26 Şubat 2015

Kendisinin Tanrı Olduğunu Söyleyen Bu Adam Kim?



Kendisinin Tanrı Olduğunu Söyleyen Bu Adam Kim?
Dave Branon
Telif Hakkı/Copyright Dave Branon, 1992
Originally Published by Müjde Yayıncılık
E-Kitap Hristiyan Kitaplar tarafından yapıldı. Daha fazla ücretsiz kitap
indirmek için sitemize ziyaret edin.
Türkiye'de Kilise Adresleri
2
3
Kendisinin Tanrı Olduğunu Söyleyen Bu Adam
Kim?
Lincoln, Mikelanj veya Aristo gibi insanların kim olduğu hakkında kimse tartışmada
bulunmaz. Üzerlerinde kim olduklarının tartışılamadığı tarihsel birer etiket vardır.
Ama adı Isa olan adam farklıdır. Sokaktaki insanlar arasında O’nun kim olduğu
hakkında bir anket yapsanız karşılaşacağınız tuhaf bakışlar kadar farklı yanıtlar da
alırsınız. İsa insanları çoğunlukla ünlü yapmaya yarayan şeyleri yapmasıyla
tanınmaz. Politika, iş dünyası ya da basın yayın dünyasının içinde değildi. Uzman
olduğu konu bizim din dediğimiz konudur - Tanrı hakkında birçok şey biliyordu.
Hatta, kendisi Tanrı olduğunu iddia etmişti. Ama İsa kimdir? Dave Branon tarafından
yazılmış olan bu kitapçık Kutsal Kitap’ın (yani Tevrat, Zebur, ve İncil’in) İsa
hakkında söylediklerini keşfetmenize yardımcı olmak için yazılmıştır.
Martin R. De Haan H
İçindekiler
Kendisinin Tanrı Olduğunu Söyleyen Bu Adam Kim?
İsa’nın Tanrı Olduğuna İnanmayanlar Kimlerdir?
Bu Neden Bu Kadar Önemli?
TEVRAT ve ZEBUR’un İDDİALARI
İNCİL’İN İDDİALARI
İSA’NIN İDDİALARI
İSA’YI GÖZLEMLEYENLERİN TEPKİLERİ
Ama Ya Şu Ayetlere Ne Demeli?
Başkalarına Yardım Edebilmenize Yardım
O'nun Kim Olduğunu Söylediğinize Dikkat Edin
Söylememeniz Gereken Şey
Siz Ne Diyorsunuz?
4
®Radio Bible Class, Grand Rapids, MI. USA; izin ile çevirip basılmıştır.
5
İsa’nın Tanrı Olduğuna İnanmayanlar Kimlerdir?
Birçok insan tarihin karanlık sayfalarına bakıp İsa’nın silik bir resmini görürler.
O’nun 2000 yıllık iddiası olan Tanrı olduğunu söylediğini duymuşlardır ama buna
pek inanmazlar. Küçük bir kasabadan gelen bir Yahudi marangozun aslında dünyanın
yaratıcısı olduğunu kabul etmek onlara zor gelir. O’nun hakkında diğer ve daha az
çarpıcı olan kuramlara inanmayı yeğlerler. Aşağıda bunlardan bazılarını bulacaksınız:
İsa büyük işler başarmış biriydi. Bu düşünceyi benimseyen grupların arasında
milyonlarca üyesi olan Mormon tarikatı vardır. İsa’nın daha önceden var olan bir ruh
olduğunu öğretirler — ama bu onlar bunun herkes için geçerli olduğuna inanırlar.
İsa’nın “farklılığının İsa’nın Tanrı oluşu değil, Tanrının ilk doğan ruhsal-oğlu oluşu
olduğunu söylerler.
“Bazıları küçük bir kasabadan gelen bir Yahudi marangozun dünyanın yaratıcısı
olduğunu kabul etmekte zorluk çekerler”
“İsa’nın insanlığı gerçek ve sıradan olarak anlaşılmalıdır — O’nun başına gelenler
hepimizin başına gelebilir.” (Joseph Smith’te Sör Oliver Lodge’ı aktaran Elder B. H.
Roberts, King Follett Discourse,)
İsa, kendisine Tanrı’dan sonra ikinci komutan olma payesi verilmiş olan yaratılmış
bir varlıktır.
Yehova Şahitlerine göre, İsa “bir tanrıdır, ama adı Yehova olan Yüce Tanrı değildir”
(Let God Be True). Bunun yerine İsa’nın “evrenin ikinci büyük kişisi olan” dünyayı
yaratılmadan “yaratılmış bir birey” olduğunu söylerler (Make Sure of All Things).
İsa bizden iyi ve üstün olmayan bir adamdır. “İsa’nın Tanrı’nın Kendisi olmadığı
açıktır” (Divine Principle). Sun Myun Moon’un bu sözleri onun Unification Church
adını verdiği Munîler grubunun görüşlerini apaçık bir şekilde ortaya koyar. Öğretisi,
İsa’nın değerinin diğer insanlardan daha büyük olmadığıdır. Moon’un fikirlerinin
izleyicisi olanlar İsa’nın yaptıklarının başarısızlıkla sona erdiğini söylerler.
İsa’nın var olmaya başlamasının tarihi annesinin kendisine hamile kaldığı
zamandır. Bu düşünceyi yayan bir grup da Türkçesi Uluslararası Yol olan The Way
International’dır. Kutsal Kitap”ın öğretilerini yeniden yorumlamalarında, “İsa
Mesih’in var olmaya başlaması Tanrı’nın Meryem’in içinde İsa’nın canyaşamını
yarattığında başlamıştır,” görüşünü benimsemişlerdir (Victor Wierwille, The Word’s
Way cilt 3).
İsa sadece bir peygamberdir ve Tanrı’nın bir mesajcısıdır. İslamın öğretisine
6
göre, “İsa... sadece Allah’ın bir mesajcısıdır” (Sure 4:171 Kur’an’dan). Müslümanlar
aynı zamanda İsa’nın asla Muhammet’in büyüklüğüne erişemeyen fakat günahsız bir
peygamber olduğunu söylerler.
İsa, çoğu insanın O’nun olduğunu düşündüğü şeyden azıdır. Tanrıtanımazlığı
benimsemiş olanlar isa’yı küçük görürler. Bazılar İsa’yı geçmişteki ünlülerden Buda
ya da Sokrat kadar yüksek bir düzeye koymakta bile zorluk çekerler.
Tanrıtanımazlığın ünlü savunucularından Bertrand Russell, “Bilgelik ve erdem
konularında İsa Mesih’in tarihte bilinen diğer bazı kişiler kadar bile yüksek olduğunu
düşünmüyorum” (Neden Hıristiyan Değilim).
İsa büyük bir ahlak hocasıdır. Bazı kişiler İsa’nın Tanrı olduğu iddialarını
reddettikleri halde O’nun yeryüzünde yaptığı işlerin hepsini reddetmezler. Unitarian
tarikatından William Channing, “Mesih yeryüzüne bir aracı olmaktan çok büyük bir
ahlak hocası olması için gönderilmiştir.”
İsa mistik bir medyumdur. Yeni Çağ felsefesine inananlar, İsa’yı insanları kişisel
doyuma eriştiren ve birçok rehberden biri olarak kabul ederler. Olaya bu açıdan
bakılırsa, İsa Yeni Çağ düşüncesini izleyenler için onlara geçmişten bir şeyler
gösteren eski çağlarda yaşamış birçok kişiden biridir. Daha önce de çok kereler
yaşayıp öldüğü için, diğer insanlar da aynı aşamalardan geçseler onların da
erişebilecekleri bir saflık ve temizliğe eriştiğini söylerler.
İsa kendi gereksinimlerimizden ötürü kafamızda büyüttüğümüz biridir. Bazıları
İsa’nın bu kadar önemli olmasının nedeninin sadece insanların O’nun gibi
güvenebilecekleri birine gereksinimlerinin olması olduğunu söylerler. Ünlü İsviçre’li
psikolog ve psikiyatrist Carl Jung, İsa’nın “kültürümüzün tarihsel varlığına önem
verilmeksizin tanrısal bir insan mitine vücut veren kahramanı,” olduğunu söylemiştir.
“Doğru olan bir şey varsa, o da birilerinin yanılgıda olduğudur! Bütün bu insanların
Isa hakkında söyledikleri farklı şeylerin hepsi birden doğru olamaz.”
Doğru olan bir şey varsa, o da birisinin yanılgı içinde olduğudur! Bütün bu insanların
hepsinin birden İsa hakkında söyledikleri doğru olamaz. İsa, tamamıyla bütün bu
insanların kim olduğunu söylediği kişi olamaz. Bildiklerini sananların büyük bir
kısmı aslında bilmezler. İsa sadece bir peygamber ya da bir medyumsa o zaman
O’nun Tanrı olduğunu söyleyenler yanılgıdadır. Diğer yandan İsa Tanrı ise, O’nun
sadece olağanüstü bir insan olduğunu söyleyenler yanılgıdadır. Bazıları da her iki
düşüncenin de doğru olmasını arzulayabilirler. Bilim ve araştırıcı gazetecilik
7
meslekleri de büyük bir tutkuyla gerçeği ortaya çıkartmaya çalışır. Bunun bu önemli
alanda böyle olmaması için bir neden var mı?
