İLK AŞK

İLK AŞK 

 Sokaklarda yürürüm… sen, hep aklımdasın, Kaderimi aydınlatıyorsun, hayatımın ışığını. Bakışlarını ve gülümsemelerini görmem gerek. Kulaklarımdaki sesin, gözlerimin önündeki adımların. Damarlarımı zevkle boğmaya ayarladın, Dudaklarımdaki ismin parlak yanıyor. Bu ateşin alevi olmadan olamam. Ben sensiz yaşayamam; sen benim hayatımın arzususun. Geceleri boş sokaklarda yalnız yürüyorum. Sen benim kalbimdesin ve benim tarafımda kimse yok. Sevginiz, tatlılığınız hep aklımda, Bu sarhoş edici şarapta kendimi sarhoş hissediyorum. Aklımda ne çok cümle var... Yüreğimde, anlatılmamışları söylemek isteği, Dizlerimde, gidilmemişe gitmek isteği var. Aklımdasın… 
Bulsam kelimeleri lügatlerden, Ne çok şey söyleyeceğim bilmiyorsun. Aklımdasın, kelimeler yetmediği için hep saklımdasın... Çaresizliğidir belki kelimelerin, Bekli de hep, sayfalara saklanmışlığındadır bu acizlik Yüreğimde kuşlar gibi uçmak, Demir parmaklıkların ardından, kaçmak gibi bir isteğin var. Beratını almamış bir mahkûm gibi, kanadı kırılmış bir kuş gibi, Aklımdasın, söyleyemediğim için hep saklımdasın... Ağlara takılmış bir balık gibi, denizi özledim. Deniz kenarında, hep ufukları gözledim. Ben, seni yüreğimden bile gizledim. O yüzden ki, hep aklımdasın. Dilim seni sevmeye yetmediği için, hep saklımdasın.. 
 Dindi yağmurlar içimde karıştı mevsimler bu resimde Kelimeler de bitti her isimde sustum susuyorum Aynı yerlerde aynı hislerle aynı izlerle yürüyorum Aynı yerlerde aynı hislerle aynı izlerle gidiyorum Her köşe başı seni soruyor bu sokakta Neden her acı iniyor bu durakta Neden bitmiyor gece vaktiyle şafakta Öksüz kırlangıçlar yaralı şarkılarla Bitiyor gibi derken yeniden başlıyor yar Gidiyor gibi derken geri dönüyor kuşlar Soluyorsa çiçekler ne yapsın bu yağmurlar Hüzün koşa koşa geliyorsa şarkılarla Dilim seni sevmeye yetmediği için, hep saklımdasın.. Sabırla bekledim bu anı... Dökülmesini kelimelerin kalemimin ucundan bir bir. Sabırla bekledim ve gördüm ki aşk bir sihirdir. Karnına oturan bir sancıdan, Anlatamadığın her cümleden oluşmuş bir kibirdir. 
Seni söyletmeyen, içindeki duramadığın nehirdir. İnsan bir ömür büyütür aşka. Aşktır yaşlanmayan, aşktır zamana karşı durmaya çalışan. Ama yüzünde çizgilerdir, yenik düşen hayata. Aşk, hep bir genç fotoğrafta, sen bakarken aynalara... Sabırla bekledim bu anı... Dökülsün diye kelimeler bir bir. Aşk; sevebilmektir kendini, Aşk; görebilmektir sevdiğini, Aşk; tarif edilmez bir kibirdir... Bazen ölümle birdir, Bazen yüreğinde koskoca ağır bir demirdir, Aşk; dönülmez bir yoldur, Gelmez bir haberdir, Yalan kadar gerçek, gözle görülen bir sihirdir... Çılgınca başlamıştı... Fırtınaya ayak uydurmuş dalgalardan haşarı çocuklardık. 
Şimdi ağzımızı bıçak açmıyor Gözlerimizde değil fırtına, bir esinti bile yok. Ayrılığın resmi öksüz bir çocuğun donuk fotoğrafı gibi Bakanı da ağlatacak kadar gerçek. İşte ayrılık bu sevgilim... Ayrılık bu sevgilim. Yüreğini törpüleyen baktığın her yerde gözyaşı görünen Yağmurlu havaları üstüne çeken Ayrılık bu sevgilim. Artık sokaklar yapayalnız artık oturduğun her cafe, her çay yapayalnız... Ayrılınca insan yalnızlığı seçer, kimsesizliği... 
Derbeder bir başına yorulur gider hayatta... Öyle anlatıldığı gibi değil ayrılık yaşanırken, Daha gerçek daha acılı... Yüreğinin sökülmesi gibi... Ayrılık ... ayrılık bu sevgilim.. Biz vurulduk sevdiceğim; bahara, iki çift güzel söze, Dostluğa, candan bir bakışa. Biz vurulduk sevdiğim, sen kaç kurtar kendini. Mehtaplı gecelerde, güzel bir şiire, Bezgin bir şakıya, bir dostun sırtına vurmasına, Aşka-ayrılığa...Oyüzden ki anlayamazsın halimi, O yüzden ki hiçbir zaman bilemeyeceksin benim seni nasıl sevdiğimi. Bir gün, uzak bir diyardan gelen mektup gibi,ellerinde yanacağım ve anlamayacaksın, Hiç bilmeden gideceksin şu fani dünyadan, bir şarkının bir adamı nasıl erittiğini... Sokaklar çağırır beni bazen, Bazen kaldırım taşlarıdır benim dostum, Bazen siren sesleridir beni uyandıran, Bazen kapının zili... Yüreğim sızlıyor... Neyi düşünsem, yüreğimden seni ne zaman geçirsem, Oluyor ki bir terslik, göremiyorum seni. 
Beklemek bu kadar mı zordu? Sevmek bu kadar mı anlaşılmazdı? Duyduğunu anlatmak, kalemlere bu kadar mı ulaşmazdı? Hep bahsedildiği haldeyim şimdi... Aşkın gözü kör, gezdiğim her yerde duvarlara çarpıyorum, Yara bere içindeyim şimdi. Belki de seni böyle sevmemeliydim. Beklide bu kadar hissetmemeliydim yüreğimde. Yaktığım her cigarada duman duman çekmemeliydim içime. Hani şair demiş ya; epeyce yaklaştım... Bazen ben de düşünüyorum anlattığımı, Söylüyorum söylüyorum, görüyorum ki yetmiyor kelimeler seni anlatmaya, Ya da içimdekini... Günleri değiştiriyorsun. Eskiden daha kısaydı geceler, şimdi daha uzun. Daha parlaktı güneş, daha sönüktü ay, değilmiş. 
Ay ışığında denize bakarsın, Ufukta bir yakamoz, yakamozda bir sandal, Eskiden geçip giderdi, şimdi öyle mi? Denizde bir yakamoz varsa, yeni bir şarkı oluyorsun aklımda, yeni bir şiir, Dalga sesleri daha farklı, uykumu kaçırmıyorlar, Rüyalarıma girip bir şarkı söylüyorlar, içten ve ipeksi. Yüreğimde acıya benzer bir şey var, içimi tırmalayan. Sevip sevmediğin belli değil... Hani acı biber gibi, hem seversin hem yüreğini közlersin. 
Eskiden yollar daha uzaktı, şimdi değil. Yorulduğum ve üşendiğim her mesafede seni bulabileceksem eğer, Ayaklarım benden daha önce kalkıyor iskemleden. Aşinayım sanıyordum, artık biliyorum yanıldığımı. Aşk, kendini tekrar etmek değil, aşkı tekrar etmek değil. Her anladım sandığında, yeniden yeniden kaybettiğini yüzüne vurabilmek demek. Kaybettim biliyorum... Gecenin bir yarısı yakarsın cigarayı, yürürsün yağmurun altında Sevdiceğim bakma sen bana, Ben senin anlamayacağın bir diyardayım. Hani soruyordun ya; "memleket nere?" Orası önemli değil... Sadece bil ki, sizin oralı değilim ben. 

