GÜNÜMÜZDEKİ FELAKETE GELİNCE
GÜNÜMÜZDEKİ FELAKETE GELİNCE
Bu ilâhi bir ihtardır. Bu ilâhi bir gadaptır. Bunun ilâhi bir kamçı olduğunu bizzat Cenab-ı Hakk buyuruyor. Ve fakat bu pısırıklar hâlâ Hazret-i Allah’a ve O’nun emirlerine karşı gelmeye çalışıyorlar. İmanları yok, insafları yok, vicdanları hiç çalışmıyor. İnsan haklarından dem vuruyorlar ve batılılaşmaya çalışıyorlar. Evet Batılılar Kur’an-ı kerim’e ve Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimize inanmadıklarından ötürü küfürde kalmışlardır. Ve fakat vicdanları işliyor, kafaları çalışıyor, adaletle iş görüyorlar. İnsana hak ve değer veriyorlar. Her hak sahibine hakkını veriyorlar. Bunlardan evvel de nice Firavunlar geldiler, zulümlerini ettiler, imtihanlarını verip geçip gittiler. Bunlar batılı değil, bâtıl olup gittiler.
Meşhur bir söz var:
“Yıl uğursuzun, eyyam cenâbetin.”
Ve fakat Âdil-i mutlak olan Hazret-i Allah bunlara da bırakmaz.
Çünkü O yegane Galip’tir. Hele hele önümüzde çıkacak çok büyük harplerde kimin kalacağı belli değil. Allah-u Teâlâ’ya inanmayan, O’na itaat etmeyen kimselerin şehid olacaklarını mı zannettiniz? Zira şehitliğin şartları çok incedir. O’nunla harp etmenin ne olduğunu yakında onlar da bilecekler ve mükâfatlarını tastamam alacaklar. Bu gibilerin mükâfatı evvelâ kaynar suya atılmaktır. Âyet-i kerime’lerde şöyle buyurulmaktadır: “Amma yalancı sapıklardan ise; işte ona kaynar sudan bir ziyafet ve cehenneme atılma vardır. Kesin gerçek budur işte.” (Vâkıa: 92-95) Sonra demirden boyunduruklar ve yetmiş arşın uzunluğundaki zincirlerin vurulmasıdır.
“Boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde kaynar suya sürükleneceklerdir. Sonra da ateşte yakılacaklardır.” (Mümin: 71-72) Önce Hamîm’e sürüklenirler, sonra Cahîm’e atılırlar. “Sonra onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincire vurun!” (Hakka: 32) “Onlar cehennem ateşi ile kaynar su arasynda dolaşır dururlar.” (Rahman: 44) Yiyecekleri ve içecekleri kanlı irin, kaynar su ve zakkumdur. “Ancak günahkârların yediği, kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur.” (Hakka: 36-37) “Günahkârların yiyeceği zakkum ağacıdır.” (Duhan: 43-44) “İşte kaynar su ve irin! Tatsınlar onu!” (Sâd: 57) “Yaptıklarına uygun bir karşılık olarak.” (Nebe: 26) İşte yaptıklarının mükâfatı böyle olacaktır! Azgınlıklarının cezası budur.