8
Bu Neden Bu Kadar Önemli?
Çoğu kez insanlar İsa’nın tanımlamasını yapar ya da isimlerinden söz ederlerken
biraz özgür ve cömertçe davranırlar. Kendisine, “Evrenin ikinci büyük kişisi,”
“Tanrı’nın bir peygamberi,” “büyük bir ahlak hocası,” “kutsal bir adam,” “Tanrı’nın
kendisine herkesten fazla dokunduğu adam,” gibi asil ünvanlar verilir. Kim önderi
hakkında böylesine yüksek şeyler söylenmesinden mutlu olmaz? Hangi grup,
kurucusu hakkında söylenen böylesine saygı ve övgü dolu sözlerden rahatsız olur?
Birincisi, gerçek Mesih İnanlıları. İsa’yı izleyen kişiler bu tür ünvanlarla tatmin
olmazlar. Onlar için İsa’nın tarihin en büyük adamlarından biri sayılması yeterli
değildir. Gerçek Hıristiyanlar, İsa’nın milyonlarca kişi tarafından örnek insan — hatta
yeryüzünden gelmiş geçmiş insanların en büyüğü sayılmasının isa’nın kim olduğu
gerçeğini yeterince yansıtmadığını düşünürler. “Bir ahlak hocası” ve “peygamber”
gibi ünvanların yeterli olmadığını düşünürler. Evet, gerçek Hıristiyanlar İsa’nın bir
ünvanı daha olduğu konusu üzerinde ısrarla dururlar, ancak bu, olmadığı takdirde
kendisini izleyecek insanların önüne bir tökez taşı koyan bir ünvandır.
İsa’yı izleyen kişiler, O’nun adına sadece Mesih ve Kurtarıcı demekle kalmayıp, aynı
zamanda Rab ve Tanrı demekte de ısrarlıdırlar. Ama neden? İsa için bu ünvanı
koymaları neden böylesine önemlidir? O’nun bilgece sözlerinden bir şeyler öğrenip
iyi yaşamına hayranlık duyup olayı orada bırakamaz mıyız? O’nun Tanrı olup
olmadığı konusuna bu kadar önem vermemiz gerçekten yaşamsal mıdır?
İşin ilginç yanı, İsa’nın Tanrılığı konusu Hıristiyanlık hakkındaki belki de en önemli
sorudur. Neden mi? Çünkü İsa kendisi Tanrı olduğunu söylemiştir. Bu dünyada
havarileriyle yaşarken Tanrı olduğunu birçok kereler insanlara bildirmiştir. Kendisini
dinleyenlerin söylediklerinden şüphe edebileceğine ve sonuçların neler olabileceğine
aldırmadan İsa konuşmaları sırasında, Kendisinin Tanrı olduğunu iddia ettiği
konusunda çağdaşlarının kafalarında hiçbir şüpheye yer bırakmadı.
“İsa’ya bu ünvanın verilip verilmemesi neden böylesine önemlidir? Sadece O’nun
bilgece sözlerinden bir şeyler öğrenip iyi yaşamına hayranlık duyup olayı orada
bırakamaz mıyız?”
Bu yüzden bir ikilemde kalırız. Tanrı olduğunu iddia eden bir kişi, gerçekten Tanrı
olmadıkça güvenilmez biridir! Bilgece sözleri ya da diğer iyi işleri ne olursa olsun,
eğer en büyük iddiası gerçek değilse, o kişi iki yüzlü ve yalancıdır. Böyle bir insanın
9
söyledikleri doğru olmadıkça bu kişiye sadece acır, üzülür, ve sempati duyarız. Tanrı
olmadığı halde Tanrı olduğunu söyleyen bir adam bizim tapınmamızı, hayranlığımızı
ve kendisine benzemeye çalışmamızı hak etmez.
Öyleyse bu kadar önemli olan nedir? Bu kadar önemli olan İsa eğer Tanrı değilse
O’nun bir örnek, bilge bir öğretmen, ya da bir ahlak hocası olamayacağıdır. O’nun
Tanrı olduğunu kanıtlarla ortaya koymak dünyanın en önemli konusudur. Ve bu
kitapçığın da yapmaya çalışacağı aynen budur.
İsa’nın kim olduğu hakkındaki kendi kalıplaşmış düşüncelerimize güvenemeyiz.
Gerçekten daha azını kabullenemeyiz. Göreceğimiz gibi sonsuz varlığımız, “Tanrı
olduğunu söyleyen bu adam kimdir?” sorusunu nasıl yanıtlayacağımıza bağlıdır.
Kutsal Kitap Bütün Bunlar Hakkında Neler Söyler?
Kanıtlayın! Bir şeyin doğruluğunu desteklemeye çalışan herhangi birinin yolunu
kapatabilen söz budur. Bir kavram kanıtlanarak doğrulanamıyorsa onu söyleyecek
zamana bile değmez. Gerekli kanıtı bulmanın anahtarı geçerli ve güvenilir kaynaklar
bulmaktır. Sağlam bir kaynak olmadan, soruları soran kişi sadece görüşlerle başbaşa
bırakılır.
İsa’nın Tanrı olduğu inancının kuvvet bulduğu nokta da budur. Bu inancın kaynağı
güvenilir bir kaynaktır —Kutsal Kitap’tır. Arkeoloji alanında dikkatle yapılan
incelemeler Kutsal Kitap’ın tarihsel ve coğrafi konularda güvenilir olduğunu ortaya
koymuştur. Kutsal Kitap’taki ayetler yaklaşık 2000 yıldan beri bilginler tarafından
inceden inceye incelenmiş ve güvenilir bulunmuşlardır. Kendisini desteklemek
üzere kendisi hakkında herhangi farklı bir antik çağdan gelen belgenin hakkında
olduğundan daha fazla belgelerin bulunması onu destekler. Bütün bu dış kanıtlar
Tann’nın ilahi esinini insanlığa vermek üzere bu Kitap’ı verdiği konusunda bize ek
güven vermişlerdir. İsa Mesih’in Tanrı’lığına güvenilebilir çünkü güvenilir bir
kaynak bunun böyle olduğunu bize söylemiştir. (Kutsal Kitap’ını güvenilirliğini
incelemek için F.F. Bruce, Elimizdeki incil Sağlamdir! (İstanbul, 1990); Josh
McDowell, Marangozdan Öte (İstanbul, 1992); D. Rhoton, İnanç ve Kanıt (İstanbul,
1992) önerilir.)
Bu ışığın altında Kutsal Kitap’ın kendisinin odak kişisi olan İsa Mesih hakkında neler
söylediğine bakmamız mantıklı bir seçimdir. Bu kanıtı sonuna dek izlemek bizim için
mantıklı bir seçimdir. Ancak İsa’nın kendisi hakkında söylediklerini kabul etmeye
razı değilsek, Kutsal Kitap’ın İsa’nın Tanrı’dan gelen büyük bir öğretmen olduğunu
10
söylemesine güvenmemiz saçmadır.
Eğer Kutsal Kitap güvenilir bir kitapsa, ve mesajı yüzyıllar boyunca mucizesel bir
şekilde korunmuşsa, o zaman onu koruyan Kişi hakkında onun güvenilir bir kaynak
olduğuna güvenebiliriz. Kutsal Kitap’ın İsa’nın Tanrı olduğu konusunda neler
söylediğine bir bakalım.
TEVRAT ve ZEBUR’un İDDİALARI
Kutsal Kitap, İncil okurlarına arkadan saldırıp onlara yepyeni bir mesaj sunmaz.
