ŞİMDİ BİZİM TESBİT EDEBİLDİĞİMİZ KADARIYLA "KIYÂMET ALÂMETLERİ"NİN VERİLDİĞİ ÂYETLERİ SIRALAYIM:
- "ONLAR (YAHUDİLER VE NASRANİLER) ANCAK KENDİLERİNE AZAP MELEKLERİNİ, YÂHUT RABBİN KELİMESİNİ VE YÂHUT ÂYETLERİNDEN BİRİNİN GELMESİNİ BEKLİYORLAR!
RABBİNİN ÂYETLERİNDEN BİRİ GELDİĞİ GÜN, ÖNCE İYMÂN ETMEMİŞ, VEYÂ İYMÂNINDA BİR HAYIR KAZANMAMIŞ OLAN KİMSEYE İYMÂNI FAYDA VERMEZ!..
DE Kİ: BEKLEYİN! BİZ DE BEKLİYORUZ!" (EN'AM / 158)
- "NİHÂYET YECÜC VE MECÜC (SEDDİ) AÇILIP TA HER YÜKSEK TEPEDEN SÜR'ATLE AKIN EDEREK İNDİKLERİ, VE HAK VAKİT YAKLAŞTIĞI ZAMAN, O ZAMAN İŞTE O KÜFREDENLERİN DERHAL GÖZLERİ BELERECEK. 'VAY BİZE Kİ, BUGÜNDEN GAFLET ETTİK. HAYIR, KENDİMİZE ZULMETMİŞ OLDUK!' (DİYECEKLER.)" (ENBİYA / 96-97)
- "KENDİLERİNE O VAAD OLUNAN BA'S VE AZÂBIN VUKUU YAKLAŞTIĞI ZAMAN, BİZ ONLAR İÇİN ARZDAN BİR DABBE ÇIKARACAĞIZ, Kİ BU ONLARA 'İNSANLARIN ÂYETLERİMİZE YAKÎN İLE İNANMADIKLARINI' SÖYLEYECEKTİR." (NEML / 82)
- "O HALDE SEMÂNIN APAÇIK BİR DUMAN GETİRECEĞİ GÜNÜ BEKLE! O DUMAN BÜTÜN İNSANLARI SARACAK!.. 'BU ELÎM BİR AZAP! EY RABBİMİZ! BU AZÂBI ÜZERİMİZDEN KALDIR, İYMÂN EDECEĞİZ,' DİYECEKLERDİR." (DUHAN / 10-12)
- "SURUN NEFHOLUNACAĞI GÜNDE Kİ, O GÜNAHKÂRLARI O GÜN, SUSUZLUKTAN GÖZLERİ GÖĞERMİŞ OLARAK HAŞREDECEĞİZ. 'DÜNYÂDA ON GÜNDEN FAZLA KALMADINIZ,' DİYE ARALARINDA KONUŞACAKLAR. BİZ ONLARIN KONUŞACAKLARINI DAHA İYİ BİLENİZ. ZİRÂ İÇLERİNDEN EN MÛTEDİLLERİ 'ANCAK BİR GÜN KALDINIZ,' DİYECEK." (TÂ HÂ / 102-104)
- "O GÜN KİMSENİN ŞEFAATİ FAYDA VERMEZ! MEĞER Kİ ÇOK ESİRGEYEN ALLAH ONA İZİN VERMİŞ, SÖZÜNDEN DE HOŞNUT OLMUŞ OLSUN!" (TÂ HÂ / 109)
- "SENDEN DAĞLARI SORARLAR. DE Kİ: RABBİM ONLARI PARÇA PARÇA EDİP SAVURACAK VE YERLERİNİ DÜMDÜZ BIRAKACAK! ORADA NE İNİŞ, NE YOKUŞ GÖREMİYECEKSİN!"
