02 Kasım 2012

SOROS’TAN TÜRK MEDYASINI KULLANMA KILAVUZU


SOROS’TAN TÜRK MEDYASINI KULLANMA KILAVUZU


Dünyanın dört bir yanında milyonlarca dolar harcayıp darbeler tezgahlayan Komplo Hokkabazı George Soros, Türkiye’de fonladığı STK- Sivil Toplum Kuruluşları için Medyayı Kullanma Kılavuzu hazırlattı.

Soros’un Truva Atları olan STK’ların medya ve gazetecileri parmağında oynatmak için neler yapması ve hangi taktikleri uygulaması gerektiği “SESİMİZİ NASIL DUYURURUZ? Kamuoyu Oluşturmanın ve Medyaya Ulaşmanın Yolları” adlı kitapçıkta sıralandı.

Alp Biricik, Hale Akay ve Sinan Gökçen tarafından kaleme alınan, Helsinki Yurttaşlar Derneği (Helsinki Citizens' Assembly/Human Rights Watch) tarafından yayınlanan kitapçığın giderleri, NED-National Endowment for Democracy tarafından karşılandı.

Bu iki kuruluşun Soros’un çökertme operasyonlarında nasıl sıkça kullanıldığı Amerikalı yazar Heather Cottin tarafından kaleme alınan Emperyal Büyücü Çifte Ajan:GEORGE SOROS başlıklı makalede (George Soros: Imperial Wizard/Double Agent Covert Action Quarterly, December 9, 2003) detaylarıyla anlatılıyor:

“Helsinki Watch

Helsinki Watch, 1975’te Human Rights Watch (İnsan Hakları Gözlem Örgütü) olmuştu. Soros şu sıra onun Amerikalar, Doğu Avrupa ve orta Asya danışman heyetlerindedir; ve onun Açık Toplum Enstitüsü sponsorlar listesinde yer alır. Soros Helsinki Watch ile daimi ilişkiler içindedir.

Soros Helsinki Watch ile ilişkisini saklamak için elinden geleni yapar. Sadece programları finanse ederek planladığını ve yürüttüğünü söyler; ama onlar yürütücüsünün felsefesinden uzakta değillerdir. Helsinki Watch ve Açık Toplum birbirine yakındır. Görüşlerinde pek fark yoktur. Tabii ki, başka kurumlar da bu kurumu finanse etmektedir; ama Soros ideolojisi burada hakimdir. 

George Soros’un faaliyetleri 1983’te National Endowment for Democracy’nin kurucusu Allen Weinstein tarafından kurulan bir yapının çerçevesi içine düşer. Weinstein, “Bugün bizim açıkça yaptıklarımız 25 yıl önce CIA’ce gizlice yapılıyordu” der. Soros, tam da bu istibarat yapısı içinde çalışmaktadır.”

Araştırmacı Yazar Mustafa Yıldırım'ın "Sivil Örümceğin Ağında-Şifre Çözücü: Project Democracy" adlı kitabında ise National Endowment for Democracy şu şekilde anlatılıyor:

"1983 sonlarında ABD Kongresi'nin onayıyla NED-National Endowment for Democracy yani 'Demokrasi için Ulusal Fon' kuruldu. CIA emeklisi Ralp Mcgehee , bu kuruluşun işlevini, deneyimli istihbaratçı söylemiyle şöyle yorumluyor: 

'CIA'nın ülkelerin karıştırılması operasyonlarında kullanılan birçok işlevinin NED'e transfer edilmesiyle, Demokrasi İçin Ulusal Fon'un kullanımına gidildi. CIA'nın örtülü eylemlerine ek olarak, Uluslararası Kalkınma Ajansı (AID) ve Birleşik Devletler İstihbarat Ajansı (USIA) da 'demokrasi yayma' operasyonlarında yer almaktadır. Avrupa'da yerleşik ve çoğu Birleşik Devletler tarafından parayla beslenen hükümet dışı örgütler (NGO) doğrudan ya da dolaylı olarak bu operasyonlarda yer alıyorlar. Bu tür örgütler ve ajanslar aşağı yukarı açıktaysalar da CIA hükümetleri destekleme ve yıkma gibi birincil rolünü elinde bulundurmaktadır.' 

NED aslında, parasal desteğin kasasıdır. Ana para kaynağı, doğrudan ABD hazinesi yani devlettir. Ayrıca vakıflar ile 'konsey' ya da 'enstitü' ve 'merkez' adı altında örgütlenmiş seçkinler kulüpleri, AID ve hatta Amerikan sendikaları, şirketler işadamlarıdır. 

