Ben hala aşkımıza nöbetteyim

Sevgilim nerdesin, Gecenin bak kaçı olmuş, Ben hala aşkımıza nöbetteyim, Gözlerim dolmuş, içim burkulmuş, Ben senden hiç gidemedim ki Hala SENDEYİM
Adını aynalara yazamadım sinirden kırarım diye, adını duvarlara yazamadım zalimin biri boyar diye, adını kalbime bile yazamadım ben ölünce organlarım bağışlanır da sen başkasının olursun diye…
Var mı daha ağır yük, hasreti çekmek kadar Yaşama sebebimsin, ekmek kadar su kadar Ayrılığın, hasretin her şeyin bir hazzı var Seni anmak da güzel seni özlemek kadar…
Günü gece olsun diye yaşıyorum, çünkü gece hayallerime geliyorsun, seni beklemiyorum çünkü sen hep benimlesin, hayallerimde ve kalbimdesin, terk edip gitmiş olsan da, unutsan da, unutmayacağım
Seni sevmek acıların en büyüğü olsa gerek Seni düşünürken gözyaşı dökmek yaşanabilecek en büyük sevgi demek
Hiç bir sevap mutlu etmedi beni, seninle girdiğim günahlar kadar !
Ne dil yeter seni anlatmaya, ne göz kıyar sana bakmaya, ne ellerim dayanır sana dokunmaya, ne kollarım uzanır seni sarmaya, hiç ömür yeter mi? bir sen daha bulmaya bitanesi
Zannetme ki gözlerim sana baktıkça bıkacak, ölsem de ruhum seninle kalacak, kapanırsa gözlerim senden önce bu hayata, inan ki son sözüm seni seviyorum olacak
Sen seni seveni görmeyecek kadar körsen, o da sana sevgisini söylemeyecek kadar gururludur
İnsanlar tanıdım yıldızlar gibiydi, hepsi parlıyordu, hepsi gökteydi Ama ben seni, güneşi seçtim, bir güneş için bin yıldızdan vazgeçtim
Allah’ım canımı bir sonbahar günü al ki, o vefasız getirecek bir gül bile bulamasın
Güneşin buz tuttuğu yerde bir alev görürsen bil ki o, yalnız ve yalnız senin için yanan kalbimdir
Yanağına düşen kar tanesi eriyip dudaklarına indiğinde ve o bir damla serinliği biriyle paylaşmak istediğinde yüzünü rüzgara dön, ordayım!
Sonbahara inat ağaç hala yeşermekte, geceye inat gün hala ağarmakta, ben ise kadere inat hala seni sevmekteyim İnat bu ya, mahşere kadar “seni seveceğim”