Hayır, Tevrat ve Zebur’a aşina olan kişiler için Mesih’in yeryüzüne geleceği
düşüncesi bir sürpriz değildir. Bunun gerçekleşeceği hakkında peygamberler birçok
sinyaller vermişlerdi. Hatta Tevrat ve Zebur’da Mesih’in yaşamı hakkında birçok
kesin gerçek vardır ki, bunlar İsa’da gerçekleşmişlerdir. Aşağıdaki çizelgede
bunlardan birkaç örnek göreceksiniz:
Peygamberlik Peygamberliklerin Tevrat ve Zebur’un
Hangi Kısımlarında Bulundukları
Peygamberliklerin Isa
tarafından İncil’de
gerçekleşmesi
Bakireden
doğacağı Tevrat: Yeşaya 7:14 İncil:Matta 1:23
Beytlehem’de
doğacağı Tevrat:Mika 5:2 İncil :Matta 2:5
Mısır’da
bulunacağı Tevrat:Sayılar 24:8 İncil:Matta 2:15
Birçok kişiyi
11
iyileştireceği Tevrat:Yeşaya 53:4 İncil:Matta 8:16
Çarmıha
gerileceği Tevrat:Yeşaya 53:12 İncil:Matta 27:38
Hiçbir kemiğinin
kırılmayacağı Zebur:Mezmurlar 34:20 İncil:Yuhanna 19:33-36
Milat’tan önceki günlerde Mesih’in gelişinin dinsel takvimlerde beklenilir bir olay
olduğu çok açıktır. Ancak dahası vardır. Tevrat ve Zebur’ daki kutsal yazılar sadece
Mesih’in geleceğini söylemekle kalmayıp, aynı zamanda O’nda başka hiçbir insanda
olmayan bir özellik olacağını da söylemişlerdir. O, Tanrı olacaktı. Tevrat’tan üç ayet,
Mesih’in Tanrı’nın bedende dünyaya gelişinin tanrısal bir şekilde daha önceden
bildirilişi olarak göze çarpmaktadırlar. Bu bölümlere yakından bakmak bizi bu temel
gerçekle tanıştıracaktır.
Tevrat: Yeşaya 7:14. Bunun için Rab Kendisi size bir alâmet verecek; işte bir bakire
hamile kalacak ve çocuğunun adını İmmanuel koyacak. Bu ayetin İsa’nın Tanrı’nın
bedende insanlara gelmesi olduğunun anahtarı İmmanuel adlı ünvandadır. Bu sözün
anlamı, “Tanrı bizimle”dir. Kesin olan bir şey varsa bu konunun bu peygamberliği
duyanlar için bir gizem olduğuydu. Çocuk hangi anlamda Tanrı’nın varlığını
insanlara taşıyacaktı?
Tanrı’nın esintisi geliştiren İncil’den ötürü (İncil:Matta 1:21-23) onların
anlayamadıklarını bizler anlayabiliriz. Tanrı’nın yeryüzünü sadece bir sözcü ya da
kurtarıcı olarak değil, ama gerçekten “Tanrı bizimle” olarak ziyaretinin önceden
belirtilmesini görüyoruz. Ancak Tevrat’ın gerçekten anlatmak istediği neydi? Başka
hangi kanıtları bulabiliriz?
Tevrat:Yeşaya 9:6. Çünkü bize bir Çocuk doğdu, bize bir Oğul verildi; ve hükümet
O’nun omuzları üzerinde olacak. Ve O’nun adı, Harika Danışman, Yüce Tanrı,
Sonsuz Baba, Barış Prensi olacak. Geriye baktığımızda bir kez daha bu hayretler
verici peygem-berliğin yerine gelişini görebiliriz. İsa’yı Mesih olarak kabul edenlerin
hepsine Tevrat tarafından O’nun sadece bir yönetici olmakla kalmayıp, aynı zamanda
“Yüce Tanrı” olduğu söylenmiştir.
Bu, peygamberin Tevrat:Yeşaya 10:21 ‘de “Yakub’un geri kalanının Yüce Tanrı’ya
dönecek” derken kullandığı aynı terim ve gramatik yapıdır. Bu bize sadece iki olanak
bırakır. Birincisi, peygamber bize, dünyaya iki Tanrı vererek - başka bir “Yüce
Tanrı”nın gelmekte olduğunu söyleyebilir. Ancak bu Tevrat:Yeşaya 45:22’de şöyle
diyen başka bir ayeti yalanlayacak bir şey olur: “Ey dünyanın uçları, hepiniz Bana
yönelin ve kurtulun; çünkü Tanrı Benim ve Ben’den başkası yoktur.” Bu ayet iki
Tanrılı bir sisteme olanak vermediği için bize de sadece bir olanak daha kalıyor.
12
Yeşaya ve İsrail ulusunun tapındığı tek Tanrı ile doğacak olan Oğul-Çocuk ve “Yüce
Tanrı”nın aynı kişi olmaları gerektiğidir.
“Tanrısal Mesih İncil’de olduğu kadar Tevrat ve Zebur’da da bulunur.”
—Jon A. Buell and Quentin Hyder
Tevrat:Mika 5:2. Ve sen, Yahuda binleri arasında bulunmak için çok küçük olan
Beytlehem Efrata, İsrail üzerine hükümdar olacak adam Bana senden çıkacak; ve
O’nun çıkışı eski vakitten , sonsuzdan beridir.
Sonsuza dek yaşamak. Bu herkesin merakını uyandıran ancak erişilmesi imkânsız
olan bir şeydir. Ruhlarımızın sonsuza dek yaşayacağı doğru olduğu halde, kimse
dünya var olmadan önce Tanrı ile birlikte var olduğunu iddia edemez. Hiç kimse
edemez ama İsa edebilir. Mika sadece İsa’nın Beytlehem’de doğacağını söylemekle
kalmamış, aynı zamanda “İsrail’in bu yöneticisinin” sonsuzluktan beri Tanrı’nın
öğütlerini paylaştığını da açığa koymuştur. Bu İsa’nın Tanrılığını nasıl kanıtlar? Eğer
sadece Tanrı sonsuzluktan beri varsa, ve İsa da O’nunla birlikte var olmuşsa, o zaman
İsa’nın Tanrı olması gerekir.
Açıkça söyleyelim, İsa’nın Mesih olduğunu kabul edenlerin hepsi, İsa sahneye
çıktığında harikulade bir şey olduğunu kabul etmektedirler. En azından
peygamberlikler mucizesel bir şekilde O’nda gerçekleştiler. Tevrat ve Zebur’dan İsa
hakkındaki sadece sekiz kehanetin inceleyen bir araştırmacı şu sonuca varmıştır: “Bir
tek adamın bu sekiz kehanetin hepsini birden yerine getirebilmesi
100.000.000.000.000.000’de l’dir.” Eğer bu peygamberliklere İsa’nın bu gezegene
gelişi hakkında gerçek ve doğru bilgi verdiklerine güvenebilirsek, bu peygamberlikler
İsa Mesih’in Tanrı olduğunu gösteren ünvanlar kullandıklarında da onlara
güvenebiliriz.
İNCİL’İN İDDİALARI
13
İncil’in mesajı İsa hakkındadır. O’nun soyağacı ile başlar ve gelecekteki zaferiyle
sona erer. Başlangıcıyla sonu arasında İsa’nın yaşamının, ölümü, dirilişi, göğe
yükselişi ve kim olduğu hakkında söylediklerinin hayretler verici öyküsü vardır. Ama
bu adam kimdir? İncil bunu gerçekten bize açıklar mı? Onda yazılı olanlara
güvenebilir miyiz? Tabii ki hastaları iyi etti, ama acaba O ilk asırda yaşamış olan iyi
yerlerle bağlantıları olan bir kandırıcı mıydı? Tabii ki açları doyurdu ama yetenekli
bir sihirbaz olamaz mıydı yani? Tabii ki, kalabalıkları kendine hayran etti ama İsa
belki de eski bir süperstardı.
Doğruyu öğrenmek için İsa’nın yaptıklarını anlatan öykülerin içyüzünü bilmemiz
gerekir. O’nu gözlemleyen kişilerin O’nun hakkında neler söylediklerini öğrenmemiz
gerekir. Artık etrafta olmayan birinin biografisini yazan biri, ya kişiyi tanıyanlarla ya
da o kişiyi tanıyanlardan o kişi hakkında bir şeyler öğrenmiş kişilerle temas kurar. İsa
hakkındaki düşüncelerimizi berraklaştırmak için bizler de İsa’nın zamanında yaşamış
kişilerle bir röportaj yapabiliriz. İlk önce O’nu çok yakından tanıyan biri olan Havari
(Elçi) Yuhanna’ya dönelim.
Havari (Elçi) Yuhanna’nın İsa’ya Bakış Açısı.
Havari Yuhanna gerçekten de İsa’nın Tanrı olduğunu kanıtlamaya mı çalışıyordu? Bu
soruyu yanıtlamaya başlamak için, İncil’in Yuhanna kısmının açılış sözlerine bir
bakalım.
Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı. Başlangıçta O,
Tanrı’yla birlikteydi. Her şey O’nun aracılığıyla var oldu, var olan hiçbir şey O’nsuz
olmadı. Yaşam O’ndaydı ve yaşam insanların ışığıydı (1:1-4).
Yuhanna’nın Söz sözcüğüyle ne demek istediğini bir kez anladıktan sonra, bu
ayetlerden İsa’nın Tanrı olduğundan başka bir anlam çıkartmamız imkânsızdır.
İncil’deki üç başka ayette olduğu gibi (Yuhanna 1:14, 1. Yuhanna 1:1, Esinleme
19:13) burada da Logos sözcüğü kesinlikle İsa’dan söz etmektedir. Yuhanna’nın
14
l:14’cü ayette, “Söz insan olup aramızda yaşadı” demesi, İsa’dan söz ettiğini açıkça
ortaya koyuyor. Yuhanna 1:1-4’deki İsa’nın diğer özelliklerinin sadece Tanrı’ya ait
olabilecek özellikler olduğuna dikkat ediniz.
