30 Kasım 2012

NEPTÜN UYDUSU VE KEŞİF ÖYKÜSÜ


NEPTÜN VE KEŞİF ÖYKÜSÜ
Neptün'ün keşif öyküsü, Uranüs'ün bulunması ile başlar. Uranüs bulunmadan çok önce iki astronomun onu gördükleri, fakat yıldız sandıkları ortaya çıktı. 1690 ve 1756 yıllarında yapılan bu iki gözlemle birlikte Uranüs'un yörüngesi çok daha duyarlı hesap edildi. Gözlemlerle kuramsal hesapların uyuşması 1820 yılına dek sürdü. O yıl Uranüs'ün son kırk yılda yapılmış konum gözlemleri birikmişti. Ayrıca 1781'den önce yıldız sanılarak yapılan konum gözlemlerinin sayısı da 17'yi bulmuştu. Bu gözlemlerden hesaplanan yörünge elamanlarından hareketle bulunan Uranüs’ün konumu gözlenen konumu ile çakışmıyordu. Yapılan hesaplarda Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin tedirginlik kuvvetleri göz önüne alındığına göre, bu farkın nereden kaynaklandığı sorusu yanıtsız kalıyordu. Bu sorunun çözülmesi için bir çok öneri ortaya atılıyordu. Bunların içinde Newton'un çekim yasasının Satürn'den daha uzaklarda çalışmadığı gibi saçma görüşler dahi vardı. Diğer bir görüş ise bir İngiliz amatör astronomdan gelmişti. Güneş sisteminin Uranüs dışında daha bilinmeyen bazı gezegenleri vardı. Safça ortaya atılan bu görüş, daha sonra yine bir İngiliz olan matematikçi John Couch Adams tarafından ele alındı. 1845 yılında Titius-Bode yasasına göre 38.4 GB uzaklıktaki bir gezegenin, Uranüs sorununu çözebileceğini matematik olarak gösterdi. Fakat Adams'ın çalışmaları İngiltere'de pek ilgi görmedi.
1846 yılında Fransız Le Verrier, Uranüs dışında ve ona etki eden gezegenin kütlesini ve yörünge elemanlarını hesapladı ve böyle bir gezegenin belirli bir tarihte gök yüzünde hangi konumda görülebileceğini belirledi. Le Verrier'in Almanya'daki Berlin Gözlem Evi’ne yazdığı mektup üzerine, buradaki 23 cm'lik teleskopla, 23 Eylül 1846 günü bilinmeyen gezegen araştırılmaya başlandı. Önerilen bölgede bir disk görme amacı ile yapılan çalışmalar başarılı olmadı. Daha sonra, yine gök atlaslarında olmayan nokta kaynak bulma şeklinde araştırmaya devam edildi. İki Alman astronom bölgedeki tüm yıldızları teker teker denetlemeye başladılar. Nihayet gök atlasında olmayan bir yıldız buldular. Bu, söylenen konumdan sadece 55 yay dakikası uzaklıkdaydı. O gök cismini, o gün, batıncaya dek gözlediler. Onun aranan gezegen olup olmadığından pek emin değildiler. Ertesi günü o cismin arka fondaki yıldızlara göre yer değiştirmiş olduğunu ve saatte 3 yay saniyelik bu değişimin matematikçilerin önerdikleri ile eşdeğer olduğunu gördüler.
Şekil 3.33
Şekil 3.33: Voyager 2 uzay aracının çektiği bu fotografta, Neptün’ün güney yarım küresi görülmektedir. Fotografın ortasına yakın bölgede görülen Büyük Karanlık Leke hemen hemen Yer büyüklüğündedir. Lekenin altında beyaz renkli bulut kolayca görülmektedir.
Neptün ismi bulunmadan birkaç ay önce belirlenmişti. Bu Satürn'ün oğlu ve okyanus diplerinin hükümdarı Neptün idi. Öykünün sonunda Le Verrier ve Adams'ın, gezegenin kuramsal keşfini beraberce gerçekleştirdikleri kabul edildi. Bu gezegenin asıl kâşifi ise matematik bilimidir. Mekanik ve elektronik bilgisayarların olmadığı bir çağda, çok az gözlemle ve çok büyük yanılgılı gözlemleri kullanarak Adams ve Le Verrier, sadece Newton'un çekim yasasına dayanarak bir gezegenin varlığını tahmin ettiler ve hemen hemen doğru bir konumu önererek gezegenin keşfine ön ayak oldular.
Neptün 'ün yörüngesi duyarlı olarak hesaplandıktan sonra, böyle bir kütlenin Uranüs’ün hareketindeki düzensizliklerin nedeni olup olmadığına bakıldı. Matematikçilerin hesapladıkları tedirginlik kuvveti gerçekten Neptün'ün uyguladığı tedirginlik ile gözlem hataları için de aynı çıktı. Ayrıca bu denetlemeler, Neptün'ün kütlesinin de duyarlı olarak bulunmasını sağladı.
Şekil 3.34
Şekil 3.34: Büyük Karanlık Leke’nin ayrıntılı bir görüntüsü. Üstünde bulunan bulut incelendiğinde, lekenin saatin ters yönünde döndüğü anlaşılmaktadır.
