21 Temmuz 2018

Nedim’in Gazelleri


Nedim’in Gazelleri ile ilgili görsel sonucu

Nedim’in Gazelleri


GAZEL 1
Hele îd oldu ol gül-gonce handân olduğun gördük

Demâg-ı telh-kâmın şekkeristan olduğun gördük
O sîm endâmı aldık halka-î ağûuşa bir kerre
O elmâsın hele zîb-i nigin-dân olduğun gördük
Meh ü mihrin senin olsun felek biz îd-gehlerde
Hilâl ebrûların hurşîd-i tâbân olduğun gördük
O kâfir-beççe bir peymâne sahbâ sundu kim alıp
Derûn-i lâleden âteş fürûzân olduğun gördük
Niyâz ü nâz ü nûş ü bahş ü ibrâm-ı kenâr ü bûs…
Bugün meclisde zevkin böyle tûfân olduğun gördük
Yalan olmaz o şûhun görmedik mey içtiğin ammâ
Bir iki kerrecik hem-bezm-i mestân olduğun gördük
Gülistân görmedik gül kokmadık ammâ ruhün meyden
Gül-ender-gül gülistân-der-gülistân olduğun gördük
Bi-hamdillâh yine kilk-i Nedîmâ-yı sühân-sâzın
Gazel-perdâz-ı bezm-i sadr-ı zî-şân olduğun gördük

Günümüz Türkçesiyle:

Bayram oldu gonca gülün açıldığını gördük

Keyifsiz meyus olanların sevindiğini gördük
O gümüş teni kucağımızın halkasına aldık bir kez
O elmasın bu halkada yüzüğün taşına bezek olduğunu gördük
Mihriban sevimli olman sana kalsın felek biz bayram zamanlarında
Kaşları hilal (ay para) olanların parlayan şafak saçan güneş olduğunu gördük
O kafir çocuk bir kadeh dirilik suyu, şarap sundu, alarak
Kalbindeki ateşten bir ışık parladığını gördük
Onun devresinde yalvararak, ısrar ettik tatlı bir öpüş için
Bugün mecliste zevkin böyle tûfân olduğun gördük
Yalan olmaz o şûhun görmedik şarap içtiğin amma
Bir kaç kez sarhoşlarla aynı mecliste olduğunu gördük
Güllük gülistanlık görmedik, gül koklamadık, amma ruhun şaraptan
Ve onun gül içinde gül, gülistanlık içinde gülistan olduğunu gördük
Şükürler olsun kamış kalemli Nedimi söze hazır söze uygun
Gazel yazanlar meclisinin başında muhterem, saygıdeğer olduğunu gördük

GAZEL 2
Tahammül mülkünü yıktın Hulagu Han mısın kafir

Aman dünyayı yaktın ateş-i suzan mısın kafir
Kız oğlan nazı nazın şehlevend avazı avazın
Belasın ben de bilmem kız mısın oğlan mısın kafir
Ne ma´na gösterir duşundaki ol ateşin atlas
Ki ya´ni şule-i cansuz-ı hüsn ü an mısın kafir
Nedir bu gizli gizli ahlar çak-i giribanlar
Aceb bir şuha sende aşık-ı nalan mısın kafir
Sana kimisi canım kimi cananım deyü söyler
Nesin sen doğru söyle can mısın canan mısın kafir
Şarab-ı ateşinin keyfi rüyun şul´elendirmiş
Bu haletle çerağ-ı meclis-i mestan mısın kafir
Niçin sık sık bakarsın öyle mirat-ı mücellaya
Meğer sen dahi kendi hüsnüne hayran mısın kafir
Nedim-i zarı bir kafir esir etmiş işitmiştim
Sen ol cellad-ı din ol düşmeni iman mısın kafir