(TÂ HÂ / 105-107)
- "SÛRA İLK NEFHA NEFHOLUNUNCA, ARZ VE DAĞLAR YERLERİNDEN KALDIRILIP BİRBİRİNE ÇARPILARAK PARAM PARÇA OLUNCA, İŞTE O VAKİT OLACAK OLUR!" (HÂAKKA / 13-15)
- "O GÜNDE Kİ, YER VE DAĞLAR SARSILACAK VE DAĞLAR AKIP DAĞILAN BİR KUM YIĞINI GİBİ OLACAK!" (MÜZZEMMİL / 14)
- "YILDIZLAR YOK OLDUĞU, GÖK YARILDIĞI, DAĞLAR SAVRULDUĞU, PEYGAMBERLER TOPLANDIĞI ZAMAN (DENİR Kİ) 'BUNLAR HANGİ GÜN İÇİN GETİRİLDİLER?' (DE Kİ) FASIL GÜNÜ İÇİN. FASIL GÜNÜ NEDİR, BİLİR MİSİN? VAY O GÜNÜ TEKZİP EDENLERE!" (MÜRSELÂT / 8-15)
- "O FASIL VE HÜKÜM GÜNÜ MUAYYEN BİR VAKİTTİR. O GÜN SÛRA NEFHOLUNUNCA BÖLÜK BÖLÜK GELECEKSİNİZ. GÖK YARILMIŞ, KAPI KAPI OLMUŞ, DAĞLAR UÇURULMUŞ, BİR SERAP HÂLİNE GELMİŞ OLACAK!" (NEBE' / 17-20)
- "GÜNEŞ DÜRÜLDÜĞÜ ZAMAN, YILDIZLAR DÖKÜLDÜĞÜ ZAMAN, DAĞLAR YÜRÜTÜLDÜĞÜ ZAMAN, GEBE DEVELER KENDİ BAŞLARINA BIRAKILDIĞI ZAMAN, DENİZLER BİRBİRİNE KARIŞIP KAYNADIĞI ZAMAN, NEFİSLER ÇİFT OLDUĞU ZAMAN, DİRİ DİRİ GÖMÜLEN KIZIN HANGİ GÜNAHLA ÖLDÜRÜLDÜĞÜ SORULDUĞU ZAMAN, DEFTERLER AÇILDIĞI ZAMAN, GÖKLER KOPARILDIĞI ZAMAN, CEHENNEM KIZDIRILDIĞI ZAMAN VE CENNET YAKLAŞTIRILDIĞI ZAMAN, HER NEFİS HAYIR (OLARAK) NE HAZIRLAMIŞSA, BİLİR." (TEKVİR / 1-14)
- " ... ANSIZIN KIYÂMET GELİP ÇATTIĞI ZAMAN, 'VAH BİZE, HASRET VE NEDÂMET Kİ, DÜNYA DİRLİĞİNDE TAKSİR ETTİK,' DİYECEKLER. GÜNAHLARINI ARKALARINA YÜKLENECEKLER... " (EN'AM / 31)
- "SANA KIYÂMETİN SÜBUT VE VUKUUNUN NE ZAMAN OLDUĞUNU SORARLAR. DE Kİ : 'ONUN ZUHURUNU BİLMEK ANCAK RABBİMİN İNDİNDEDİR. ONU VAKTİNDE ANCAK ALLAH İZHAR EDER. GÖKLERE DE, YERE DE O AĞIR GELMİŞTİR. O SİZE ANCAK ANSIZIN GELİR.' SANKİ SEN ONU BİLİYOR DA, GİZLİ TUTUYORMUŞSUN GİBİ, SENDEN SORARLAR. DE Kİ: 'ONUN İLMİ ANCAK ALLAH İNDİNDEDİR. FAKAT ÇOĞU İNSANLAR BUNU BİLMEZLER.' (DE.)" (EN'AM / 134)
- " ... GECELEYİN VEYA GÜNDÜZÜN ONA FERMÂNIMIZ GELİR. SANKİ DÜN DE YERİNDE YOKMUŞ GİBİ ONU KÖKÜNDEN BİÇERİZ! ..." (YUNUS / 24)
- "ŞÂYET RABBİN DİLESEYDİ, YERYÜZÜNDEKİ İNSANLARIN HEPSİ İYMÂN EDERLERDİ. YOKSA SEN İYMÂN ETSİNLER DİYE İNSANLARI ZORLAYACAK MISIN?" (YUNUS / 99)
- "...SAAT EMRİ ALLAH İNDİNDE GÖZ KIRPMA KADAR, BELKİ DAHA YAKIN, DAHA ÇABUKTUR..." (NAHL / 77)
- "... 'BU BA'S VE HAŞİR NE ZAMAN OLACAK?' DİYECEKLERDİR. 'UMULUR Kİ, YAKINDA OLUR,' DERSİN." (İSRA / 51)
- "O GÜN DAĞLARI YÜRÜTECEĞİZ! YERYÜZÜNÜ BOMBOŞ GÖRECEKSİN. ONLARI HİÇ BİRİNİ BIRAKMAkSIZIN MAHŞERDE TOPLAYACAĞIZ." (KEHF / 47)
- "KIYÂMET MUHAKKAK GELECEKTİR. BEN ONUN VAKTİNİ GİZLİ TUTUYORUM. TÂ Kİ, HER NEFİS SA'YETTİĞİ AMELLE CEZÂLANDIRILSIN. SAKIN HEVESLERİNE TÂBİOLUP, KIYÂMETİN VUKUUNA İYMÂN ETMEYEN KİMSELER SENİ İYMANDAN ÇEVİRMESİN DE, HELÂKINA SEBEP OLMASIN!"