NED'in 'project' denilen etkinliklerinin, ABD Dışişleri Bakanlığı ve yabancı ülkelerdeki ABD misyonları ile birlikte yürütülmesi kaçınılmazdır. NED'i denetlemekle yükümlü ABD resmi organı General Accounting Office GAO'dur... 

NED için çalışacak bir sivil toplum örgütüne para verilmesi için, projenin ABD'nin MGK'si NSC (National Security Committee/Milli Güvenlik Kurulu) isteği doğrultusunda olmasıdır.

Soros tarafından fonlanan ve başkanlığını Murat Belge’nin yaptığı HelsinkiYurttaşlar Derneği kurucu ve üyeleri şu isimlerden oluşuyor:

1. Abdullah Kıran
2. Adalet Ağaoğlu
3. Ahmet Fadıl Kocagöz
4. Ahmet İnsel
5. Ali Bayramoğlu
6. Ali Bulaç
7. Ali Fuat Bucak
8. Alp Biricik
9. Aslı Misoğlu
10. Ayda Arel
11. Ayşe Buğra
12. Ayşe Silivri
13. Ayşen Anadol
14. Bülent Atamer
15. Bülent Tanık
16. Bülent Tanör
17. Büşra Ersanlı
18. Canan Arın
19. Cengiz Turhan
20. Ceyda Can
21. Cüneyt Ozansoy
22. Çağatay Anadol
23. Çiğdem Yalçın
24. Emel Ataktürk
25. Emel Kurma
26. Emil Galip Sandalcı
27. Emine Uşaklıgil
28. Ercan Karakaş
29. Esra Koç
30. Fatma Artunkal
31. Ferhat Kentel
32. Fikret Toksöz
33. Haldun Ünlü
34. Hale Akay
35. Halil Berktay
36. Haluk Şahin
37. Hırant Dink
38. İlhan Tekeli
39. İştar Bedriye Gözaydın
40. Mahmut Ortakaya
41. Mebuse Tekay
42. Mehmet Ali Aslan
43. Mehmet Ali Birand
44. Melek Taylan
45. Meltem Toksöz
46. Mensur Akgün
47. Mete Tunçay
48. Muhsin Kızılkaya
49. Murat Belge
50. Murat Çelikkan
51. Murat Gültekingil
52. Murat Karayalçın
53. Murtaza Çelikel
54. Müslüm Akalın
55. Nazan Aksoy
56. Neşe Erdilek
57. Nilgün Uysal
58. Nurcihan Hamşioğlu
59. Nurdan Arca
60. Orhan Pamuk
61. Osman Kavala
62. Ören Altmışyedioğlu
63. Özlem Dalkıran
64. Rezzan Atlan
65. Selim Ölçer
66. Sinan Gökçen
67. Süleyman Çelebi
68. Şerafettin Elçi
69. Şirin Tekeli
70. Şule Kut
71. Taciser Ulaş
72. Tangül Özer
73. Tangül Ünsever
74. Tarık Ziya Ekinci
75. Turgut Tarhanlı
76. Umur Coşkun
77. Ümit Fırat
78. Ümit Kıvanç 
79. Yasemin Şan
80. Z. Füsun Üstel


Derneğin, Soros’un fonladığı STK’lar için hazırlattığı ve içinde olumsuz haber yapan gazetecilerin fişlenmesi, muhabirler için “küçük bir kaynak ayırma”, “göz teması”, “vücut dilini kullanma”, “otoriter olmayan bir ses tonu kullanma” gibi teknik ve taktiklerin bulunduğu Medyayı Kullanma Kılavuzu’nda dikkat çeken bölümler:

STK’lar İçin Kılavuz Bilgiler-IV

SESİMİZİ NASIL DUYURURUZ? 

Kamuoyu Oluşturmanın ve Medyaya Ulaşmanın Yolları

HAZIRLAYANLAR: Alp Biricik, Hale Akay, Sinan Gökçen

Bu yayının kağıt ve baskı giderleri National Endowment for Democracy tarafından karşılanmıştır.

ÖNSÖZ

“Sivil toplum kuruluşlarının (STK), çalışmalarında karşılaştığı en büyük problemlerinden biri, desteğini kazanmak istediği veya eyleme geçirmeye çalıştığı toplum kesimlerine ulaşmaktır. STK’ların, etkinlikleri konusunda toplumu bilgilendirmesinin en kolay yolu, medya organlarından faydalanmaktadır. Ancak, STK’lar medya kuruluşlarına ulaşmada, bu kurumlara dertlerini anlatmada zaman zaman sorunlarla karşılaşmaktadır.

