19 Temmuz 2018

Kader: Kaza: Yazı, kaderdir; yaratmak, kazadır.


Kader: 
“Cenab-ı Hakk’ın, kâinatta olmuş ve olacak her şeyi, bütün vasıflarıyla, bütün halleriyle ezelde bilmesi ve daha onu yaratmadan önce, her şeyiyle, levh-i mahfuz denilen kader levhasında yazmış olmasıdır.” 
 Kaza: 
“Allah’ın bu ezeli yazıyı ve takdiri, zamanı ve şartları uygun olduğunda icad etmesi ve yaratmasıdır.” 
Demek ki, kader; Allah’ın ilminin bir neticesi, 
kaza ise; Allah’ın kudretinin bir tecellisidir. 
Yani Allah, ilmiyle yazmış, kudretiyle de yaratmıştır. 
Yazı, kaderdir; 
yaratmak, kazadır. 
 Mesela; bir insanın ne zaman doğacağı ve ne zaman öleceği önceden takdir edilmiştir. 
İşte bu takdir; kaderdir. 
O insanın vakti geldiğinde doğması ve vakti geldiğinde ölmesi, yani doğum ve ölüm hadiselerinin yaratılması ise kazadır. 
 Cüz’i İrade: “Allah tarafından insana verilen, dilediği gibi hareket edebilme yeteneği ve seçme serbestliğidir.” 
 Biraz daha bu kavramı açarsak; Allah insana okuma, yazma, koşma, yemek yeme, içme, oturma gibi birçok kabiliyetler vermiştir. 
Bu kabiliyetlerin her birine “külli irade” denilir. 
Burada geçen “külli irade” tabirini, Allah’ın “külli irade”siyle karıştırmamak gerekir. 
 Allah’ın “külli iradesi”: “
Allah’ın dilediği her şeyi yapabilmesi ve emrinin önüne hiçbir şeyin geçememesidir.” 
 İnsanın “külli iradesi”: 
Kendisine verilen yeteneklerdir. 
İşte insan, o yeteneklerden bir tanesi ile bir işe yöneldiğinde 
o “külli irade” artık cüz’ileşmiş olur. 
Buradaki “cüz’i” ifadesi “ufaklık” manasında olmayıp, 
“belirlilik” manasındadır. 
Yani yapabileceğimiz yüzlerce alternatiften bir anda sadece bir şeyi seçebilmemizdir. 
 Mesela, insanda yemek yeme kabiliyeti vardır. 
Bu “külli iradedir.
” İnsan bu kabiliyeti ile simit yemeğe başladığında artık bu kabiliyeti cüz’ileşmiş olur. 
Artık insan kendindeki külli iradeyi belli bir yönde kullanmış ve simit yemeğe başlamıştır. 
İşte buna “cüz’i irade” denilir. 
İnsan burada serbesttir. 
Simit yiyebileceği gibi bir haramı yemeyi de tercih edebilir. 
Zaten onu mesul eden, ona bu tercih yetkisinin verilmesidir.
Asrımızın en büyük hastalığı; iman hakikatlerine gereken önemin verilmemesidir. Kader de imanın bir şartıdır. Kader ile ilgili hemen hemen herkesin içinde çok sorular vardır.
Peygamber Efendimiz (s.a.v)'in bazı hadislerinde yasaklandığı halde, bazı güvenilir alimlerimizin kaderden uzunca bahsetmesinin ne hikmeti olabilir.
Kader konusunu anlamanın ilk şartı: kader, kaza ve cüz'i iradeyi anlamaktan geçer....
Kader, İmanın altı şartından bir tanesidir. Fakat diğer iman şartlarına göre daha ince, hassas ve vicdan esaslı bir konudur.
Kader meselesinin anlaşılamamasındaki en büyük sebep “zaman” ve “ezel” kavramlarının birbiriyle karıştırılması ve yanlış değerlendirilmesidir.
Allah'ın ne yapacağımızı bilmesi veya kimin cennete kimin cehenneme gideceğini bilmesi, yapacağımız fiilleri etkiler mi?
Her insan hareketlerinde serbest olduğunu vicdanen bilir. Hiç bir baskı ve tesir altında kalmadan istediğini yapabildiğine bizzat kendisi şahittir.
Cüz’i irade ise; “ihtiyâri fiiller” dediğimiz kendi irademiz ile işlediğimiz fiiller olup, bu kısım fiillerdeki tercih kabiliyetimizdir.
Kur'an der: " Sana bir güzellik isabet ettiğinde onu Allah'tan bil. Sana bir kötülük isabet ettiğinde ise onu da nefsinden bil "
Kader, Allah’ın ilminin bir unvanı olduğundan, “kaderin değişmesi” demek; Allah’ın ilminde bir artma veya eksilme manasına geleceğinden, mümkün değildir.
Evliliğin kader olmaması için, Allah’ın evlenen o iki kişiden -haşa- habersiz olması gerekir. Bu ise ilmi her şeyi, her mekânı ve her zamanı kuşatan Allah hakkında düşünülemez.
Allah’ın ezeli ilmi, katil ve maktulun kaderini aynı anda kuşatmıştır. Allah, katilin maktulü öldüreceğini bildiği için, maktule o kadar bir ömür takdir etmiştir.
“Allah benim cennete veya cehenneme gideceğimi biliyor. Ve bunu kader defterimde yazmış. O halde beni bu dünyaya niçin gönderiyor?”
İnsan kalbinin mühürlenmesinin cüz'i irade ile doğrudan bir irtibatı var mı? Yoksa zorlama mı diyeceğiz?
Müslüman olmayan bir belde ve anne - babadan dünyaya gelenler ile, Müslüman anne, baba ve toplum içerisinde dünyaya gelenlerin durumu....

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...