18 Mayıs 2018

TAM BİR BİZANS OYUNU


TAM BİR BİZANS OYUNU
15 Temmuz darbe günü, 
Tayyip’in uçağının Atina’da ne işi vardı? 
[Yazı uzun sindire sindire okuyun] 
Tüm yazılarını görüntüle 
Tayyip’e soruyorum: 
15 Temmuz darbe günü, darbeden birkaç saat önce, saat 18.24’de 
TC-ATA uçağı, yani senin kullandığın devletin uçağı, Atina hava alanına indi. ATA uçağının izlediği rota bilgileri bu yönde ve kesinlikle doğru. 
 Tezgahladığın darbeden birkaç saat önce, bindiğin uçak olan ATA’nın Atina’da ne işi vardı? 
 Uçağın kara kutusu incelense, gerçekler ortaya çıkacak. 
Fakat ülkemizde her kamu kurumunun başındaki müdürler senin eşeğin olduğu için, iddia ettiğim olayın ispatlanması Türkiye içinde imkansız. 
ATA uçağından Atatürk Hava Limanı kulesine telsizle değil de, cep telefonuyla ulaşıp konuşman da iddialarımı zaten destekliyor. 
 Komşu ülkelerin ATA uçağının rotasını takip etme imkanları olmalı ki, Rus uçakları yardımına gelip seni Türk uçaklarından korumuş… 
Aptal ahmak yerine koyarak kandırdığın bu ülkenin halkına cevap vermelisin:

Düzenbaz Tayyip, 
15 Temmuz 2016 günü saat 18.24’de TC-ATA uçağının Atina’da ne işi vardı? 
Haydi Tayyip, Millete cevap ver.

MARMARİS’TEN TAYYİP DEĞİL, TAYYİP’İN DUBLÖRÜ KAÇIRILMIŞ
MİT elemanı bana soruyor:
“Tayyip, oğlu Bilal’le, damadı Berat’la Marmaris’e tatile gitti de, neden karılarını götürmediler? Tatile giden adam yanında karısını götürmez mi?”
Ben de soruyorum: Neden götürmedi?
“Tayyip Marmaris’e gitmedi ki karısını götürsün…” Nasıl yani? “Tayyip Marmaris’e gitmedi. Hem darbe tezgahlayacaksın, hem kendini ateşe atacaksın… Aptal mı bu adam?”
Tayyip’i Marmaris’ten helikopterle kaçırmışlar… Ben görmedim de öyle diyorlar yani…
“Bir kare fotoğraf var mı?”


Bilmiyorum, ben hiç görmedim. 
Sadece CNN’e telefonla 4,5 G canlı bağlanıp milleti kışkırttığını gördüm… 
“Tayyip’i helikopterle kaçıranlar uçağa nasıl bindiriyor?
 Atatürk hava limanına uçakla gelmedi mi?”
Ben görmedim, öyle diyorlar…
“Yanında bir sürü adamla birlikte oğlu ve damadı var. Helikoptere binerken, helikopterden inerken, suikastten kaçarken, uçağa binerken, İstanbul’a gelince uçaktan inerken delil olsun diye adam bir kare fotoğraf çekmez mi? Hepsinin yanında son model telefon var. Fotoğraf makinesi gerekmez ki. Yanında bir düzine adam var. Her haltı yiyen bu salakların aklına fotoğraf çekmek gelmez mi?”
Yani? “Yani Tayyip, Marmaris’e hiç gitmedi ki helikopterle, uçakla İstanbul’a gelsin…”
Biraz açsak konuyu, anlayamadım:


“Tayyip, oğlu, damadı ve akıl hocaları, 15 Temmuz akşam üzeri siyah bir minibüs içinde gizlice Atatürk Hava limanına geldiler ve Müdürün odasından darbeyi canlı canlı yönettiler.”
Yani Marmaris kısmı sahte miydi?
“Hayır, sahte değil, senaryo gereği Tayyip’in dublörünü, Tayyip’in korumaları Marmaris’ten helikopterle kaçırdılar. Sonrası Marmaris’te yok… 
Sonrası Atatürk Hava limanında var…”
Emin misiniz? Tayyip uçaktan cep telefonuyla kuleyi arıyor, koruma istiyor…


“Ben de telefonla ararım kuleyi… Kule, benim nereden aradığımı ne bilecek? Tayyip kuleyi telefonla arıyor, telsizle değil. Kule ile Tayyip arasında telsizle konuşma geçse mutlaka kayıt altına alınır… Tayyip, uçaktaki telsizle kuleyi aramıyor, cep telefonuyla arıyor. Buna aptallar inanır.”
Yani diyorsun ki Tayyip cep telefonuyla uçaktan değil de kuleyi, Hava Limanı Müdürünün odasından aradı, olayların içinde bir de dublör var ve Tayyip o akşam Marmaris’te değildi…
“Evet, değildi… Tezgahladığı darbeyi Atatürk Hava Limanı’nın müdür odasından canlı canlı yönetti…


