Satanist Kara Aristokrasi
Thule ve Vril örgütleri, belirli bir yere kadar ortak çalışmışlardı. Vril örgütü, «Öbür taraf»taki hedeflere yönelirken; Thule mensupları, daha çok teknik ve ideolojik faaliyetlerde bulunuyor ve NSDAP'ın temellerini oluşturuyorlardı.
Vril örgütü ilk kurulduğu zaman adı «Alldeutsche Gesellschaft für Metaphysik» (Pancermanist Metafizik Örgütü)'ti. «Alldeutsche Bund» daha sonra Nasyonal Sosyalist-Sosyalist rejim tarafından yasaklanmıştır. Aslında bu örgüt de «Peababylonischen Gesellschaft»tan doğmuştu. Bu örgütün üyeleri aynı zamanda «Thule-Orden»a da üye idiler. «Vril Gesellschaft»ın 1920'li yıllardaki önderleri, Maria Orschitsch ve Traute A. Adlı medyum bayanlardı. Vril örgütü bazı Nasyonal-Sosyalist çevrelerce «gerici» olarak nitelendiriliyordu. Vril örgütü, geleneksel «Offizierkorps» (Subaylar Heyeti) yani, Generalfeldmareşal von Mackense, General von Manstein, General Wever, daha sonra General von Bülow, General Galland ve Büyükamiral Dönitz ile iyi ilişkiler kurmuştu. Vril ile Amiral Kanaris'in «Abwehr» (Ordu İstihbarat) içindeki «Z» bölümü ile de 1941 sonunda ilişki kurulmuştu.
Thule ve Vril, 3. Reich'ın en gizli örgütü olan «Kara Güneş» ve aynı şekilde çok gizli bir örgüt olan «Kara Taşın Lordları» ile ilişkideydiler. «Kara Taşın Lordları» doğrudan Vril ile bağlantılıydı. Daha sonra kötü ün yapmış olan «Kara Aristokrasi» de bu ilişkide rol oynadı. Gerek Vril, gerekse Thule bugün yine mevcuttur. Örneğin, Viyana'daki «Tempelhof Gesellschaft» 3. Reich'ın okült sırlarını açıklayan kitaplar yayınlamaktadır.
lluminati örgütü bütün Masonları kontrol edebilir. Illuminati'yi kontrol eden KA'dır.
Geçmişten Günümüze Kara Aristokrasi
KA, Avrupa'nın en zengin ve güçlü ailelerinden oluşmuştur. Bu aileler, 12. yüzyılda Cenova ve Venedik şehirlerini yöneten ve kontrol eden ailelerdi. Bu ailelere «Kara Aristokrasi»denmesinin sebebi, bunların yalan, hile, sahtekarlık, cinayet, terörizm, illuminizim ve Satanizm'e bulaşmış olmaları dolayısıyladır.
Diğer bir enternasyonal örgüt, Roma Kulübü Kara Aristokrasi tarafından kontrol edilmektedir.
Venedikli KA, eski Avrupalı ailelerin en güçlüsü ve en zenginidir. Bunların serveti dünyanın en zengin ailesi denilen Illuminati'nin kurucularından Rockefeller'lerin servetini kat kat aşmaktadır.
KA, «300'ler Komitesi» denilen gizli örgütün ve bundan türeyen bütün örgütlerin kurucusudur.
KA'nin faaliyetleri 12. yüzyıla kadar geri gitmektedir. 1155'de Cenova'daki ticari ayrıcalık KA'nin eline geçti ki bu durumu bugün dahi muhafaza etmektedirler.
Venedikli KA'nın yolunun üstüne çıkanlar bunu çok pahalı ödemişlerdi. Bizans İmparatoru da Venedikli'lerden ticari ayrıcalıkları geri almaya kalkıştığı zaman onların gücünü hissetmişti.
İmparator, ailelerin tekelini kırmak istediği için KA'ye korkunç bir zarar tazminatı ödemeye mecbur kalmıştı.
1171'de Venedik'in mutlak kontrolü Doç'lardan KA'nın eline geçti. Doç'lara bugn «Büyük Komite» denmektedir. Bu komite ticari aristokrasi üyelerinden oluşuyordu.
Venedik bugüne kadar KA'nın elinde kaldı ve gücünü bu şehirle sınırlamakla kalmayıp, bütün dünyaya yaydı.
