18 Temmuz 2018

YÜZDEKİ BENLER VE MANALARI

İlmi Sima nedir nasıl bir ilimdir nasıl öğrenilir? ile ilgili görsel sonucu

YÜZDEKİ BENLER VE MANALARI

Bir inanışa göre insanın yüzünde şurasında burasındaki benlerin buralarda oluşumu tesadüfi değilmiş. Onların yerleri insanın ahlâkındaki özellikleri ve başına gelecek birtakım şeyleri işaret edermiş.

El çizgileri gibi yüzdeki benlerin de bin türlü anlamları varmış ve bunların anlamını bilenler için bir adamın yüzündeki benlerden onun istikbâlini ve ahlâkını okuması oldukça kolaymış.

Bu inanışa göre koyduğumuz resimlerdeki numaralar ben yerlerini aşağıda bu numaralar hizâsında izahat de anlamlarını göstermektedir.

erkeklerin yüzündeki benlerin anlamları ile ilgili görsel sonucu


Erkeklerin Yüzündeki Benlerin Anlamları
1. Çok havaidir.

2. Çok mükemmel bir koca olur.

3. Zengin olamaz.

4. Devâmlı âşıktır.

5. Bir âlim olabilir.

6. Saadet.

7. Sadâkatsizlik
8. Saadet
9. Saadet
10. Yüksek bir memur olacak.
11. Subay olacak.
12. İçmesini sever.
13. Emniyet telkin etmez (güven vermez.)
14. Çok yolculuk edecektir.
15. En az 3 kere evlenecek.
16. Sporcudur.
17. Bekâr kalacaktır.
18. Bahtiyâr olacaktır.
19. Hiç dostu yoktur.
20. İflâs edecektir.
21. Kumarbâzdır.
22. Hayatta dâima tâlihsizliklerle karşılaşacaktır.
23. Ünlü bir adam olacaktır.
24. Çok ihtiyârlamadan ölecektir.
25. Muhalefeti sever.
26. Tembelin biridir.
27. Alçak ve korkaktır.
28. Hiçbir şeyde zarâfet göstermez. (Kabadır)
29. İyi kalplidir.
30. Daima keyifli ve neşelidir.
31. İyi bir servet biriktirebilecektir.
32. Şişmanlamaya yatkındır.
33. Çok ateşli ve heyecânlı bir erkektir.
34. İyi bir baba iyi bir kocadır.
35. Doğru bir insan değildir.
36. Melankoliye istidâdı vardır.
37. Hiçbir zaman cebinde 5 para bulunmaz.
38. Borç bulmak için dehâ sahibidir.
39. Zamanın adamıdır.
40. Hiç oğlu olmayacaktır.
41. Zengin bir dul kadınla evlenecektir.
42. Ayyaştır.
43. Çok kibâr tavırları vardır.
44. Namuslu ve dürüst bir insandır.
45. Sarışın kadınlardan korunmalıdır.
46. Çok iyi bir evlâddır.
47. Hiç çocuğu olmayacaktır.
48. Yalancıdır.
49. Kabadır.
50. Hayvanları sever.
51. Şairdir.
52. Bokstan hoşlanır.
53. Bir kâşif ya da mucit olmak istidâdı vardır.
54. Hayalperest ve hassastır.
55. Aktör olmaya istidâdı vardır.
56. Münzevi yaşar.
57. İntizamsızdır.
58. Deniz seyahatlerine bayılır.
59. Ağzının tadını bilir.
60. Sevince çok şiddetli sever.
61. Yalnızca koyu renk saçlı kadınları sever.
62. Mantığı yoktur.
63. Bir kadın gibi mağrur ve kendini beğenmiştir.
64. Mantıksızdır.
65. Pek çok yaşayacaktır.
66. Çok mühim bir şey keşfedecektir.
67. Sabahları gâyet güç uyanır.
68. Geceleri evine dönmek istemez.
69. Durmadan içer.
70. Soğukkanlıdır.
71. Çok beceriklidir.
72. Saadet
73. Saadet
74. Kurnazlık
75. Budalalık
76. Budalalık
77. Çok merhametlidir.
78. Başındaki saçtan fazla borcu vardır