Voyager 2, daha Neptün'e gelmeden kameraları ile aldığı fotograflardan gezegenin yüzeyinde beş büyük lekenin varlığını saptadı. Bunlardan üç tanesi parlak, iki tanesi ise karanlıktı. Büyük karanlık olgu (BKO), iki karanlık lekeden büyük olanıdır. Lekenin büyüklüğü 12000 x 8000 km yöresindedir ve eğer gezegenine göre boyutunu kıyaslarsak, Jüpiter'deki BKL ile aynı göreceli büyüklüğe sahiptir. Uzun yaşam süresine sahip bu iki olgu, birçok bakımdan birbirlerine benzemektedirler. Örneğin, her ikisi de saatin ters yönünde dönmekte ve yine her ikisi de 20° güney enlemlerindedir. Voyager 2 aracı, Neptün'ün kendi ekseni etrafında 7 dolanması boyunca BKO'yu sürekli gözledi. Bu zaman aralığı içinde lekenin şeklinde küçük değişimler saptadı.
BKO'nun hemen yanında ona, S1 olarak adlandılan parlak bir leke eşlik etmektedir. Bu parlak bulut BKO'nun güneyinde yer almaktaydı ve daha önce de Yer’den yapılan gözlemlerle incelenmişti. S1 de BKO gibi zamanla şeklini değiştirmektedir. Büyümekte, küçülmekte, doğuya ve batıya doğru hareket etmektedir. Her ne kadar bu parlak lekeden yeni bulutlar oluşup ondan uzaklaşıyorlarsa da, o sürekli olarak BKO'nun güneyindeki konumunu korumaktadır. Bilim adamları S1 ve diğer beyaz bulutların çok yükseklerde olduğuna inanmaktadırlar. Neptün'ün metanca zengin hidrojen atmosferinde rüzgâr esmeye başlayınca, atmosfer gazları yükselirler. Bu yükselme, özellikle bir karanlık olgu yöresinde olur. Yeterli yüksekliğe çıkınca, fiziksel koşullar gereği, metan yoğunlaşarak beyaz bulutları oluştururlar. Böylece bulut, rüzgâr lekenin üzerinde estiği sürece sabit kalır. Bulutların yaşam süreleri kısa olduğu için onların hareketlerinin hızları ölçülememiştir.
Neptün'ün dönme dönemi 18 saat yöresinde iken, iç bölgeleri çok daha hızlı, yaklaşık 16 saatte bir döner. Bu nedenle BKO ve S1 saniyede 325 metre hızla batıya doğru hareket eder. BKO güneyinde S2 lekesi yer alır. Bu leke Neptün etrafında 16 saatte bir döner. Bu bulutun da atmosferde sıcak ve derin olan bir bölgenin üzerinde oluştuğuna inanılmaktadır.
Neptün atmosferi de sis parçacıklarından oluşmuştur. Sis parçacıkları kötü birer ışınım salıcıdır, fakat Güneş ışınımını çok iyi soğururlar. Neptün atmosferinde iç yapıdan gelen ısı, Uranüs'e göre daha fazladır. Güneş'ten soğurduğu enerjinin 2-3 kat fazlasını uzaya yayar. Bu ışınım fazlalığının olması, onun Uranüs'e göre daha sıcak bir çekirdeği olduğu şeklinde yorumlanır.
Neptün'ün ortalama yoğunluğu Uranüs’ün ortalama yoğunluğundan daha büyüktür. Yoğunluğun fazla olması çekim etkisinin fazla olmasından, dolayısıyla daha da sıkışmış bir materyalin olmasından kaynaklanmaktadır. Bu farklı sıkışma, yapıyı oluşturan kimyasal bileşiklerdeki farklılıktan ortaya çıkmaktadır. Neptün'ün çekirdeği kayalık materyalden oluşmuştur. Çekirdeği saran mantosu buzuldandır. Buz’un toplam kütleye oranı %50 ile %80 arasında, kayalık materyalin toplam kütleye oranı ise %10 ile %35 arasındadır. Eğer buz oranı büyük ise kayalık oranı küçüktür. Kayalık materyalin çekirdekte toplanmış olması da büyük olasılıktır. Bu iç yapı modelini Uranüs ile karşılaştırdığımızda, Neptün'de buz ve kayalık materyalin toplam kütleye oranının daha fazla olduğunu görürüz. Ayrıca hidrojen ve helyumun toplam kütleye oranı ise Neptün'de daha azdır. Bu ise Neptün'ün ortalama yoğunluğunun fazla olmasından kaynaklanır.
Voyager 2, Neptün'e yaklaştıkça bilim adamları, yay parçası şeklinde bir halka yapısı görmeyi umuyorlardı. Çünkü daha önce Yer’den yapılan, gezegenin yıldız örtmesi gözlemlerinde, simetrik bir halka yapısı olmadığı bulunmuştu. İlk alınan fotograflarda bu düşünce desteklendi. Bununla beraber, uzay aracı, Neptün’e yaklaştıkça uzun poz süreli fotograflarda halkanın yay parçası şeklinde olmayıp bütün olduğu fakat bazı bölgelerinin çok daha parlak olduğu anlaşıldı. Neptün'de toplam dört tane halka vardır. En dıştaki halkada farklı parlak yay parçaları kolayca görülmektedir. Üçüncü yaygın halkanın genişliği 2500 km yöresindedir. Dıştaki iki keskin halka 1984N4 ve 1989N3 uydularının yörüngelerine çok yakındır. Bilim adamları bu uyduların halka parçacıklarını, bulundukları yörüngede tutmaya yaradıklarını gösterebiliyorlar, fakat halkanın bazı bölgelerinde yoğunluğun nasıl diğer bölgelere göre daha farklı olduğunu açıklayamamaktadırlar.

Silinmesin *T6952550267*DOSYA GÖNDERME FORMU(HUKUK)YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞINA ANKARADOSYAYA İLİŞKİN BİLGİLERMAHKEMESİKARAR TAR...