04 Haziran 2015

HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ 11 NCİ BÖLÜM



HZ. İSA MUAMMASI VE MESİH-MEHDİ MESELESİ 
11 NCİ BÖLÜM

GELDİK BABA-OĞUL MESELESİNE...

BİR DEFA HEMEN BELİRTELİM, ÇOĞU İNCİL VERSİYONLARINDA DA GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, İLK HIRİSTİYANLAR, İSÂ DÖNEMİNDE YAŞAYANLAR, HİÇ BİR ZAMAN, HÂŞÂ, İSÂ ALEYHİSSELÂM'A ALLAH'IN OĞLU DEMEMİŞLERDİ!... BÖYLE BİR KAVRAM O DÖNEMDE YOKTU. HAZRET-İ İSÂ'NIN, HÂŞÂ, "BEN ALLAH'IN OĞLUYUM," DİYE BİR İDDİASI DA HİÇ OLMAMIŞTI. OLMASI DA DÜŞÜNÜLEMEZ!.. HAVÂRİLERİN DE YOKTU!.. KUR'AN ÂYETLERİ BUNA DELİLDİR. BİR KERE DAHA İLGİLİ ÂYETLERİ, YÂNİ İSÂ'NIN BİR İNSAN, BİR KUL, BİR PEYGAMBER, VE SÂDECE MERYEM'İN OĞLU OLDUĞUNU BELİRTEN ÂYETLERİ, PEŞ PEŞE SIRALIYORUZ...SANMAYIN Kİ, SAYFA ŞİŞİRMEK İÇİN TEKRAR YAPIYORUZ. HAYIR, BU BÖLÜMDE EVVELCE VERDİĞİMİZ ÂYETLERİ FARKLI AÇIDAN ELE ALACAĞIZ.
- "O VAKİT HAVÂRİLER, 'EY MERYEM'İN OĞLU İSÂ! RABBİN
GÖKTEN BİZE BİR SOFRA İNDİREBİLİR Mİ?' DEMİŞLERDİ. İSÂ
DA, 'EĞER İYMAN EDENLERDENSENİZ, ALLAH'TAN KORKUN,'
DEMİŞTİ." (MÂİDE SÛRESİ, 112. ÂYET)
İŞTE GERÇEK HAVÂRİLERİN İSÂ ALEYHİSSELÂM'A "MERYEM'İN OĞLU", YÂNİ "İNSANOĞLU" DİYE HİTAP EDİŞLERİ, VE ONUN ARACILIĞIYLA ALLAH'TAN BİR MUCİZE TALEPLERİ!.. EĞER ONU, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU" KABUL ETSELERDİ, ONDAN İSTERLERDİ. HALBUKİ "RABBİN BİZE SOFRA İNDİREBİLİR Mİ?" DİYORLAR... BURADAKİ "RAB" KELİMESİNE DİKKATİNİZİ ÇEKERİZ, İLERDE ÜZERİNDE DURACAĞIZ.
- "MERYEM'İN OĞLU İSÂ, 'İLÂHİ!.. EY RABBİMİZ!.. BİZE
GÖKTEN BİR SOFRA İNDİR Kİ, EVVELİMİZ VE ÂHİRİMİZ
İÇİN BİR BAYRAM, VE TARAFINDAN BİR ÂYET OLSUN.
BİZİ RIZIKLANDIR. SEN RIZIK VERİCİLERİN EN
HAYIRLISISIN!' DEDİ." (MÂİDE SÛRESİ, 114. ÂYET)
GERÇEK HAVÂRİLERİN "SOFRA İNDİRİLMESİ"^ TALEBİ ÜZERİNE İSÂ ALEYHİSSELÂM OKUS-POKUS YAPMIYOR, ALLAH'TAN YALVARARAK VE BİR DELİL, BİR MUCİZE OLARAK TALEP EDİYOR. BURADAKİ RAB KELİMESİNE DE DİKKATİNİ ÇEKERİZ.
- "(ONLAR) 'ALLAH OĞUL EDİNDİ,' DEDİLER. O, BUNDAN
PÂK VE MÜNEZZEHTİR. BELKİ GÖKLERDE VE YERDE NE
VARSA HEPSİ O'NUNDUR. HEPSİ O'NA GÖNÜLDEN
BOYUN EĞMİŞLERDİR." (BAKARA SÛRESİ, 116. ÂYET)
"MUHAKKAK Kİ, ALLAH İNDİNDE İSÂ'NIN HÂLİ, ÂDEM'İN
HÂLİ GİBİDİR. ALLAH ONU TOPRAKTAN YARATTI, SONRA
ONA 'OL,' DEDİ, O DA OLUVERDİ!"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 59. ÂYET)
YÜCE ALLAH, "ALLAH OĞUL EDİNDİ," İFTİRASINA İKİ YÖNDEN CEVAP VEREREK KONUYU KAPATMIŞ. "ÂDEM'İ ANASIZ BABASIZ YARATTIM, ÜSTELİK YERDE GÖKTE NE VARSA BENİM, NİYE KALKIP BİR OĞUL EDİNEYİM? MİRÂS MI BIRAKACAĞIM?" DEMİŞ!..
- "İSÂ, 'GERÇEK ŞU Kİ, BEN ALLAH'IN KULUYUM. BANA
KİTAP VERDİ. BENİ PEYGAMBER YAPTI. HER NEREDE OLURSAM
BENİ MÜBÂREK KILDI. VE BANA HAYATTA BULUNDUĞUM
MÜDDETÇE NAMAZI VE ZEKÂTI EMRETTİ. VE BENİ ANNEME
HÜRMETKÂR KILDI, BENİ BİR BEDBAHT VE ZORBA
OLARAK YARATMADI. DOĞDUĞUM GÜN DE, ÖLECEĞİM GÜN DE,
BAAS OLACAĞIM GÜN DE SELÂM BENİM ÜZERİMEDİR,' DEDİ."
- "İŞTE HAKKINDA ŞÜPHEYE DÜŞTÜKLERİ, VE İHTİLÂF
ETTİKLERİ MERYEM OĞLU İSÂ, HAK KAVLİNCE BUDUR,
(BÖYLEDİR)."
- "ALLAH'IN OĞUL EDİNMESİ HİÇ BİR ZAMAN OLUR ŞEY
DEĞİLDİR. O YÜCEDİR. O BİR ŞEYİN YARATILMASINI
DİLEDİĞİ ZAMAN ANCAK 'OL!' DER, O DA OLUVERİR!
'GERÇEK ŞU Kİ, ALLAH BENİM VE SİZİN RABBİNİZDİR.
YALNIZ O'NA İBÂDET EDİN. EN DOĞRU YOL BUDUR,' (DE.)"
(MERYEM SÛRESİ, 30-36 ÂYETLER)
- "(İSÂ,) 'ŞÜPHE YOK Kİ, ALLAH BENİM DE RABBİM,
SİZİN DE RABBİNİZDİR. ÖYLE İSE O'NA İBÂDET EDİN.
EN DOĞRU YOL BUDUR!' (DİYECEK.)"
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 51. ÂYET)
İKİ AYRI ÂYETTE AYNI KELİMELERLE TEKRARLANAN BU İFÂDE, İNCİL VERSİYONLARINDA DA VAR, ÖYLEYSE ONLARI "ÂYET" SAYABİLİRİZ. YİNE BURADAKİ "RAB" KELİMELERİNE DİKKATİNİZİ ÇEKİYORUZ.
M. HAMDİ YAZIR DA İLK DÖNEM HIRİSTİYANLARIN BABA-OĞUL İLİŞKİSİ KURMADIKLARINI BELİRTEREK BİZE ŞU BİLGİLERİ VERİYOR :
- "İSKENDERİYE PAPAZLARINDAN OLUP, ARYAN MEZHEBİNİN KURUCUSU ARYOS VE TARAFTARLARI, TEK BİR ALLAH İNANCINA SAHİPTİLER. İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN ALLAH'IN BİR KELİMESİ OLDUĞU, VE FAKAT ALLAH'IN DIŞINDA BİR YARATIK OLDUĞU, BİR İLÂH DEĞİL, YARATILMIŞ KÂMİL BİR İNSAN OLDUĞU GÖRÜŞÜNE SÂHİPTİLER. ARYOS İSTANBUL'U KURAN 1. KONSTANTİN ZAMANINDA YAŞAMIŞTI. (M.S. 300'LER) ..."
- "HIRİSTİYANLIĞIN RESMEN ORTAYA ÇIKIŞINDAN ÖNCE ANTAKYA PATRİĞİ OLAN ŞEMSATLI POLS VE ONA UYANLAR DAHİ GERÇEK TEVHİD EHLİ, BİR ALLAH'A İNANAN HIRİSTİYANLAR İDİLER...
1. KONSTANTİN'İN OĞLU 2.KONSTANTİN ZAMANINDA İSTANBUL PATRİĞİ OLAN MAKDONYOS DAHİ, KATIKSIZ BİR ALLAH GÖRÜŞÜNE SÂHİPTİ. 'İSÂ YARATILMIŞ BİR KUL, BİR İNSANDIR. DİĞER PEYGAMBERLER GİBİ BİR PEYGAMBER VE ALLAH'IN BİR ELÇİSİDİR. İSÂ, RUHULKUDÜS VE ALLAH'IN BİR KELİMESİDİR. ANCAK RUHULKUDÜS VE KELİME MAHLÛKTURLAR,' (DİYORLARDI.)"
- "FAKAT 1. KONSTANTİN ZAMANINDA M.S.325 TÂRİHİNDE, İZNİK'TE TOPLANAN İLK SİNOİ'DE (HIRİSTİYANLIĞIN İSTİŞÂRE TOPLANTISI) 2048 PİSKOPOS, İÇLERİNDEN (ARYOS HÂRİÇ OLMAK ÜZERE) 318 KİŞİ SEÇİLMİŞTİR. BUNLAR, İSKENDERİYE PATRİĞİNİN BAŞKANLIĞINDA ARYOS'UN KÜFRÜNE, İNKÂRINA HÜKMEDİP, (OYLAMAYLA) TESLİSİ TASDİK EDİP İLK HIRİSTİYANLIK KANUNLARINI KOYMUŞLARDIR."

(HAK DİNİ, KUR'AN DİLİ, ŞÛRA YAYINLARI, 3. CİLT, SF. 127)

