ZÂLİM, İNSAFSIZ, EMPERYALİST, KÖLECİ HIRİSTİYAN BATILILAR, SÖMÜRGECİ SİSTEMLERİNİ SÜRDÜREBİLMEK İÇİN, EN BÜYÜK TEHLİKE OLARAK GÖRDÜKLERİ İSLÂM'I DEVREDEN ÇIKARMAYA ÇALIŞIYORLAR. ÇÜNKÜ İSLÂM, 1096'DAN BERİ SÖMÜRGECİ HAÇLI ZİHNİYETİNİN KARŞISINA DİKİLEBİLEN VE VARLIĞINI SÜRDÜREN TEK GÜÇTÜR.
İSLÂM'I YIKMAK İÇİN, GÖZDEN DÜŞÜRMEK İÇİN UYGULANAN PEK ÇOK SİNSİ POLİTİKA VARDIR. BİRİNCİSİ ELBETTE Kİ ARDI ARKASI KESİLMEYEN HAÇLI SEFERLERİDİR. EN SON HAÇLI SEFERİ IRAK VE AFGANİSTAN'A 2001'DEN İTİBÂREN YAPILAN SALDIRI VE İŞGÂLDİR...
İKİNCİ METOT, MÜSLÜMANLARI KENDİ İÇLERİNDE BÖLMEK İÇİN ORTAYA ÇIKARILAN SAHTE DİNLER, MEZHEP VE TARİKATLARDIR. MÜSLÜMAN HÂKİMİYETİNDEKİ HİNDİSTAN'DA SİH DİNİ VE PAKİSTAN'DA KADYÂNÎ MEZHEBİ, ARABİSTAN'DA VEHHÂBÎ MEZHEBİ, BAHÂÎLİK DİNİ, İRAN'DA ŞEYHÎLİK, TÜRKİYE'DE NURCULUK, FETULLAHÇILIK TARİKATLARI...
BUNLARA EK OLARAK ÇEŞİTLİ UYDURUK DİN VE MEZHEB FELSEFESİNİN PROPOGANDASI, RUHÎ VE BEDENÎ RAHATLAMA METOTLARI İLE YAPILMAKTADIR. YOGA, İ-CHİ, TRANSENDANTAL MEDİTASYON, MOON TARİKATI, SCIENTOLOGY TARİKATI, SATANİZM, BÜYÜCÜLÜK, ASTROLOJİ, TAROT GİBİ TÜRKLER'E VE MÜSLÜMANLAR'A YABANCI İNANÇ VE UYGULAMA SİSTEMLERİ, BİLHASSA DİNÎ DUYGULARI ZAYIF ŞIMARIK ZENGİN MUHİTLERİNİ SARMIŞ BULUNMAKTADIR.
VE BİTMEK TÜKENMEK BİLMEYEN MİSYONERLİK FAALİYETİ... AMERİKAN İŞGÂLİNDEN SONRA
50 YIL İÇİNDE NÜFUSUNUN YARISI HIRİSTİYAN OLMUŞ OLAN GÜNEY KORE'DEN GELEN ZİBİDİ MİSYONERLER... ONLAR TARAFINDAN "YETİŞTİRİLMİŞ" YERLİ PASTÖRLER... ÇAYLI ÇÖREKLİ "SOHBET" TOPLANTILARI... VE BU TOPLANTILARDA YÜZER DOLAR İLE "VAFTİZ" EDİLEN GARİBAN, FAKİR, İŞSİZ-GÜÇSÜZ KÜRT KÖKENLİ VEYÂ ALEVÎ İNANÇLI GENÇLER!.. TÜRKİYE'Yİ, İRAN, IRAK, AZERBEYCAN, ORTAASYA VE BALKANLAR'DAKİ TÜRK VE MÜSLÜMANLAR'I HEDEF ALAN RADYO VE TELEVİZYON YAYINLARI... BEDAVA DAĞITILAN MİLYONLARCA İNCİL VE HAZRET-İ İSÂ KASETLERİ... BİR DÜŞÜNSENİZE, BUNLARIN MASRAFI, MAAŞI NASIL KARŞILANIYOR, KİMLER KARŞILIYOR!..
BU MÜLEVVES RADYO VE TELEVİZYON YAYINLARI SÂDECE HIRİSTİYANLIĞI ÖVME, ALLAYIP PULLAMA YAPMIYOR!.. AYNI ZAMANDA GEÇMİŞTEN BU YANA TURAN DURSUN, İLHAN ARSEL, SERVET TANİLLİ, SELMAN RÜŞDÜ MİSÂLİ MÜSLÜMAN GÖRÜNÜMLÜ İMANSIZLAR, VEYÂ ESKİ DİNİNİ UNUTAMAMIŞ HIRİSTİYAN VE YAHUDİ KÖKENLİ MÜNÂFIKLAR, DÖNMELER, SAHTE MEZHEP KURUCULARI, SÖZDE TARİKAT ŞEYHLERİ VE CÂHİL, İDRAKSİZ, İZ'ANSIZ OLUP TA, "ÂLİM" SAYILAR KİŞİLER TARAFINDAN YAZILMIŞ OLAN KİTAPLARI, RİSÂLELERİ, MAKAALELERİ KULLANARAK, İSLÂM'I TEMELSİZ, KUR'AN'I ÇELİŞKİLİ VE UYDURMA, HAZRET-İ MUHAMMED'İ DE, HÂŞÂ, SAHTEKÂR OLARAK TANITIYOR, MÜSLÜMANLAR'IN İNANCINI SARSMAYA ÇALIŞIYORLAR.
BU KONUDA ŞUNU KESİNLİKLE BELİRTİYORUZ Kİ, KİM YAZMIŞ OLURSA OLSUN, BU TARZ KİTAP, RİSÂLE VE MAKAALELERİN KUR'AN VE HAZRET-İ MUHAMMED HAKKINDAKİ İDDİALARI KABUL EDİLEMEZ!.. BIRAKIN HER YAZILANI; HER HADİS RİVÂYETİNİN BİLE KUR'AN'DAN DESTEKLEYİCİ BİR DELİLİ OLMASI GEREKİR!.. BUNU MESİH VE MEHDİ YAZILARIMIZDA GÖSTERDİK. ARKASINDAN DA ARAPÇA BİLEN, AĞZI LÂF YAPAN, VE İTİRAF ETMELİYİZ Kİ ÇOK OKUYUP ARAŞTIRAN BİR PAPAZIN "71 SÛRE, YÂNİ KUR'AN'IN %64'Ü NESHEDİLMİŞ VEYÂ DEĞİŞTİRİLMİŞTİR," İDDİASINI DA, "NESİH-MENSUH"YAZIMIZDA ÇÜRÜTTÜK!..
AMA HERİF DURMUYOR, ÖNCE "ŞÂYET KUR'AN ALLAH'TAN BAŞKA BİRİSİ TARAFINDAN GELMİŞ OLSAYDI, ONDA AYKIRILIKLAR BULURDUNUZ," MEÂLİNDEKİ ÂYETİ VERİYOR; SONRA KAHİRE'DEKİ EL EZHER ÜNİVERSİTESİ'NDE PROFESÖR OLAN EMİR NÂSIF'IN İNTERNETTE "KUR'AN'DA ÇELİŞKİ VAR," DİYE YAZDIKLARINA ATIFTA BULUNARAK, "AYKIRILIK-ÇELİŞKİ VARSA, BU KİTAP NEREDEN GELİYOR?" DİYE SORUYOR VE FAZLA OKUMAYAN SIRADAN MÜSLÜMANLAR'IN AKLINI KARIŞTIRIYOR!.. EMİR NÂSIF KİM?.. PEYGAMBER Mİ?.. VELÎ Mİ?..
BİR BAŞKA TURAN DURSUN'DAN ÖTE GİTMEYEN BİRİSİ!.. ONUN SÖZÜNÜ NASIL İSLÂM'DAN VAZGEÇMEK İÇİN YETERLİ BULABİLİR Kİ İNSAN?..
BİR KERE DAHA TEKRARLIYALIM : BÜTÜN DİN ÂLİMLERİ, BÜTÜN MÜFESSİRLER, BÜTÜN FAKİHLER BEŞERDİR!.. BEŞER ŞAŞAR!.. BUNLARIN YAZDIKLARI SÂDECE KENDİ DÜŞÜNCELERİNDEN İBÂRETTİR, KENDİLERİNİ BAĞLAR!.. . PEYGAMBER SÖZÜ OLAN HADİS BİLE ÂYETİ NESH EDEMEZKEN, YÂNİ ALLAH SÖZÜNÜN YERİNİ TUTAMAZKEN; NASIL OLUR DA, EMİR NÂSIF ZİBİDİSİNİN SÖZÜNÜ DOĞRU KABUL EDİP, "KUR'AN'DA AYKIRILIKLAR VAR, ÖYLEYSE ALLAH SÖZÜ DEĞİL," SONUCUNA VARABİLİRİZ Kİ?..
İŞTE HIRİSTİYAN MİSYONERLER BİZİ BÖYLE YANILTMAYA ÇALIŞIYORLAR!.. DİLBAZLIK YAPIYORLAR! SAF, AKILSIZ, BİLGİSİZ OLANLAR ÖKSEYE TAKILIYOR!.. BİZ DE, KİMSE TAKILMASIN DİYE UĞRAŞIYORUZ!.. NİCE BİLGİN KİŞİ DURURKEN, MİSYONERLERİN İDDİALARINI ÇÜRÜTMEK, BİZİM GİBİ SIRADAN BİRİNE DÜŞER Mİ?.. AMA YOK, UĞRAŞAN YOK! O YÜZDEN, "HADDİMİZİ AŞMAKTAN ALLAH KORUSUN," DEYİP YOLUMUZA DEVÂM EDİYORUZ!
MİSYONERLERİN VE ZÂLİM, EMPERYALİST, KÖLECİ HIRİSTİYAN POLİTİKACILARIN BİZDE AŞAĞILIK DUYGUSU UYANDIRMAK İÇİN BAŞVURDUKLARI YOLLARDAN BİRİ DE, İSLÂM'IN "ÇAĞDIŞI, VAHŞİ" BİR DİN OLDUĞUNU ÖNE SÜRMELERİDİR... BUNUN İÇİN KURBAN, HIRSIZLARIN ELİNİ KESME, SUUDÎLER'İN UYGULADIĞI KILIÇLA BAŞ KESEREK İDÂM ETME, DÖRT KADIN ALMA, VE EVLİYKEN ZİNÂ SUÇU İŞLEYENLERİ RECMETME GİBİ HUSUSLARI DELİL GÖSTERİRLER.
HEMEN HATIRLATALIM, "ÇAĞDIŞI" DEMEK, İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ "YAKIN ÇAĞ"IN BAŞLANGICI OLAN 1789'DAN GERİDE OLMAK, DEMEKTİR!.. EVET, KUR'AN'DA BELİRLİ MİKTARDAN KIYMETLİ BİR MALI ÇALAN İÇİN EL KESME CEZÂSI VAR!.. KAT'İ OLARAK TESBİT EDİLİRSE, UYGULANIR!.. TOPLUM İÇİN HUZURSUZLUK KAYNAĞI BİR SUÇUN ORTADAN KALKMASI İÇİN KONULMUŞ AĞIR BİR CEZÂDIR. BU CEZÂYI UYGULAYAN SUUDÎ ARABİSTAN'DA, BIRAKIN HIRSIZLIĞI, SOKAKTA DÜŞÜRDÜĞÜNÜZ CÜZDANI BİLE YERDEN ALAN YOKTUR! ÇÜNKÜ ÇALDIĞINA DEĞMEZ! AMACINA HİZMET EDEN BİR CEZÂDIR!.
ASLINDA "EL KESME" BATI'DA DA VARDI!.. BİLHASSA A.B.D.'DE UYGULANIRDI, BİR KAANUN MADDESİ OLARAK!.. AMA SUÇLULARA DEĞİL!.. OKUMA-YAZMA ÖĞRENEN ZENCİ KÖLELERİN ELİ KESİLİRDİ!.. ALEX HALEY'İN MEŞHUR ROMANI "ROOTS-KÖKLER" KİTABINDA BU CEZÂ VE DİĞERLERİ TEFERRUATIYLA ANLATILIR. BU ROMANIN FİLMİ DİZİ HALİNDE 1987'DE TRT'DE GÖSTERİLMİŞTİ. 1850'LERDE BİLE YÜRÜRLÜKTE OLAN BU YASA, ÇAĞDIŞI DEĞİL DE, KUR'AN ÂYETİ Mİ ÇAĞDIŞI?..
BAŞ KESME CEZÂSI DA AYNI ŞEKİLDE, BIRAKIN "ÇAĞDIŞI" OLMAYI, GİYOTİN FRANSIZ İHTİLÂLİ (1789) İLE BAŞLAYARAK SIK İŞLETİLEN BİR ÂLET OLMUŞ, 1950'LERE KADAR KULLANILMIŞ, NİCE KELLELER UÇURMUŞTUR!.. GARY GRANT VE AUDREY HEPBURN'ÜN OYNADIĞI 1950'Lİ YILLARA ÂİT BİR FİLMDE, POLİS ONLARI GİYOTİNLE TEHDİT EDER!..
DEMEK Kİ EL KESME, BAŞ KESME BATILILAR YAPINCA "ÇAĞDIŞI" DEĞİL, MÜSLÜMANLAR YAPINCA "TÜ KAKA"!.. TIPKI "TERÖR" GİBİ!.. AMERİKALILAR DÜĞÜN ALAYINI BOMBALAYIP SİVİLLERİ KADIN-ERKEK-ÇOLUK-ÇOCUK ÖLDÜRÜNCE, İSRAİL RASTGELE FÜZELER ATIP BİR AİLEYİ BÜTÜN FERTLERİYLE YOK EDİNCE SORUN YOK!.. AMA BİR ARAP BELİNE BOMBA SARIP ONLARI ÖLDÜRÜNCE "TERÖR" VAR!.. YAHU, İKİSİNDE DE ÖLENLER SİVİL MÂSUMLAR!.. BÂRİ İKİSİNE DE "TERÖR" DEYİN!.. DERLER Mİ HİÇ?
KURBAN KONUSUNA GELİNCE, KURBAN YAHUDİ TOPLUMUNDA DA VAR!.. KUMRUDAN SIĞIRA KADAR PEK ÇOK CANLI KURBAN EDİLEBİLİYOR!.. HIRİSTİYANLAR DA BİLİRLER Kİ, HAZRET-İ İSÂ'NIN DOĞUMUNDA BİLE KURBAN KESİLDİ. (lUKA, 2. BÂB, 23) AMA DAHA SONRALARI, PAVLUS'UN TELKİNLERİ DOĞRULTUSUNDA "EN BÜYÜK KURBAN, BİZİM KURBAN İSÂ'DIR" DİYEREK KURBAN KESMEKTEN VAZGEÇTİLER. VE MÜSLÜMANLAR'I VAHŞETLE SUÇLAMAYA BAŞLADILAR.
HALBUKİ KURBAN KESİLMESİNİN, MEZBAHADA HAYVAN KESİLMESİNDEN "KESME" AÇISINDAN HİÇ BİR FARKI YOKTUR!.. ORADA DA KAN AKAR, ETLER PARÇALANIR, İÇ ORGANLAR TEMİZLENİR... AMA BATILILAR BU İŞLEMLERİ GÖRMEDEN SALAMLARI, SOSİSLERİ, JAMBONLARI, BİFTEKLERİ GÖVDEYE İNDİRDİKLERİNDEN; KESME-PARÇALAMA İŞİNİ SÂDECE MÜSLÜMANLAR YAPIYORMUŞ GİBİ ONLARA SALDIRIRLAR!..KURBAN KONUSUNDAKİ ÇARPITMALARI KOCA BİR SAYFADA ANLATTIK. ONUN DA "ÇAĞDIŞI" BİR YÖNÜ YOK!..
ÇOK KADINLA EVLİLİK SÂDECE İSLÂM'A DEĞİL, BÜTÜN SEMÂVÎ DİNLERE ÂİT BİR ÖZELLİKTİR. HAZRET-İ İBRÂHİM'İN İKİ-ÜÇ KARISI, CÂRİYESİ VARDIR. HAZRET-İ SÜLEYMAN'IN 300 KARISI, 700 CÂRİYESİ OLDUĞU SÖYLENİR. HIRİSTİYANLAR SONRADAN VAZGEÇMİŞ OLABİLİRLER AMA, İSÂ DÖNEMİNDE ÇOK KADIN ALMAYI ENGELLEYEN BİR KURAL YOKTU... HIRİSTİYAN BATILILAR DA NİKÂHLA ÇOK KADIN ALMAK "TU KAKA", AMA METRES TUTMAK MAKBÛLDUR. BU ÇARPIK GÖRÜŞ MAALESEF MÜSLÜMAN TÜRKİYE'YE DE BULAŞTI. KİMSE METRESİ OLANI, DOST TUTANI AYIPLAMIYOR, AMA İKİ KADIN ALANI YERDEN YERE VURUYORLAR!.. BU VESİLE İLE KADIN VE EVLİLİK KONUSUNU DA İNCELİYECEĞİZ.
GELELİM "RECM" MESELESİNE!.. BİR DEFÂ EVLİ KADINA RECM CEZÂSI YAHUDİ ŞERİATINDA VAR!.. AHD-İ ATİK'TE, TEVRAT BÖLÜMÜNDE VAR. YAHUDİLER'İN UYGULAYIP UYGULAMAMASI BİZİ İLGİLENDİRMEZ, UYGULAMALARI GEREKİR!.. ÇÜNKÜ ALLAH "TEVRAT EHLİ TEVRAT'LA HÜKMETSİN," (MÂİDE SÛRESİ , 44. ÂYET) DER!.. HIRİSTİYANLAR DA, ESKİ AHİT'E İNANDIKLARI İÇİN ASLINDA ONLARIN DA UYGULAMASI GEREKİR AMA, HADİ TEVRAT HÜKÜMLERİNİ HAFİFLETMEYE GELEN İSÂ ALEYHİSSELÂM'IN BUNU KALDIRDIĞINI KABUL EDELİM. AMA BU, HÜKMÜN "ÇAĞDIŞI" OLDUĞUNU GÖSTERMEZ!.. HÜKÜM, YAHUDİLİK VE TEVRAT DURDUĞU SÜRECE BÂKİDİR!