Bu kitapçık, STK’ların seslerini topluma daha fazla duyurabilmelerine yardımcı olmayı amaçlıyor. Kitapçığın Sivil Toplum Kuruluşları ve Toplumsal İletişim bölümünde, STK’lar için iletişimin ve iletişim stratejisinin önemi üzerinde duruluyor. Daha sonra ise, bir iletişim stratejisi ve medya bilgi bankası oluşturmak için temel kılavuz bilgilere yer veriliyor. Medya ile İletişim Teknikleri bölümünde, tanıtım ve basın dosyası, basın duyurusu ve basın toplantısı gibi en çok bilinen yöntemlerle ilgili ayrıntılı bilgiler ve dikkate alınması gereken noktalar ele alınıyor. İletişim Becerileri bölümünde ise, STK çalışanları, üyeleri ve gönüllülerinin toplum kesimleri ile iletişim kurmakta kullanabilecekleri sunum teknikleri ile basın-yayın organlarına röportaj verirken bilinmesi gereken hususlar açıklanıyor. Son bölümde ise, Türkiye koşullarında çalışan bir STK’nın gözardı etmemesi gereken noktaları bulabilirsiniz.”

SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE TOPLUMSAL İLETİŞİM

İster etkinliklerimiz ile ilgili olarak toplumu bilgilendirmeye ve gerekli parasal kaynağı yaratmaya çalışalım, ister belli bir hedef doğrultusunda insanları bilinçlendirmek ve eyleme geçirmek yönünde faaliyetler yürütelim, kendi toplumsal davamızı savunmak için topluma ulaşmak, dolayısıyla da gerekli iletişim kanallarının, yani medyanın desteğini almak zorundayız. 

Başarılı bir toplumsal iletişim, medya ile kurulacak ilişkilerde bir strateji çerçevesinde ve planlı hareket etmeyi gerektirir. Bu nedenle, medya ile ilişkilerde “oyunu kuralına göre oynamak”, bizi arzuladığımız hedeflere yaklaştıracaktır.

Neden bir iletişim stratejisine ihtiyacımız var? 

Kuruluşumuzun yürüttüğü faaliyetleri tanıtmak açısından, kontrollü ve hazırlıklı bir iletişim programına sahip olmak büyük önem taşır. Yine de genellikle iyi bir iletişim etkinliğinin önemini gözardı ederiz. Halbuki, toplumsal iletişim bazen küçük bir kaynak, birkaç eleman veya gönüllü ayırmamız durumunda, çok kolay sonuçlar alabileceğimiz bir çalışmadır. 

Yürüttüğümüz etkinliklerin başarısı ve örgütümüzün varlığını güçlendirmesi, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde ilgili yazılı ve elektronik medya organları yoluyla, olabildiğince geniş bir yurttaş kesimini, yaptıklarımızla ilgili olarak bilgilendirebilmemize bağlıdır. Diğer yandan, birçoğumuz yürüttüğümüz faaliyetlerin sürekliliği için, çalışmalarımıza destek verecek gönüllülere, yapılacak maddi bağışlara ve bazen de siyasi desteğe gereksinim duyarız. Toplum, faaliyetlerimizin içeriği ve faydalarından ne kadar haberdar olursa, bu tür destekleri sağlamamız da o kadar kolay olur. 

STK’LAR İÇİN İLETİŞİM STRATEJİSİ

Medyaya yönelik faaliyetlerimizde, halkla ilişkiler, reklamcılık, gazetecilik ve sivil toplum lobiciliği alanlarında kullanılan taktik ve tekniklerden faydalanabiliriz. Çünkü kendi ilkelerimizle çelişmediği sürece, bu teknik ve taktikler topluma sesimizi duyurmakta, derdimizi ve tavrımızı anlatmakta ve toplumun desteğini kazanmakta başarı sağlamamız için bize yol gösterir. Unutmayalım ki, stratejik planlama, medyada, dolayısıyla toplumun gündeminde yer almak isteyen her kuruluş için gereklidir. 

Dikkat! 

• Eğer medyaya yönelik çalışmalarımızı planlamaz ve organize etmezsek, zamanımızı ve enerjimizi, gündemi etkilemek yerine, medyanın oluşturduğu gündemi izlemek için harcamak zorunda kalabiliriz.

• Bazen çalışma arkadaşlarımızı planlı ve hedefli bir medya stratejisinin önemi konusunda eğitmek gerekebilir. Kuruluşumuzdaki herkes, önemli olanın, adımızın gazetelerde geçmesi değil, hedeflediğimiz şekilde geçmesi olduğunun bilinciyle hareket etmelidir. 