“Başlangıçta.” Yuhanna’nın günlerinde yaşayan insanlardan Kutsal Kitaptaki
ayetlere aşina olanlar onun şimdi adına Tekvin (bakınız Tevrat) dediğimiz kitaçığı ima
etmekte olduğunu anlıyabilirdi. O zamanlarda, Tevrat: Tekvin kısmından genel
olarak, “Başlangıç” olarak söz edilirdi. Bu yüzden İncil’in Yuhanna kısmının
okurunun aklına otomatik olarak yaratılışın anlatımı ve onun Tanrı’nın sonsuzluğu
gösterdiği gelirdi. Yuhanna, dünyalar başlamadan önce İsa’nın Tanrı’yla birlikte
olduğunu cesaretle ilan etmişti.
“Söz Tanrı’yla birlikteydi.” Bu cümlecik, İsa Tanrı olduğu halde, ile edatının da
belirttiği gibi Baba Tanrı’yla birlik ve beraberlik içinde olan bir bakıma ayrı bir varlık
olduğunu gösteriyor.
“Antik çağlardan günümüze gelmiş belgeler içinden İncil kadar metinsel ve tarihsel
kanıtlarla tanıklığı yapılan hiçbir belge yoktur.”
—Clark Pinnock
“Söz Tanrı’ydı.” İşte burada: İsa’nın Tanrılığını
belirten açık bir cümle. Bu ayet, bazılarının önerdiği gibi O “bir Tanrı’ydı” demiyor.
Bu cümleciğin bu şekilde yorumlanması, Yunancada theos (Tanrı) olan sözcüğün
burada “i” hali olmadan ortaya çıkmasının bilimsel olmayan yorumundan
kaynaklanmaktadır. Bunu yapanlar Yuhanna’nın Baba’nın Tanrı olduğu gibi İsa’nın
da Tanrı olduğunu göstermek için “i” halinin çıkarttığının farkına varmazlar. Eğer “i”
hali kullansaydı, o zaman sadece İsa’nın Tanrı olduğunu söylemiş olurdu. Ancak
Yehova Şahitleri gibi Mesih’in Tanrılığını inkâr eden tarikatlar, bu sözcüğü “bir tanrı”
olarak yorumlamakta ısrarlıdırlar.
Böyle yapmak iki soruna yol açar. Bunlardan birincisi, İncil’in Yunancada “i” hali
olmadan Tanrı’dan söz etmeleriyle doludur (282 kez). Hatta, Yuhanna l:1’i “bir tanrı”
olarak yorumlayan çevirmenler bile diğer 281 kezin yüzde 94’ünde aynı sözü “Tanrı”
olarak çevirmişlerdir. Sözcüklerin birbirlerini tutması için bunların “bir tanrı” demesi
gerekir. Bu yapı sadece İncil’in Yuhanna kısmında bile 20 kez geçer. Öyleyse,
Yuhanna 1:18, “kimse hiçbir zaman bir tanrı görmemiştir” diye mi çevirilmelidir?
15
Tabii ki hayır!
Gramatik sorunlardan başka, bu yanlış çevirinin neden olduğu bir zorluk daha vardır.
Eğer ayetin gerçekten de, “bir tanrı” olarak çevirilmesi gerekiyorduysa, o zaman
Hıristiyanlıktaki her şeye tamamen yabancı olan bir kavram olan çoktanrıcılıkla karşı
karşıya kalacaktık. Eğer İsa, “bir tanrı”ysa o zaman başkaları da var demektir. Ancak
Kutsal Kitap bu konuda çok açık ve kesindir: Sadece bir Tanrı vardır. İsa’nın “bir
tanrı” olduğunu söylemek birinci yüzyıldaki okuyucuya yirminci yüzyıldaki
tektanrıcı birine ters geleceği biçimde ters gelirdi. Yuhanna’nın zamanındaki insanlar
tektanrıcılık üzerine iyi eğitim görmüşlerdi ve bu iyice yerleşmiş öğretiden herhangi
bir biçimde ayrılmak red olunurdu.
“Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı’yla birlikteydi ve Söz Tanrı’ydı.” İncil:Yuhanna
1:1
“Herşey O’nun aracılığıyla var oldu.” Tanrı’dan başka kim yaratılışı gerçekleştirmiş
olabilirdi? Tevrat:Tekvin’in ilk ayetine yeniden baktığımızda, “Tanrı’nın yerleri ve
gökleri yarattığını hatırlıyoruz. Ve şimdi Yuhanna, İsa’nın yaratılışdaki etkin kişi
olduğunu söylemektedir. Bu, Kurtarıcı olan İsa’nın aynı zamanda Yaratıcı olan Tanrı
olduğundan başka hangi anlama gelebilir?
Nihayet, İncil:Yuhanna’nın bu girişin son ayeti (18) tartışmayı, (Tanrı bir ruh olduğu
ve bu yüzden de görülmeyeceği için) hiç kimsenin Tanrı’yı görmemiş olduğu ancak
insan-bedenindeki-Tanrı-olan İsa’nın Tanrı’yı şimdi bize gösterdiğini söyleyerek
sona erdiriyor: “Tanrı’yı hiçbir zaman hiç kimse görmemiştir. O’nu, Baba’nın
bağrında bulunan ve kendisi Tanrı olan birici Oğul tanıttı.”
Havari (Elçi) Pavlus’un görüşü. Yuhanna, İsa’nın Tanrı olduğunu söylemekte tek
başına değildi. Havari Pavlus da bu konuyu yazılarının önemli bir bölümü yapmıştır.
Aşağıda Tanrı tarafından esinlendirilen ve Pavlus tarafından yazılan ayetlerden
İsa’nın Tanrılığından söz edenlerinden bazı örnekler göreceksiniz.
İncil:Romalılar 9:5. Mesih, her şeyin üzerinde hüküm süren, sonsuzlara kadar
övülecek Tanrı’dır. Hiçbir miktarda yorumsal jimnastik bu ayette Mesih’in Tanrı
olduğunu söyleyen basit grameri inkâr edemez.
16
İncil:Filipililer 2:5-6. Mesih İsa’da olan düşünce sizde de olsun. Mesih, Tanrı özüne
sahip olduğu halde, Tanrı ‘ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Burada da
İsa’yı — Tanrı olarak ve insan olarak — iki öz doğasında görüyoruz. İlk olarak, öz
doğasında her zaman Tanrı olarak var olmuştu. İkincisi, Tanrı olmanın görkem ve
yüceliğini Tanrı-adam, ölüme dek itaatkâr olan alçakgönüllü hizmetkâr olmak için,
gönüllü olarak bir kenara bıraktı. İsa o zaman bir insan olarak yeryüzüne geldiğinde
bile Tanrı idi ve doğa olarak Tanrı kaldı.
İncil:Filipililer 2:10,11. Isa adı anıldığında gök-tekiler, yerdekiler ve yer
altındakilerin hepsi diz çoksun ve her dil, Baba Tanrı ‘nın yüceltilmesi için îsa
Mesih’in Rab olduğunu açıkça söylesin. Tanrı, Kendisinden başka birine
tapmılmasma izin vermez. İnsanların kendisinden daha alçak birine tapınmalarına
izin vermesi ilk emre kendisinin karşı gelmesi demekti, (ayrıca bkz. İncil:Matta 4:10)
İncil:Timoteyus 3:16. Kuşkusuz, Tanrı yolunun sırrı büyüktür. Tanrı, bedende
göründü, Ruh’ça doğrulandı, meleklerce görüldü, uluslara tanıtıldı, dünyada O’na
iman edildi, yücelik içinde yukarı alındı. Bedende görünen Tanrı İsa idi çünkü O, bu
ayette Tanrı’nın yaptığı söylenen her şeyi yapmıştır.
İncil:Titus 2:13. Bu arada, mübarek ümidimizin gerçekleşmesini, ulu Tanrı ve
Kurtarıcımız İsa Mesih’in yücelik içinde gelmesini bekliyoruz. Bu cümlenin
gramerinin harfiyen çevirisi Pavlus’un burada bir tek kişiden: Oğul Tanrı’dan söz
ettiğini gösterir.
İSA’NIN İDDİALARI
İncil’in İsa’nın Tanrılığı konusunda olduğu öğretileri birkaç yanlış yönlendirilmiş
izleyici tarafından ortaya atılmış olabilir miydi? O yazarların sinyalleri yanlış okumuş
olmaları mümkün müydü? Belki de birisine tapınma gereksinimleri öylesine
kuvvetliydi ki İsa’nın Tanrı olduğu düşüncesini kendi kendilerine uydurdular. Belki
17
de İsa’nın yeryüzündeki görevini yanlış anlamışlardı. Eğer öyleyse bunu yanlış
anlayanlar sadece onlar değildi! İsa’nın Kendisi de Tanrı olduğunu söylemiştir. İsa
bazen dinleyicilerinin O’nun ne demek istediğinden emin olmamalarına yol açacak
biçimdeki terimler ve deyimlerle konuşurdu. Bunu İsa ve havarileri arasında geçen
birkaç konuşmada görebiliriz. İsa’yla yaptıkları bu konuşmalardan bazılarından
O’nun onlara anlaşılması güç bazı kavramlar vermesinden ötürü başlarını kaşıyarak
ayrıldıklarını düşünebilirsiniz.
