İkinci Bin Senenin İçinde, İslâm Dininin Üç Yapıcısı:
Hazret-i Allah’ın sevdiği, seçtiği ve hususiyetle ikinci bin yılda, ahir zamanda göndereceği bu üç yapıcı zevât-ı kirâm, bu fitne ve zulümâtı kaldırmak için çalışacaklar ve birbirlerini tamamlayıp, Allah-u Teâlâ’nın izniyle ve inayetiyle muzaffer olacaklardır.
Bunlar Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in haber verdiği Hadis-i şerif’ler ile bilinir. Evliyaullah Hazerâtının izahlarıyla anlaşılır.
Hâtem’ül Veli:
Hâtem-i Evliya; ahir son zamanda gelecek velilerin sonuncusu demektir.
Naim bin Hammad’ın Ka’b -radiyallahu anh-dan rivayet ettiği Hadis-i şerif’te Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurmuşlardir:
“Mehdi’nin çıkış alâmetlerinden bir tanesi de batıdan, başlarında Kinde kabilesi’nden ayağı sakat bir adamın bulunduğu bayraklıların çıkmasıdır.” (İmâm-ı Suyûtî, Kitab’ü-l Arf’il Verdi Fi Ahbâr’il Mehdi)
Resulullah Aleyhisselâm Efendimiz Hâtem-i velinin beş işaretini beyan buyuruyorlar, bu işaretler ile anlaşilir, zira hatem meselesi gizlidir. Resulullah Aleyhisselâm biliyordu, varisi olan evliyaullah’a da bildirdiler.
Sevban -radiyallahu anh-den rivayet edilen diğer bir Hadis-i şerif’lerinde Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyuruyorlar:
“Sizin hazinenizin yanında, hepsi de bir halifenin oğulları olan üç kişi öldürülür ve bu hazine hiçbirisine nasip olmaz.
Sonra Doğu tarafından siyah bayraklılar çıkarak hiçbir kavmin yapmadığı bir şekilde savaş yaparlar ve ardından Allah’ın halifesi Mehdi gelir.
Siz onun ismini işittiğinizde kar üzerinde sürünerek de olsa ona gelin ve ona biat ediniz. Çünkü o, Allah’ın halifesi Mehdi’dir.” (Hâkim)
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz üçüncü olarak Abdullah bin el-Hâris bin Cez’iz-Zübeydi -radiyallahu anh-den rivayet edilen bir Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyurmuşlardir:
“Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi için zemin hazırlayacak.”
Ravi der ki: “O, Mehdi’nin hakimiyetini kastediyor.” (İbn-i Mâce: 4088)
Hazret-i Mehdi:
Mehdi; kelime olarak hidayet kökünden gelir. Allah-u Teâlâ’nın hidayetine ermiş mânâsını taşır. “Allah-u Teâlâ’nın izniyle hidayete erdirecek.” mânâsını da ifade eder.
Allah-u Teâlâ kıyametin kopmasına çok az bir zaman kala Hazret-i Mehdi’yi ümmet-i Muhammed’in başina gönderecek, bu zât-i muhterem dogrudan dogruya Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimizin vekâletini taşiyacak, onun vazifesini yapacak, garip duruma düşen Islâm’ı gariplikten kurtarmaya çalışacak. Çünkü bunun için gönderilecek. Allah-u Teâlâ onu muzaffer edecektir.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde Mehdi Hazretlerini haber veriyorlar:
“Kıyametin kopmasına bir gün bile kalsa, Allah-u Teâlâ o günü uzatarak benim soyumdan bir kişi gönderecektir. Adı adımın, babasının adı babamın adının aynısı olacak, zulüm ve zorbalık altında inleyen yeryüzünü huzur ve adaletle dolduracaktır.” (Ebu Davud, Tirmizî)
“O zât insanlar içerisinde Peygamber’in -sallallahu aleyhi ve sellem- sünneti ile amel eder. İslâm yeryüzüne tam mânâsı ile yerleşir. Yeryüzünde yedi sene kalır, sonra vefat eder ve müslümanlar onun üzerine namaz kılarlar.” (Ebû Dâvud. 4286)
İsa Aleyhisselâm:
İsa Aleyhisselâm’ın geleceğini bize Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz 1400 sene evvel haber veriyorlar:
Deccalin fitnesi ile müslümanların iyice bunaldığı bir sırada yeryüzüne inecek ve icraatlarını gerçekleştirecektir.
İsa Aleyhisselâm’ın halen sağ olduğuna, âhir zamanda mutlaka yeryüzüne inerek Muhammed Aleyhisselâm’ın şeriatı ile hükmedeceğine ve Allah yolunda mücadele, mücahede edeceğine inanmak farzdır.
