25 Şubat 2015

Tanrıyı kıyamete zorlamak..

Tanrıyı kıyamete zorlamak..

Evanjelistler ve Armageddon Savaşı: Aslında hristiyanlar yahudileri hiç sevmezler. Ama görüyoruz ki ABD devleti İsrail’i kendi öz kardeşiymiş gibi destekliyor, ona en yüksek ihtimamı gösteriyor. Nedir bunun sebebi ? Bugün sizlere farklı konulardan bahsedeceğim. Belki de benden hiç duymadığınız konulardan… Evanjelizm, Büyük Ortadoğu Projesi, Armageddon Savaşı, Güneydoğu Sorunu… Maalesef uzun yıllardır ülkemizin kanayan yarası pozisyonuna getirilmiş bir güneydoğu; acılar, üzüntüler, bitmek bilmeyen çatışmalar, gözü yaşlı analar ve binlerce şehit… Bütün bunların neden olduğunu, niye böylesi bir acının içerisinde debelenip durduğumuzu düşündünüz mü hiç? Yani bütün bu acılar, güya (!) toprağı ve vatanı olmayan kürtlerin bir toprak ve vatan kazanma sevdası mıdır ? Az sonra anlatacaklarıma, bir Komplo teorisi, hayal ürünü gibi tanımlamalar yapabilirsiniz belki ama bu konuda başka kaynaklardan da araştırmalar yapmanızı salık veriyorum… Öncelikle bazı kavramları açıklayarak başlıyorum : Protestanlar : Hıristiyan dininin içerisinde, Radikal tanımına uygun bir mezhep. Evanjelikler : Protestanların içinde bulunan ve daha radikal olarak tanımlanabilecek güçlü bir grup.İlk kez protestan reformu sırasında Martin Luther ve Onun yandaşları için kullanılan bir tanımdır. Sayıları ABD’de 70 milyonu, Dünya üzerinde de 500 milyonu bulmaktadır. Aslında hıristiyanlar, yahudileri hiç sevmezler. Hatta onlardan nefret ederler. Ama görmekteyiz ki, hıristiyanlığın en koyu merkezlerinden birisi olan ABD hükümeti, çok ciddi bir şekilde İsrail’i desteklemektedir. Bu destek, gerek ekonomik ve gerekse de askeri boyutta olmaktadır. İsrail’e karşı yapılan her hareket, sanki ABD’ye yapılmış gibi tepki vermektedirler. İnanış şudur : Dünyada iyiler ve kötüler vardır. İyiler -ki işte bu evanjelistler yani protestanlar- ve kötüler de bunların haricinde kalan tüm dünya insanlarıdır. Hz İsa geri gelecek ve dünyayı tüm kötülerden temizleyecektir. Buna Armageddon inancı denmektedir. Protestanlar ve evanjelistler arasında Armageddon inancı oldukça yaygındır. Bu inanca göre Armageddon savaşı olacak, bu savaşta Hz. İsa geri dönecek ve iyilerin zaferini elde edecektir. Bundan sonra “dünya saltanatını” kuracaktır. Bin yıllık bu saltanattan sonra ona inananlarla birlikte Cennete gidecek, diğer insanlar ise Cehenneme yollanacaktır. Komik geldi belki de size bu komplo teorisi değil mi ? Bu devirde böyle bir düşünce olabilir mi diye aklınızdan geçiyor belki. Siz yine de okumaya devam edin… Evanjeliklerin sözkonusu kehanetin gerçekleşmesini beklemekle kalmayıp, aktif olarak birtakım teoriler geliştirdikleri ve bu yönde adımlar attıkları söylenmektedir. Hatta bazıları bu gayretleri “Tanrı’yı kıyamete zorlamak” olarak nitelendirmektedir. Evet , Tanrı’yı kıyamete zorlamak. İşte evanjelistlerin gayret içinde oldukları konu bu. Evanjelistlerin başında da Bush vardı yakın zamana kadar. En önemli protestan ve evanjelist olan Bush, Hedefi Tanrı’yı kıyamete zorlamak olan Bush. Peki şimdi şu aklınıza gelebilir. İyi de bu anlatılanlarla ABD – İsrail sevgisinin bağlantısı ne olabilir ki ? Bunun cevabı da Evanjeslitlerin dört gözle beklediği İsa’nın yeryüzüne inme şartlarından birinin gerçekleşmesi gerekliliğidir. Bu şart da, Büyük İsrail devletinin kurulmuş olmasıdır. Yani büyük israil devletinin kurulması, evanjelistlerin özlemle beklediği İsa’nın yeryüzüne inmesi için en önemli ve gerekli şarttır. Yani büyük israil devleti kurulacak ki İsa yeryüzüne insin ve iyiler kazansın, kötüler yokolsun. İşte bunun için evanjelistler durup beklemek yerine büyük israil devletinin kurulması için ellerinden geleni yapıyorlar. Yani Tanrı’yı kıyamete zorluyorlar (!)