325 İZNİK KONSULÜ'NÜN TESBİT ETTİĞİ ESASLAR ÖZET OLARAK ŞÖYLEYDİ :"BİZ;
- HER ŞEYİN SÂHİBİ, GÖRÜNEN VE GÖRÜNMEYENİN YARATICISI OLAN BİR İLÂH BABAYA,
- VE BİR OĞULA, YANİ YARATILMAMIŞ BABASININ ÖZÜNDEN, GERÇEK BİR İLÂHTAN GERÇEK BİR İLÂHA, BİZİM KURTULUŞUMUZ İÇİN GÖKTEN İNMİŞ KUTSAL RUHTAN MADDEYE BÜRÜNÜP BÂKİRE MERYEM'DEN DOĞMUŞ VE PİLATUS ZAMANINDA ÇARMIHA GERİLMİŞ, VE DEFNEDİLMİŞ OLAN,
VE ÜÇÜNCÜ GÜN KALKIP GÖĞE ÇIKAN, VE BABASININ SAĞINDA OTURAN, ÖLÜLER İLE DİRİLER ARASINDA HÜKÜM VERMEK İÇİN BİR DEFA DAHA GELMEYE HAZIRLANAN İSÂ MESİH'E,
- BİR DE KUTSAL RUHA, BABASINDAN ÇIKACAK OLAN GERÇEK RUHA
İMÂN EDERİZ."
(HAK DİNİ, KUR'AN DİLİ, ŞÛRA YAYINLARI, CİLT 2, 262-265, 278/ CİLT 3, 130, 142)
İŞTE BURADA ZİKREDİLEN "OĞUL" DA BİR İLÂHTIR, VE ONUN İÇİN KUR'AN ŞİDDETLE BU KAVRAMI REDDETMEKTEDİR.... DEVAM EDELİM :
- "DAHA SONRA BÜYÜK TEDİUS ZAMANINDA 150 PİSKOPOSLA İSTANBUL'DA TOPLANAN İKİNCİ KONSÜL'DE MAKDUNYOS VE TARAFTARLARI AFAROZ EDİLMİŞTİR."
-"M.S. 428'DE, KÜÇÜK TEODOSİOS ZAMANINDA, İSTANBUL PATRİĞİ NESTORYOS, 'ALLAH'IN BİR OLUP, BABA-OĞUL-RUHULKUDÜS'ÜN NE ALLAH'IN ZÂTI ÜZERİNE İLÂVE, NE DE AYNI OLMADIĞINI,' SÖYLEMİŞTİR... BUNUN ÜZERİNE EFES'TE 200 PİSKOPOSLA TOPLANAN ÜÇÜNCÜ KONSÜL'DE NESTURİYE MEZHEBİ AFAROZ EDİLİP YASAKLANMIŞTIR."
(HAK DİNİ, KUR'AN DİLİ, ŞÛRA YAYINLARI, 3. CİLT, SF. 130)
BU BİLGİLER HIRİSTİYANLIKLA İLGİLİ BAŞKA KİTAPLARDA DA BULUNMAKTADIR... NEREDEYSE, PEYGAMBERİMİZ ZAMANINA KADAR SÜREN İTİRÂZA RAĞMEN, HIRİSTİYAN MEZHEPLERİNDE "BABA-OĞUL-RUHULKUDÜS" ÜÇLÜ İLÂH İNANCI, BÂZEN HAZRET-İ MERYEM'İN DE DÂHİL EDİLMESİ İLE YAYGINLAŞMIŞTİR... KUR'AN BU YANLIŞ İNANÇLARI ŞİDDETLE REDDEDER :
- "ÂGÂH OLUN Kİ, ONLAR YALAN SÖYLEYEREK, 'ALLAH
DOĞURDU,' DERLER. ONLAR ELBETTE YALANCIDIRLAR."
(SAFFÂT SÛRESİ, 151-152. ÂYETLER)
- "ALLAH HİÇ BİR EVLÂT EDİNMEDİ! ONUNLA BİRLİKTE BİR
İLÂH TA YOKTUR! (EĞER OLSAYDI,) BU TAKDİRDE HER İLÂH
YARATTIKLARI İLE MÜSTAKİL TARAF OLURDU. VE ELBETTE
KİMİ KİMİNE GALEBE EDER, YÜKSELİRDİ! ALLAH, ONLARIN
BÜTÜN BU VASIF VE İSNATLARINDAN TAMÂMEN MÜNEZZEH
VE ÂLİDİR." (MÜMİNÛN SÛRESİ, 91. ÂYET)
BURADA DA "ALLAH" KELİMESİNE DİKKATİNİZİ ÇEKİYORUZ. RAB DEMEMİŞ, ALLAH DEMİŞ...
- "DE Kİ, 'RAHMAN'NIN BİR EVLÂDI OLSA, ONA İBÂDET
EDENLERİN İLKİ BEN OLURDUM,' GÖKLERİN, YERİN RABBİ
ARŞIN DA RABBİ, MÜŞRİKLERİN VASFETTİKLERİNDEN
TAMÂMİYLE MÜNEZZEHTİR."
(ZUHRUF SÛRESİ, 81-82. ÂYETLER)
AMA BURADA ALLAH DENMEMİŞ, "RAHMAN" DENMİŞ, ÇOK ÖNEMLİ... HEMEN ARKASINDAN GENE "RAB" KELİMESİ KULLANILMIŞ. DİKKATİNİZİ ÇEKİYORUZ.
"YAHUDİLER, 'ÜZEYR ALLAH'IN OĞLUDUR,' VE NASRÂNİLER
'MESİH ALLAH'IN OĞLUDUR,' DEDİLER. BU ONLARIN
AĞIZLARINDA DOLAŞAN BÂTIL SÖZLERDİR Kİ, EVVELCE
MÜŞRİKLERİN ('MELEKLER ALLAH'IN KIZLARIDIR,' ŞEKLİNDE)
SÖYLEDİKLERİ SÖZE BENZER. ALLAH LÂNET ETSİN! NASIL
DA (HAKİYKATTEN) DÖNÜYORLAR!"
(TEVBE SÛRESİ 30. ÂYET)
- "YAHUDİLER VE NASRÂNÎLER, 'BİZ ALLAH'IN OĞULLARI
VE SEVGİLİLERİYİZ,' DEDİLER. DE Kİ: 'ÖYLEYSE NİÇİN
SİZE AZÂP EDİYOR?' DOĞRUSU SİZ O'NUN YARATTIKLARINDAN
BİR BEŞERSİNİZ. ..." (MÂİDE SÛRESİ, 18. ÂYET)
- "RAHMAN OLAN ALLAH, 'OĞUL EDİNDİ,' DEDİLER.
CİDDEN SİZ ÇOK ÇİRKİN BİR ŞEY SÖYLEDİNİZ."
- "ALLAH'A OĞUL İSNAT ETMELERİ YÜZÜNDEN NEREDEYSE
GÖKLER PARÇALANACAK, YER YARILACAK. DAĞLAR DAĞILIP
ÇÖKECEK!.. OĞUL EDİNMEK, RAHMAN OLAN ALLAH'A
YAKIŞMAZ!"
- "GÖKLERDE VE YERDE HİÇ BİR ŞEY YOKTUR Kİ, O
RAHMAN OLAN ALLAH'A KUL OLARAK GELİCİ OLMASIN!"
(MERYEM SÛRESİ, 88-93. ÂYETLER)
GENE BURADA SÂDECE "ALLAH OĞUL EDİNDİ, DEDİLER," DEMEMİŞ, "RAHMAN OLAN ALLAH" DEMİŞ, VE "HEPİNİZ RAHMAN OLAN ALLAH'A KUL OLARAK GELECEKSİNİZ," DİYE TEKRARLAMIŞ... DİKKATİNİZİ ÇEKİYORUZ.
"(ONLARDAN) 'ALLAH, MERYEM OĞLU MESİHTİR,'
DİYENLER, MUHAKKAK KÂFİR OLDULAR. DE Kİ:
'ŞÂYET ALLAH, MERYEM OĞLU MESİH'İ, ANNESİNİ,
VE YERYÜZÜNDE BULUNANLARIN HEPSİNİ HELÂK ETMEK
İSTERSE, ONDAN KİM BİR ŞEY KURTARABİLİR?..'
GÖKLERİN, YERİN, VE İKİSİ ARASINDAKİ ŞEYLERİN
HEPSİ ALLAH'IN HALK VE MÜLKÜDÜR. DİLEDİĞİNİ
YARATIR. ALLAH, HER ŞEYE KAADİRDİR!"
(MÂİDE SÛRESİ, 17. ÂYET)
BU ÂYET SON DERECE MÜHİM... ASLINDA MÜHİM OLMAYANI YOK ELBETTE, AMA İNCELEDİĞİMİZ KONU İÇİN ÖNEMİ BÜYÜK... ÂYET, MESİH'E "ALLAH," DİYENLERİ, ONU ALLAH'LA AYNI KEFEYE KOYANLARIN MUHAKKAK VE MUHAKKAK KÂFİR OLDUKLARINI BELİRTİYOR!.. ONDAN SONRA ALLAH, KULU İSÂ'YI ÂDETÂ AYRI BİR TANRI GİBİ KARŞISINA ÇIKARANLARA "BEN MESİHİNİZİ DE, SİZİN ALLAHINIZI DA, ONUN ANASINI DA, BU SAÇMALIĞA İNANANLARI DA, HATTA BÜTÜN YERYÜZÜNÜ YOKETMEK İSTESEM, SİZİN ALLAHINIZ KARŞI KOYABİLİR Mİ?.. HERHANGİ BİR KISMINI GAZÂBIMDAN KURTARABİLİR Mİ?.." DİYE MEYDAN OKUYOR!.. NE DİYORSUNUZ, MİSYONERLER???
- "(ONLARDAN) 'ALLAH, MERYEM'İN OĞLU MESİHTİR,'
DİYENLER, ELBETTE KÂFİR OLDULAR. HALBUKİ MESİH,
'EY İSRÂİLOĞULLARI! BENİM VE SİZİN RABBİNİZ OLAN
ALLAH'A İBÂDET EDİN! ZİRÂ KİM ALLAH'A ŞERİK KOŞARSA,
MUHAKKAK Kİ ALLAH ONA CENNETİNİ HARAM KILAR. ONUN
MEKÂNI CEHENNEMDİR. NEFİSLERİNİ ZULMEDENLERİN HİÇ
BİR YARDIMCILARI DA YOKTUR!' DEMİŞTİ."
- "(ONLARDAN) 'ALLAH ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR,' DİYENLER,
ELBETTE KÂFİR OLDULAR. HALBUKİ BİR TEK İLÂHTAN BAŞKA
İLÂH YOKTUR. ŞÂYET SÖZLERİNDEN DÖNMEZLERSE, İÇLERİNDEN
KÜFÜRDE KALANLARA ELÎM BİR AZAP ERİŞECEKTİR."
(MÂİDE SÛRESİ, 72-73. ÂYETLER)
- "EY KİTÂP EHLİ!.. DİNİNİZDE HADDİ AŞMAYIN!
ALLAH TEÂLÂYA KARŞI HAK OLMAYANI SÖYLEMEYİN!
MESİH MERYEM OĞLU İSÂ, ALLAH'IN PEYGAMBERİ,
MERYEM'E İLKA ETTİĞİ KELİMESİ, VE O'NDAN BİR RUHTUR.
ARTIK ALLAH'A VE PEYGAMBERLERİNE İMÂN EDİN DE,
"ÜÇ" DEMEYİN!.. BUNDAN SAKININ! HAKKINIZDA HAYIRLI
OLUR... ALLAH ANCAK TEK BİR İLÂHTIR!.. ÇOCUĞU
BULUNMASINDAN TAMÂMİYLE MÜNEZZEHTİR!..
GÖKLERDE VE YERDE NE VARSA, HEPSİ O'NUNDUR!..
ALLAH'IN VEKİL OLMASI KÂFİDİR."
YÜCE ALLAH BU BABA-OĞUL MESELESİNE GÖRDÜĞÜNÜZ GİBİ PEK ÇOK ÂYET AYIRMIŞ!.. BU KISIMDA KÜFRÜN ÇEŞİTLERİNİ SAYMIŞ. ASLINDA ONLAR HÂŞÂ, "MESİH ALLAH'TIR," DİYORLAR AMA YÜCE ALLAH BUNUN TEKRARINI BİLE KÜFÜR GÖRÜP "MERYEM OĞLU MESİH" DİYE ORADA BİLE GERÇEĞİ HATIRLATMIŞ. "MERYEM OĞLU MESİH ALLAH'TIR," DİYENLER KÜLLİYEN KÂFİR!.. "ALLAH ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR," YÂNİ ÜÇTEN BİRİDİR, DİĞERLERİ DE ALLAH'TAN SAYILIR," DİYENLER DE KÜLLİYEN KÂFİR!.. HEMEN AŞAĞIDA GELİYOR: ALLAH'I ARKA PLÂNA ATIP, " İSÂ'YI VE ANASI MERYEM'İ İLÂH EDİNENLER" DE KÜLLİYEN KÂFİR!.. ALLAH'I ÜSTÜN GÖRSELER DAHİ, İSÂ'YI, MERYEM'İ, RUHULKÜDÜS'Ü İLÂH EDİNENLER DE KÂFİR!.. ÇÜNKÜ ÂYET "BAŞKA İLÂH YOK!" DİYOR!...
AMA BİZ TELEVİZYONLARDA, FİLİMLERDE GÖRÜYORUZ. HIRİSTİYANLAR İSÂ HEYKELİ ÖNÜNDE, MERYEM ANA HEYKELİ ÖNÜNDE DUA EDİYORLAR,. VE ONDAN İSTİYORLAR. BU PUTPERESTLİK OLDUĞU GİBİ, HADİ ÇUVALDIZI KENDİMİZE BATIRALIM, TEK ALLAH'A İNANDIĞINI İDDİA EDİP TE, TÜRBEDEKİ YATIRDAN ŞİFÂ, VEYÂ UYDURUK ŞEYHİNDEN HİMMET DİLENENLER DE AYNI KÜFRE BULAŞMIŞLARDIR! ALLAH'TAN BAŞKASINDAN ASLA BİR ŞEY İSTENMEZ!.. ZAM İSTERKEN BİLE, ÖNCE PATRONDAN DEĞİL, ALLAH'TAN "YARABBİ! EĞER HAKETTİYSEM, ALIN TERİMİN KARŞILIĞI OLARAK BANA LÛTFETTİĞİN RIZKI ARTIR," DEYİP, SONRA PATRONDAN İSTEMEK GEREKİR!..
- "MESİH TE, MELEKLERİN ULULARI DA ALLAH'A
KUL OLMAKTAN KAÇINMAZ. VE KİM Kİ, O'NA
İBÂDETTEN SAKINIR, KİBRİNE YEDİREMEZSE,
(BİLSİN Kİ) YARIN HEPSİNİ HUZURUNA
TOPLAYACAKTIR!"
(NİSÂ SÛRESİ, 171-172. ÂYETLER)
"İSÂ KUL DEĞİL," DİYE İDDİA EDEN HIRİSTİYAN MİSYONERLER ÖNCE KENDİ İNCİLLERİNİ BİLMİYOR!.. DAHA ÖNCE VERDİK. İNCİL VERSİYONLARINDA DAHİ İSÂ'NIN KUL OLDUĞU GEÇİYOR!.. AMA BURADA DAHA ÖNEMLİ BİR HUSUSU TEMAS EDİLMİŞ. FARZEDİN Kİ, HIRİSTİYAN DİN ADAMLARI İSÂ'NIN KULLUĞUNU KABUL ETTİ... BU DAHİ YETERLİ DEĞİLDİR, ÇÜNKÜ BUNU ÂDETÂ BİR ZORLAMA İLE KABULLENMİŞ OLACAKLAR, VE BUNDAN BİR ZİLLET, BİR EZİKLİK DUYACAKLARDIR. HALBUKİ, ÂYET NE MESİH'İN, NE DE RUHULKÜDÜS DÂHİL, MELEKLERİN ALLAH'IN KULU OLMAKTAN KAÇINMAYACAKLARINI, BUNDAN BİR EZİKLİK DUYMAYACAKLARINI BELİRTİYOR, VE HATTÂ BU DURUMUN ASLINDA ÖVÜNÜLECEK DURUM OLDUĞUNU İMÂ EDİYOR. ALLAH'A KUL OLMA KONUSUNDA BURUN KIVIRANLARA, KİBİRLENENLERE DE İHTARDA BULUNUYOR!
BU KONUDA MEŞHUR BİR BEKTÂŞİ FIKRASI VARDIR. ERENLERDEN BİRİ PEŞMURDE KILIĞI İLE SOKAKTA GEZİNİRKEN, SÜSLÜ PÜSLÜ, PIRIL PIPIL DÜĞMELİ, PARLAK KUMAŞLI ELBİSELER GİYİNMİŞ BİRİNİ GÖRÜR, MERAK EDER SORAR, "SEN KİMSİN?" DİYE... ADAM, "FALAN PAŞANIN KAPI KULUYUM," DER... BEKTÂŞÎ DAYANAMAZ, ELLERİNİ HAVAYA KALDIRIR, "HEY ALLAH'IM, BİR FALAN PAŞANIN KULUNA, BİR DE KENDİ KULUNA BAK," DİYE LÂTİFEDEN SİTEM EDER...
ŞAKA BİR YANA, FALANIN FİLANIN KAPI KULU OLMAKTANSA; ZENGİNİN, PATRONUN, MÜDÜRÜN, HATTA KRALIN KULU, KÖLESİ, CÂRİYESİ, METRESİ OLMAKTANSA; YÜCE ALLAH'A TESLİM OLMUŞ, GÖNÜLLÜ BİR KUL OLMAK ÇOK DAHA EVLÂDIR... ÂYET İŞTE BU GERÇEĞE DE İŞÂRET EDİYOR!
