06 Eylül 2017

KUTSAL KİTAP İKİNCİ BÖLÜM

KUTSAL KİTAP İKİNCİ BÖLÜM

Avram'a Çağrı
12
RAB Avram'a, "Ülkeni, halkını, babanın evini bırak, sana göstereceğim topraklara git" dedi,
"Seni büyük bir ulus yapacağım,
Seni kutsayacak, sana ün kazandıracağım.
Bereket kaynağı olacaksın.
  Seni kutsayanları kutsayacağım.
Seni lanetleyeni lanetleyeceğim.
Yeryüzündeki halkların hepsi
Senin aracılığınla kutsanacak."
  Avram RAB'bin buyurduğu gibi yola çıktı. Lut da onunla birlikte gitti. Avram Harran'dan ayrıldığı zaman yetmiş beş yaşındaydı.
  Karısı Saray'ı, yeğeni Lut'u, Harran'da kazandıkları malları, edindikleri uşakları yanına alıp Kenan ülkesine doğru yola çıktı. Oraya vardılar.
  Avram ülke boyunca Şekem'deki More meşesine kadar ilerledi. O günlerde orada Kenanlılar yaşıyordu.
  RAB Avram'a görünerek, "Bu toprakları senin soyuna vereceğim" dedi. Avram kendisine görünen RAB'be orada bir sunak yaptı.
  Oradan Beyt-El'in doğusundaki dağlık bölgeye doğru gitti. Çadırını batıya düşen Beyt-El'le doğuya düşen Ay Kenti'nin arasına kurdu. Orada RAB'be bir sunak yaptı ve RAB'be yakardı.
  Sonra kona göçe Negev'e doğru ilerledi.
Avram Mısır'da
  10 Ülkedeki şiddetli kıtlık yüzünden Avram geçici bir süre için Mısır'a gitti.
  11 Mısır'a yaklaştıklarında karısı Saray'a, "Güzel bir kadın olduğunu biliyorum" dedi,
  12 "Olur ki Mısırlılar seni görüp, 'Bu onun karısı' diyerek beni öldürür, seni sağ bırakırlar.
  13 Lütfen, 'Onun kızkardeşiyim' de. Öyle ki, senin sayende bana iyi davransınlar, canıma dokunmasınlar."
  14 Avram Mısır'a girince, Mısırlılar karısının çok güzel olduğunu farkettiler.
  15 Kadını gören Firavun'un adamları, güzelliğini Firavun'a övdüler. Kadın saraya alındı.
  16 Onun hatırı için Firavun Avram'a iyi davrandı. Avram davar, sığır, erkek ve dişi eşek, köle, cariye, deve sahibi oldu.
  17 RAB Avram'ın karısı Saray yüzünden Firavun'la ev halkının başına korkunç felaketler getirdi.
  18 Firavun Avram'ı çağırtarak, "Nedir bana bu yaptığın?" dedi, "Neden Saray'ın karın olduğunu söylemedin?
  19 Niçin 'Saray kızkardeşimdir' diyerek onunla evlenmeme izin verdin? Al karını, git!"
  20 Firavun Avram için adamlarına buyruk verdi. Böylece Avram'la karısını sahip olduğu her şeyle birlikte gönderdiler.

Avram'la Lut'un Ayrılması
13
Avram, karısı ve sahip olduğu her şeyle birlikte Mısır'dan ayrılıp Negev'e doğru gitti. Lut da onunla birlikteydi.
  2 Avram çok zengindi. Sürüleri, altınları, gümüşleri vardı.
  Negev'den başlayıp bir yerden öbürüne göçerek Beyt-El'e kadar gitti. Beyt-El'le Ay Kenti arasında daha önce çadırını kurmuş olduğu yere vardı.
  Önceden yapmış olduğu sunağın bulunduğu yere gidip orada RAB'be yakardı.
 5 Avram'la birlikte göçen Lut'un da davarları, sığırları, çadırları vardı.
 6 Malları öyle çoktu ki, toprak birlikte yaşamalarına elvermedi; yan yana yaşayamadılar.
  7 Avram'ın çobanlarıyla Lut'un çobanları arasında kavga çıktı. (O günlerde Kenanlılar'la Perizliler de orada yaşıyorlardı.)
  8 Avram Lut'a, "Biz akrabayız" dedi, "Bu yüzden aramızda da, çobanlarımız arasında da kavga çıkmasın.
 9 Bütün topraklar senin önünde. Gel, ayrılalım. Sen sola gidersen, ben sağa gideceğim. Sen sağa gidersen, ben sola gideceğim."
  10 Lut çevresine baktı. Şeria Ovası'nın tümü RAB'bin bahçesi gibiydi, Soar'a doğru giderken Mısır toprakları gibi. Her yerde bol su vardı. RAB Sodom'la Gomora kentlerini yok etmeden önce ova böyleydi.
  11 Lut kendine Şeria Ovası'nın tümünü seçti ve doğuya doğru göçtü. Birbirlerinden ayrıldılar.
  12 Avram Kenan topraklarında kaldı. Lut ovadaki kentlerin arasına yerleşti. Sodom'a yakın bir yere çadır kurdu.
  13 Sodom halkı çok kötüydü. RAB'be karşı büyük günah işliyordu.
  14 Lut Avram'dan ayrıldıktan sonra, RAB Avram'a, "Bulunduğun yerden kuzeye, güneye, doğuya, batıya dikkatle bak" dedi,
  15 "Gördüğün bütün toprakları sonsuza dek sana ve soyuna vereceğim.
  16 Soyunu toprağın tozu kadar çoğaltacağım. Öyle ki, biri çıkıp da toprağın tozunu sayabilirse, senin soyunu da sayabilecek.
  17 Kalk, sana vereceğim toprakları boydan boya dolaş."
  18 Avram çadırını söktü, gidip Hevron'daki Mamre meşeliğine yerleşti. Orada RAB'be bir sunak yaptı.

