02 Nisan 2016

İSLÂM BÜTÜN PEYGAMBERLERİN DİNİDİR






İSLÂM BÜTÜN PEYGAMBERLERİN DİNİDİR

İslâm Dini:

İsa Aleyhisselâm havarilerine hiçbir zaman 
“Hıristiyanlar” veya “Mesih” dememiştir. Çüi diriltmek için gelmiştir.
İslâm dini aslında yalnızca Peygamberimiz Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in peygamberliği ile başlamış değildir.
Bütün Peygamber Aleyhimüsselâm Efendilerimiz’in getirdiği din aslında İslâm dini idi.
Nitekim Kur’an-ı kerim’de buyurulduğu üzere;
İbrahim Aleyhisselâm ömrünün sonuna doğru evlâtlarına dine bağlı kalmalarını vasiyet etmiş, Yakup Aleyhisselâm da aynı şekilde vasiyette bulunmuştu:
“Oğullarım! Allah bu dini sizin için beğenip seçmiştir. Siz de ancak müslüman olarak can verin.” (Bakara: 132)
Musa Aleyhisselâm da kavmine şöyle söylemişti:
“Ey kavmim! Eğer siz gerçekten Allah’a inanıyorsanız ve O’na teslim olmuş müslümanlar iseniz, O’na güvenin.” (Yunus: 84)
Havarilerin de İsa Aleyhisselâm’a şöyle dedikleri Kur’an-ı kerim’de ifade edilmiştir:
“Biziz Allah’ın yardımcıları, Allah’a inandık, (sen de ey İsa!) şahit ol ki biz müslümanlarız.” (Âl-i imran: 52)
Ehl-i kitaptan, iman edenler hakkında nâzil olan bir Âyet-i kerime’de ise şöyle buyurulmaktadır:
“Kur’an onlara okunduğu zaman: ‘Ona iman ettik, doğrusu o Rabbimizden gelen hakikattır. Esasen biz bundan önce de müslümanlığı kabul etmiş kimselerdik.’ dediler.” (Kasas: 53)
İslâm dini ilk insan ve ilk peygamber Âdem Aleyhisselâm ile başlamış, zamanın akışı içerisinde ve her peygamber gelişinde en mükemmele doğru daima bir gelişme kaydetmiştir. Hazret-i Musa Aleyhisselâm’a indirilen İslâm, Hazret-i Nuh Aleyhisselâm’a indirilen İslâm’dan daha geniş ve daha mükemmeldi. Hazret-i İsa Aleyhisselâm’a gönderilen İslâm, Hazret-i Musa Aleyhisselâm’a indirilen İslâm’dan daha şümullü ve daha mükemmeldi. Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm’a gelince de kemâlini buldu ve en mükemmel şeklini aldı.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve size din olarak İslâm’ı beğendim.” buyuruyor. (Mâide: 3)
Bu böyledir, bu Allah-u Teâlâ’nın fermanıdır.
İslâm dini Allah-u Teâlâ’nın râzı olduğu bir dindir ve ondan başka hiçbir dini kabul etmemiştir.
Nitekim diğer bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, onunki katiyyen kabul edilmeyecektir ve o ahirette kaybedenlerden olacaktır.” (Âl-i imran: 85)
İslâm’dan yüz çevirip başka bir din arayan kimse, büyük bir sapıklığa düşmüştür.
Allah-u Teâlâ bir Âyet-i kerime’sinde şöyle buyurmaktadır:
“‘Dine bağlı kalın ve dinde ayrılığa düşmeyin.’ diye Nuh’a tavsiye ettiğini, sana vahyettiğimizi, İbrahim’e, Musa’ya, İsa’ya tavsiye ettiğimizi Allah size de din kıldı.” (Şûrâ: 13)
Âyet-i kerime’deki tavsiye, emretmek ve emredilen şey hakkında bütün dikkatleri vererek eğilmek demektir.
Bütün Peygamber Aleyhimüsselâm Efendilerimiz dini ayakta tutmuşlar, ona hizmet etmişler ve insanları hak dine dâvet etmişlerdir.
Nitekim Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Allah katında din İslâm’dır.” buyurmuştur. (Âl-i imran: 19)
Burada Allah-u Teâlâ peygamberler arasında bir ayırım yapmamıştır.
Bir Âyet-i kerime’de şöyle buyuruluyor:
“O’nun peygamberlerinden hiçbirini diğerinden ayırmayız.” (Bakara: 285)
Ancak derecelerinin yüksekliğinde, Allah-u Teâlâ’ya yakınlık cihetinden birbirinden ayrı yanları vardır.

İslâm dini ezelî bir dindir. İnsanlar onu tanısalar da tanımasalar da zeval bulması düşünülemez. Fakat tanır ve tâbi olurlarsa kendileri kârlı çıkarlar.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...