- "BİZ MERYEM'İN OĞLUNU DA , ANASINI DA KUDRETİMİZE
DELİL KILDIK. İKİSİNİ DÜZ, AKARSUYU OLAN BİR YERDE
BARINDIRDIK." (MÜMİNÛN SÛRESİ, 50. ÂYET)
EVET, İSÂ'NIN VE MERYEM'İN OLAĞANÜSTÜ DURUMLARI ONLARIN KUDRETLERİNE DEĞİL, YÜCE ALLAH'IN KUDRETİNE DELİLDİR. İŞTE HIRİSTİYANLARIN HATÂLARI ODUR Kİ, BU KUDRETİ İSÂ'YA YORMUŞLAR, ARACILARI DA, YÂNİ RUHULKÜDÜS VE MERYEM'İ DE İLÂH EDİNMİŞLERDİR.
- "ALLAH PEYGAMBERLERİ TOPLADIĞI ZAMAN, ...
'EY MERYEM'İN OĞLU İSÂ! SENİN VE ANANIN
ÜZERİNDEKİ NİMETİMİ AN!' (BUYURACAK.)"
(MÂİDE SÛRESİ, 110. ÂYET)
- "ALLAH, 'EY MERYEM'İN OĞLU İSÂ! İNSANLARA
ALLAH'I BIRAKIP TA, BENİ VE ANAMI İKİ İLÂH EDİNİN,
DİYE SÖYLEDİN MİYDİ?' BUYURDUĞU ZAMAN, (İSÂ,) 'SENİ
TENZİH EDERİM. HAK OLMAYAN SÖZÜ SÖYLEMEK BANA
YARAŞMAZ. ŞÂYET BEN ONU SÖYLEMİŞ OLSAYDIM, ELBETTE
SEN BİLİRDİN. SEN NEFSİMDEKİ HER ŞEYİ BİLİRSİN, AMA
BEN, ZÂTINDA OLANI BİLMEM. ŞÜPHESİZ SEN GAYBI
BİLENSİN,' DER." (MÂİDE SÛRESİ, 113-115. ÂYETLER)
YÜCE ALLAH KIYÂMETTEKİ HESAP GÜNÜ SAHNESİNİ, SANKİ GEÇMİŞTE OLMUŞ GİBİ BÜTÜN TEFERRUATIYLA VERMİŞ. İSÂ ALEYHİSSELÂM'A SORULACAK SORUYU, ONUN VERECEĞİ CEVÂBI AÇIKLAMIŞ... İŞTE BU ÂYETLERE DAYANARAK DİYORUZ Kİ, NE HAZRET-İ İSÂ, NE GERÇEK HAVÂRİLER, HATTÂ NE DE ASHÂB-I KEHF GİBİ HAKİKİ MÜSLÜMAN OLMUŞ, O DÖNEMİN HIRİSTİYANLARININ ÇOĞU MESİH'E "ALLAH'IN OĞLU" İFTİRASINI ATMAMIŞLARDIR!.. ONU BİR İNSAN, BİR KUL, BİR PEYGAMBER OLARAK GÖRMÜŞLERDİR. HEM DE AHMED-İ MUHAMMED-ÜL EMİN (S.A.V) EFENDİMİZİ MÜJDELEYEN BİR PEYGAMBER!..
- "BİR ZAMANLAR MERYEM OĞLU İSÂ DA DEMİŞTİ:
'EY İSRÂİLOĞULLARI! BEN SİZE ALLAH'IN - BENDEN
ÖNCE NÂZİL OLAN TEVRAT'I TASDİK EDİCİ VE BENDEN
SONRA GELECEK OLAN AHMED ADINDAKİ BİR PEYGAMBERİ
DE MÜJDELEYİCİ OLARAK GÖNDERİLMİŞ - PEYGAMBERİM.'
VAKTÂ Kİ O, KENDİLERİNE APAÇIK MUCİZELER GETİRDİ,
'BU ÂŞİKÂR BİR SİHİRDİR,' DEDİLER."
(SAF SÛRESİ, 6. ÂYET)
BU KONUDAKİ İNCİL BÖLÜMLERİNİ DE PARAKLATEUS SAYFAMIZDA UZUN UZUN ANLATMIŞTIK.
BİZ YİNE M.H. YAZIR'DAN YARARLANARAK DİYORUZ Kİ, HIRİSTİYANLAR İSÂ ALEYHİSSELÂM'A BÂZEN, HÂŞÂ, "ALLAH", BÂZEN, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU", BÂZEN DE, HÂŞÂ "ÜÇÜN BİRİ" DEMEKTEDİRLER. ÜÇÜ DE KÜFÜR SAYILIR!.. DAHA KESİN SÖYLEMEK GEREKİRSE, "ALLAH, MERYEM OĞLU MESİHTİR," DİYENLER, "ALLAH ÜÇÜN ÜÇÜNCÜSÜDÜR,' DİYENLER, VE İSÂ'YI İLE ANASINI İLÂH EDİNENLERİN MUHAKKAK KÂFİR OLDUĞU BELİRTİLMİŞ!.. "BÖYLE DEMEYİN," DİYE TEKRAR TEKRAR İHTAR EDİLMİŞ!..
AMMA, "ALLAH'A BABA DEMEYİN," DENMEMİŞ!.. VERDİĞİMİZ BUNCA ÂYET ARASINDA BÖYLE BİR TEK İFÂDE BİLE YOK, İMÂ DA YOK! İŞTE BU DİKKATİMİZİ ÇEKTİ.
BU KONUYA YİNE RAHMETLİ M. HAMDİ YAZIR AÇIKLAMA GETİRMİŞ. ONUN YAZDIKLARINDAN YARARLANARAK ŞU SONUCA VARIYORUZ:
ASLINDA ÇOK YÜCE OLAN ALLAH, KUR'AN TÂBİRLERİYLE RAUF (ÇOK ESİRGEYEN), RAHMAN (BÜTÜN KULLARINA MERHAMETLİ) VE RAHİM'DİR (AHİRETTE MÜMİNLERE MERHAMETLİDİR)...
İNCİL'DE SIK GEÇEN "RAB" KELİMESİ, HAZRET-İ İSÂ İÇİN KULLANILDIĞINDA "MUALLİM, MÜRŞİT, YOL GÖSTEREN" MÂNÂSINA OLDUĞU GİBİ; ALLAH İÇİN KULLANILDIĞINDA HÂLİK-İ RAHMAN-ÜR RAHÎM (DÜNYÂDA BÜTÜN KULLARINA, AHIRETTE İSE MÜMİNLERE MERHAMETLİ OLAN YARATICI) ANLAMINA GELİR!.. YAHUDİLER BU ANLAMDA ALLAH'A "BABA" DERLERDİ. ESKİ AHİT'TE MÜTEADDİT YERDE VARDIR. BİR MİSAL :
- "... BABAMIZ SENSİN! İBRÂHİM BİZİ BİLMEZ,
VE İSRÂİL BİZİ TANIMAZSA DA, SEN, YÂ RAB,
BABAMIZSIN, EZELDEN BERİ KURTARICIMIZ
SENİN İSMİNDİR."
İŞAYA , 63. BÂB , 16)
HÂLİK-İ RAHMAN-ÜR RAHİM OLAN "RAB" KELİMESİNİN, "DOĞURTAN BABA" ANLAMINA GELEN "VÂLİD"DEN AYRI OLDUĞU KESİNDİR!.. İBRANİCE'DA "RAUF, RAHMAN VE RAHİM" MÂNÂSINA, ALLAH'A "BABA" DEMENİN CÂİZ GÖRÜLDÜĞÜNÜ, HAZRET-İ İSÂ'NIN DA VAAZ VE DUALARINDA BU TÂBİRİ KULLANDIĞINI, BÂZI ÂLİMLER ZİKRETMEKTEDİR... HAZRET-İ İSÂ "BABAM" DEMİŞ İSE, BUNUNLA "YARATICIM OLAN RAHMAN VE RAHİM" DEMEK İSTEDİĞİNDEN ŞÜPHE YOKTUR!.. ÜLKEMİZDE DEVLET'E "BABA" DENİR, VE HİÇ BİR ZAMAN "DOĞURTAN BABA" KASTEDİLMEZ... İSÂ ALEYHİSSELÂM DA ASLA "DOĞURTAN BABA" ANLAMINDAKİ "VÂLİD"İ KASTETMEMİŞTİR!.. KENDİSİNE "OĞUL" DENMESİ GİBİ BİR TALEBİ OLMADIĞINI, GERÇEK HAVÂRİLERİNİN DE BÖYLE BİR ANLAM ÇIKARTMADIĞINI, HEM KUR'AN ÂYETLERİNDEN, HEM DE İNCİL ÜZERİNDE YAPTIĞIMIZ ÇALIŞMADA ELDE ETTİĞİMİZ İPUÇLARINDAN AÇIKÇA GÖRÜYORUZ.
BU YÜZDEN KENDİSİNE "ALLAH'IN OĞLU" DENMESİNİN HİÇ BİR ANLAMI VE DAYANAĞI YOKTUR!... ASLI KAYBOLMUŞ İBRANÎCE VEYÂ ARAMÎCE İNCİL METİNLERİNDE "OĞUL" TÂBİRİNİN BULUNMADIĞINA, "BABA" KELİMESİNİN GREKÇE VE LÂTİNCE ANLAMINDAN KAYNAKLANARAK SONRAKİ İNCİL VERSİYONLARINA EKLENDİĞİNE İNANCIMIZ TAMDIR!.. BELKİ BUNDA SAPKIN YAHUDİLER'İN ÜZEYR'E "ALLAH'IN OĞLU" DEMELERİNİN DE ETKİSİ OLMUŞTUR...
YUKARIDA VERDİĞİMİZ KUR'AN ÂYETLERİNDE BÂZEN "RAB", BÂZEN "RAHMAN", BÂZEN DE "ALLAH" DENDİĞİNE DİKKAT ÇEKMİŞTİK. YAKÎNEN BAKILIRSA GÖRÜLECEKTİR Kİ, "RAB" VE "RAHMAN" DENİLEN ÂYETLER HIRİSTİYANLAR'IN "RAUF" ANLAMINDA "BABA" DEMELERİNE CEVAZ VERİLEBİLECEK DURUMLARDIR... "ALLAH" KELİMESİNİN GEÇTİĞİ ÂYETLER İSE, "RAUF" KELİMESİNDEN DAHA ÇOK "ALLAH" KELİMESNİN UYGUN DÜŞTÜĞÜ ÂYETLERDİR.
DAHA ÖNCE DE SÖYLEDİK. BİZİM BULABİLDİĞİMİZ İNCİL VERSİYONLARININ SAYISI DÖRT DEĞİL, OTUZ!.. BUNLARIN YİRMİDÖRT TÂNESİ KUTSAL SAYILMIYOR, 325 YILINDA İZNİK KONSÜLÜ TARAFINDAN OYLANARAK DIŞLANMIŞ!.. ONLARI İNCELEMEYE ÇALIŞTIK. ŞUNLARI GÖRDÜK:
HAZRET-İ İSÂ'NIN "SÜRÇTÜ" DEDİĞİ, KENDİSİNİ ÜÇ DEFÂ İNKÂR EDEN PETER'İN İNCİLİ RESMÎ DÖRT İNCİL VERSİYONUNA ÇOK BENZİYOR... M.S. 70 İLÂ 160 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI SANILAN BU İNCİL, SÂDECE İSÂ'NIN ÇARMIHA GERİLİŞİ İLE İNDİRİLİŞİNİ ANLATIYOR. OLDUKÇA KISA, ÇÜNKÜ GALİBA GERİSİ BULUNAMAMIŞ... ÇEŞİTLİ YERLERİNDE "ALLAH'IN OĞLU" TÂBİRİ GEÇİYOR!.. Kİ, DERHAL VE ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ. AMA BU BİZİ ŞAŞIRTMIYOR, ÇÜNKÜ PETER, ÖNCE HIRİSTİYANLAR'A EZİYET ETMİŞ, SONRA KENDİ İDDİASINA GÖRE İSÂ TARAFINDAN GÖREVLENDİKİLMİŞ HEM YAHUDİ, HEM ROMALI, HEM GREK, ASLI SAUL, SONRASI PAUL DİYE BİLİNEN PAVLUS'UN PEŞİNE TAKILMIŞ BİRİ!.. ONUN GÖRÜŞLERİNDEN FARKLI BİR ŞEY YAZMIŞ OLMASINI ZÂTEN BEKLEMİYORDUK.
M.S.180 İLÂ 250 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI DÜŞÜNÜLEN FİLİP'İN İNCİLİ ENTERESAN... VE BİZİM ZİHNİMİZDE BİR ŞİMŞEK ÇAKMASINA SEBEP OLDU!.. FİLİP, İNCİL VERSİYONUNDA "BABA" VE "OĞUL" TÂBİRİNİ KULLANIYOR, AMA HİÇ BİR YERDE "ALLAH'IN OĞLU" DEMİYOR!.. PEKİ, BU NE ANLAMA GELİR?.. BİZCE O DÖNEMDE YAHUDİLER "RAUF" ANLAMINA GELMEK ÜZERE ALLAH'A "BABA" DİYORLARDI. BU ASLA "VÂLİD" "DOĞURTAN BABA" ANLAMINDA DEĞİLDİ!.. KUR'AN-I KERİM'DE BUNU KINAYAN BİR İFÂDE OLMADIĞINI SÖYLEMİŞTİK. SANIYORUZ Kİ, BABASIZ DOĞMASI SEBEBİYLE İSÂ ÂLEYHİSSELÂM'A "FALANCANIN OĞLU, FİLÂNCANIN OĞLU" DENEMEDİĞİ İÇİN SÂDECE "OĞUL" DİYORLARDI!.. BU SONRADAN PETER, PAVLUS GİBİLERİ YÜZÜNDEN "ALLAH'IN OĞLU" ŞEKLİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ. FİLİP İNCİLİ'NİN BİR YERİNDE "MESİH NÂSIRÂLI İSÂ" İFÂDESİNİ KULLANIYOR. İSÂ, HRİSTOS, MESİH KELİMELERİNİ BİR ÇOK KERE TEKRARLIYARAK AÇIKLAMAYA ÇALIŞMASINA RAĞMEN, HİÇ BİR YERDE "ALLAH'IN OĞLU MESİH" DEMİYOR!.. AMA "İNSANOĞLU" TÂBİRİNİ KULLANIYOR!
BUNUNLA DA KALMIYOR!.. FİLİP İNCİLİ GERÇEKTEN ÇOK ENTERESAN!.. ŞARAP-EKMEK MESELİNE DE AÇIKLIK GETİRİYOR!.. HANİ HAZRET-İ İSÂ'NIN SON YEMEKTE EKMEĞİ BÖLÜP "BU BENİM ETİM," ŞARABI GÖSTERİP "BU BENİM KANIM," DEDİĞİ İDDİA EDİLİYOR, VE BU OLAY BUGÜNE KOMÜNYON DİYE BİLİNEN ÂYİN OLARAK YANSIMIŞ YA, FİLİP DİYOR Kİ,
- " İSÂ, 'BENİM ETİMİ YEMEYEN, KANIMI İÇMEYEN KİŞİDE HAYAT YOKTUR. (DİRİ DEĞİLDİR, ÖLÜDÜR.) ORADA 'ETİM' İLE KASTEDİLEN VAHİY, 'KANIM' İLE KASTEDİLEN RUHULKUDÜS'TÜR. KİM BUNLARI ALIRSA. HEM BESLENMİŞ, HEM (GİYİNİP) ÖRTÜNMÜŞ OLUR."
BİZ SANIYORUZ Kİ, HAZRET-İ İSÂ, "BENİM ETİM DE, CANIM DA, KANIM DA ALLAH'IN CEBRÂİL VÂSITASIYLA İNDİRDİĞİ VAHİYDİR. BENDEN BUNDAN BAŞKA BİR ŞEY ALAMAZSINIZ. BUNLARI ALAN İSE, GERÇEK HAYÂTA KAVUŞMUŞ OLUR," MEÂLİNDE SÖZLER SÖYLEDİ. BUNLAR ÇOK SONRADAN ÖNCE MARKOS TARAFINDAN, SONRA ONDAN KOPYA ÇEKEN MATTA, LUKA, VE DİĞERLERİ TARAFINDAN BİLİNDİĞİ ŞEKLE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ... DOĞRUSUNU GENE ALLAH BİLİR.
FİLİP'İN İNCİLİ'NDE "ALLAH'IN BOYASIYLA BOYANIN," ANLAMINA GELEN BİR BÖLÜM DE VAR, Kİ BU KUR'AN ÂYETİDİR.
FİLİP'İN OLDUKÇA UZUN İNCİLİ'NDE FELSEFÎ, TASAVVUFÎ BİR TAKIM YORUMLAR YAPTIĞINI DA GÖRÜYORUZ. ÂDEM'LE HAVVA'DAN BAHSEDİYOR, MERYEM'İN RUHULKUDÜS'LE GÖRÜŞTÜĞÜ ODAYA "GELİN ODASI" DİYOR, BUNLARIN ELBETTE Kİ HEPSİNE KATILMIYORUZ. ANCAK İNCELENMESİ GEREKEN BİR BELGE OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTERİZ.