İsa, izleyicilerinden olmayanlara Tanrılığından söz ettiğinde başlarını kaşımak için
başlarına uzanmadılar, O’nu taşlamak için taş almak üzere yere uzandılar. O’nun kim
olduğunu iddia ettiğini biliyorlardı. Ve bunun için de O’nu taşlamak istiyorlardı.
İncil:Yuhanna 10. Bunun iyi bir örneğini İncil:Yuhanna 10’da bulabiliriz. İsa
tapınakta yürürken bazı Yahudiler O’na ısrarla, “Eğer Mesih sensen bize açıkça
söyle,” dediler (ayet 24). İsa’nın yanıtı çok açıktı. Dedi ki:
Isa onlara şu karşılığı verdi: “Size söyledim, ama iman etmiyorsunuz. Babamın adıyla
yaptığım işler bana tanıklık ediyor. Ama siz iman etmiyorsunuz. Çünkü benim
koyunlarımdan değilsiniz. Koyunlarım sesimi işitirler. Ben onları tanırım, onlar da
beni izlerler. Onlara sonsuz yaşam veririm; asla mahvolmayacaklar. Onları hiç kimse
elimden kapamaz. Onları bana veren Babam her şeyden üstündür. Onları Baba’nın
elinden kapmaya kimsenin gücü yetmez. Ben ve Baba biriz. (25-30 ayetler)
Yahudilerin bu sözlerden ötürü güçlük çektikleri bellidir. Tevrat ve Zebur yasalarının
Tanrı olduğunu iddia eden kişileri ölüm cezasına çarptırdığını biliyorlardı. Ve İsa’nın
da yaptığının aynen bu olduğunu anlamışlardı. Tanrı’ya, “Babamız” değil de
“Babam” dediğinde (ayet 25), sonsuz yaşam verme gücü olduğunu söylediğinde (ayet
28), ve “Ben ve Baba biriz” dediğinde (ayet 30) ne demek istediğini biliyorlardı.
“Hiçbir kanıt düşmanlarının da aynı konudaki tanıkları kadar inandırıcı değildir”.
—Robert Anderson
İsa’nın bu sözleri Yahudilerin O’nu taşlamak için taş aramasına neden oldu.
Kafalarında İsa’nın sözlerinin ne anlama geldiği hakkında hiçbir şüphe kalmamıştı.
Hatta İsa’ya taş toplamalarının nedeni olarak, “Sen inşan, olduğun halde Kendini
Tanrı yapıyorsun,” dediler, (ayet 33)
İncil:Yuhanna 8. İsa’nın bu olaydan önce başka bir grupla olan konuşması da aynı
18
sonuçları doğurmuştu. Şiddetli sürtüşmeye neden olan bir konuşmada, Yahudiler
İsa’yı cine tutulmuş olmakla suçladılar. Bunu izleyen konuşmada İsa şöyle dedi:
“Babanız İbrahim günümü göreceği için sevinçle coşmuştu. Gördü ve sevindi” dedi.
(ayet 56) Yahudiler kulaklarına inanamıyorlardı. Henüz 50 yaşında bile olmayan bir
adamın nasıl olup da İbrahim’i görmüş olabileceğini bilmek istiyorlardı.
İsa’nın yanıtı kendisini dinleyenleri daha da rahatsız etti. Şöyle bildirdi: “Size
doğrusunu söyleyeyim, İbrahim doğmadan önce BEN VARIM” (ayet 58). Yahudiler
donakaldılar. İsa şimdi onlara kim olduğunu söylemişti. BEN VARIM cümlesini
kullanarak şüphesiz onlara Musa peygamber, yanan çalının yanındayken Tanrı’nın
söylediği cümleyi hatırlatmıştı (bakınız Tevrat:Çıkış 3:14). Kutsal Kitap’ı çok iyi
bildiklerinden O’nun kendisi için zamana bağlı olmadığını söylemesinden ve kendini
Tanrı ile bir tutmasından, İsa’nın kendisinin Tanrı olduğunu ilan ettiğini anlamışlardı.
İsa’nın tam olarak ne söylediğini anladıklarını biliyoruz, çünkü İsa onların attıkları
taşlara hedef olmamak için gizlenmek zorunda kalmıştı.
İncil:Yuhanna 14. İsa, Tanrılığını bir başka kez de bu sefer çok daha dost bir
kalabalığın önünde bildirdi. Havarileri ile yemek yerken İsa, Petrus’un kendisini
inkâr edeceğini söyledi ve Tomas’a da, “Yol, gerçek ve yaşam ben’im” diye güvence
verdi (ayet 6). Bunun üzerine Filipus O’ndan Baba’yı kendilerine göstermesini istedi.
Yanıtından Tanrı olduğunu iddia etmesinden başka bir anlam çıkarılması imkânsızdır.
“Beni görmüş olan Baba’yı görmüştür,” dedi (ayet 9) ve “Benim Baba’da, Baba’nın
da bende olduğuna inanmıyor musun?” (ayet 10).
İSA’YI GÖZLEMLEYENLERİN TEPKİLERİ
İsa’yı dinleyen Yahudilerin O’nun Tanrı olduğunu iddia ettiğini bildiklerini daha önce
gördük. Bunu anlayanlar sadece onlar değildi. Farklı sosyal çevre ve mevkilerden, ve
İsa’nın yaptıklarına farklı derecelerde ilgi duyan kişiler de İsa’nın Tanrı olduğunu
19
söylediğini anlamışlardı. Onların tepkileri ve İsa’nın bunlara olan yanıtı ilginç bir
inceleme oluşturur.
İncil:Matta 21. İsa Kudüs’teki tapınaktaki tüccarları kovduktan kısa bir süre sonra
geçen bir konuşmaya bakalım. Kendisine hayran olan kalabalığın onu büyük bir
içtenlikle karşıladığı Kudüs şehrine daha yeni girmişti. İnsanlar sürekli, “Davut
oğluna hozana” diye bağırıyorlardı (ayet 15). Başkahinler ve din uzmanları bu
durumdan hoşlanmadılar. İsa’nın bu tapınmayı kabul etmemeyi bilmesi gerektiğini
düşünüyorlardı. Hem de, ilk emri bilmiyor muydu?
Öfkeyle sorulan, “Bunların ne dediğini duyuyor musun?” sorusuna (ayet 16) verdiği
yanıta dikkat edin. İsa, buna “Duyuyorum. Siz şu sözü hiç okumadınız mı? Küçük
çocukların ve emzikte olanların dudaklarından kendine övgüler döktürdün,” (ayet 16)
diyerek Zebur:Mezmurlar 8:2’yi kullanarak yanıt verdiğinde onlara istediklerinden
de öte bir cevap vermiş oldu. Hiç şüphe yok ki, İsa kendisini dinleyenlere bu övgü ve
tapınma sözlerinin Tanrı tarafından Tanrı’ya tapınma için hazırlanmış olduğunu
söylemekteydi. Bu “Hozana”ları kabul ederek Tanrı olduğunu ilan ediyordu.
İsa’nın insanların tapınma ve övgülerini kabul ettiği tek zaman bu değildi. Daha en az
iki kez daha kendisini izleyenlerin sadece Tann’ya gidebilecek övgü ve saygıyı
kendisine vermelerine izin vermişti.
“‘Tanrın olan Rab’be tap, yalnız O’na kulluk et’ diye yazılmıştır... İsa’yı gördükleri
zaman O’na tapındılar.”
İncil:Matta 4:10; 28:17
İncil:Matta 16. Bu olay, İsa havarilerinden bir çeşit birinci yüzyıl anketine yanıt
vermelerini istediğinde olmuştu. Celile denizinin kuzeyinde olan Filipus Sezariyesi
bölgesindeki insanlarla konuşuyorlardı. İsa, “Halk, İnsanoğlunun kim olduğunu
söylüyor?” diye sordu (ayet 13). İnsanların söyledikleri yanıtları dinledikten sonra bu
kez aynı soruyu Onikilere yöneltti, “Ya siz, ben kimim dersiniz?” (ayet 15).
Simun Petrus, tipik cesaretiyle yanıtladı, “Sen, yaşayan Tanrı’nın Oğlu Mesih’sin”
(ayet 16). İsa tam burada insanlar arasında büyümekte olan kendisinin sadece büyük
bir adamdan daha yüce birisi olduğu iddialarını tekzip etmek için harika bir fırsat elde
etmişti. Ancak İsa bunu yapmadı. Bunun yerine söylediklerinden ötürü Petrus’u
övdü. Petrus’un kullandığı terimler İsa’nın Tanrı’yla “aynı özden oluştuğunu,
O’nunla aynı niteliklere sahip olduğunu” gösteriyordu.