Avram Lut'u Kurtarıyor
14
Bu arada Şinar Kralı Amrafel, Ellasar Kralı Aryok, Elam Kralı Kedorlaomer ve Goyim Kralı Tidal
Sodom Kralı Bera'ya, Gomora Kralı Birşa'ya, Adma Kralı Şinav'a, Sevoyim Kralı Şemever'e ve Bala yani Soar Kralı'na karşı savaş açtı.
  Bu son beş kral bugün Lut Gölü olan Siddim Vadisi'nde güçlerini birleştirmişti.
  Bu krallar on iki yıl Kedorlaomer'in egemenliği altında yaşamış, on üçüncü yıl ona başkaldırmışlardı.
  5-6 On dördüncü yıl Kedorlaomer ile kendisini destekleyen öbür krallar gelip Aşterot-Karnayim'de Refalılar'ı, Ham'da Zuzlular'ı, Şave-Kiryatayim'de Emler'i, çöl kenarındaki El-Paran'a kadar uzanan dağlık Seir bölgesinde Horlular'ı bozguna uğrattılar.
  Oradan geri dönüp Eyn-Mişpat'a, yani Kadeş'e gittiler. Amalekliler'in bütün topraklarını alarak Haseson-Tamar'da yaşayan Amorlular'ı da bozguna uğrattılar.
  8-9 Bunun üzerine Sodom, Gomora, Adma, Sevoyim ve Bala (yani Soar) kralları yola çıktılar. Bu beş kral Siddim Vadisi'nde dört krala (Elam Kralı Kedorlaomer, Goyim Kralı Tidal, Şinar Kralı Amrafel ve Ellasar Kralı Aryok'a) karşı savaş düzenine girdiler.
  10 Siddim Vadisi zift çukurlarıyla doluydu. Sodom'la Gomora kralları kaçarken adamlarından bazıları çukurlara düştüler. Sağ kalanlarsa dağlara kaçtı.
  11 Dört kral Sodom'la Gomora'nın bütün malını ve yiyeceğini alıp gitti.
  12 Avram'ın yeğeni Lut'u ve mallarını da götürdüler. Çünkü o da Sodom'da yaşıyordu.
  13 Oradan kaçıp kurtulan biri gelip İbrani Avram'a durumu bildirdi. Avram Eşkol'la Aner'in kardeşi Amorlu Mamre'nin meşeliğinde yaşıyordu. Bunların hepsi Avram'dan yanaydılar.
  14 Avram yeğeni Lut'un tutsak alındığını duyunca, evinde doğup yetişmiş üç yüz on sekiz adamını yanına alarak dört kralı Dan'a kadar kovaladı.
  15 Adamlarını gruplara ayırdı ve gece saldırıp onları bozguna uğratarak Şam'ın kuzeyindeki Hova'ya kadar kovaladı.
  16 Avram yağmalanan bütün malı, yeğeni Lut'u, Lut'un mallarını, kadınları ve halkı geri getirdi.
Melkisedek Avram'ı Kutsuyor
  17 Avram Kedorlaomer'le onu destekleyen kralları bozguna uğratıp dönünce, Sodom Kralı onu karşılamak için Kral Vadisi olan Şave Vadisi'ne gitti.
  18 Yüce Tanrı'nın kâhini olan Salem Kralı Melkisedek ekmek ve şarap getirdi.
  19 Avram'ı kutsayıp şöyle dedi:
"Yeri göğü yaratan yüce Tanrı Avram'ı kutsasın.
  20 Düşmanlarını onun eline teslim eden yüce Tanrı'ya övgüler olsun."
Bunun üzerine Avram her şeyin ondalığını Melkisedek'e verdi.
  21 Sodom Kralı, Avram'a, "Adamlarımı bana ver, mallar sana kalsın" dedi.
  22-23 Avram Sodom Kralı'na, "Yeri göğü yaratan yüce Tanrı RAB'bin önünde sana ait hiçbir şey, bir iplik, bir çarık bağı bile almayacağıma ant içerim" diye karşılık verdi, "Öyle ki, 'Ben Avram'ı zengin ettim' demeyesin.
  24 Yalnız, adamlarımın yedikleri bunun dışında. Bir de beni destekleyen Aner, Eşkol ve Mamre paylarına düşeni alsınlar."

RAB'bin Avram'la Yaptığı Antlaşma
15
Bundan sonra, RAB bir görümde Avram'a şöyle seslendi: "Korkma, Avram. Senin kalkanın benim. Ödülün çok büyük olacak."
  Avram, "Ya Rab Yahve, bana ne vereceksin?" dedi, "Çocuk sahibi olamadım. Evim Şamlı Eliezer'e kalacak.
  Bana çocuk vermediğin için evimdeki bir hizmetkâr mirasçım olacak."
  RAB yine Avram'a seslendi: "O senin mirasçın olmayacak, öz çocuğun mirasçın olacak."
  RAB Avram'ı dışarı çıkararak, "Göklere bak" dedi, "Yıldızları sayabilir misin? İşte, soyun onlar kadar çok olacak."
  Avram RAB'be inandı. RAB bunu ona doğruluk saydı.
  Tanrı Avram'a, "Bu toprakları sana miras olarak vermek için Kildaniler'in Ur Kenti'nden seni çıkaran RAB benim" dedi.
  Avram, "Ya Rab Yahve, bu toprakları miras alacağımı nasıl bileceğim?" diye sordu.
  RAB şöyle karşılık verdi: "Bana bir düve, bir keçi, bir de koç getir. Hepsi üçer yaşında olsun. Bir de kumruyla güvercin yavrusu getir."
  10 Avram bunların hepsini getirdi, ortadan kesip parçaları birbirine karşı dizdi. Yalnız kuşları kesmedi.
  11 Leşlerin üzerine konan yırtıcı kuşları kovdu.
  12 Güneş batarken Avram derin bir uykuya daldı. Üzerine dehşet verici zifiri bir karanlık çöktü.
  13 RAB Avram'a şöyle dedi: "Şunu iyi bil ki, soyun yabancı bir ülkede garipler gibi yaşayacak. Dört yüz yıl kölelik edip baskı görecek.
  14 Ama soyuna kölelik yaptıran ulusu ben cezalandıracağım. Sonra soyun oradan büyük mal varlığıyla ayrılacak.
  15 Sen de esenlik içinde atalarına kavuşacaksın. İleri yaşta ölüp gömüleceksin.
  16 Soyunun dördüncü kuşağı buraya geri dönecek. Çünkü Amorlular'ın yaptığı kötülükler henüz doruğa varmadı."
  17 Güneş batıp karanlık çökünce, dumanlı bir mangalla alevli bir meşale göründü ve kesilen hayvan parçalarının arasından geçti.
  18-21 O gün RAB Avram'la antlaşma yaparak ona şöyle dedi: "Mısır Irmağı'ndan büyük Fırat Irmağı'na kadar uzanan bu toprakları, Kenliler'in, Kenizliler'in, Kadmonlular'ın, Hititler'in, Perizliler'in, Refalılar'ın, Amorlular'ın, Kenanlılar'ın, Girgaşlılar'ın, Yevuslular'ın topraklarını senin soyuna vereceğim."

