. HEM MEMLEKET MESELESİNİ KONUŞACAKSIN, HEM DE HALKIN ANLAMIYACAĞI BİR DİL KULLANACAKSIN… BU MESELÂ PİMPİRİK ECEVİT'İN DÜŞÜNCELERİNİ SANSKRİTÇE DİLE GETİRMESİNE BENZER… ELBETTE Kİ, KABUL EDİLEMEZ!..
ANCAK ARAPÇA HUTBE OKUNMASINDA BİR KASIT YOKTU. EMEVÎLER, ABBASÎLER, FATIMÎLER, ENDÜLÜS EMEVÎLERİ, KÖLEMEN HALİFELERİ HEP ARAP İDİ… HUTBELERİ DE TABİATİYLE ARAPÇA İDİ… AYNI BÖLGELERDE KURULAN SELÇUKLU VE OSMANLI DEVLETİ HÜKÜMDARLARININ ARAPÇA'YI DİN DİLİ OLARAK KULLANMASI O TARİHLERDE SON DERECE NORMÂLDİ. OKUMUŞLAR ARAPÇA BİLİYORDU. CÂHİL HALK İSE ZÂTEN TÜRKÇE'Yİ BİLE DOĞRU DÜRÜST BİLMİYORDU.
BUNDA BİR KASITTAN ZİYÂDE, ARAPÇA'YA KARŞI DUYULAN BİR SAYGI SÖZ KONUSUDUR... AMA ORTADA YANLIŞ BİR UYGULAMA, BİR İHMAL, HATTÂ İSLÂM'A AYKIRI BİR DURUM OLDUĞUNU DA KABUL ETMEK GEREKİR.
ATATÜRK'ÜN BÜTÜN OSMANLI HALİFE VE HÜKÜMDÂRLARINI ZORBA OLARAK NİTELENDİRMEDİĞİNİ, HATTÂ DEVLET YÖNETİM ŞEKLİNİ METHETTİĞİNİ BİLİYORUZ. HEMEN
ÜÇ DEĞERLENDİRMESİNİ VERELİM Kİ, ATATÜRK'Ü SELÇUKLU VE OSMANLI DÜŞMANI GÖSTERİP, CUMHURİYETTEN ÖNCEKİ TÜRK TÂRİHİNİ YOK SAYMAK İSTEYEN ARTNİYETLİLERİ CEVAPLANDIRMIŞ OLALIM:
1 - "BASİT SALLARLA ANADOLU'DAN RUMELİ'YE GEÇEN, VE İSLÂM'I TÂ VİYANA KAPILARINA KADAR GÖTÜREN TÜRK KAHRAMANLARIYDI! BİR İHÂNETE (KIRIM HANI'NIN İHÂNETİ) UĞRAMASALARDI, TÜRK'ÜN GÜCÜNÜ ÇOK DAHA İLERİLERE (TÂ ROMA'YA) GÖTÜREBİLİRLERDİ!"
2- "CİHAN TÂRİHİNDE BİR CENGİZ, BİR SELÇUK, BİR OSMANLI DEVLETİ VE BUNLARIN HEPSİNİ HADİSELERDE TECRÜBE EYLİYEN TÜRK MİLLETİ, BU DEFA DOĞRUDAN DOĞRUYA KENDİ NÂM VE SIFATINDA BİR DEVLET TESİS EDEREK YERİNİ ALDI!"
ÜÇÜNCÜSÜ İSE, KÖŞKTEKİ "HAMMER TÂRİHİ" KİTABININ İÇİNE ATATÜRK'ÜN DÜŞTÜĞÜ NOT!.. ATATÜRK KİTAPTA, "OSMANLILAR MEVCUT ŞARTLARIN İMKÂNLARI İLE ANADOLU'DA YERLEŞTİLER VE GENİŞLİYEREK BİR DEVLET KURDULAR,” CÜMLESİNİ OKUYUNCA SİNİRLENMİŞ VE:
3 - " HAYIR!.. YANLIŞ!.. HATÂ!.. TÂRİH BÖYLE YAZILMAZ!.. BU ADAM KAYI AŞİRETİ'NİN ANADOLU'DA MİLLÎ İKTİDARI SELÇUKLULAR'DAN DEVRALDIĞINI YA BİLMİYOR, YA DA KASTEN İNKÂR EDİYOR!.. ANADOLU BİNLERCE YILLIK TÜRK VATANIDIR!”
YAZMIŞ!.. YÂNİ BİZİM DEVLET 75 YILLIK FALAN DEĞİL!.. 900 YILLIK SELÇUKLU-OSMANLI-TÜRKİYE CUMHURİYETİ ZİNCİRİNİN SON HALKASI!.. DAHA ÖNCESİ GÖK-TÜRKLER'E, HUNLAR'A, İSKİTLER'E, HATTÂ SÜMERLER'E UZANIR...
KONUMUZA DÖNERSEK, ATATÜRK SALTANATI KALDIRDIĞI O GÜNLERDE (1923), ELBETTE Kİ HEM HALKTAN DESTEK İSTEYİP, HEM DE YURT DIŞINA SÜRDÜĞÜ PÂDİŞAHI, HALİFEYİ METHEDEMEZDİ!..
