5.4 Dış Galaksiler
Immanuel Kant ve Thomas Wright gibi
filozoflar, milyonlarca yıldızdan oluşan Saman Yolu'nun dışında, bağımsız
sistemlerin varlığını tartışmışlardı. Gerçekten de bugün böyle olduğu gözlemsel
olarak gösterilmiştir. Teleskop ve fotografın gelişmesinden sonra çok sayıda
bulutsu keşfedildi. Bunların, önceleri; Saman Yolu içinde olduğu sanılmıştı,
fakat sonradan çoğunun Saman Yolu içinde değil dışında, daha uzakta ve
milyarlarca yıldız içeren birer sistem olduğu anlaşıldı. Bunu, ilk kez 1924
yılında Edwin Hubble gösterdi. E. Hubble Andromeda (Şekil 5.11) galaksisini
gözledi ve uzaklığını, içindeki sefeid türü değişen yıldızlar yardımıyla ölçerek
Saman Yolu'nun dışında olduğunu kanıtladı. Bugün Andromeda galaksisinin bize 2
milyon ışık yılı uzaklıkta, buna karşın Saman Yolu galaksisinin çapının yalnız
100 000 ışık yılı olduğunu biliyoruz. Bunu, başka galaksilerin keşfi izledi.
Böylece evrende, Galaksimizin dışında, benzer ve benzer olmayan başka
galaksilerin var olduğu keşfedilmiş oldu.
Şekil 5.11: Andromeda galaksisi
(Saman Yolu'na benzeyen, bazen ikizi denen galaksi).
Galaksi Türleri
Şekil bakımından üç tür galaksi
vardır:Sarmal kollu galaksiler, eliptik galaksiler ve belli bir şekli olmayan,
düzensiz galaksiler (Şekil 5.12, 5.13, 5.14). Sarmal kollu galaksilerin
kütleleri 1 milyar ile 200 milyar güneş kütlesi büyüklüğündedir. Bu
galaksilerde, özellikle sarmal kollarda, gaz ve toz bulunmaktadır. Bu bölgelerde
yeni yıldızların oluştuğu bilinmektedir. Eliptik galaksilerin kütlesi 1 milyon
ile 10 trilyon güneş kütlesi büyüklüğündedir. Eliptik galaksilerin içinde hiç
toz yok, fakat çok az gaz vardır. Bu nedenle yeni yıldız oluşumları
gözlenmemektedir. Düzensiz galaksilerin kütlesi ise 100 milyon ile 30 milyar
güneş kütlesi arasında değişmektedir. Düzensiz galaksilerde gaz çoktur.
Şekil 5.12: Sarmal kollu bir galaksi
(M51, Canes Venatici takım yıldızı içinde).
Şekil 5.13: M60 adlı eliptik bir
galaksi. Spiral kollara sahip NGC4647 galaksisi ile birlikte bir çift
oluşturuyorlar
Galaksimiz (Saman Yolu) ve
Andromeda sarmal kollu galaksilere tipik örnektir. Büyük Macellan Bulutu ve
Küçük Macellan Bulutu ise düzensiz galaksiler için tipik örnektirler.
Şekil 5.14: M82, düzensiz veya
şekilsiz bir galaksi.
Galaksilerde Hubble
Sınıflaması
Kendi ismiyle anılan
sınıflandırmayı Hubble 1920'li yıllarda tanımladı. Galaksilerin
sınıflandırılması, çatala benzer bir şekil üzerinde üç ana grupta dizi hâlinde
gösterilir. Eliptik galaksiler basıklık derecesine göre sıralanmıştır. Sarmal
kollu galaksiler ise sarmal ve çubuklu sarmal galaksiler olarak ayrılır (Şekil
5.15). Dördüncü grubu da düzensiz galaksiler oluşturmaktadır. Galaksilerin daha
ayrıntılı sınıflandırılmaları için kitabın arkasındaki okuma parçasını okuyunuz.
Radyo Galaksiler
İkinci Dünya Savaş'ında radar,
yoğun olarak kullanıldı. Bunun sonucu 1950'li yıllarda radyo teleskoplar
gelişti. Kısım 5.2 de anlatıldığı gibi 1944'te hidrojen atomunun radyo dalgası
yayacağı öngörülmüştü. Bunun gözlemlerle keşfi ve hidrojen atomunun evrenin her
yerinde bol miktarda var olması yeni bir çağ başlattı. Radyo teleskoplarla
evrenin çok uzak bölgeleri de kolayca gözlenir oldu. Birçok radyo ışınımı yayan
kaynak gözlendi. Bunların galaksi oldukları anlaşıldı. Böylece yüzyılımızın
ikinci yarısının başlarında tek radyo galaksiler ve radyo galaksi grupları
gözlenmiş ve kataloglar düzenlenmiştir.
Şekil 5.15: Hubble çatal
diyagramı.
Şekil 5.16:Bir çift radyo
galaksisinin optik bir galaksi ile ilişkisini göstermektedir
Radyo ışınımı yayan galaksiler;
eliptik, sarmal veya düzensiz türde olabilir. Bazı hâllerde optik olarak tek bir
nesne görülürken, aynı bölgeden iki ayrı merkezden radyo ışınımının geldiği
belirlenmiştir. Modern interferometrelerle yapılan ayrıntılı radyo gözlemleri,
radyo galaksilerin birçoğunda radyo yayını yapan büyük bulutların, merkezdeki
optik galaksiye göre simetrik konumda olduğunu göstermiştir. Radyo galaksilerin
bu şekilde çift yapı göstermeleri merkezdeki optik galakside meydana gelen
şiddetli patlamaların sonucu oluştukları izlenimini vermektedir. Böylece radyo
yayını yapan bulutların ortak bir çıkış noktası vardır ve birbirleriyle fizikî
bağlantıları mevcuttur (Şekil 5.16).