M.S. 50 İLÂ 140 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI SANILAN TOMAS'IN İNCİL VERSİYONU DA ÇOK ENTERESAN VE DİĞERLERİNDEN FARKLI. KİTABIN BAŞINDA TOMAS DİYOR Kİ, "İSÂ SÖYLEDİ, BEN YAZDIM." GERÇEKTEN DE BAŞTAN SONA KADAR "İSÂ DEDİ Kİ... " ŞEKLİNDE BAŞLAYAN İFÂDELER VAR. BUNLARIN ARASINDA "BABA", "BABAM" İFÂDELERİ GEÇİYOR, AMA HİÇ BİR YERİNDE "ALLAH'IN OĞLU" TÂBİRİ YOK!.. BU YÜZDEN DİYEBİLİRİZ Kİ, TOMAS İNCİLİ, İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN AĞZINDAN DÖKÜLEN ÂYET VE HADİSLERDEN MEYDANA GELMİŞ, EN TUTARLI VE ASLINA EN YAKIN İNCİL VERSİYONUDUR. TABİİ Kİ YANLIŞ KAYIT VEBÂLİ TOMAS'IN, TERCÜME BOZUKLUĞU VEBÂLİ DE YAPANLARIN ÜZERİNE OLMA KAYDIYLA!
M.S. 120 İLÂ 180 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI DÜŞÜNÜLEN MERYEM İNCİLİ'NDE, MAGDALALI MERYEM OLDUĞUNU ANLADIĞIMIZ KADININ İSÂ'NIN ŞAKİRTLERİ İLE KONUŞARAK ONLARA İSÂ'DAN ÖĞRENDİKLERİNİ ANLATMASI VAR. İSÂ'DAN HEP "KURTARICI" OLARAK BAHSEDİYOR. ASLA "ALLAH'IN OĞLU" GİBİ BİR TÂBİR YOK. NE KENDİSİ, NE DE SORU SORAN ŞAKİRTLER (Kİ BUNA PETER DÂHİL) BU İFÂDEYİ KULLANMIYOR!
İNCELEDİKÇE HAYRETTEN HAYRETE DÜŞÜYORUZ : İSÂ'YA İHÂNET ETTİĞİ VE ONU ELE VERDİĞİ SÖYLENEN YAHUDA İSKARİYOT'UN İNCİLİ'NDE DE "ALLAH'IN OĞLU" TÂBİRİ BİR TEK KERE BİLE GEÇMİYOR!.. M.S. 130 İLÂ 170 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI TAHMİN EDİLİYOR... İSÂ, RAB, SÂHİP GİBİ HİTAPLAR KULLANILIYOR AMA, O KÜFÜR BİR KERE DAHİ GEÇMİYOR!.. AYRICA, YAHUDA, "DİĞER ŞAKİRTLERİN İSÂ'YA KIZDIĞINI, BUNUN ÜZERİNE İSÂ'NIN KENDİSİYLE BAŞBAŞA KONUŞTUĞUNU" BELİRTİYOR!.. İNCİL VERSİYONU YAHUDA'NIN İHANETİ İLE BİTİYOR.
BARNABAS'IN İKİ İNCİLİ VAR, BİRİNİN MÜSLÜMANLARIN TARAFINDAN YAZILAN SAHTE İNCİL OLDUĞU SÖYLENİYOR... BİZ ÖTEKİNİ İNCELEDİK, BİR KAÇ YERİNDE İSÂ ALEYHİSSELÂM İÇİN, HÂŞÂ. "ALLAH'IN OĞLU" İFÂDESİ KULLANILMIŞ... Kİ, TÜMÜYLE REDDEDİYORUZ!.. KİTABIN ÇOĞU YERİNDE TEVRAT MİSÂLİ ANLATIMLAR VAR. M.S. 80 İLÂ 120 YILLARI ARASINDA YAZILMIŞ.
M.S. 40 İLÂ 80 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI TAHMİN EDİLEN ESRARENGİZ "Q" İNCİLİ'NDE "ALLAH'IN OĞLU" İFÂDESİ İKİ KERE GEÇİYOR, AMA ŞEYTANIN AĞZINDAN ÇIKIYOR BU SÖZLER... İSÂ'YA "SEN ALLAH'IN OĞLU'YSAN" DİYE TEKLİFLERDE BULUNUYOR, DEDİKLERİNİN İKİSİNİ DE İSÂ ALEYHİSSELÂM KABUL ETMİYOR!.. GERİ KALAN KISIMDA DAHA ÇOK İSÂ'NIN ŞAKİRTLERİN İLE KONUŞMALARI VAR. ONLARA ANLATTIKLARI VAR.
M.S. 140 İLÂ 180 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI DÜŞÜNÜLEN GERÇEĞİN İNCİLİ'NDE SÂDECE BİR YERDE "BABA VE ONUN OĞLU" İFÂDESİ GEÇİYOR... BUNUN DIŞINDA SIK TEKRARLANAN "BABA"KELİMESİ VAR. BİR YERDE "HER ŞEYİN BABASI" OLARAK GEÇİYOR Kİ, BU "RAUF, RAHMAN VE RAHİM OLAN YARATICI" ANLAMINA UYGUN... BİR YERDE DE "O'NUN ÇOCUKLARI" DİYOR, EĞER "VÂLİD", YÂNİ "DOĞURTAN BABA" ANLAMINDA ALINIRSA, HÂŞÂ İSÂ'DAN BAŞKA OĞULLARI VE KIZLARI OLDUĞU ANLAMI ÇIKAR Kİ, BUNU HIRİSTİYANLAR DAHİ KABUL ETMEZ. SANIRIZ KASTEDİLEN "YARATIP RIZIKLANDIRDIKLARI, RAHMETİNE MAZHAR KILDIKLARI" ANLAMINDA KULLANILMIŞ. TABİİ UYGUN BİR TÂBİR DEĞİL, AMA "ALLAH'IN OĞLU" ANLAMINA GELEN YUKARIDA SÖZÜNÜ ETTİĞİMİZ "O'NUN OĞLU" İFÂDESİNDEN BAŞKA BİR DEYİM YOK. BİR YERDE "İSÂ'YA OĞUL ADI VERDİĞİ" YAZILI... BUNUN İÇİN DE YORUMUMUZU GETİRDİK. YAHUDİLER, BİZİM ASKERDE KULLANDIĞIMIZ ŞEKİLDE İNSANLARI "FALAN OĞLU FİLÂN" DİYE ANARLARDI. İSÂ'NIN ŞAKİRTLERİ DE ONUN BABASIZ DOĞDUĞUNU BİLDİKLERİ İÇİN, ONA SÂDECE "OĞUL İSÂ MESİH" DİYORLARDI, BU ZAMANLA "ALLAH'IN OĞLU İSÂ MESİH"E DÖNÜŞMÜŞTÜR. BU İNCİL VERSİYONUN HİÇ BİR YERİNDE "ALLAH'IN OĞLU İSÂ MESİH" İFÂDESİ GEÇMEMEKTEDİR!
M.S. 80 İLÂ 150 YILLARI ARASINDA YAZILDIĞI BELİRTİLEN MISIRLILAR'IN İNCİLİ'NDE "BABA" , "ANA", VE "OĞUL" İFÂDELERİ GEÇİYOR... "BABA" İSMİNİN BİLE ULUORTA TEKRARLANAMIYACAĞI BELİRTİLEN "MÜKEMMELİYET BABASI" , "SESSİZLİK BABASI" OLARAK ANILIYOR... "BÂKİRE ANA" VE "SESSİZLİĞİN OĞLU" TÂBİRLERİ KULLANILMIŞ. RUHULKÜDÜS'TEN "RUH" DİYE BAHSEDİLİYOR. "İSÂ", "YAŞAYAN KELİME", "İNSANOĞLU" İFÂDELERİ DE MERYEMOĞLU İÇİN KULLANILMIŞ. BİR KAÇ YERDE İSÂ'NIN ALLAH'IN GÖĞSÜNDEN GELDİĞİNİ BELİRTİLMİŞ Kİ, BUNU "ÜFLEMEK" İLE BAĞDAŞTIRABİLİRİZ. YALNIZ BİR KERE, BİTİRİRKEN, "İSÂ HRİSTOS, ALLAH'IN OĞLU, KURTARICI, İSÂ" DİYE ÜNVANLARINI SAYMIŞ... BU İNCİL ANLAYAMADIĞIMIZ TERİMLERLE, VE SÜREÇLERLE DOLU... İSÂ ALEYHİSSELÂM'A İNEN VAHİYDEN, VE ONUN HADİSLERİNDEN, HATTÂ HAYAT HİKÂYESİNDEN HEMEN HİÇ BİR ŞEY YOK. SÂDECE YAZARIN BU OLAĞANÜSTÜ YARADILIŞI İZAHA ÇALIŞMASI VAR... "BABA, ANA, OĞUL" İFÂDELERİ KUR'AN'DA LÂNETLENEN "ALLAH ÜÇTÜR, "MESİH VE ANASI İLÂHTIR" İNANÇLARINA İŞÂRET İSE, ELBETTE Kİ, YANLIŞTIR, KÜFÜRDÜR!. DEĞİLSE, VE SONDAKİ "ALLAH'IN OĞLU" İBÂRESİ SONRADAN EKLENDİYSE, O ZAMAN BU İNCİL DE RESMÎ DÖRT İNCİL VERSİYONU İLE ÇELİŞİR HÂLDEDİR.
DİĞER İNCİLLERİ DE BÖYLE İNCELEYİP SONUÇLAR ÇIKARTABİLİRİZ.
BİR KERE DAHA TEKRARLIYALIM Kİ, KUR'AN ÂYETLERİNDEKİ MÜTEADDİT "MESİH'E ALLAH'IN OĞLU DEMEYİN," İHTARLARINA RAĞMEN, BİR TEK KERRE BİLE "ALLAH'A BABA DEMEYİN," İHTARI BULUNMAMASININ BİR SEBEBİ OLMASI GEREKİR... TÜRKLER, ARAPLAR, DİĞER MÜSLÜMANLAR ZÂTEN ALLAH'A "BABA" DEMEZ. AMA KUR'AN'DA, HIRİSTİYAN VE YAHUDİLER'E YÖNELTİLMİŞ BÖYLE BİR İHTAR DA YOKTUR!.. ALLAH'I BİR RAHMET VE RIZIK KAYNAĞI OLARAK GÖRENLERİN, VE BAŞKA İLÂH TANIMIYAN EHL-İ KİTÂB'IN ALLAH'A "BABA" DEMESİNDE BİR MAHZUR GÖRÜLMEMİŞTİR, SONUCUNA VARIYORUZ... YİNE DE EN DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR. HADDİ AŞTIK İSE AFOLA!
BÂZI MİSYONERLER BU "BABA-OĞUL" İLİŞKİSİNİN MECÂZÎ OLDUĞUNU ÖNE SÜREREK MÜSLÜMANLARI KANDIRMAYA ÇALIŞIRLAR... ANCAK İZNİK KONSULÜ'NÜN İLÂN ETTİĞİ İNANÇ ESASLARINDA İSÂ'NIN "BABASININ CEVHERİNDEN OLDUĞU" KABUL EDİLDİĞİ, VE BAŞKA HİÇ BİR İNSANA TANINMADIĞI BİR GERÇEKTİR. O YÜZDEN YALAN SÖYLEMEKTEDİRLER. BİZİM DEDİĞİMİZ ONLARIN SAPIK İDDİALARINDAN ÇOK FARKLIDIR!
İLK DÖNEM HIRİSTİYANLARININ ÇOĞUNUN HAZRET-İ İSÂ'YI, HÂŞÂ, "ALLAH'IN OĞLU" DEĞİL DE, SÂDECE BİR PEYGAMBER GİBİ GÖRDÜKLERİNİN, VE SÂDECE ALLAH'A İBÂDET ETTİKLERİNİN İKİNCİ DELİLİ DE, ASHÂB-I KEHF (YEDİ UYUYANLAR) HÂDİSESİDİR... HIRİSTİYAN OLAN BU KİŞİLERİN SIRF BAŞKA PUTLARA TAPMAMAK İÇİN KAÇIP BİR MAĞARADA SAKLANDIKLARI, KEHF SÛRESİ'NDE TEFERRUATI İLE ANLATILIR.
SÛREDEKİ ASHÂB-I KEHF KISSASI,
- "... 'ALLAH EVLÂT EDİNDİ," DİYENLERİ İNZÂR
ETMEK İÇİN... O MÜSTAKİM KİTÂBI KULUNA
İNZÂL EDEN ALLAH'A HAMDOLSUN."
(KEHF SÛRESİ, 3-4. ÂYETLER)
DİYE BAŞLIYOR... BUNDAN DA ANLIYORUZ Kİ, NAKLEDİLECEK KISSA, ALLAH'A OĞUL İSNAT EDENLERİ UYARMAK İÇİNDİR.
- "BİZ İNSANLARI, HANGİSİ SÂLİH AMELDE
BULUNACAK DİYE, SINAMAK İÇİN YERYÜZÜNDE
NE VARSA, ONA ZİYNET KILDIK."
- "BUNUNLA BERABER, YERYÜZÜNDE OLAN HER
ŞEYİ, BİZ ELBETTE KUPKURU TOPRAK YAPANLARIZ."
(KEHF SÛRESİ, 7-8. ÂYETLER)
PEK AZ KİMSENİN DİKKATİNİ ÇEKEN BU ÂYETLER, BİZCE ASLINDA İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN AKIBETİNİ DE İMÂ ETMİŞ OLUYOR. YERYÜZÜNDEKİ HER ŞEY TOPRAK OLUYORSA, ONUN BEDENİ DE OLMUŞTUR, RUHU DA ALLAH KATINA YÜKSELTİLMİŞTİR.
- "ASHÂB-I KEHF VE RAKIYM'İ SEN ÂYETLERİMİZ
İÇİNDE ACÎP BİR ÂYET Mİ SANDIN? ACÎP DEĞİLDİR."
- "HANİ O DELİKANLILAR BİR MAĞARAYA SIĞINMIŞLARDI
DA, 'EY RABBİMİZ! BİZE TARAFINDAN BİR RAHMET VE
İŞİMİZDE SIDK VE RÜŞT VER,' DEMİŞLERDİ."
- "BİZ DE NİCE YILLAR KULAKLARINA PERDE KOYDUK."
(KEHF SÛRESİ, 9-11. ÂYETLER)
KEHF, MAĞARA DEMEKTİR. ASHÂB-I KEHF,"MAĞARA ERKÂNI, MAĞARA MENSUPLARI" DİYE TERCÜME EDİLEBİLİR. RAKIYM İSE "LEVHA" DEMEKTİR. RİVÂYETE GÖRE, ROMA İMPARATORUNUN EMRİYLE İNSANLAR HIRİSTİYANLIKTAN VE YAHUDİLİKTEN DÖNDÜRÜLÜP ROMA PUTLARINA TAPMAYA ZORLANIYORDU. ZENGİN ÂİLE ÇOCUKLARI OLAN BU DELİKANLILAR DA BÖLGE VÂLİSİNİN HUZURUNA ÇIKARILIP İNANÇLARINDAN VAZGEÇİP PUTLARA TAPMAYA DÂVET EDİLMİŞ, KENDİLERİNE ÜÇ GÜN MÜDDET TANINMIŞTI. İNANÇLARINDAN VAZGEÇMİYEN BU DELİKANLILAR, ERTESİ GÜN ŞEHİRDEN KAÇIP, KENDİLERİNE YOL GÖSTEREN BİR ÇOBAN VE PEŞLERİNE TAKILAN BİR KÖPEKLE BİR MAĞARAYA SIĞINMIŞLARDI. PEŞLERİNDEN GELENLER ONLARIN MAĞARADA OLDUĞUNU FARKETMİŞ, ANCAK MAĞARA BÜYÜK VE DERİN OLDUĞU İÇİN İÇERİ GİRMEYİP KAPISINI TAŞLARLA KAPATMIŞLARDI. BU ARADA BİRİSİ DE BİR TAŞ LEVHA, VEYÂ KURŞUN LEVHA ÜZERİNE OLAYI VE İÇERDE OLANLARIN ADLARINI KAZIYIP KAPIYI ÖRTEN TAŞLARIN ARASINA KOYMUŞTU... O YÜZDEN MAĞARADA KALANLAR "ASHÂB-I KEHF" VE BIRAKILAN LEVHA DA "RAKIYM" DİYE GEÇMEKTEDİR.
- "SONRA DA İKİ FIRKADAN HANGİSİ ONLARIN
MAĞARADA NE KADAR KALDIKLARINI HESAP EDİP
ZAPTEDECEK, AYIRT EDELİM DİYE (ONLARI)
UYANDIRDIK."