Hacer ile İsmail
16Karısı Saray Avram'a çocuk verememişti. Saray'ın Hacer adında Mısırlı bir cariyesi vardı.
2 Saray Avram'a, "RAB çocuk sahibi olmamı engelledi" dedi, "Lütfen, cariyemle yat. Belki bu yoldan bir çocuk sahibi olabilirim." Avram Saray'ın sözünü dinledi.
  3 Saray Mısırlı cariyesi Hacer'i kocası Avram'a karı olarak verdi. Bu olay Avram Kenan'da on yıl yaşadıktan sonra oldu.
  4 Avram Hacer'le yattı ve Hacer hamile kaldı. Hacer hamile olduğunu anlayınca, hanımını küçük görmeye başladı.
  Saray Avram'a, "Bu haksızlık senin yüzünden başıma geldi!" dedi, "Cariyemi koynuna soktum. Hamile olduğunu anlayınca beni küçük görmeye başladı. İkimiz arasında RAB karar versin."
  Avram Saray'a, "Cariyen senin elinde" dedi, "Neyi uygun görürsen yap." Böylece Saray cariyesine sert davranmaya başladı. Hacer onun yanından kaçtı.
  RAB'bin meleği Hacer'i çölde bir pınarın, Şur yolundaki pınarın başında buldu.
  Ona, "Saray'ın cariyesi Hacer, nereden gelip nereye gidiyorsun?" diye sordu. Hacer, "Hanımım Saray'dan kaçıyorum" diye yanıt verdi.
  RAB'bin meleği, "Hanımına dön ve ona boyun eğ" dedi,
  10 "Senin soyunu öyle çoğaltacağım ki, kimse sayamayacak.
  11 "İşte hamilesin, bir oğlun olacak,
Adını İsmail[i] koyacaksın.
Çünkü RAB sıkıntı içindeki yakarışını işitti.
  12 Oğlun yaban eşeğine benzer bir adam olacak,
O herkese, herkes de ona karşı çıkacak.
Kardeşlerinin hepsiyle çekişme içinde yaşayacak[ii]."
  13 Hacer, "Gerçekten beni gören Tanrı'yı gördüm mü?" diyerek kendisiyle konuşan RAB'be "El-Roi[iii]" adını verdi.
  14 Bu yüzden Kadeş'le Beret arasındaki o kuyuya Beer-Lahay-Roi[iv] adı verildi.
  15 Hacer Avram'a bir oğlan doğurdu. Avram çocuğun adını İsmail koydu.
  16 Hacer İsmail'i doğurduğunda, Avram seksen altı yaşındaydı.

[i] 16:11. "İsmail": "Tanrı işitir" anlamına gelir
[ii] 16:12. Ya da "Bütün kardeşlerinin yaşadığı yerin doğusuna yerleşecek"
[iii] 16:13. "El-Roi": "Gören Tanrı" anlamına gelir
[iv] 16:14. "Beer-Lahay-Roi": "Tanrı'yı görüp sağ kalanın kuyusu" anlamına gelir