20
Petrus’un bildirisinin Kendisinin Tanrılığının bir referansı olduğunu bilen İsa, “Ne
mutlu sana, Yunus oğlu Simun!” dedi. “Bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki
Babamdır” (ayet 17). İsa bir kez daha insanların tapınmasını kabul etmektedir.
İncil:Yuhanna 20. İsa’nın havarilerinden biriyle yaptığı ikinci bir konuşma, İsa’nın
kendisini tapınılmaya layık gördüğünü çok güzel bir şekilde gösteriyor. Bu olay,
İsa’nın ölümden dirilişinin üzerinden bir haftadan fazla zaman geçtiğinde olmuştur.
Tomas hariç bütün havarileri İsa’yı dirildikten sonra görmüşlerdi. Herkes ne söylerse
söylesin Tomas’ı İsa’nın dirildiğine inandıramıyordu. Kurtarıcıyı kendi gözleriyle
görmek istiyordu.
O ve diğer havariler İsa’nın dirilişinden sonraki ikinci haftada bir aradalarken, İsa
birden aralarında belirdi. Tomas’ın kendisi olduğuna inanabilmesi kendisine
dokunmasını istedi. Tomas’ın bunu yapmış olması gerek, çünkü hemen sonra,
“Rabbim ve Tanrım” diye cevap verdi (ayet 28). Tomas bu sözleriyle hem Rab ve
hem de Tanrı olarak Mesih’in Tanrılığını özetledi. Ve İsa, Petrus’a yaptığı gibi, Tanrı
olduğundan şüphe etmediği için Tomas’ı da övdü.
2000 yıl içinde fazla bir şey değişmemiştir. İsa’nın Tanrı olduğu iddialarını kabul
etmemeyi seçenler yine kızgın bir şekilde tepki gösteriyorlar. Buna karşın O’nu
şahsen tanıyanlar ve kim olduğunu görmüş olanlar da, aslında Tanrı olan bu Adama
dağılmamış bir bağlılık ve övgü ile tepki gösteriyorlar.
21
Ama Ya Şu Ayetlere Ne Demeli?
İnsanların İsa hakkındaki düşüncelerini en az iki gruba koyabiliriz. Bunlardan ilki,
İsa’nın kim olduğunu açıklayabilmek için kendi hayal güçlerinden başka bir
kaynakları olmayanlardır. Düşünceleri fazlasıyla gülünç (O’nun başka bir gezegenden
gelmiş olduğunu söylemek gibi) ve az çok mantıklı (O’nun büyük bir ahlak hocası
olduğunu söylemek gibi) olma arasında değişir. Ama bunların hiçbiri tarihin ve
Kutsal Kitap’ın bize söylediği şey değildir. Bu gruptaki insanlar Kutsal Kitap İsa’nın
insanlara olan sevgisinden, hastalara olan merhametinden, kalabalıklara verdiği
bilgelikten söz ettiğinde bütün bu şeylere istekle inanırlar ama Kutsal Kitap’ın mesajı
İsa’nın Tanrı olduğunu ima ettiğinde onu reddederler.
Diğer grupta ise, Kutsal Kitap’ı rehberleri olarak kullandıklarını söyleyen ancak,
gerçek Hıristiyanlıktan farklı sonuçlara varan “dindar” insanlar vardır. Değişik
tarikatlar bu gruba girer. Bu insanlar Kutsal Kitap’ın İsa’nın Tanrı olmadığını
söylediği sonucunu çıkarırken gerçekten de doğruyu söylediklerine inanırlar. Bu
kişilerin kendi görüşlerini desteklemek ya da Mesih’in Tanrılığı öğretisini çürütmek
için kullandıkları ayetlerden bazılarına bakalım.
İncil:Yuhanna 14:28. Size, ‘Gidiyorum, ama yanınıza döneceğim’ dediğimi işittiniz.
Beni sevseydiniz, Baba’ya gideceğim için sevinirdiniz. Çünkü Baba benden üstündür.
Bu ayet bazı gruplar tarafından İsa’nın Tanrı’dan sonra gelen en “büyük güç
olduğunu sözde “kanıtlamak” için kullanılmaktadır. Eğer Tanrı İsa’dan üstünse
İsa’nın nasıl Tanrı olabileceğini merak ederler.
Bunun bir açıklaması Pavlus’un İncil:Filipililere 2:5-8’deki öğretisiyle başlar. Pavlus
burada şöyle demiştir:
Mesih İsa’da olan düşünce sizde de olsun. Mesih, Tanrı özüne sahip olduğu halde,
Tanrı’ya eşitliği sımsıkı sarılacak bir hak saymadı. Ama yüceliğinden soyunarak kul
özünü aldı ve insan benzeyişinde doğdu. İnsan biçimine bürünmüş olarak ölüme bile
boyun eğip kendini alçalttı.
İsa, Tanrı-adam olmak için bazı niteliklerinden soyundu. Kendini sadece Baba
Tanrı’ya değil, insanlar için de ikinci dereceye koymayı seçti. Bu, İsa’nın kimsenin
değiştiremeyeceği tabiatı hakkında bir yorum değil, bu dünyada yaşarken amacı ve
rütbesi hakkında bir yorumdur. Kimse İsa, insanın hizmetkârı olmayı seçtiği için
O’nun insandan aşağı ya da eksik olduğu sonucuna varamayacağı gibi (bakınız
İncil:Markos 10:45), İsa yeryüzündeyken Kendisini Tanrı’ya tabi kıldığı ve O’na
boyun eğdiği için, O’nun Tann’dan aşağı ya da eksik olduğunu sonucuna
varmamalıdır. İncil:Yuhanna 14:28 İsa’nın Tanrı olduğunu söylemesini yalancı
çıkartmamaktadır. Bunun yerine, insanlar arasında yaşadığı 33 yıl boyunca Baba’ya
22
gösterdiği gönüllü boyun eğişi sergilemektedir.
"Kimse İsa'nın insanın hizmetkârı olmayı seçerek insandan aşağı ya da eksik
olduğunu düşünemeyeceği gibi, kimse bu dünyada olduğu sürece kendini Baba'ya
sunan ve O'na boyun eğen İsa'nın Tanrı'dan aşağı ya da eksik olduğunu söyleyemez."
İncil: Esinleme 3:14. Laodikya'daki topluluğun meleğine yaz. Amin, sadık ve gerçek
tanık, Tanrı 'nın yaradılışının başlangıcı şöyle diyor... Bu ayetteki "Amin"in İsa Mesih
olduğu bellidir. Ancak bu konuyu kabul ettikten sonra, İsa'nın Tanrı olduğuna
inananlarla inanmayanların yolları ayrılıyor. İsa'nın Tanrı olduğuna inanmayanlar,
"Tanrı'nın yaradılışının başlangıcı" sözünün İsa'nın Tanrı tarafından yaratılanların ilki
olduğu konusunda ısrar ederler. Böyle bir düşünce tek başına bile, "İsa Tanrı’dır"
diyen teolojik düşünce için ölüm demektir, çünkü sonsuz olmayan birisi nasıl olur da
sonsuz Tanrı olabilir? Şimdi bu teoriyi inceleyelim ve ne sonuca varacağımızı
görelim.
İlk önce sözün çevirisi üzerine birkaç söz söylememiz çok gereklidir. Grekçesi (eski
Yunan dili), "Tanrı'nın yaratılışının başlangıcı" der. Sözün Grekçe'deki gramer yapısı
onun, "Tanrı tarafından başlangıçta yaratılan" şeklinde çevirilmesini imkânsız yapar.
İkincisi, Grekçe'de başlangıç olarak kullanılan sözcük, yaratılmak anlamına gelen
sözcük değil yaratmanın aktif rolünü ima eden "arche" sözcüğüdür. Öyleyse İsa
Tanrı'nın yarattığı ilk varlık değil Tanrı'nın yaratılışının öz kaynağıdır veya
kökenidir.1
İncil:Koloseliler 1:15. Görünmez Tanrı'nın görüntüsü, bütün yaratılışın ilk doğanı
O'dur. Herkes ilk doğanın ne anlama geldiğini bilir. O ilk doğan bebek - ilk doğanın
haklarına sahip olandır. Evet, bazen bu anlama gelir. Ancak birçok başka sözcük gibi,
farklı bir anlama da gelebilir. Rütbe, mevki ya da ayrıcalık da anlatabilir. Örneğin
sadece üç ayet sonra Pavlus'un söylediklerine bakın: "Bedenin, yani inanlılar
topluluğunun başı O'dur. Her şeyde ilk yeri alsın diye başlangıç olan ve ölüler
arasından ilk doğan O'dur." Belli ki ilk doğan sözü burada mecazi bir anlam
taşımaktadır. Aynı şekilde, İncil:İbraniler 12:23'de bir ailede ilk çocuğun
doğumundan çok farklı bir şeyden söz etmek için kullanılmaktadır.