- "BİZ SANA ASHÂB-I KEHF'İN KISSASINI HAK

İLE HİKÂYE EDİYORUZ. ONLAR O DELİKANLILARDI
Kİ, RABLERİNE İYMAN ETMİŞLERDİ. BİZ DE
HİDÂYET VE SEBATLARINI ARTTIRMIŞTIK."


- "VE KALPLERİNE METÂNET VERMİŞTİK. O ZAMAN

DURUP ŞÖYLE DEMİŞLERDİ: 'BİZİM RABBİMİZ
GÖKLERİN VE YERİN RABBİDİR. BİZ ONDAN GAYRİYE
TAPMAYIZ. (TAPARIZ DERSEK) HATÂ ETMİŞ, YALAN
SÖYLEMİŞ OLURUZ,' (DEMİŞLERDİ.)"


- "(YİNE ONLAR DEVAMLA) ' ŞU BİZİM KAVMİMİZ

O'NDAN GAYRI İLÂHLAR EDİNDİLER. BÂRİ ONLARA
KARŞI APAÇIK BURHANLAR GETİRSELERDİ. ALLAH'A
İFTİRA EDENDEN DAHA ZÂLİM KİM OLABİLİR?"
(KEHF SÛRESİ, 12-15. ÂYETLER)

BURADA DURALIM... ALLAH BU MUHTEREM MÜSLÜMAN KİŞİLERİ, Kİ, O DÖNEMİN HIRİSTİYANLARINDAN İDİLER, İYMANLARINDAN ÖTÜRÜ KOLLUYOR. DOĞRUYU BULMA GAYRETLERİNİ ARTIRIYOR, YOL GÖSTERİYOR, SABIRLARINI ARTTIRIYOR, KALPLERİNE METÂNET VERİYOR, ONLARDA BÖLGE HÂKİMİNİN KARŞISINDA, "EĞER BİZ SENİN SÖYLEDİĞİN PUTLARA TAPACAĞIZ, DERSEK, YALAN SÖYLEMİŞ OLURUZ, ÇÜNKÜ BİZ GÖKLEİN VE YERİN RABBİNDEN BAŞKASINA TAPMAYIZ," DEME CESÂRETİNİ BULUYORLAR... BURADAKİ "RAB" KELİMESİNE DE DİKKATİNİZİ ÇEKERİZ...
RİVÂYET ODUR Kİ, İNANMAYANLAR PEYGAMBERİ İMTİHAN ETMEK İÇİN ÜÇ KONU SEÇMİŞLER. BU KONULAR ASHÂB-I KEHF, ZÜLKARNEYN VE RUH MESELESİ İMİŞ... İŞTE ONUN İÇİN ALLAH "BİZ SANA KISSANIN DOĞRUSUNU ANLATIYORUZ," DİYOR...
DELİKANLILARIN BİR ŞİKÂYETİ İSE, KENDİ KAVİMLERİNİN ALLAH'TAN BAŞKA İLÂHLAR EDİNMELERİ... EĞER BU DELİKANLILAR ROMALI İSE, ROMA HALKINI, VE ONLARIN TAPTIĞI PUTTAN YAPILMIŞ TANRILARINI KASTEDİYOR OLMALILAR... YAHUDİ VEYÂ ROMALI İKEN HIRİSTİYAN OLMALARI SEBEBİYLE DİĞER HIRİSTİYANLARI KASTEDİYORLARSA, O ZAMAN SAPITMIŞ KİŞİLERİN İSÂ'YI VE RUHULKUDÜS'Ü DE KATARAK OLUŞTURDUKLARI TESLİSİ KASTEDİYOR OLMALILAR... SON KISIMDAKİ "ALLAH'A İFTİRA EDEN" İFÂDESİNDEN BUNDAN SAPITMIŞ HIRİSTİYANLARI KASTETTİĞİ SONUCUNU ÇIKARIYORUZ... DOĞRUSUNU ALLAH BİLİR.

- "MÂDEM Kİ, KAVMİMİZDEN VE ALLAH'TAN GAYRI

TAPTIKLARINDAN AYRILDINIZ, O HALDE MAĞARAYA
ÇEKİLİN Kİ, RABBİNİZ RAHMETİNDEN SİZE
GENİŞLİK VERSİN. VE İŞİNİZDEN SİZE FAYDALI
OLAN ŞEYİ ÇIKARSIN."


- "(ORDA OLSAYDIN) GÖRÜRDÜN Kİ, GÜNEŞ DOĞDUĞU

VAKİT MAĞARALARININ SOL TARAFINA MEYLEDER,
VE BATTIĞI VAKİT TE SAĞ TARAFA GİDERDİ. ONLARSA
MAĞARANIN GENİŞ BİR YERİNDE İDİLER.... İŞTE BU
ALLAH'IN KUDRETİNİN DELİLLERİNDENDİR. ALLAH KİME
HÂDAYET EDERSE, FELÂH VE REŞÂDA YOL BULMUŞTUR.
KİMİ DE DALÂLETE DÜŞÜRÜRSE, ARTIK ONUN İÇİN
İRŞÂD EDİCİ BİR YÂR BULAMAZSIN."


-"(GÖRSEN) ONLARI UYANIK SANIRSIN. HALBUKİ

UYKUDADIRLAR. BİZ ONLARA KÂH SAĞ, VE KÂH
SOL DÖNDÜRÜYORDUK. KÖPEKLERİ İSE KOLLARINI
KAPININ EŞİĞİNE UZATMIŞTI. ŞÂYET ONLARI O HALDE
GÖRMÜŞ OLSAYDIN, GERİ DÖNÜP KAÇARDIN. HERHALDE
KALBİN KORKU İLE DOLARDI."