Sünnet: Antlaşma Simgesi
17
Avram doksan dokuz yaşındayken RAB ona görünerek, "Ben Her Şeye Gücü Yeten Tanrı'yım" dedi, "Benim yolumda yürü, kusursuz ol.
  2 Seninle yaptığım antlaşmayı sürdürecek, soyunu alabildiğine çoğaltacağım."
  Avram yüzüstü yere kapandı. Tanrı,
  "Seninle yaptığım antlaşma şudur:" dedi, "Birçok ulusun babası olacaksın.
  Artık adın Avram[i] değil, İbrahim[ii] olacak. Çünkü seni birçok ulusun babası yapacağım.
  Seni çok verimli kılacağım. Soyundan uluslar doğacak, krallar çıkacak.
 7 Antlaşmamı seninle ve soyunla kuşaklar boyunca, sonsuza dek sürdüreceğim. Senin ve senden sonra soyunun Tanrısı olacağım.
  Bir yabancı olarak yaşadığın toprakları, bütün Kenan ülkesini sonsuza dek mülkünüz olmak üzere sana ve soyuna vereceğim. Onların Tanrısı olacağım."
  Tanrı İbrahim'e, "Sen ve soyun kuşaklar boyu antlaşmama bağlı kalmalısınız" dedi,
  10 "Seninle ve soyunla yaptığım antlaşmanın koşulu şudur: Aranızdaki erkeklerin hepsi sünnet edilecek.
  11 Sünnet olmalısınız, sünnet aramızdaki antlaşmanın belirtisi olacak.
  12 Evinizde doğmuş ya da soyunuzdan olmayan herhangi bir yabancıdan satın alınmış köleler de içinde olmak üzere sekiz günlük her erkek çocuk sünnet edilecek. Gelecek kuşaklarınız boyunca sürecek bu.
  13 Evinizde doğan ya da satın aldığınız her çocuk kesinlikle sünnet edilecek. Bedeninizdeki bu belirti sonsuza dek sürecek antlaşmamın simgesi olacak.
  14 Sünnet edilmemiş her erkek halkının arasından atılacaktır, çünkü antlaşmamı bozmuş demektir."
  15 Tanrı İbrahim'e, "Karın Saray'a gelince, ona artık Saray demeyeceksin" dedi, "Bundan böyle onun adı Sara[iii] olacak.
  16 Onu kutsayacağım; ondan sana bir oğul vereceğim. Onu kutsayacağım ve ulusların anası olacak. Halkların kralları onun soyundan çıkacak."
  17 İbrahim yüzüstü yere kapandı ve güldü. İçinden, "Yüz yaşında bir adam çocuk sahibi olabilir mi?" dedi, "Doksan yaşındaki Sara doğurabilir mi?"
  18 Sonra Tanrı'ya, "Keşke İsmail'i mirasçım kabul etseydin!" dedi.
  19 Tanrı, "Hayır. Ama karın Sara sana bir oğul doğuracak, adını İshak[iv] koyacaksın" dedi, "Onunla ve soyuyla antlaşmamı sonsuza dek sürdüreceğim.
  20 İsmail'e gelince, seni işittim. Onu kutsayacağım; onu verimli kılacak, soyunu alabildiğine çoğaltacağım. On iki beyin babası olacak. Soyunu büyük bir ulus yapacağım.
  21 Ancak antlaşmamı, gelecek yıl bu zaman Sara'nın doğuracağı oğlun İshak'la sürdüreceğim."
  22 Tanrı İbrahim'le konuşmasını bitirince ondan ayrılıp yukarıya çekildi.
  23 İbrahim evindeki bütün erkekleri - oğlu İsmail'i, evinde doğanların ve satın aldığı uşakların hepsini - Tanrı'nın kendisine buyurduğu gibi aynı gün sünnet ettirdi.
  24 İbrahim sünnet olduğunda doksan dokuz yaşındaydı.
  25 Oğlu İsmail on üç yaşında sünnet oldu.
  26 İbrahim oğlu İsmail'le aynı gün sünnet edildi.
  27 İbrahim'in evindeki bütün erkekler - evinde doğanlar ve yabancılardan satın alınanlar - onunla birlikte sünnet oldu.

[i] 17:5. "Avram": "Yüce Baba" anlamına gelir
[ii] 17:5. "İbrahim": İbranice Avraham, "Çokların babası" anlamına gelir
[iii] 17:15. "Sara": "Prenses" anlamına gelir
[iv] 17:19. "İshak": "Güler" anlamına gelir

Üç Konuk
18
İbrahim günün sıcak saatlerinde Mamre meşeliğindeki çadırının önünde otururken, RAB kendisine göründü.
  2 İbrahim karşısında üç adamın durduğunu gördü. Onları görür görmez karşılamaya koştu. Yere kapanarak birine,
  "Ey efendim, eğer gözünde lütuf bulduysam, lütfen kulunun yanından ayrılma" dedi,
 4 "Biraz su getirteyim, ayaklarınızı yıkayın. Şu ağacın altında dinlenin.