anlamları, benlerin, kadınların, yüzündeki


Kadınların Yüzündeki Benlerin Anlamları
1. Çabuk hiddetlenen bir kocaya varacak.
2. Kıskançtır.
3. Çok yolculuk yapacak.
4. Dört kere evlenecek.
5. Boşanacak
6. Her ne yaparsa ters yapar.
7. Sadık kalamaz.
8. Gayet genç yaşında ebeveyninin evinden çıkacak.
9. Altı çocuğu olacak.
10. Ünlü bir adamla evlenecek.
11. Yabancı memleketlerde yaşayacak.
12. Serveti olursa hepsini kaybedecek.
13. Çok uzun ömrü olacak.
14. Gayet zor ve geç koca bulacak.
15. Sâdık ve fedâkârdır.
16. Köpekleri sever.
17. Zengin olacak.
18. Papağanlardan korunmalıdır.
19. Nazlı ve nâziktir.
20. İyi bir ev kadınıdır.
21. Otomobil kullanmamalıdır.
22. Gezmesini çok sever.
23. Çok hassas ve hâyalperverdir.
24. Bahtiyâr olacak.
25. Uçmayı sever hostes olacak.
26. Çocuğu olmayacak.
27. Dâima geç kalır.
28. Değişiklikleri sever.
29. Çok dedikoduya uğrayacak.
30. Müstâkil ve hür olmasını sever.
31. Çok içmesini sever.
32. Çok mağrurdur.
33. Senin benim tanımaz.
34. Oburdur.
35. Çocuk sever.
36. Kocasının sâdık bir iş arkadaşı olacak.
37. Kocasına preştij edecek.
38. Dünyayı 4 dönecek.
39. Boşboğaz ve dedikoducudur.
40. Musikiye istidâdı (yeteneği) vardır.
41. İkiz çocuğu olacak.
42. Sudan kendini muhafaza etmelidir.
43. Çok ateşli bir tabiatı vardır.
44. Kendine hayatı zehir eder.
45. Yaşamasını sever.
46. Zengin olmayacak.
47. Yenemediği bir mahcubiyeti vardır.
48. Şişman olmaya istidâdı vardır.
49. Tembeldir.
50. İyi bir evlâddır.
51. Ne istediğini kendi de bilmez.
52. İhtiyatlı ve kurnazdır.
İlm-i Simâ ve Kıyafet-nâme
Bu ilmi iyi bilen bir adam, dostunu düşmanını daha kolay tanır. Zirâ insanın alacası içinde olduğundan zâhir görünüşe çabucak aldanılmamalıdır. Görüştüğümüz insanlar hangi kıyafette hangi tabiattadırlar? Örneğin başı küçük, burnu büyük, yüzü yuvarlak, boyu uzun ya da kısa, saçı sarı ya da siyah, el parmakları ince ya da kalın, gözleri siyah ya da yeşil, ya da gök mavisi olan bir adam, nasıl bir ahlâk sahibidir, ne karakterdedir? 
Bunları bilmek büsbütün lüzumsuz sayılmaz.
Kimi insanlar görüyoruz ki pek zeki oluyor. Kimi kimseler de daha doğarken "zihn-i evvel"; hatta birer dâhi olarak dünyaya geliyorlar. Yaradılışında sanatkâr, hünerli, her işe elverişli, "hezâr-ı fenn" denilen şekilde fevkâlâde yetenekli oluyorlar. Bu, neden ileri geliyor?
Kimi yüzler ve bakışlar da var ki, hakikaten ruhsuz, sevimsiz ve korkunçtur. Ne tarafından baksanız dehşet verir. Böyle ruh sıkıcı ve korkutucu adamlar, çok defa canavar bakışlı ve korkutucu olabiliyorlar. Böyleleri, içinden düşmanlık besler, kin güder. İnsan, bunlarla pek görüşmek istemez. Yüzlerini bile görmeye katlanamaz. 
İnsanın gözü kararır. Haklı olarak:
"Yüzüne bakanın işi rast gitmez."
"Yüzüne bakan, yüz on para zarar eder."
"Yüzünün Rabb-i yesir'i silinmiş..."
"Yüzünün astarı kalmamış."
"Suratında meymenet yok."
"Soğuk nevâ, soğuk nevâle, suratsız adam..."
"Yıldızım onunla barışmadı."