HIRİSTİYAN MİSYONERLER, HIRİSTİYAN POLİTİKACILAR, HIRİSTİYAN YAZARLAR VE ONLARIN PEŞİNE TAKILAN BİZİM DÖNME-MASON-LÂİK YAZARLARIMIZ, POLİTİKACILARIMIZ DA, BİLİR-BİLMEZ, İSLÂM'I "RECM CEZÂSI VAR" DİYE, BİZİ DE "ŞERİATÇI" DİYE SUÇLARLAR!.. BU YÜZDEN "ÇAĞDIŞI" SAYARLAR!
DOĞRUDUR, VEHHÂBÎ SUUDÎ ARABİSTAN KRALLIĞI BÖYLE BİR CEZÂ UYGULAR... ONA BAKARSANIZ, TÂLİBÂN (ASLI TALEBÂN'DIR, TALEBENİN ÇOĞULU) MENSUPLARININ AFGANİSTAN'DA ŞERİAT UYGULAYARAK KADINLARIN OKUMASINI YASAKLADIĞI İDDİA EDİLİR... EĞER HIRİSTİYAN BATI PROPOGANDASI DEĞİLSE, DOĞRUYSA, SON DERECE BÜYÜK GÜNAHTIR!.. BİRİNCİSİ, PEYGAMBER HADİSİ VARDIR, "İLİM, KADIN-ERKEK HER MÜSLÜMAN FARZDIR," DİYE... "İLİM ÇİN'DE DE OLSA, GİDİP ALINIZ," DİYE!.. NE KUR'AN, NE DE PEYGAMBER İLİM KONUSUNDA, NÂMUS KONUSUNDA AYIRIM YAPMAZ!.. MESELÂ "IRZINIZI KORUYUN," (NÛR SÛRESİ, 30. ÂYET) EMRİ ÖNCE ERKEK MÜMİNLERE, SONRA KADIN MÜMİNLERE HİTÂBEN SÖYLENMİŞTİR!
DOLAYISİYLE KADINLARA İLMİ YASAKLAMAK DİNE AYKIRIDIR, O YÜZDEN GÜNAHTIR!.. İKİNCİSİ, BÖYLE BİR UYGULAMAYI "ŞERİAT" YÂNİ "DİNİN KURALLARI" ÇERÇEVESİNE SOKMAK, HEM PEYGAMBERE, HEM KUR'AN'A, HEM DE ALLAH'A İFTİRA ATMAK OLUR Kİ, ÇOK BÜYÜK BİR GÜNAHTIR!
GENE AYNI NOKTAYA GELDİK. MÜSLÜMAN BİLİNEN BİRİSİ BİR YANLIŞ YAPINCA, O YANLIŞ SÂDECE KENDİSİNİ BAĞLAR; BÜTÜN MÜSLÜMANLAR'I VE İSLÂM'I ASLA BAĞLAMAZ!.. İSTER TÂLİBÂN OLSUN, İSTERSE SAİD-İ KÜRDÎ, FARKETMEZ!..
BİZ DERİZ Kİ, KUR'AN-I KERİM'DE RECM YOK!.. VAR DİYORSANIZ, ÂYET GÖSTERİN!.. ONLAR GÖSTEREMEZLER!.. AMA BİZ EVLİLİK, FUHUŞ VE ZİNÂ ÂYETLERİNİ İNCELEYEREK, KUR'AN-I KERİM'İN NASIL YÜCE BİR KİTAP OLDUĞUNU, İSLÂM'IN NASIL İNSANA LÂYIK BİR DİN OLDUĞUNU VE "BATI STANDARTLARI" DENEN ZIRVALARIN İSLÂMÎ ESASLAR YANINDA NASIL GÜDÜK KALDIĞINI GÖSTERELİM... AMA ÖNCE "ŞERİAT" KONUSUNDA BİR KAÇ SÖZÜMÜZ VAR.
"ŞERİAT"I, "ŞARTLAR, KURALLAR" DİYE ANLAYABİLİRİZ!.. DAHA DERİN MÂNÂSI VAR AMA, BU NOKTADA O DERİNLİĞE İNMEYECEĞİZ.
NEYİN KURALLARI?.. İSLÂM'IN KURALLARI!.. KİM KOYMUŞ?.. BAŞTA ALLAH, KUR'AN ÂYETLERİ İLE, SONRA PEYGAMBERİMİZ TAVIR VE AHLÂKIYLA, SÖZ VE DAVRANIŞLARIYLA!.. BUNLARI BİR DÜZENE KOYAN FAKİHLERİN TESBİTLERİYLE!..
ŞİMDİ "MÜSLÜMANIM" DİYEN BİR İNSANIN, HEM ALLAH'A, PEYGAMBERE VE KUR'AN'A İNANMASI, HEM DE ONLARIN KOYDUĞU KURALLARI UYGULAMAMASI MÜMKÜN MÜ?.. DEĞİL!.. UYGULAMAYAN KİŞİLERE "MÜSLÜMAN" DENİR Mİ?.. DENMEZ!..
İŞTE ATATÜRK'ÜN HIRİSTİYAN BATI'YA KARŞI KULLANDIĞI "LÂİKLİK" KAVRAMINI ÇARPITANLAR, YÂNİ GAYRIMÜSLİM KÖKENLİ DÖNME MÜSLÜMANLAR, BİZİ DİNDEN VE KUR'AN'DAN UZAKLAŞTIRMIŞ, "ŞERİATI SAVUNMA"YI DA BİR GERİCİLİK, BİR TEHLİKE OLARAK GÖSTERMİŞTİR!..
DİN KÖTÜ DEĞİLSE, ALLAH-PEYGAMBER-KUR'AN KÖTÜ DEĞİLSE, NASIL ONLARIN KOYDUĞU KURALLAR KÖTÜ OLABİLİR Kİ?..
EFENDİM, DİN DEVLETLERİ GERİ KALIRMIŞ!.. YAAA??? KİM DEMİŞ??? DÖNMELER, MASONLAR, LÂİKLER, SAHTE ATATÜRKÇÜLER, SAHTE İLERİCİLER, SAHTE SOLCULAR!.. VE DİNSİZ İMANSIZ ATEİSTLER!..
PEKİ, VATİKAN, VE VATİKAN'I BARINDIRAN İTALYA DEVLETİ GERİ Mİ?.. KOCA ARAP VE MÜSLÜMAN DÜNYÂSINA KAFA TUTAN İSRAİL GERİ Mİ?.. ONLAR GERİ DEĞİLSE, MÜSLÜMAN BİR DEVLET NİYE GERİ OLSUN... EĞER BİR EMPERYALİST HIRİSTİYAN BATI DEVLETİ TARAFINDAN YÖNLENDİRİLİP SÖMÜRÜLMÜYORSA!...
KİMSE BUNUN CEVÂBINI VEREMEZ!..
ÖTE YANDAN, GİRMEYE ÇALIŞTIĞIMIZ AVRUPA BİRLİĞİ, AÇIK AÇIK BİR HIRİSTİYAN KLUBÜ OLDUĞUNU, YÂNİ HIRİSTİYANLIK ESASLARININ, KURALLARININ BU BİRLEŞİK DEVLETİN YAPISINDA HÂKİM OLDUĞUNU BELİRTİYOR!.. ASLINDA HIRİSTİYAN DEVLETLERİN BÜTÜN KANUNLARINDA HIRİSTİYAN HÜKÜMLERİ HÂKİMDİR. DOĞUM, ÖLÜM, NİKÂH KAYITLARI KİLİSELERDE TUTULUR, CUMHURBAŞKANLARI İNCİL'E EL BASARAK YEMİN EDERLER!.. MAHKEMEDE ŞÂHİTLER İNCİL'E EL BASTIRILARAK YEMİN ETTİKTEN SONRA DİNLENİR!..
ÇÜNKÜ ONLARIN ANLADIĞI LÂİKLİK DİNDEN UZAKLAŞMA, DİNSİZ SOSYAL HAYAT DEMEK DEĞİLDİR!.. DİNİ SÂDECE NAMAZA, ORUCA, CÂMİYE, KİLİSEYE BAĞLAMAK DEĞİLDİR!.
KESİNLİKLE İFÂDE EDİLİM Kİ, DİN DÜNYÂ İÇİNDİR, ÂHIRET İÇİN DEĞİLDİR!.. ÂHIRET HESAP YERİDİR, AMEL YERİ DEĞİL!.. O YÜZDEN DİN İLE DÜNYÂ İŞLERİ BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ!.. DÜNYÂ İŞLERİNİ DEVLET TANZİM ETTİĞİNDEN; DİN İLE DEVLET DE BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ!. HİÇ BİR "LÂİK" HIRİSTİYAN BATI ÜLKESİNDE BÖYLE BİR İDDİA YOKTUR!.. ONLAR KİLİSE İLE DEVLETİ BİRBİRİNDEN AYIRIRLAR!. YÂNİ PAPAZLAR DEVLET İŞLERİNE KARIŞAMAZ!.. ÇÜNKÜ 1789 VE LÂİKLİK ÖNCESİNDE KRALLARI BİLE PAPALAR KUTSUYOR, TAÇ GİYDİRİYOR, KARDİNALLER İSE İDÂRE EDİYORDU!. HALBUKİ BİZİM HALİFELERİN HİÇ BİRİ DİN ADAMI DEĞİLDİ!.. YÂNİ CÂMİ-HACI-HOCA BİZDE ZÂTEN DEVLET İŞİNE KARIŞMAZ!.. YALNIZ ESKİDEN HÜKÜMDÂRLAR VERDİKLERİ HÜKÜMLERİN DİNÎ ESASLARA UYGUN OLMASINA DİKKAT EDERLERDİ!.. ÇÜNKÜ DİNÎ ESASLARIN YANLIŞ OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR!.
BİZ DİYORUZ Kİ, "LÂİKLİK"TE AŞIRIYA GİDENLER, "KAHROLSUN ŞERİAT" DİYE İSLÂMÎ ESASLARI BİLİP BİLMEDEN KÖTÜLEYENLER, ASLINDA HIRİSTİYAN ŞERİATINA TÂBİ OLMAKTADIRLAR!.. O KADAR Kİ, ÜNİVERSİTELERİMİZDE KULLANILAN "REKTÖR" VE "DEKAN" TÂBİRLERİ, ASLINDA PAPAZ ÜNVANLARIDIR! ÜNİVERSİTE HOCALARININ GİYDİĞİ CÜBBE VE ÖĞRENCİLERE TAKTIKLARI DÖRT KÖŞE KEP, PAPAZ KIYÂFETİDİR!.. İNANMAYAN TÂRİHİ FİLİMLERE, BİLHASSA "LUTHER" FİLMİNE BAKSIN!
BU DİNSİZ-İMANSIZ, AMA SAPINA KADAR "LÂİK" KİŞİLER, HUKUK FAKÜLTESİNDE 2000 YIL ÖNCESİNİN ROMA HUKUKU'NU OKUTURLAR, 3000 YILLIK HAMURABİ KANUNLARI'NI OKUTURLAR DA, 100 YIL ÖNCESİNİN, VE 1000 YILDIR TÂBİ OLDUĞUMUZ İSLÂM HUKUKU'NU OKUTMAZLAR!.. NİYE BİLİYOR MUSUNUZ, ÇÜNKÜ BİR OKUTSALAR, HERKES GÖRECEK Kİ; İSLÂM HUKUKU, O ÖVE ÖVE GÖKLERE ÇIKARDIKLARI BATI HUKUKU'NDAN, İNSAN HAKLARI'NDAN, VİCDAN ÖZGÜRLÜĞÜ'NDEN KAT KAT ÜSTÜN!.. HİÇ OKUTURLAR MI???
HALBUKİ LÂİKLİĞİ, DIŞTA BATI'NIN HAÇLI ZİHNİYETİNE, İÇTE DE YOBAZLIĞA KARŞI KULLANAN RAHMETLİ ATATÜRK'ÜN, DİN HAKKINDAKİ SÖZLERİ ŞÖYLE :
- TÜRK MİLLETİ DAHA DİNDAR OLMALIDIR!..
Yani bütün sadeliği ile DİNDAR olmalıdır...
DİNİME, bizzat HAKİKATE NASIL İNANIYORSAM,
BUNA DA ÖYLE İNANIYORUM!..
- DİN LÜZUMLU BİR MÜESSESEDİR!..
DİNSİZ MİLLETLERİN DEVAMINA İMKÂN YOKTUR!..
- DÜŞMANLARIMIZ bizi DİNİN TESİRİ altında kalmış olmakla suçlar...
DURAKLAMA ve GERİLEYİŞ'imizi bu sebeplere bağlıyorlar!..
Bu, hatâdır!.. (31.3.1923)
- Ehl-i İSLAM'ın dûçâr olduğu zulüm ve sefâletin elbette bir çok müsebbipleri vardır...
ÂLEM-İ İSLAM HAKİKAT-I DİNİYE dâiresinde ALLAH'ın emrini
yapmış olsaydı, bu âkıbetlere mâruz kalmazdı!..
ALLAH'ın emri ÇOK ÇALIŞMAK'tır...
İtiraf ederim ki, düşmanlarımız çok çalışıyor!..
Biz de onlardan ziyâde çalışmaya mecburuz. (5.2.1923)
- ALLAH'ın emrettiği şey, KADIN ve ERKEK, beraber olarak
İLİM ve KÜLTÜR edinmeleridir!..
KADIN ve ERKEK bu İLİM ve KÜLTÜR'ü aramak ve nerede bulursa
oraya gitmek ve onunla dolu olmak zorundadır!.. (31.3.1923)
- Hangi şey ki akla, mantığı, menfaat-i ammeye muvafıktır,
biliniz ki o bizim dinimize de muvafıktır...
Eğer bizim DİNİMİZ aklın, mantığın ettiği bir din olmasaydı,
EKMEL olmazdı, tetabuk ettiği ÂHİR DİN OLMAZDI!.. (31.3.1923)
- Bizim DİNİMİZ EN MÂKÛL ve EN TABİİ bir DİNDİR...
Ve ancak bundan dolayıdır ki, SON DİN olmuştur.
Bir dinin tabii olması için AKLA, FENNE, İLME, MANTIĞA tetâbuk etmesi lâzımdır...
Bizim dinimiz bunlara TAMÂMEN MUTÂBIKTIR!.. (31.1.1923)
- BİZDE RUHBANLIK YOKTUR!..
Hepimiz müsâviyiz ve dinimizin ahkâmını mütesâviyen öğrenmeye mecburuz!..
Her fert dinini, diyânetini, imânını öğrenmek için bir yere muhtaçtır,
ve orası da MEKTEP'tir!.. (31.1.1923)
- Biz, DİN'e saygı gösteririz!..
Biz sadece DİN işlerini DEVLET ve MİLLET işleriyle karıştırmamaya çalışıyoruz...
(YÂNİ) KASTE ve FİİLE DAYANAN TAASSUPKÂR HAREKETLERDEN SAKINIYORUZ!.
DİN ve MEZHEP herkesin kendi vicdanına kalmış bir iştir...
Ve hiç bir zaman POLİTİKAYA ÂLET OLARAK KULLANILAMAZ!..
TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nde bir dinin merasimi de serbesttir...
Yâni âyin hürriyeti masundur. Tabiatiyle AYİNLER asayiş ve umumi adaba mugayir olamaz...
POLİTİK NÜMÂYİŞ (GÖSTERİ) ŞEKLİNDE OLAMAZ!..
ŞUNLAR DA ATATÜRK'ÜN HİLÂFETİ BİR ŞAHSIN ÜZERİNDEN ALIP, T.B.M.M.'NİN MÂNEVÎ VARLIĞINA VERDİĞİ ZAMAN SÖYLEDİĞİ SÖZLER :
- HİLÂFET, HÜKÜMET demektir...
Böyle olunca, HÜKÜMET'in nasıl olması mevzuubahis olabilir...
DİNİN ESASLARI'nda sâdece İDÂRE'nin ne gibi noktaları ihtiva
etmesi lâzım geleceği musarrahtır: ADÂLET... MEŞVERET... ULULEMRE İTAAT!..
BİZİM HÜKÜMETİMİZ tamâmen BU ESASLARI İHTİVA EDİYOR!..
Binaenaleyh başkaca HALİFE mevzuubahis olamaz!..
Çünkü bugünkü TÜRKİYE DEVLETİ'ni temsil eden TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'dir!..
Çünkü bütün TÜRKİYE HALKI, bütün kuvvetiyle o HİLÂFET makamının
dayanağı olmayı, doğrudan doğruya yalnız VİCDANÎ ve DİNÎ bir
VAZİFE olarak TAAHHÜT ve TEKELLÜF ediyor!..
HİLÂFET makamı MAHFUZ olarak, onun yerinde HÂKİMİYET ve
SALTANAT-I MİLLİYE makamı ki, TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ'dir,
elbette YANYANA durur!..
Ve elbette beceriksiz ve önemsiz bir makam sâhibi olmaktan
daha YÜCE bir tarzda bulunur!.. (16.1.23)
DİNİN NASIL BİR ÜLKENİN VE BİR MİLLETİN HER ŞEYİYLE RÂBITALI OLDUĞUNU İFÂDE EDEN ATATÜRK'ÜN HEMEN HİÇ BİLİNMEYEN SÖZLERİ :
- DİN'de HATİP, DEVLET'in REİSİ'dir... HUTBE nedir?..
Doğrudan doğruya REİS-İ DEVLET'in halkı tenvir için
SÖZ SÖYLEMESİ değil midir? (16.1.23)
- Arkadaşlar, CENAB-I PEYGAMBER mesaisinde iki dâra,
iki hâneye mâlik bulunuyordu...
Biri kendi hânesi, diğeri ALLAH'IN EVİ idi...
MİLLET İŞLERİNİ ALLAH EVİ'NDE YAPARDI.
- Biliyoruz ki, HAZRET-İ MUHAMMED, zamân-ı saadetlerinde
hutbeyi kendisi irad ederlerdi...
Gerek PEYGAMBER EFENDİMİZ ve gerek HÜLEFÂ-YI RÂŞİDİN'in
hutbelerini okuyacak olursanız görürsünüz ki,
SÖYLEDİĞİ ŞEYLER o günün meseleleridir...