  5 Madem kulunuza konuk geldiniz, bırakın size yiyecek bir şeyler getireyim. Biraz dinlendikten sonra yolunuza devam edersiniz." Adamlar, "Peki, dediğin gibi olsun" dediler.
  6 İbrahim hemen çadıra, Sara'nın yanına gitti. Ona, "Hemen üç sea[i] ince un al, yoğurup pide yap" dedi.
  7 Ardından sığırlara koştu. Körpe ve besili bir buzağı seçip uşağına verdi. Uşak buzağıyı hemen hazırladı.
  8 İbrahim hazırlanan buzağıyı yoğurt ve sütle birlikte götürüp konuklarının önüne koydu. Onlar yerken, o da yanlarında, ağacın altında bekledi.
  9 Konuklar, "Karın Sara nerede?" diye sordular. İbrahim, "Çadırda" diye yanıtladı.
  10 RAB, "Gelecek yıl bu zaman kesinlikle yanına döneceğim" dedi, "O zaman karın Sara'nın bir oğlu olacak." Sara RAB'bin arkasında, çadırın girişinde durmuş, dinliyordu.
  11 İbrahim'le Sara kocamışlardı, yaşları hayli ileriydi. Sara âdetten kesilmişti.
  12 İçin için gülerek, "Bu yaştan sonra bu zevki tadabilir miyim?" diye düşündü, "Üstelik efendim de yaşlı."
  13 RAB İbrahim'e sordu: "Sara niçin, 'Bu yaştan sonra gerçekten çocuk sahibi mi olacağım!' diyerek güldü?
  14 RAB için olanaksız bir şey var mı? Belirlenen vakitte, gelecek yıl bu zaman yanına döndüğümde Sara'nın bir oğlu olacak."
  15 Sara korktu, "Gülmedim" diyerek yalan söyledi. RAB, "Hayır, güldün" dedi.
İbrahim Sodom İçin Yalvarıyor
  16 Adamlar oradan ayrılırken Sodom'a doğru baktılar. İbrahim de onları yolcu etmek için yanlarında yürüyordu.
  17 RAB, "Yapacağım şeyi İbrahim'den mi gizleyeceğim?" dedi,
  18 "Kuşkusuz, İbrahim'den büyük ve güçlü bir ulus türeyecek, yeryüzündeki bütün uluslar onun aracılığıyla kutsanacak.
  19 İbrahim'i, doğru ve adil olanı yaparak yolumda yürümeyi oğullarına ve soyuna buyursun diye seçtim. Öyle ki, ona verdiğim sözü yerine getireyim."
  20 Sonra İbrahim'e, "Sodom'la Gomora büyük suçlama altında" dedi, "Günahları çok ağır.
  21 Onun için inip bakacağım. Duyduğum suçlamalar doğru mu, değil mi göreceğim. Yapıp yapmadıklarını anlayacağım."
  22 Adamlar oradan ayrılıp Sodom'a doğru gittiler. Ama İbrahim RAB'bin huzurunda kaldı[ii].
  23 RAB'be yaklaşarak, "Haklıyı da haksızla birlikte mi yok edeceksin? diye sordu,
  24 "Kentte elli doğru kişi var diyelim. Orayı gerçekten yok edecek misin? İçindeki elli doğru kişinin hatırı için kenti bağışlamayacak mısın?
  25 Senden uzak olsun bu. Haklıyı, haksızı aynı kefeye koyarak haksızın yanında haklıyı da öldürmek senden uzak olsun. Bütün dünyayı yargılayan adil olmalı."
  26 RAB, "Eğer Sodom'da elli doğru kişi bulursam, onların hatırına bütün kenti bağışlayacağım" diye karşılık verdi.
  27 İbrahim, "Ben toz ve külüm, bir hiçim" dedi, "Ama seninle konuşma yürekliliğini göstereceğim.
  28 Kırk beş doğru kişi var diyelim, beş kişi için bütün kenti yok mu edeceksin?" RAB, "Eğer kentte kırk beş doğru kişi bulursam, orayı yok etmeyeceğim" dedi.
  29 İbrahim yine sordu: "Ya kırk kişi bulursan?" RAB, "O kırk kişinin hatırı için hiçbir şey yapmayacağım" diye yanıt verdi.
  30 İbrahim, "Ya Rab, öfkelenme ama, otuz kişi var diyelim?" dedi. RAB, "Otuz kişi bulursam, kente dokunmayacağım" diye yanıt verdi.
  31 İbrahim, "Ya Rab, lütfen konuşma yürekliliğimi bağışla" dedi, "Eğer yirmi kişi bulursan?" RAB, "Yirmi kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim" diye yanıt verdi.
  32 İbrahim, "Ya Rab, öfkelenme ama, bir kez daha konuşacağım" dedi, "Eğer on kişi bulursan?" RAB, "On kişinin hatırı için kenti yok etmeyeceğim" diye yanıt verdi.
  33 RAB İbrahim'le konuşmasını bitirince oradan ayrıldı, İbrahim de çadırına döndü.

