RUSYA – KGB: İstihbaratta önde. İngiliz gizli servisinin en tepesine ajanlarını yerleştirdi. “Yalan Haber Yayma Servisi”, “Fiili Hareketler Servisi” gibi 16 servisi var.
ABD – CİA: 16 bin personel, 30 milyar dolar bütçe. Bilim ve teknolojide ileride. 1948’de “Bilimsel İstihbarat Ofisi” kuruldu. 1953’te casus uçaklar Rusya’yı tamamen çözdü. Uydudan takip, askeri casusluk amaçlı başka örgütler de var. Altı farklı Arapça lehçesini anadili gibi konuşan ve tamamen Arap görünümlü Amerikalı ajan…
İSRAİL – MOSSAD: 35 bin personel, 20 milyar dolar bütçe. Dünyadaki hemen tüm yahudiler bulundukları mahalledeki gelişmeleri dahi Mossad’a rapor etmeyi ibadet sayar. Mossad, Muharref Tevrat kaynaklıdır. (Ayrıca “kutsal” amaç uğrunda her şeyi mübah sayarlar.)
İNGİLTERE – MI5: KGB ajanlarının en tepeye sızmasıyla ABD ve İngiltere çok büyük zararlara uğradı. SSCB çökmeseydi KGB, diğerlerini yenecekti.
TRT’de yayınlanan belgeselin özetidir.
(VİDEO BELGESEL)
VİDEO LİNK : https://youtu.be/6bJ72OOnqr8
YÖNTEMLER
1. İLAÇLAR
LSD, 1943’te Albert HOFMANN buldu. En güçlü halisünasyon ilacıdır. Kendi üzerinde denemiştir.
“19 Nisan 1943 saat 16. 0,25 miligram LSD aldım. 1 saat sonra kaygı ve tedirginlik başladı. Görmem bozuldu, düşüncelerim dağıldı. Gülme isteği geldi. Anlamlı konuşmak için zorlandım. Gerçeği ayırt edememe oluştu, düşüncelerin dalgalanan sudaki yansımalarını izliyorum. Tüm eşyalar hoş olmayan görünümler kazanıyor. Gözlerimi kapayınca fantastik biçimler görüyorum. Tüm sesler gözüme yansıyıp biçimlere dönüşüyor. 6 saat sonra eski durumuma döndüm.”
1970’te İstanbul’da yakalanan ABD’li ajanların bavullarında 130.000 adet LSD ele geçirildi. ABD’li ajanlar İstanbul’da öğrencilere ve gençlere binlerce bedava LSD dağıttı.
Belli bir dozajda kişi ağır psikolojik travmadan kurtulmak için bir hafta içinde intihar eder. CIA deney amaçlı olarak kendi ajanı Frank Olson’u intihar ettirdi. ASELSAN mühendislerinin intihar ettirilmesi? Muhsin Yazıcıoğlu suikasti?
CRAC ilacı, beyin öldürücüdür. Kısa süre çok “zeki” hissettirip, sonrasında embesilleşme hissi verir. Kişi yeniden zeki hissetmek istediği için bağımlılık oluşur.
İstihbarat örgütleri CRAC’ı hedef toplumun gıdalarına yerleştiriyor. Zihin açıcı ve enerji verici ilaçların sık kullanımı insan sağlığına zararlıdır.
2. BEYİN YIKAMA
Kişi bir hücrede iki hafta boyunca tam karanlığa veya tam ışığa maruz bırakılır. Beş duyu algısı yok edilir. İlaçların da yardımıyla psikolojik direnç çöküp itaate hazır olur. Yüzyıllardır yapılagelen bir “eğitim”dir. 6 ay sürer. Canlı bombalar oluşturulur. Toplumun beynini yıkamak için de medya ve gıdalara gizli yerleştirilen bazı katkı maddeleri kullanılır.
3. BEYNİN SİNYALLERLE ETKİ ALTINA ALINMASI
Rus Devlet Başkanı Yeltsin‘in beyninin etki altına alındığı ve Japonya ziyaretinde, Çin’le savaş sebebi olabilecek Kutil adalarının Japonya’ya verilmek üzere olduğu tespit edildi.
Aralık 2006, KGB eski Generali Boris Ratnikov: “Yeltsin’in zihnine dışarıdan yükleme yapıldı.”
Ratnikov, Rossiskaya Gazeta’ya yaptığı açıklamalarda, “1980’li yıllarda Sovyetler Birliği’nde 50’den fazla bilinçaltı okuma yöntemleri geliştiren ve ajanlara eğitim veren araştırma merkezi vardı. Sovyetler Birliği’nin yıkılması ile birlikte tüm bu çalışmalar da durduruldu.” ifadelerini kullandı.