O günün ASKERÎ, İDÂRÎ, MÂLÎ ve SİYÂSÎ, İÇTİMÂÎ HUSUSTADIR.
(7.2.23, Zağanos Paşa Camii Minberi, Balıkesir)
GÖRDÜNÜZ MÜ O DİNSİZ, LÂİK GÖSTERMEYE ÇALIŞTIKLARI ATATÜRK'Ü?.. ASLINDA ATATÜRK'ÜN İSLÂM ÜZERİNE SÖYLEDİĞİ GÜZEL SÖZLER, ERBAKAN HOCA'NINKİNDEN DAHA FAZLADIR!..
DERDİMİZ BÜYÜK, İŞİMİZ ZOR!.. OKULLARDA ÖĞRETİLMEYEN DİNİ ANLATMAYA ÇALIŞIYORUZ... BİR DE ŞİMDİ BAŞIMIZA MİSYONERLER ÇIKTI!.. DIŞ MİSYONERLER, İÇTEKİ "LÂİK" MİSYONERLER HALKI KANDIRMASIN, İSLÂM'I KÖTÜ TANITMASIN DİYE EN ÇOK SİPEKÜLÂSYON KONUSU YAPILAN KADIN VE EVLİLİK ÜZERİNE OLAN ÂYETLERİ NAKLETMEYE BAŞLIYORUZ :
- "ALLAH'IN ÂYETLERİNDENDİR Kİ, SİZİ TOPRAKTAN
YARATTI. SONRA BİR BEŞER TÜRÜ OLARAK YERYÜZÜNE
DAĞILDINIZ!"
- "GENE ONUN DELİLLERİNDENDİR Kİ, SİZİN İÇİN
- ONLARA MEYLEDESİNİZ, ÜLFET EDESİNİZ DİYE -
NEFİSLERİNİZDEN ZEVCELER HALK ETTİ! VE ARANIZDA
MUHABBET VE MERHAMET KILDI. ŞÜPHE YOK Kİ
BUNDA TEFEKKÜR EDECEK BİR KAVİM İÇİN
İBRETLER VARDIR."
- "GÖKLERİ VE YERİ HALK ETMESİ, VE LİSAN VE
RENKLERİNİZİN ÇEŞİT ÇEŞİT OLUŞU DA O'NUN
ÂYETLERİNDENDİR. ŞÜPHESİZ BUNDA İŞİTENLER
İÇİN İBRETLER VARDIR."
(RUM SÛRESİ , 20-23. ÂYETLER)
BU ÂYETLER SON DERECE ÖNEMLİ!.. ALLAH İNSANI ÖNCE DÜNYÂ MADDELERİNDEN YARATMIŞ, SONRA BEŞER HÂLİNE GELİP, ÇOĞALIP DÜNYÂNIN DÖRT BUCAĞINA YAYILMALARINI SAĞLAMIŞ!..
İNSAN TÂBİRİ İLE, DAHA ÇOK İLÂHÎ LÜTUFLARLA BEZENMİŞ ÜSTÜN VARLIK KASTEDİLİR... BEŞER İSE, KUSURLARLA MÂLÛL, DÜNYÂ YARATIĞIDIR! ALLAH'IN RUHUNDAN ÜFLEDİĞİ, VE EŞYÂNIN İSİMLERİNİ ÖĞRETTİĞİ, MELEKLERİN SECDE ETTİĞİ ÂDEM, KUSURSUZ HALDE CENNET İKEN İNSAN, BİR İTAATSİZLİKTEN DOLAYI DÜNYÂYA İNEN ÂDEM İSE BEŞERDİR.
ŞÂİR DİYOR Kİ:
EY MUKTERİB, DÜŞÜN Kİ, SEBEP VARDI MUTLAKA,
CÂNÂNI ŞAM'DA GARB'DA ARARSAN GEÇER ZEMAN,
GAFLETLE BAKMA GÖKLERE, SÎYRETTEDİR SÜHA!
ÂDEM'İN MELEKLERİN SECDE ETTİĞİ İNSAN ÖZELLİĞİNİ KENDİMİZDE ORTAYA ÇIKARMAK GEREK!..
YÜCE ALLAH DİYOR Kİ, "SİZE KENDİ CİNSİNİZDEN EŞLER VERDİ, ONLARLA GÜZEL GÜZEL KONUŞUP GEÇİNESİNİZ, ONLARDAN HOŞLANASINIZ," DİYE... YÂNİ ATA BAZEN EŞEĞİ, BAZEN SIĞIRI EŞ EDİP TE, KATIR DOĞURTTUĞU GİBİ YAPABİLİRDİ. AMA SİZE KENDİ CİNSİNİZDEN, ANLAŞABİLECEĞİNİZ EŞLER BAHŞETTİ. SONRA SİZİ BEYAZ, SİYAH, SARI, KIZILDERİLİ, VE BUNLARIN ARASINI RENK RENK AYIRDI, 6000 DİL YARATTI, AMA YİNE KENDİ CİNSİNİZDEN BİRİNİ BULABİLİRSİNİZ. BU BÜYÜK BİR LÜTÛFTUR."
- "EY İNSANLAR!.. RABBİNİZDEN KORKUN Kİ,
SİZİ TEK BİR NEFİSTEN YARATTI! VE ONDAN DA
ZEVCESİNİ HALKETTİ. VE İKİSİNDEN BİR ÇOK ERKEK
VE KADIN YARATTI!.. O ALLAH'TAN KORKUN Kİ,
(KARI-KOCA) BİRBİRİNİZDEN BİR ŞEY İSTESENİZ,
O'NU VESİLE EDERSİNİZ!"
(NİSÂ SÛRESİ , 1. ÂYET)
TABİATTA TEK EŞLİ HAYVANLAR VARDIR, ÇOK EŞLİ HAYVANLAR VARDIR, SÂDECE BİR KERE İLİŞKİ KURUP ERKEĞİNİ ÖLDÜREN BÖCEKLER VARDIR. YİNE SADECE BİR KERE İLİŞKİ KURUP YUMURTLAYAN, SONRA DA ÖLEN BÖCEKLER, BALIKLAR VARDIR. AMA İNSAN ÖYLE DEĞİLDİR. İNSANLAR DA HAYVANLAR GİBİ RASTGELE İLİŞKİ KURABİLECEKKEN, NİKÂH KAVRAMI GETİRİLMİŞTİR, VE EN ESKİ TOPLUMLARDAN BERİ DÖNYÂNIN HER TARAFINDA UYGULANMAKTADIR.... YÂNİ İNSAN YALNIZ OLAMAZ. ŞÂİRİN DEDİĞİ GİBİ :
CENNETTE BİLE ÂDEM, GEL GÖR Kİ KÂFİ DEĞİL!
ANCAK KADIN-ERKEK BERÂBERLİĞİ KURALLARA BAĞLANMIŞTIR.
ÇOĞU ZAMAN AŞK İLE EVLİLİK BİRBİRİNE KARIŞIR. AŞK, ÖZÜ TANRI'NIN KENDİNE DUYDUĞU VE KÂİNATI YARATTIĞI SEVGİ OLMASINA RAĞMEN, TABİATA "NESLİN İDÂMESİ" GÜDÜSÜ OLARAK YANSIR!.. BİR KADINA ÂŞIK OLURSUNUZ, ONUNLA VUSLATA ERİNCEYE KADAR KIVRANIRSINIZ. VUSLATTAN SONRA BİR MÜDDET DAHA AYNI DERİN HİSLERİ YAŞARSINIZ... AMA ÇOCUK OLDUĞUNDA, VEYA OLMADIĞINDA DUYDUĞUNUZ SEVGİ YAVAŞ YAVAŞ AZALIR VE SONUNDA ORTADAN KALKAR... AŞK, YENİ NESLİN DÜNYÂYA GELME ARZUSU OLARAK TEZÂHÜR EDER. GELİRSE DE BİTER, GELMEZSE DE!.. O YÜZDEN İSLÂM DÜNYÂSINDAKİ ÂŞK HİKÂYELERİ HEP KAVUŞMADAN BİTER!.. AŞK BİTMEDEN HİKÂYE BİTER!.. AŞK ÖLECEĞİNE, ÂŞIKLARIN ÖLMESİ TERCİH EDİLİR! ÇÜNKÜ GERÇEK AŞK, İLÂHÎ AŞKTIR! ONDAN BAŞKASI GEÇİCİDİR!..
AMA EVLİLİK, YÂNİ NİKÂHLI BERÂBERLİK FARKLIDIR. NİKÂH BİR AHİTLEŞMEDİR, BİR AKİTTİR. TIPKI EVSÂHİBİ İLE KİRÂCI ARASINDA, VEYÂ TİCÂRETTE İKİ ORTAK ARASINDA OLDUĞU GİBİ BİRLİKTE YAŞAMA, BİRLİKTE ÇALIŞMA ANLAŞMASIDIR. TİCÂRETTE BİRLİKTELİK YÜRÜMEYİNCE AKİT SONA ERER, ORTAKLAR AYRILIR... EVLİLİK TE ÖYLEDİR. BİR ORTAKLIK GİBİ KURULUR, ŞARTLARI VARDIR. ŞARTLAR YERİNE GETİRİLMEZSE, VEYÂ TARAFLARDAN BİRİ SU KOYUVERİRSE, ORTAKLIK SONA ERER. ELBETTE EN ARZU EDİLENİ, EVLİLİKLERİN AŞKLA BAŞLAYIP SEVGİYLE DEVÂM ETMESİDİR!
İŞTE AŞAĞIDA BU ORTAKLIĞIN KURULMASININ VE BOZULMASININ İSLÂM'A GÖRE ŞARTLARINI OKUYACAKSINIZ!.. BAKIN BAKALIM, HIRİSTİYAN BATI'DAN KOPYA MEDENÎ HUKUK MU DAHA ÜSTÜN, YOKSA İSLÂMÎ HUKUK MU?..
"MÜSLÜMANLAR KİMLERLE EVLENEMEZLER" HUSUSU, ÇOK KESİN OLARAK TESBİT EDİLMİŞTİR. ÖNCE ONU VERELİM :
- "... BABALARINIZLA EVLENMİŞ OLAN KADINLARLA
EVLENMEYİN! MUHAKKAK Kİ O, (ESKİDEN ARAPLAR'IN
YAPTIKLARI) HAYÂSIZLIKTI. PEK İĞRENÇTİ!. KÖTÜ
BİR YOLDU!" (NİSÂ SÛRESİ , 22. ÂYET)
BURADA "EVLENMEYİN," DİYOR!.. YÂNİ RESMÎ NİKÂH BİLE DÜŞMEZ!.. AMA BÂZILARI ÜVEY ANNELERİNE SULANIP, GAYRIMEŞRÛ İLİŞKİLERE GİRMEYİ MARİFET SANIYORLAR!. AYNI ŞEKİLDE ÜVEY ANNELERİN DE ÜVEY OĞULLARINA SULANMASI HARAMDIR! SÂDECE O DEĞİL, ÜVEY KIZLAR, DA HARAM!.. BIRAKIN, EVLİLİK DIŞI İLİŞKİYİ, NİKÂH DAHİ KIYAMAZSINIZ!.. BU AHLÂK YÖNÜNDEN, EDEP AÇISINDAN YASAKLANMIŞTIR!. İNSAN BABASININ MAHREM OLDUĞU KADINLA NASIL MAHREM OLMAYI DÜŞÜNEBİLİR Kİ?.. ADI ÜVEY ANNE OLSA DA, O KADIN ANASI SAYILIR!.. O KADINA SULANMAK, İNSANIN KENDİ ANASINA SULANMASI GİBİDİR, ALLAH KORUSUN!..
BİR DE BİYOLOJİK OLARAK, YÂNİ BİLİMSEL AÇIDAN MAHZURLU OLAN EVLİLİKLER VARDIR, ONLAR HEM EDEP, AHLÂK AÇISINDAN, HEM DE BİYOLOJİK AÇIDAN YASAKLANMIŞTIR!. YAKIN AKRABA EVLİLİKLERİNİN NASIL SAKAT DOĞUMLARA YOL AÇTIĞI BİLİNMEKTEDİR. BU İLİŞKİ HELE AYNI ÂİLE İÇİNDE OLURSA, ÇOK DAHA BÜYÜK SAKATLIKLARA YOL AÇACAKTIR. AYRICA EDEPSİZLİKTİR!. AŞAĞIDA BUNLARDAN BAHSEDİLMEKTE :
- "ANALARINIZ, (VE ONLARIN ANALARI),
- KIZLARINIZ (VE ONLARIN ÇOCUKLARI, TORUNLARI).
- KIZ KARDEŞLERİNİZ (VE ONLARIN ÇOCUKLARI, TORUNLARI),
- HALALARINIZ (VE ONLARIN ÇOCUKLARI, TORUNLARI),
- TEYZELERİNİZ (VE ONLARIN ÇOCUKLARI, TORUNLARI),
- ERKEK KARDEŞİNİZİN ÇOCUKLARI (VE TORUNLARI),
- KIZ KARDEŞİNİZİN ÇOCUKLARI (VE TORUNLARI),
- SİZİ EMZİREN SÜT ANALARINIZ,
- SÜT KARDEŞLERİNİZ,
- ZEVCELERİNİZİN ANALARI, (VE BALDIZLAR)
- VE KENDİLERİYLE ZİFÂFA GİRDİĞİNİZ
ZEVCELERİNİZİN HİMÂYENİZDE BULUNAN (KIZLARI, SİZİN)
ÜVEY KIZLARINIZ
İLE EVLENMENİZ SİZE HARAM KILINDI!"
- "ŞÂYET ANNELERİYLE ZİFÂFA GİRMEMİŞSENİZ, ONLARLA
(KIZLARIYLA) NİKÂHLANMANIZDA BEİS YOKTUR!
- KENDİ SÜLBÜNÜZDEN GELMİŞ OĞULLARINIZIN KARILARI,
(ÇOCUKLARI VE TORUNLARI) İLE EVLENMENİZ,
- VE İKİ KIZ KARDEŞİ BİRLİKTE ALMANIZ DA KEZÂ
HARAM KILINDI!" (NİSÂ SÛRESİ , 22. ÂYET)
DEJENERE OLMUŞ BATI TOPLUMU HOMOSEKSÜELLİK, LEZBİYENLİĞİN YANISIRA ENSEST İLİŞKİYİ, YÂNİ ERKEKLERİN ANALARINA, KIZKARDEŞLERİNE, KENDİ KIZLARINA TECÂVÜZ ETMESİNİ DE MAKBÛL GÖSTERİR OLMUŞTUR!.. BATI'DAKİ BU SAPIKLIK, CİNSÎ MÜNÂSEBETTE AŞIRIYA GİTMEKTEN, ARTIK NE TÜR SAPIKLIK YAPACAĞINI BİLMEMEKTEN KAYNAKLANMAKTADIR. TÜRKİYE'DE VE MÜSLÜMAN MEMLEKETLERDE İSE ABAZALIKTAN, YÂNİ KISITLI KADIN-ERKEK İLİŞKİSİNDEN, VE YOKSULLUKTAN DOLAYI BİR KAÇ ÂİLENİN BİR ARADA, BÂZEN BİR ODADA ÇOK İNSANIN YATMASINDAN ORTAYA ÇIKMAKTADIR. BATI'DAKİ KADAR YAYGIN OLMASA DA, BU TÜR İLİŞKİLERİ MÂZUR GÖRMEMİZ MÜMKÜN DEĞİLDİR!.. KESİNLİKLE BİLHASSA ERKEKLERİMİZ UYARILMALI, İYİ EĞİTİLMELİ, BU TÜR İLİŞKİLERİN NE KADAR BÜYÜK BİR GÜNAH OLDUĞU ANLATILMALI VE AŞAĞIDA BİR ÂYETTE BELİRTİLDİĞİ GİBİ, ABAZALIKTA "SABIR" TAVSİYE EDİLMELİDİR! BUNLARA KALKIŞANLAR DA ŞİDDETLE CEZÂLANDIRILMALI, TOPLUM İÇİNDE DIŞLANMALI, BU TÜR TECÂVÜZE MÂRUZ KALMIŞ KIZLAR, KADINLARA ŞEFKATLE YAKLAŞIP, İÇİNE DÜŞTÜĞÜ TRAVMADAN KURTULMASI SAĞLANMALIDIR!.
HIRİSTİYAN VE YAHUDİLER KUZENLERLE, YÂNİ AMCA OĞLU, DAYI KIZIYLA EVLENMEYİ DE GÜNAH SAYARLAR. BİZ DE BÖYLE KISITLAMA YOKTUR. ÖRNEK OLARAK TA HAZRET-İ ALİ İLE HAZRET-İ FATMA'YI VERİRLER. ANCAK HAZRET-İ FATMA, HAZRET-İ ALİ'NİN AMCA KIZI DEĞİL, AMCA TORUNUDUR!.. PEYGAMBERİMİZ, ALİ'NİN AMCA OĞLUDUR!.. DOĞRU OLAN ŞU Kİ, KUZENLE EVLİLİK BİRDEN FAZLA OLURSA, YÂNİ GENÇLER SÜREKLİ AMCA OĞLU, DAYI KIZIYLA EVLENİRSE, YAKIN AKRABA EVLİLİĞİNDEN DOLAYI SAKAT DOĞUMLAR MEYDANA GELİR!.. ÂİLE SERVETİ YABANCIYA GİTMESİN DİYE YAPILAN BU TÜR EVLİLİKLER FELÂKETLE SONUÇLANMAKTADIR. BUNDAN, ZENGİN SABANCILAR BİLE KURTULAMAMIŞ, SÂKIP SABANCI'NIN ÇOCUKLARI ÖZÜRLÜ DOĞMUŞTUR!
- "BAŞKASININ NİKÂHINDA BULUNAN KADINLAR DA!..
MEĞER Kİ (SAVAŞ MEYDANINDAN ALDIĞINIZ) MÜLK-İ
YEMİNİNİZ (ESİRİNİZ, CÂRİYENİZ) OLSUN!"