[i] 18:6. "Üç sea": Yaklaşık 16 kg.  (22 litre sıvı alabilen bir tahıl ölçeği.
[ii] 18:22. Bazı eski İbrani din bilginlerine göre, "RAB İbrahim'in önünde kaldı.
19
İki melek akşamleyin Sodom'a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı. Yere kapanarak,
  "Efendilerim" dedi, "Kulunuzun evine buyurun. Ayaklarınızı yıkayın. Geceyi bizde geçirin. Sonra erkenden kalkıp yolunuza devam edersiniz." Melekler, "Olmaz" dediler, "Geceyi kentin meydanında geçireceğiz."
  Ama Lut çok diretti. Sonunda onunla birlikte evine gittiler. Lut onlara yemek hazırladı, mayasız ekmek pişirdi. Yediler.
  Onlar yatmadan, kentin erkekleri, Sodom'un her mahallesinden genç yaşlı kentin bütün erkekleri evi sardı.
  Lut'a seslenerek, "Bu gece sana gelen adamlar nerede?" diye sordular, "Getir onları da yatalım."
  Lut dışarı çıktı, arkasından kapıyı kapadı.
  "Kardeşler, lütfen bu kötülüğü yapmayın" dedi,
  "Erkek yüzü görmemiş iki kızım var. Size onları getireyim, ne isterseniz yapın. Yeter ki, bu adamlara dokunmayın. Çünkü onlar konuğumdur, çatımın altına geldiler."
  Adamlar, "Çekil önümüzden!" diye karşılık verdiler, "Adam buraya dışardan geldi, şimdi yargıçlık taslıyor! Sana daha beterini yaparız." Lut'u ite kaka kapıyı kırmaya davrandılar.
  10 Ama içerdeki adamlar uzanıp Lut'u evin içine, yanlarına aldılar ve kapıyı kapadılar.
  11 Kapıya dayanan adamları, büyük küçük hepsini kör ettiler. Öyle ki, adamlar kapıyı bulamaz oldu.
  12 İçerdeki iki adam Lut'a, "Senin burada başka kimin var?" diye sordular, "Oğullarını, kızlarını, damatlarını, kentte sana ait kim varsa hepsini dışarı çıkar.
  13 Çünkü biz burayı yok edeceğiz. RAB bu halk hakkında birçok kötü suçlama duydu. Kenti yok etmek için bizi gönderdi."
  14 Lut dışarı çıktı ve kızlarıyla evlenecek olan adamlara, "Hemen buradan uzaklaşın!" dedi, "Çünkü RAB bu kenti yok etmek üzere." Ne var ki damat adayları onun şaka yaptığını sandılar.
  15 Şafak sökerken melekler Lut'a, "Karını ve iki kızını al, hemen buradan uzaklaş" diye üstelediler, "Yoksa kent cezasını bulurken sen de canından olursun."
  16 Lut ağır davrandı. Ama RAB ona acıdı. Adamlar Lut'un, karısının ve iki kızının elinden tutup onları kentin dışına çıkardılar.
  17 Kentin dışına çıkınca, adamlardan biri Lut'a, "Kaç, canını kurtar, arkana bakma" dedi, "Bu ovanın hiçbir yerinde durma. Dağa kaç, yoksa ölür gidersin."
  18 Lut, "Aman, efendim!" diye karşılık verdi,
  19 "Ben kulunuzdan hoşnut kaldınız, canımı kurtarmakla bana büyük iyilik yaptınız. Ama dağa kaçamam. Çünkü felaket bana yetişir, ölürüm.
  20 Bakın, şurada kaçabileceğim, yakın bir kent var, küçücük bir kent. İzin verin, oraya kaçıp canımı kurtarayım. Zaten küçücük bir kent."
  21 Adamlardan biri Lut'a, "Peki, dileğini kabul ediyorum" dedi, "O kenti yıkmayacağım.
  22 Çabuk ol, hemen kaç! Çünkü sen oraya varmadan bir şey yapamam." Bu yüzden o kente Soar[i] adı verildi.
  23 Lut Soar'a vardığında güneş doğmuştu.
  24 RAB Sodom'la Gomora'nın üzerine gökten ateşli kükürt yağdırdı.
  25 Bu kentleri, bütün ovayı, oradaki insanların hepsini ve bütün bitkileri yok etti.
  26 Ancak Lut'un peşisıra gelen karısı dönüp geriye bakınca tuz kesildi.
  27 İbrahim sabah erkenden kalkıp önceki gün RAB'bin huzurunda durduğu yere gitti.
  28 Sodom'a, Gomora'ya ve bütün ovaya baktı. Yerden, tüten bir ocak gibi duman yükseliyordu.
  29 Tanrı ovadaki kentleri yok ederken İbrahim'i anımsamış ve Lut'un yaşadığı kentleri yok ederken Lut'u bu felaketin dışına çıkarmıştı.
Lut ile Kızları
  30 Lut Soar'da kalmaktan korkuyordu. Bu yüzden iki kızıyla kentten ayrılarak dağa yerleşti. İki kızıyla birlikte bir mağarada yaşamaya başladı.
  31 Büyük kızı küçüğüne, "Babamız yaşlı" dedi, "Dünya geleneklerine uygun biçimde burada bizimle yatabilecek bir erkek yok.
  32 Gel, babamıza şarap içirelim, soyumuzu yaşatmak için onunla yatalım."
  33 O gece babalarına şarap içirdiler. Büyük kız gidip babasıyla yattı. Ancak Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
  34 Ertesi gün büyük kız küçüğüne, "Dün gece babamla yattım" dedi, "Bu gece de ona şarap içirelim. Soyumuzu yaşatmak için sen de onunla yat."
  35 O gece de babalarına şarap içirdiler ve küçük kız babasıyla yattı. Ama Lut yatıp kalktığının farkında değildi.
  36 Böylece Lut'un iki kızı da öz babalarından hamile kaldı.
  37 Büyük kız bir oğlan doğurdu ve ona Moav[ii] adını verdi. Moav bugünkü Moavlılar'ın atasıdır.
  38 Küçük kızın da bir oğlu oldu ve adını Ben-Ammi[iii] koydu. O da bugünkü Ammonlular'ın atasıdır.