GAZEL 3
Haddeden geçmiş nezâket yâl ü bâl olmuş sana

Mey süzülmüş şîşeden ruhsar-ı âl olmuş sana
Bûy-i gül taktîr olunmuş nâzın işlenmiş ucu
Biri olmuş hoy birisi dest-mâl olmuş sana
Sihr ü efsûn ile dolmuşdur derûnun ey kalem
Zülfü Hârut’un demek mümkin ki nâl olmuş sana
Şöyle gird olmuş Firengistân birikmiş bir yere
Sonra gelmiş gûşe-i ebrûda hâl olmuş sana
Ol büt-i tersâ sana mey nûş eder misin demiş
El-amân ey dil ne müşkil-ter suâl olmuş sana
Sen ne câmın mestisin âyâ kimin hayrânısın
Kendin aldırdın gönül n’oldun ne hal olmuş sana
Leblerin mecrûh olur dendân-ı sîn-i bûseden
Lâ’lin öptürmek bu hâletle muhâl olmuş sana
Yok bu şehr içre senin vasfettiğin dilber Nedîm
Bir perî-sûret görünmüş bir hayâl olmuş sana

GAZEL 4
Esdikçe bâd-ı subh perîşânsın ey gönül

Benzer esîr-i turra-i cânânsın ey gönü
Gül mevsiminde tevbe-i meyden benim gibi
Zannım budur ki sen de peşîmânsın ey gönül
Eşkimde böyle şu’le nedendir meğerki sen
Çün sûz u tâb giryede pinhânsın ey gönül
Ben sana bâde içme güzel sevme mi dedim
Benden niçün bu gûne girîzânsın ey gönül
Bigânedir mu’âmeleniz akl u hûş ile
Gûyâ derûn-ı sînede mihmânsın ey gönül
Ayîne oldu bir nigeh-i hayretinle âb
Bi’llâh ne saht âteş-i sûzânsın ey gönül
Hac yollarında meş’ale-i kârbân gibi
Erbâb-ı ‘aşk içinde nümâyânsın ey gönül
Peymâne-i mahabbeti sundun Nedîme çün
Lutf eyle câmı bâri biraz kansın ey gönül
Aruz kalıbı: Mef’ûlü Fâilâtü Mefâilü Fâilün

Günümüz Türkçesiyle:

1. Ey gönül! Sabah rüzgârı estikçe perişan oluyorsun; öyle görünüyor ki sevgilinin perçeminin esirisin.
2. Gül mevsiminde şaraba tövbe etmekten, zannediyorum ki, benim gibi sen de pişmansın.
3. Gözyaşımda böyle alev parıltısı nedendir? Yoksa sen hararet ve ışık gibi, ağıdıma, gözyaşlarıma mı gizlendin?
4. Ben sana şarap içme, güzel sevme mi dedim? Benden niçin böyle kaçıyorsun?
5. (Bana karşı) davranışın mâkul ve mantikî değil: Gûya göğsümün içinde bir misafirsin ha?..
6. Ayna, senin bir hayret ve hayranlık bakışınla eriyip su oldu; Aman Allah’ım sen ne sert ve yakıcı bir ateşmişsin!
7. Hac yollarındaki bir kervan meşalesi (nasıl uzaktan bile görünürse), sen de âşıkların içinde öyle görünüyorsun.
8. Sen feyiz yuvası ve hüner güneşinin doğuş ufkunun; şevk baharı sabahının yakanısın; o sabah, senden doğmaktadır.
9. Mademki Nedîm’e aşk kadehini sundun, lûtfen de o kadehi alma, biraz kansın.

GAZEL 5
Sînede evvel ne muhrik ârzûlar vâr idi

Lebde ser-keş âhlar âteşli hûlar vâr idi
Böyle bî-hâlet değildi gördüğüm sahrâ-yı aşk
Anda mecnûn bîdler dîvâne cûlar vâr idi
Ben bugün bir nev-bahâr-ı hüsn ü ân seyreyledim
Tarf-ı destârında sünbül gibi mûlar vâr idi
Sen yine bir nev-niyâz âşık mı peydâ eyledin
Kûyuna yer yer dökülmüş âb-ı rûlar vâr idi
Ey Nedîm ey bülbül-i şeydâ niçün hâmûşsun
Sende evvel çok nevâlar güft ü gûlar vâr idi

