Ahiret,Ölüm,Berzah,Cennet,Cehennem
Bir kimse,adı geçen sıratı geçer,ölçü nizamı içinde kalırsa,zat cennetine dahil olmuş olur.Sırat meydanlarında dahi gıdasını alır.
Bu durumda kendi benliği yoktur.Kendi hüvviyetinden sıyrılmıştır.Kendi nefsi cihetinden bir eser göremez.Ondan bir haber de alamaz.
Onun namına,Cebbar olan yüce Allah şöyle seslenir:
Bu gün mülk kimin?(mümin 16)
Ancak o yüce varlık,kendi zatından başkasını bulamaz;şöyle cevap eder:
Vahid Kahhar Allah'ın...(mümin 16)
Bundan sonra artık ne gaflet vardır,ne de huzur.
Bundan sonra artık ne ölüm beklenir,ne de dirilme.
Zira,hali anlatıldığı gibi olanın kıyameti,artık olmuştur.
Bir açık yanı da yoktur!
Burda şerh olunan küçük kıyamettir.
.................................
Şunu bil ki!
Asıl olan dünyada işlenen amellerdir ki dünya da işlenen amellerin fer'i ise;ahirette göreceğin iştir.
Orada olacak işler insan amelinin bir neticesidir.
takdim edilenler şeyler ise dünya amelleridir.
Anlatılan mana icanıdır ki:Yaratılmada Dünya,ahiretten önce geldi.
Bil Kİ! Ahiretin,hisse dahayalı şeyleri,dünyanın hisse dayalı şeylerinden daha kuvvetlidir.
Bunun gibi ahiretin lezzet babındaki işleri,dünyanın lezzete dair işlerinden daha lezzetlidir.Ahiretin zorlukları ise,dünyanın zorluklarından daha zordur.
Bunun sebebi şudur:
Ruh;ahirette,kendisine sevilen ve kötü olarak gelenleri kabul için,tamamen boş'tur!!!
Ruh dünyada ise böyle değildir.Zira bu cisim kesafet icabı,kendisine uyanı ve uymayanı kabul etmesi için,ruh'u boş bırakmaz.Dünya hayatında,ruhun ancak bir yanını boş bulabilirsin..
Misal olarak yemek yiyen bir şahsı ele alalım.O şahıs yemek yerken,kalbi tamamen yemek ile meşgul değildir.Bir yandan yemek yerken bir yandan başka önemli bir işini düşünür...Bu yüzden de yemeğin lezzetine tam varamaz.yani yediği yemekten gelen lezzetlere ruh'u tam boşalmış değildir.
Bu mana sebebiyledir ki ahiret dünyadan daha şereflidir.Her ne kadar dünya ahiretin anası ise de buna şaşma nice çocuklar vardır ana babasından şeref itibarıyla daha yüksektir.Bu manadan bakınca dünya asıl ise de,ahiret Allah katında daha şerefli ve daha faziletlidir.
Ahiret,dünyanın her ne kadar neticesi ise de,dünyadan daha geniş ve daha şereflidir.Çünkü,ahiret ruhlardan yaratılmıştır.Ruh'lar ise nurani letafete sahiptirler.
Dünya;cisimlerden yaratılmıştır.Cisimler ise zulmani kesafetlerden yaratılmıştır.Latif olan şeyler,kesif olanlardan daha değerlidir.Ahiret izzet ve kudet yeridir.Engellerden kurtulan kimseler,orada istediğini yaparlar.Bunlar cennet ehli olanlardır.
Dünya ise,zillet ve acizlik yeridir.Dünyanın en kudertli sultanları bile kendilerine musallat olan bir karıncanın eziyetini bile kendilerinden atmaya güçlü değillerdir.Hal böyle iken dünya nimetinin hesabını vereceklerdir.Halbuki,dünya nimeti zail olup gider.Ahiret ehli ise içinde bulundukları nimetin daima daha iyisini bulurlar.Onlara peş peşe hesapsız biri diğerinden daha güzel nimetler ardı ardına gelir.
..............................
Ahadiyet köprüsü kurulur...
O köprü çözümü zor bir şey olması icabı:kıldan daha ince,kılıçtan daha keskindir.İşte bu sırattan geçenlerin bazıları,çakan şimşek gibi geçerler.Böyle olan kimsenin irfan babında seri bir bineği vardır ki,o şekilde geçiş gücünü bundan alır.Bazıları da dağ ağırlığında yürür.Bunun nedeni de süfli haline bağlılık durumudur.
............................