Diğer Hayatlar, Diğer Gözler

Hissettiğim zevk ve arzu

Yazarken güç ve neşe ver.

Sarhoş edici glee ile aşığım

Sevginin ve hayatın melodilerini kafiye ederken.

Bir sevgili gözlerine baktığımda

Şefkat ve özen ışıkla süslenmiş.

Bu ilham verici duygular çok iyi

Eskiz ve ruhumla süslüyorum,

Sonra onları sonra aklımda çerçevelemek.

Ama başkalarının gözlerinde bakışları görüyorum

Bu acısız sözler anlatılmamış;

Downtrodden ve bastırma ağlamaları,

Servetlerine karşı isyan ediyorlar.

Aklımda bu görüntüler kazınmış

Öldür beni, beni umursamadan depresyona sok.

Mutlu bir oyunun tek seyircisiysem,

Etrafımdaki boş sandalyeler varsa ne işe yarar ki?

Ben her zaman gülümsemeleri dağıtmak istemiştim

Gündüz ve gece dul ve yetimlere.

Keşke benim kendi memnuniyetim olsa,

Tek gördüğüm acı ise, sorun ne?

Amorozo Duyguları

Bana briya veren bir yıldız gibisin,

Gülüşünü üzgün diya'de gördüğümde,

Senin klarity köstebek benim iyi kamino,

Ruhumun kaderime gelmesini sağlarım.

Kamino komo sarhoş bir dalegriya,

Kanım ve hayatım sende.

Hediyem için ilahi bir yargı,

Her zaman hizmetçimden kaçıyorsun ... Benim şarabım.

Bu yeno de amor'a saygı duyuyorum.

Nunka seni amcamdan yenebilir.

Gözlerimi son bacağımda görürsem,

Güzel gözlerini ve fizyolojisini görecekler.

Lover’un Düşüncelerine

Benim üzerimde parlayan bir yıldız gibisin;

Üzücü bir günde, gülüşünü gördüğümde,

Onun ışığında, yolumu buldum.

Ve ruhumda kaderime teşekkür ederim.

Sarhoş olarak zevkle dolanıyorum;

Kanım, hayatım senindir.

Bana göre sen, ilahi olanın bir armağanı.

Sen benim nektarım, şarabımdın.

Seninle aşk yüce doluyum,

Seni asla aklımdan çıkarmayacağım.

Göz kapaklarım ölmek üzere olduğum gibi açılıyorsa,

Yüzünü ve güzel gözlerini görecekler.