• Yürüttüğümüz faaliyetlerle, iletişim planlamamız arasında mutlaka bir ilişki kurmalıyız. Örneğin, yapacağımız düzenli toplantılar yoluyla, yürüttüğümüz faaliyetlerden en fazla ilgi çekici olanını belirleyebilir ve bu faaliyetler üzerinde yoğunlaşabiliriz. Diğer yandan, medya ile ilişkilerimizden elde ettiğimiz tecrübeler doğrultusunda, faaliyetlerimizi nasıl daha ilgi çekici hale getirebileceğimiz üzerinde de tartışabiliriz.

MEDYA BİLGİ BANKASI OLUŞTURMA

Medya bilgi bankası, kuruluşumuzun genel bilgi bankası içinde yer alabileceği gibi, ayrı olarak da oluşturulabilir. 

Medya bilgi bankasında yer alacak kişi ve kuruluşları belirlerken değişik yöntemler kullanabilirsiniz. Mesela basın-yayın organlarında kuruluşunuz hakkında ya da çalıştığınız alanla ilgili çıkan haberleri takip ederek bu listeyi hazırlayabilir, böylece olumlu ve olumsuz tavır takınan medya mensuplarını belirleyebilirsiniz. 

MEDYA İLE İLETİŞİM TEKNİKLERİ

Medya ile iletişim kurarken basın bülteni göndermekten, yüz yüze görüşmelere uzanan değişik yöntemleri kullanabilirsiniz. Ancak, iletişim stratejimizin başarısı için, hangi tekniği, ne zaman kullanacağımızı ilk başta belirlemiş olmalıyız. Ayrıca, istediğimiz hedefe varırken iletişim açısından karşılaşabileceğimiz risklere karşı hazırlıklı olmalı, gerektiğinde değişiklik yapılabilecek esnek bir iletişim planlaması hazırlamalıyız.

Basın toplantısı 

Önemli haberleri ya da etkinlikleri duyurmanın en verimli yollarından biri, basın toplantısı düzenlemektir. Bu haber yayma yöntemi; basit, ucuz ve son derece etkilidir. Ancak, bu tarz bir toplantıyı hazırlarken ve düzenlerken göz önünde bulundurulması gereken önemli noktalar vardır. 

Basın mensuplarının işini ne kadar kolaylaştırırsanız, toplantıya katılmaları ve haberinizi yayınlamaları da o kadar kolaylaşır.

Basın toplantısına tam zamanında ya da en fazla 10-15 dakikalık bir gecikme ile başlamak son derece önemlidir. Bundan daha uzun süren gecikmeler, toplantıya zamanında katılmış olan basın mensuplarını kaçırmamıza neden olabilir. 

Toplantıda, hakkında bilgi sahibi olmadığınız sorular sorulduğunda bunu açıkça dile getirmelisiniz; haberciler bu cevaptan hoşlanmasalar da anlayışla karşılayacaklardır. Hassas bir konu hakkında bilgi verirken, söylediklerimizin anlaşıldığından emin olmalıyız. Olumsuz herhangi bir bilgiyi sorulmadan aktarmamalıyız. Konuyu daha fazla dağıtmak, tartışmayı istemediğimiz noktalara çekebilir. 

Basın mensuplarından gelen soruların anlamsızlaşmaya başlaması, yeteri kadar bilgi aldıklarının işaretidir. Çok kısa sürse bile, esas amacına ulaştıysa, toplantıyı bitirme zamanı gelmiştir. Eğer soru-cevap bölümünden sonra bile bazı önemli noktalar gündeme gelmediyse, kilit isimlerden birinin “Şunları bilmenizin de faydalı olduğunu düşünüyorum,” diyerek gerekli açıklamaları yapması uygun olur. Basın toplantılarının süresi 20 dakika ile yarım saat arasında olmalıdır.

Basın toplantılarının başından sonuna kadar ses ve mümkünse görüntü kaydı alınmasında ve bu kayıtların saklanmasında büyük yarar vardır. Bu kayıtlar, bilgilerin ya da açıklamaların gazeteciler tarafından çarpıtılması durumunda belge olarak kullanılabilir.

Basın toplantısının ardından önemli kişilerden kişisel yorumlar almaları ya da belirli bir konu üzerinde daha detaylı bilgi edinmeleri için habercilere süre tanımak önemlidir. Bazı basın mensuplarının bu sürede sormak istedikleri daha özel konularla ilgili soruları olabilir. Buna karşın, bir basın toplantısının 30 dakikadan fazla uzamasına izin vermek sakıncalıdır.

Medyada çıkan olumlu haberlerin ardından yazarlarını aramak ve teşekkür etmek, ilişkinin sürekliliğini sağlamak açısından iyi olacaktır.