Bir kimse,bu dünyada Allah için kendinin hakimi olur ve allah'a itaat ederse,o kimse ahiret evinin hakikatlarine hakim olur ve ahiret evinde istediğini yapar.Bir şahıs dünya evinde,Allah için kendine hakim olmaz ve ahvali daim isyan olursa,burada iken,aleyhte hüküm giymiştir.Dolayısıyla ahiret evinin hakikatleri de onun aleyhine olur.
Araf ehli Hak Teallaya karşı irfan ehlidir.
"Araf üzerinde rical vardır.Onlar her şeyi siması ile tanırlar"...(araf 46)
Yüce Allah'ın irfan makamında,bir takım kimseler vardır.Yüce şanları dolayısıyla onları kimse bilmez.Zira onlar başkalarının meçhulüdür.Lakin o irfan makamında bulunan kimseler bütün meçhulleri simasından tanırlar...Yani Araf ehli Allah'ı bilirler.Allah'ı bilene ise hiç bir şey gizli değildir.Araf:Kurb'u ilahi(ilahi kudert)mahalidir...Kuranda bu makama şu ayeti kerime delalet eder:"Kudretine nihayet olmayan bir sultanın indinde"...(kamer 55)
Allahü Teala,cennet ehlinden olanların içerisinde ki bulunan bazı kimselerin yüce Hakk'a irfan dereceleri arttık.a o kimseleri kesib'e kadar yükseltir.Kesib ehli ile Araf ehli arasında bazı farklar vardır.
Kesib ehli:Dünya aleminde Yüce Hakk'ın kendilerine irfan tecellisi olmadan o dünya aleminden çıkmışlardır.Ahirete intikal edince de yerleri cennet olmuştur...
Araf ehli:Bu kimseler dünya aleminden daha ayrılmadan Yüce Hakk kendilerine irfan tecellisi eyler.Bu yoldan onlarda Yüce Allah'ı bilirler.Ahiret hayatına rücu edince de yerleri Yüce Allah'ın katı yani araf olur.
................................
Vakta ki kesin hüküm gelinceye kadar...
malum ömür süresi bitinceye kadar...
Nihayet bundan sonradır ki Azrail adlı melek ona gelir.ancak bu gelişi o ruhun Allah katında bulunan uygun haline göre olur.Allah katındaki güzel ahvalini sual edersen:Hayatı boyunca yaptığı tasarrufun güzelliğine bağlıdır.Bu güzel tasarruf itikada,amellere,ahlakta ve diğer işlerde olur.
Azrail adlı melek,ruhunu alacağı kimseye,onun haline uyar biçimde gelir..Mesela zalim kimseye nefret uyandıran korkunç bir şekilde...
Hatta salah ve takva sahibi kimselere resullullah(SAV) efendimiz suretinde gelir..Ki onun güzel suretini gören ruhlar,hemen cesedden sıkıntısız olarak çıkarlar.
Aslına bakarsak ruh cesede girmesi,oraya hulülü ile öz mekanından ayrılmaz .Asli mekanından kopmaz.Aslı yerinde durur ve cesedi göz altına alır.
..................................
Allahu teala ile huzura dalmaktan alıkoyan gaflettir.Bu gaflette olanlar ise uykuda sayılırlar.Ancak gafletten uyanık olan şahıslar Allah ile huzurda olan kimsedir.Allah ile münasebeti ne kadar ise,uykudan ayıkması o kadar rahat olur.
Berzah ehlinden olan şahıslar da gaflettedir.Fakat bunların uykusu dünya ehlinin birçoğuna göre daha hafiftir.Kıyamey ehli de gaflet(uyku)içindedir.bunlar her ne kadar hepsi Allahü Teala'nın huzurunda iseler de Allah ile değil,hesap ile olurlar.Ancak bunların uykusu,berzah ehlinin uykusundan daha hafiftir.
Cennet ve cehennem ehlinin durumu da böyledir...
Cennet ehli:kendilerine gelen nimetlerle olurlar...
Cehennem ehli:Kendilerine gelen azapla olurlar...
Bütün bu durumları,onlara Allah'tan gaflettir..Bir kimseye bu alemde takdir hükmü ile Allahü Teala o kimseye tecelli eder ,ayık halinde ona zatını tanıtır.
Bil ki!
Ey hakikat isteklisi;
Cenab-ı Hakk(cc) sana marifeti yolunda başarı ihsan eylesin...
seni kurbet ehlinden eylesin....
Amin
Bu metin fakiriz.biz tarafından, Abdülkerim el Cili hazretlerinin "insanı kamil" kitabının çeşitli bölümlerden alıntılar yapılarak ve kısaltılıp,harmanlanarak yazılmıştır.