20 Ağustos 2013

HAZRETİ MUHAMMEDİN S.A.V. HAYATI ...BİR ....ŞİİRLER MENKIBELER.


HAZRET-İ ABDULLAH

 İki cihan güneşi Peygamber-i zişan’ın,
Mübarek babaları hazret-i Abdullah’ın,

Dünyaya geldiğinde, bilcümle ehl-i kitap,
O gün, birbirlerine ettiler şöyle hitap:

(İşte, ahir zamanda gelecek son Resul'ün,
Babası olan kişi, dünyaya geldi bu gün.)

Ve beni İsrail’in yanlarında, o vakit,
Bir cübbe var idi ki Yahya Nebi’ye ait,

Şehid olduğu zaman, bu vardı üzerinde.
Ve mübarek kanından, iz vardı çok yerinde.

Hem de kitaplarında şöylece yazardı ki:
(Bu cübbeye bulaşan o kanlar, ne zaman ki,

Tazelenip damlarsa, son gelecek Resul'ün,
Babası olacak zat, dünyaya gelir o gün.)

Vakta ki cübbedeki o kan taze olunca,
Ve damla damla olup, akmaya başlayınca,

İsrail oğulları, buna vakıf oldular.
O zatın doğduğunu yakinen anladılar.

Ve lakin kıskandılar öğrenip hemen sonra,
Kendi kavimlerinden gelmemişti o zira.

Hatta öldürmek için, yaptılar çok suikast.
Nur’un bereketiyle, korunurdu o fakat.

Ne zaman ki Abdullah, erdi büluğ çağına,
Güzellikte, benzeyen hiç kimse yoktu ona.

Bu yüzden, kızlarını, nice namlı kişiler,
Ona vermek üzere, gayrete giriştiler.

Ve nice hükümdarlar vardı ki o gün hatta,
Ona kız vermek için, yarıştılar adeta.

Ve Abdülmuttalib’e gelerek dediler ki:
(Kızımızı oğluna alır isen eğer ki,

Biz her şarta razıyız, yeter ki sen kabul et.)
Lakin Abdülmuttalip, hepsini ederdi red.

Ne zaman ki Abdullah, girdi onsekizine,
Herkes hayran olurdu onun güzelliğine.

Alnında Nur-u Nebi, güneş gibi parlardı.
Onu gören kızların, gönlü ona akardı.

İkiyüz’’e yakın kız, Mekke’ye gelerek hep,
Onunla evlenmeyi ettiler arzu, talep.

Lakin Abdülmuttalip, oğluna en mükemmel,
En kibar ve en asil, huyu ve yüzü güzel,

Bir kız arar idi ki, hem o Halilullah’ın,
Hanif denen dinine bağlı olsun bihakkın.

Hazret-i Abdullah'ta vardı böyle asalet.
Lakin beni İsrail, ettiler onu haset.

Hatta öldürmek için, and içip söz verdiler.
Silahlı yetmiş kişi, Mekke’ye gönderdiler.

Nihayet Abdullah’ın, kırda olduğu bir gün,
Kılıçlarını çekip, saldırdılar topyekün.

Ve lakin Abdullah’ın akrabasından olan,
Vehb bin Abdi Menaf da yakında idi o an.

Birkaç arkadaşıyla ava çıkmıştı o da.
Abdullah’ın halini gördüler o arada.

Lakin karşı koymaya, güç yetiremediler.
Zira yetmiş kişiydi ona hücum edenler.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...