Eğer bu anlattıklarım ortaya çıkarsa, Tayyip de, oğlu da, damadı da vatana ihanetten idamla yargılanır ve asılır.”
Ortaya çıkar mı?
“Elbette çıkar. Bu Tayyip’in sonu olur. Baştan sona aptalca ve acemice tezgahlanmış bu çakma darbeyi halka inandırmaya çalışıyorlar fakat inanan yok. AKP’liler keyfi inanıyorlar, çünkü işlerine öyle geliyor.”
Ben ikna oldum… Vay alçaklar vay…
GERÇEKLEŞTİRECEKLERİ DARBENİN PROVASINI YAPTILAR
Hakan Fidan’ın, Fetoş’un adamı olduğunu,Fetoş’un onu özel olarak yetiştirdiğini yıllardır anlatıyorum.
Astsubay okulu’na Fetoş’un desteğiyle girdiğini, büyük başarılarla okulu bitirdiğini, tayin yerlerini Fetoş’un belirlediğini… Ordu içinde uzmanlaştıktan sonra yine Fetoş’un istifa ettirdiğini, Fetoş’un desteğiyle CIA içinde akfif görevler aldığını…
Yine Fetoş’un Hakan Fidan’ı Tayyip’le tanıştırdığını, önemli mevkilere getirmesini istediğini, MİT müsteşarlığı için tavsiye ettiğini anlattım… İşte Tayyip bu sebeple diyor: “Fetoş neyi istedi de vermedik ki?”
Hakan Fidan hala Fetoş’un adamı ve Fetoş’a hizmete devam ediyor. Fuat Avni de Hakan Fidan’dan başkası değildi… Tayyip’in tüm kirli işlerini biliyor, Twitter yoluyla Tayyip’le oyun oynuyordu.
Tayyip’in emriyle gerçekleştirdiği cinayetler sebebiyle Tayyip onu gözden çıkaramıyordu.
“Sır küpüm” diyen Tayyip, Fetoş’cu bir katilin defterini düremiyor, korkuyordu.   İşte bu düşünceler içinde Tayyip, Binali Yıldırım ve Hulusi Akar, Saray’da bir araya gelerek fikir üretti:


“Darbe tezgahlayalım, Hakan Fidan’ı kullanalım, Hakan Fidan hem Fetullahçı Generalleri, hem Atatürkçü generalleri darbeye ikna etsin… Darbeye fırsat verelim… Halkı galeyana getirerek darbeyi engelleyelim. Sonra da hepsinin defterini dürelim… Bu şekilde hem orduyu,hem Fetullahçıları pasifize etmiş oluruz. Bu işi gerçekleştireceğimiz asıl darbenin bir provası olarak görebiliriz.”
Tam iki yıl süren plan ve projelerden sonra, halkı şüphelendirmemek için Perinçek ve çetesi de darbe organizasyonuna dahil edilir ve onlardan destek alınır.. Generaller, albaylar “yüksek şura” tehditleriyle ve milyon dolarlarla sahte darbe için ikna edilir.
Tezgahı kabul edenlerin banka hesaplarına milyon dolarlar yatırılır. Onlara güvence verilir.
15 Temmuz akşamı çakma darbe gerçekleştirilir ve Tayyip kahraman ilan edilir… Satın aldığı generallerin tezgahıyla, Tayyip Marmaris’ten ayrıldıktan sonra suikast planı uygulanır, sahte suikast görüntüleri gözler önüne serilir.