(TÂ HÂ / 15-16)
- "İNSANLARIN HESAP GÜNLERİ YAKLAŞTI... " (ENBİYA / 1)
- "BELKİ BU ONLARA ANSIZIN GELECEK TE, ONLARI MEBHUT VE MÜTEHAYYİR EDECEK. REDDİNE MUKTEDİR OLAMIYACAKLAR! KENDİLERİNE BİR MÜHLET TE VERİLMİŞ OLMAYACAK!"
(ENBİYA / 40)
- "BİZ KIYÂMET GÜNÜ, ADÂLET MİZANLARI KURACAĞIZ VE HİÇ BİR NEFİS ZERRECE ZULMOLUNMAYACAKTIR! O BİR HARDAL TÂNESİ AĞIRLIĞINCA DA OLSA, ONU GETİRECEĞİZ. HESAPÇI OLARAK TA BİZ YETERİZ!" (ENBİYA / 47)
- "O GÜN Kİ, BİZ SEMÂYI, KİTAPLAR NASIL TOMAR OLUP NASIL BÜKÜLÜRSE, ÖYLE BÜKECEĞİZ. EVVELCE BAŞLADIĞIMIZ GİBİ, HALKI UHDEMİZDE BİR VAİT OLARAK,İÂDE EDECEĞİZ. ELBETTE BİZ ONU YAPARIZ." (ENBİYA / 104)
- "TAHKİK. ZİKİRDEN SONRA ZEBUR'DA DA YAZMIŞTIK. HER HALDE ARZA, BENİM SÂLİH KULLARIM VÂRİS OLACAKLARDIR." (ENBİYA / 105)
- "EY İNSANLAR! RABBİNİZİN AZÂBINDAN KORKUN! ZİRÂ KIYÂMETİN ZELZELESİ BÜYÜK ŞEYDİR! ONU GÖRECEĞİNİZ GÜN, EMZİKLİ ANNELER ÇOCUKLARINI BIRAKIP UNUTUR. GEBE KADINLAR DA HÂMİLLERİNİ VAZ'EDER. SEN İNSANLARI SARHOŞ GÖRÜRSÜN. HALBUKİ HAKİKATTE SARHOŞ DEĞİLLERDİR. FAKAT ALLAH'IN AZÂBI ŞİDDETLİDİR."(HACC / 1-2)
- "O KÂFİRLER İSE, KENDİLERİNE ANSIZIN O SAAT YÂHUT AKÎM BİR GÜNÜN AZÂBI GELİNCEYE KADAR, DÂİMA KUR'AN'DAN ŞEK İÇİNDEDİRLER." (HACC / 55)
- "O ALLAH Kİ, HALKI ÖNCE İNŞÂ VE SONRA ONU BA'S EDER. NİHÂYET HEPİNİZ O'NA RÜCÛ EDECEKSİNİZ." (RUM / 11)
- "KIYÂMET KOPACAĞI GÜN GÜNAHKÂRLAR ŞERİK TUTTUKLARINDAN ŞEFAAT BULAMADIKLARI İÇİN MÜTEHAYYİR VE MEYUS OLARAK SÜKÛT EDERLER. ESÂSEN ŞERİKLERİNİ DE İNKÂR EDECEKLERDİR. O SAAT ÇATTIĞI GÜN, İŞTE O GÜN, BİRBİRLERİNDEN AYRILIRLAR. "(RUM / 12-13)
- "ÖLÜDEN DİRİYİ, DİRİDEN ÖLÜYÜ O ÇIKARIR! ARZI KURUDUKTAN SONRA O İHYÂ EDER. SİZ DE BUNUN GİBİ ÇIKARILACAKSINIZ." (RUM / 19)
- " ... GÖK VE YER EMRİYLE DURUR. SONRA BİR TEK ÂYETLE KABİRLERİNİZDEN DERÂKAP ÇIKARSINIZ." (RUM / 25)
ALLAH'IN - REDDİNE ASLA İMKÂN OLMAYAN - O GÜNÜ GELMEZDEN ÖNCE, YÜZÜNÜ DOSDOĞRU DİNE DOĞRULT! O GÜN HALK BÖLÜK BÖLÜK OLURLAR." (RUM / 43)