(NİSÂ SÛRESİ , 24. ÂYET)
BAŞKASININ KARISI DA ELBETTE BİZE HARAMDIR!.. NİKÂHLAMADIĞIMIZ HER KADIN BİZE HARAMDIR!.. BUNU UNUTMAYALIM!.. YUKARIDAKİ LİSTE NİKÂHLAMA HAKKIMIZ BİLE OLMAYANLARI, MEŞRÛ İLİŞKİYE GİREMİYECEKLERİMİZİ SAYIYOR!.. BUNLARLA GAYRIMEŞRÛ İLİŞKİ DÜŞÜNÜLEMEZ BİLE!..
- "BUNLARDAN BAŞKASI, İFFETİNİZİ MUHAFAZA VE
ZİNÂDAN KAÇINARAK, MALLARINIZI SARF EDEREK
EVLENMENİZ İÇİN HELÂL KILINDI!
O HALDE HAZ VE ZEVKİNE VARDIĞINIZ KADINLARIN
MEHİRLERİNİ VERİN!" (NİSÂ SÛRESİ , 24. ÂYET)
BU SAYILANLARIN DIŞINDAKİLERİ NİKÂHLAMAK HELÂL DE, TECÂVÜZ ETMEK, İGFÂL ETMEK, YÂNİ KANDIRARAK IRZINA GEÇMEK, VEYÂ CİNSÎ TÂCİZDE BULUNMAK ELBETTE YİNE HARAM!.. NİKÂHLAYACAĞINIZ KADINLARA DA ALLAH MUHAKKAK BİR MEHİR VERMEYİ ŞART KOŞUYOR!.. BU MEHRİN TÜRKÇEDE KARŞILIĞI BAŞLIK PARASI, YÜZ GÖRÜMLÜLÜĞÜ, NİŞAN HEDİYESİ GİBİ!.. ANCAK MEHİR BAŞKADIR VE GÖSTERİŞ DEĞİL, İCTİMÂÎ (TOPLUMSAL) VE ÇOK ÖNEMLİ BİR GÂYEYE HİZMET EDER. İLERDE TEFERRUATI İLE AÇIKLIYACAĞIZ. ŞİMDİLİK HER KONUYA SATIHTAN TEMAS EDİYORUZ.
"ZİNÂDAN KAÇININ," DİYOR ALLAH!.. BÂZI KİMSELER BİR ERKEKLE KADININ CİNSÎ TEMÂSININ BİR KÂĞIT PARÇASINA VE İKİ ŞAHİTLİ DÖRT İMZÂYA DAYANMASINA İTİRÂZ EDERLER! BUNU GEREKSİZ, SAÇMA BULURLAR. ŞARKICI, TÜRKÜCÜ, DANSÖZ, MANKEN VE ARTİSTLERİN İLİŞKİLERİNİ ÖRNEK VERİR, HATTÂ BU TARZ YAŞAMANIN REKLÂMINI YAPARLAR!..
ZİNÂ İLE NİKÂH ALTINDAKİ CİNSÎ MÜNÂSEBETİN TEK FARKI, ELBETTE O İMZALAR VE KÂĞIT PARÇASI DEĞİLDİR. YUKARIDA SÖYLEDİK, EVLİLİK BİR SÖZLEŞMEDİR, HER SÖZLEŞME GİBİ TARAFLAR BÂZI SORUMLULUKLAR TAŞIRLAR!.. KADININ ERKEĞE, ERKEĞİN KADINA OLAN SORUMLULUKLARINI İLERDE VERECEĞİZ... ZİNÂDA, YÂNİ GAYRIMEŞRÛ İLİŞKİDE, KAÇAMAKLARDA, ÇAPKINLIKTA, ZAMPARALIKTA, FÂHİŞELİKTE, İKİ TARAF TA RÂZI OLSA DAHİ, BÖYLE BİR SORUMLULUK YÜKÜ YOKTUR!.. HALBUKİ CİNSÎ MÜNÂSEBETİN FİZİKÎ OLDUĞU KADAR RUHÎ, İÇTİMÂİ TESİRLERİ, NETİCELERİ DE VARDIR. BİZ SÂDECE ÜÇ FİZİKÎ SONUCUNU VERELİM:
BİRİNCİSİ KADIN HÂMİLE KALABİLİR!.. BU KADINA ÇOK AĞIR BİR YÜKTÜR. HEM TOPLUM İÇİNDEKİ DURUMU VE KONUMU AÇISINDAN, HEM DOKUZ AYLIK YÜKLENME AÇISINDAN, HEM DE DOĞUM VE ÇOCUK BÜYÜTME AÇISINDAN!.. HAA, DERSENİZ Kİ, ÇOCUKTAN KURTULSUN, DÜŞÜRSÜN VEYÂ KÜRTAJ OLSUN!.. ONUN DA HEM MÂLÎ, HEM VİCDÂNÎ, HEM DE HAYÂTÎ YÜKÜ VARDIR. KÜRTAJ BİR AMELİYATTIR. ÇOCUK DÜŞÜRME DE BİR HAYÂTIN YOK EDİLMESİDİR!.. HEPSİ PARA VE TEDÂVİ GEREKTİRİR!..BUNUN SORUMLULUĞUNU KADINI HÂMİLE BIRAKAN ERKEK YÜKLENMEZSE, KADINA BÜYÜK HAKSIZLIK OLMAZ MI?.. İŞTE ZİNÂNIN BİRİNCİ VE ÇOK BÜYÜK ZARARI!..
İKİNCİSİ, BÖYLE BİR VELED-İ ZİNÂ DÜNYÂYA GELİRSE; Kİ, ÇOĞU TOPLUMLARDA "PİÇ" DİYE ANILIR, GAYRIMEŞRÛ BİR ÇOCUKTUR. NESEBİ GAYRISAHİHTİR!.. YÂNİ BABASI BELLİ DEĞİLDİR!.. PEKİ, BÖYLE BİR ÇOCUĞU TOPLUMUN KABUL ETTİĞİNİ DÜŞÜNELİM (Kİ, İSLÂM BÖYLE ÇOCUKLARI MÂSÛM SAYAR VE DIŞLAMAZ, İLERDE VERECEĞİZ!)... DAHA SONRA TANIMADIĞI KARDEŞİ İLE EVLENİRSE, NE OLUR?.. HATTÂ KIZ İSE, BİLMEDEN BABASI İLİŞKİYE GİREBİLİR. BU SONUÇ KORKUNÇTUR!..
MAALESEF, SÖZDE MEDENÎ (Kİ, BU KELİME ŞEHİRLİ DEMEKTİR, ASLA OLGUN, EĞİTİMLİ ANLAMI YOKTUR) BATI TOPLUMU, ERKEKLERİ SPERM BAĞIŞI YAPMAYA, KADINLARI DA TANIMADIKLARI ERKEKLERİN DÖLLERİ İLE HÂMİLE KALMAYA TEŞVİK ETMEKTEDİR!.. BÖYLECE GAYRIMEŞRÛ İLİŞKİLERDEN DOĞANLARIN YANISIRA, MODERN "PİÇ" ÇOCUKLAR TOPLUMA KATILMAKTADIR!. BU ÇOCUKLARIN İLERDE KENDİ BABALARI VE TANIMADIKLARI KARDEŞLERİ İLE İLİŞKİYE GİRMESİ HİÇ TE İHTİMÂL DIŞI DEĞİLDİR!.. BU UYGULAMA DA KORKUNÇTUR!..
SPERM BAĞIŞI VE SUN'İ DÖLLENME TÜRKİYE'DE DE UYGULANIR OLDU. HİÇ DEĞİLSE, ÇOCUĞA BABASINI ÖĞRENME İMKÂNI TANINMALIDIR!.. İSLÂM'A BU YAKIŞIR!.
ÜÇÜNCÜ FİZİKÎ SONUÇ, CİNSÎ TEMASLA BULAŞAN HASTALIKLARDIR. EĞER İNSANLAR MEŞRÛ YOLDAN, EVLENDİKLERİ KİŞİLER İLE İLİŞKİ KURARLARSA, AIDS, FRENGİ, BELSOĞUKLUĞU GİBİ BULAŞICI HASTALIKLARIN YAYILMA İHTİMÂLİ YOKTUR!.. AMA BİR KADIN ÖNÜNE GELENLE İLİŞKİYE GİRERSE, ONUN HEM BİR ERKEKTEN ZÜHREVÎ HASTALIK KAPMASI, HEM DE DİĞER ERKEKLERE BULAŞTIRMASI KAÇINILMAZDIR! AYNI ŞEY ERKEKLER İÇİN DE SÖZ KONUSUDUR!.. İŞTE BU YÜZDEN TÜRKİYE'DE EVLENECEK KİŞİLER DOKTOR MUAYENESİNDEN GEÇER, ANCAK SAĞLIKLI İSE NİKÂH İZNİ VERİLİR. MAALESEF BU ÇOĞU YERDE BAŞTAN SAVMA YAPILIYOR. DOĞRU DÜRÜST YAPILSA, ZİNÂDAN KAÇINILSA, NE KADININ NE DE ERKEĞİN HASTALIK KAPMA İHTİMÂLİ KALMAZ! ÇOCUKLAR DA, AIDS VEYÂ FRENGİNİN TESİRİNE MÂRUZ KALMADAN SAĞLIKLI DOĞAR!
- "İÇİNİZDEN KİM HÜR MÜMİN KADINLARI NİKÂHLAMAYA
GÜÇ YETİREMEZSE, KÖLENİZ OLAN MÜMİN CÂRİYELERDEN
ALSIN!"
- "ALLAH'A EŞ TUTAN KADINLARI, İMÂN EDİNCEYE NİKÂHLAMAYIN!
İMÂN EDEN BİR CÂRİYE, HOŞUNUZA GİTSE DE, MÜŞRİK
BİR KADINDAN HAYIRLIDIR!
MÜŞRİK ERKEKLERE DE, İMÂN EDİNCEYE KADAR MÜMİN BİR
KADINI NİKÂHLAMAYIN!
MÜMİN BİR KUL, HOŞUNUZA GİTSE BİLE, MÜŞRİK BİR
ERKEKTEN HAYIRLIDIR!
ONLAR SİZİ ATEŞE DÂVET EDERLER!
ALLAH İSE İZNİYLE, İRÂDESİYLE SİZİ CENNETE VE
MAĞFİRETE DÂVET EDER! VE İNSANLARA ÂYETLERİNİ
DÜŞÜNÜP İBRET ALSINLAR DİYE APAÇIK BİLDİRİR!"^
(BAKARA SÛRESİ , 121. ÂYET)
ÂYETİN İLK KISMINDAN EVLENMENİN KADINA ÖDENECEK MEHİR AÇISINDAN, YÂNİ MÂLÎ YÖNDEN KOLAY OLMADIĞINI ANLIYORUZ. ŞİMDİKİ BAŞLIK PARASININ YÜKSEK OLMASI GİBİ DÜŞÜNÜLEBİLİR. KUR'AN'DA EVLENME, BOŞANMA, ÇOCUKLAR, ZİNÂ KONUSUNDA PEK ÇOK ÂYET OLMASINA RAĞMEN, NİŞAN-DÜĞÜN KONUSUNDA HİÇ BİR ŞEY YOKTUR! ÂDET OLARAK BİR DÜĞÜN YEMEĞİ VERİLDİĞİNİ HADİSLERDEN ÖĞRENİYORUZ. BİZİM İNANCIMIZ ODUR Kİ, GÖSTERİŞE KAÇAN, SİDİK YARIŞINA DÖNÜŞEN, DOLARLARIN HAVADA UÇUŞTUĞU VE ÇİNGENE MÜZİSYENLERDEN BAŞKASINA YARAMADIĞI DÜĞÜNLER SON DERECE GEREKSİZDİR. BÜTÜN BU MASRAF YENİ EVLİLERİN YUVA KURMALARINA, İŞ KURMALARINA VE BORÇLARININ ÖDENMESİNE HARCANMALIDIR.
HÜR KADINLARLA EVLENMEYE GÜCÜ YETMEYEN ERKEKLERİN, KÖLE STATÜSÜNDEKİ OLAN CÂRİYELERLE EVLENMESİ, BÖYLECE DÜĞÜN MASRAFINDAN KURTULMASI ÖĞÜTLENİYOR. AMA ENTERESAN OLAN HUSUS, İSTEDİKLERİ İLE EVLENEMEYEN, KİMSENİN ALMADIĞI KADINLARIN DA KÖLE BİR ERKEKLE EVLENMESİ TAVSİYE EDİLMESİDİR!.. YÂNİ SÂDECE ERKEKLER DÜŞÜNÜLMÜŞ DEĞİL, KADINLARIN DA EVDE KALMASI ÖNLENİLMEYE ÇALIŞILMIŞTIR.
BURADA ÖNEMLİ OLAN HUSUS, MÜSLÜMAN ERKEKLERİN VE KADINLARIN "MÜŞRİK" ERKEK VE KADINLARLA EVLENMESİNİN KESİNLİKLE HARAM OLMASIDIR!.. MEĞERKİ, ONLAR MÜSLÜMANLIĞI KABUL EDELER VE ÇOCUKLARIN MÜSLÜMAN OLARAK YETİŞTİRİMESİNE ENGEL OLMAYALAR! "MÜŞRİK" KELİMESİNE PEYGAMBER ZAMANINDAKİ PUTPERESTLER OLARAK ANLAYANLAR OLDUĞU GİBİ, BUNA "ALLAH ÜÇTÜR" DİYEN HIRİSTİYANLARI DA DÂHİL EDENLER VARDIR. AMA ÂYET ŞÖYLE DİYOR :
- "BUGÜN SİZE BÜTÜN PÂK OLAN NİMETLER
HELÂL KILINDI!
KİTAP EHLİNİN YİYECEĞİ SİZE HELÂL OLDUĞU
GİBİ, SİZİN YİYECEĞİNİZ DE ONLARA HELÂLDİR!
- İFFETİNİZİ MUHAFAZA ETMEK,
- ZİNA ETMEMEK,
- GİZLİ DOST TA TUTMAMAK ŞARTIYLA,
MÜMİN KADINLARIN HÜR VE AFİF OLANLARIYLA,
SİZDEN ÖNCE KENDİLERİNE KİTAP VERİLMİŞ
OLAN ÜMMETLERİN HÜR VE İFFETLİ KADINLARINI,
MEHİRLERİNİ VERİP NİKÂHLAMANIZ DA KEZÂ
SİZE HELÂL KILINMIŞTIR!
KİM İMÂNI (VARKEN) İNKÂR EDİP TE KÂFİR
OLURSA, HER HALDE BÜTÜN AMELİ HEDER OLMUŞTUR!
VE ÂHIRETTE O, HÜSRANDA KALANLARDANDIR!"
(MÂİDE SÛRESİ , 5. ÂYET)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ MÂİDE SÛRESİ 5. ÂYET MÜSLÜMAN ERKEKLERE EHL-İ KİTAP KADINLARINI ALMA İZNİ VERMİŞTİR, ÇÜNKÜ ERKEK ÂİLE REİSİDİR, ÇOCUK ONUN YÖNLENDİRECEĞİ YOLDA İMÂN SÂHİBİ OLACAKTIR. ANCAK MÜSLÜMAN KADINLARIN HIRİSTİYAN VEYÂ YAHUDİ ERKEKLERLE EVLENMESİ DOĞRU DEĞİLDİR. BU KONUYA TEKRAR DÖNECEK, VE İMAMLARI DAHİ ÂLET EDEREK MÜSLÜMAN KIZLARI HIRİSTİYANLARLA EVLENDİREN NÂMUSSUZLARIN FOYASINI ORTAYA DÖKECEĞİZ... BURADA BİR KERE DAHA TEKRARLIYALIM Kİ, ALLAH ZENGİN AMA MÜŞRİK BİRİYLE EVLENMEKTENSE, KÖLE AMA MÜSLÜMAN BİRİYLE EVLENMEYİ YEĞ TUTMUŞTUR!..
- "ALLAH SİZİ HAFİFLETMEK İSTER. İNSAN (ŞEHVET KONUSUNDA)
ZAYIF YARATILMIŞTIR." (NİSÂ SÛRESİ , 28. ÂYET)
ERKEK VE KADINLARIN EVLENMESİ, YÂNİ TEK BAŞINA KALMAMASI, CİNSÎ HAYATTAN DA ZEVK ALMASI GENEL KURALDIR. KALDI Kİ, İNSAN ŞEHVET, CİNSÎ ARZULAR, DÜRTÜLER KONUSUNDA ZAYIFTIR, İRÂDESİZDİR. MUTLAKA BİRLİKTE OLMAK İSTER.
BİZ ÇAĞIMIZIN ÜLKEYE GETİRDİĞİ SORUNLARI İŞ-AŞ-EŞ OLARAK GÖRÜYORUZ!.. BU SÖMÜRÜCÜ KAPİTALİST SİSTEMDE İNSANLARIN İŞİ YOK!.. DOLAYISİYLE AŞI YOK, KARNINI DOYURAMIYOR!.. BİR EVDE BARINAMIYOR!.. PARASI OLMADIĞI İÇİN DE EVLENEMİYOR!.. HEM ÂİLE KURMAKTAN MAHRUM KALIYORLAR, HEM DE ABAZALIKTAN TÂCİZ VE TECÂVÜZLER ARTIYOR, GİZLİ İLİŞKİLER ÇOĞALIYOR, FUHUŞ-ZİNÂ YAYILIYOR VE TABİİ GETİRDİĞİ SORUNLAR DA!.. CÂMİ AVLUSUNA BIRAKILAN BEBEKLER, BAKIMSIZ ÇOCUKLAR, SOKAĞA DÜŞEN KADINLAR, NÂMUS CİNÂYETLERİ, VE HIZLA YAYILAN ZÜHREVÎ HASTALIKLAR!.. İŞTE BU YÜZDEN ALLAH EVLENMEYİ KOLAYLAŞTIRIR, TEŞVİK EDER :
- "SİZ BİRBİRİNİZSİNİZ! İMDİ, FUHUŞTA BULUNMAYARAK,
GİZLİ DOST EDİNMEYEREK NÂMUSLU YAŞADIKLARI HALDE
ONLARI SÂHİPLERİNİN İZNİYLE NİKÂHLAYIN! MEHİRLERİNİ
DE GÜZELLİKLE KENDİLERİNE VERİN. ŞÂYET EVLENDİKTEN
SONRA BİR FUHUŞ İRTİKAP EDERLERSE, O VAKİT ÜZERLERİNE
HÜR KADINLAR ÜZERİNE DÜŞEN CEZÂNIN YARISI LÂZIM
GELİR!"