Sözde kalkışma senaryo gereği başarılı bir şekilde önlenir… Katil Tayyip, tezgahladığı darbe sonucunda yüzlerce insanın ölümüne sebep olur. Tayyip, Fetoşçulardan kurtulur… İşlediği cinayetlerden, hırsızlıklardan, yolsuzluklardan sıyrılır…
Darbeye gerçek süsü vermek için devlet binaları MİT, Tübitak, Özel Harekat binaları bombalanır. Satın aldığı Generallere Meclis’i de kasıtlı olarak bombalatan Tayyip, mağduru oynayarak muhalefeti yanına alır, demokrasiyi de askıya alır…
Meclis’te yapamadıklarını, olağanüstü hal ile gerçekleştirir, hasımlarına olağanüstü bir infaz uygular… Gazeteler, internet siteleri, televizyonlar kapatılır, halkın gerçekleri öğrenmesi engellenir. Fetoşçuların tüm işyerlerine, binalarına, tüm banka hesaplarına el konarak Birlik Vakfı’na devredilir.
Birlik Vakfı, Tayyip’in çıkarları için kurduğu bir vakıftır.
30 bin polisi, 70 bin öğretmeni meslekten atar…
Yerine AKP’lilerin eşleri-dostları, akrabaları polis ve öğretmen olarak doldurulur…
Sınavla memuriyet alımı artık sona ermiştir.
Polis, savcı, asker Tayyip’in eşeği olmuştur…
Seçimleri takip eden Cihan Haber Ajansı kapatılır…
SEÇSİS ana makinası SARAY’a taşınır…
Milyonlarca sahte seçmen kaydedilir…
Tayyip ve çetesinin darbesi işte bu şekilde gerçekleştirilir…
Artık ne yaparsanız yapın, Tayyip ve çetesinden ne seçimlerle, ne darbelerle kurtulabilirsiniz…
SEÇSİS ana makinesı SARAY’da sahte seçmen kayıtlarıyla tezgahlandığı sürece Tayyip’ten kurtulmanız mucizelere kaldı…
Beynindeki tümör, götündeki kanser, kurtuluş için son çaredir.
Fakat yine kurtuluşunuz yok…
Sırada seks oyuncakları düşkünü çükü ballı Damat Berat Paşa vardır…
Tayyip onu AK öküzlere “Benim Varisim” diyecek ve emanet edecektir…
Kenan Akkuş (esrehber)


TAYYİP’İN DERDİ BAŞKANLIK DEĞİL…
TAYYİP, KENDİSİNİ İKİDARA TAŞIYAN YAHUDİLERE VERDİĞİ SÖZÜ TUTMAK İSTİYOR.


YAHUDİLER NE İSTEMİŞTİ TAYYİP’TEN?

“ANAYASA’YI DEĞİŞTİRECEKSİN…
BAŞKAN OLACAKSIN…
TÜRKİYE’Yİ ŞEHİR DEVLETLERİNE BÖLECEKSİN…”
YAHUDİLERİN DERDİ NE ANAYASA, NE TAYYİP’İN BAŞKANLIĞI…
YAHUDİLERİN DERDİ TÜRKİYE’NİN EYALETLERE BÖLÜNMESİ…
EĞER BU GERÇEKLEŞİRSE…
GÜNEYDOĞU EYALETİ HALKI REFERANDUMA GİDECEK, BAĞIMSIZLIĞINI İSTEYECEK.
TÜRKİYE SINIRLARI İÇİNDE YENİ BİR DEVLET OLUŞTURULACAK…
BU DEVLETE KUZEY KÜRDİSTAN DENECEK…
IRAK VE SURİYE’DEKİ KÜRDİSTAN’LARLA BİRLEŞECEK, BÜYÜK KÜRDİSTAN DEVLETİ KURULACAK…
TABİ OLAY BU KADARLA KALMIYOR…
ABD VE İSRAİL, KÜRDİSTAN’IN ÜSTÜNE ÇÖKECEK…
BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ ORTAYA ÇIKACAK…
TAYYİP’İN, AKP KURULUŞ ÇALIŞMALARINDA YAHUDİ MORTON ABRAMOWİTZ’E VE ABRAHAM FOXMAN’A VERDİĞİ SÖZ İŞTE BU:
BÜYÜK İSRAİL DEVLETİ…
EĞER YALAN SÖYLÜYORSAM, BEN NAMUSSUZ ŞEREFSİZİM…
TAYYİP İTİRAF EDEMİYORSA, TAYYİP NAMUSSUZ ŞEREFSİZ…
TAYYİP 14 YILDIR İKTİDARSA, BUNU YAHUDİLERE BORÇLUDUR.
İSTER İNANIN, İSTER İNANMAYIN, GERÇEK BU…
AŞAĞIDA ANLATTIKLARIM KELİMESİ KELİMESİNE DOĞRUDUR.
LÜTFEN OKUYUN:
AKP’NİN TEMELİ PENSİLVANYA’DA ATILDI
AKP’NİN KURULUŞUNDA, FETOŞ’UN TAYYİP’E 40 MİLYON DOLAR BAĞIŞLADIĞINI BİLİYOR MUYDUNUZ?
BİLMEYENLER MUTLAKA ÖĞRENSİN:

Tayyip, Refah Partisi İstanbul İl Başkanı… Kasımpaşa’da bir vakıfta ABD’nin Ankara Büyükelçisi Yahudi Morton Abramowitz ile tesadüfen tanıştırılır.
Tayyip’in parti içindeki başarılı hizmetlerinden söz edilir Büyükelçi’ye. ABD Büyükelçisi ile İl Başkanı Tayyip’in kafaları öyle uyuşur ki, dost olurlar. Tayyip, bu Yahudi’ye ideallerini, planlarını, ulaşmak istediği makamları anlatır. Hatta bunlar için destek ister.
Tayyip’in hırsına hayran kalan Büyükelçi, ABD’deki “dostlarına” kendisinden söz edeceğini, idealler için onları “ikna” edeceğini söyler.
Nakşibendi tarikatının ve özellikle Mahmut Esat Coşan’ın büyük desteğiyle Tayyip, İstanbul Büyükşehir Belediye’sine Başkan olur.
ABD Büyükelçisi Morton Abramowitz, 15 Ekim 1996’da Tayyip’in kapısını çalar.
Recep Tayyip Erdoğan’ı İstanbul Belediyesi makamında ziyaret eden Büyükelçi, Tayyip’e, temsil ettiği ülkenin hükümeti tarafından gönderildiğini söyler: “Siz İstanbul’u yönetip yıldızınızı parlatabildiğinize göre, Türkiye için de çok şey yapabilirsiniz” der.
Bir parti kurması halinde ABD’nin maddi gücünü esirgemeyeceğini, her türlü desteği vereceğini söyler.


Yahudi Morton Abramowitz ile Tayyip’in birlikte hazırladıkları “ideal-planlar” tıkır tıkır gerçekleşir.
Tayyip ile ABD Büyükelçisi’nin görüşmeleri İstanbul Belediyesi’nin Florya tesislerinde kaldığı yerden devam eder, sık sık buluşmaya başlarlar…
Tayyip’in ABD seyahatleri gerçekleşmeye başlar…
Bu ziyaretler sıklaşır…
Masonlarla, Yahudilerle “ideallerinin” pazarlığını yapar.


Türk Milleti ise Tayyip’in nereleri ziyaret ettiğini, kimlerle görüştüğünü, “idealleri” için kimlerle masa başına oturduğu bilmez.
Çünkü ülkemin insanı Tayyip Erdoğan’ın varlığının farkında bile değildir.
Onu sadece İstanbul halkı tanır, bir şeyh tarafından başlarına Belediye Başkanı eylenmiştir…


Fetullah Gülen ABD’ye kaçtığı günlerde, Tayyip’de ceza evine girer.
Dört buçuk ay kaldığı ceza evinden Temmuz’da çıkar.
Aynı yıl (1999) Tayyip yine ABD’yi ziyarete gider.
Fetullah Gülen ile Saylosburg’da buluşup pazarlık yapar.
Kuracağı parti tüzüğünü Fetullah Gülen’le birlikte hazırlar.
Türkiye’nin geleceği değil de, “Tayyip’in geleceği” üzerine planlar yapılır.
Fetullah Gülen’den, 40 milyon dolar yardımla birlikte cemaatinin seçimlerde destek olacağı sözünü alır.
Tayyip, ADL Yahudi lobisinde, Fetullah Gülen’in tanıştırdığı Yahudi Ayla Bakkalı’nın düzenlediği bir Yahudi toplantısına katılır.
Kuracağı parti tüzüğünde nelere yer vermesi gerektiği Tayyip’e anlatılır.
Anayasa’yı değiştirmesi, Başkan olması ve Türkiye’yi şehir devletlerine bölmesi istenir.
Yahudi lobisinin isteklerini kabul eden Tayyip, iktidara getirilmesi durumda Yahudilerin isteklerini yerine getireceğine söz verir.
Tayyip sekiz ay sonra, 16 Temmuz 2000’de ADL Yahudi Lobisinin daveti üzerine yine ABD’ye gider..
Morton Abramowitz’le buluşur. Büyükelçi, ABD hükümetinin desteğini tekrar anlatır. Seçim öncesi ve sonrasında neler yapması gerektiği yazılı halde teslim edilir.
Cüneyd Zapsu ile buluşur, kendisine danışmanlık yapmasını ister.
Korkut Özal ve Bülent Arınç’la birlikte Refah Partisinden istifa eder…
Dünya Yahudiler Birliği Başkanı Abraham Foxman ile İstanbul’da bir otelde buluşur. Yanında Abdullah Gül de vardır. Abraham Foxman, Tayyip’e aynen şunları söyler:
“Haydi, göreyim seni dostum, tüm dünya Yahudileri arkanda. 
Bize güven, güç sensin artık. 
Asla korkma…” Bu konuşulanlara şahit olan bir de (o zamanlar Tayyip’in dostu, şimdi düşmanı) gazeteci vardır.
ADL Yahudi lobisinin gönderdiği 300 milyon dolar, Fetullah Gülen’in bağışladığı 40 milyon dolar, İskenderpaşa Cemaatinin topladığı 70 milyon dolar, Cüneyt Zapsu aracılığıyla ABD hükümetinden 300 milyon dolar ve yine Cüneyt Zapsu aracılığıyla Suudi Krallığından gelen 600 milyon dolar…
Korkut Özal, Bülen Arınç ve Sabri Ülker’in büyük iş adamlarından topladığı 100 milyon dolar, Kanal 7 kurucularının Almanya’da topladığı 50 milyon dolar…
Binali Yıldırım’ın Almanya’da genel müdürlük yaptığı Sancak Line isimli gemicilik şirketinden tokatladığı 140 milyon dolar…
Toplam bir buçuk milyar dolarla il ve ilçe teşkilatlarını hazırlayan Tayyip, Ak Parti adıyla 14 Temmuz 2001 yılında partisini kurar…