- "BUNUN GİBİ, ONLARI BİRBİRİNE SORUŞSUNLAR DİYE

UYANDIRDIK DA İÇLERİNDEN BİRİSİ, 'NE KADAR
KALDINIZ?' DEDİ. (BİR KISMI) 'BİR GÜN VEYÂ BİR
GÜNÜN BİRAZI KADAR KALDIK,' DEDİLER. (BİR KISMI DA)
'NE KADAR KALDIĞINIZI RABBİNİZ DAHA İYİ BİLİR.
ŞİMDİ SİZ BU GÜMÜŞ PARAYLA BİRİNİ ŞEHRE GÖNDERİN
DE, BAKSIN, HANGİ YEMEK PÂK VE HELÂLSE ONDAN SİZE
BİRAZ RIZIK GETİRSİN. VE NEZÂKETLE HAREKET ETSİN.
KİMSEYE BURADA BULUNDUĞUMUZU SEZDİRMESİN,' DEDİLER."


- "(YİNE ONLAR) 'YOKSA, DURUMU ÖĞRENİRLERSE, SİZİ YA

RECMEDERLER, YÂHUT DİNLERİNE DÖNDÜRÜRLER. BU
TAKDİRDE EBEDİYYEN FELÂH BULAMAZSINIZ,' DEDİLER."
(KEHF SÛRESİ, 16-20. ÂYETLER)

ASLINDA EKLEYECEK FAZLA BİR ŞEY YOK... KUR'AN OLAYI ÖYLE ANLATMIŞ Kİ, HER ŞEY GÖZLERİNİZİN ÖNÜNDE CANLANIYOR VE TÜYLERİNİZ DİKEN DİKEN OLUYOR... BELKİ BİR TEK HUSUSU DİKKATİNİZE SUNMAK GEREKİR, O DA YİYECEKLERİN TEMİZ VE HELÂL OLANINI ARAMALARI... BİLİYORSUNUZ, YAHUDİLERDE DOMUZ, KAN HARAMDIR, BİZDE OLDUĞU GİBİ... DAHA PEK ÇOK ŞEY DE HARAMDIR, KABUKLU DENİZ BÖCEKLERİ, TAVŞAN VS. ... BUNLAR İSLÂMİYETTE KALDIRILMIŞTIR. ALEVİLERİN TAVŞAN YEMEMELERİ, BÂZI Şİİ ÖNDERLERİN YAHUDİLER'İN ETKİSİNDE KALMALARINDAN DOLAYIDIR.
ANCAK ÖNEMLİ OLAN KISIM, PAVLUS VE ONUN PEŞİNDEN GİDENLER YAHUDİLİKTEKİ PEK ÇOK YASAĞI KALDIRMIŞLARDIR. BUNA DOMUZ ETİ, DENİZ BÖCEKLERİ GİRDİĞİ GİBİ, SONRADAN GELEN HIRİSTİYANLAR KANI DA DÂHİL ETMİŞLERDİR. HIRİSTİYANLAR'IN ÇOĞU KASAPLIK HAYVANLARINI BAŞLARINA BALYOZ VURARAK ÖLDÜRÜR, BU SURETLE HAYVANIN KANININ ETİN İÇİNDE KALMASINI SAĞLAR VE ÖYLE YERLER.
İŞTE BU TARZ UYGULAMALARDAN KAÇINAN ASHÂB-I KEHF TEMİZ VE HELÂL YİYECEK PEŞİNE DÜŞÜYOR.
RİVÂYET ODUR Kİ, BİR İMPARATOR ZAMANINDA UYKUYA YATIRILAN BU MUHTEREM ZATLAR, BİR BAŞKA İMPARATOR ZAMANINDA BİR ÇOBANIN HAYVANLARINI BARINDIRMAK İÇİN MAĞARANIN AĞZINI AÇMASI VE İÇERİ GİRMESİYLE UYANIRLAR... GENÇLERDEN BİRİ ŞEHRE İNER. ŞEHRİ, HALKI VE KIYÂFETLERİNİ, ETRAFTA GÖRDÜĞÜ HAÇLARI YADIRGAR. BİR FIRINDAN EKMEK ALMAK İÇİN GÜMÜŞ PARAYI UZATIR. ANCAK FIRINCI PARANIN ÇOK ESKİ OLDUĞUNU GÖRÜNCE ŞAŞIRIR VE BU GENCİN DEFİNE BULDUĞU ZEHÂBINA KAPILIR. İKİSİ DE BİRBİRİNE MERÂMINI ANLATAMAZ. ETRAFLARINA HALK TOPLANIR, SONUNDA ŞEHRİN HÂKİMİNE GİDERLER. DELİKANLI ONA HİKÂYEYİ ANLATIR, "DÜN YATTIK, BUGÜN KALKTIK," DER. HÂKİM DE ŞAŞIRIR, BİRLİKTE MAĞARAYA GİDERLER, LEVHAYI BULURLAR. BİR MUCİZE İLE KARŞI KARŞIYA OLDUKLARINI ANLARLAR. ANCAK DELİKANLILAR TEKRAR UYKUYA DALAR, VE BİR DAHA UYANMAZLAR... BU KISSA KUR'AN ÂYETLERİNDEN ÖNCE, SÜRYÂNÎ ESERLERİNDE YER ALIR.

- "BÖYLECE HALKI ONLARIN DURUMLARINDAN HABERDÂR

ETTİK. TÂ Kİ, ALLAH'IN VAADİNİN HAK OLDUĞUNU,
VE KIYÂMETİN VUKUUNA ASLA ŞÜPHE BULUNMADIĞINI
BİLSİNLER. ZİRÂ O ZAMAN, ONLAR BU HUSUSTA
ARALARINDA ÇEKİŞİYORLARDI. BUNUN ÜZERİNE,
'ÜSTLERİNE BİR BİNÂ (ANIT) YAPIN.,' DEMİŞLERDİ.


- "RABLERİ ONLARIN HALLERİNİ DAHA İYİ BİLİR. REYLERİ

GAALİP GELENLER İSE, 'HERHALDE BİZ BİR MESCİT
EDİNECEĞİZ,' DEMİŞLERDİ." (KEHF SÛRESİ, 21. ÂYET)

YİNE DURUYORUZ... BİRİNCİSİ, ALLAH BU OLAYI, KIYÂMET GÜNÜNDE ÖLÜLERİ NASIL DİRİLTECEĞİNE DELİL OLARAK GÖSTERİYOR... ÇÜNKÜ O DÖNEMDE DAHİ İNSANLAR BU HUSUSTA, "OLURDU, OLMAZDI, ŞÖYLE OLURDU, BÖYLE OLURDU," DİYE ÇEKİŞİP DURUYORLARDI. ASLINDA ŞİMDİ DE ÖYLE YAPIYORLAR. "KIYÂMET VARDIR, ÖLÜMDEN SONRA DİRİLME VARDIR," DEYİP GERİSİNİ "ALLAH BİLİR," DİYE BIRAKSALAR, HİÇ SÜRTÜŞME OLMAYACAK AMA, HİÇ ÖYLE YAPMIYORLAR.
İKİNCİ HUSUS, PUTPERESTLER HEMEN ORAYA BİR ANIT DİKMEYE KALKMIŞLAR. İNANANLAR İSE BİR MESCİT YAPIP HEM İBÂDET ETMEK, HEM DE OLAYI HATIRLAMAYI İSTEMİŞLER.... İŞTE BU YÜZDEN ANTALYA'DA DÂHİL OLMAK ÜZERE BU MAĞARA İÇİN ÇEŞİTLİ YERLER SÖYLENİRSE DE, BİZ EFES-SELÇUK'TAKİ MAĞARANIN KASTEDİLEN YER OLDUĞUNU SANIYORUZ. ÇÜNKÜ ORADA BİR DE HARAP BİR KİLİSE VAR, VE KUR'AN BİR MESCİT YAPILDIĞINI BELİRTİYOR...
ÖTE YANDAN, ZAMANIMIZDA DA NEREDE ÖNEMLİ BİR OLAY OLSA, NEREDE AZBUÇUK ÖNEMLİ BİRİSİ ÖLSE, HEMEN BİR ANIT, BİR UYDURUK HEYKEL DİKİLİR VEYÂ BİR YERLERE O KİŞİNİN ADI VERİLİR. HALBUKİ İŞE YARAR BİR BİNÂ YAPILSA, BİR OKUL, BİR HASTAHÂNE, BİR CÂMİ, HATTÂ BİR HAMAM, BİR KÜTÜPHÂNE YAPILSA HERKESE YARARLI OLUR, AMA NERDEEE!
ÇEKİŞME BİTMEZ:

- "(SAYILARI İÇİN) 'ÜÇTÜR, DÖRDÜNCÜLERİ

KÖPEKLERİDİR,' DİYECEKLER... 'BEŞTİR,
ALTINCISI KÖPEKLERİDİR,' DİYECEKLER...
(BUNLAR) GAYBI TAŞLAMADIR! 'YEDİDİR,
SEKİZİNCİSİ KÖPEKLERİDİR,' DİYECEKLER...
DE Kİ: 'ONLARIN SAYISINI RABBİM DAHA
İYİ BİLİR.' ONLARI İNSANLARIN PEK AZINDAN
BAŞKASI BİLMEZ. BUNUN İÇİN ASHÂB-I KEHF
HAKKINDA ZÂHİR OLAN ŞEYDEN FAZLASINA
NİZÂDA BULUNMA. ONLAR HAKKINDA KİMSEYE
BİR ŞEY SORMA!" (KEHF SÛRESİ, 22. ÂYET)

DEMEK Kİ BU MUHTEREM MAĞARA MENSUPLARININ SAYILARI HAKKINDA, MAĞARANIN NEREDE OLDUĞU HAKKINDA, HATTÂ KAÇ YIL UYUDUKLARI HAKKINDA FAZLA SORUP SORUŞTURMAYA GEREK YOK. O SÂDECE MERAK OLUR, BİR FAYDA GETİRMEZ. FAYDALI OLAN YANI, BU KİŞİLERİN ALLAH'IN TAKDİRİYLE YILLARCA ÖLÜ GİBİ UYUYUP, SONRA UYANDIKLARI, YÂNİ BİR ANLAMDA DİRİLDİKLERİDİR.
YALNIZ DİKKATİNİZİ ÇEKERİZ, HEMEN ARDINDAN TEKRAR UYUMUŞ, VE UYKUDA HAKK'IN RAHMETİNE KAVUŞMUŞLAR, BEDENLERİ TOZA TOPRAĞA KARIŞMIŞTIR. "YERYÜZÜNDE OLAN HER ŞEYİ, ELBETTE KUPKURU TOPRAK YAPARIZ,." (KEHF SÛRESİ, 8. ÂYET) HÜKMÜ GERÇEKLEŞMİŞTİR. RUH İSE ÖLMEZ. ONUN İÇİN, BU MUHTEREM KİŞİLERİ DE HAK ÂŞIĞI OLARAK GÖRÜR, ÖLÜLERDEN SAYMAYIZ.

- "ASHÂB-I KEHF MAĞARALARINDA DOKUZ FAZLASIYLA

ÜÇYÜZ YIL KALDILAR."


- "DE Kİ:'ONLARIN MAĞARALARINDA NE KADAR

KALDIKLARINI ALLAH DAHA İYİ BİLİR. GÖKLERİN
VE YERİN GAYBINI BİLMEK O'NA MAHSUSTUR.' ..."
(KEHF SÛRESİ, 25-26. ÂYETLER)