- "BU (ANLATTIKLARIMIZ) GÜNAHA GİRMEKTEN KORKANLAR
İÇİNDİR. YOKSA, SABRETMENİZ HAKKINIZDA DAHA
HAYIRLIDIR." (NİSÂ SÛRESİ , 25. ÂYET)
- "İÇİNİZDEN EVLİ OLMAYANLARI KÖLE VE
CÂRİYELERİNİZDEN NİKÂHA SÂLİH OLANLARLA
EVLENDİRİN! ŞÂYET FAKİRSELER, ALLAH
ONLARI FAZLINDAN ZENGİN KILAR!"
(NÛR SÛRESİ , 32. ÂYET)
PEKİ, GÜNÜMÜZDE BEKÂRLAR NE YAPABİLİR?.. HER NEKADAR BUGÜN RESMÎ KÖLELİK-CÂRİYELİK YOKSA DA, PEK ÇOK İNSAN GEÇMİŞİN İSLÂM KÖLELERİNDEN BETER ŞARTLAR ALTINDA YAŞIYOR!.. 1500 YIL ÖNCESİNDEN ÇOK DAHA FAZLA KADIN SOKAĞA DÜŞMÜŞ DURUMDA!.. HELE 1991'DE SOSYALİZMİN ÇÖKMESİ İLE DOĞUDAN BATIYA KAÇIRILAN ZAVALLI KIZLAR VE KADINLAR BOĞAZ TOKLUĞUNA ERKEKLERE SATILIYORLAR Kİ, BU ESKİDEN HARB ESİRLERİNE BİLE UYGULANMAZDI!.. KÖLE YOK, AMA KÖLEDEN BETER DURUMDA ERKEKLER VAR. EVLENMEMİŞ KADINLAR BUNLARDAN DÜRÜST VE TEMİZ OLANLARI SEÇİP, YANLIŞ DAVRANDIKLARINDA BOŞANMA ŞARTLARINI DA EVLİLİK CÜZDANINA YAZDIRARAK EVLENEBİLİRLER!.. AYNI ŞEKİLDE GÜCÜ YETMEYEN ERKEKLER DE EVLENMEMİŞ, DUL, ÇALIŞAN VEYÂ YOKSULLUĞA RÂZI KIZ VE KADINLARLA SÂDECE BİR NİKÂHLA, DÜĞÜNSÜZ-DERNEKSİZ MASRAFA GİRMEDEN EVLENEBİLİRLER... İNSANLARIN HEM GÜCÜNÜN YETMEMESİ, HEM KOCA BULAMAMA DURUMUNDA OLMASINA RAĞMEN, GERÇEKÇİ OLMAYAN İSTEKLERİNDEN VAZGEÇMEMESİNİ ANLIYAMIYORUZ!
EVLENMENİN BİR AKİT, BİR ANLAŞMA OLDUĞUNU, VE BİR MEHİR VERİLMESİ GEREKTİĞİNİ BELİRTMİŞTİK. BU ANLAŞMA VE MEHİR KİŞİLERİN DURUMUNA BAĞLIDIR. HAZRET-İ MUHAMMED, ÜZERİNDEKİ ENTÂRİSİNDEN BAŞKA BİR EŞYÂSI OLMAYAN BİR ADAMI BİR KADINLA EVLENDİRMİŞ, MEHİR OLARAK TA ADAMIN KADINA KUR'AN ÖĞRETMESİNİ ŞART KOŞMUŞ, ALLAH'IN KENDİLERİNİ RIZIKLANDIRACAĞINI SÖYLEMİŞTİR.
KASAS SÛRESİNDE DE BİR NİKÂH AHDİ VAR... HAZRET-İ MUSA MEDYEN TARAFLARINA VARIR. BİR KUYU BAŞINDA İKİ KIZ GÖRÜR, KIZLARIN DAVARLARINI SUVARIR. KIZLARDAN BİRİ ONU ÇADIRLARINA DÂVET EDER. GERİSİNİ KUR'AN'DAN TÂKİP EDELİM :
- "BABALARI, MUSA'YA 'SEKİZ SENE BANA HİZMET
ETMEN ŞARTIYLA, KIZLARIMDAN BİRİNİ SANA NİKÂH
ETMEK İSTİYORUM. ŞÂYET RIZÂNLA ON SENEYİ
TAMAMLARSAN, BU SENİN TEBERRÛN (BAĞIŞIN) OLUR.
ON SENENİN TAMAMINI ZORLAMAKLA, SANA MEŞAKKAT
VERMEK İSTEMEM! İNŞALLAH BENİ SÂLİHLERDEN
BULURSUN,' DEDİ."
- "MUSA, '(BU) SENİNLE BENİM ARAMDADIR. BU İKİ
MÜDDETTEN HANGİSİNİ BİTİRİRSEM, FAZLASINI
İSTEMEKLE BANA HAKSIZLIK YAPILMASIN! ALLAH TA
DEDİKLERİMİZE ŞÂHİT VE NÂZIR (GÖZETİR) OLSUN,'
DEDİ."
- "VAKTÂ Kİ, MUSA MÜDDETİNİ TAMAMLADI,
ÂİLESİYLE YOLA ÇIKTI. ... "
(KASAS SÛRESİ , 27-29. ÂYETLER)
BİR DE MUT'A NİKÂHI VARDIR Kİ, ONU BÂZI ÂYETLERE BAĞLAMAK MÜMKÜN, AMA ASIL HADİSLERDE GEÇİYOR. GENELDE DİN ÂLİMLERİ MUT'A NİKÂHINI MAKBUL SAYMAZLAR... YİNE DE VERELİM :
1802 - "Câbir İbn-i Abdullah ve Seleme İbn-i Ekva'dan rivâyet olunmuştur: Biz (Hüneyn Seferi) ordusu içinde bulunduk. Resulullah (s.a.v.) bize gelerek, 'Size mut'a sûretiyle nikâh ve izdivaç izni verildi. Muvakkat bir zaman için evlenebilirsiniz,' buyurdu."
İbn-i Abbas'tan mut'a nikâhı sorulduğunda "Resulullah tarafından müsaade olundu," cevâbını vermiş, kölesi İkrime tarafından "Bu müsaade kadın ihtiyâcının şiddeti ve onların azlığı ve harb ve gazâ gibi müstesnâ zamanlara âit değil midir?" denilince, "Evet, öyledir," diye tasdik etmiştir.
(Tecrid-i Sarih, cilt 11, sf. 291)
1697 - "Abdullah İbn-i Mesud'un şöyle dediği rivâyet olunmuştur: 'Biz Nebi (s.a.v.) ile berâber gazâya giderdik. Yanımızda kadınlar bulunmazdı. Bunun üzerine, 'Yâ Resulullah! Erkekliğimizi çıkarıp hadım olalım mı?' diye sorduk. Resulullah bizi iydişlenmekten nehyetti. Bundan sonra elbise gibi kadın almamıza izin verdi. sonra Mâide Sûresi 87. âyeti okudu."
(Tecrid-i Sarih, cilt 11, sf. 92-93)
İZİN VERİLEN MUT'A NİKÂHIDIR. BİR ÜCRETE VE MUAYYEN BİR ZAMANA BAĞLI NİKÂHTIR. CÂHİLİYE DEVRİNDE VARDI, İSLÂM'IN İLK DÖNEMLERİNDE UYGULANMIŞTI. MUT'A NİKÂHINDA MEHİR DEĞİL, ÜCRET TÂBİRİ KULLANILIR. BU BAKIMDAN MAKBUL GÖRÜLMEMİŞTİR... İBN-İ MESUD'UN OKUDUĞU ÂYET ŞUDUR:
- "EY BÜTÜN İMÂN EDENLER! ALLAH'IN
SİZE HELÂL KILDIĞI NİMETLERİN HOŞLARINI
KENDİNİZE HARAM ETMEYİN! AŞIRI DA
GİTMEYİN! ÇÜNKÜ ALLAH AŞIRI GİDENLERİ
SEVMEZ!"
1613- "Ali İbn-i Ebu Tâlib'den rivâyet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) Hayber günü kadınların mut'a sûretiyle nikâh edilmesini yasak etmiştir." (Tecrid-i Sarih, cilt 10, sf. 272-273)
HAYBER GÜNÜ KALDIRILDIĞI, SONRA MEKKE'NİN FETHİNDE TEKRAR MÜSAADE EDİLDİĞİ, VE VEDÂ HACCINDA TEKRAR KALDIRILDIĞI RİVÂYET EDİLİR. ŞİİLER VE BİR KISIM ALEVİLER HÂLÂ UYGULAR... BİZCE MİHRİN UYGUN ŞEKİLDE TESBİT EDİLMESİ, İDDETE UYULMASI, ÇOCUK OLDUĞU TAKDİRDE BABANIN SORUMLULUĞU ÜSTLENMESİ KAYDIYLA ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ BİR SÜRE İÇİN NİKÂH KIYILABİLİR. YÂNİ SÜRE DE NİKÂH AKDİNİN BİR PARÇASI OLABİLİR. BU, TOPLUMDAKİ ZÂTEN GÜN GEÇTİKÇE ARTAN NİKÂHSIZ KISA SÜRELİ BERÂBERLİKLERE ÇÂRE OLABİLİR. AYRICA MEDENÎ NİKÂHTA DA İNSANLAR BİR GÜN EVLENİP ERTESİ GÜN BOŞANABİLİYORLAR! ONU DA KURALA BAĞLAMIŞ OLUR.
ALLAH BÜTÜN BU KOLAYLIKLARA RAĞMEN, YİNE DE EVLENEMİYENLERE SABIR TAVSİYE EDİYOR :
- "NİKÂHA İMKÂN BULAMIYANLAR, ALLAH KENDİLERİNİ
FAZLINDAN ZENGİN EDİNCEYE KADAR İFFETLERİNİ
KORUSUNLAR! KÖLELERİNİZDEN MÜKATEBE İSTEYENLERİ
DE, ŞÂYET KENDİLERİNDE KİTÂBE MALINI EDÂYA
KUDRET VE LİYÂKAT GÖRÜYORSANIZ, HEMEN
MÜKATEBE EDİN! ONLARA ALLAH'IN SİZE İHSAN
BUYURDUĞU MALDAN VERİN! VE İFFETLİ KALMAK
İSTEYEN CÂRİYELERİNİZİ DÜNYA HAYÂTININ
METAINI ELDE ETMEK İÇİN FUHŞA ZORLAMAYIN!
KİM ONLARI ZİNÂYA ZORLARSA, ALLAH BU FUHŞA
BÖYLE İKRABLA ETTİKTEN SONRA, ONLARI MAĞFİRET
VE ZÛLMOLUNDUKLARI İÇİN RAHMET EDİCİDİR!"
(NÛR SÛRESİ , 33. ÂYET)
"KENDİ HÜRRİYETİNİ SATIN ALMAK İSTEYEN KÖLELERE BU İMKÂNI TANIYIN," DİYOR ALLAH!.. BU NASIL OLACAK?.. KÖLE İKEN BİLE ÇALIŞTIĞINDA, BİRİKTİREBİLECEK KADAR ÜCRET ALARAK!..
BİZ DEMEDİK Mİ EN BAŞTA, BUGÜNÜN İŞÇİLERİ, İSLÂM'IN GEÇMİŞTEKİ KÖLELERİNDEN DAHA KÖTÜ DURUMDA, DİYE?.. NİYE?.. ÇÜNKÜ HAKKA, HUKUKA RİÂYET EDEN İSLÂMÎ KURALLAR, ESASLAR (YÂNİ ŞERİAT) UYGULANMIYOR!.. AVRUPA STANDARTLARI, BATI KURALLARI, KAPİTALİST ZİHNİYET (YÂNİ ÇARPITILMIŞ HIRİSTİYAN ŞERİATI) UYGULANIYOR!.. BUGÜNÜN İŞÇİSİ, DÜNÜN İSLÂM KÖLESİ KADAR BİLE ÜCRET ALAMIYOR!.. KARNINI DOYURAMIYOR!.. TABİİ Kİ, EVLENEMİYOR, YUVA KURAMIYOR!.. KAZÂRA EVLENMİŞSE, KARISINI, ÇOCUĞUNU GEÇİNDİREMİYOR!..
İKİNCİ HUSUS, ALLAH KÖLE STATÜSÜNDE OLAN CÂRİYELERİN BİLE FUHUŞA ZORLANMASINI, PARAYLA ZİNÂ YAPTIRILMASINI, YÂNİ BİR CÂRİYENİN FÂHİŞEYE DÖNÜŞTÜRÜLMESİNİ HARAM KILMIŞ!.. AMA KAPİTALİST HIRİSTİYAN DÜNYÂSI KADINLARI NE HÂLE GETİRMİŞ?.. YÜZBİNLERCE HÜR KADIN DOĞU AVRUPA'DAN, RUSYA'DAN KANDIRILARAK GETİRİLİP, FÂHİŞEYE DÖNÜŞTÜRÜLÜP, BOĞAZ TOKLUĞUNA SATILMADI MI?.. BİZİM GİBİ MÜSLÜMAN BİR ÜLKEDE DAHİ, NATAŞA EDEBİYÂTI BOYALI BASIN, ŞIKIDIM MEDYA TARAFINDAN KÖRÜKLENMEDİ Mİ?.. BİR KÖLEYİ BİLE FÂHİŞE YAPMAKTAN MEN EDİLEN BİR MÜSLÜMAN, NASIL OLUR DA HÜR BİR KADINI FÂHİŞE YAPAR?.. BU KİŞİLERE İNSAN DENİLEBİLİR Mİ?.. ALLAH DİYOR Kİ, "KADINLARI ZORLAYANLAR SUÇLUDUR, CEZÂSINI ÇEKECEKLERTİR! AMA O ZÛLMOLUNAN KADINLARA DA ALLAH RAHMET EDİCİDİR, ONLARI SUÇSUZ SAYAR!"
GÖRDÜNÜZ MÜ İSLÂM'IN BÜYÜKLÜĞÜNÜ, EY SAPISİLİK MİSYONERLER!.. BANA KALKIP TA, "YOK HIRİSTİYANLIK SEVGİ DİNİYMİŞ, İSLÂM ŞİDDET VE NEFRET DİNİYMİŞ," GİBİ PALAVRALAR SIKMAYIN!.. FUHŞU, UYUŞTURUCUYU, MODERN KÖLELİLİĞİ, CİNSÎ SAPIKLIĞI TEŞVİK EDEN BATI TOPLUMUNA YAPIN PROPOGANDANIZI!.. KURTARABİLİRSENİZ, HIRİSTİYANLAR'I, İÇİNE DÜŞTÜKLERİ BATAKTAN KURTARIN!..
ÂYETİN İLK CÜMLESİNİ EN SONDA VERİYORUZ, AMA ÖNEMSİZ SANILMASIN!.. ALLAH EVLENEMEYEN BEKÂRLARA, ÖZELLİKLE ERKEKLERE İFFETLERİNİ KORUMALARINI ÖĞÜTLÜYOR!.. BU EN BAŞTA "KADINLARA SARKINTILIK ETMEYİN, SULANMAYIN, ASILMAYIN, TÂCİZDE BULUNMAYIN, KANDIRIP İGFÂL ETMEYİN, VE ELBETTE TENHÂDA YAKALADIĞINIZA TECÂVÜZ ETMEYİN," DEMEKTİR!.. HATTÂ "YATIK-YIRTIK KADINLARIN İŞVESİNE KANIP, FUHŞA SAPMAYIN," DEMEKTİR!..
ALLAH KADINLARI AZMIŞ-KUDURMUŞ, EDEP-TERBİYE BİLMEZ ABAZA ERKEKLERİN ŞERRİNDEN, ERKEKLERİ DE AR-NÂMUS PERDESİ YIRTILMIŞ KADINLARIN TAHRİKİNDEN KORUSUN!
- "YETİM KIZLAR HAKLARINDA (HAKSIZLIK ETMEKTEN)
KORKARSANIZ, SİZE HELÂL OLAN KADINLARDAN
İKİŞER, ÜÇER, DÖRDER NİKÂHLAYIN! ŞÂYET HAKKANİYETTE
BULUNAMAMAKTAN KORKARSANIZ, BİRİNİ TERCİH EDİN!
YÂHUT MALINIZ VE KÖLENİZ OLAN CÂRİYELERLE YETİNİN!
BU, ADÂLETTEN MEYLETMEMENİZE DAHA YAKINDIR."
- "ZEVCELERİNİZ ARASINDA ADÂLETİ GÖZETMEYE
HARİS OLSANIZ DA, MUKTEDİR OLAMAZSINIZ!
BÂRİ BİRİNE BÜSBÜTÜN MEYLEDİP DE, DİĞER(LERİN)İ
ASKIDA BIRAKMAYIN! ŞÂYET (NEFSİNİZİ) İSLÂH
EDER SAKINIRSANIZ, ŞÜPHE YOK Kİ, ALLAH GAFÛRDUR,
RAHÎMDİR." (NİSÂ SÛRESİ , 129. ÂYET)
MİSYONERLERİN, LÂİKLERİN, DİNSİZ İMANSIZLARIN MÜSLÜMANLAR'I EN ÇOK SUÇLADIĞI HUSUSLARDAN BİRİ, "ÇOK KARI ALMAK"TIR!.. ASLINDA ÇOK KADINLA EVLİLİK BÜTÜN SEMÂVÎ DİNLERDE VARDIR. DAHA ÖNCE BELİRTTİĞİMİZ GİBİ, HAZRET-İ İBRAHİM'İN SÂRA ADLI EŞİ, HACER ADLI CÂRİYESİ VE KETURA (KANTURA) ADLI BİR BAŞKA KARISI VARDI. HAZRET-İ SÜLEYMAN'IN 300 KARISI, 700 CÂRİYESİ OLDUĞU SÖYLENİR. HAZRET-İ İSÂ'NIN EVLENMEDİĞİ SÖYLENİR AMA ÇOK KADINLA EVLİLİĞİ YASAKLAYAN BİR İNCİL HÜKMÜ OLMADIĞI GİBİ, MORMON MEZHEBİNDEN HIRİSTİYANLAR ÇOK KADINLA EVLENİRLER.