Tayyip’in akıl hocası Korkut Özal, “İslam dinini” istismar ederek halkı uyuşturmanın yollarını Tayyip’in beynine enjeksiyon ederken…

Tayyip’in diğer akıl hocası Cüneyt Zapsu, “uyuşturulan insanların elindeki kıymetler” hangi yollarla gasp edilir, “devlet denen kurumlar nasıl soyulur”, işte bunların derslerini verir…
14 yıl geçer…


Tayyip ve çetesi şimdi cinayetler işleyen, hırsızlık ve gasp yapan, rüşvet karşılığında ülkenin değerlerini satan, rantı hırsız sülüklere paylayarak milyarlık rüşvetleri cebine indiren, halkı kandırarak ülkeyi kasıp kavuran bir mafyaya dönüşür…
İŞTE TAYYİP GÜDÜMLÜ YÜKSEK SEÇİM KURULU


TAYYİP ADINA HER TÜRLÜ SAHTEKARLIĞI YAPIYOR

Tayyip, 2011 genel seçimlerinden önce Yüksek Seçim Kurulu Üyelerini hedef almış ve ayar çekeceğini açıkça söylemişti. İşte ayar çekilen Yüksek Seçim Kurulu ve Tayyip’in isteği üzerine seçilen Tayyip güdümlü üyeler:
Sadi Güven:.. 2008’de Tayyip tarafından Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığına atandı… 2013 yılında Tayyip’in isteği üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı’na seçildi… Tayyip’in canı ciğeri…
Turan Karakaya:… 2010’da Tayyip’in isteği üzerine Yüksek Seçim Kurulu Başkanvekilliği’ne seçildi… Tayyip’in canı ciğeri…
Mehmet Kürtül:.. Tayyip’in isteği üzerine 2010 yılında Yüksek seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Nilgün İpek:.. Tayyip’in isteği üzerine 2010 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Ali Kaya … Tayyip güdümlü Adalet Bakanlığı’nın Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’nı yaptıktan sonra yine Tayyip’in isteği üzerine 2013 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçilmiştir. Tayyip’in canı ciğeri…
İbrahim Zengin…Tayyip güdümlü Adalet Bakanlığı’nın Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nde görev yaptıktan sonra, Tayyip’in isteği üzerine 2013 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Ünal Demirci… Tayyip’in isteği üzerine 2013 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
İlhan Hanağası… Tayyip’in isteği üzerine 2013 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Zeki Yiğit… Tayyip’in isteği üzerine 2013 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Ahmet Tuncay… Tayyip’in isteği üzerine 2014 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
Haluk Kırca… Tayyip’in isteği üzerine 2015 yılında Yüksek Seçim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Tayyip’in canı ciğeri…
HER TÜRLÜ SAHTEKARLIĞIN YAPILDIĞI,


HİLELİ BİLGİSAYAR PROGRAMLARININ AYARLANDIĞI,

EN AZ BEŞ MİLYON SURİYELİ’NİN, IRAKLI’NIN, İRANLI’NIN BİLGİSAYARLARA SEÇMEN OLARAK YÜKLENDİĞİ,
EN AZ BEŞ MİLYON ÖLÜNÜN BİLGİSAYARLARA SEÇMEN OLARAK YAZILDIĞI
YÜKSEK SEÇİM KURULU’NDA…
TAYYİP BAŞKAN SEÇİLMESİN DE NE YAPSIN?

Kenan Akkuş (esrehber)

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...