…. Hemen akla gelen bir soru : Zaman zaman arap-israil barışı gibi insancıl konular gündeme getirilmeye çalışılır ama her ne hikmetse birileri engel olur ve hiçbir zaman bu gerçekleşmez. Oysa böyle bir barış olabilse, bunları konuşmamıza gerek bile kalmayacak. Ama olmuyor bir türlü. Ne dersiniz, Tanrı’yı kıyamete zorlayan eller mi engel oluyor sizce ??? Devam edelim. Böylesi sakat ve aşağılık düşünceler içerisinde olan Evanjelistler, Tanrı’yı kıyamete zorlama düşüncesinde olan Evanjelistler, koskoca ABD yönetimini ellerinde tutan evanjelistler; bu emellerini gerçekleştirmek ve hedeflerine varış zamanını hızlandırmak için yeni yeni planlar ortaya koyarlar. Öyle ya madem büyük israil devleti kurulması lazım, ozaman hızlandırmak gerekir düşüncesi ile Büyük Ortadoğu Projesi adı altında bir proğram çıkartılır biryerlerden. Evet büyük ortadoğu projesi ama aslında Tanrı’yı kıyamete zorlama projesi. İsa Mesih’i bir an evvel yeryüzüne getirme projesi… 11 Eylül saldırılarından sonra terörü yoketme düşüncesi ile fitili ateşlenen bu proje için bakın Bush ne diyor ? “Terörle Yaptığımız Savaşta Tanrı Tarafsız degildir.” Yani şunu demek istemektedir. “Tanrı biz iyiler tarafındadır. Bu duruma göre tüm kötüler yok edilmelidir.” Büyük Ortadoğu Projesi yani Büyük israil devletini kurdurma projesi. Peki nerede kurulacak bu büyük israil devleti..Yahudilerin kutsal kitaplarında bahsedilen Vaadedilmiş topraklarda kurulacaktır. Neresi bu yerler derseniz ….. Vaadedilmiş topraklar: “Harita Sina yarımadasından başlıyor, hilalin ucu Kıbrıs’ı içine alıyor, Alanya ve Antalya’yı içine alıyor, Mezopotamya , GAP bölgesini, Dicle-Fırat havzasından Basra körfezi ve Irak ile Kuzey Arabistan’ın büyük bir bölümünü içine alıp kapanıyor. Bu haritaların anlamı ne : Bu alan Yahudilere vaadedilmiş topraklar adı altında bir alanı kapsıyor. Bu alan, bizim ülkemizin güneyini de içine alıyor. Hz. İbrahim’in yaşadığı yer bu haritada Harran olarak gösteriliyor. Evet. Zannediyorum kafanızda bazı çağrışımlar yapıyordur artık ve şu şekilde düşünmeye başlamış olduğunuzu tahmin ediyorum :”İyi ama bu haritada gösterilen yerler, bizim yıllardır kan ve gözyaşının eksik olmadığı Güneydoğu değil mi. Ne yani kürtleri birileri kandırmış mı yoksa ?. Askerimizi, vatandaşlarımızı katlederken aslında Büyük İsrail Devleti’nin kurulması planlarına mı hizmet ediyorlar !!? ” Devam edelim. Bu düşüncelerin ışığında, bölgenin alev alması için her türlü çaba gösterilmektedir. Afganistan ve ardından Irak’ın karıştırılması, İran ve Suriye’nin de sırada olduğunun duyurulması dikkate şayandır. İçiniz sıkıldı değil mi ? “ Ne bu ya. Bu yüzyılda böyle saçma inanış olur mu” dediğinizi duyar gibiyim. Burada hemen şunu eklemek istiyorum. Bütün bu düşünceleri, internet üzerinden sık sık konuştuğum ABD’de katolik bir rahip arkadaşım ile de paylaştım. Kendisi çok inançlı katolik bir rahip. Tüm bu anlattıklarımı ona da söyledim ve “Böyle saçma birşey olabilir mi” dedim. Cevabını merak ediyorsunuz değil mi? Hemen aktarayım: “Nasıl sizin içinizde radikal ve uç fikirde olan insanlar varsa, hıristiyanlığın içerisinde de uç mezhepler var. Biz bunlara protestanlar diyoruz. Bu protestanların içinde de çok daha fazla radikal düşünce içerisinde olan bir gurup var ve bu guruba mensup olanlar senin anlattıklarına son derece inanıyorlar. Bu konuda çok yoğun çalışıyorlar. Bunlar şu an ABD devletinin yönetiminde olan insanlar”. Ben o esnada şok geçirmiştim. Siz ne durumdasınız bilemiyorum ama ben o ana kadar duyduklarımı zaten hıristiyan olan bu rahibin kendi sesinden de duyunca ve teyit alınca gerçekten şok geçirdim. ”Peki sen bir katolik olarak böyle bir düşünceye sahip misin “ diye sorduğumda ise “protestanların haricinde hiçbir hıristiyan bunlara inanmaz. Ben de onların düşündüğü gibi düşünmüyorum” dedi. Güneydoğuda çok oyunlar oynanıyor. Hergün çok farklı şeyler ortaya çıkıyor. Bundan sonra bu bilgiler ışığında konuları değerlendirirseniz, çok tuhafınıza giden gelişmelerin, sebebini anlayamadığınız olayların aslında nasıl bir planın parçası olduğunu farkedebilir ve belki bazı bağlantılar kurabilirsiniz. Tabiki buraya kadar olan fikirler, planlar, düşünceler, kendini İYİLER olarak tanımlamış insanların düşünceleri. Ama bir de olayın islami boyutu var. Konunun islamiyet taraftan görüntüsü var. Onların planları varsa müslümanların da Kur’an-ı Kerim’de ifade edildiği gibi olacaklar hakkında yorumları var. Bir sonraki yazımda da bütün bu yorumlara islamiyet ve Kuran-ı Kerim tarafından bakacağız. Rahat olun, endişelenmeyin. Tahrif edilmiş tüm dinlerin arkasından en son din olarak gelen islamiyet, bu konuda nelerin olacağını açık açık tarif ediyor.
Sedat ÖZKAN

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...