"Her şey O'nun aracılığıyla ve O'nun
için yaratılmıştır. Her şeyden önce var
23
olan O'dur ve her şey varlığını O'nda
sürdürmektedir."
İncil-Koloseliler 1:16,17
Ancak bu da bize, ilk doğan sözcüğünün diğerlerinden daha önemli olduğu
konusunda kesin bir şey Söylemez, sadece bir olasılık verir. Eğer diğer bütün şeyler
eşit olsaydı, her iki yorum da kabul edilebilirdi. Ancak göz önüne almamız gereken
başka şeyler de vardır. İncil:Koloseliler'in aynı bölümünde bizlere çok güçlü bir
açıklama yapan iki ayet vardır ki, bunlar İncil:Koloseliler 1:16 ve 17'dirler. Pavlus
burada İsa'dan söz ederek şöyle demiştir: "Herşey O'nun aracılığıyla ve O'nun için
yaratılmıştır. Her şeyden önce var olan O'dur ve her şey varlığını O'nda
sürdürmektedir." Pavlus burada, yaratılmış olmakla Yaradan arasında çok belirgin bir
sınır çekmiştir. İsa, yaratılmış değildi çünkü Yaradandı. Yaradan kendi kendini
yaratamaz.
İncil:Yuhanna 10:34. İsa şu karşılığı verdi: "Yasanızda, 'Siz ilahlarsınız, dedim' diye
yazılı değil mi?" Bu ayet İsa'nın Tanrılığını kabul etmek istemeyenler için büyük bir
rahatsızlık oluşturur. "İsa, Tanrı olduğunu söylediyse ne olmuş?" diye sorarlar. "Bir
sürü tanrı vardır. Isa kendi düşmanlarının bile tanrılar olduklarını söylemiştir.
Öyleyse, eğer İsa'nın teolojisinde kendi tarafında olmayanlar için bile tanrılığa yer
varsa, tanrı olmak o kadar da özel bir şey değildir."
Bu tür bir düşünce biçimi yüzeyde mantıksal görünse de İsa'nın İncil:Yuhanna 10'da
söylemek istediklerini yansıtmaz. Söyledikleri Zebur:Mezmur 82:6'nın bir
aktarılışıydı. Tanrı burada yargıçlar topluluğuna gel-mekte ve onların başkalarına
adaletsiz davranışlarını laneti emektedir. Burada "tanrılar" olarak çevirisi yapılmış
sözcük, "büyükler," ya da burada "yargıçlar" anlamına gelmektedirler.
İsa, bu biraz alışılmamış sözü düşmanlarının ikiyüzlülüklerini ortaya koymak için
kullanmıştır. Onlar insan olan yargıçlara Asaf’ın "tanrılar" adını vermesini protesto
etmemişlerdi, ama Günahsız Olan "Tann'nın Oğlu" olduğunu söylediğinde O'nu
reddettiler.
24
Başkalarına Yardım Edebilmenize Yardım
Aşağıdaki sorular diğerlerine öğretirken kullanmanız için hazırlanmışlardır. Bu
soruların, kitapçıkta soru ile ilgili bölüm incelemeden önce üzerinde konuşulup
tartışılmalarını öneriyoruz.
Tevrat ve Zebur'un İddiaları
1. Tevrat ve Zebur'da İsa'nın Tanrılığından söz eden peygamberliklerin değeri nedir?
2. Tevrat ve Zebur'da Mesih hakkında hiçbir peygamberlik olmasaydı bu sizin İsa
hakkındaki görüşlerinizi nasıl etkilerdi?
3. Sizce bir peygamberlikte O'nun Tanrılığının kanıtı olarak Mesih hakkındaki hangi
ayrıntılar önemlidir?
İncil'in İddiaları
1. İsa'nın zamanında yaşayanların İsa'nın Tanrı olduğunu söylemeleri neden
önemlidir?
2. İncil:Yuhanna 1:1-4 bizlere İsa hakkında neler anlatır?
3. İsa'nın Tanrılığı konusunu desteklemek için İncil’de, Yuhanna 7:7-4'den başka
hangi ayetleri kullanırsınız?
İsa'nın İddiaları
1. İsa'nın kendisinin Tanrı olduğunu söylemesi hakkında bu kadar önemli olan nedir?
2. İsa, Tanrı olduğunu iddia ettiğinde kendileriyle konuşmakta olduğu insanlar O'nun
ne demek istediğini biliyorlar mıydı?
3. İsa, Tanrılığını göstermek için ne tür şeyler yaptı?
25
O'nun Kim Olduğunu Söylediğinize Dikkat Edin
Diyelim ki, bir kitapçı dükkanında dolaşıyorsunuz ve dürüstlük üzerine bir kitap
buldunuz. İçindekiler sayfasına bir bakıyorsunuz, birkaç sayfasını karıştırıyorsunuz,
son bölümüne bakıyorsunuz ve bunun kütüphanenizdeki kitapların arasına katılacak
değerli bir kitap olduğuna karar veriyorsunuz. Parasını ödeyip kitabı eve
götürüyorsunuz ve okumaya başlıyorsunuz. Yazarın bu konudaki derin bilgisi sizi çok
etkiliyor, notlar almaya başlıyorsunuz. Kimsede fazlasıyla bulunmayan bir erdem
olan dürüstlük hakkında, mümkün olan her şeyi öğrenip kendi dürüstlük ve
güvenilirlik düzeyinizi yükseltmek istiyorsunuz.
Yazarın yazdığı şey hakkında epey bilgisi olduğu görülmektedir. Bu yüzden yazar
hakkında bir şeyler öğrenmenin iyi bir fikir olduğu aklınıza geliyor. Kitabın arkasını
çeviriyorsunuz ve şöyle bir şey yazıyor: "Yaşayan en akıllı insan olduğunu iddia eden
yazar, Amerika Birleşik Devletleri'nin kralı olduğunu düşünmektedir. Gezegenimize
uzak bir galaksiden gelmiş olan yazar, boş zamanlarında şaheser resimler çizmekte,
klasik eserler yazmakta ve milyarlarca dolar değerinde emlak alım satımları
yapmaktadır."
Kitabı hışımla kapatıp ya paranızı geri almak için kitapçıya dönüyorsunuz, ya da
gidip kitabı en yakın çöp kutusuna atıyorsunuz. Bu yazarın kendisi hakkındaki
düşüncelerini öğrendikten sonra artık söylediği şeylerden hiçbirine güvenmezsiniz.
Dürüstlük hakkındaki sözleri nükleer fizik konusunda bir komedyenin sözleri kadar
değerlidir.
Bu hayali öykünün İsa Mesih'le ilgisi ne midir? Bu öykü, eğer İsa Tanrı olmasaydı
bizim Kutsal Kitap'a nasıl tepki göstermemiz gerektiğini gösterir. İsa gerçekten
Tanrı-adam olmasaydı İsa'nın öyküsüne göstereceğimiz inanmazlığı gösterir. İnsanın,
insanların sözlerini karakterleriyle karşılaştırarak doğru olup olmadıklarını kontrol
etme gereksinimini gösterir. Eğer birisinin karakterine güvenemezsek, onun sözlerine
güvenmemiz imkansızdır. Bunun gibi de karakterin güvenilirliği ve dürüstlüğü,
kişinin kullandığı sözlerle doğrulanır.
Bu testi İsa'ya uygularken iki etkeni hatırlamamız gerekir. Bunlardan birincisi, İsa'nın
yaşamı ve öğretilerinin dürüstlük ve iyilik modelleri olduğudur. Bu gerçek dünyanın
her yerinde kabul edilir. Hastaları iyileştirmesi, ölüleri diriltmesi ve gösterdiği
yumuşak sevgi, iyilik, merhamet, ve ahlak hakkında söyledikleriyle uyuşur. Öyleyse
İsa'nın ahlaklı ve güvenilir biri olduğunu söyleyebiliriz.
"Eğer kişinin karakterine güvenemiyorsak, sözlerine güvenmemiz imkânsızdır."
26
Göz önünde bulundurmamız gereken ikinci etken, İsa'nın Tanrı'yla eşit, Tanrı'nın
Oğlu, Tanrı olduğunu iddia etmesidir. Bu iddiaların doğruluğu İsa'nın izleyicilerinin
sözleri ve davranışlarından ve düşmanları O'nun söylediğini iyice anladıkları halde
konu hakkında tartıştıklarından, onların da söz ve davranışlarından açıkça anlaşılır.
Bu iki etken bizi İsa'nın kim olduğu hakkında sadece üç mantıklı seçenekle başbaşa
bırakır.