[i] 19:22. "Soar": "Küçük" anlamına gelir
[ii] 19:37. "Moav": "Babadan" anlamına gelir
[iii] 19:38. "Ben-Ammi": "Halkımın oğlu" anlamına gelir
İbrahim ile Avimelek
20
İbrahim Mamre'den Negev'e doğru göçtü. Kadeş ve Sur kentlerinin arasına yerleşti. Sonra geçici bir süre Gerar'da kaldı.
  2 Karısı Sara için, "Bu kadın benim kızkardeşimdir" dedi. Bunun üzerine Gerar Kralı Avimelek adam gönderip Sara'yı getirtti.
  3 Ama Tanrı bir gece düşünde Avimelek'e görünerek, "Bu kadını aldığın için öleceksin" dedi, "Çünkü o evli bir kadındır."
  4 Avimelek henüz Sara'ya dokunmamıştı. "Ya RAB" dedi, "Suçsuz bir ulusu mu yok edeceksin?
 5 İbrahim'in kendisi bana, 'Bu kadın benim kızkardeşimdir' demedi mi? Kadın da, İbrahim için, 'O benim kardeşimdir' dedi. Ben temiz vicdanla, suçsuz ellerimle yaptım bunu."
  6 Tanrı, düşünde ona, "Temiz vicdanla bunu yaptığını biliyorum" diye yanıt verdi, "Ben de seni bu yüzden bana karşı günah işlemekten alıkoydum, kadına dokunmana izin vermedim.
  Şimdi kadını kocasına geri ver. Çünkü o bir peygamberdir. Senin için dua eder, ölmezsin. Ama kadını geri vermezsen, sen de, sana ait olan herkes de ölecek, bilesin."
 8 Avimelek sabah erkenden kalktı, bütün adamlarını çağırarak olup biteni anlattı. Adamlar dehşete düştü.
 9 Avimelek İbrahim'i çağırtarak, "Ne yaptın bize?" dedi, "Sana ne haksızlık ettim ki, beni ve krallığımı bu büyük günaha sürükledin? Bana bu yaptığın yapılacak iş değil."
  10 Sonra İbrahim'e, "Amacın neydi, niçin yaptın bunu?" diye sordu.
 11 İbrahim şöyle yanıt verdi: "Çünkü, burada hiç Tanrı korkusu yok; karım yüzünden beni öldürebilirler, diye düşündüm.
  12 Üstelik, Sara gerçekten kızkardeşimdir. Babamız bir, annemiz ayrıdır. Onunla evlendim.
  13 Tanrı beni babamın evinden gurbete gönderdiği zaman karıma, 'Bana sevgini şöyle göstereceksin: Gideceğimiz her yerde, benim kardeşin olduğumu söyle' dedim."
  14 Avimelek İbrahim'e karısı Sara'yı geri verdi. Bunun yanısıra ona davar, sığır, köleler, cariyeler de verdi.
  15 İbrahim'e, "İşte ülkem önünde, nereye istersen oraya yerleş" dedi.
  16 Sara'ya da, "Kardeşine bin parça gümüş veriyorum" dedi, "Yanındakilere karşı senin suçsuz olduğunu gösteren bir kanıttır bu. Herkes suçsuz olduğunu bilsin."
  17 İbrahim Tanrı'ya dua etti ve Tanrı Avimelek'e, karısına, cariyelerine şifa verdi. Çocuk sahibi oldular.
  18 Çünkü İbrahim'in karısı Sara yüzünden RAB Avimelek'in evindeki kadınların hamile kalmasını engellemişti.
İshak'ın Doğumu
21
RAB verdiği söz uyarınca Sara'ya iyilik yaptı ve sözünü yerine getirdi.
2 Sara hamile kaldı; İbrahim'in yaşlılık döneminde, tam Tanrı'nın belirttiği zamanda ona bir oğlan doğurdu.
  3 İbrahim Sara'nın doğurduğu çocuğa İshak[i] adını verdi.
  4 Tanrı'nın kendisine buyurduğu gibi oğlu İshak'ı sekiz günlükken sünnet etti.
  5 İshak doğduğunda İbrahim yüz yaşındaydı.
  6 Sara, "Tanrı yüzümü güldürdü" dedi, "Bunu duyan herkes benimle birlikte gülecek.
  7 Kim İbrahim'e Sara çocuk emzirecek derdi? Bu yaşında ona bir oğul doğurdum."
Hacer'le İsmail Uzaklaştırılıyor
 8 Çocuk büyüdü, sütten kesildiği gün İbrahim büyük bir şölen verdi.
  9 Ama Sara, Mısırlı Hacer'in İbrahim'e doğurduğu oğlu İsmail'in alay ettiğini görünce,
  10 İbrahim'e, "Bu cariyeyle oğlunu kov" dedi, "Bu cariyenin oğlu benim oğlum İshak'ın mirasına ortak olmasın."
  11 Bu İbrahim'i çok üzdü, çünkü İsmail de kendi oğluydu.
  12 Ancak Tanrı İbrahim'e, "Oğlun ve cariyen için üzülme" dedi, "Sara'nın sözünü dinle. Çünkü senin soyun İshak'la sürecektir.
  13 Cariyenin oğlundan da bir ulus yaratacağım. Çünkü o da senin soyundur."
  14 İbrahim sabah erkenden kalktı, biraz yiyecek, bir tulum da su hazırlayıp Hacer'in omzuna attı, çocuğunu da verip onu gönderdi. Hacer Beer-Şeva Çölü'ne gitti, orada bir süre dolaştı.
  15 Tulumdaki su tükenince, oğlunu bir çalının altına bıraktı.
  16 Yaklaşık bir ok atımı uzaklaşıp, "Oğlumun ölümünü görmeyeyim" diyerek onun karşısına oturup hıçkıra hıçkıra ağladı.
  17 Tanrı oğlanın sesini duydu. Tanrı'nın meleği göklerden Hacer'e, "Nen var, Hacer?" diye seslendi, "Korkma! Çünkü Tanrı çocuğun sesini duydu.
  18 Kalk, oğlunu kaldır, elini tut. Onu büyük bir ulus yapacağım."
  19 Sonra Tanrı Hacer'in gözlerini açtı ve Hacer bir kuyu gördü. Gidip tulumunu doldurdu, oğluna içirdi.
  20 Çocuk büyürken Tanrı onunlaydı. Çocuk çölde yaşadı ve okçu oldu.
  21 Paran Çölü'nde yaşarken anası ona Mısırlı bir kadın aldı.
İbrahim'le Avimelek Arasındaki Antlaşma
  22 O sırada Avimelek'le ordusunun komutanı Fikol İbrahim'e, "Yaptığın her şeyde Tanrı seninle" dediler,
  23 "Onun için, Tanrı'nın önünde bana, oğluma ve soyuma haksız davranmayacağına ant iç. Bana ve konuk olarak yaşadığın bu ülkeye, benim sana yaptığım gibi iyilikle davran."
  24 İbrahim, "Ant içerim" dedi.
  25 İbrahim Avimelek'e bir kuyuyu zorla ele geçiren adamlarından yakındı.
  26 Avimelek, "Bunu kimin yaptığını bilmiyorum" diye yanıtladı, "Sen de bana söylemedin, ilk kez duyuyorum."
  27 Daha sonra İbrahim Avimelek'e davar ve sığır verdi. Böylece ikisi bir antlaşma yaptı.
  28 İbrahim sürüsünden yedi dişi kuzu ayırdı.
  29 Avimelek, "Bunun anlamı ne, niçin bu yedi dişi kuzuyu ayırdın?" diye sordu.
  30 İbrahim, "Bu yedi dişi kuzuyu benim elimden almalısın" diye yanıt verdi, "Kuyuyu benim açtığımın kanıtı olsun."
  31 Bu yüzden oraya Beer-Şeva[ii] adı verildi. Çünkü ikisi orada ant içmişlerdi.
  32 Beer-Şeva'da yapılan bu antlaşmadan sonra Avimelek, ordusunun komutanı Fikol'la birlikte Filist yöresine geri döndü.
  33 İbrahim Beer-Şeva'da bir ılgın ağacı dikti; orada RAB'be, ölümsüz Tanrı'ya yakardı.
  34 Filist yöresinde konuk olarak uzun süre yaşadı.