BÜYÜK ALMAN FEYLEZOFU SHOPENHAUER "AŞKIN METAFİZİĞİ" ADLI ESERİNDE "MÜSLÜMANLAR'IN ÇOK KADIN ALMAKLA SUÇLANDIĞINI, AMA ASLINDA HEMEN BÜTÜN ZENGİN HIRİSTİYANLAR'IN BİR KARISI, BİR KAÇ METRESİ OLDUĞUNU, ASIL ONLARIN ÇOK EŞLİ OLDUĞUNU" YAZAR!.
İSLÂM DİNİ GERÇEKÇİDİR. KADINLARIN ERKEK HİMÂYESİNDE OLMASINI GEREKLİ GÖRÜR. ÇÜNKÜ ONLARI BİR ERKEK KORUMAZSA, KÖTÜ YOLA DÜŞERLER!..
ŞİMDİ BU SÖZÜMÜZE FEMİNİSTLER KARŞI ÇIKABİLİR AMA, ŞÖYLE DÜŞÜNÜN : DÜNYÂDAKİ
6 MİLYAR İNSANDAN 3 MİLYARININ KADIN OLDUĞUNU BİLİYORUZ. KADIN-KIZ-ÇOCUK... BUNLARDAN KAÇI KENDİLERİNİ GEÇİNDİREBİLECEK KADAR GELİR SÂHİBİDİRLER?.. ONU BIRAKIN, TÜRKİYE'DE, İSTANBUL'DA BİR KADIN, NE KADAR GELİRLE BAŞKASINA MUHTAÇ OLMADAN GEÇİNEBİLİR?.. BİZİM HESÂBIMIZ 1.500 YTL.DİR...
YAHU, BIRAKIN, KADINLARI, KAÇ ERKEK BUGÜN 1.500 YTL. KAZANIYOR?.. O YÜZDEN KADINLARIN %90'I İÇİN "EKONOMİK ÖZGÜRLÜK" BİR HAYÂLDİR!.. DAHASI, BÖYLE BİR ÖZGÜRLÜĞÜ OLAN KADINLAR BİLE DUL İSE, GECE ÇALIŞIYORSA, KENAR MAHALLEDE OTURUYOR İSE, YAŞLI İSE, RAHAT BIRAKILMAZ. YAŞLI İSE EVİNİ BASAR, GIRTLAĞINI KESER, ALTINLARINI ÇALARLAR. GENÇ İSE, PEŞİNİ BIRAKMAZ ASILIRLAR!..
VELHÂSIL, GEÇMİŞTE DE, GÜNÜMÜZDE DE, TÜRKİYE'DE DE, DÜNYÂNIN DÖRT BİR YANINDA DA KADIN OLMAK ZORDUR!.. GERÇEKÇİ OLAN İSLÂM, KADINI ÖNCE BABASINA, ERKEK KARDEŞİNE, SONRA DA KOCASINA EMÂNET SAYAR!.. HİÇ BİR KADIN AÇIKTA VE TEK BAŞINA KALMASIN DİYE DE, ÇOK KADINLA EVLİLİĞE İZİN VERİLMİŞTİR AMA, BAKABİLECEK ERKEKLER İÇİN!.. DİLENCİ KALKIP TA DÖRT KADIN ALAMAZ!.. ÇÜNKÜ AMAÇ, ERKEĞİN ÇÜKÜNÜN KEYFİ DEĞİL; KADININ BAKILMASI, BARINDIRILMASI, KORUNMASIDIR. BAKAMIYACAK, KORUYAMIYACAK KİŞİYE BU HAK TANINMAMIŞTIR!
ONLAR İÇİN DAHİ KURALLAR VARDIR. NE DİYORDU YUKARIDA?.. "MALI OLAN YETİM KIZLARI İYİLİK OLSUN DİYE ALIP TA, MALLARINI YİYEREK ONLARA HAKSIZLIK EDECEĞİNİZİ DÜŞÜNÜYORSANIZ, ALMAYIN!.. İYİLİK YERİNE KÖTÜLÜK YAPMIŞ OLURSUNUZ!.. SİZ BAŞKA KADINLARDAN ALIN!.. AMA BU KADINLAR ARASINDA DA HAKSIZLIK ETMEKTEN KORKUYORSANIZ, İKİYE ÜÇE KAÇMAYIN, BİR TÂNESİYLE YETİNİN!. ÇÜNKÜ SİZ NE KADAR 'DİKKAT EDİYORUM,' DESENİZ DE, BECEREMEZSİNİZ!.. YOK, ALDINIZ İSE, BÂRİ GENÇ OLANA, GÜZEL OLANA MEYLEDİP, DİĞERLERİNİ İHMÂL ETMEYİN! HIYARLIK ETMEYİN!" DİYE UYARIYORDU!..
ŞİMDİ BAKIN, BİR TEK ÂYETTE NE KADAR ÇOK MESELE HALLEDİLMİŞ!.. ÇOK KADINA İZİN İLE, KADINLARIN EVDE KALIP HEM DÜNYÂ ZEVKLERİNDEN, GEÇİMİNDEN MAHRÛM KALMASI ÖNLENMİŞ!.. ZENGİN YETİM KIZLARIN HAKKI KORUNMUŞ!.. ÇOK EŞLİ ERKEĞE "HAKSIZLIK ETME!" İKAZI YAPILMIŞ!.. KARILARININ DA HAKLARI, HATTÂ İZZET-İ NEFİSLERİ KORUNMUŞ, YÂNİ İHMÂL EDİLMİŞ DURUMA DÜŞÜP DE RÛHEN ÇÖKMELERİ ÖNLENMİŞ!.. HANGİ BATI HUKUKU MADDESİ KADINLARA BU KADAR ÖNEMLİ HAKLAR TANIR?
- "NİKÂHLADIĞINIZ KADINLARIN MEHİRLERİNİ
HOŞLUKLA, VE ALLAH'IN BİR ATİYYESİ OLARAK
VERİN! GÖNÜL HOŞLUĞU İLE SİZE MEHİRLERİNDEN
BİR ŞEY BAĞIŞLARLARSA, ONU DA ÂFİYETLE YEYİN!"
(NİSÂ SÛRESİ , 3-4. ÂYETLER)
İSLÂM'DA EVLENME VE BOŞANMA KOLAYDIR, AMA BELİRLİ ŞARTLARI VARDIR. BUNLARDAN İLKİ DE KADINA EVLENİRKEN VE BOŞARKEN MEHİR ÖDEMEKTİR!.. O DA ÖYLE AZ DEĞİLDİR, HAAA!.. EVLENİRKEN VERİLENE MİHR-İ MUACCEL, YÂNİ "ÖNCELİKLİ MEHİR" DENİR. KADININ KENDİSİNE VERİLİR Kİ, EVİ KURABİLSİN DİYE... "YUVAYI DİŞİ KUŞ YAPAR," SÖZÜ BUNA İŞÂRETTİR. AMA MAALESEF ZAMANLA KADINA VERİLEN BU MEHİR, ÇEYİZİNİ HAZIRLADI DİYE BABAYA VERİLEN "BAŞLIK PARASI"NA DÖNÜŞMÜŞTÜR!.. HALBUKİ EVLENECEK ERKEĞİN, BU PARAYI KADINA VERMESİ, NASIL HARCADIĞINA, EVİ NASIL DÖŞEDİĞİNE DE KARIŞMAMASI GEREKİR! TABİİ NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ SÖYLEYEBİLİR AMA, EV HAKKINDA KARAR KADINA ÂİTTİR!.. KADIN EVDE SULTAN, ERKEK DIŞARDA PÂDİŞAHDIR.
ÖTE YANDAN İSLÂM ÂLİMLERİ BOŞANMANIN KEYFÎ OLMAMASI İÇİN BÂZI KURALLAR TESBİT ETMİŞLERDİR. KADININBOŞANMA HAKKI YOK GİBİ GÖRÜNSE DE, EVLENİRKEN BÂZI ŞARTLAR KOŞABİLİR. MESELÂ ÜSTÜNE EVLENMEMEK, VEYÂ KENDİSİNE BAKMAMAK, KABA DAVRANMAK, ŞİDDET KULLANMAK GİBİ DURUMLARDA BOŞANACAĞINI BELİRTEBİLİR. ERKEK İÇİNSE EN ÖNEMLİ ŞART KADININ KENDİSİNİN VE KOCASININ ŞEREFİNİ KORUMASIDIR.
AYET DİYOR Kİ, "KADIN SİZE BU PARADAN BİR KISMINI GERİ VERİRSE, ÂFİYETLE YE, HARCA! TABİİ ÂİLEYE HARCARSAN, DAHA MAKBÛLDÜR!.. AMA VERMEZSE, KARIŞMA!.. GERİ ALMAYA ÇALIŞMA!"
MİHR-İ MUACCELİ BAŞLIK PARASI İLE NASIL BAĞDAŞTIRABİLİRİZ, DİYE DÜŞÜNÜNCE ŞÖYLE BİR ÇÖZÜM AKLA GELİYOR: GERÇEKTEN DE KIZ ÂİLESİ BİR ÇEYİZ HAZIRLIYOR. ASLINDA BU, KADININ ERKEKTEN ALACAĞI PARA İLE YAPILMASI GEREKEN BİR HAZIRLIK!.. BABA, HAKLI OLARAK BU PARAYI İSTİYOR... AMA KADININ DİLEKLERİ NE OLACAK?.. BİZİM TEKLİFİMİZ, BAŞLIK PARASI ALINDIKTAN SONRA KIZA, "YAVRUM, İŞTE ÇEYİZİN! BAŞKA EKLEMEK İSTEDİĞİN, VEYÂ EVLE İLGİLİ TALEP ETTİĞİN BİR ŞEY VAR MI?" DİYE SORULMALI VE KIZIN MÂKÛL TALEPLERİ BU PARADAN KARŞILANMALI, BELKİ BABA KENDİ HARCADIĞINI İÇİNDEN ALIP, KALANI KIZA VERMELİDİR... TABİİ YAPILAN MASRAFLAR, OTURULACAK EV HAKKINDA İKİ TARAFIN ANLAŞMASI, GÜNÜMÜZÜN ZOR GEÇİM ŞARTLARINDA EN UYGUN OLANIDIR!
- "EY İYMAN EDENLER!.. KADINLARA ZORLA MİRÂS OLARAK
ALMANIZ SİZE HELÂL OLMADIĞI GİBİ, VERDİĞİNİZİN
(MİHRİN) BİRAZINI KURTARABİLMEK İÇİN TAZYİK
EYLEMENİZ DE HELÂL DEĞİLDİR! MEĞER Kİ ARAYI
AÇACAK BİR FUHUŞ İRTİKAP EYLEMİŞ OLSUNLAR!"
- "ZEVCELERİNİZLE GÜZEL GEÇİNİN!
ŞÂYET ONLARDAN HOŞLANMADINIZSA, (SABREDİN!)
OLUR Kİ, SİZİN HOŞLANMADIĞINIZ ŞEYDE ALLAH
BİR ÇOK HAYIR TAKDİR ETMİŞ BULUNUR."
(NİSÂ SÛRESİ , 19. ÂYET)
RİVÂYETE GÖRE, CÂHİLİYE DEVRİNDE BİR ADAM, YAKINLARINDAN BİRİ, VEYÂ BABASI ÖLDÜĞÜ ZAMAN, ABASINI ÖLENİN KARISININ VEYÂ ÜVEY ANASININ ÜSTÜNE ATAR, "MALINA VÂRİS OLDUĞUM GİBİ SANA DA VÂRİS OLDUM," DERMİŞ!.. YA ONUNLA MEHİR VERMEDEN EVLENİR, YA DA MEHRİNİ KENDİ ALIP, KADINI BİR BAŞKASI İLE EVLENDİRİRMİŞ. YÂNİ KADINI SATARMIŞ!.. YUKARIDA ÜVEY ANNELER İLE EVLENMEK YASAKLANDIĞI GİBİ, BURADA DA BU TARZ MİRÂSA KONMA DA YASAKLANMIŞTIR!
İSLÂM İŞTE BU YANLIŞ UYGULAMAYI ORTADAN KALDIRMIŞTIR!.. KADINLARA ZORLA VÂRİS OLUNMAZ!. AYRICA KADINLARA BASKI YAPIP MİHRİN BİR KISMINI GERİ ALMAYA ÇALIŞMAK TA HARAMDIR!.. ANCAK KADIN FUHUŞ, ZİNÂ YAPMIŞ İSE, BOŞAYIP VERDİKLERİ MİHRİ GERİ ALMAK MÜMKÜNDÜR!.. YUKARIDA "KENDİ VERİRSE, YE," DİYORDU. ŞİMDİ "ZORLAYARAK ALIP YEME!" DİYOR!
HEMEN ARKASINDAN ERKEKLERE KARILARIYLA İYİ GEÇİNMEYİ, HOŞLANMADIKLARI ZAMAN DAHİ SABRETMELERİNİ ÖĞÜTLÜYOR!.. VE HER ŞEYDE BİR HAYIR OLDUĞUNU DA BÖYLECE HATIRLATIYOR!
BİR DE KALKIP "İSLÂM KADINLARI EZER," DERLER!.. NRREDEYSE, ERKEKLER EZİLECEK!..
- "BİR ZEVCEYİ BOŞAYIP TA YERİNE BAŞKA BİR
ZEVCE ALMAK İSTERSENİZ, BOŞADIĞINIZ EŞTEN,
YÜKLERLE MEHİR VERMİŞ OLSANIZ BİLE, İÇİNDEN
HİÇ BİR ŞEY ALMAYIN! (NASIL ALACAKSINIZ Kİ,)
İFTİRÂ EDEREK, APAÇIK SUÇ İSNAT EDEREK Mİ?"
- "NASIL ALIRSINIZ Kİ, (SİZ) BİRBİRİNİZE
KARIŞTINIZ!.. VE ONLAR (KADINLAR) SİZDEN
KUVVETLİ BİR MİSAK ALMIŞLARDI!
(NİSÂ SÛRESİ , 20-21. ÂYETLER)
BİR DE BOŞANIRKEN MEHİR VAR, DEMİŞTİK YA, ONA DA MİHR-İ MÜECCEL DENİR. BÂZEN BU ANLAŞMA İLE TOPTAN EVLENİRKEN VERİLİR... ASLINDA ÂYETİN NE DEDİĞİ AÇIK... AMA KENDİMİZİ TUTAMAYIP, KALIN KAFALI LÂİKLER İLE MİSYONERLER İÇİN BİR DE BİZ TEKRARLIYORUZ. "KADINI BOŞAMAK İSTERSEN, NE KADAR ÇOK MEHİR VERMİŞ OLSAN DA, BİR TEK KURUŞUNU BİLE GERİ ALMA!.. VERMEDİYSEN, BİR ÇEŞİT NAFAKA OLAN MEHR-İ MUECCELİ, YÂNİ 'SENİ BOŞARSAM, SANA ŞU KADAR PARA VERECEĞİM,' DİYE BAŞTA VAAD ETTİĞİN MİKTÂRI, AKSATMADAN VER! BOŞADIĞIN KARINA HAKSIZ YERE SUÇ İSNÂD EDİP TE, MEHİRDEN BİR KISMINI KURTARMAYA ÇALIŞMA! SANA BUNCA YIL HİZMET ETMİŞ, YATAKTA KOYNUNA GİRMİŞ, ETİ ETİNE DEĞMİŞ, SUYU SUYUNA KARIŞMIŞ KADINA ZÛLMETME! EVLENİRKEN VERDİĞİN SÖZE, YAPTIĞINIZ ANLAŞMAYA SÂDIK KAL!" DİYOR ÂYET!.. DAHA NASIL KORUSUN KADINLARI?.. VAR MI BÖYLESİ BATI ÂLEMİNDE???
- "ŞÂYET (KARI-KOCA) ARASINDA AYRILIKTAN
ENDİŞE EDERSENİZ, TARAFLARIN ÂİLELERİNDEN
BİRER HAKEM GÖNDERİN! BUNLAR GERÇEKTEN
BARIŞTIRMAK İSTERLERSE, ALLAH ONLARI
UYUŞMAYA MUVAFFAK KILAR!"
(NİSÂ SÛRESİ , 35. ÂYET)
DİNÎ NİKÂHTA BOŞANMA KOLAY, KOCA "BOŞ OL" DEDİ Mİ, HER ŞEY BİTTİ SANILIYOR YA, BU ÂYET BUNUN ÖYLE KOLAY OLMADIĞINI ANLATIYOR! EVLİ ÇİFTİN ETRÂFINDAKİLERİ O EVLİLİĞİN DEVÂMI HUSUSUNDA SORUMLU TUTUYOR! GEÇİNEMEYEN ÇİFTLERİN İKİ TARAFTAN BİRER KİŞİYLE OLUŞACAK HAKEM HEYETİ İLE SORUNUN ÇÖZÜLMESİ İSTENİYOR!.. BATI'DA ANCAK SON ELLİ YILDA GÖRÜLEN "EVLİLİK DANIŞMANLARI" İSLÂM'DA 1400 YIL ÖNCESİNDEN BERİ VAR!.. ÜSTELİK ALLAH, İYİ NİYETLİ KİŞİLERE YARDIM EDECEĞİNİ, ONLARI UZLAŞTIRACAĞINI VAAD EDİYOR!..
- "EY PEYGAMBER!
KADINLARINIZI BOŞAMAK İSTEDİĞİNİZ ZAMAN,
İDDETLERİNİ GÖZETEREK BOŞAYIN!
VE İDDETİ DE SAYIN!
RABBİNİZ OLAN ALLAH'TAN KORKUN!
(İDDET SÜRESİNCE) ONLARI EVLERİNDEN ÇIKARMAYIN!
ONLAR DA ÇIKMASINLAR!
MEĞER Kİ BİR HAYÂSIZLIK ETMİŞ OLSUNLAR!
BU HÜKÜMLER ALLAH'IN HADLERİDİR!
KİM O'NUN HADLERİNİ TECÂVÜZ EDERSE, NEFSİNE ZÛLMEDER!