- "KIYÂMET KOPACAĞI GÜN, GÜNAHKÂRLAR 'BİR SAATTEN FAZLA KALMADIK,' DİYE YEMİN EDERLER. ONLAR EVvELCE DE BÖYLE ÇEVRİLİYORLARDI. KENDİLERİNE İLİM VE İYMÂN VERİLENLER, 'SİZ ALLAH'IN KİTABINDA ZİKRETTİĞİ ÜZRE, BA'S GÜNÜNE KADAR KALDINIZ. İŞTE BA'S GÜNÜ BUDUR. FAKAT SİZ BUNU BİLMEZDİNİZ,' DİYECEKLER. O GÜN NEFİSLERİNE ZULMEDENLERE, İTİZARLARI FAYDA VERMEZ. ONLARDAN TEVBE VE TAATLE RABLERİNİ HOŞNUT ETMELERİ DE BEKLENMEZ." (RUM / 55-57)
- "GERÇEKTEN O SAATİN İLMİ ALLAH NEZDİNDEDİR. YAĞMURU O YAĞDIRIR. RAHİMLERDE NE VAR, O BİLİR. HİÇ BİR NEFİS YARIN NE KAZANACAĞINI BİLMEZ. VE HİÇ BİR NEFİS NEREDE ÖLECEĞİNİ DE BİLMEZ. ŞÜPHESİZ ALLAH ALÎM VE HABERDÂRDIR." (LOKMAN / 34)
- "İNSANLAR SANA O SAATİ SORARLAR. DE Kİ: 'ONUN İLMİ ANCAK ALLAH NEZDİNDEDİR. NE BİLİRSİN, BELKİ O SAAT PEK YAKINDIR." (AHZAB / 63)
- "KÜFREDENLER, 'O SAAT BİZE GELMEYECEK,' DEDİLER. DE Kİ: 'HAYIR! GAYBI BİLEN RABBİM HAKKI İÇİN, ELBET KIYÂMET SİZE GELECEKTİR...." (SEB'E / 3)
- "O SAATİN İLMİ ALLAH'A İRCA OLUNUR. İLMİ OLMADIKÇA HİÇ BİR MEYVE KABUĞUNDAN ÇIKMAZ. HİÇ BİR DİŞİ GEBE OLMAZ, VE DOĞURMAZ. ... EVVELCE İBÂDET ETTİKLERİ MÂBUTLAR O GÜN ONLARDAN UZAKLAŞIP KAYBOLACAK, VE KENDİLERİ İÇİN FİRARA ÇÂRE OLMADIĞINI YAKÎNEN BİLECEKLERDİR." FUSSİLET / 47-48)
- "... NE BİLİRSİN, BELKİ O SAAT YAKINDIR. BUNA İYMAN ETMEYENLER ONUN ÇABUCAK GELMESİNİ İSTERLER. TASDİK EDENLER İSE, HAK OLDUĞUNU BİLİR, HEVL VE ŞİDDETİNDEN KORKARLAR. İYİ BİLİN Kİ, KIYÂMET HAKKINDA MÜCÂDELE EDENLER HAKTAN UZAK BİR DALÂLETTEDİRLER." (ŞÛRÂ / 17-18)
- "ONLAR, FARKINDA OLMAKSIZIN BAŞLARINA GELECEK O SAATTEN BAŞKASINI MI BEKLİYORLAR? O GÜN DOSTLAR BİRBİRLERİNE DÜŞMANDIRLAR. ANCAK MUTTAKİLER MÜSTESNÂ!" (ZUHRUF / 67)
- "ARTIK ONLARI BIRAK TA, VAAD OLUNDUKLARI KIYÂMET GÜNÜNE KAVUŞUNCAYA KADAR GİRİŞSİNLER, OYNAŞSINLAR. ... SAATİN İLMİ O'NUN NEZDİNDEDİR. VE HEPİNİZ O'NA RÜCÛ EDECEKSİNİZ." ZUHRUF / 83-85)