DEVAM EDELİM:
- " HUTBEDEN MAKSAT, AHÂLİNİN TENVİR VE İRŞADIDIR!..(AYDINLATILMASI VE BİLGİLENDİRİLMESİ) BAŞKA ŞEY DEĞİLDİR. 100, 200, 1000 SENE EVVELKİ HUTBELERİ OKUMAK, İNSANLARI CEHL VE GAFLET İÇİNDE BIRAKMAK DEMEKTİR. HUTEBATIN HER HALDE NÂSIN KULLANDIĞI LİSANDA GÖRÜŞMESİ ELZEMDİR."
- "GEÇEN SENE MİLLET MECLİSİ'NDE İRÂD ETTİĞİM BİR NUTUKTA DEMİŞTİM Kİ:
- "BÖYLE OLABİLMEK İÇİN MİMBERLERDEN AKSEDECEK SÖZLERİN BİLİNMESİ VE ANLAŞILMASI VE HAKÂYIK-I FENNİYE (TEKNOLOJİK GERÇEKLERE) VE İLMİYEYE MUTÂBIK OLMASI LÂZIMDIR. HÜTEBÂ-YI KİRÂMIN (HİTÂP EDEN DEĞERLİ KİŞİLERİN) AHVÂL-İ SİYÂSîYE (SİYÂSÎ DURUM VE ŞARTLAR), AHVÂL-İ İÇTİMÂÎYE VE MEDENÎYEYİ HER GÜN TAKİP ETMELERİ ZARURİDİR!.. BUNLAR BİLİNMEDİĞİ TAKDİRDE, HALKA YANLIŞ TELKİNAT VERİLMİŞ OLUR."
- "BİNÂENALEYH, HUTBELER TAMÂMEN TÜRKÇE VE İCÂBAT-I ZAMAN'A MUVÂFIK (UYGUN) OLMALIDIR VE OLACAKTIR. "
YAA!.. İŞTE BÖYLE... BU HUTBEDEN KISA BİR ZAMAN SONRA HUTBELER HALKIN ANLIYACAĞI TARZDA, TÜRKÇE OKUNMAYA BAŞLADI!..
ANCAK BİR HUSUS EKSİK KALDI... ONU DA SİZİN DÜŞÜNÜP BULMANIZI BEKLİYORUZ!
BU HUTBE, ATATÜRK'ÜN TAKİYYE YAPMADIĞININ DELİLİDİR!.. ÇÜNKÜ O TÂRİHTE ZAFER KAZANILMIŞ, SAVAŞ SONA ERMİŞ HATTÂ BARIŞ GÖRÜŞMELERİ BAŞLAMIŞTIR!. PÂDİŞAH YURT DIŞINA KAÇMIŞ, SALTANAT KALDIRILMIŞTIR!.. HALİFEYİ DE MECLİS TAYİN ETMİŞTİR.
ATATÜRK HALİFE SEÇİŞLERİNDEKİ AMACI DA EMPERYALİZM ALTINDA İNLEYEN MÜSLÜMAN ÜLKELERE DESTEK VERMEK OLDUĞUNU ŞÖYLE AÇIKLAMIŞTI:
- "BÖYLE OLDUĞU HALDE T.B.M.M. NASIL BİR HALİFE İNTİHÂB ETTİ?.. BU HÂL ŞÖYLE İZAH OLUNABİLİR: BÜTÜN İSLÂM ÂLEMİ, ESÂRET ALTINDADIR... ŞAYÂN-I ARZUDUR Kİ, BUNLAR AYRI ÇALIŞSINLAR, KENDİ HÂKİMİYET-İ MİLLİYE'LERİNİ İSTİHSAL ETSİNLER..."
- "İŞTE BUNLARA BU HUSUSTA MEDÂR-I TESLİYET OLMAK ÜZERE BİR NOKTA-İ İRTİBAT GÖSTERMEK ARZU EDİLİYOR."
- "FAKAT ONLAR TAMAMEN ESÂRETTEN KURTULDUKTAN SONRA, MÜSTAKİL OLDUKTAN SONRA, BİRLEŞİK BİR MAKAM'IN İDÂRESİNE GİRMEK İSTEYECEKLERİNİ DÜŞÜNMEK CÂİZ MİDİR?.. BU DA AYRI BİR MESELE!.."
- "DEMEK İSTİYORUZ Kİ, ONLARIN KURTULMASI İÇİN MÜŞTEREK BİR NOKTA-I RÂBITA GÖSTERMEK SURETİYLE TARİHÎ, VİCDÂNÎ VE YÂHUT DİNÎ BİR VAZİFE YAPIYORUZ."
YÂNİ ATATÜRK'ÜN TAKİYYE YAPMASI İÇİN, KORKACAĞI, ÇEKİNECEĞİ BİR DURUM YOKTU!.. HİLÂFETİ SALTANATLA BİRLİKTE KALDIRMAMASININ SEBEBİ DE, ESİR MÜSLÜMAN ÜLKELERE YARDIMCI OLABİLMEK, ONLARA BİR MERKEZ ETRAFINDA TOPLANABİLECEKLERİNİ GÖSTERMEK İÇİNDİ!... NE YAZIK Kİ GELİŞMELER İSTEDİĞİ YÖNDE OLMADI.