deriz.
Bu şekilde ruhun hoşlanmaması, nefret ve istiğnanın bu derecesi acaba neden dolayıdır? Neyin etkisi altındadır?
Buna karşılık birçok yüzler de vardır ki gâyetle tatlı, sıcak, sevimli ve alımlıdır. 
O derecede güzel ve çekicidirler ki, insan gözünün sanki hayatta (görüp) görebileceği en güzel yüz, bu insan yüzü; en güzel göz, bu inşâ gözüdür. Böyleleri için de;
"Ne sıcak kanlı, ne hoş adam, insan görünce içi açılıyor."
"Yıldızım barıştı." ya da "Perim hoşlandı." deriz. Zaten ona karşı beslediğimiz teveccüh ve temâyüller, her hâliyle onu söyler onu gösterir. Bu kan kaynaşmasının, bu gönül kaptırmanın nedeni ve hikmeti nedir ve nelerdir acaba?
"Sıcak kanlı, kanı sıcak, kanım kaynadı, ruhum sevdi..." Bunlar ne demektir? nedne her insanda bu tecelli olmuyor? İşte bunlara benzer şaşılacak ve düşündüren yüzlerce soru, yüzlerce garâb ve esrârlı hâl ve tezâhürler vardır ki neden ve mâhiyetleri kesin olarak bilinemiyor, bulunamıyor.
Böyle olmakla beraber bu konuda pek eski zamanlardan beri mufassal, muhtasar hayli kitap yazılmış, hayli fikir ve müteâlâlar ileri sürülmüştür.
Devamlı araştırma ve denemeler neticesi olarak simâ ve kıyafet-nâmeyle tabiatı keşif ve tâyin etmek, hususi bir ilim hâline getirilmiştir.
Bu konuda dikkat ve tetkike şâyan bir nokta daha var: Kimi nesil ve milletlerin yalnız renk ve ırk cihetiyle değil, şekil itibariyle de simâları ve hâlleri birbirine benzemez. Örneğin kimi yüzler vardır ki, yaratılışından çirkin, soğuk ve sevimsizdir. Alınları sert ve geniş, burun genellikle kısa ve basık, delikleri yayvan, ufacık kırpık gözleri -tıpkı Japonlar gibi- içeriye batmış, elmacık kemikleri çıkık, saçlar kırık; çene, ince, uzun ve ileriye uzamıştır. Bir kısmında bakışlar haşin ve serttir. Gülmez, konuşmaz. Kısaca devamlı somurtma, ekşimiş, seyrek sakallı bir surat...
Yine mesela Kuzey halkı hemen genellikle yassı ve geniş yüzlüdür. Elmacık kemikleri kabarık olur. Dudakları şişkin, saçlar kumral, yumuşak ve siyahtır.
Finlandiyalılar dar bir alına, etlize yarık bir ağza sahip olup burunları adeta arkaya kaçmış olan alınlarına varır.
Kazakların da Kırım Tatarları, Kazan Türkleri gibi elmacık kemikleri kabarıktır. 
Yüzleri hafifçe geniş ve birçoğunun burunları hafifçe gaga şeklindedir.
Millet farklılıklarında görülen ayrılışlar gibi eski âdet ve inanışlar arasında yüzyıllardır kuvvet ve tesirini kaybetmemiş, hatta bir kısmı "bilgi" hâline gelmiş öyle sözler vardır ki, canlı misalleriyle doludur. Bunlardan el, ayak, göğüs, karın, diz ve oyluklar için söylenenler kitaplara da geçmiştir.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...