İLETİŞİM BECERİLERİ

Unutmayın! 

• İyi hazırlanmamış bir sunum, içeriği gölgeleyecektir. 

• Kalabalık bir topluluğa sesleniyorsanız, yakınınızdaki kişilerle göz teması kurabilirsiniz. Dinleyiciler arasında ilgili bir kimseyle iletişim kurmanız, konuyu daha rahat anlatmanıza yardımcı olur. 

• Sunumu doğrudan kağıttan okumamalısınız. Yürümek, konuyu anlatırken vücut dilini kullanmak, dinleyicilerle yakın mesafede olmak iletişiminizi güçlendirir. 

• Kendine güvenli ama otoriter olmayan bir ses tonu kullanmalısınız.

• Konuşma hızı, sunumun etkili olmasında hayli önemlidir. Dinleyiciler hızlı konuşan konuşmacıları pek iyi dinlemez ve onların gergin olduğu kanısına varır. Bazı noktaları ele alırken, özellikle yavaşlamalı, dinleyiciye dikkatini toplama fırsatı verilmelidir.

• Dinleyicilerin yeterince bilgi aldığını düşünüyorsanız, onları bilgiye boğmadan sunumu sonlandırmalısınız. Kısa ve net bir sunum hepsinden daha etkilidir! 

Röportaj 

Medya organlarına röportaj vermek, sahip olduğumuz bilgiyi kısa ve kolay yoldan topluma ulaştırmanın bir yoludur. Röportaj yaparken bazı önemli noktaları göz önünde bulundurmak gerekir: 

Soralım: Röportajı yapacak kişiye konuşulacak konuların içeriğini, gazete röportajı ise fotoğraf çekimi yapılıp yapılmayacağını, görüşmenin kaydedilip edilmeyeceğini, televizyon programında kullanılacak ise ne tür kıyafetler kullanmamızın doğru olacağını sormalıyız. 

Düşünelim: Hangi sorular sorulabilir? Röportajı yapacak kişi, konuyu hangi açıdan derinleştirmek isteyebilir? Hangi soruları cevaplamakta zorlanabiliriz? Konuyu saptırabilecek sorular hangileri? 

Hazırlanalım: Muhtemel sorulara ne şekilde cevap vereceğimizi planlamalıyız. Görüşme sırasında üzerinde durmak istediğimiz, kilit öneme sahip noktaları belirlemeli ve cevaplarımızı bu doğrultuda tasarlamalıyız. Bu cevapları notlar haline getirip basına ve radyoya vereceğimiz mülakatlar esnasında kullanabiliriz. Televizyon programlarında ise bu tür notları kullanmamız görüntü açısından hoş olmayacaktır. 

Deneyelim: Röportaj öncesinde söyleyeceklerimizi prova edelim. Radyo röportajlarında uzun cümleler, konuşma akışında uzun sessizlikler dinleyiciyi rahatsız edecektir. Sesinizin kayıt cihazında nasıl duyulduğunu test etmek, bu açıdan yardımcı olabilir.

Rahat davranalım: röportaj sırasında gülümsemeli ve dürüst olmalıyız. Hızlı ve uzun konuşmamaya dikkat etmeli, soruları iyice anlamadan cevap vermemeliyiz. Soruyu tam olarak anlamadığımızda, sorunun tekrar edilmesini rica etmekten çekinmemeliyiz. 

Kaydedildiğimizi unutmayalım: Kaydedilmesini istemediğiniz bilgi ve görüşlerden bahsetmemelisiniz. 

Kendi kaydımızı yapalım: Özellikle canlı yayın değilse, röportaj sırasında muhakkak kendi ses (mümkünse görüntü) kaydımızı yapalım ve bunu arşivleyelim. Bu kayıtlar çarpıtma ve yanlış aktarma durumlarında işimize yarayacaktır.

Teşekkür edelim: Görüşme başarılı bir şekilde yansıtılmışsa, röportajı yapan kişiye teşekkür etmeliyiz. Herhangi bir yanlış varsa, gerekli düzeltmenin yapılması için uyarıda bulunmalıyız. 

Arşivleyelim: Görüşmenin basılı ya da yayınlanmış halini incelemeli ve eğer mümkünse arşivlemeliyiz.

Bir haberin yayınlanmasını sağlamak konusunda eş-dost ilişkisi önemlidir; genelde işe yarar, ancak bu kısa vadeli bir çözümdür. STK’ların ihtiyacı, basınla uzun soluklu ilişkiler kurmaktır.
kuvva@kuvayimedya.net

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...