BOŞANMA KOLAY, DEDİK TE, O KADAR DA KOLAY DEĞİL!.. YA BOŞADIĞIN KADIN HÂMİLE İSE, NE OLACAK?.. İŞTE İSLÂM BUNU DA DÜŞÜNÜR!.. BOŞANMA, KADIN ÂDET GÜNÜ BİTİP TEMİZLENDİKTEN SONRA, VE YENİDEN CİNSÎ İLİŞKİYE GİRMEDEN OLMALIDIR Kİ, İDDET YÂNİ ÜÇ AY BEKLEME SÜRESİ KOLAY HESAP EDİLEBİLSİN. YÂNİ ÜÇ ÂDET DÖNEMİNİN GEÇMESİ, KADININ HÂMİLE OLUP OLMADIĞININ KESİN OLARAK ANLAŞILMASI AMAÇLANMIŞTIR.
"KADINLARI ÇIKARMAYIN," İFÂDESİ, "EVE HAPSEDİN," MÂNÂSINA DEĞİL, "BOŞADIM, DİYEREK KADINA SOKAĞA ATMAYIN," ANLAMINDADIR. "ONLAR DA ÇEKİP GİTMESİNLER," DENİYOR! ANCAK KADIN BİR BAŞKASI İLE İLİŞKİYE GİRMİŞ İSE, VE EVDE TUTULMASI MAHZURLU İSE, O ZAMAN GİTMESİ İSTENEBİLİR. İSLÂM, AHLÂKSIZ BİR KADININ BİLE GİDECEK YERİ OLMADIĞI İÇİN SOKAĞA DÜŞMESİNİ İSTEMEZ! KOCASINI BUNDAN SORUMLU TUTAR!
- "BOŞANAN KADINLAR KENDİLİKLERİNDEN ÜÇ
HAYIZ VE TEMİZLENME SÜRESİ BEKLESİNLER!
ŞÂYET ALLAH'A VE ÂHIRET GÜNÜNE İMÂN
EDİYORLARSA, ALLAH'IN RAHİMLERİNDE
YARATTIĞINI GİZLEMELERİ HELÂL DEĞİLDİR!
KOCALARI BU BEKLEME ZARFINDA BARIŞMAK
İSTERLERSE, ZEVCELERİNİ NİKÂHLARINA
DÖNDÜRMEYE EN ÇOK ONLAR LÂYIKTIR!"
(BAKARA SÛRESİ , 228. ÂYET)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ BU BEKLEME SÜRESİ, KADININ GEBE, YÜKLÜ OLUP OLMADIĞINI TESBİT İÇİNDİR. KESİN OLMASI İÇİN DE ÜÇ ÂDET DÖNEMİNİN GEÇMESİ BEKLENİR. KADIN EĞER HÂMİLE İSE, BUNU KOCASINDAN SAKLAMASI, HARAMDIR! MUTLAKA SÖYLEMESİ GEREKİR. HÂMİLE DEĞİLSE DE, BOŞANMAMAK İÇİN "HÂMİLEYİM," DEMESİ DE DOĞRU DEĞİLDİR!.. YALANCININ MUMU EN FAZLA 9 AY YANAR!..
KOCA BARIŞMAK İSTERSE, KADININ BUNU KABUL ETMESİ BEKLENİYOR. KENDİ MENFAATİ AÇISINDAN, ÖZELLİKLE BAKACAK KİMSESİ OLMAYAN KADINLAR İÇİN... VE İKİ TARAFA DA MÂKÛL OLMALARI HATIRLATILIYOR :
- "ERKEKLERİN, BİLİNDİĞİ ÜZRE, KADINLAR
ÜZERİNDE HAKLARI OLDUĞU GİBİ, KADINLARIN
DA ZEVCLERİ ÜZERİNDE HAKLARI VARDIR!
ANCAK ERKEKLER, KADINLARIN ÜSTÜNDE BİR
DERECEYE SÂHİPTİRLER!.."
(BAKARA SÛRESİ , 228. ÂYET)
KADIN HÂMİLE İSE BABANIN SORUMLULUĞU BİTMEZ, ÇOCUĞUN DA NESEBİ BELLİ OLUR. ÇÜNKÜ İDDET, KADININ YENİDEN EVLENEMİYECEĞİ DÖRT AYDIR. BU MÜDDET DOLMADAN KADIN YENİDEN BİR ERKEĞİN NİKÂHINA VE YATAĞINA GİREMEZ!.. EVDEN ÇIKARILMAMASI DA BAŞKALARININ TÂCİZİNE UĞRAMAMASI, DUL DİYE KOLAY AV OLARAK GÖRÜLMEMESİ İÇİNDİR! AMAÇ BELLİDİR, KADINI VE EĞER VARSA ÇOCUĞUNU KORUMAK! HA, KADIN AHLÂKSIZLIKTAN DOLAYI BOŞANIYORSA, O ZAMAN BU KURALLARI UYGULAMAYA BİLE GEREK GÖRMÜYOR!.. YALNIZ HATIRLATALIM, AHLÂKSIZLIK ZİNÂ BİLE OLSA, BURADA BİR HÜKÜM GETİRMEMİŞ!.. BOŞANMAYA ÖNEM VERMİŞ!
- "BOŞANAN KADINLARIN İDDETLERİNİN
BİTİMİNE YAKIN, YA GÜZELLİKLE TUTUN,
YÂHUT GÜZELLİKLE BIRAKIN!
İÇİNİZDEN DE İKİ ÂDİL ŞÂHİT TUTUN!
ŞAHÂDETİNİZİ ALLAH İÇİN YAPIN!
BU, ALLAH'A VE ÂHIRET GÜNÜNE İMÂN
EDENLERE ÖĞÜTTÜR!
KİM ALLAH'TAN KORKARSA, ALLAH ONA
BİR MAHREÇ İHSAN EDER. ONU HİÇ
UMMADIĞI BİR YERDEN RIZIKLANDIRIR.
KİM ALLAH'A TEVEKKÜL EDERSE, O (ALLAH)
KENDİSİNE KÂFİDİR!
HER HALDE ALLAH, EMRİNİ YERİNE GETİRİR!
ALLAH HER ŞEY İÇİN BİR ZAMAN TÂYİN ETMİŞTİR!"
(TALÂK SÛRESİ , 2-3. ÂYETLER)
İSLÂM'IN GERÇEKÇİ OLDUĞUNU TEKRARLAYIP DURUYORUZ. BURADA GEÇİMSİZLİKTEN BOŞANMA GİRİŞİMİ ÜZERİNDE DURULUYOR!.. DİKKAT EDİN, İDDET DOLMADAN BOŞANMA TAMAMLANMIŞ SAYILMIYOR!.. KOCAYA İDDET SONUNDA "YA KADINI GÜZELCE TEKRAR AL, YA DA GÜZELLİKLE BIRAK, BOŞA" DENİYOR!.. YÂNİ HER İKİSİ DE GÜZELLİKLE OLMAK ZORUNDA!.. ÖYLE HAKAARET EDEREK, DÖVEREK, KOVARAK BOŞAMA OLMAZ!.. NE KADAR ŞARTLAR VE İLİŞKİLER KÖTÜ OLURSA OLSUN, BOŞANMA GÜZELLİKLE OLMALI!.. SONRADAN TARTIŞMA ÇIKMASIN DİYE BÜTÜN BOŞANMA FAALİYETİ, MAL AYIRIMI İKİ GÜVENİLİR ŞÂHİT ÖNÜNDE YAPILMALI!.. BÜTÜN BUNLAR MAHKEME HÜKÜMLERİNDEN ÇOK DAHA TUTARLI ESASLAR!
"BIRAK" İFÂDESİ DE ÖNEMLİ!.. ÇÜNKÜ BÂZI İNSAN KILIĞINDAKİ HAYVAN RUHLU ERKEKLER ÇİRKEFLİKLERİNDEN DOLAYI KENDİLERİNDEN BOŞANAN KADINLARIN PEŞİNİ BIRAKMAZLAR, TÂCİZ EDERLER, HATTÂ ONLARLA İLİŞKİYE GİRMEYİ KENDİ HAKLARI GÖRÜRLER. BÂZILARI DA ESKİ KARILARI BAŞKALARI İLE EVLENDİ DİYE ÇEKER VURURLAR!.. ULAN, SEN HANGİ HAKLA BÖYLE DAVRANIYORSUN?.. ÖKÜZ ÖLMÜŞ, ORTAKLIK AYRILMIŞ!.. KADIN DÎNEN DÖRT AY SONRA SENİNLE BAĞINI KOPARMIŞ!.. ARTIK SEN YABANCISIN!.. O KADIN ÜZERİNDE HİÇ BİR HAKKIN YOK!..
MİSYONERLERİN DE İSLÂM'A LÂF SÖYLEMEYE HAKKI YOK!.. BUNCA HİKMET, BUNCA İNSÂNÎ KURALDAN SONRA İSLÂM'I, KUR'AN'I, HAZRET-İ MUHAMMED'İ KİM, NEYLE SUÇLAYABİLİR Kİ?..
- "KADINLARINIZDAN HENÜZ ÂDETTEN KESİLMİŞ OLANLARLA,
- HİÇ HAYIZ GÖRMEMİŞ OLANLARIN İDDETLERİNDE ŞÜPHE
EDERSİNİZ, İDDETLERİ ÜÇ AYDIR!
- GEBE KADINLARIN DA DOĞURUNCA İDDETLERİ SON BULUR!
KİM ALLAH'TAN KORKARSA, O (ALLAH) HER İŞİNDE
ONA BİR KOLAYLIK VERİR!"
(TALÂK SÛRESİ , 4. ÂYET)
BOŞANAN KADINLAR ÂDETTEN KESİLMİŞ İSE, HÂMİLE OLUP OLMADIĞINI TESBİT İÇİN ÖYLE DÖRT AY BEKLEMESİNE GEREK YOK!.. ONLAR İSTERLERSE ÜÇ AY SONRA YENİDEN EVLENEBİLİRLER!..
BURADA HEMEN BELİRTELİM Kİ, MAALESEF EŞİNDEN BOŞANAN VEYÂ EŞİNİ KAYBEDENLERİN EVLENMESİ BÂZI MÜSLÜMAN TOPLUMLARDA AYIPLANIR OLMUŞTUR!.. HATTÂ ÇOĞU TOPLUMDA BÖYLEDİR!.. BU NE TÜRK ÂDETİDİR, NE DE İSLÂM KURALIDIR!.. İSLÂM, İNSANIN TEK YAŞAYAMAYACAĞINDAN HAREKETLE, YENİDEN EVLENMEYİ MUBAH GÖRÜR, HATTÂ TEŞVİK EDER!.. PEYGAMBERİMİZ İKİ KIZINI TEKRAR EVLENDİRMİŞ, SAVAŞTA ŞEHİT OLAN ERLERİN HATUNLARINI DA EVLENDİRMİŞ, BÂZILARINI KENDİ ALMIŞTI!.. BU BİR PEYGAMBER SÜNNETİDİR!.. EŞİNİ KAYBETMİŞ KADINLARIN EVLENMESİNİ ÂDETÂ BİR NÂMUSSUZLUK OLARAK GÖRENLER, ANASINA EVLENMEYİ YAKIŞTIRAMIYAN ERKEK EVLÂTLAR YANLIŞ YOLDADIR!.. HER ERKEĞİN BİR KADINLA, HER KADININ BİR ERKEKLE BERÂBER OLMAYA, BEDENEN VE RÛHEN İHTİYÂCI VARDIR! KENDİ EVLENMEZ, TÂLİBİ ÇIKMAZ, O BAŞKA!.. AMA EVLENMEK İSTEYENİ ENGELLEMEK, GÜNÂHTIR!.. ÂDET GÖREN KADINLAR İÇİN DÖRT AY ON GÜN, ÂDETTEN KESİLMİŞ KADINLAR İÇİN ÜÇ AY SÜREYİ UZATMAYA, BİR YIL YAPMAYA, SÜRESİZ KILMAYA KİMSENİN YETKİSİ YOKTUR!.. ERKEK İÇİN İSE, ZÂTEN BİR KISITLAMA YOKTUR. ÜSTELİK ERKEKLERİN ÇOĞU KENDİNE BAKAMAZ, PERİŞÂN OLUR!.
"HENÜZ ÂDET GÖRMEMİŞ" ÎFÂDESİ ÇOCUK YAŞTAKİ KIZLARI KASTEDİYOR!. KÜÇÜK YERLERDE BÂZEN KIZLAR 10-13 YAŞLARINDA EVLENDİRİLMEKTE, BUNLARIN BİR KISMI DAHA BULÜĞA ERMEMİŞ OLMAKTADIR!. BÖYLE EVLİLİKLERİ ELBETTE TASVİP ETMİYORUZ.AMA HEMEN BELİRTELİM Kİ, SÂDECE MÜSLÜMAN ÜLKELERDE DEĞİL, AMERİKA'DA BİLE GÖRÜŞTÜĞÜMÜZ PEK ÇOK KADIN 14-15 YAŞINDA EVLENDİĞİNİ SÖYLEDİ. ÖTE YANDAN, İSLÂM'I BU TARZ EVLİLİKLER İÇİN SUÇLAYAN BATILILAR, KÜÇÜK YAŞTA KIZLARIN CİNSÎ MÜNÂSEBETTE BULUNDUĞU, HÂMİLE KALDIĞI ÜLKELER HÂLİNE DÖNÜŞMÜŞ, İLKOKULLARDA BİLE DOĞUM HAPI, PREZERVATİF DAĞITILIR OLMUŞTUR!.. SÂDECE AVRUPA VE AMERİKA'DA DEĞİL; ONLARIN SÖMÜRDÜĞÜ AFRİKA VE ASYA ÜLKELERİNDE DE 9-15 YAŞINDAKİ ÇOCUKLAR İLİŞKİYE ZORLANMAKTA, HATTÂ FİLİPİNLER'DEKİ 9 YAŞINDA FAHİŞELERLE BİRLİKTE OLMAK İÇİN AVRUPALI ERKEKLER İÇİN SEKS TURLARI DÜZENLENMEKTEDİR!.. BU YÜZDEN, ONLARIN BİZE SÖYLEYECEKLERİ BİR ŞEY YOKTUR!.. BİZ YİNE DE KENDİNİ BİLECEK YAŞA GELMEMİŞ KIZLARIN EVLENDİRİLMESİNİ HOŞ KARŞILAMIYORUZ. ANCAK KIZLARIN TEHLİKEDE OLMASI, BİR ERKEĞİN HİMÂYESİNE VERİLMESİNİN GEREĞİ GİBİ DURUMLARDA, BÖYLE BİR MECBURİYET OLABİLİR. O KIZLARA DA ÜÇ AY BEKLEME SÜRESİ TANINMIŞ! KORUNMA İHTİYÂCI OLMAYAN ZÂTEN EVLENMEZ!
GELELİM, MÜSLÜMAN MAHALLESİNDE SALYANGOZ SATANLARIN, MASON-DÖNME HUKUKÇULARIN HIRİSTİYAN BATI'NIN TESİRİ İLE, TÜRKİYE'DEKİ ÖRF VE ÂDETLERİ BİR KENARA İTEREK ÇIKARDIKLARI MEDENÎ KANUNA!.. EFENDİM, KIZ KAÇIRMA ELBETTE YANLIŞ!.. AMA BU TARZ OLAYLAR, KIZIN RIZÂSI İLE OLUNCA, VE EVLENME İLE SONUÇLANINCA, BİZ HAPİS CEZÂSI VERİLMESİNİ DOĞRU BULMUYORUZ!.. BU HER ÜÇ ÂİLE İÇİN, VE BİLHASSA SÖZÜMONA KORUNAN KIZ AÇISINDAN BÜYÜK MAHZURLAR YARATMAKTA!.. KIZI YALNIZ BIRAKMAKTA!.. YA KIZIN ÂİLESİ ONU GERİ KABUL ETMEZSE, NE OLACAK?.. KIZ DÜŞECEK!.. O ZÂLİM HÂKİMLER BUNDAN MEMNUN MU OLACAK?.. UNUTMAYALIM Kİ, KANUNLAR TOPLUM DÜZENİ İÇİNDİR, İNSANLAR İÇİNDİR. İNSANLAR KANUN İÇİN DEĞİL!..
KÜÇÜK YAŞTA EVLİLİK İÇİN DE AYNI DÜŞÜNCEDEYİZ!.. BİR KERE OLAN OLMUŞ!.. YAPILACAK ŞEY, KADINA DÖNÜŞMÜŞ KÜÇÜK KIZI KORUMAKTIR!.. KOCASINI HAPSE ATIP, ONU ÇÂRESİZ BIRAKMAK DEĞİL!.. BU BAHSETTİĞİMİZ HER İKİ DURUMDA DA, HÂKİM, ÂİLEYİ GÖZETİM ALTINDA TUTUP, KIZA EZİYET EDİLMESİNİ ÖNLEYEBİLİR! YAPABİLECEĞİ BUNDAN İBÂRETTİR! EĞER BİR ÜLKEDE İNSANLAR OKUMAYAN ÇOCUKLARINI BULÜĞ ÇAĞINA ERİNCE EVLENDİRMEK, BU SÛRETLE FUHUŞTAN, ZİNÂDAN, TÂCİZDEN KORUMAK İSTİYORSA; YAPILACAK ŞEY BUNUN ŞARTLARINI DÜZENLEMEKTİR!.. BUNU YASAKLAYIP İNSANLARI SUÇLU DURUMUNA DÜŞÜRMEK BİR İŞE YARAMAZ!.. ÇÜNKÜ ASIL HUKUK İNSANLARIN ZİHNİNDE VE GÖNLÜNDEDİR. TOPLUM O İNSANI SUÇLU SAYMIYORSA, KANUNUN SAYMASI İŞE YARAMAZ!..
VE HUKUK EVRENSEL (YÂNİ ÇAPI 150 MİLYAR IŞIK YILI OLAN KÂİNATI KAPSAYAN BİR KURAL) OLMAK BİR YANA; ÂLEMŞÜMÛL, YÂNİ DÜNYEVÎ BİLE DEĞİLDİR!.. HER COĞRAFYANIN, HER DİNİN, HER TOPLUMUN KENDİ HUKUKU VARDIR!.. ESKİMOYA MAYO GİYDİREMİYECEĞİNİZ GİBİ, HIRİSTİYAN HUKUKUNU DA AŞILAYAMAZSINIZ! HELE BİZ MÜSLÜMANLARA, ASLA!..