[i] 21:3. "İshak": "Güler" anlamına gelir
[ii] 21:31. "Beer-Şeva": "Ant Kuyusu" anlamına gelir

İbrahim'in Sınanması
22
Daha sonra Tanrı İbrahim'i sınadı. "İbrahim!" diye seslendi. İbrahim, "Buradayım!" dedi.
2 Tanrı, "İshak'ı, sevdiğin biricik oğlunu al, Moriya bölgesine git" dedi, "Orada sana göstereceğim bir dağda oğlunu yakmalık sunu olarak sun."
  3 İbrahim sabah erkenden kalktı, eşeğine palan vurdu. Yanına uşaklarından ikisini ve oğlu İshak'ı aldı. Yakmalık sunu için odun yardıktan sonra, Tanrı'nın kendisine belirttiği yere doğru yola çıktı.
 Üçüncü gün gideceği yeri uzaktan gördü.
  5 Uşaklarına, "Siz burada, eşeğin yanında kalın" dedi, "Oğlumla birlikte tapınmak için oraya gidip döneceğiz."
  6-7 Yakmalık sunu için yardığı odunları oğlu İshak'a yükledi. Ateşi ve bıçağı kendisi aldı. Birlikte giderlerken İshak İbrahim'e, "Baba!" dedi. İbrahim, "Evet, oğlum!" diye yanıt verdi. İshak, "Ateşle odun burada, ama yakmalık sunu kuzusu nerede?" diye sordu.
  8 İbrahim, "Oğlum, yakmalık sunu için kuzuyu Tanrı kendisi sağlayacak" dedi. İkisi birlikte yürümeye devam ettiler.
  9 Tanrı'nın kendisine belirttiği yere varınca İbrahim bir sunak yaptı, üzerine odun dizdi. Oğlu İshak'ı bağlayıp sunaktaki odunların üzerine yatırdı.
  10 Onu boğazlamak için uzanıp bıçağı aldı.
  11 Ama RAB'bin meleği göklerden, "İbrahim, İbrahim!" diye seslendi. İbrahim, "İşte buradayım!" diye karşılık verdi.
  12 Melek, "Çocuğa dokunma" dedi, "Ona hiçbir şey yapma. Şimdi Tanrı'dan korktuğunu anladım, biricik oğlunu benden esirgemedin."
  13 İbrahim çevresine bakınca, boynuzları sık çalılara takılmış bir koç gördü. Gidip koçu getirdi. Oğlunun yerine onu yakmalık sunu olarak sundu.
  14 Oraya, "Yahve-Yire[i]" adını verdi. "RAB'bin dağında sağlanacaktır" sözü bu yüzden bugüne kadar söylenmektedir.
  15 RAB'bin meleği ikinci kez göklerden İbrahim'e seslendi:
  16 "RAB diyor ki, kendi adıma ant içiyorum. Bunu yaptığın, biricik oğlunu esirgemediğin için
  17 seni fazlasıyla kutsayacağım; soyunu göklerin yıldızları, kıyıların kumu kadar çoğaltacağım. Soyun düşmanlarının kentlerini mülk edinecek.
  18 Soyunun aracılığıyla yeryüzündeki bütün uluslar kutsanacak. Çünkü sözümü dinledin."
  19 Sonra İbrahim uşaklarının yanına döndü. Birlikte yola çıkıp Beer-Şeva'ya gittiler. İbrahim Beer-Şeva'da kaldı.
Nahor'un Oğulları
  20 Bir süre sonra İbrahim'e haber geldi. Ona, "Milka kardeşin Nahor'a sekiz çocuk doğurdu" dediler,
  21 "İlk oğlu Uts, kardeşi Bûz, Kemuel (Aram'ın babası),
  22 Keset, Hazo, Pildaş, Yidlaf ve Betuel."
  23 Betuel Rebeka'nın babası oldu. Bu sekiz çocuğu İbrahim'in kardeşi Nahor'a Milka doğurdu.
  24 Reuma adındaki cariyesi de Nahor'a Tevah, Gaham, Tahaş ve Maaka'yı doğurdu.

[i] 22:14. "Yahve-Yire": "RAB sağlar" anlamına gelir

Sara'nın Ölümü
23
Sara yüz yirmi yedi yıl yaşadı. Ömrü bu kadardı.
2 Kenan ülkesinde, bugün Hevron denilen Kiryat-Arba'da öldü. İbrahim yas tutmak, ağlamak için Sara'nın ölüsünün başına gitti.
  3 Sonra karısının ölüsünün başından kalkıp Hititler'e,
  4 "Ben aranızda konuk ve yabancıyım" dedi, "Bana mezar yapabileceğim bir toprak satın. Ölümü kaldırıp gömeyim."
  5 Hititler şöyle yanıtladılar:
  6 "Efendim, bizi dinle. Sen aramızda güçlü bir beysin. Ölünü mezarlarımızın en iyisine göm. Ölünü gömmek için kimse senden mezarını esirgemez."
  İbrahim, ülke halkı olan Hititler'in önünde eğilerek,
  8 "Eğer ölümü gömmemi istiyorsanız, benim için Sohar oğlu Efron'a ricada bulunun" dedi,
  9 "Tarlasının dibindeki Makpela Mağarası'nı bana satsın. Fiyatı neyse huzurunuzda eksiksiz ödeyip orayı mezarlık yapacağım."
  10 Hititli Efron halkının arasında oturuyordu. Kent kapısında toplanan bütün Hititler'in duyacağı biçimde İbrahim'e,
  11 "Hayır, efendim!" dedi, "Beni dinle, mağarayla birlikte tarlayı da sana veriyorum. Halkımın huzurunda onu sana veriyorum. Ölünü göm."
  12 İbrahim ülke halkının önünde eğildi.
  13 Herkesin duyacağı biçimde Efron'a, "Lütfen beni dinle" dedi, "Tarlanın parasını ödeyeyim. Kabul et ki, ölümü oraya gömeyim."
  14-15 Efron, "Efendim, beni dinle" diye karşılık verdi, "Aramızda dört yüz şekel[i] gümüşün sözü mü olur? Ölünü göm."
  16 İbrahim Efron'un önerisini kabul etti ve Efron'un Hititler'in önünde sözünü ettiği dört yüz şekel gümüşü tüccarların ağırlık ölçülerine göre tarttı.
  17-18 Böylece Efron'un Mamre yakınında, Makpela'daki tarlası, çevresindeki bütün ağaçlar ve içindeki mağarayla birlikte, kent kapısında toplanan Hititler'in huzurunda İbrahim'in mülkü olarak kabul edildi.
  19 Sonra İbrahim karısı Sara'yı Kenan ülkesinde Mamre'ye, yani Hevron'a yakın Makpela Tarlası'ndaki mağaraya gömdü.
  20 Hititler tarlayı içindeki mağarayla birlikte İbrahim'in mezarlık yeri olarak onayladılar.

[i] 23:15. "Dört yüz şekel": Yaklaşık 4. 5 kg

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...