Din Nasihattır:
Bütün bu sözlerimiz, bilmeyerek dalâlet çukuruna düşülür endişesi ile açık olarak söylenmiştir. Bir kişi bu Âyet-i kerime’leri görür, içi titrer, bu hakikat güneşi karşısında küfürde donup kalanlardan sıyrılır ve ebedî hayat bulur.
Bu beyanlarımız dalâlet ehlini iknâ için değildir. Zira onlar Allah ve Resul’ünün emrini dinlemeyip hiçe sayıyorlar, bizi mi dinleyecekler?
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Müminler o kimselerdir, Allah anıldığı zaman kalpleri titrer, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğu zaman onların imanlarını artırır ve yalnız Rablerine tevekkül ederler.” (Enfâl: 2)
Bunların kalpleri titremek şöyle dursun, kılları kıpırdamıyor, ruhları öldüğü için. Artık onlar duymazlar.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde:
“Faydalı olacaksa öğüt ver. Allah’tan korkan öğüt alacak, bedbaht olan ise ondan kaçınacaktır.” buyuruyor. (A’lâ: 9-11)
Din nasihatla kâim olduğu için, az bile olsa muhakkak ki faydası olur.
•
Cenâb-ı Hakk’tan size bir nur geldi. Küfrü bilmeniz için, iyi ve kötüyü ayırmanız için.
Yaratmak da emretmek de bu mülkün sahibi olan Allah-u Teâlâ’ya mahsustur.
Allah-u Teâlâ Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“İndirdiğimiz bu Kur’an feyz kaynağı, mübarek bir kitaptır. Ona uyun, emirlerine bağlanın ve Allah’tan korkun. Tâ ki merhamet olunasınız.” (En’am: 155)
Rahmete nâil olmayı ümit edenlerden olabilmeniz için, ona muhalefet etmekten sakının.
Resul-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz ise Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:
“Kur’an’a sımsıkı sarılınız, onu önder ve rehber tutunuz. Zira o, âlemlerin Rabbi olan Allah’ın mübarek kelâmıdır. O’ndan geldi ve yine O’na varacaktır.” (C. Sağîr)
“Allah’ın kitabına sımsıkı sarılın. Helâli helâl bilip işleyin, haramı haram bilip terkedin.” (Taberânî)
•
Bunların müslüman olup olmadığını bilmeniz için; Hazret-i Allah’a ve Kelâmullah’a iman edip inanan için aslında bir tek Âyet-i kerime kâfidir. Sizin önünüze bunca ilâhî emir ve hükümleri sermekteki gayemiz, bunlara kaçacağı ve yalan uyduracağı yer bırakmamaktır. Ahirette de “Ben bunu duymamıştım.” diyecek ve mazeret beyan edecek bir yerleri kalmasın.
Artık huzur-u kalp ile, rahatça kararınızı verdiniz değil mi?
Zira bütün iğrenç sahne önünüze serildi. Şeref, izzet, azamet Hazret-i Allah’a mahsustur. O’nun gönderdiği peygamberlerine, indirdiği Kitap’ına ve içindeki hükümlerine gerçekten iman edip, taat ve takvâsı ile imanını kemâlleştirmek isteyenlere mahsustur.