ABD Büyükelçilerinden Robert Strauss’un da bilinçaltını okuduklarını fakat olayın farkına varan büyükelçinin konutunu bu tür girişimlere karşı korumaya aldığını kaydetti.
4. CİNLER VE METAFİZİK İSTİHBARAT
Cinler önceden melekler aleminden bazı bilgiler çalabilirdi. Işık hızında hareket edip dünya üzerinde her yerden bilgi alabilirler. Fakat idrakleri insanlar gibi yeterli olmadığı için unuturlar ve bir doğruya yüz yalan katarlar. KGB öncelikli olmak üzere CIA ve MOSSAD cinleri istihbarat amaçlı kullanıyor. (Türkiye’de de kullanılır.)
Yalçın Koçak (DP eski genel başkanı, Turgut ÖZAL’ın yardımcılarından): “ABD’den bir NASA uzmanı, Sakarya’da tanıdığım cinci hocaya referans olmamı istemişti. Uzayda arızalanan uyduları cinlere tamir ettirilebilir miyiz diye sormak istiyorlarmış!”(Rakipleri ölçmek için bir girişim de olabilir.)
5. YÜKSEK TEKNOLOJİ VE ROBOTLAŞTIRMA
Dünyadaki tüm yüksek teknolojiler önce askeri istihbarat tarafından kullanılır. İnternet, cep telefonu, bilgisayar, uydu, insanlar için değil önce istihbaratçılar için icat edilmiştir. (Şu an bizim haberimiz olmayan teknolojilerin kimlerin elinde olduğunu ve bunların bizi kandırmak için kullanılabileceğini düşünün! İnsana benzeyen robot yapmak zor olduğu için insanların robotlaştırılması tercih ediliyor. Hz. Süleyman peygamberin yaptığı gibi hayvanların beynini kontrol etmek için çalışılıyor.
KABLOSUZ TELEGRAM CİHAZI (UZAKTAN BEYİN VE BEDEN KONTROLÜ)
Beyne giden acıkma, acı, uyku ve diğer hislere ait sinyaller iptal ettirilebilir. Vücutta iz bırakmayan öldürme veya öldürtme projeleri uygulanabiliyor. Sinyal göndererek devlet başkanları bile yönlendirilebilir.
19. asır başlarında ölü kurbağaların kaslarının elektrik ile uyarılarak kımıldatılması çalışmaları yapılmıştır.
Prof. Jose Delgado (1915-2011), ABD Yale Nöropsikiyatri Başkanı. “Teknoloji Büyücüsü”.
“Beynin Elektrikle Uyarımı” konusunda beş yüzden fazla makale yazmıştır. 1946’da başlıyor. 1952’de ilk neticeleri alıyor. 1964’te arenada üzerine gelen kızgın boğayı başka hiçbir alet kullanamadan uzaktan kumandayla kediye çeviriyor.
Bedeni ilaçsız, hipnozsuz, elektrotsuz, kablosuz, implantsız, mikroçipsiz “uzaktan” elektromanyetik sinyaller yoluyla etkilemek, duygu, düşünce ve davranışları yönlendirmek.
Delgado’nun 24 Şubat 1974 tarihli meşhur konuşması:
“Toplumumuzun siyasî kontrolü için bir psikocerrahî programına ihtiyacımız var. Amaç, zihnin fizikî kontrolüdür. Kendisine sunulan normdan sapan ferd, cerrahî olarak kesilip atılabilir. Ferd, en önemli gerçeğin kendi varoluşu olduğunu düşünebilir, fakat bu yalnızca onun bakış açısıdır. Bu bakışta, tarihî yaklaşım eksiktir. Oysa insanoğlunun kendi zihnini geliştirme hakkı yoktur. Bu tarz liberal bir yaklaşım kulağa hoş geliyor tabiî. Ancak, beyni elektrikî olarak kontrol etmeliyiz.
Bir gün ordular ve generaller, beynin elektrikî uyarımıyla kontrol edilecektir.”
İSLAM ÜLKELERİ HOLİZMLE KARIŞTIRILIYOR
Holizm, felsefi bir akımdır. Küçük sorunları bütüne mal ettirir Arap baharı ve Suriye iç savaşları, ABD’nin başarılı istihbarat çalışmalarıdır.
Condolezza Rice: “Ortadoğudaki 22 ülkenin rejim ve sınırlarını değiştireceğiz.”
İslam ülkelerinin hasta ülke ilan edilmesi. Politik kötümserlik havası oluşturmak. Gençleri silahlı harekete psikolojik olarak hazırlamak. İç savaşta zayıflayan ülke, sözde barış güçleriyle işgal ediliyor.