1. Bir deli. Eğer İsa Tanrı olmasaydı o zaman O'nu büyüklük hayalleri gören bir deli
olmakla suçlayabilirdik. Ancak O'nu en iyi tanıyan kişiler, İsa'nın Tanrı olduğu
iddiasını zor kabul edilebilen bir öğreti olduğu halde, hiç saçma bulmadılar. Bunun
İsa'nın Kendisi olduğunu gösterdiği kişiyle uyum içinde olduğunu biliyorlardı.
2. Büyük Bir Yalancı. Eğer İsa Tanrı değildiyse, yalan söylüyordu. Bu duruma
olduğunu iddia ettiği kişi olmadığını biliyordu. Böyle bir olasılığı kabul etmek İsa'nın
yaşamına baktıkça zorlaşıyor. Eğer bu önemli konuda yalan söylemeyi sürdürüyordu
ise nasıl olup da bütün diğer konularda dürüstlük ve güvenilirlik örneği verebilirdi?
Böylesine ahlaksızca bir iş yaparak nasıl olup da bir sürü iyi insanı kandırabilirdi? Bu
kadar ahlaklı görünen biri nasıl olur da böylesine yalancı olabilirdi?
3. Tanrı. İsa'nın söyledikleri ve yaptıkları en çok bu
seçeneği desteklemektedirler. İsa, yeryüzünde Tanrı olacak olan Kişi hakkındaki
peygamberlikleri gerçekleştirmiştir. Sonsuz Tanrı'nın niteliklerini göstermiştir.
Günahlı insanlar O'nu günahsız buldular. Kutsal Kitap’ı kimsenin bilmediği kadar iyi
biliyordu. Sadece Tanrı'nın yapabileceği şeyleri yaptı.
Bir deli istediğini iddia edebilir ama bu iddialarını kanıtlayamaz. Ancak İsa
kanıtlamıştır. Yalancı biri insanlarla hayret verici beyinsel oyunlar oynayabilir, ancak
söylediklerinden hiçbirini kanıtlayamaz. Zaten İsa yalancıysa, yalanlar uğruna ölmeyi
istermiydi? Buna karşın İsa, Tanrı-adamın doğması gereken yerde doğmuş, Tanrıadamın
yaşaması gereken biçimde yaşamış, Tanrı-adamın ölmesi gereken biçimde
ölmüş, ve Tanrı-adamın dirileceği biçimde dirilmiştir.
Siz İsa kimdir dersiniz? Sadece üç seçeneğiniz var. Ancak dikkatli olun. O'nun
Tanrı'dan başka bir şey olduğunu söylemeniz sonsuza dek yaşayacak olan ruhunuzu
büyük bir tehlikeye atacaktır. Ancak İsa'nın Tanrı olduğunu kabul ettiğinizde O'nu
yaşamın kaynağı olarak görebilirsiniz. Sadece İsa'nın yaşamı hakkında değil, O'nun
Tanrı olduğu hakkındaki ayetlere de olmak üzere Kutsal Kitap’ın hepsine
güvendiğinizde O'nun ölümünün önemini anlayacaksınız, İsa'nın kim olduğunu
söylediğinize dikkat edin. Sonsuz yaşamınız söyleyeceğiniz şeye bağlıdır.
27
Söylememeniz Gereken Şey
(C.S. Lewis'in yazdığı İNANÇ, Hıristiyanlığın Özü’den (İstanbul 1991 baskısı))
Burada kimseye insanların O'nun hakkında söyledikleri saçma şeyleri söyletmemeye
çalışıyorum. Bu da, "Isa'yı büyük bir ahlak hocası veya peygamber olarak kabul
etmeye hazırım ancak, O'nun Tanrı olduğu iddiasını kabul edemem" dir.
Söylememeniz gereken bir şey varsa o da budur. Sadece bir insan olup da isa'nın
söylediklerini söyleyen birisi büyük bir ahlak hocası olamazdı. Ya rafadan bir
yumurta olduğunu söyleyen bir adamla aynı düzeyde bir zırdeli olurdu, ya da
Cehennemdeki Şeytan'ın ta kendisi olurdu. Seçiminizi yapmanız gerek. Ya bu adam
Tanrı'nın Oğluydu ve Tanrı'nın Oğludur; ya da zırdelinin tekidir, ya da daha da kötü
bir şeydir. O'nu bir deli olarak tımarhaneye kapatabilirsiniz, bir şeytan olarak yüzüne
tükürüp O'nu öldürebilirsiniz; ya da ayaklarına kapanıp O'nun Rab ve Tanrı olduğunu
söyleyebilirsiniz. Ama lütfen O'nun büyük bir hümanist öğretmen olduğu gibi tuhaf
saçmalıklarla ortaya çıkıp ukalalık etmeyelim. Kendisi bize böyle bir seçenek
bırakmamıştır.
"Bu adam ya Tanrı'nın Oğluydu ve Oğludur: ya da zırdelinin tekidir ya da daha da
kötü bir şeydir."
Öyleyse korkutucu bir alternatifle karşı kar-şıyayız. Sözünü ettiğimiz bu adam ya
kendisinin kim olduğunu söylediği kişidir, ya da bir zırdeli ya da daha da kötü bir
şeydir. Bana bir zırdeli ya da bir şeytan olmadığı çok net bir biçimde gözüküyor:
ve bundan ötürü de ne kadar tuhaf, korkutucu ya da imkânsız görünse de Tanrı
olduğu görüşünü kabul etmem gerekiyor.
28
Siz Ne Diyorsunuz?
Yanıtlamanız gereken soru kolay bir sorudur.
—Belirli bir din hakkında ne düşündüğünüz değildir.
—Hıristiyanlar hakkında ne düşündüğünüz değildir.
—Son zamanlarda ne miktarda iyi işler yaptığınızın sorusu değildir.
—Dininizin geleneklerinin ne olduğu hakkında değildir.
Her insanla Tanrı arasında duran soru şudur: İsa konusunu ne yapacaksın?
İsa, "Yol, gerçek ve yaşam ben'im. Benim aracılığım olmadan Baba'ya kimse
gelemez," dedi (İncilİ:Yuhanna 14:6). Pavlus'la Silas, "Rab İsa'ya iman et, sen de ev
halkın da kurtulursunuz," dediler (incil:Elçilerin işleri 16:31). Luka şöyle yazmıştır:
"Başka hiç kimsede kurtuluş yoktur. Bu göğün altında insanlara bağışlanmış,
bizi kurtarabilecek başka hiçbir ad yoktur," (İncil:Elçilerin İşleri 4:12). Ve Pavlus,
"Tanrı'nın dünyayı Mesih'le kendisiyle barıştırdığını," söylemiştir (İncil
Korintliler 5:19).
Mesaj çok açıktır. Tanrı'ya giden tek yol İsa'ya iman etmektir. Bundan ötürü İsa
konusunda ne yapacaksınız? Bir düşünürün kandırıcı sözlerinin sizi Kurtarıcı’ya
güvenmekten alıkoymasına izin verecek misiniz? Bir çevirmenin hilesinin İsa'yı
reddetmenize neden olmasına izin verecek misiniz? Dostlar, arkadaşlar, aile, ve
çevrenin sosyal baskısının size Evrenin Yaratıcısıyla bir ilişkide içinsel bir sevinç ve
huzur sahibi olma fırsatını kaçırtmasına izin verecek misiniz? İnsanların alaylarının
sizin için Yüce Tanrı'nın Kendi Mesajından daha ağırlıklı olmalarına izin verecek
misiniz?
Lütfen böyle şeylere izin vermeyin. İsa'nın sözüne güvenin. İmanınızı İsa'nın
çarmıhta sizin günahlarınız için yaptığı fedakârlığa koyun. O zaman, günahın
cezasından kurtulmanın verdiği sevinci tadacaksınız. İsa konusunda ne yapacaksınız?
Bu, yaşamınız boyunca yanıtlamanız gereken en önemli sorudur.
1 (Aslında, bu çevirme sorunu eski belirsiz Türkçe İncil çevirisine bağlıdır. Kitabı Mukaddes Şirketi tarafından
yayınlanan eski incil çevirisi bu ayete, "...Allah'ın hilkatinin başlangıcı..." der. Ama aynı yayıncı tarafından
1990'da basılan, orijinal Grekçe'den çeviri olan incil de "...Tanrı yaratılışın kökeni..." der. Yeni Yaşam Yayınlan
tarafından 1988'de orijinal Grekçe'den çeviri olan incil de, "...Tanrı yaratılışının öz kaynağı..." der, ve metnin
asıl anlamı iyi yansıtıyorlar.) Metinin doğru çevirisi bizlere Mesih'in Tanrılığından ve Yaratıcı olarak rolünden söz
eden diğer ayetlerle uyum içindedir.
29
Bu Kitap beğendiniz mi?
Daha fazla ücretsiz e-Kitaplar Hristiyan Kitaplar.com'dan indirebilirsiniz.
Dave Branon yazar olarak beğendiniz mi? Yazarın tüm kitaplar şuradan
indirebilirsiniz.
Türkiye'de Kilise Adresleri
30

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...