O YÜZDEN, BATILILAR'A ÖZENEREK ÇIKARTILMIŞ OLAN "EVLENME" KANUNLARINA DA KATILMIYORUZ. BİLHASSA İĞFAL EDİLMİŞ, KAÇIRILMIŞ, TECÂVÜZE UĞRAMIŞ KIZLARIN NÂMUSUNU KURTARMAK İÇİN O KİŞİLERLE EVLENDİRİLMESİ, İSTEMİYORLARSA YÜKLÜ BİR TAZMİNAT ALARAK BOŞATILMASI, ÜLKEMİZ İÇİN ÂDETA GEREKLİ HÂLE GELMİŞTİR. AKSİ TAKDİRDE, O KIZA HERKES KÖTÜ GÖZLE BAKAR, PEŞİNİ BIRAKMAZLAR! BU YÜZDEN ŞİMDİKİ 18 YAŞ SINIRI, BU VE BENZER DURUMLAR İÇİN KALDIRILMALI, EVLİLİK YAŞI ÂİLENİN, VELİNİN RIZÂSINA BAĞLANMALIDIR!
- "EY İMÂN EDENLER!
MÜMİN KADINLARI NİKÂHLADIKTAN SONRA, KENDİLERİNE
DOKUNMADAN BOŞARSANIZ, ONLAR İÇİN SAYACAĞINIZ
BİR İDDET YOKTUR! ONLARI MÜT'ALARINI VEREREK
GÜZELLİKLE BIRAKIN!"
(AHZÂB SÛRESİ , 49. ÂYET)
BU DA SON DERECE MANTIKLI BİR HÜKÜM... KADINA DOKUNMADAN BOŞARSAN, NİYE "ÇOCUK VAR MI? HÂMİLE MİYİM?" DİYE BEKLESİN Kİ?.. ONA, VERDİĞİN ZAHMETİN KARŞILIĞI BİR MİKTAR PARA VE BİR KAT ELBİSE VERİP GÜZELLİKLE BIRAKMAK GEREKİR! AŞAĞIDAKİ ÂYET TE AYNI KONUYA DEĞİNMİŞ :
- "KENDİSİYLE TEMASTA BULUNMADIĞINIZ VE MİHRİNİ
TAKDİR ETMEMİŞ OLDUĞUNUZ ZEVCELERİNİZİ BOŞARSANIZ,
BİR VEBÂL YOKTUR! FAKAT ONLARI, ELİ GENİŞ
OLANINIZ İKTİDÂRINCA, ELİ DAR OLANINIZ HÂLİNCE,
ÖRFE UYGUN BİR ŞEY VERMEK SÛRETİYLE FAYDALANDIRIN!
BU, İHSAN EDENLERE YARAŞIR BİR HAKTIR!"
(BAKARA SÛRESİ , 236. ÂYET)
BİR DE "VERİLMİŞ OLAN MEHİR NE OLACAK?" SORUSU AKLA GELEBİLİR :
- "MEHRİNİ TAKDİR ETMİŞ OLDUĞUNUZ ZEVCELERİNİZİ,
TEMAS ETMEDEN ÖNCE BOŞARSANIZ, BU HALDE TAKDİR
EDİLMİŞ MEHRİN YARISI ONLARINDIR! MEĞERKİ,
KENDİLERİ, YÂHUT KADININ NİKÂH DÜĞÜMÜ ELİNDE
BULUNAN VELİSİ BAĞIŞLAMIŞ OLSUN!.. HER HALDE
BAĞIŞLAMANIZ TAKVAYA DAHA YAKINDIR.ARANIZDAKİ
FAZLI UNUTMAYIN! ŞÜPHESİZ ALLAH İŞLEDİĞİNİZ
FAZLI VE İHSÂNI GÖRÜR."
(BAKARA SÛRESİ , 237. ÂYET)
YAA, GÖRDÜNÜZ MÜ?.. KIZIN ADINI "EVLENDİ"YE ÇIKARMANIN, ONU HEVESLENDİRİP YARIYOLDA BIRAKMANIN DA BİR BEDELİ VAR!..
BOŞANMANIN KURALLARINDAN BAHSEDİYORDUK, DEĞİL Mİ?.. DEVAM EDELİM :
- "(BOŞADIĞINIZ) KADINLARI, GÜCÜNÜZÜN YETTİĞİ KADAR
İKAMET ETTİĞİNİZ YERİN BİR KISMINDA OTURTUN!
TAZYİK VE ITRAR ETMEYİN!
ŞÂYET GEBE İSELER, HÂMİLLERİNİ VAZEDİNCEYE KADAR
NAFAKALARINI VERİN!
SONRA ÇOCUĞUNUZU HESÂBINIZA EMZİRİRLERSE, EMZİRME
ÜCRETİNİ VERİN!
VE BİRBİRİNİZLE GÜZELCE MÜŞÂVERE EDİN!
EĞER ARANIZDA GÜÇLÜK ÇIKARSA, BU TAKDİRDE ÇOCUĞU,
BABA HESÂBINA BAŞKA BİR KADIN EMZİRİR!"
(TALÂK SÛRESİ , 6. ÂYET)
GÖRDÜNÜZ MÜ?.. BOŞADIĞINIZ KADINI, GİDECEĞİ YERİ YOKSA, SOKAĞA ATAMAZSINIZ!.. OTURDUĞUNUZ EVİN BELLİ BİR KÖŞESİNDE BARINDIRMAK ZORUNDASINIZ!.. ÜSTELİK BUNU YAPTIĞINIZ İÇİN ZAVALLIYA EZİYET TE EDEMEZSİNİZ!.. "EVİMDE BARINIYORSUN" DİYEREK KADINI İLİŞKİYE ZORLAYAMAZSINIZ!.. HELE GEBE İSE, EVDEN AYRILSA BİLE GEÇİMİNİ SAĞLAMAK ZORUNDASINIZ!.. DOĞURUNCA, ÇOCUK SİZİN SORUMLULUĞUNUZDA OLDUĞU İÇİN, SÜT VERDİĞİ İÇİN ONA BELİRLİ BİR BEDEL ÖDEMEK ZORUNDASINIZ, TIPKI SÜT ANNE TUTMUŞ GİBİ!.. BÜTÜN BUNLARI "GÜZELCE KONUŞARAK, ANLAŞARAK YAPIN," DİYOR ALLAH!.. HANGİ BATI ÜLKESİNİN HUKUKU KADINI BU KADAR KORUR, SÖYLEYİN MİSYONER EFENDİLER!..
- "ELİ GENİŞ OLAN, VARLIĞINA GÖRE NAFAKA VERSİN!
ELİ DAR OLAN KİMSE DE, ALLAH'IN KENDİSİNE
VERDİĞİ NİSPETTE İNFAK ETSİN!
ALLAH HERKESE ANCAK VERDİĞİ KADAR TEKLİF EDER!
ALLAH GÜÇLÜK ARKASINDAN KOLAYLIK İHSAN EDER!"
(TALÂK SÛRESİ , 7. ÂYET)
KADINA VERİLECEK NAFAKA, ÖYLE MAHKEMENİN TESBİT ETTİĞİ UYDURUK RAKAMLAR DEĞİL!.. ZENGİN OLAN VARLIĞINA GÖRE, FAKİR OLAN DA DURUMUNA GÖRE KADINI GEÇİNDİRMEK ZORUNDA!.. BUNDAN ŞUNU ANLIYORUZ Kİ, GEÇİMİ DAR OLAN KİŞİLERİN BİRBİRLERİYLE GEÇİNMENİN YOLUNU ARAMALARI, BOŞANMALARINDAN DAHA HAYIRLIDIR!.. ZÂTEN ALLAH YUKARIDA ÖYLE DİYORDU, "UZLAŞMALARINI SAĞLARIZ, YETERKİ İYİNİYETLİ OLSUNLAR," DİYORDU!.. BAŞKA BİR YERDE DE AYNI HUSUSLAR ŞÖYLE TEKRARLANMIŞ :
- "ZEVCELERİNİZİ BOŞADIĞINIZDA, İDDETLERİ
SONA YAKLAŞINCA, ONLARI YA İYİLİKLE
TUTUN, VEYÂ İYİLİKLE BIRAKIN! MAHZA
İNCİTMEK, HAKLARINA TECÂVÜZ ETMEK İÇİN
ALIKOYMAYIN!.. KİM BÖYLE YAPARSA,
MUHAKKAK NEFSİNE ZÛLMETMİŞ OLUR!
ALLAH'IN ÂYETLERİNİ EĞLENCE EDİNMEYİN!
ALLAH'IN ÜZERİNİZDEKİ NİMETLERİNİ, SİZİ
İRŞÂT ETMEK, ÖĞÜT VERMEK İÇİN GÖNDERDİĞİ
KİTAP VE HİKMETİ DÜŞÜNÜN! ALLAHTAN KORKUN!
VE BİLİN Kİ, ALLAH HER ŞEYİ BİLİR!"
(BAKARA SÛRESİ , 231. ÂYET)
- "BOŞANAN KADINLARIN İDDETLERİ SONE ERİNCE,
ŞÂYET KARI-KOCA ARALARINDA MEŞRÛ ŞEKİLDE
UZLAŞIRLARSA, ARTIK KENDİLERİNİ KOCALARINA
NİKÂH ETMELERİNE MÂNİ OLMAYIN!.. BU, ALLAH'A
VE ÂHIRET GÜNÜNE İMÂN EDENLERE VERİLEN BİR
ÖĞÜTTÜR! VE HAKKINIZDA DAHA FEYİZLİ VE DAHA
TEMİZDİR! ALLAH BİLİR, SİZ BİLMEZSİNİZ!"
(BAKARA SÛRESİ , 232. ÂYET)
EVLENME VE BOŞANMA ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİLDİR!.. NASIL Kİ, BİR ŞİRKET ORTAKLIĞINA CİDDİYETLE KARAR VERİLİYORSA, AYRILMA DA CİDDİYETLE YÜRÜTÜLÜYORSA, BU DA ÖYLE YAPILMALIDIR. O YÜZDEN YÜCE ALLAH SINIR KOYMUŞ :
- "BOŞANMA İKİ KERE OLUR!.. BUNDAN SONRASI
ZEVCELERİNİZİ YA İYİLİKLE TUTMAK, YÂHUT
GÜZELLİKLE BIRAKMAKTIR!.. ZEVCELERİNİZE
VERDİĞİNİZ MEHRİ GERİ ALMANIZ DA SİZE
HELÂL DEĞİLDİR! MEĞER Kİ, ERKEKLE KADIN
İLÂHÎ HUDUDU AŞMAKTAN KORKMUŞ OLSUNLAR!
SİZ DE ŞÂYET ONLARIN İLÂHÎ HUDUDU MUHAFAZA
EDEMİYECEĞİNDEN KORKARSANIZ, KADININ
AYRILMAK İÇİN, KADININ HAKKINDAN VAZGEÇMESİNDE
İKİSİNE DE VEBÂL YOKTUR!
İŞTE ALLAH'IN TÂYİN ETTİĞİ HADLER!.. BUNLARI
AŞMAYIN!.. ALLAH'IN HUDUDUNU AŞANLAR, ELBETTE
NEFİSLERİNE ZÛLMETMİŞ OLURLAR!"
(BAKARA SÛRESİ , 229. ÂYET)
NE DEMİŞTİK ?.. EVLENME VE BOŞANMA ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİLDİR!.. ÜÇ KERE EVLENİP ÜÇÜNCÜ DEFA BOŞADIĞINIZ BİR KADINI, ÖYLE KOLAYCA TEKRAR ALAMAZSINIZ!.. NASIL ALABİLECEĞİNİZ AŞAĞIDA ANLATILMIŞ!.. BURADA EVLENİRKEN VERDİĞİNİZ MİHRİ ZORLA GERİ ALMAYA ÇALIŞMANIN HARAM OLDUĞU BELİRTİLMİŞ!.. ANCAK KADIN SİZDEN KURTULMAK İÇİN "LÂNET OLSUN, AL MİHRİNİ. VER ÖZGÜRLÜĞÜMÜ," DEYİP BOŞANMAYI ÇABUKLAŞTIRMAK İÇİN TAKILARI FALAN VERİRSE, O ZAMAN GERİ ALABİLİRSİNİZ!..
- "ERKEK KARISINI ÜÇÜNCÜ DEFÂ BOŞARSA,
BAŞKA BİR ERKEKLE NİKÂHLANMADIKÇA, O
ARTIK ONA HELÂL OLMAZ! MAMÂFİH, KADIN
BU KOCADAN DA BOŞANDIĞI TAKDİRDE, ŞÂYET
İLÂHÎ HUDUTLARI MUHAFAZA VE İFÂ
EDECEKLERİNİ ÜMİT EDERLERSE, İLK KARI-KOCANIN
BİRBİRİNE DÖNMELERİNDE GÜNAH YOKTUR!
ALLAH'IN İŞTE BİLEN BİR ÜMMET İÇİN
BİLDİRDİĞİ İLÂHÎ HADLER BUNLARDIR!"
(BAKARA SÛRESİ , 230. ÂYET)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ, EVLİLİĞİ OYUNCAK HÂLİNE GETİRMEYESİN, HELE KADIN BAKIMA MUHTAÇ İSE, "NASIL OLSA BANA DÖNER," DEYİP, İKİDE BİRDE BOŞAMAYASIN DİYE, ALLAH SINIR KOYMUŞ!.. DÖRDÜNCÜ EVLİLİKTEN ÖNCE BAŞKA BİR ERKEKLE EVLENMESİ, SENİN NEME NEM BİR HERİF OLDUĞUNU GÖRMESİ ŞART KOŞULMUŞ!.. BAKARSIN, KADIN O ADAMI SENDEN DAHA ÇOK SEVER, O DA KADINA SENDEN İYİ BAKAR, BİRLİKTE YAŞAR GİDERLER... AMA KADIN BU KOCADAN BOŞANIRSA, ONUNLA TEKRAR EVLENMEDE BİR MAHZUR YOK!.. TABİİ DERSİNİ ALMIŞ OLARAK VE ONU BİR DAHA BOŞAMAYA KALKMAYARAK!
BU MADDE İÇİN BİR "HÜLLE" İCÂDEDİLMİŞTİR!.. KADINI YAŞLI VE İKTİDARSIZ BİR ADAMA VERİRLER, KISA BİR MÜDDET SONRA DA BOŞATIRLAR, BÖYLECE İLK HAYIRSIZ KOCA DÖRDÜNCÜ DEFÂ EVLENME İMKÂNI BULUR!..
BU "HÜLLE" ANLAYIŞI, BİR HAZRET-İ EYÜB KISSASINDAN İLHAM ALINARAK ORTAYA ATILMIŞTIR... RİVÂYET GÖRE, HASTA OLAN EYÜB'ÜN ZEVCESİ, BİR İŞ İÇİN EVDEN HABERSİZ AYRILMIŞ, DÖNMESİ DE GECİKMİŞTİ. EYÜB ALEYHİSSELÂM "İYİ OLURSAM, SANA YÜZ DEĞNEK VURACAĞIM!" DİYE YEMİN ETMİŞTİ. İYİLEŞİNCE, YAŞLI EŞİNE KIYAMADI, YEMİNİNİ ONA EZİYET VERMEDEN NASIL YERİNE GETİRECEĞİNİ DÜŞÜNMEYE BAŞLADI. YÜCE ALLAH İYİNİYETLİ KULLARINI ASLA YALNIZ BIRAKMADIĞI İÇİN ONA YOL GÖSTERDİ :
- "(ONA) 'ELİNE BİR DEMET (YÜZ TÂNE) SAP AL DA,
ONUNLA EŞİNE (BİR DEFÂ) VUR Kİ, YEMİNİNDEN
SAPMIŞ OLMAYASIN!' DEDİK! BİZ ONU GERÇEKTEN
SABREDİCİ BULDUK. O NE GÜZEL KULDU! DÂİM
DERGÂHIMIZA RÜCÛ EDİCİ İDİ!"
(SÂD SÛRESİ , 44. ÂYET)
DİKKAT EDİLİRSE, BURADA AMAÇ İYİDİR, ÜÇKÂĞITÇILIK DEĞİLDİR! "HİLE-Yİ ŞER'İYE" YÂNİ, DİNİN İZİN VERDİĞİ HİLEYE SAPMA OLARAK ADLANDIRILAN BU TARZ OLAYLARDA İYİNİYET ŞARTTIR!.. ALLAH'IN HÜKÜMLERİ ÜÇKÂĞITÇILIKLA ÇARPITILAMAZ!.. ONUN İÇİN BİZ HÜLLEYİ, MAKBUL GÖRMEYİZ!.. KARISINI OLUR-OLMAZ YERE ÜÇ DEFÂ BOŞAYAN DENSİZ HERİFİN, HAKİKATEN BUNUN ACISINI ÇEKMESİ, DERS ALMASI GEREKİR!.. BU BAKIMDAN, ONA CESÂRET VERECE ŞEKİLDE, KARISINA DOKUNMAYACAK İHTİYAR BİR ADAMLA YALANDAN EVLENDİRİLMESİ DİNE UYGUN DEĞİLDİR!.. ÜÇKÂĞITÇILIKTIR!.. KADINA YENİ KOCASIYLA ESKİSİNİ KIYASLAMA İMKÂNI TANIMAZ!.. TAM BİR ERKEKLE EVLENMELİ, O ADAM KOCASINDAN KÖTÜ ÇIKARSA, ESKİSİNE DÖNMEK İSTERSE DE, DÖNEBİLMELİDİR!
BOŞANMA KÖTÜ BİR OLAYDIR. BİLHASSA ORTADA ÇOCUK VARSA!.. BU YÜZDEN ALLAH TARAFLARIN ANLAŞMASINI, BİRBİRİNE SABRETMESİNİ İSTER. AMA BOŞANMA ÖNELENEMEZSE DE :
- "EĞER KARI-KOCA BİRBİRİNDEN AYRILIRSA,
ALLAH GENİŞ KUDRETİ İLE HER BİRİNİ DİĞERİNE
MUHTAÇ OLMAKTAN KORUR!"
(NİSÂ SÛRESİ , 130. ÂYET)
TABİİ İYİNİYETLİ OLMAK KAYDIYLA! HER ŞEY NİYETLE!.. AMELLER NİYETE BAĞLI!
