Cenâb-ı Hak buyuruyor: “İnananlar arasında çirkin şeylerin yayılmasını arzulayan kimseler için dünyada da ahirette de çetin bir ceza vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz.” (Nûr, 19)
Rasûlullah
(sav) buyurdular: “Bir kul, bu dünyada başka bir kulun ayıbını örterse,
kıyamet gününde Allah da onun ayıbını örter.” (Müslim, Birr 72. Buhârî, Mezâlim, 3)
Dinimiz,
insanların ayıplarını araştırmayı ve kişilerin gizli hallerini ortaya
çıkarmak için gayret etmeyi yasaklamıştır. Buna karşılık, bir kimsenin
ayıplarını, kusurlarını örtmek ahlâkî bir fazîlet, üstün bir insânî
meziyet kabul edilmiştir. Örtülmesi istenilen ve Allah’ın da kıyamet
gününde örteceği ayıp, kusur ve hatalar, kul hakkına taalluk etmeyen,
zulüm ve haksızlık olmayan, söylenilmesi halinde kimseye fayda temin
etmeyecek türden olanlardır. Bu sayılanlar ve benzerleri dışında kalan
günahları ve özellikle haramları gizlemek câiz değildir.
Allah
Teâlâ, dünyada günahlarını örttüğü kulunun, kıyamet gününde de hata ve
kusurlarını örter. Böylece mahşer halkı da onun bu halini bilmezler.
Dünyada bir kulun hata ve kusurlarını örten kimse de sevap işlediği
için, Allah katında o da mükâfatını görür. (Riyazü’s Salihin, 2.Cilt, Erkam Yay.)