- "... KIYÂMETİN KOPACAĞI GÜN, BÂTILA SAPANLAR, İŞTE O GÜN HÜSRÂNA UĞRAYACAKLARDIR. O GÜN HER ÜMMETİN DİZ ÇÖKTÜĞÜNÜ GÖRECEKSİN." (CÂSİYE / 27-28)
- "SİZE 'ALLAH'IN VAADİ HAKTIR, KIYÂMETİN VUKUUNA ASLA ŞEK YOKTUR,' DENİLDİĞİ ZAMAN, 'KIYÂMETTE NE İMİŞ, BİLMİYORUZ. BİZ ZANNEDİYORUZ Kİ, BU ANCAK BİR VEHİMDİR. HAKKINDA BİR YAKÎNİMİZ YOKTUR,"' DERDİNİZ." (CÂSİYE / 32)
- "ARTIK ONLAR ANCAK O SAATİ, ONUN BİRDENBİRE KENDİLERİNE GELİVERMESİNİ BEKLİYORLAR. İŞTE KIYÂMET ALÂMETLERİ GELDİ. KIYÂMET GELİP ÇATTIĞI VAKİT, DÜŞÜNÜP İBRET ALMALARI NEYE YARAR?" (MUHAMMED / 18)
- "O GÜN GÖK BİR DÖNMEKLE DÖNER, DAĞLAR YÜRÜR. İŞTE O GÜN TEKZİP EDENLERİN VAY HÂLİNE! ... " (TÛR / 9-11)
- "KIYÂMET GELİP ÇATTI. ONU ALLAH'TAN GAYRI KEŞFEDECEK YOKTUR." (NECM / 57-58)
- "KIYÂMET YAKLAŞTI, AY AYRILDI. ONLAR BİR MUCİZE GÖRSELER, YÜZ ÇEVİRİRLER. VE, 'O ARDI ARKASI KESİLMEYEN BİR SİHİRDİR,' DERLER." (KAMER / 1-2)
- " ... ONLARA VAAD OLUNAN ASIL AZAP VAKTİ KIYÂMETTİR. KIYÂMET AZÂBI DAHA ŞİDDETLİ, DAHA ACIDIR."(KAMER / 46)
- "EY İNS VE CİN! YAKINDA SİZE TEVECCÜH EDECEĞİZ! ... EY CİN VE İNS CEMAATİ! EĞER GÖKLERİN VE YERİN KENARINDAN ÇIKIP KAÇMAYA GÜCÜNÜZ YETERSE, ÇIKIN! ÇIKAMAZSINIZ! ... ÜZERİNİZE ALEVLİ ATEŞ VE ERİMİŞ BAKIR DÖKÜLÜR. O ZAMAN KENDİNİZİ KURTARACAK BİR YARDIMCI BULAMAZSINIZ. ... GÖK YARILIP TA GÜL RENGİNDE KIRMIZI SAHTİYAN GİBİ OLDUĞU ZAMAN, RABBİNİZİN HANGİ NİMETLERİNİ YALAN SAYABİLİRSİNİZ? O GÜN NE İNS VE NE CİN GÜNAHLARINDAN SORULMAZ, (ÇÜNKÜ ALLAH BİLİR)" (RAHMAN / 33-39)
- "KIYÂMET KOPUNCA - Kİ, ONUN VUKUUNDA YALANCI DEĞİLDİR. İNDİRİCİ YÜKSELTİCİDİR.... YER ŞİDDETLİ BİR SARSINTI İLE SARSILDIĞI, DAĞLAR PARÇA PARÇA UFALANIP ZERRELER GİBİ DAĞILDIĞI ZAMAN, SİZ DE ÜÇ SINIF OLURSUNUZ." (VÂKI'A / 1-7)
- "SÛRA İLK NEFHA NEFHOLUNUNCA, ARZ VE DAĞLAR YERLERİNDEN KALDIRILIP BİRBİRİNE ÇARPILARAK PARAM PARÇA OLUNCA, İŞTE O VAKİT OLACAK OLUR. SEMÂ DA YARILIR. O GÜN ARTIK KUVVETTEN DÜŞER. MELEKLER GÖĞÜN ETRAFINDA TOPLANIR. O GÜN RABBİNİN ARŞINI BUNLARIN ÜSTÜNDE BULUNAN SEKİZ MELEK YÜKLENİR. O GÜN ARZOLUNURSUNUZ. AMELLERİNİZDEN BİR ŞEY GİZLİ KALMAZ!" (HÂAKKA / 13-18)