309 YIL KALDILAR!.. 309 KAMERÎ YIL MI, ŞEMSÎ YIL MI? YÂNİ AY YILI MI, GÜNEŞ YILI MI?.. NE KADAR KALDIKLARINI YİNE ALLAH BİLİR, AMA M. HAMDİ YAZIR, SÜRENİN 300 GÜNEŞ YILI, 9 İLÂVESİYLE 309 AY YILI OLDUĞUNU YAZMIŞ.
HIRİSTİYAN KAYNAKLARINDAKİ RİVÂYET ODUR Kİ, GENÇLER İMPARATOR DECIUS (249-251) ZAMANINDA UYKUYA DALAR, BİR BAŞKA İMPARATOR 1. TEODOSIUS (M.S.379-395) ZAMANINDA UYANIRLAR... BU RİVÂYETTE KUR'AN RAKAMLARI TUTMUYOR. UYANMAYI TEODOSIUS ZAMANINA ALSAK BİLE, UYUMA NEREDEYSE İNCİL VERSİYONLARININ YAZILDIĞI TÂRİHE DENK GELİYOR. ÖYLE OLSA, ONLARLA İLGİLİ, HİÇ DEĞİLSE KISA BİR BÖLÜM YENİ AHİT'TE BULUNURDU, DİYE DÜŞÜNÜYORUZ...
DECIUS ZAMANINI BAŞLANGIÇ ALSAK, O ZAMAN GENÇLERİN UYANIŞ TARİHİ 550 OLUR, BAŞKA BİR İMPARATORUN ZAMANINA DENK GELİR. ANCAK KISSAYI İLK YAZANLARDAN YÂKUP SARUKÎ'NİN ÖLÜM TÂRİHİ M.S.521... DEMEKKİ BU DA MÜMKÜN DEĞİL...
BÂZI İSLÂM YAZARLARININ VERDİĞİ M.S. 137 YILI DAHA MANTIKLI GELİYOR. YÂNİ İMPARATOR HADRİYAN (117-138) DÖNEMİ... İNCİL YAZARLARINDAN SONRA OLDUĞU İÇİN YENİ AHİT'E GİRMEMESİ BÖYLECE DAHA KOLAY İZAH EDİLİYOR. NE VAR Kİ, HADRİYAN ÖYLE ZÂLİM BİR HÜKÜMDÂR OLARAK DEĞİL, TAM TERSİNE BEŞ İYİ İMPARATOR ARASINDA SAYILIYOR... 300 YIL EKLEYİNCE, UYANMA TÂRİHLERİ DE 417 OLARAK KARŞIMIZA ÇIKIYOR Kİ, BU AKLA YAKIN. ÇÜNKÜ İLK SÜRYÂNİ METİNLER 5. ASRA ÂİT... ANCAK BURADA DA BİR PROBLEMLE KARŞILAŞIYORUZ. NEDENSE 415-421 TÂRİHLERİ ARASINDA ROMA'DA BİR İMPARATOR GÖRÜNMÜYOR. KARIŞIKLIK NEDENİYLE MİDİR, YOKSA TARİHÇE TESBİT EDİLEMEMİŞ MİDİR, BİLİNMEZ...
BÜTÜN ROMA İMPARATORLARINI, ÖZELLİKLE DOĞU ROMA İMPARATORLARINI İNCELEYİNCE, GÖRDÜK Kİ, 2. TEODOSIUS 408-450 TÂRİHLERİ ARASINDA UZUN BİR HÜKÜMDARLIK DÖNEMİ YAŞAMIŞ... İSTER 450'DEN GERİYE GİDİN, HATTA İSTERSENİZ 408'DEN 300 YIL GERİYE GİDİN, İNCİL YAZARLARI DÖNEMİNİN DIŞINA ÇIKIYORSUNUZ. 408 BİRAZ MUHATARALI, AMA 450 KESİN... BU BAKIMDAN 1. DEĞİL DE 2. TEODOSIUS'UN GENÇLERİN UYANIŞINA DENK GELEN İMPARATOR OLMASI KUVVETLE MUHTEMEL... ANCAK GERİYE GİDİNCE GENE O BEŞ İYİ İMPARATOR DÖNEMİNE DENK GELİYORSUNUZ.
YALNIZ KAFAMIZA TAKILAN BİR BAŞKA HUSUS VAR... İLK SÜRYÂNİ METİNLER 5. VE 6. ASRA ÂİT... AVRUPALILAR'IN DERLEMELERİ 7. ASIRDA BAŞLIYOR. EĞER MAĞARA EFES CİVÂRINDA İSE, DİNÎ BİR MERKEZ OLAN EFES VE YAKININDAKİ KİLİSE RÂHİPLERİ, İSTANBUL PATRİĞİ NEDEN YAZMAMIŞ TA, DOĞUDAKİ SÜRYÂNİLER KISSAYI YAZMIŞ?.. ACABA ANTAKYA'DAKİ MAĞARA ONLARA YAKIN OLDUĞU VE OLAY ORADA CEREYAN ETTİĞİ İÇİN Mİ?
VELHÂSIL, İŞ KARIŞIK... KUR'AN ÖĞÜTÜNE UYUP İSİM, YER, SAYI, TÂRİH ARAMAKTAN VAZGEÇMEK EN İYİSİ...
ÖTE YANDAN, İSİMLER DEĞİŞSE DE, SAYI HIRİSTİYAN KAYNAKLARDA HEP YEDİDİR... BUNA KAPILARAK BİZDE DE "YEDİ UYUYANLAR" OLARAK BİLİNİRLER... ONUN DA KESİN OLMADIĞINI KABUL ETMEK LÂZIM.
BU ARADA, YÜCE ALLAH'IN "SORUP DURMAYIN, TAHMİNDE BULUNMAYIN," ŞEKLİNDEKİ KESİN İHTÂRINA RAĞMEN, BÂZI GAYRETKEŞ MÜSLÜMAN KİTAP YAZARLARININ İSİM VERMESİNİ, SAYI BELİRTEMESİNİ, BU KONUDA ÇOK UZUN UYDURMA FİLİMLER YAPILMASINI DA DOĞRU BULMADIĞIMIZI BELİRTMEK İSTERİZ. AYNI ŞEY PEYGAMBERLER, VELİLER İÇİN DE YAPILMAKTA... HALBUKİ İSLÂM, HİÇ BİR ZAMAN HIRİSTİYANLIĞIN SÜRÜKLENDİĞİ HURÂFE ÇUKURUNA YUVARLANMAMALIDIR. KUR'AN ASHÂB-I KEHF KISSASINI 25 ÂYETTE ANLATMIŞ, NEYİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU, NEYİ MERAK ETMENİN GEREKSİZ OLDUĞUNU BELİRTMİŞ!.. YAPACAKSAN, SEN DE 25 DAKİKALIK BİR BELGESEL FİLİM YAP, BİTİR!.. LÂSTİK GİBİ UZATMANIN, SANKİ ARALARINDA BULUNMUŞ GİBİ DİYALOGLAR UYDURMANIN ANLAMI YOK!
VELHÂSIL, KUR'AN ÖĞÜTÜNE UYUP İSİM, YER, SAYI, TÂRİH ARAMAKTAN VAZGEÇMEK EN İYİSİ...
BİR DE "KELİME" MESELESİ VAR...

- "ALLAH SANA YAHYA'YI MÜJDELİYOR, Kİ

O, ALLAH'TAN BİR KELİMEYİ, YÂNİ İSÂ'YI
TASDİK EDECEK."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ , 39. ÂYET)


- "HANİ MELEKLER: 'YÂ MERYEM!.. ALLAH SENİ

KENDİSİNDEN GELEN BİR KELİME İLE MÜJDELİYOR."
(ÂL-İ İMRÂN SÛRESİ, 45. ÂYET)

MİSYONERLER HAZRET-İ İSÂ'YA KUR'AN DİLİYLE "KELİME" DENMİŞ OLMASINA ÇOK TAKARLAR.
KELİME; İSİM, FİİL, SIFAT OLARAK ÜÇ TÜRLÜDÜR. HER NE KADAR DİLBİLGİSİNDE EDAT, ZARF, BAĞLAÇ, ÜNLEM GİBİLERİ DE SAYILIRSA, EŞYAYLA BAĞLANTISI OLAN BU ÜÇÜDÜR. MESELÂ "KIRMIZI" BİR RENGİN ADIDIR. AMA "KIRMIZI ELMA" DEYİNCE SIFAT OLUR, KIZARMAK VEYÂ KIRMIZILAŞMAK İSE FİİL HÂLİDİR. DÜNYÂYI VE EŞYÂYI TANIMAMIZI SAĞLARLAR.
İSA, ALLAH'TAN BİR KELİMEDİR, AMA BÜTÜN KELİMELER DEĞİLDİR. YÂNİ, KELÂM DEĞİLDİR. KELÂM DA AYNI KÖKTENDİR, AMA FARKLI ANLAM TAŞIR. "DİL, KELİMELER, CÜMLELER" DEMEKTİR. HAZRET-İ İSÂ İÇİN "ALLAH KELÂMIDIR," DENMEMİŞ, ""ALLAH'TAN BİR KELİME" DENMİŞ!.. DEMEK Kİ, BAŞKA KELİMELER DE VAR, VE ONLARIN TÜMÜ ALLAH KELÂMINI OLUŞTURUYOR!.. MİSYONERLER BU NOKTAYI GÖZDEN KAÇIRIYORLAR.
SONRA BİR DE LEVH VAR, KİTAP VAR, KALEM VAR... NUN, YÂNİ HARF VAR, Kİ KELİMELER HARFLERDEN OLUŞUR... KUR'AN SÛRELERİNİN BAŞINDA "ELİF, LÂM, MİM" GİBİ HARFLER İNDİRİLMİŞTİR. BUNLAR, BU HARFLERLE KELİMELER OLUŞTURULDUĞUNA İŞÂRETTİR.

- "KELÂM BAŞLANGIÇTA VAR İDİ. VE KELÂM

ALLAH NEZDİNDE İDİ. VE KELÂM ALLAH İDİ.
O, BAŞLANGIÇTA ALLAH NEZDİNDE İDİ. HER
ŞEY ONUNLA OLDU VE OLMUŞ OLANLARDAN
HİÇ BİRİ ONSUZ OLMADI."
YUHANNA , 1. BÂB, 1-3)

YENİ AHİT'TEKİ BU İFÂDELERİ İSLÂM ANLAYIŞI İLE YORUMLIYACAĞIZ... BAŞKA TÜRLÜ YAPAMAYIZ ZÂTEN.
İLÂHÎ KELÂM MÜKEVVENATIN BAŞLANGICINDA VAR İDİ, AMA AHAD HÂLİNDE DEĞİL, VAHAD HÂLİNDE VARDI. YÂNİ YÜCE ALLAH MÜKEVVENÂTI YARATMADAN ÖNCE, YALNIZ O VARDI, O'NDAN BAŞKA BİR ŞEY YOKTU. AHAD HÂLİDİR. O, "OL!" CÜMLESİ İLE YARADILIŞI EMREDİNCE KELÂM DA OLDU. YÂNİ, KELÂM YARADILIŞIN BAŞLANGICINDA VAR İDİ, HER ŞEY ONUNLA OLDU, ONSUZ HİÇ BİR ŞEY OLMADI, TAMÂMEN DOĞRU!.. BUNA ÇOKLUKTA BİRLİK, VAHAD HÂLİ DENİR. ANLAYAN ANLAR.

BİR KERE "OL!" DEDİ, VÂROLDU CİHÂN,
"OLMA!" DERSE, MAHVOLUR OL DEM HEMÂN!

KELÂM TANRI'DAN İNTİŞÂR ETTİ, BÜTÜN ÂLEMİ KAPSADI. TANRI SÖZÜ, TANRI DİLİ OLDU... BUNDAN NE KASTETTİĞİMİZİ BİRAZDAN AÇIKLIYACAĞIZ. YALNIZ, "KELÂM ALLAH İDİ," İFÂDESİ YANLIŞA YOL AÇABİLİR, KELÂM ALLAH'TANDIR, O'DUR AMA, ALLAH SÂDECE KELÂM DEĞİLDİR.

HIRİSTİYANLAR BU YANLIŞI HEP YAPIYORLAR. İSÂ ELBETTE ALLAH'TANDIR. ALLAH HERŞEYDE OLDUĞU GİBİ İSÂ'DA DA VARDIR, AMA SÂDECE İSÂ DEĞİLDİR. BU KÂİNATTA ALLAH'TAN OLMAYAN HİÇ BİR ŞEY YOKTUR, HER ŞEY O'NDAN GELMİŞTİR, O'NA DÖNER.
İŞTE BU YANLIŞ GİBİ, HIRİSTİYAN MİSYONERLER, MÜSLÜMANLARI TAVLAMAK İÇİN KULLANDIKLARI KUR'AN-I KERİM'DE YER ALAN "KELİME" İFÂDESİNİ, YALNIZ VE SÂDECE HAZRET-İ İSÂ'YA ÂİT SANMIŞLARDIR. OLMADIĞINI GÖSTERECEĞİZ. HEM DE İNCİL DELİLLERİYLE... AMA ÖNCE KALEM, HARF, KİTAP (Kİ LEVH-İ MAHFUZ OLARAK BİLİNİR, YÂNİ GİZLİ LEVHA, KORUNAN LEVHA) HAKKINDAKİ ÂYETLERİ BİR GÖRELİM :
- "NUN, KALEM VE YAZILANLAR HAKKI İÇİN,
RABBİNİN NİMETİ SÂYESİNDE SEN BİR MECNÛN
DEĞİLSİN." (KALEM SÛRESİ, 1-2. ÂYETLER)
KALEM VAR... NUN HARFİ VAR, Kİ DİĞER BÜTÜN HARFLERİN VARLIĞINA İŞÂRET EDER. O YÜZDEN BÂZI KUR'AN SÛRELERİNİN BAŞINDA DİĞER HARFLER DE VAR... BİR DE BU HARFLERLE YAZILANLAR VAR... BU YAZILANLAR KOCA BİR KİTAP OLMUŞ.
KİTAP BÖLÜMLERDEN, PARAGRAFLARDAN; PARAGRAFLAR CÜMLELERDEN; CÜMLELER DE KELİMELERDEN MEYDANA GELİR... PEKİ, KİTABI YAZAN KİM?.. KALEM SÂHİBİ KİMSE, KELÂM SÂHİBİ KİMSE, YAZAN DA O'DUR!..
- "ÖLÜLERİ DİRİLTECEK OLAN BİZİZ. ÖNDEN
GÖNDERDİKLERİ ŞEYLERİ, ESERLERİ YAZMAKTA
OLAN BİZİZ. BİZ HER ŞEYİ AÇIK KİTAPTA
SAYMIŞIZDIR." (YÂSİN SÛRESİ, 12. ÂYET)
YÜCE ALLAH HER ŞEYİ YAZMIŞ VE YAZMAYA DEVÂM EDİYOR!.. OLANI VE VE OLACAĞI HEP BU KİTAPTA YAZMIŞ!.. YALNIZ ÂYET BU KİTÂBIN AÇIK OLDUĞUNU BELİRTİYOR. HALBUKİ BİZ YUKARIDA O KİTAP İÇİN "LEVH-İ MAHFUZ", YÂNİ "HIFZ EDİLEN, KORUNAN, BİR ANLAMDA GİZLİ TUTULAN KİTAP" DEMİŞTİK. BU İKİSİ ÇELİŞKİ DEĞİL Mİ?
DEĞİL!.. KİTAP AÇIK, ORTADA!.. AMA GÖREN GÖZLER VE GÖNÜLLER İÇİN!.. ONLAR İÇİN APAÇIK, ÂŞİKÂR!.. BAKIP TA GÖRMEYEN GÖZLERDEN İSE KORUNMUŞ, GİZLİ KALMIŞ!.. HER ŞEY ONDA YAZILI. HER VAKTİN HÜKMÜ, HER KAVMİN VE MEMLEKETİN GELECEĞİ, KADINLARIN KİME HÂMİLE KALDIĞI, İNSANLARIN ÖMRÜ, HER ŞEY!.. GÖKTE VE YERDE OLAN HER ŞEY!..
- "... HER VAKİT İÇİN YAZILMIŞ BİR HÜKÜM
VARDIR. ... ANA KİTAP ALLAH'IN NEZDİNDEDİR."
(RÂ'D SÛRESİ, 39. ÂYET)
- "HİÇ BİR MEMLEKET İSTİSNÂ EDİLMEKSİZİN,
HEPSİNİ BİZ, KIYÂMET GÜNÜNDEN ÖNCE HARÂP
VE HELÂK VEYÂ ŞİDDETLİ BİR AZÂPLA
CEZÂLANDIRICIYIZ. BU, KİTAPTA YAZILIDIR."
(İSRÂ SÛRESİ, 58. ÂYET)
- "KADINLARIN HAMLİ DE, VAZ'I DA O'NUN
İLMİ İLEDİR. VE UZUN ÖMÜR İLE MUAMMER
OLAN, ÖMRÜ KISALAN HİÇ BİR KİMSE YOKTUR
Kİ, KİTAPTA YAZILI OLMASIN! ..."
(FÂTIR SÛRESİ, 11. ÂYET)
- "BİZ YERİN ONLARDAN NELER EKSİLTTİĞİNİ
BİLİRİZ. NEZDİMİZDE (HER ŞEYİ) HIFZ EDEN
BİR KİTAP VARDIR." (KAAF SÛRESİ, 4. ÂYET)
- "BİLMEZ MİSİN Kİ, ALLAH GÖKTE VE YERDE
NE VARSA BİLİR. HEPSİ KİTAPTA SÂBİTTİR."
(HACC SÛRESİ, 70. ÂYET)
SEN NE BÜYÜKSÜN YÂRABBİ!.. İNSANIN BU ÂYETLERİ OKUYUP TA HUŞÛ DUYMAMASI MÜMKÜN MÜ?
HEPSİ KİTAPTA YAZILI!.. BİZ DERİZ Kİ, O KİTABIN BÖLÜMLERİ BÜYÜK ÂLEMLER, PARAGRAFLARI KÜÇÜK ÂLEMLER, CÜMLELER BİR ORTAMDAKİ OLAYLAR, VE KELİMELER DE CÜMLE MAHLÛKAT!..
- "OKU!.. YARATAN RABBİNİN EMRİYLE OKU!..
... KALEMLE ÖĞRETEN, İNSANA BİLMEDİĞİNİ
TÂLİM EDEN O'DUR!"(ALÂK SÛRESİ, 1-5. ÂYET)
YÜCE ALLAH "OKU!" DİYOR... AMA SÂDECE PEYGAMBERİMİZE HİTAP ETMİYOR. HEPİMİZE DİYOR, YAZDIĞINI OKUMAMIZI İSTİYOR. NEREYE YAZDIĞINI?.. BÜTÜN KÂİNATA!.. KÂİNÂTA, SEMÂVÂTA, MEVCUDÂTA BAKTIKÇA, ONLARI TANIDIKÇA, YÜCE ALLAH'IN KUDRET KALEMİYLE YAZDIĞINI ÖĞRENMİŞ OLUYORSUN!.
BAKIN, ÂŞIK MAHLÂSLI BİR ŞÂİR NE DEMİŞ, UZUN BİR ŞİİRİNİN SON İKİ KIT'ASINDA :


