Gizli Cemiyet, Örgüt ve Oluşumlar
Sainte Vehme Cemiyeti
Menşeî
Sainte - Vehme ,adalet gayesiyle kurulan gizli cemiyetlerin en meşhurudur. 13. yüzyılın ortasına doğru Vestafalya'da Baviyera ve saks dükü I. Frederik tarafından imparatorluğun ilânından sonra hüküm süren kargaşalık ve haydutluk esnasında bu cemiyet doğmuştur. Ren ve Weser nehirleri arasındaki bu arazide kurulan imparatorlukta asayiş temin edilemiyor, haydutlar memleketi haraca kesiyorlardı. Bu anarşiye son vermek, zayıflamış adalet otoritelerinin yerine geçmek için Sente - Vehme cemiyeti kurulmuştur. XIV. asırda bu gizli cemiyet sınırsız bir iktidara mâlikti, ve en parlak devrinde yüz binden fazla üyesi vardı ki bunlara Wissenden denilmekteydi. Bu cemiyetin kazai hükmü 137?'de Vestefalya'da imparator 4. Şarl tarafından tasdik edilen kod ile tanınmıştır. Nihayet 5. Şarl ve imparator Maksimilyen'in kanunları, kısa süren bu mahkeme usulü kodunu lüzumsuz kılmıştır. Bununla beraber 16. asırdan sonra bile Sente - Vehme cemiyetinin tesir ve iktidarı gizlice devam etti. Bu gizli cemiyet Alman topraklarının Napolyon askerleri tarafından 1811'de istilâsıyla ortadan kaldırılmıştır.
Cemiyetin Teşkilâtı
Bu cemiyet korkuyla karışık bir itibar telkin ediyordu. Zira sosyetenin her sınıfına mensup büyük miktarda üyeleri mevcuttu. Bunlar yeminlerini tutarak mahkemeleri durdurmayı ifa ediyorlardı. Cemiyet mensupları tanınacak işaretler taşıyarak dereceli rütbe alıyorlardı, Frohnboten: hükümleri tatbik etmekle mükellefti. Freischöffen: yargılardı. Stuhlherren: Mahkemeye başkanlık yapardı. Sente - Vehme toplantıları umumiyetle açık havada yapılırdı. Mahkeme celseleri umumiyetle herkese açık bazı durumlarda da yeminlilere tahsis edilirdi. (Gizli mahkeme). Gizli tutulan yazılı bir kanun vardı ki bunu cemiyet haricindekilere bildirmek yasaktı. Başlıca ceza en yakın ağaçta asılmaktı.
Sanığa altı hafta üç gün zarfında cevap vermek mecburiyetinde olduğu üç davet yapılırdı. Eğer sanık mahkemeye cevap vermeği kabul ederse otuza kadar şahit göstermeğe hakkı bulunurdu. Şayet sanık mahkûm edilirse Vehme tarafından ağaca astırılmak suretiyle hüküm infaz olunurdu.
Sanık üç davete de cevap vermediği takdirde gıyaben mahkûm edilir ve Vehme'nin üç üyesi ona el koyunca en yakın ağaca onu asmak salâhiyetini haiz olurlardı. Böyle bir mahkemenin işini çabuk bitiren mahkeme usulü ve büyük miktarı bulunan üyeleriyle İspanyol engizisyonu kadar korku telkin etmesi kolayca anlaşılmaktadır.