Kur’an-ı Kerim:
Semâvî kitapların doğruluklarının ölçüsü Kur’an-ı kerim’dir. Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde Kur’an-ı kerim’in nasıl muazzam bir kitap olduğunu, âhir zaman peygamberi Muhammed Aleyhisselâm’ın risaletinden sonra Kur’an-ı kerim’in hükümleri dâiresinde hükmedilmesinin gerektiğini beşeriyete ilân etmektedir.
“Resulüm! Sana da, kendinden önceki kitapları tasdik edip doğrulayıcı ve üzerlerine şâhit olarak bu Kitab’ı hak ile indirdik.
Aralarında Allah’ın indirdiğiyle hükmet ve sana gelen hakkı bırakıp da onların hevâ ve heveslerine uyma.
Sizden her biriniz için bir şeriat ve bir yol tayin ettik.
Eğer Allah dileseydi, sizi bir tek ümmet yapardı.
Fakat Allah size verdiği şeyde sizi denemek istedi.
Öyleyse hayır işlerine koşun! Hepinizin dönüşü Allah’adır. Üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri O size haber verecektir.” (Mâide: 48)
O halde bu âkıbeti düşünün!
Dünyada iken aranızda ihtilaf ettiğiniz hususlarda hiçbir şüpheye yer kalmayacak şekilde inanan ve inanmayan insanların her birisine uygun ceza ve mükâfatları verecektir.