MEVCUDÂT KELİMELER GİBİDİR KÂİNATTA,
DİLİDİR YARADAN'IN, YERDE GÖKTE NE VARSA,
SÖYLERSİN İSTEDİĞİN, BİLİRSEN BİR LİSÂNI
ESMÂYA VÂKIF KULLAR, BENZERLER SÜLEYMAN’A!ÂŞIK DER Kİ: BUYURUN, BAKLAVALAR TEPSİDE!
BİR VAKİTLER ÂDEM’E SÖYLENMİŞTİ HEPSİ DE!
DOĞAR DOĞMAZ ÖRDEKLER BİRLİKTE KOŞAR GÖLE,
HAYRETTİR İNSANDAKİ UNUTKAN HÂFIZAYA!..

ESMÂ, "İSİMLER" DEMEK!.. ALLAH ÂDEM'E EŞYÂNIN İSİMLERİNİ ÖĞRETTİ, ONU MELEKLERDEN ÜSTÜN KILDI :
- "HANİ RABBİN MELEKLERE, 'BEN YERYÜZÜNDE
BİR HALİFE YARATACAĞIM,' DEMİŞTİ. MELEKLER
'ORADA FESAT ÇIKARACAK, KAN DÖKECEK BİR
KİMSE Mİ YARATACAKSIN? BİZ SENİ HAMDİNLE
TESBİH VE TAKDİS EDİYORUZ. (YETMEZ Mİ?)'
DEMİŞLERDİ. ALLAH DA, 'BEN HERHALDE SİZİN
BİLMEYECEĞİNİZ ŞEYLERİ BİLİRİM,' DEMİŞTİ."
- "VE ÂDEM'E BÜTÜN EŞYÂNIN İSİMLERİNİ
ÖĞRETTİ. SONRA O EŞYÂYI MELEKLERE
GÖSTERDİ : 'EĞER İDDİANIZDA GERÇEKSENİZ,
BANA BUNLARI ADLARIYLA BİLDİRİN!' (DEDİ.)"
- "MELEKLER, 'BİZ SENİ HER ŞEYDEN TENZİH
EDERİZ. BİZ SENİN İLHAM ETTİĞİNDEN GAYRI
BİR ŞEY BİLMEYİZ. ŞÜPHESİZ ALÎM VE HAKÎM
SENSİN,' DEMİŞLERDİ."
- "(BUNUN ÜZERİNE ALLAH) 'EY ÂDEM! BUNLARI
İSİMLERİYLE MELEKLERE BİLDİR,' DEDİ. ÂDEM
DE BİLDİRDİ...."
- "HANİ BİZ MELEKLERE, 'ÂDEM'E SECDE EDİN,'
DİYE EMRETMİŞTİK, HEPSİ HEMEN SECDE
ETMİŞLERDİ. ANCAK İBLİS KİBİRİNE YEDİREMEDİ,
DİRENDİ, KÂFİRLERDEN OLDU."
(BAKARA SÛRESİ, 30-34. ÂYETLER)
İSİMLER, BAŞTA DA SÖYLEDİK, SIFATLAR VE FİİLLER GİBİ KELİMEDİR. YÂNİ KELİME BİR TEK İSÂ ALEYHİSSELAM DEĞİL!.. ZÂTEN MİSYONERLERİN KENDİLERİNE MESNET ALDIĞI ÂYET "ALLAH'TAN BİR KELİME" DİYE GEÇİYOR, VE ANLAŞILIYOR Kİ, ALLAH'TA KELİME BİR TÂNE DEĞİL, KOCA BİR KİTAP YAZACAK KADAR ÇOK! SONSUZ!.. BU KELİMELERİ, İSİMLERİ ÂDEM'E ÖĞRETMİŞ.., ASLINDA SÂDECE ÂDEM'E DEĞİL, BÜTÜN CANLILARA KENDİLERİYLE İLGİLİ KISIMLARI ÖĞRETMİŞ, O YÜZDEN ÖRDEKLER DOĞAR DOĞMAZ SUYA KOŞUYOR. BALIKLAR İNSİYÂKÎ OLARAK YÜZLERCE KİLOMETRE ÖTEDEKİ YUMURTLAMA MAHALLERİNE GİDİYOR. GÜNDÖNDÜ HEP GÜNEŞE DÖNÜYOR... HAYVANLARIN, BÖCEKLERİN, BİTKİLERİN HEPSİ İÇGÜDÜ DEDİĞİMİZ BU İLÂHİ VAHİY, İLÂHİ BİLGİ İLE HAREKET EDİYOR. "BALARISINA VAHYETTİK," ÂYETİNİN HİKMETİ BU!..
AMA, NE VAR Kİ, ÂDEM KENDİSİNE ÖĞRETİLENLERİN BÜYÜK KISMINI ÂŞIK'IN DEDİĞİ GİBİ UNUTTU :
- "TAHKİK. BİZ EVVELCE ÂDEM'E DE VAHİY VE
EMRETMİŞTİK. FAKAT ÂDEM UNUTTU. BİZ ONDA BİR
AZÎM BULAMADIK. (TÂ HÂ SÛRESİ, 115. ÂYET)
ÂDEM UNUTTU, İNSANLAR UNUTTU... UNUTTUKLARI ARADA BİR "KELİME"LER İLE HATIRLATILDI. İSÂ ALEYHİSSELÂM BUNLARDAN SÂDECE BİRİDİR :
- "EY KİTÂP EHLİ!.. DİNİNİZDE HADDİ AŞMAYIN!
ALLAH TEÂLÂYA KARŞI HAK OLMAYANI SÖYLEMEYİN!
MESİH MERYEM OĞLU İSÂ, ALLAH'IN PEYGAMBERİ, O'NUN
MERYEM'E ATTIĞI BİR KELİMESİ, VE O'NDAN BİR RUHTUR.
ARTIK ALLAH'A VE PEYGAMBERLERİNE İMÂN EDİN DE,
"ÜÇ" DEMEYİN!.. BUNDAN SAKININ! HAKKINIZDA HAYIRLI
OLUR... ALLAH ANCAK TEK BİR İLÂHTIR!.. ÇOCUĞU
BULUNMASINDAN TAMÂMİYLE MÜNEZZEHTİR!..
GÖKLERDE VE YERDE NE VARSA, HEPSİ O'NUNDUR!..
ALLAH'IN VEKİL OLMASI KÂFİDİR."
BURADA MİSYONERLER HEMEN "İSÂ O'NDAN BİR RUHTUR," KISMINA DİKKAT ÇEKECEKLERDİR. ELBETTE!.. AMA SÂDECE O DEĞİL, ÂDEM DE O'NDAN BİR RUHTUR. ÜSTELİK MELEKLER ALLAH'IN YERYÜZÜNDEKİ HALİFESİ ÂDEM'E SECDE ETMİŞTİR :
- "HANİ RABBİN MELEKLERE, 'BEN ÇAMURDAN BİR
İNSAN YARATACAĞIM. HİLKATİNİ TAMAMLAYIP TA
İÇERİSİNE RUHUMDAN ÜFLEDİĞİM ZAMAN, ONA
SECDE EDİN,' DEMİŞTİ."
(SÂD SÛRESİ, 71-72. ÂYETLER)
NE DİYORDUK?.. İSÂ TEK KELİME DEĞİLDİR, BÜTÜN MEVCUDÂT KELİMELERDEN İBÂRETTİR, DİLİDİR YARADAN'IN GÖKTE, YERDE NE VARSA!.. AMA KUR'AN'DA "KELİME" İFÂDESİNİN BİR TEK İSÂ İÇİN GEÇMEDİĞİNİ DE GÖSTERELİM :
- "O KİMSE Kİ, ÜZERİNE 'AZÂP' KELİMESİ HÂK
OLUNMUŞTUR, ATEŞTEDİR. ONU SEN Mİ
KURTARACAKSIN?" (ZÜMER SÛRESİ, 20. ÂYET)
YÜCE ALLAH, "OL!" EMRİNİ DE KELİME YAPAR, İSÂ'YI DA KELİME YAPAR, HİDDETLENDİĞİ KİŞİNİN ÜZERİNE SALDIĞI AZÂBI DA KELİME YAPAR, ÜSTELİK ONUN ÜZERİNE HÂK EDER, YÂNİ KAZIR!..
HIRİSTİYAN MİSYONERLER, KUR'AN-I KERİM'DEKİ "KELİME" İFÂDESİNİN HEP TEKİL GEÇTİĞİ GİBİ BİR YAKLAŞIM İÇİNDELER... ÇOĞULUNU DA VERELİM:
- "ALLAH'IN KELİMELERİ DEĞİŞMEZ!" (YUNUS SÛRESİ, 64. ÂYET)
- "YERYÜZÜNDE BULUNAN AĞAÇLAR KALEM OLSA,
DENİZ DE; ARKASINDAN YEDİ DENİZ DAHA ONA
YARDIM ETSE, YİNE ALLAH'IN KELİMELERİ BİTMEZ!..
(LOKMAN SÛRESİ, 27. ÂYET)
- ...DENİZ MÜREKKEP OLSA, RABBİMİN KELİMELERİ
TÜKENMEDEN ÖNCE DENİZ TÜKENİR! YARDIM İÇİN
BİR O KADARINI GETİRSEK TE (YİNE YETMEZ)!"
(KEHF SÛRESİ, 109. ÂYET)
O BİTMEYEN KELİMELER, YÜCE ALLAH KÂİNAT LEVHASINA YAZDIKLARIDIR! HAZRET-İ İSÂ BU KELİMELERDEN SÂDECE BİRİDİR! TEK KELİME O DEĞİLDİR!
GELDİK, ŞİMDİ YENİ AHİTTEKİ "KELİME" İFÂDESİNE!.. UNUTMAYALIM Kİ, KUTSAL KİTAP HEP TERCÜMEDEN İBÂRETTİR, TERCÜMELERDE DE KELİMELER HEP DEĞİŞİR, AMA ANLAMI AYNIDIR. "KELÂM, KELİME AYNI KÖKTENDİR," DEDİK. KELÂM'IN BİR ANLAMI DA SÖZDÜR. KELİME İÇİNSE SÖZCÜK TE DENİR, KÜÇÜLTME TAKISI ALMIŞTIR. BAKIN ŞİMDİ :
- "TOHUM ALLAH'IN SÖZÜDÜR." (LUKA , 8. BÂB, 11)
DEMEK Kİ, UFACIK BİR TOHUM DÂHİL, KÂİNATTA OLAN HER ŞEY, BİR KELİME İMİŞ!..
BAŞKA DELİLE İHTİYAÇ VAR MI?

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...