EY NEFSİM
Bu sıkıntılı zamanda nefsim sabırsızlıkla beni tâciz ederken,
bu şu aşağıda vermiş olduğum gerçekler; onu tam susturdu, şükrettirdi.
Sizlerede faydası olur diye paylaşmak istedim.
Görebileceğiniz bir yerlere asın benim başımın yanında asılı duruyor.
bu şu aşağıda vermiş olduğum gerçekler; onu tam susturdu, şükrettirdi.
Sizlerede faydası olur diye paylaşmak istedim.
Görebileceğiniz bir yerlere asın benim başımın yanında asılı duruyor.
1. Ey nefsim! Yirmisekiz sene,
yüzde doksan dünyalıktan ziyade zevklerden hisseni almışsın.
Daha hakkın kalmadı.
2. Sen, âni ve fâni zevklerin bekasını arıyorsun.
Onun için, onun zevaliyle ağlamaya başlıyorsun.
Kör hissiyatınla bu yanlışının tam tokadını yersin.
Bir dakika gülmeye bedel on saat ağlıyorsun.
3. Senin başına gelen zulümler ve musibetlerin altında kaderin adaleti var. İnsanlar, senin yapmadığın bir işle sana zulmediyorlar.
Fakat kader, senin gizli hatâlarınabinaen,
o musibet eliyle seni hem terbiye,
hem hatâna kefaret ediyor.
4. Hem yüzer tecrübenle, ey sabırsız nefsim,
kat’î kanaatin gelmiş ki, zahirî musibetler altında
ve neticesinde inayet-i İlâhiyenin çok tatlı neticeleri var.
“Belki sevmediğiniz şey hakkınızda hayırlıdır
” Bakara Sûresi,
” Bakara Sûresi,
Hem, feleğin çarkını çeviren kanun-u İlâhî,
senin hatırın için o pek geniş kanun-u kaderî değiştirilmez.
senin hatırın için o pek geniş kanun-u kaderî değiştirilmez.
5. “Kadere iman eden, kederden emin olur.”
kudsî düsturunu kendine rehber et.
Hevesli akılsızçocuklar gibi, muvakkat,
ehemmiyetsiz lezzetlerin peşinde koşma.
Düşün ki, fâni zevkler, sana mânevî elemler, teessüfler bırakıyor.
Sıkıntılar, elemler ise, bilâkis, mânevî lezzetler ve uhrevî sevaplar veriyor.
Sen divane olmazsan, muvakkat lezzeti yalnız şükür için arayabilirsin.
Zaten lezzetler şükür için verilmiş
Sevgiyle kalın inşallah