Bu husus tevatür derecesine ulaşmış; Kitap, Sünnet ve İcmâ ile sabit olmuştur.
Ümmet-i Muhammed’in her asırdaki âlimlerinin ileri gelenleri, İsa Aleyhisselâm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceği hakkında icmâ etmişler, muhalefette bulunmamışlardır. Ancak bir takım filozoflar inkâra kalkışmışlardır.
İsa Aleyhisselâm’ı çok sevmeli ve gelmesini de beklemeliyiz, ancak henüz daha gelmiş değil. Bu yüzden bu çıkanların hepsi sahtedir, yalancıdır, soytarıdır.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’lerinde şöyle buyurur:
“Şüphesiz ki o, kiyametin kopacagini gösteren bir bilgidir.” (Zuhruf: 61)
İsa Aleyhisselâm’ın kıyamete yakın bir zamanda ineceğine dair Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Hadis-i şerif’lerinde şöyle buyururlar:
“Hayatım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, çok sürmez Meryem oğlu İsa adil bir hakem olarak inecek, haçı kıracak, domuzu öldürecek, cizye vergisini kaldıracak ve mal o kadar çoğalacak ki, onu kabul eden kimse bulunmayacak.” (Buhâri, Tecrid-i sarih: 1018)
Binaenaleyh İsa Aleyhisselam inecek ve Mehdi Aleyhisselâm’ın arkasında namaz kılacaktır. Beraberce cihad edecekler, Deccal’i öldüreceklerdir.
“İsa bin Meryem’in, arkasında namaz kılacağı kişi bizdendir.” (İmam-ı Suyûtî)
Bir diğer Hadis-i şerif’lerinde ise şöyle buyuruyorlar:
“Mehdi bu ümmettendir ve Hazret-i İsa’ya imam olacaktır.” (İmam-ı Suyûtî)
Bu devir, müslümanların paramparça olduğu, bölücülerin her yeri işgal ettiği, saptırıcı imamların, âhir zaman âlimlerinin insanları hak yoldan uzaklaştırdığı ve imansızlık girdabına düşürdüğü bir devirdir. Dünya kurulalı beri böyle bir devir gelmiş değil.
Maddecilik, dünyaya aşırı muhabbet gönülleri tutuşturmuş, medya insanların zihinlerini bulandırmış, felsefe fikirlerde kararsızlık husule getirmiş ve nice insanları imandan, İslam’dan uzaklaştirmiştir.
Binaenaleyh ilk iman kurtarma cihadini Hâtem-i veli başlatacak, onun ardindan Hazret-i Mehdi, onun ardindan da Hazret-i Isa Aleyhisselâm gelecek, bu cihadi tamamlayacaklar, birbirleriyle mütemmim olacaklar. Bu noktada üçü de birbirine baglaniyor. Bu merdiven üçtür, üçü birdir.
Çünkü bu iman kurtarma cihadi bu birinci merdivenden başladi. Hâtem-i veli, Hazret-i Mehdi ve Isa Aleyhisselâm, üçü de birbiri ardindan geliyor. Birisi kalemle, birisi kiliçla, birisi islahatla vazifeli olacak. Her birinin vazifesi ayri olacak.
Evliyaullah Hazerâtı'nın Hâtem'ül Veli Hakkında İfşaatları
Evliyaullah Hazerâtı'nın Hâtem'ül Veli Hakkında İfşaatları
Bu üç zevât-ı kiram’ı Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz haber vermişlerdir. Hazret-i Mehdi ve İsa Aleyhisselâm açık olarak beyan edilmiş, tarif edilmiştir.
Ve fakat Hatemiyet meselesi gizli olduğundan yalnızca, Allah-u Teâlâ’nın sevdiği seçtiği birçok veli kulları Hatem-i veli’nin ahir son zamanda gönderileceğini Allah-u Teâlâ kendilerine bildirdiği için biliyorlardı.
İnsana hakikatı bildirecek olan, her şeyden kemâliyle haberdar olan Zât-ı kibriyâ’dır.
Nitekim bir Âyet-i kerime’sinde:
“Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez.” buyurmaktadır. (Fâtır: 14)
Her bir velinin ayrı ifşaatı var. Birine verdiğini diğerine vermemiş, birine gösterdiğini diğerine göstermemiş. İki beyan birbirini tutmuyor. Her birisi bir noktaya temas etmiş.
Onu Levh-i mahfuz’da görmüş, Ümmül-kitab’ı okumuş, tâ asırlar sonra geleceğini bilmiş ve yazmı