- "KIYÂMET GÜNÜNE YEMİN EDERİM. ... İNSAN KEMİKLERİNİ TOPLAYIP BİR ARAYA GETİREMİYECEĞİMİZİ ZANNEDİYOR? ... FAKAT İNSAN ÖNÜNDEKİNİ YALANLAMAK İSTER. 'KIYÂMET GÜNÜ NE ZAMAN OLACAK?' DİYE SORAR. GÖZLER HIYRELENDİĞİ, AY TUTULDUĞU, GÜNEŞLE AY BİR ARAYA GELDİĞİ ZAMAN, O GÜN İNSAN, 'KAÇIŞ NEREYE?' DER. HAYIR! O GÜN ASLA BİR SIĞINAK YOKTUR. O GÜN HALKIN KARARGÂHI RABBİNİN NEZDİDİR.... " (KIYÂMET / 1-12)
- "O GÜN YER SARSILACAK. ARKASINDAN BİR SARSINTI DAHA OLACAK. O GÜN YÜREKLER YERİNDEN OYNAYACAK. GÖZLER ZİLLETLE EĞİLECEK. ... FAKAT O BİR TEK HAYKIRIŞTAN İBÂRETTİR. O ZAMAN DERAKAP ONLARI DÜZ BİR YERDE TOPLANMIŞ GÖRÜRSÜN. (NÂZİ'AT / 6-14)
- "GÖK YARILDIĞI, RABBİNİ DİNLEYİP İNKİYAD ETTİĞİ ZAMAN - Kİ, ESÂSEN GÖK BUNA LÂYIKTIR - ARZ UZATILIP DÜMDÜZ OLDUĞU, İÇİNDEKİLERİ BOŞALTTIĞI, RABBİNİ DİNLEYİP İNKİYAD ETTİĞİ ZAMAN - Kİ, ESÂSEN ARZ BUNA LÂYIKTIR - EY İNSAN! GERÇEKTEN SEN RABBİNE KAVUŞUNCUYA KADAR VAR KUVVETİNLE ÇALIŞIYORSUN, NİHÂYET O'NA KAVUŞACAKSIN!" (İNŞİKAAK / 1-6)
- "KIYÂMET GÜNÜNÜN HABERİ SANA GELDİ. ... DÖNÜŞLERİ BİZEDİR. HESAPLARINI GÖRMEKTE BİZE ÂİTTİR." (GAÂŞİYE / 1-26)
- "HAKKA Kİ, YER PARÇA PARÇA DAĞITILDIĞI, RABBİNİN KUDRETİNİN ÂYETLERİ, VE HEYBETİNİN ESERLERİ ZÂHİR OLDUĞU, MELEKLER DE SAF SAF İNDİĞİ ZAMAN - Kİ, O GÜN CEHENNEM DE GETİRİLMİŞTİR - İNSAN, İŞTE O GÜN GÜNAHLARINI HATIRLAYACAK. ..." (FECR / 21-24)
- "ARZ O ŞİDDETLİ ZELZELE İLE SARSILDIĞI ZAMAN, AĞIRLIKLARINI DIŞARI ÇIKARDIĞI VE İNSAN, 'BUNA NE OLUYOR?' DEDİĞİ ZAMAN, O GÜN ARZ - ZİRÂ RABBİ ONA VAHYEYLEMİŞTİR - BÜTÜN HABERLERİNİ ANLATACAK. O GÜN İNSANLAR AMELLERİNİ GÖRMEK İÇİN DAĞINIK (HALDE) DÖNECEKLER...." (ZİLZÂL / 1-6)
- "KALPLERİ YARALAYICI GÜN! NEDİR O KALPLERİ YARALAYICI GÜN? ONU SANA BİLDİREN NEDİR? O GÜN İNSANLAR ÇIRPINIP YAYILAN PERVÂNELER GİBİ, VE DAĞLAR ATILMIŞ ELVAN ELVAN POMUKLAR GİBİ OLACAK." (KAÂRİA / 1-5)