GAZEL 6
Afet-i can dediler gamze-i celladın için

Nahl-i gül söylediler kamet-i şimşadın için
Yazdı çün kilk-i kaza fitne vü âşûb emrin
Ara yerini açık koydu senin adın için
Çeşm-i ebrûya kafa-dârsın ey zülf-i siyah
Sen ne kafirsin o kafirlere imdadın için
Sen ki bülbül gül için nâle edersin bî-ferd
Seni gülden ayırır nâle vü feryadın için
Hey nesin sen ki duyup handeni kûh-sârda kebk
Katı âvâz ile tahsîn okur üstadın için
Çokdan ey kilk-i Nedimâ niçin oldun hâmûş
Bizi hasrette kodun nazm-ı vev-îcâdın için

GAZEL 7
Bir nîm neş’e say bu cihânın bahârını

Bir sâgar-ı keşîdeye tut lâle-zârını
Bir dem mi var ki âh ederek anmaya gönül
Ey serv-kad seninle geçen rûzigârını
Şevk-ı tamâm va’de-i ferdâyı dinlemez
Reşk ana kim cihanda bugün buldu yârını
İran zemine tuhfemiz olsun bu nev gazel
İrgürsün İsfahân’a Sıtanbul diyârını
Düşmen ne denlü saht ise de şâd ol ey Nedîm
Seng üzre gösterir zer-i kâmil iyârını

GAZEL 8
Bir söz dedi cânan ki kerâmet var içinde Dün giceye dâir bir işâret var içinde Mey-hâne mukassi görünür taşradan ammâ Bir başka ferah başka letâfet var içinde Eyvâh o üç çifte kayık aldı karârım Şarkı okuyup geçti bir âfet var içinde Olmakta derûnunda hevâ âteş -i sûzan Nâyın diyebilmem ki ne hâlet var içinde Ey şûh Nedîmâ ile bir seyrin işittik Tenhâca varıp Göksu’ya işret var içinde
GAZEL 9
Murâdın anlarız ol gamzenin iz’anımız vardır

Belî söz bilmeziz amma biraz irfanımız vardır
O şuhun sunduğu peymaneyi reddetmeziz elbet
Anınla böylece ahd etmişiz peymanımız vardır
Münasibdir dana ey tıfl-ı nazım hüccetin al gel
Beşiktaş’a yakın bir hane-i viranımız vardır
Elin koy sine-i billura rahm et aşıka zira
Beyaz üzre bizim de pençe bir fermanımız vardır
Güzel sevmekde zahid müşgilin var ise bizden sor
Bizim ol fende çok tahkikimiz itkanımız vardır
Koçup her şeb miyanın canına can katmada ağyar
Be hey zalim sen insaf et bizim de canımız vardır
Sıkılma bezme gel bî-gâne yok da’vetlimiz ancak
Nedimâ bendeniz bir dâhi sultanımız vardır

GAZEL 10
Mest-i nâzım kim büyüttü böyle bî-pervâ seni

Kim yetiştirdi bu gûnâ servden bâlâ seni
Bûydan hoş rengden pâkizedir nâzik tenin
Beslemiş koynunda gûya kim gül-i ra’nâ seni
Güllü dîbâ giydin amma korkarım âzâr eder
Nazenînim sâye-i hâr-ı gül-i dîbâ seni
Bir elinde gül bir elde câm geldin sâkiyâ
Hangisin alsam gülü yûhut ki câmı yâ seni
Sandım olmuş ceste bir fevvâre-i âb-ı hayât
Böyle gösterdi bana ol kadd-i müstesnâ seni
Sâf iken âyîne-i endâmdan sînem dirîğ
Almadım bir kerrecik âgûşa ser-tâ-pâ seni
Ben dedikçe böyle kim kıldı Nedîm’i nâtüvân
Gösterir engüşt ile meclisteki mînâ seni
Nedim’in gazellerini indirmek için tıklayınız.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...