KA, 1000 yıldan beri varlığını sürdürmektedir ve bugün de çok faaldir. Bugün her zamankinden daha güçlü olduğu söylenebilir. KA'nin en güçlü aileleri şu ülkelere dağılmış vaziyettedir: İtalya, Almanya, İsviçre, Avusturya, İngiltere, Hollanda, Yunanistan, Danimarka ve diğerleri.
İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in soyu, Venedikli KA ailelerinden GUELPH'lere dayanmaktadır. Bu eski kan bağı Ethioc, Rudolph, Gunigunda, Azoll gibi isimler taşımaktadır. Kraliçe Viktoria da «Este Guelph» ailesinden gelmekteydi. «Este» adı Venedikli Marki de Este'den gelmekteydi. «Guelph»ler çok güçlü bir şekilde Alman aristokrasisiyle de kan bağı kurmuşlardır. Örneğin; Hannover hânedânlığıyla Gualph ailesi, büyük güçlerini, kontrollerinde tuttukları uyuşturucu ticaretinden almaktaydı.
Bu açıdan bakıldığında Prens Charles'in sık sık Venedik'e gitmesinin sebebi kolaylıkla anlaşılıyor. Bu ziyaretlerin bir amacı da Venedik KA'sisiyle İngiltere Kraliyet KA'sisi arasındaki bağları güçlendirmekti.
Bu asil aileler, dünyadaki yanlış yönlendirilen- çevre hareketlerinin çoğunun arkasındadırlar. Prens Philip ve Prens Charles sık sık ve açıkça dünyanın «istenmeyen halklar»dan kurtulması gerektiğini dile getirmişlerdir. Edinburg Dükü Prens Philip, «Aşırı nüfus artışını önlemek için, yeniden doğarsam, ölümcül bir virüs olarak dünyaya gelmek isterim!» demişti.
Bütün masonlar ve Illuminati'yi kontrol eden Ana Masonik Kara Aristokrasi Örgütü İngiliz Prensler Dünya nüfusunu azaltmak için nükleer savaşını başlatmak istiyorlardı.
Prens'lerin gelirleri arazi kiralamaya dayandığı için, dünyanın daha fazla endüstrileşmesine karşı çıkıyorlardı.
Bu çok asil kraliyet aileleri, boğazlarına kadar uyuşturucu ticaretine batmış bir vaziyettedir. Bu aileler bugüne kadar pis işlerini gördürecek uşaklar bulmakta hiç zorluk çekmemişlerdir. İngiltere, Almanya, Kanada ve Amerika'nın güçlü aileleri, uyuşturucu ticaretinin köşe direkleri oldukları için, uyuşturucu ticaretinin önlenmesi mümkün olmamaktadır.
Amerikan başkanı Nixon'u Amerika Gizli Hükümetini kontrol eden Illuminati örgütün ana masonik örgüt KA tarafından komplolarla devrilmiştir.
Amerika Başkanı Nixon uyuşturucu ticaretine darbe vuracak bir programı yürürlüğe sokmak istediğinde, gerçekte uyuşturucu ticaretini kimlerin yürüttüğü ortaya çıktı; KA'nin görevlendirdiği «Tavistock-Enstitüsü». Bu Enstitü derhal Başkanı karalamaya başladı ki, Amerika'da hiçbir Başkan böyle bir muameleye maruz kalmamıştı.
Enstitü ünlü «Watergate» planını yürürlüğe sokarak, Nixon'u alaşağı etmeyi başardı. İşte KA'nın hiç küçümsenmemesi gereken gücü buydu!..
İngiliz Gualph'ler hammadde pazarlarına da hükmetmekte ve ayrıca yıllardır altın fiyatlarını dikte ettirmektedirler.
Windsor'lar aynı şekilde bakır, kalay, kurşun ve çinko fiyatlarını kontrol etmektedirler. Hammadde borsasının Londra'da olması tabii ki tesadüf değildir!..
Avrupalı Kara Aristokrasi aileleriyle işbirliği yapan Amerikalı ailelerden Harriman'ları, Mc George Bundy'leri ve »Eastern Establishment» ailelerini sayabiliriz.
Avrupa kraliyet ailelerinin tamamı Roma Kulübü'nün düşüncelerine sahip çıkmaktadır. Örneğin; Hollanda Kraliçesi Julianna, Rotterdam'da Roma Kulübü'nün düşüncelerinin sergilenmesini istemişti.