09 Ekim 2013

HZ. HASAN VE DÖNEMİ

HZ. HASAN VE DÖNEMİ
13Hz. Ali’nin ölümü üzerine Ehlibeyt’e hürmet ve saygı besleyen Kûfe halkı derhal Hz. Ali’nin 
büyük oğlu Hasan’ı camiye getirerek ona biat ettiler. Hz. Hasan böylece babasından sonra 
hilafet makamına seçilmiş oldu. 
Şam’da oturan Muaviye, Hz. Hasan’ın halifeliğine karşı çıktı. Muaviye’nin kuvvetli bir ordu 
ile Hz. Hasan’ın üstüne geldiği haberi yayıldı. Hz. Hasan, savaştan yana olmadığı halde Kûfe 
eşrafının ısrarları karşısında kırk bin kişilik bir ordu hzırladı ve ordunun başına geçti.
Fakat bir süre sonra Muaviye’nin casusları ordu içine sızdılar. Muaviye ordusunun gücünden, 
azametinden, kudretinden söz ederek askerlerin moralini bozdular. Bunun üzerine asker, 
savaşmak istemedi ve ordu geri dönmeye başladı. Bazı askerler kızgınlıktan savaşın 
sorumlusu olarak gördükleri Hz. Hasan’a saldırdılar. Hatta Rabia ve Hemdan kabilesi halkı 
olmasaydı, Hz. Hasan bu saldırılar sonunda ölebilirdi.
Hz. Hasan’ı savaşmak zorunda bırakanlar şimdi de onu Müslümanlar arasında kan dökmekle 
sorumlu tutuyorlardı. Peygamber torunu Hz. Hasan, Kûfe halkının kendisin eihanetinden çok 
etkilendi. Bu ruh hali içinde, büyük bir kuvvetle gelen Muaviye’nin kumandanlarından Amr 
oğlu Abdullah’ın Muaviye adına yaptığı bütün teklifleri kabul etti.
Buna göre;
a) Hasan hilafeti Muaviye’ye terk edecek ve ona biat edecekti.
b)Hilafet ölünceye kadar Muaviye’de kalacak,o ölünce Hasan’a geçecekti.
c) Hasan, medine’de ikamet edecek, Muaviye ona yılda 3.000 dirhem tazminat verecekti.
d) Camilerde Hz. Ali’ye sövmekten vazgeçilecekti.
Hz. Hasan, kardeşi Hz. Hüseyin’in karşı çıkmasına rağmen bu anlaşmayı imzaladı.
Arkasından da camiye giderek Muaviye’ye biat etti. Muaviye Hasan’dan sonra kardeşi 
Hüseyin’in de kendisine biat etmesini istedi. Fakat hüseyin’in biat etmeyeceğini çok iyi bilen 
Hasan buna şiddetle karşı çıktı.
Muaviye çok kısa bir süre sonra bu anlaşmayı bozdu. Hatta camide halka; “Ben sizinle 
namaz, oruç için değil, size hükmetmek için savaştım ve muradıma eriştim. Hasan’la olan 
ahdim, ayağımın altındadır” diye hitap etti.
Muaviye bununla da yetinmedi. Hz. Hasan’ın karısı Cude’yi, oğlu Yezid’le evlilik vaadiyle 
aldatarak, kiralık adamı Mervan’ın suç ortaklığıyla Hz. Hasan’ı zehirletti. Muaviye, öbür 
vaatler gibi Cude’ye vaadini de tutmadı. Söz verdiği parayı verdiyse de Peygamber’in 
torununa bunu yapanın kendi oğuluna da kötülük edebileceği düşüncesiyle onu oğlu ile 
evlendirmedi. Bir rivayete göre, Cude’yi de öldürttü.
Hz. Hasan’ı böylece ortadan kaldıran Muaviye, iki yüzlülüğünü onun ölümünden sonra da 
sürdürdü. Örneğin, adamlarından Beşir’e, Hz. Hasan’ın ölümünden hemen sonra şunları 
söyleyebiliyordu:
“Ya Beşir. Bilir misin bugün İslamın acı günüdür...
Hasan ölmüş. Sevgili peygamberimizin torunu vefat etmiştir. İslamın bir ışığı daha 
sönmüştür...”
Bununla da yetinmeyen Muaviye, Beşir’e,
“Şam’da ne kadar kapı ve duvar varsa siyaha boyanacaktır. Sancaklar yarıya inecektir. Şam 
simsiyah bir yas evi olacaktır...”
diye talimat da verecekti.
Muaviye kendi iktidarı için büyük bir tehlike olarak gördüğü Hz. Hasan’ı böylece ortadan 
kaldırdıktan sonra uykularını kaçıran başka bir tehlikeyi de yok etmenin planlarını yapmaya 
başladı. Bu tehlike Hz. Hasan’ın kardeşi, Hz. Ali’nin oğlu ve Hz. Muhammed’in sevgili 
torunu İmam Hüseyin’di. İmam Hüseyin, Muaviye’ye biat etmemekte kararlıydı.
İmam Hasan’ın erkek, kız, onbeş çocuğu olmuştur.
Hz. Muhammed, torunları Hasan ve Hüseyin için, “Onlar dünyada benim iki demet 
çiçeğimdir... Onları sevenler cennetliktir, onlara buğzedenlerse cehennemliktir” demişti. 
Ayrıca, “Onları seven,beni sever, beni sevense Allah’ı sever; Allah’ı seveni Allah, Cennet’e 
sokar; onlara buğzeden, bana buğzeder, bana buğzeden Allah’a buğzeder, kendisine 
buğzedeni ise Allah Cehennem’e atar” şeklinde hadisleri de vardır. (Mecmua ve Müstedrik, 
Zahair Ül Ukba’dan naklen s. 206-208, aktarma Gölpınarlı, s. 368)

Hz. Muhammed, Hasan ve Hüseyin’in kendi soyunun devamı olduğunu şöyle ifade etmişti:“Allah her peygamberin soyunu peygamberden yürütmüş benim soyumu ise,"Ebu Talip oğlu Ali'den izhar etti
Çünkü, Hz. muhammed’in erkek çocuğu olmuş ama yaşamamıştı. en sevdiği kızı 
Fatmatüzzehra ise Ali ile evlenmiş ve ondan da Hasan ve Hüseyin olmuştu. Bir başka deyişle 
İslamiyetin geleceği için öldürülen insanlar, İslamiyetin kurucusu Hz. Muhammed’in 

torunlarıydı. Cinayetler de din adına işleniyordu

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...